25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Filiz Özdemle yazdığı çocuk kîtapları üzerine 'Anlatmak işaret koymaktır' tişkin içinde tuttuğu farklı yaşlarmdaki çocukluğu, o yaşları bugün süren çeşitli düzlemlerde paylaşır. Filiz özdem, şiir, sanat yazısı ve romanlarıyla gündemde. özdem'in, Kitap Kurtları Için Hayvanlar Alemi ve Kuşlar Bize Neler Söyler? adlı çocuk kitapları peş peşe yayımlandı. Özdemle kaleme aldığı çocuk kitaplarını konuştuk. a NurselDURUEL lik doğurduğuna inanırım. Aynca çalacak bir sürü kapın, dalacağın bir sürü hayat, dinleyeceğin pek çok hikâye vardır. Karışanın daha çok olması nedeniyle, kendin olmak için epey mücadele etmek gerekir ki, bu da az şey değildir, büyüme açısından devrimci bir çaba gerektirir. Geniş ailenin hem insan oluşuma hem de yazarlığıma büyük katkısı olduğunu düşünürüm. Buradan yola çıkarak diyebilirim ki, bence aile değildir kişinin cehennemi. Bir cehennem varsa, aslında o insanın kendisi. Geniş ailelerde, nineli dedeli hayatlarda, bir biçimde bir sözlü anlatı geleneği sürer. Beni en çok, konunun bu yanı ilgilendiriyor. Modern hayat koşulları içinde daralan aileler, çalışan anne babalar, büyük şehtr insanının içinde bulunduğu yaşama telaşı, ister istemez ebeveynçocuk ilişkilerine de yansıyor. Çocuğumu büyütürken, bu sorunları elbet ben de yaşadım. Benim hayatımdaki kült figür dedemdir. Hem en çok hikâye dinlediğim hem de hayata dair en çok şey öğrendiğim kişidir. Dedemin torunlanyla fizikselduygusal ve sözel anlamda yakın bir ilişkisi olmuştur hep. tlişki ve Uetişim kurmanın, kendini ifade etmenin ne güçlü bir bağ olduğunu böyle öğrendim. Ben de çocuğumu büyütürken onunla bu tür bir ilişki kurdum; ona her zaman hikâyeler anlattım, onu dinledim. Sonunda harika bir genç adam oldu çıktı. Hikâyeler insanı her zaman merakh olmaya kışkırtır. Üstelik, benim çocuğum da dört kuşağı birden görerek büyüdü, bu anlamda çok şanslı. Dedem ders çıkanlacak bir şey olduğu zaman, bunu çok dolaylı bir şekilde, hep hikâyeler anlatarak yapardı. Ama hiç unutmuyorum, bir defasmda bize kızmış ve sesini yükseltmişti. Bu nadiren olan bir şeydi. Hepimiz çok üzülmüştük. Fındık ağacında çocuklarla bir kuş yuvası bulmuştuk, içinde yumurtalar vardı ve anne kuş yuvada değildi. Yunıurtaları elimize alıp bakmış, sonra gqri koymuştuk. Yuvasında yabancı koku alan anne kuş, meğer bir daha kuluçkaya yatmaz, yumurtaları terk edermiş. "însan kokusu kuş yuvasını bozar!" demişti dedem. Bu "insan kokusu" lafı, bende tuhaf bir şekilde yer etmiş. Demek insana dair her şey çok güzel değilmiş. Onun özünde kötülükle de mayalanmış bir yan varmış. O zaman, bilmeden ve istemeden de olsa kötülük yapmıştık. Bu olay, kötülük üzerine belki de ilk kez düşünmemi sağlamıştır. "İnsan eli değmesi" her zaman yapıcı, üretici şeylere sebep olmuyordu demek ki... Kitap Kurtları Için Hayvanlar Âlenu'nde çocuklara doğrudan seslenen, onlarla konuşan, meraklannı kışkırtan bir üslup kullanmışsın. Öznclliğin getirdiği sıcaklığtn yanı sıra kitabın zevkle okunmasını sağlayan bir başka özellik de son derece kıpırdak biryapıya sahip olması. Hayvanlardan yola çıkıp çeşitli alanlara çengel atan, oradan oraya hoplayıp zıplayarak içerdiği bilgileri oyun tadında veren eğlenceli ve kahcı bir kitap. Her okurun zaman içinde kendi merakma göre dönüp yeniden bakmak isteyeceği ilginç bilgiler, tuhaf bileşimler içeriyor çünkü. Bu yapıyı kurarken neleri gözettin, hangi alanlara öncelik verdm, anlattr mısın lütfen? Evet, çocuklara doğrudan seslenen bir üslup kullandım. Kendi çocuğuma anlatır gibi. Bu dizi, çocuklar için bir tür kültür tarihi çalışması sayılır. Şimdi hayvanlardan yola çıkarak yazıyorum. Hayvanlar dilden, haliyle y Flllz özdem. kltaplannda çocuklara doörudan seslenen. onlarla , g ü n d e l i k ^ d e n v e konusan. meraklannı kışkırtan bir üslup kullanmıs. bıyattan mımanye, tarıhe, Her çocuk her an büyür; her ye sinemaya, bilime, müziğe, folklora, el sanatlanna, coğrafyaya dek pek çok alanda rüyalarımıza, inançlarımıza, masallarımıza, şarkılarımıza, türkülerimize ve daha nice şeye sinmiş. Parçab bir yapı içinde, çocukların sıkdmadan, nereden isterlerse oradan okuyabilecekleri şekilde yazdım. Yapıyı kurarken sözlü ve yazdı kültüre öncelik verdim. Anlattığım masallann kimini çevirdim, kimini aktardım, kimini de kendim yazdım. Ama sizin söylediğiniz gibi, kıpırdak bir yapısı var, pek çok alanda geziniyor "Kitap Kurtları Için" dizisinin kitapları. Kuşlar Bize Neler Söyler? kitabında da çocukları düşünmeye, merak etmeye, oynamaya, katılmaya, gezip görmeye, öğrenmeye, bütün canlıların haklarına, doğaya saygılı olmaya ve sahip çıkmaya teşvik eden bir ton var. "EFSANELER İNSANOĞLUNUN HAYAL GÜCÜNÜN EN BÜYÜLEYİCİ ÖRNEĞI" Bir başka kitap, Yeryüzünden Binbir Efsane: Bakır Dağlar, Kör Kuyular, Büyülü Kuşlar. îstanbul efsanclerinden biriyle başîayıp bir diğeriyle sona eren kitapta dünyanm dört bir yanmdan çeşitli efsanelere yer vermişsin. Çocuklar için yeniden kaleme aldığın bu efsaneleri kısa geçiş metinleriyle bağlamışsm birbirine. Böylece hem her biri bağımsız okunabiliyor hem hepsi bir bütün oluşturuyor. Efsaneleri nasıl seçtin? Bütünlüklü yapı kurmaya neden gereksinim duydun? Bir kurgu çerçevesinde, yeryüzünden gelip geçmiş büyük uygarlıklara ve Anadolu topraklarında yaşayan kültürlere ait efsaneler seçmeye çalıştım. Yaratılış, kahramanlık, aşk, yeraltı ve gökyüzü, dağlar, nehirler, kuyular, mağaraİar, yapılar gibi, efsanelerin çıkış nedeni olan hemen her başlığa dair örnek oluşturabilecek, temsil edici özellik taşıyan metinler olsun istedim. Kutuplardan ekvatora uzanan bir coğrafyadan, Hint, Yunan, Çingene, Cermen, Türk, Kürt, Ermeni, Kızılderili, Aztek, Maya ve diğer kültürlerin efsanelerine çocuklarıngençlerin merakmı kışkırtabüecek, bir kapı aralayabilecek ve sıkılmadan okuyabilecekleri uzunlukta yer verdim. Sonuna bir okuma listesi ekledim. Böylece, merak edenler efsanelerle ilgili kaynak metinlere de ulaşabilir ama tabii bu liste bir bibliyografya değil, benim kitabı oluştururken yaptığım okumaları gösteriyor. Efsaneler insanoğlunun hayal gücünün ve anlatma aşkının en büyüleyici örnekleri. Tarihsel bir perspektiften bakıldığında, çağlar boyunca insanın yeryüzündeki serüvenine de tanıkhk ediyor. Ayrıca coğrafya ve kültürlerin nasıl birbiriyle harmanlandığmı gösteriyor. Çocukların ve gençlerin bütünsel bir dünya algısı edinmesinde önemli bir etken efsaneler. Yeryüzünden Binbir Efsane'yc de gravür tadındaki desenleriyle Aysu Koçak eşlik etti. Söylediğiniz gibi bir ihtiyar bütün bunlan bir silsile halinde anlatırmış edasıyla, aralara bağlayan metinler yazarak yaptım. Bu üslup da metni öznelleştiren bir tını taşıyor. Bu sanırım, çocukluğumda bana anlatılmasını sevdiğim biçim, benim de yine çocuğuma anlatmayı sevdiğim biçim. O nedenle kitabı oğluma adadım. Ayrıca onun sayesinde anneliği öğrenirken ben de bir zinciri, devraldığım bir anlatma geleneğini sürdürme olanağı buldum. Sonuçta anlatmak, işaret koymaktır. • Kitap Kurtlan Için Hayvanlar Âlemi/ Filiz Özdem/YKY/96s. Kuşlar Bize Neler Söyler/ Filiz Özdem/YKY/120 s. KİTAP SAYI 1083 1 ;i // m ğ taşıyan Kitap * J Kurtları Için Hayvanlar Âlemi, bir dizinin ilk kitabı sanırım. Emine Bora resimlemiş. Arkasından neler geleceğini merak ediyomm... Evet, bu kitap "Kitap Kurtları Için" yazmayı sürdüreceğim bir dizinin ilk kitabı. tkincisi dc çıktı: Kuşlar Bize Neler Söyler? Üçüncüsü yolda: Tavşan Dağa Küserse, Kaplumbağa Koşarsa. Diziyi, yarattığı şahane hayvanlarla ve cana yakın, eğlenceli diliyle Emine Bora resimliyor. "GÜNÜMÜZ ÇOCUKLARI DOĞADAN KOPUK VE DAHA YALNIZ" Bu dizinin çtkış noktasmda neler var? Ashnda bu diziyi yazma fikri, son romanım Yalan Surelerfnddü bilge Dilruba Nine, kitap bittiği halde benden ayrılmayınca oluşmaya başladı. Bu figür sözlü anlaü geleneğinin bir simgcsi olarak sürdü. Günümüz çocuklannın doğadan kopuk, bizim çocukluğumuza göre daha yalnız yaşanıası, televizyon ve bilgisayarla, hız çağmın aygıtlarıyla iç içe büyümesi temel bir mesele. Yalnızlıklanna vurgu yaparken yaratıcı olmaktan uzaklaşan bir tekrar ve tüketim kültürü içinde olmalarını kastediyorum, yoksa yalnızlık güzel ve üretici bir süreç. Hatta kitapta bazen yalnız kalmanın, bir köşeye çekilip kitap okumanın güzel bir şey olduğunu yazdım. Önlerine konan hazır, "hap" malzemeyle çocukların bir yandan hayal gücü daralıyor, diğer yandan kitap okunıanın payı azalıyor. Üstelik hayat sürekli "hızlanıyor." Böylece, hemen ve çabucak doyurulan meraklar, çabuk tüketilen şeyler kalıyor geriye. Bizim çocukluğumuzdaki oyunlar doğayla daha iç içe, haliyle daha yaratıcıydı. Zaman daha gevşek aktığı için algılanmız daha açıktı. Özellikle büyük şehirlerde aileler daralıp küçülüyor. Ben gcniş bir ailede, hatta sülalede büyüyen bir çocuk olarak, bütün meşakkati ve sıkıntısına rağmen, bunun çok yararlı olduğuna, büyük bir zenginSAYFA 8 I 1 "^ ı ^ mlz oğadaki Dostlanba mı ^ CUMHURİYET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle