23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
E 9 düşündüm ve bitti. Sonrasında da ben kanscr değilmişim gibi normal hayatımıza devam ettik. Şu beynimizin gücü çok müthiş! Bu olayı nasıl bu kadar soğukkanhlıkla karşıladığıma hâlâ inanamıyorum. Neredeyse kendimi tanıyanıayacağım. Yine inanması zor ama bütün bu süreçte annemin kanserden ölmesiyle kendi kanserimi özdeşleştirmek, aklımın ucundan bile geçmedi. KANSER OLAN BEN DEĞİLDİM, MEMEMDİ" Babamzın dediği gibi müspet ilimlere inancmızm tam olduğunu bilmekle birlikte söyleşide açmak adtna sormak istiyorum; bazılan dini daha bir derinden içselleştiriyor, işte "her şey boşmuş"u derinden duyumsayarak, hayatlarında radikal değişiklikler yoluna gidenler de var. Sizin bu konudaki yaklaşımınız nasıl özetlencbilir? Bu konudaki tavrim baştan beri gayet net oldu. îlk şoku yarım saat içinde atlattıktan sonra, Vatan gazetesi yazarı sevgili arkadaşım Elir Ergü'nün kitabının başlığını kendime çok yakıştırdım. "Kanser olan ben değildim, mememdi." 8 ay önce de öyleydi; şimdi de öyle. "Her şey boşmuş" türünden derin düşüncelere hiç dalmadım. Hastalığınıı ronıantize de etmedim. Beslenme biçitnim hariç, hayatımda radikal hiçbir değişikiik olmadı. Pardon, kanser sonrasında hayatımda radikal bir değişikiik var tabii. Yılların direncini kmp, sonunda ben de bir kitap yazdım. En radikal değişikiik bu. Zira kitap o kadar ilgi gördü ki, son bir aydır sabahtan gece yanlanna kadar bir TV senin, öbür gazete benim dilim dışanda koşuşturuyorum. Bu koşuşmanın da tek bir nedeni var: Toplumumuzdaki kanser eşittir ölüm algısını değiştirmek, kanseri konuşulması yasak bir konu olmaktan çıkartmak için uğraşıyorum. Olaya bir tümör değil de bir olgu olarak bakmak mı sizinkisi? Bir de "Ben kanserle mücadele falan etmedim; etmiyorum " sözünüzü açar mısınız? Bu olaya tedavi edilebilir bir hastahk olarak baktım. Çünkü göğsümdeki tümör çok erkcn cvrcde yakalanmıştı. Ne göğsümün alınnıasına gerek kaldı, ne de İenflere sıçramıştı. Ama kanser hemen ölümü çağnştırdığı için, herkes benim kanseri, müthiş bir mücadele vererek yendiğimi düşündü ve beni "kahraman" ilan etti. Ben de buna, rutin kontrollerin ve erken teşhisin önemini vurgulamak için itiraz ettim. Eğer benim kanser erken teşhis edilmeseydi, istediğiniz kadar kahramanlık yapın, sonuç sizin istediğiniz gibi olmayabüirdi. Ama kanseri, nezlegrip kadar kolay telaffuz edebilmek bir kahramanlıksa ve bu nedenle bana "kahramansın" derlerse, bunu seve seve kabul ederim. Evet, burada bir kahramanlık yaptım. "HİÇBİR HASTALIĞIMI DRAMATİZE ETMEDİM" Almanya'da matematik okumak isterken Istanbul'da mimarhk okuyorsunuz. Bu sırada da ağır hastalanıyor, peritonit tüberküloz teşhisiyle 1.52 yıl ağır antibiyotik tedavisi görüyorsunuz. Gözlerinizde çocukluğunuzdan beri ciddiproblem var. Katarakt aıpeliyatlan bile zarzor yapılabilmiş. Ömür boyu loş mekânlarda yardım aîmadan yürüyememişsiniz. Sağhk konusunda hayü inişli çıkışh birgrauk değil mi? Bunun etkisi var mıdır kanseri dramatize etmemenizde? CUMHURİYET KİTAP SAYI Olmaz olur mu? Tabii var. Ama geçmişe dönüp baktığımda, hiçbir hastalığımı dramatize etmediğimi görüyorum. Buna karşüık hepsi benim için ayrı bir yaşam tecrübesi olmuş, hepsinden yeni dersler çıkartmışım; hayatımı gözden geçirip yeniden planlamak için bu hastalıklan fırsat saymışım. Bu biraz da hayata nasıl baktığınıza bağlı galiba. Belki de annemi ve babamı 16 yaşında kaybetmiş olnıam ve ondan sonra yeni yetme bir genç kız adayı olarak vcrdiğim ayakta kalma mücadelesi öylesine zor bir süreçti ki, ondan sonra yaşadığım hiçbir olay, küçüğüylebüyüğüyle hiçbir hastalık, o yıÛarla rekabct edemedi ve beni üzemedi. Bü'yük bir ilgi de oldu kitabmıza, bir de okurlarla aranızda daha biryakmlaşma olduğunu ifade ediyorsunuz kitapta. Kansere böyle biryaklaşıma ibtiyaç da varmıs değil mi? Tabii varmış. Kanser olduktan sonra beni arayanlar arasında meğer yıllar önce kanser geçirmiş ne kadar çok dostum varmış. Kimisinin kanser olduğunu biliyordum ama aradan yıllar geçtiği için çoktan unutmuşum. Çünkü kanser kelimesine toplumumuzda öylesine katı bir sansür koymuşuz ki, "kanser geçiren" de bunu konuşamıyor. Harta "kanser geçiren" diye bir kavram da yok bizim dilimizde. Zira kanser eşittir ölüm! Ben işte bu yanılgıyı yerle bir etmek istiyorum! "Okurlarımın yazı dizisi yayınlanmaya başladığından itibaren gönderdikleri, benim için birbirinden kıymedi binlerce eposta mesajı arasından zorlukla seçtiğim 60 kadarını paylaşmak istedim. Çünkü bu mektuplar 2010 Türkiyesi'nde toplumumuzun kansere bakışı ve algılayışından beslenme alışkanhklarımıza kadar uzanan geniş yelpazede, çarpıcı panoramik bir fotoğraf koyuyor önümüze" diye yazıyorsunuz. Nasıl birpanorama söz konusu? Okurlanmdan gelen binlerce epostayı dosyalayıp sakladım. Onlar pek çok bakundan benim için öğreticiydi, çünkü: Bana yazan okurlarımın çoğu ya kendi kanser hastası ya da çekirdek ailesindeki kanser nedeniyle bu hastalıkla içli dışlı olmuşlardı. Mesela bir ailede kalp rahatsızlığı olan babaya stent takılsa ve düzenli kan sulandırıcı ilaç kullanmaya başlasa, anne ve çocuklar "Bize stent takıldı, şimdi de şu ilacı kullamyoruz" demez. Ama kanserli hastaların yakınlan genclde "Kemoterapi olduk, şu ilaçları aldık" diye çoğul konuşuyor. Hasta olmayan aile bireyleri de süreci sanki birebir yaşıyordu. Bir başka belirlemem de kanser teşhisi konan kişi için hayatın daha anlamlı hale geldiği. Sadece erken evrede saptanmış ve tedavi şansı yüksek vakalarda değil, bir iki yıllık ömrü kaldığını düşünen bile bu süreyi en iyi şekilde değerlendirmek, en keyifli şekilde yaşamak istiyor. Her gününün, her dakikasının tadına varmak için elinden geleni yapıyor. Aile, kanserle hangi evrede tanışırsa tanışsın, hastalıkla ilgili büyük bir farkrndalık kazanılmış oluyor. Eğer insanlar kanseri rahatça konuşabilseler, bu farkındalık kısa sürede toplumun büyük kesimine yayılabilir. Kanscr hastasının nasıl beslenmesi gerektiği konusuna kafa yormuş olan okurlarım, bu değerli bilgilerin hepsini benimle paylaştı. Kitaptaki bu bilgiler de bence altın değerinde. • l l 5 K i rftm.fr 1789'dan 1919'a kadar dünyadaki ekonomik, sosyal, bilimsel ve kültürel gelişmelerin Osmanlı İmparatorluğu'na etkisi bu kitapta inceleniyor. İDOĞAN İKİTAP www.dogankitap.com.tr A^kolsun Kanser!/ Mend Tamtr/ Doğan Kitap/290 s. 1083 SAYFA 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle