18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Cökova'da bir sosyalist Hafız İbrahim Mersin TÜSTAV (TürkiyeSosyal Araştırma Vakfı); "Türkiye sosyaltarihinin Sarı Defterini dolduran- lar"ın her biri için bir kitap hazırladı. Bu çalışmada "grev boylarında, toprak işgallerinde, üniversite boykotlarında, hak ve özgürlük mücadelelerinde, mitinglerde, toplantılarda yer alan, cezaevlerinde yatan, siyasal sürgünler yaşayanlar, kendi kaleminden sözleriyle" yer alıyor. İşte bu dizinin 12 kitabı olan Ersin Tosun'un yayına hazırladığı Cökova'da Bir Sosya- list Hafız İbrahim Mersin aö\\ yapıt Eylül 2009'da yayımlandı. Araştırmacı Ersin Tosun bu ki- tabında Muğla'nın Uia llçesine bağlı Portakallık köyünden Hafız ibrahim Mersin'i tanıtıyor. O ErdalATICI I -w-lkçağda Anadolu "Bin Tann I tli" olarak bilinse de asıl ünü- I nü yetiştirdiği sanatçılardan, JLbiIginlerden ve ev sahipliğini yaptığı uygarlıklardan alır. Bu uy- garlıklar zamanında bilim, sanat, edebiyat, felsefe, müzik, siyaset, hi- tabet alanlarında onlarca sanatçı ve biJim insanı yetişmiş; bunlar, insan- Iığın bugünlere gelmesini sağlayan ka- ranlık yollan aydınlatmıştır. AYDINLANMANIN SÖNMEYEN IŞIÖI Türklerin Anadolu'ya gelmesinden sonra da, bu aydınhk ve uygarlıktan yana olrna geleneği sürmüştür. Bu topraklarda Pir Sultan Abdal, Şeyh Bedreddin, Kö- roğlu, Dadaloğlu gibi dirençli, gözünü budaktan sakınmayan yiğitlerin, bilginle- rin yanında, Karacaoğlan gibi sevdalı söz ustalan, Hoca Nasrettin, Hacı Bektaşi ı Veli, Mcvlana Celalettin Rumi gibi hü- manistler yetişmiştir. Bugün hasret kaldı- ğımız barışı ve hoşgörüyü, toplumlarara- sı yakınlaşnıayı sağlamaya çalışmışlardır. Bu büyük ustaların yanında Anado- lu'da her dönem bilginlere parmak ısır- tacak kadar çevresine ışık saçan bilge halk önderleri de çıkmıştır. Kendi acıla- n, mücadeleleri, mutlulukları, başan ve başarısızhklarıyla, yenmişlikleri ve yenil- mişlikleriyle Anadolu'nun en ücra kasa- balarında, köyleriııde onurlu bir yaşam sürmüş ve sessizce aramızdan ayrılıp git- mişlerdir. Nâzım'ın dediği gibi "asırda onlar yenmişler, onlar yenilmişlerdir." Anadolu'da ışıklar hâlâ sönmemiş ve "bilime, sanata, edebiyata olan inanç tüm inançların üstünde geliyorsa" onla- rın yaktığı ışığın tükenmemesindendir. Araştırmacı Ersin Tosun Gökova'da Bir Sosyalist Hahz İbrahim Mersin isinıli ki- tabında, o ışığı yakanlardan biri olan, Muğla'nın Ûla ilçesine bağlı Portakallık köyünden Hafız İbrahim Mersin'i tanıtı- yor. Hafız İbrahim Mersin 7 Eylül 1939 yı- lında Muğla'nın Ula ilçesi Portakallık köyünde doğmuş, 1950 yılında Kara- börtlen Köyü llkokulu'nu bitirdikten sonra Ula'da Kuran Kursu'na gitmiş, ya- tılı olarak 6 yıl okuduğu bu kurstan hafız olarak mezun olmuş, Portakallık köyün- de önce kadrosuz sonra da devlet bütçe- sinden kadro verilerek imamhğa başla- mış, 1959 yılında gittiği askerliğini 30 ay- da tamamlamış, 1962 yılında Aynımah Hanım'la evlenmiş, 1965 yılında Köyce- ğiz'de Köy Bürosu Kâtipliği, daha sonra Yatağan'da Tahrirat memurluğu yapmış- tır. 1970 yılında Dalaman SEKA müesse- sesinde Sosyal Işler Şefliği'nde memur olarak göreve başlamış, baskılar sonucu bu işten aynlmak zorunda kalmış, Dala- man Taşıyıcılar Kooperatifi'nde müdür- S AY FA 14 lük, sonrasında da Karabörtlen Kalkın- ma Kooperatifi'nde yöneticilik görevle- rinde bulunmuş, 1987 yılında yakalandı- ğı amansız hastalıktan kurtulamayarak yaşamını yitirmiştir. Ûhan Selçuk Cumhuriyet gazetesinde Hafız İbrahim Mersin'in ölümünün ar- dından kaleme aldığı yazısma; "Hafız ib- rahim Mersin'i tanır mısınız? Sanmıyo- rum. 1963'te Yön dergisinin 63. sayısın- da ilk yazısı çıkan Hahz İbrahim Mersin, 'sosyalist din adamı' idi" sözleriyle başlı- yor ve "Isterim ki, bu yazını Hafiz'ın me- zarındaki kır çiçeklerinden biri olsun" diyerek bitiriyordu. SOSYALİST BİR DİN ADAMI Hafız İbrahim Mersin'in yaşamının sı- radan olmayan ve ilgi çeken tarafı, çocuk yaşta gönderildiği Kuran Kursu'nu bitir- dikten sonra köyünde imam olarak göre- ve başlaması, eline geçen gazete, kitap ve dergileri okuyarak kendi kendini aydm- latması, haksızlıklara direnmesi, çevresi- ni değiştirmeye çalışması ve bu amaçları- nı gerçekleştirmek için de düşüncelerini başta o dönemin ünlü sosyalist dergisi Yön olmak üzere değişik gazete ve der- gilerde yazmasıdır. Yine bu düşünceleri sonucu örgütlü güce inanması, görüşleri- ne yakın olan Türkiye Işçi Partisi'ne üye olup partinin Muğla H Başkanlığı'na ka- dar yükselmesidir. Hafız İbrahim Mersin, 28 Şubat 1963 tarihinde Yön dergisin- de "Sosyalist Bir Din Adamı" başlığıyla yazdı- ğı yazıda, öğretmen ol- mak için Köy Enstitüsü sınavma girdiği gün bir gericinin babasına; "Ne yapıyorsun sen, çocuğu komünist mi yapacak- sın?" diyerek öğretmenli- ğini engellediğini, sonra- sında Kuran Kursu'na ya- zıldığını, orada geçirdiği 6 yıl sonunda da "Hafızlık" diploması aldığını ve gele- cekle ilgili planlannı, hayal- lerini anlatıyor. Hafız İbrahim Mersin, 1957 yılında "Hafızlık" dip- lomasını aldıktan sonra diploması- na bakıyor; "Ne yapacaktmı bunu? Bir müezzin veya imam mı olacak- tım?" Bu çelişkiler içinde düşünü- yor. Hahz îbrahim Mersin'in dü- şünceleri daha ilk günden sıradan bir din adamının düşüncelerine benzemiyor: "Okuduğum ayet ken- di dilimle olsa iş değişirdi. Tan- n'nın emrini doğrudan ilettiğim için, cemiyete dünyevi bir hizmette bulunmuş olacağımdan uhrevi bir sevaba kavuşabilirdim. Kafam bu- na benzer düşüncelerle dolu olarak, köyüme, doğayla boğuşmak U 2 e r e geJmeye karar verdim. Esas işim çiftçilik olmakla beraber halkın isteğiyle yeni ya- pılan camide 30 lira aylıkla imam ol- dum" (s. 27). Hafız îbrahim Mersin'in Yon'de çıkan bu ilk yazısında gelecekle ilgili planlannı da görebiliyoruz. "lnsanlık hızla ilerletti- ği tekniğin kudretiyle uzayda dünya etra- fını 88 dakikada dönerken bu kadar za- man içinde sekiz adım çift sürdüm diye gururlanmayı bırakmalı. Önümüzdeki yıllarda tütün yetiştirebilir, gerçek değe- rine satabilirsek, ilk fırsatta 10-15 çiftçi birleşip bir traktör almalı, toprağm işlen- mesini bu şekilde çözüme bağlarken, borç dert arıcılık yapmalı. Bundan sonra nefes alıp borcu ödemeli. Radyo, bisiklet gibi bir evin en uygar ihtiyaçlarını temin etmeli ve hemen arkasından kıvrılıp av- kılıp 5-6 dönüm tarla almalı, halkın alay etmesine aldırış etmeden tavukçuluk yapmaya başlamalı diyorum" (s. 31). Mersin yaşamının belli dönemlerinde şiir yazıyor, günlük tutuyor. Bu günlük- lerde din konusundaki görüşleri önemli bir yer tutuyor. Dinin, din tüccarlarınm eline kaldığını, bunun ülkenin gelişmesi- nin önüne engel duruma getirildiğini dü- şünüp yazıyor. Düşüncelerini Muğla'da yayımlanan Devrim gazetesinde de yazı- yor. 1965 yılında başlayan Türkiye Işçi Partisi üyeliği, 12 Eylül'de parti ka- İbrahim Mersin'in Yön Derglslnde yayımlanan bir yazısı (1963). Mersin, Ula Halkevl inşaatı önünde (üstte, sağ- da). İbrahim Mersin ve e$i Aynimah Mersin, 1987. patıkncaya kadar sürüyor. Yapıtta Hafız İbrahim Mersin'i yakın- dan tanıyan akrabaları, arkadaşları ve dostlarının anlatımlarına da yer veriliyor; Muğla-Ortaca'dan arkadaşı Ali Ihsan Tuncalı, "... Bu saydığım arkadaşların hepsi de her türlü takdire, saygıya layık arkadaşlarımızdı. Hafız İbrahim Mer- sin'in yeri bu arkadaşlarımızdan daha ay- nydı. Başlangıçta din eğitimi almış, hafız olmuş, dört yıl gibi uzun bir süre köyün- deki camide hafızlık, imamlık yapmış bir kişinin her şeyi birdenbire bırakarak üse- yi dışarıdan bitirmesi, sosyalizm üzerine yazılmış bilimsel Marksist kitapları oku- yarak bilinçlenmesi, SEKA Kâğıt Fabri- kası'na girip ekmeğini kazanırken, üerici gazetelere, dergilere yazılar yazması onu çok özel yapıyordu. Türkiye Işçi Parti- si'ni örgütlemek için neredeyse gitmediği dağ köyü kalmamıştı. Ula ilçe teşkilatını kurmuştu. Daha sonra Muğla il teşküa- tında parti başkanlığı yaptı. Muğla'nın bütün ilçe ve köylerinde "Komünist imam" olarak tanmdı ve itibar gördü. Ölümünc kadar, son nefesine kadar inandığı davadan ödün vermedi" diye anlatıyor onu (s. 93). ÇAĞDAŞ YURTTAŞ Hafız Mersin, yaşamı boyunca toplumu geri bırakan çağdışıhk- lara karşı bir yurttaş olarak da mücadele ediyor. Kooperatif yö- netim kurullarmdan Başba- kan'a, Cumhurbaşkanı'na kadar her kesime uyarıcı mektuplar yazıyor. Doğruları söylediği için dokuz köyden kovulacağını bile bile karanlığm üzerine gidiyor. Ekonomik sıkıntılar, sürgünler, gözaltılar, kavgalar yaşıyor ama hiçbir zaman mücadeleden vaz- geçmiyor. Günümüz düşünüldüğünde Hafız ib- rahim Mersin gibilerin ne kadar azaldığı- nı, illcesiz, omurgasız, birçok insanın salı- na salına ortada gezdiğini ve toplumun bu insanlara bclli ölçülerde değer verdi- ğini görmek, bize en önemli görevimizi bir kez daha anımsatıyor: Bu görev Hafız lbralıim Mersin gibi yazdıklarıyla ve dü- şündükleriyle her zaman yoksul halkın yanında olan; yürekli, yiğit, aydınlanma- cı, namuslu, dürüst, mücadelesi örnek insanların unutulmaması, unutturulma- masıdır. • Gökova'da Bir Sosyalist: Hafiz Ibra- him Mersin/ Ersin Tosun/ TÜSTA V- Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı/ 204 s. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 0 3 8
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle