22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
ürkçe Günlükleri f FEYZAHEPÇİÜNGİRLER 24ARAUKPERŞEMBE Bilge Bayrak'ın sorusu, daha doğrusu büyük bir içtenlikle ya- zılmış mektubu şöyle: "NTV kanalında haberierin sonunda o günkü hava durumu hakkında bilgi veren spiker, havalann so- ğumasıyla kar yağışlannın başladığını söyleyip yurdumuzun çe- şitli dağlarının kar kalınlıklarını okumaya başladı. Bursa'da otur- duğum ve Uludağ'ı merak ettiğim için ilgiyle dinlemeye başla- dım. 'Uludağ 10 cm, Palandöken 25 cm'.... şeklinde elindeki metni okuyup bitirdikten sonra şöyle bir cümle kullandı: 'Palandöken'de kar kalınlığının daha yüksek olduğunu görü- yoruz.' Beni rahatsız eden, kar yüksekliklerinin karşılaştınlması yapılırken 'kar kalınlığının daha yüksek olmasf gibi bir sözün kullanılması. Bu kullanım doğru mudur, yanlış mıdır; epeyce dü- şündüm ama çıkamadım işin içinden. Bence, 'kar kalınlığı daha fazla' denmesi gerekirdi. Bu bir hata mıdır, değil midir, ben hiç bilemedim, size danışmak istedim." Bilge Bayrak'ı rahatsız eden, "kalınlığın yüksekliği" diye özet- lenebilecek söyleyiş. Kar kalınlığı, zaten yer ile kann en üst nok- tası arasındaki mesafe demek değil mi? Yani, kar kalınlığı, karın yüksekliği demek. "Kar kalınlığının yüksekliği", bu yüzden ge- reksiz ve anlamsız olmuş. 25 ARALIK CUMA Muhammer özaydın, Osmaniye ili Düziçi ilçesinde sınıf öğret- meni olarak çalışıyor. "Bir sorum olacak, beni aydınlatırsa- nız sevinirim" dedikten sonra sormuş: "Bulunma ve yönelme durumlannda, yer isimlerinde ek olan 'ne' ve 'ye' gibi ekler (Hai- ti'ye vs.), neden bileşik isimlerde farklılaşıyor? örneğin benim kullandığım 'Düziçi'ye, Düziçi'yi, Düziçi'den' sözcüklerini yadır- gıyor arkadaşlar: Düziçi'ne, Düziçi'ni, Düziçi'nden biçiminde kullanmam gerektiğini söylüyorlar. Yardımcı olursanız mutlu olurum." Konuyla ilgili herhangi bir yerde açıklama varsa da ben rast- lamadım. Bu yüzden aklımın erdiği açıklamayı yazıyorum. Bile- şik sözcüklerden bir bölümü belirtisiz ad tamlaması biçiminde yapılmıştır. Süreç tamamlanıp sözcüğü oluşturan yapı unutu- luncaya kadar, başka bir deyişle sözcük tamlama olarak algı- lanmaktan kurtulup tek sözcük olarak kendisini kabul ettirince- ye kadar belirtisiz ad tamlaması biçiminde algılanmayı sürdürü- yor; ekini de buna göre alıyor. Yer adları dışındaki bileşik söz- cüklerde süreç daha çabuk tamamlanıyor gibi. Sözgelimi "ha- nımeli" de "hanım+el-i" biçiminde bir bileşik sözcüktür; ama "Hanımelini çok severim" diyenler kadar, belki onlardan çok, "Hanımeliyi çok severim" diyenler de var. Düziçi gibi, Eminönü de aynı yapıda bir bileşik sözcük. Gözlemim, son zamanlarda "Eminönü'ye gidiyorum" kullanımının, "Eminönü'ne gidiyo- rum" kadar arttığı. Düziçi için de benzer bir sürecin yaşanaca- ğı tahmin edilebilir. 26 ARALIK CUMARTESİ Prof. Dr. Nevzat Gözaydın, benim "güle güle"nin yavaşça kullanımdan düşmekte olduğuna ilişkin yazdıklarım dolayı- sıyla, birinden bir şey istendiğinde isteği olumlu bulan kişinin "kabul" yerine "oldu" demesine değiniyor mektubunda. Üstelik bu kullanımın gençlerin ağzından yaşlılara da geçtiğini söylü- yor. "Halbuki 'hay hay, elbette, tabii, olur, ne demek, baş üstü- ne, lafı mı olut, bittabi, başımla beraber, oldu bil, tamam...' ve daha nicelerini yerine ve zamanına göre kullanıyorduk. Bu bir düzine sözü unuttuk mu" diye soruyor. Edebiyat öğretmeni Dr. Belkıs Sanay da gençlerin her söze "yahu" sözcüğünün kısaltılmış biçimiyle, çok kısa söylenen bir 'ya' ile başladıklarından, "Ya niye böyle söylüyorsun?", "Ya neden gelmiyorsun" gibi tümceler kurduklarından yakını- yor. Dizilerde de böyle konuşuyormuş gençler. "Bana bak, hey baksana" anlamında bir ünlemken; ondan da önce, "Ey Allah!" anlamında bir zikir sözüyken ne durumlara girdi "yahu". Yakın zaman kadar kaba bir sözcüktü. Oysa Belkıs Hanım diyor ki, "Ayrıca genç kızlar erkeklerden daha şımarıkça konuşuyorlar. 'Yaa' diye hitaplarla, kelimeleri eğip bükerek, uzatarak kullanı- yorlar. Bizler ne kadar öğretsek de olmuyor." Nevzat Bey de soruyor: "Zengin ve görkemli Türkçemize soysuzca yapışanlan nasıl söküp atacağız?" Kimsenin umutsuzluğa kapılmasını iste- mem; ama gelecek şu andaki durumdan daha parlak görünmü- yor. Bugünün gençleri intemetle ve cep telefonuyla Türkçeyi az çok öğrendikten sonra tanıştıkları halde eski yazıdaki gibi ünlü harfleri düşürüp ünsüzleri sıralayarak yeni bir şifre sistemiyle yazışıyor. Bugünün çocuklan da yarının gençleri olacak. Cep telefonlarıyla da intemetle de neredeyse doğar doğmaz tanıştı- lar. Onlara doğru konuşup yazmayı nasıl öğreteceğiz? Aklıma gelen tek çare, çocukların özenli bir dille yazılmış ki- tapları okumasını sağlamak. Bunun da onları bilgisayar başın- dan kaldırmak kadar zor olacağının farkındayım. Yılbaşı yaklaş- tı; yanyıl tatilinin de ucu göründü sayılır. Yeni yıl hediyesi, kame hediyesi olarak verilecek güzel güzel kitaplar belki de yapılacak en iyi iştir. 27 ARALIK PAZAR Evdeki çocuk kitaplannı küçüklere yazılmış, çocuklan ürküt- meyecek incelikte olanlardan başlayarak sıralamak için en uygungün... KİTABIN ADI YAZAN / RESİMLEYEN "Yolculuk" Seza Kutlar Aksoy / Serap Deliorman "Çocukluk Işte" "Hayalet Peşinde" "Hörü Teyze'nin Keçileri" "Lodosla Gelen Minik Dost" "Çöplük Çocuklan" "Babamın Hazine Haritası" "Çiçek Dürbünü" "Karganın Rengi" "Gece Sevgilisi" "Yitik Kuzular" "Sinemamız Iftiharla Sunar" "Ekran Kaçkınları" "Güneşten San Baldan Tatlı "Tuhaf Yaratıklar Çiftliği" YAYINEVİ TUDEM Halil uzçelik Çanakkale Kitaplığı Ayşe Yamaç Incilâ Çalışkan Neclâ Çandağ Tayyar Özkan Esra Avgören Kemal Özer Arslan Sayman Mucize Özünal Kemal Ateş Ayşe Kilimci Güldem Şahan Simla Sunay Mehmet Atilla Bu Yayınevi Bu Yayınevi Bu Yayınevi Bu Yayınevi Bu Yayınevi TUDEM TUDEM TUDEM Çınar TUDEM TUDEM TUDEM TUDEM Ek olarak Nurettin Iğci'nin kitaplan: Çocuklarda Türkçe duyarlılığını artıracak "Vah Dilim", "Ben Nasrettin Hoca", "Kısa Parrtolonlu Günle- rim", "Bıcınk Anıtkabir'de"... • www.feyzahepcilingirier.com / feyzahep@gmail.com Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Dili Bölümü Çukursaray Binası Kat: 2, Barbaros Bulvarı-34349 Yıldız/lst. B U L M A C A önce aşağıda tanımları verilen söz- cükleri bulmaya çalışın ve her bir harfı bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlanndaki sayı- lara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın so- nunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satınn başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan ta- nımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru Nur Saka'nın "anne de olabilir insan, hayat- ta aşık da" adlı şiir kitabından bir şiirin adını oluşturacak; bulmaca karelerin- deyse, aynı şiirden bir alıntı ortaya çı- kacaktır. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. Halikarnas Balıkçısı'nın bir öykü kitabı. 13 43 5 23 31 60 12 17 49 62 B. Refik Halit Karay'ın bir romanı. 24 64 45 10 18 37 54 53 57 35 C. Yannis Ritsos'un, Yunan Cuntası tara- fından sürgüne gönderildiği adanın adı. 73 33 77 42 6 D. öğrencilerine "Siyasilerin ve medyanın sizlere sunmuş olduğu hayatı beğenmi- 1 11 23 33 _ 1 62 71 D L A C 1 A F 2 12 134 43 53 72 G A 1E A B 1D 3 13 24 35 44 54 İ3~ 73 B A B B F B "5" c 4 14 25 36 45 55 1 1 J H H J B 1 1 115 26 146 56 64~ 74 1K J 1F F ~B" F r 5 ~ 16 27 37 47 57 65" 75 A J J B J B ~İT D 6 17 138 1 66 76 C A 1I 1 F H 7 18 28 39 48 58 67~ 77 D B E J J K "K" C 8 19 29 40 49 59 ÜT 78 E H D I A J T L 120 30 41 50 60 179 1I K E G A 1F 9 21 31 151 69 80 G J A 1D E J 10 22 32 42 52 61 "ro" 1 B J D C E F 1yorsanız, kendinize Dostoyevski'den, Sartre'dan, Camus'dan, Rousseau'dan oluşan bir hayat kurun" diyen iletişimbi- limci. 72 3 32 75 29 63 1 7 51 70 E. John Steinbeck'in, Fareler ve Insanlar romanındaki iki temel tipten biri. 34 69 41 52 8 28 F."... Korkusu" (Alfred Hitchcock'un bir filmi). 74 44 61 79 46 68 71 56 66 G. Yiğit, kahraman. 2 50 9 H. İstanbufda / Boğaziçi'nde / Bir garip Orhan ...'yim." Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU 76 25 14 19 I. Bir ilimiz. 55 38 20 40 J. Tahsin Yücel'in bir öykü kitabı. 80 39 4 26 21 48 27 36 59 47 22 16 K. Cemal Süreya'nın soyadı. 58 67 30 15 65 L. Mezopotamya'da kurulmuş büyük si- telerden birisi. 78 11 1037. sayının çözümü: A. İBİBİKLER ÖTE, B. ÇUBUK, C. İKİBİN, D. ÇU- Pl, E. EMMİ, F. OYUN, G. DÜĞÜN, H. ASKI, I. LAGÜN, J. AZİZ NESİN, K. RAKILI AKŞAMLAR GÜN BA- TIMLARI. Metln: "üzümün bilgeliği / bir iki ölçü rakıya / Bakus'un gazabını taşırım / bulan ip- lemesin kendini / Murat Koçak" C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1038 SAYFA 39
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle