Katalog

CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada uygulamalarını, hemen her konuda izlediği siyaseti eleştiriyor, hatta kimi uyarılarda bulunuyorlar. Laik ve laiklik karşıtlığını, Sünni-Alevi ayrımını, etnik ayrımcılık ve ayrışmayı gerçekleştirdiler. Açılım adındaki palavra projeyi tezgâha koyarak ülkenin bölünmez bütünlüğünü de rafa kaldırdılar. İktidarın başına göre muhalefetin cehenneme çevirmeye gayret ettiği bu ülke, bir cennet! Kendi cennetini de tarif etti. Cemaatine (AKP grubuna) olumsuz gelişmeleri olumlu gösteren salı günü hutbelerinin sonuncusunda, (Var ol, nur ol sesleri duyulmadı, tabii alkışlarla) “2010 yılı, 2009’u katbekat aşacak güzelliklerle geçecek” diyebildi. RTE, bir sorun tartışmaya açıldığı zaman muhalefete yüklenir, “sorunu çözecek bir formül” söylemelerini ister. Yanıt alamayınca, “Muhalefet budur işte. Hep eleştirir, ama çözüm getirecek tek bir öneride bulunmaz” diye ne kadar becerikli, başarılı bir hükümet olduğunu kanıtlamaya girişir.. Fakat 2002’den bugüne dek RTE’nin muhalefetin salık verdiği yol ve yöntemlerden herhangi birine olumlu yanıt verdiğine tanık olunmadı. O hep haklı. Muhalefet, yalaka ve yandaş dışında medya, sürekli haksız! Fitneci... kışkırtıcı... inkârcı! CHP de, MHP de iktidarın milli birlik ve kardeşlik adını verdiği açılım politikasının Kürt sorununa çare olacağı yerde tersine işlediğini ve ülkenin birlik ve beraberliğinin giderek parçalandığını söylüyor. Etnik ayrışma, tehlike olmaktan çıktı, gerçekleşti. Dayanaksız, çaresiz, laf kalabalığından ibaret proje açıklamaları ülkeyi giderek bölmeye yöneldi. Kurumlar arası çatışma yok; aksine hükümet kimi kurumlarla çatışıyor. TSK gibi ülkenin tek güvencesi olan bir kurum kendini savunma durumuna düşürüldü. Halkımız, gözü önünde gelişen olayları özenle izliyor ve varılan sonuçların, kargaşanın bilincinde. RTE’ye göre gerçekleri ve gelecekle ilgili kaygıları hemen her zeminde dile getiren muhalefet tu kaka! Nasıl uyarsan, ne söylesen nafile! Geriye kalan tek çare bu iktidardan (RTE’den) kurtulmak! Kurtulmanın yolu da demokratik kurallardan geçiyor. Artık asker, yönetime el koymanın sözünden de değil, imasından bile uzak duruyor, kaçıyor. Hükümetin yüzünü medya ile gerçeklere çevirmenin yollarını aramak mı? Geçiniz efendim! İktidarın, şeytanın aklına gelmeyecek birtakım uygulamalarına karşın medya varlığını korumanın telaşı içinde. AKP’nin medyaya uyguladığı formül: Ya öv, ya tatlı muhalefet yap, ya da öl! Sivil toplum kuruluşları mı? Var mı, yok mu, neredeler? Başarısızlıklarının üstünü örtmek için hükümetin belgeli belgesiz olaylar yaratmasına karşın… toplumun AKP iktidarından (RTE’den ve kadrosundan) kurtulabilmesi için tek olanak var: 2010’da seçime gitmek! Vay siz misiniz erken seçim isteyen? Aslanlar gibi kükredi RTE, son grup toplantısında: “…Aklıselim sahibi insan, bu ülkeyi seven bir insan bu ifadeyi kullanmaz” dedi. Ya aklına gelmedi ya da söylemek istemedi; hiç değilse bu kez erken seçim istemek vatana ihanettir demedi. Lakin buna yakın ifadeler kullandı: “…Her şey gayet başarılı şekilde yürürken…” Allah için her şey tevil götürmez biçimde toplumun her kesimini yakarak yürürken… şöyle devam etti: “…kalkıp da seçim istemek… ‘Türkiye sevdası değil, ancak Türkiye’ye karşı ben nasıl tuzak kurarım?’ budur…” demez mi? Halka gitmeyi, halka tuzak kurmak diye algılayan şu anlayışa, mantığa bakın! Bu iktidardan kurtulmanın tek yolu seçimdir, sandıktır! Ancaaak… muhalefetin erken seçim diye bastırırken sandıktan çıkması olası sonuçları çok iyi hesaplaması…. -…Parti genel başkanı iken Demirel’in yaptığı gibi- hemen her ilde alacağı oyları ve her ilden çıkaracağı milletvekili sayısını üç aşağı beş yukarı saptaması gerekiyor. Çıplak bir mantık ve toplumda giderek derinleşen tepkilere bakarak erken seçimde ısrar etmek ve sonra beklenmeyen bir sonuçla karşılaşarak, -Allah muhafaza etsin derler ya, işte öyle- RTE’nin üçüncü kez iktidarını görmek!.. Seçim AKP’yi tek başına iktidardan uzaklaştıracağı gibi… Çankaya’daki AKP’linin tekrar cumhurbaşkanı seçilmesini önleyecek sonuçlar da vermeli! Erken seçim diyelim ve kurtuluşun yolunu açalım! SAYFA 7 OCAK 2010 PERŞEMBECUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 7 Ocak Oslo K -14 Helsinki K -3 Stockholm K -4 Londra B -2 AmsterdamK 0 Brüksel K -2 Paris K -1 Bonn K -3 Münih K -6 Berlin K -3 Budapeşte K -1 Madrid Y 7 Viyana K 0 Belgrad Y 10 Sofya Y 15 Roma Y 15 Atina Y 19 Zürih K -2 Moskova K -8 Aşkabat PB 5 Taşkent Y 7 Bakû Y 10 Bişkek B 5 Tiflis Y 6 Kahire B 21 Şam PB 21 İstanbul PB 16 Edirne Y 17 Kocaeli PB 19 Çanakkale Y 18 İzmir Y 18 Manisa Y 19 Denizli B 17 Zonguldak PB 18 Sinop PB 17 Samsun PB 19 Trabzon PB 17 Giresun PB 17 Ankara S 12 Eskişehir S 12 Konya S 14 Sıvas S 8 Antalya B 18 Adana PB 18 Mersin PB 17 Diyarbakır S 13 Şanlıurfa B 15 Mardin B 12 Siirt S 13 Hakkâri S 6 Van S 8 Kars S -1 Yurdun batı kesim- leri parçalı ve çok bu- lutlu, Marmara’nın ba- tısı ile Kıyı Ege hafif sağanak yağışlı, di- ğer yerler az bulutlu geçecek. Sabah ve gece saatlerinde yur- dun iç ve doğu ke- simlerinde buzlanma ve don olayı ile birlik- te sis görülecek. Ku- zey Ege’de öğle sa- atlerine kadar fırtına, Güney Ege ile Batı Karadeniz ve Marma- ra’nın kuzeyinde sert rüzgâr bekleniyor. ‘SOYKIRIM’ CEZASI Sırma Oran, AİHM’ye gidecek Haber Merkezi - Fransa’da 2008 yerel seçimlerinde Yeşiller Partisi’nden aday olan ve Villeurb- anne Belediye Başkanõ Jean-Paul Bret tarafõndan “Ermeni soykırı- mını kabul edip etmediğinin” so- rulmasõ üzerine adaylõktan çekilen Prof. Baskın Oran’õn kõzõ Sırma Oran, Bret aleyhine açtõğõ “ay- rımcılık” davasõnõ kaybetti. Oran, Lyon Ceza Mahkemesi tarafõndan 1500 Avro para cezasõna çarptõrõl- dõ. Mahkeme heyeti kararõnõ, “Fransız hukukunda politikada ayrımcılık suç sayılmamaktadır” gerekçesine dayandõrdõ. Hürriyet gazetesine konuşan Sõrma Oran mahkemenin kararõnõ, “Utanç ve- rici bir karar. Bu karar yenir yutulur gibi değil. Mahkeme be- nim anlattıklarımı kesinlikle dinlemedi. Fransız olarak gel- dim ve Tük orijinli olduğum için bana soru soruldu. Bu ayrımcı- lıktır. Politikada ayrımcılık artık bitmeli. Her Fransız vatandaşı- nın eşit Fransız olduğunu, bazı- larının eksik ya da üstün olma- dığını bütün dünyaya göstermek istiyorum. Ama hâkim sağır gi- biydi, beni hiç dinlemedi. Ben de sesimi duyurabileceğim yere ka- dar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gideceğim. Beni dinleyen birini bulana ka- dar devam edeceğim” sözleriyle değerlendirdi. “Temyize gitme- miz muhtemel” diyerek açõklama- da bulunan Sõrma Oran’õn avukatõ Charles Morel ise mahkemenin “haksız” bir sonuçla bittiğini, Sõr- ma Oran’a yapõlanlarõn bir ayrõm- cõlõk olduğunu ve bunun kabul edi- lemez olduğunu söyledi. Bu ara- da, Villeurbanne’da 2008 belediye başkanlõğõ seçimlerinde yaşanan olaylar mahkemenin bu kararõ ile yorumlanacak olursa bundan sonra Lyon’da belediye meclislerine aday olacak Türk asõllõlardan “Er- meni soykırımını” tanõmalarõnõn istenebileceği ifade ediliyor. Hükümet Kürt açõlõmõnõ içeriye anlatamadõ, dõşarõya anlatma çabasõnda Elçiler açılımı anlatacak BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Kürt açõlõmõnõ Tür- kiye’nin içinde anlatamayan hü- kümet, açõlõmõ dõşarõda anlatmak için büyükelçileri görevlendirdi. “Demokrasi, Güvenlik ve İs- tikrar: Dünyada ve Türk Dış Po- litikasında 2010’a Bakış” tema- sõyla Ankara’da toplanan Türki- ye’nin yurtdõşõnda görevli 200’e yakõn büyükelçisinin katõldõğõ ikin- ci büyükelçiler konferansõndan hükümetin Kürt açõlõmõnõn dõş ül- kelerin yetkililerine anlatõlmasõ kararõ çõktõ. Toplantõnõn ikinci gü- nünde, İçişleri Bakanõ Beşir Ata- lay ve MİT Müsteşarõ Emre Ta- ner’in de katõlõmõyla, Kürt açõlõ- mõnõn iç ve dõş boyutlarõ ayrõntõ- larõyla masaya yatõrõldõ. Atalay, üç- lü mekanizma çerçevesinde yapõ- lan temaslar ve alõnan kararlar konusunda büyükelçileri bilgi- lendirdi. Bu çerçevede, Türki- ye’nin dõş temsilcilerinin, bulun- duklarõ ülkelerde yerel makamlarla temasa geçmesi hükümetin Kürt açõlõmõna ilişkin ayrõntõlarõ anlat- masõ, Kürt açõlõmõ konusundaki ge- lişmelere ilişkin dõş ülke makam- larõnõ bilgilendirmesi kararlaştõrõldõ. Bu çerçevede, yurtdõşõndaki Türk diplomatlar, Kürt açõlõmõ konu- sunda atõlan adõmlara ilişkin bilgi vermenin yanõ sõra bulunduklarõ ül- kelerin yetkili makamlarõna terör- le mücadele konusunda Türki- ye’nin daha fazla işbirliği bek- lentileri de aktaracak. Bu kararõn alõnmasõnda, özellikle AB’nin son ilerleme raporunda yer alan eleş- tirilerle AB üyesi bazõ ülkelerin PKK ile mücadelede çekimser tu- tumlarõnõn etkili olduğu belirtiliyor. Bu arada Cumhurbaşkanõ Abdul- lah Gül, büyükelçiler konferansõ- na katõlan büyükelçilere Çankaya Köşkü’ndeki öğle yemeği verdi. LOS ANGELES TIMES: Türkiye’den ABD’ye ret Dış Haberler Servisi - ABD’nin Türkiye’ye transit yol- cularla ilgili bilgi paylaşõmõ tale- binin, hükümet tarafõndan redde- dildiği öne sürüldü. Amerikan Los Angeles Times gazetesi, Ni- jeryalõ Ömer Faruk Abdülmut- talip’in 25 Aralõk’ta bir Ameri- kan uçağõna terör saldõrõsõ düzen- leme girişimiyle ilgili haberinde, ABD’nin daha önce AB ülkeleri- ne yönelik daha çok istihbarat paylaşma talebinin direniş ile karşõlandõğõnõ belirtirken, “Baş- ka ülkelerle de gerginlikler ya- şandı. Ulusal güvenlik yetkili- leri ve diğer kaynaklara göre, geçen yıl Türk hükümeti, FBI’nın Irak, Suriye, İran, Pa- kistan ve Çeçenistan gibi sıcak bölgelere giden veya oradan gelen aşırı unsurlar için bir kavşak olan Türkiye’den geçen yolculara ilişkin bilgi paylaşımı talebini geri çevirdi” diye yazdõ. Gazete, ABD’nin diğer ülkeler- den güvenlik önlemlerinin önem- li ölçüde arttõrõlmasõnõ beklediği- ni bildirdi. İstihbarat paylaşõmõ- nõn AB hükümetleriyle yõllardõr tartõşma konusu olduğu kaydedi- len haberde, AB hükümetlerin ABD’nin yolculara ilişkin daha ayrõntõlõ bilgi taleplerine, özel hayat ile yasalarõ gerekçe göste- rerek direndikleri belirtildi. Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) üyeleri, hem AKP iktidarı tarafından yapılan zamları protesto etmek hem de TEKEL ve İtfaiye işçilerine destek olmak amacıyla AKP İl Binası önüne “AKP elini cebimizden çek” ya- zılı siyah çelenk bıraktı. Okmeydanı Cemal Kamacı Spor Salonu önünde toplanan ÖDP’liler, “İnsanca bir yaşam için şimdi halk konuşacak”, “İşten atmalar yasaklansın” dövizleri taşıyıp, “Hırsız, gerici, iş- birlikçi AKP”, “Zam, zulüm, işkence işte AKP” sloganları atarak Sütlüce’de bulunan AKP Parti İl Bi- nası’na kadar yürüdü. Burada grup adına açıklama yapan ÖDP İstanbul İl Başkanı Hüseyin Yeşil, AKP’nin 2010 yılına “Durmak yok zamlara devam” diyerek girdiğini belirtti. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR) Durmak yok zamlara devam İTALYA’DA DA BENZER OLAY Yargõca üç mermili mektup Haber Merkezi - Ankara Seferberlik Bölge Başkanlõğõ’nda inceleme yapan Hâ- kim Kadir Kayan ile Başbakan Yardõm- cõsõ Bülent Arınç’a suikast iddiasõnõ so- ruşturan savcõ Mustafa Bilgili’ye içinde Kalaşnikof mermisi bulunan zarf gönde- rilmesinin bir benzerinin İtalya’da da ya- şandõğõ anlaşõldõ. İtalya’nõn Milano kentinde terör davalarõna bakan Ön Soruşturma Hâkimi Guido Salvini’ye üç mermili bir tehdit mektubu gönderildiği belirtildi. Mektubun, Devrimci Proleter Birlik adlõ sol örgüt tarafõndan gönderildiği belirtildi. NTV’nin haberine göre, Türk emniyeti, İtal- ya güvenlik makamlarõyla irtibata geçerek mermilerin nereden ve kimlerce gönderil- diğine ilişkin bilgi istedi. Bu arada hâkim Kayan’a gönderilen mermili zarflarla ilgi- li kargo poşeti, kâğõt zarf, toplam 16 adet mermi ve mermilerin sarõlõ olduğu kâğõt üzerinde yapõlan incelemede parmak izi ka- lõntõsõna rastlanõlmadõğõ kaydedildi. BERLUSCONİ ENGELİ İtalya da devlet sõrrõnõ tartõşõyor ROMA (AA) - Telecom Italia’nõn Mar- co Tronchetti Provera’nõn yönetiminde ol- duğu dönemde şirketin güvenlik sorumlu- su Giuliano Tavaroli ile İtalyan askeri is- tihbarat teşkilatõnõn üç numaralõ ismi Mar- co Mancini tarafõndan “yasadışı” dinleme ve espiyonaj faaliyetleri yapõldõğõ gerek- çesiye açõlan dava, İtalya’da Başbakan Silvio Berlusconi’nin mektubuyla tõkanma noktasõna geldi. Berlusconi, davaya konu olan meselelerin “devlet sırrı” kapsamõn- da olduğunu bildirdi. Mancini, dava çer- çevesinde kendisine yöneltilen pek çok so- ruya “devlet sırrı” olduğu gerekçesiyle ya- nõt vermeye yanaşmamõştõ. İtalya’da Gla- dio adlõ gizli yapõlanmayõ ortaya çõkaran ön soruşturma hakimi olarak bilinen Senatör Felice Casson, “Demokrasi, saydamlık ve kurallara uymak demektir. Her şeye dev- let sırrı diyerek demokrasi olmaz. Zira böyle bir anlayış hiçbir şeyin aydınlatı- lamamasını beraberinde getirir” dedi. ABBAS’TAN ÇALIŞMA ZİYARETİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Filistin Devlet Başkanõ Mahmud Abbas, Filistin’de yapõlmasõ öngörü- len seçimler öncesinde Türkiye’nin nabzõnõ tutmak için Ankara’ya geldi. Abbas’õn Çankaya Köşkü’ndeki programõnõn bazõ bölümleri, Cumhur- başkanõ Abdullah Gül’ün soğuk al- gõnlõğõ nedeniyle iptal edildi. Filistin lideri iki günlük ziyareti çer- çevesinde dün ilk olarak ikinci büyük- elçiler konferansõnda bir konuşma yap- tõ. Türkiye aracõlõğõyla yürütülmüş olan İsrail-Suriye görüşmelerine değinen Abbas, bu sürecin Filistin için de yarar- lõ olacağõnõ düşündüklerini belirtti. Ab- bas, bu çerçevede Türkiye’nin arabulu- culuğunu desteklediklerini söyledi. Ha- mas ile Filistin Kurtuluş Örgütü arasõn- da bir bölünme olduğunun altõnõ çizen Abbas, Filistinlileri bir araya getirmek için çaba harcadõklarõnõ söyledi. Abbas, akşam saatlerinde ise Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan ile görüş- tü. Hamas ve El Fetih arasõnda sorunla- rõ gündeme getiren Erdoğan’õn “Filis- tin davası bizim de meselemiz. Bize ihtiyaç olursa katkıda bulunmak iste- riz. Siz Filistinliler kendi aranızda birleştiğiniz zaman, ihtilaflarınızı çözdüğünüz zaman biz burada bay- ram yapacağız” dediği öğrenildi. CIA EYLEMCİSİ Eşi Türk gazeteci çõktõ İstanbul Haber Servisi - Afga- nistan’õn Host kentinde 7 CIA ajanõ- nõ öldüren Humam Halil Ebu Mu- lal el Balavi’nin, Türkiye’de tõp eği- timi aldõğõ ve eşininde Türk olduğu ortaya çõktõ. www.timeturk.com ad- lõ haber portalõnda çalõşan gazeteci Defne Bayrak, eşi Balavi’nin böyle birşey yapacağõna inanmadõğõnõ be- lirterek, “Eşim Afganistan’a tıpta uzmanlık eğitimi için bir üniversi- teye kayıt olmaya gitmişti” dedi. El Balavi ile İstanbul Üniversite- si Tõp Fakültesi’nde eğitim gördüğü dönemde tanõştõğõnõ ve 2001 yõlõnda evlendiklerini söyleyen Bayrak, 2002 yõlõnda eşinin tõp fakültesini bitir- mesinin ardõndan Ürdün’e taşõndõk- larõnõ, El Balavi’nin burada mesleğini yapmaya başladõğõni ifade etti. 2003 ve 2004 yõllarõnda iki kõzlarõnõn dün- yaya geldiğini kaydeden Bayrak, “Mutlu bir evliliğimiz vardı” dedi. 2009 yõlõnõn ekim ayõnda ise kesin olarak yeniden Türkiye’ye dönüş yaptõklarõnõ belirten Bayrak, burada bazõ basõn kuruluşlarõna makaleler yazmaya başladõğõnõ kaydetti. Eşinin de Afganistan’a tõpta uzmanlõk eği- timi için bir üniversiteye kayõt olmaya gittiğini söyleyen Bayrak, “Orada iş- lerini tamamladıktan sonra döne- cekti. Kendisiyle yüz yüze en son mart ayında görüşmüştük. Tele- fonda en son 10 gün önce görüştük. Afganistan’da uzmanlığını yap- maktan vazgeçtiğini, Türkiye’de eğitimini tamamlamak istediğini söylemişti. Olmadı. Çok üzgünüm” diye konuştu. Eşinin “CIA ve El Kaide bağlantıları olduğu” yö- nündeki iddialarõn asõlsõz olduğunu söyleyen Bayrak, “Çok üzgünüm. Çocuklarım da babalarının şehit olduğunu bilmiyorlar” dedi. Bu arada istihbarat birimlerinin yaptõğõ çalõşmalar sonucu olayõn ay- rõntõlarõ netleşirken El Balavi’nin “çifte ajan olarak çalıştığı” aynõ anda ABD, Ürdün ve El Kaide için çalõştõğõ ortaya çõkmõştõ. ABD basõnõnda yer alan iddialara göre, Bin Ladin’in sağ kolu Eymen el Zevahiri’yi yakalamak için çok önemli bir bilgisi olduğunu söyle- diği için Chapman üssüne davet edi- len Balavi, üsse geldikten sonra bomba aramasõndan geçirilmedi ve sözlerine başladõktan kõsa süre son- ra da üzerindeki bombayõ patlattõ. Cinayet soruşturmasında 4 gözaltı İstanbul Haber Servisi - Esenyurt’ta 2 Ocak Cumartesi günü İnönü Mahallesi Mandõra Cadde- si’nde iki grup arasõnda çõkan kavgada Erdi Demi- rel’in bõçaklanarak öldürülmesine ilişkin çalõşma başlatan Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, telefon tamircisi olan Gökhan G. (22) ile Avcõlar’daki bir lisede okuduklarõ belirtilen A.G.Ö. (20), M.E. (19) ve T.T’yi (21) gözaltõna aldõ. Emniyetteki işlemle- ri tamamlanan 4 şüpheli, adliyeye sevk edildi. Şans Topu çekildi 2, 7, 20, 24, 34 +2