15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
SAYFA CUMHUR YET 18 KASIM 2010 PERŞEMBE [email protected] 10 (AFP) DIŞ HABERLER ‘ABD ölüm cezasına çarptırılan mahkumlara verilen kimyasalı Milano’dan ihraç ediyor’ GÜNEY KIBRIS Şili’de 33 kişi yerin altına gönüllü indi Dış Haberler Servisi Şili’de 33 madencinin aylarca yerin altında mahsur kalması ve mucizevi bir şekilde kurtarılmasının ardından geçen aylarda tsunami felaketi yaşanan ülkenin bir başka bölgesinden 33 kadın, yaşam koşullarının iyileştirilmesi için yaptıkları çağrıların yanıtsız kaldığını söyleyerek turistlerin ziyaret ettiği eski bir kömür madeninde yerin 500 metre altına indiler. Kadınlar isteklerine yanıt almamaları halinde ölüm orucuna başlayacaklarını söylediler. Kadınlar, ülkenin orta kesimlerinde yaşayan işsiz 12 bin kişi adına madene indiklerini belirterek istihdamın sağlanmasını talep ediyor. Ölüm kokteyli İtalya’dan İ ngiliz örgüt Reprieve’in iddiasına göre ABD’de 35 eyalette ölüm cezasına çarptırılan mahkumlara verilen anestezik kokteyl, AB yasalarına aykırı olmasına rağmen Milano’daki bir fabrikadan ABD’ye gönderiliyor. ASLI KAYABAL Faşizm görüntüleri Torununa, Türkleri ve komünistleri nasıl öldüreceğini öğreten Rum Sivil Savunma Teşkilatı’nın üst düzey yöneticisinin görüntüleri Facebook’ta dolaşıyor. REŞAT AKAR MİLANO İngiliz sivil toplum kuruluşu Reprieve, ABD’de ölüm cezasına çarptırılan mahkumların acı çekmeden öldürülmelerinde kullanılan anestezik kokteyl “Sodyum Thiopental”in Milano’da bir fabrikada üretildiğini ve ABD’ye ihraç edildiğini iddia etti. ABD’deki cezaevlerinde uygulanan işkence, Guantanamo tutsaklarıyla ilgili kampanyalar düzenleyen Reprieve’in yöneticisi avukat ve insan hakları savunucusu Clive Stafford, önceki gün kü La Repubblica’da yayımlanan açıklamasında ölüm cezasına karşı çıkan İtalya’nın ABD’de ölüme mahkum edilen kişilerin öldürülmesine ortak olmaması gerektiğini ifade etti. Tüm dünyada ölüm cezası ve işkenceye karşı mücadele veren Reprieve’den aktarılan bilgiye göre, ABD’de ölüm cezasına çarptırılan mahkumların son nefeslerini acı çekmeden verebilmeleri için hazırlanan anestezik kokteyli ABD’de La Hospira şirketi üretiyordu. Veteriner hekimlerin hayvanların uyutulması amacıyla kullandıkları bu ilacın üreticisi La Hospira’nın ABD’de 35 eyalette uygulanan ölüm cezalarında kullanılan anestezik kokteyli bir süredir üretemediği gerekçesiyle Milano’ya bağlı Liscate’deki fabrikadan destek aldığı öne sürüldü. ngiltere’ye de suçlama Öte yandan yazar Alan Bennett, sanatçı Julie Christie ve mimar Richard Rogers’ın da destek verdiği Reprieve, bu kokteylin Arizona’ya gönderilmek amacıyla İngiltere’de bir firmada da üretildiğini anımsatarak ilacın AB yasalarına göre ihracının yasak ol duğunu, bu nedenle ölümcül kokteylin ABD’ye ihracının da yasaklanması gerektiğini açıkladı. Anestezik kokteyli üreterek ABD’ye ihraç ettiği öne sürülen Milano Liscate’deki fabrikanın yöneticisi Giuseppe Riva, söz konusu ilacı başka amaçlara yönelik ürettiklerini belirtti. Riva, bıçak üreten bir fabrikanın üretilen bıçaklarla işlenen cinayetlerden sorumlu tutulamayacağı gibi İtalya’daki fabrikanın da bu ilacın amacı dışında kullanılması nedeniyle sorumlu tutulamayacağını söyleyerek fabrikayı savundu. TALABANİ İsveç, Van Rompuy’a tepkili Dış Haberler Servisi İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt, AB Başkanı Herman van Rompuy’un AB’nin genişlemesinden söz ederken sadece Batı Balkan ülkelerine dikkat çekmesini eleştirerek “Başkanın genişleme süresinden söz ederken Türkiye’nin adını unutması, biraz garip oldu ve bu gerçekten iyi bir durum değil” dedi. Bildt, Van Rompuy’un, AB Başkanı seçilmeden önce de Türkiye’nin AB’ye üyeliğine karşı çıktığını hatırlatarak “Başkan seçildikten sonra, birliği açıklıkla temsil edeceğini söylemişti. Ancak görüşlerinin değişmediği anlaşılıyor” ifadesini kullandı. ‘Tarık Aziz’i astırmam’ Dış Haberler Servisi 1990’larda Saddam Hüseyin yönetiminin uluslararası alandaki yüzü olarak öne çıkan Tarık Aziz hakkında geçen günlerde verilen ölüm cezasının infaz edilip edilmeyeceği konusunda bir belirsizlik ortaya çıktı. Tarık Aziz 1992’de Irak’ın kuzeyindeki Kürtlerin zorla sürülmesiyle ilgili bir davada 7 yıl hapis cezasına çarptırılmış, İslami partilere baskı politikasıyla bağlantılı olarak ise ölüm cezasına çarptırılmıştı. Irak’ın Kürt kökenli Cumhurbaşkanı Aziz, ABD Celal Talagüçlerine bani dün 2003’te yaptığı açıkteslim lamada, Taolmuştu. rık Aziz’in artık yaşlı ve sağlık sorunları olan bir kişi olduğunu söyleyip ölüm cezasına ilişkin kararı imzalamayacağını söyledi. Arada kalan köy İsrailLübnan sınırında bir köy. İşgal altında, ancak köylüler işgalden memnun. Şimdi ise işgal sona eriyor, bu karar köyde yaşayanların gündelik yaşamlarını iki ülke topraklarında sürdürmesini gerektirebilir. Dış Haberler Servisi İsrail, Lübnan sınırındaki 2 bin 300 nüfuslu Gajar köyünün kuzeyinden tek taraflı çekilme kararı aldı. İsrail, bir zamanlar Suriye toprağı olan Gajar köyünü 1967’deki Altı Gün Savaşı sırasında işgal etmişti. 2000 yılında, İsrail ‘MÜLTECİ OLMAYA KARŞIYIZ’ Gajar köy meclisi, “Gerçekte köyün ordusunun güney Lübnan’dan bölünmesi anlamına gelen BM güçlerinin köyün kuzey tarafına konuşlanmasına çekilmesiyle BM, İsrailLübnan izin vermeye niyetimiz yok” diyor. Meclis sözcüsü Necib Katib, 10 yıldır dile sınırını köyün ortasından geçi getirilen çekilme taleplerine hep karşı çıktıklarını belirterek, “Çocuklarımızdan recek şekilde belirlemişti. 2006 ayrı düşüp, Lübnan’da mülteci olmaya karşıyız” dedi. Köylülerin çoğunun işgal yılındaki İsrail ile Hizbullah ara yılları süresinde İsrail vatandaşlığı aldığı da kaydediliyor. (Fotoğraf: EPA) sında bir ay süren savaştan sonra, İsrail, köyün kuzeyini de güvenlik da terör amaçlı sızmalara karşı so karara karşı çıkıyor. rumlu olacak. Ancak, İsrail askerleİsrail kabinesi çekilmeye ilişkin tagerekçesiyle yeniden işgal etmişti. İsrail kabinesi dün, BM’nin Lübnan rinin çekilmesinin ardından köylüler rih vermezken, bu konuda varılacak nitoprağı olarak kabul ettiği Gajar kö yeni bir sorunla karşı karşıya kalacak. hai anlaşma üzerinde İsrail Dışişleri yünün kuzey kısımlarını boşaltma Yerleşim bölgeleri güvenlik hattının Bakanlığı ve UNIFIL’in birlikte çakararı aldı. Gergin bölgede statükoyu Lübnan’a ait tarafında; okul, sağlık lışacağı öğrenildi. Anlaşmanın, onay korumaya çalışan Lübnan’daki BM merkezi, cami ve diğer kamu binala için yeniden kabineye getirileceği de Geçici Gücü’nün (UNIFIL) önerisi rı ise İsrail tarafında kalacak. İsrailli belirtildi. İsrail ve Lübnan hâlâ teknik olarak doğrultusunda alınan karara göre, İs kaynaklar, köylülerin güvenlik denerail ordusu iki taraf arasında “Mavi timlerine takılmadan köyde gidip gel savaş halinde. Bu senenin başlarında Hat” olarak bilinen sınırın güneyine melerinin sağlanmasının öngörüldü Gajar köyünün yakınlarında İsrail çekilecek. UNIFIL, köyün İsrail ile ğünü belirtirken köylüler örneğin ve Lübnan askerleri arasında çatışLübnan arasındaki sınırın kuzeyinde doktora giderken sınırdan geçmek malar yaşanmış ve can kayıpları kalacak bölümünde muhtemel suç ya durumunda kalacakları endişesiyle meydana gelmişti. LEFKOŞA Güney Kıbrıs’ta Sivil Savunma Teşkilatı üst düzey yöneticisi bir Rumun, torununa Türkleri ve komünistleri nasıl öldüreceğini tarif ettiği video kaydını ortak paylaşım sitesi Facebook’ta yayımlamasıyla ortalık karıştı. Yüksek tirajlı Rum gazetesi Fileleftheros “Torununa Nasıl Öldüreceğini Öğretiyor” başlıklı haberinde, internette dolaşan videoda bir dedenin torununa verdiği öldürme derslerinin yer aldığını haber verdi. Videoda, elinde tabanca tutan küçük bir çocuk görüldüğünü, bir de kendisi görünmeyen ancak sesi duyulabilen yaşlı biri olduğunu yazan gazete, şunları kaydetti: “Videoda, elinde tabanca tutan bir Kıbrıslı çocuk, görünmeyen azmettirici pozisyonundaki kişiyle birlikte ‘Türklere ve komünistlere ateş, Yaşasın Cunta’ diye bağırdığı görünüyor. İşitilen sözlerden anlaşıldığı üzere tabanca tutan çocuk, dedesi ile konuşuyor. ‘Dede’nin torunu ile konuşmasının bir bölümünü aktarıyoruz: Dede: Kimlere ateş edeceksin? Çocuk: Türklere. Dede: Başka kimlere? Çocuk: Komünistlere. Dede: Bravo be torunum, Helenim. Türkler de komünistler de kötüdür. Cuntan nerede? Çocuk: Burada... (Küçük çocuk üzerinde Yunanistan 21 Nisan yazılı bir devedikenini gösteriyor) Dede, ‘Yaşasın cunta’ diye bağırıyor ve çocuk da ardından tekrar ediyor. Bu video önceki gün yayımlandı ve özellikle kurbanın küçük yaşta bir çocuk olması dolayısıyla endişe ve kaygı yarattı.” 158 kişi uykucu pilotun kurbanı Dış Haberler Servisi Hindistan’ın güneyinde mayıs ayında 158 kişinin ölümüyle sonuçlanan uçak kazasına, seferin büyük bölümünde uyuduğu söylenen pilotun iniş sırasındaki dalgınlığının yol açtığı iddia edildi. Hindistan medyasına sızan ancak resmen açıklanmayan kaza araştırma raporunda, uçağın piste yanlış açı ve yükseklikte yaklaştığı saptandı. Rapordan aktarılan ayrıntılar, uçuş sırasında pilot kabininde uzun süren horlamalar olduğunu aktarıyor. Facebook’ta paylaşıldı Politis haberi, “Sivil Savunma Teşkilatı’ndaki cunta nostaljisti, küçük erkek çocuğa komünistleri öldürme eğitimi veriyor... hükümette bir pattakos... sivil savunma teşkilatı idari yetkilisi facebook aracılığıyla faşistliğini ifade ediyor” başlık ve spotlarıyla aktardı. “Yunanistan’daki Albaylar Cuntası bugüne kadar yönetimde olsaydı, sözünü ettiğimiz Sivil Savunma Teşkilatı üst düzey idarecisi pekâlâ diktatör rejiminin Kıbrıs’taki muadili olurdu” ifadesine yer veren gazete, videodaki kişinin Sivil Savunma Teşkilatı üst kademe yöneticilerinden olduğunu açıkladı. Gazete, 1.5 dakikalık videonun Facebook’ta 8 Kasım’da yayımlandığını da kaydetti. ‘Sempati duyuyorum’ Talabani, kendisinin bir sosyalist olduğunu belirttiği açıklamasında, “Tarık Aziz’e sempati duyuyorum çünkü o Iraklı bir Hıristiyan. Onun da ötesinde kendisi 70 yaşın üzerinde” dedi. Kimi hukuk uzmanları Tarık Aziz’in ölüm cezasının infaz edilmesi için Cumhurbaşkanı olarak Talabani’nin onayının gerekli olduğunu söylerken kimileri de böyle bir onaya gerek olmadığını düşünüyor. Mısır’da MüslümanHıristiyan gerginliği Dış Haberler Servisi Mısır’ın güneyinde bir köyde, Hıristiyan bir erkek ile Müslüman bir kızın aşk yaşadığına dair ortaya atılan iddiaların ardından, köyde yaşayan Müslümanlar, Hristiyanlara ait en az 10 evi ateşe verdi. Kana iline bağlı El Navahid köyünde meydana gelen olayın ardından güvenlik güçleri sükuneti sağlamak için köye sevk edi lirken çok sayıda köylünün de gözaltına alındığı öğrenildi. Öte yandan ülkede meydana gelen başka bir olayda, 19 yaşındaki bir kadının ailesinin istemediği biriyle evlendiği için dövülerek öldürüldüğü öğrenildi. Minya eyaletindeki olayda genç kadını öldüren iki abisinin ve amcasının gözaltına alındığı kaydedildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle