18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 3 OCAK 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Uygarlık Nedir?.. Gökyüzünün çivit rengine dönüştüğü öğle saatleri. Karaçam ağaçlarının fısıltıları. Harflerin sesinde gururu ve yıkımı görüyorum kimi gözlerde... Bir sahil kasabasında yeni yılın ilk günlerinde geleceğin sağır ve dilsizliği içinde oyalanıyorum yine. Yaşam nedir, mutluluk nasıl bir şeydir? Çağdaş bir toplum nasıl olunur? Gazetelere demeç verip, laikliğin darbecilik olduğunu, demokrasiyle uzaktan yakından ilişkisi olmadığını söyleyenler... İşi daha ileriye götürüp “katı laikçi-yumuşak laikçi” kılıfına sokanlar sanırım HaberTürk yazarı Nihal Bengisu Karaca’nın başına gelenleri okumuştur. Dışişleri Bakanı Davutoğlu’yla Suudi Arabistan’a gidecekti. Vize için başvuruda bulundu. Suudiler, Karaca’ya vize vermedi. Neden? Bir kadın kocası ve babası olmadan tek başına Suudi Arabistan’a gidemez de ondan... Demokrasi olmadan laiklik olur ama laiklik olmadan demokrasi olmaz... Laiklik, demokrasiye açılan uygarlık yoludur. Söyler misiniz, laik olmayan bir toplumda demokrasi ve özgürlük yaşam biçimi olabilir mi? Bana demokrasisi olan bir İslam ülkesi gösterebilir misiniz? Türkiye hızlı adımlarla ileriye değil geriye gidiyor... Bugün Anadolu’da kadınlar sokaklarda değil, evlerinde oturuyor... Genç kızlarımız okula değil, kuytu köşelerde kurulmuş yatılı Kuran kurslarına gönderiliyor. Tarikatçı bir yapılanma devletin en duyarlı birimlerinde giderek etkinleşiyor. Bizim liboş tayfa, tarikat şeyhinin müritleri, din bezirgânları da yeni bir kavram buldular: “Müslüman demokrat... Liberal demokrat...” İran’da “reform” isteyenlere,“Allah karşıtı” olarak bakılıyor, Suudi Arabistan’da kadına baskı uygulanıyor... Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının kanlarıyla, canlarıyla kurduğu laik demokratik cumhuriyetin 60 yıldır altı oyulurken, dinciden demokrat olur mu? Laiklik demokrasilerin olmazsa olmaz koşuludur. İnsanın bireye dönüşmesi sanıldığı gibi kolay olmadı... Uzun ve tarihsel bir süreçte gerçekleşti. Çünkü kulun özgürce düşünmesi kutsal kitaplarca yasaklanmıştı. Aydınlanmanın imbiğinden geçmeyen insanın birey olması olanaksızdır. Kendilerini aydın, bilim insanı ve yazar olarak nitelendirenler, ruhsal kördüğümün açmazında 1923 devrimini ne kabul ediyorlar ne de benimsiyorlar. Türkçülüğü şovenizm olarak görüp, Kürtçülüğü solculuk sanıyorlar. Türkçülük ve Kürtçülük şovenizmdir! Dünün sözde Marksisti bugün Waşhington’ın ve Brüksel’in buyruğundadır, bu sığınmacı anlayış “demokrasi-özgürlük” maskesiyle gizleniyor. ABD ve Avrupa dünyayı sömürmek için mazlum halkları kendisinden aşağıda görmek zorundaydı. Gördü ve Irak’ı işgal etti, sudan nedenlerle... Peki bizim sözde Müslüman demokratlar ve liberaller ne yaptı? Alkışladılar! 2010 yılında ne yapılıyor Türkiye’de? Ulus devlet kavramı tartışılıyor! İslamcılar, dinciler ve liboşlar ulusalcılığın yurtseverlik değil kör milliyetçilik olduğunu öne sürüyorlar. Ağababaları öyle istiyor! Oysa Avrupa’da şoven milliyetçilik giderek ivme kazanıyor! Demokrasi, birey bilinci üstüne yükselen bir yaşam biçimi değil mi? Laiklik olmadan demokrasi olur mu? Ah benim bitip tükenmez düşsel yolculuklarım... Anılarda kalmış kimi olaylar... Yazın oyluklarından kopup gelen poyraz ve zeytin ağaçlarının o yüzyıllık yalnızlığı. Biraz uzak ve biraz yakın her şey! Pakistan’da bombalar patlıyor, Irak’ta kanlı olaylar sürüyor, Afganistan’a ABD 30 bin asker daha gönderiyor... Ve ben kendi kendime soruyorum: “Yaşam nedir, mutluluk, uygarlık nedir?” Edmond Jabes’in hiç unutmadığım bir dizesi: “Bir kâğıt parçasına bir kelimeyi dökmek, o anda beyaz sayfayla söze tutuşmaktır.” [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Ecevit’ten eleştiri ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit, iktidarõn ortada bir sorun görmediği için TEKEL işçileriyle ilgilenmediğini kaydet- ti. Ecevit, “TEKEL iş- çilerinin sorununu an- cak sosyal adaletten ya- na bir iktidar çözebilir” dedi. Rahşan Ecevit, yaptõğõ yazõlõ açõklama- da, özelleştirmenin do- ğuracağõ sorunlarõn yal- nõz TEKEL işçileriyle sõnõrlõ kalmayacağõnõ, topyekûn işçileri kapsa- yacağõnõ belirtti. Polis için askeri ambulans ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Ge- nelkurmay Başkanlõğõ, Afganistan’da görevli bir polis memurunun rahatsõzlanmasõ üzeri- ne, dün sabah bir aske- ri ambulansõn sağlõk personeli ile Afganis- tan’a hareket ettiğini ve hastalanan polis me- murunun bugün Anka- ra’ya getirileceğini bil- dirdi. Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn internet sitesinde yer alan bilgi notunda, Afganistan’õn Vardak bölgesinde gö- revli bir polis memuru- nun, 31 Aralõk 2009 ta- rihinde rahatsõzlandõğõ, ilk müdahalesi yapõl- dõktan sonra, Kâbil’de- ki askeri hastaneye kal- dõrõldõğõ bildirildi. Öymen: Çare erken seçim ANKARA (ANKA) - CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Onur Öy- men, Özel Kuvvetler Komutanlõğõ’ndaki giz- li belgeleri inceleyen hâkim Kadir Kayan’õ izledikleri iddiasõyla askerlerin gözaltõna alõnmasõnõn, Türki- ye’de kurumlararasõ güvensizliği açõk bir şekilde ortaya çõkardõ- ğõnõ belirterek yaşa- nanlarõn sorumlusunun hükümet olduğunu söyledi. Öymen, ikti- darõn ülkeyi yönetemez hale geldiğini ifade ederek “Bunun çaresi de demokrasi içinde bulunur. Çõkõş yolu seçimdir” dedi. DSHP’den kınama ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - De- mokratik Sol Halk Par- tisi’nden (DSHP) yapõ- lan açõklamada, dün bir gazetede röportajõ ya- yõmlanan ABD’li Prof. Dr. Henri Barkey’in, eski başbakanlardan Bülent Ecevit ile ilgili yaptõğõ değerlendirme- lerde “gerçekleri çar- põttõğõ” ifade edilerek “Terörist başõ Öca- lan’õn yakalanmasõ ve sonrasõnõ eleştirirken Sayõn Ecevit’e ‘faşist’ yakõştõrmasõ yapmasõnõ şiddetle kõnõyoruz” de- nildi. Açõklamada, rö- portajdaki ifadelerin “bilim adamõna yakõş- mayan ve bilimsellik- ten uzak açõklamalar” olduğu kaydedildi. İşçiden eczacõya, partilerden yargõ kurumlarõna kadar birçok kesimle sürtüşüyor Hükümet herkesle kavgalõANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP hükümeti 2010’a özelleştirme nedeniy- le mağdur olan TEKEL işçi- leri, haklarõnõn engellenmesi- ne karşõ eylem yapan eczacõ- lar, Kürt açõlõmõna karşõ çõkan siyasi partiler, hoşuna gitme- yen kararlar veren hâkim ve savcõlarla kavgalõ bir ortamda girdi. Eylem yapan TEKEL iş- çilerine orantõsõz güç kullanõ- lõrken hak taleplerini gör- mezden gelen hükümet, ilaç- larõn marketlerde satõlmasõna ilişkin yasal düzenlemeler gi- bi iktidarõn aldõğõ kararlara tepki gösteren eczaneleri de devre dõşõ bõrakmak istiyor. AKP hükümeti, uyguladõğõ politikalara karşõ çõkan işçiler, eczacõlar, gazeteciler, siyasi partiler ve yargõ temcilerine kadar pek çok kesimi sindir- meye çalõşõyor. “Herkesle kavgalı” bir görünüm veren ve bu duru- mu 2010’a da taşõyacağõnõ gösteren hükümetin uygu- lamalarõndan mağdur olan kesimler şöyle: TEKEL işçileri: Özelleş- tirme nedeniyle mağdur olan TEKEL işçilerine, eylemleri sõrasõnda orantõsõz güç kulla- nõldõ. İşçilerin eylemlerine destek vermek ve sorunlarõnõ dinlemek amacõyla yanlarõn- da bulunan CHP’li milletve- killerine de biber gazõ sõkõldõ. Eczacıları sindirme operasyonu: Eczacõlar, hükümetin uygulamalarõna tepki göstererek 4 Aralõk’ta kepenk kapatma eylemi yap- tõ. AKP, bunun üzerine ec- zaneleri devre dõşõ bõrakmak için marketlerde ilaç satõmõ- na ilişkin yasal düzenlemeyi gündeme getirdi. Açılıma karşı çıkan siyasi partiler: AKP hü- kümeti, Kürt açõlõmõna kar- şõ çõkan siyasi partileri, “Şe- hit cenazelerinden rant sağ- lamak, annelerin gözyaşı- nın dinmesine karşı çık- makla suçlayarak” halka şikâyet ediyor. Yargının siyasallaş- ması: Hükümetin hoşlan- madõğõ kararlara imza atan hâkim ve savcõlar, telefon dinlemeleri ve soruşturma- larla baskõ altõna alõnõyor. Basına yoğun baskı: Başbakan Recep Tayyip Er- doğan, AKP hükümeti aley- hinde en küçük eleştirilere bi- le tahammül edemiyor. Hü- kümeti eleştiren basõn or- ganlarõna ya artarda vergi cezalarõ kesiliyor ya da üst üste davalar açõlõyor. Son olarak Doğan Yayõn Holding’e yönelik uygulama- lar da bunun bir göstergesi. İtfaiyecilere suyla müdahale: Sözleşmeli ola- rak çalõşan taşeron itfaiyeciler, yeni yõlda sözleşmelerinin so- na erecek olmasõndan dolayõ işten çõkarõlma tehlikesiyle karşõ karşõya kalõnca seslerini duyurmak için eylem yapma- ya karar verdi. Ancak Ankara’da TEKEL işçilerinin maruz kaldõğõ şid- detin aynõsõ İstanbul’da da it- faiyecilere uygulandõ. AKP hükümeti uyguladõğõ politikalara karşõ çõkan işçiler, eczacõlar, gazeteciler, siyasi partiler ve yargõ temcilerine kadar pek çok kesimi sindirmeye çalõşõyor. Hükümet bu durumu 2010’a da taşõyacağõnõ gösteriyor. ANKARA’YA ULAŞTILAR İşçilere görme engelli desteği ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - TE- KEL işçilerinin baş- kentteki eylemi bugün 20. gününe girdi. İşçi- lere destek için İstan- bul’dan yürüyüş başla- tan Altõ Nokta Körler Derneği İstanbul Şu- besi üyeleri de dün An- kara’ya ulaştõ. Altõ Nokta Körler Derneği İstanbul Şube Başkanõ Murat Demi- rok ve 5 üye, eylemin 19. günü olan dün Türk- İş Genel Merkezi önü- ne geldi. Altõ Nokta Körler Derneği Genel Başkanõ Süha Sağlam, burada yaptõğõ açõkla- mada, hükümetin TE- KEL işçilerinin çõrpõ- nõşlarõna kulak verme- diğini belirtti. İstan- bul’dan Ankara’ya dü- zenledikleri sembolik yürüyüşle seslerini hü- kümete duyurmayõ um- duklarõnõ ifade eden Sağlam, mücadeleye devam edeceklerini söyledi. Demirok da 30 Ara- lõk’ta İstanbul Şişli’den başlattõklarõ yürüyüş kapsamõnda Kocaeli, Sakarya, Düzce ve Bo- lu il merkezlerinde ba- sõn açõklamalarõ yap- tõklarõnõ söyledi. Demi- rok, gittikleri yerlerde halkõn kendilerine ver- diği desteği mücadele- lerindeki haklõlõklarõnõ gösterdiğini ifade etti. TEKEL bünyesinde 400’e yakõn engellinin çalõştõğõnõ belirten De- mirok, bu mağduriyete kimsenin kayõtsõz ka- lamayacağõnõ kaydetti. Bu arada, TEKEL işçi- lerinin bir kõsmõ dün sabah saatlerinde Türk- İş Genel Merkezi önü- ne kefen giyerek geldi. Barõş ve Demokrasi Partisi (BDP) Ankara İl Teşkilatõ da Muharrem ayõ dolayõsõyla TEKEL işçilerine aşure dağõttõ. BDP İstanbul Millet- vekili Sabahat Tun- cel, Türk-İş Genel Mer- kezi önüne gelişinde gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Tuncel, bir gazetecinin, “Bugün (dün) bazı gazetelerde Ahmet Türk’ün yeni bir eve taşınmak iste- diği, ev sahibinin ise mahalle baskısı nede- niyle evi kiralamadığı yönünde haberler yer aldı. Nasıl değerlen- direceksiniz” sorusu üzerine, Türkiye’de uzun süredir ciddi bir “Kürt sorunu” yaşan- dõğõnõ savundu. Her hafta başka bir alanda eylem TAYAD, ÇHD, Devrimci 78’liler, Tecrite Karşı Mücadele Platformu, TKP’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda demokratik kitle örgütü ve siyasi parti temsilcisi, hasta tutukluların serbest bırakılması talebiyle önceki gün Taksim Tramvay Durağı’ndan Galatasaray Meydanı’na dek yürüdü. Eylemciler hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek için her hafta değişik meydanlarda yürüyüş yapacaklarını söylediler.Türkçe ve İngilizce “Hasta tutuklular serbest bırakılsın” pankartı açarak Galatasaray Meydanı’na doğru yürüyüşe geçen göstericiler, İstiklal Caddesi’ndeki Ağa Camii önüne geldiğinde oldukları yerde çökerek hep bir ağızdan, “Çav Bella” marşını söylediler. Göstericiler yürüyüş sırasında sık sık “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın”, “Devrimci tutsaklar onurumuzdur” sloganları attılar. Daha sonra Galatasaray Meydanı’nda grup adına açıklamayı okuyan avukat Taylan Tanay, her hafta yaptıkları eylemi başka alanlara taşıyacaklarını, önümüzdeki hafta Eminönü Mısır Çarşısı önünde eylemlerini sürdüreceklerini söyledi. Tanay, ayrıca her ayın ilk perşembe günü de Adli Tıp Kurumu önünde eylemlerini sürdüreceklerini ifade etti. (Fotoğraf: ALİ AÇAR) Türk-İş Genel Mali Sekreteri Atalay, Bakan Dinçer’e ‘mektup’ gönderdi ‘Asgari ücret gözden geçirilmeli’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk- İş Genel Mali Sekreteri ve Demiryol-İş Ge- nel Başkanõ Ergün Atalay, asgari ücrete ya- põlan zam ile ilgili olarak Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanõ Ömer Dinçer’e gönderdiği mektupta, “En temel ihtiyaçları bi- le karşılamaktan uzak kalan ye- ni asgari ücretin bir an önce tek- rar gözden geçirilmesi bir zorun- luluktur” dedi. Atalay, Bakan Dinçer’e yolladõ- ğõ mektupta, 2010’da geçerli olacak asgari ücretin belirleniş tarzõ ve zam oranõnõn, ülkede ve çalõşanlarda büyük bir hayal kõrõklõğõ yarattõğõnõ ifade etti. Ata- lay, “Hükümetin önceden belirlendiği, iş- veren kesiminin de benimsediği yeni asgari ücretin, Asgari Ücret Tespit Komisyo- nu’nun iradesini yok sayan bir anlayışla karara bağlandığını” vurguladõ. Asgari ücret uygulamasõnõn, işçinin eko- nomik ve sosyal durumunun iyileştirilmesi için önemli bir araç olduğunu vurgulayan Atalay, uygulamanõn, çalõşanlarõn düşük üc- retlere karşõ korunmasõnõn yanõ sõra rekabe- tin emek sömürüsüne yol açmadan yapõl- masõna yönelik olduğunu belirtti. Atalay, mektubunda şu görüşlere yer ver- di: “Açıklanan asgari ücret verenin ve hü- kümetin çalışana olan yaklaşımını açıkça ortaya koymuştur. Bu yaklaşım emek sö- mürüsünü sürdürmeye dönüktür. IMF te- melli ekonomik politika uygulamalarına devam edildiğinin göstergesidir. Çalışan- lar, teğet geçtiği ileri sürülen ekonomik kri- zin faturasını ödemeye zorlanmaktadır. As- gari ücret daha yürürlüğe girmeden, zam- larla, çalışanlar bir kez daha mağ- dur edilmiştir. Hükümet, 2009’un son gününde halkımızın üzerine adeta zam yağdırmıştır. Özellikle benzine yapılan zam, ülkede her şe- ye zam geleceğinin de habercisidir. Bütün bu gelişmeler dikkate alın- dığında, çalışma yaşamımızın ta- rihinde benzeri görülmedik bu yaklaşıma, temsil ettiğimiz kitle ve milyonlarca asga- ri ücretli çalışan ve aileleri anlamak ve ka- tılmak mümkün değildir. En temel ihti- yaçları bile karşılamaktan uzak kalan ye- ni asgari ücretin bir an önce tekrar gözden geçirilmesi bir zorunluluktur.” TEKEL işçilerinin eylemi 20. gününe girdi. Destek için yola çõkan Altõ Nokta Körler Derneği İstanbul Şubesi üyeleri başkente geldi. Türk-İş Genel Mali Sekreteri Atalay mektupta, “Asgari ücret daha yürürlüğe girmeden başlayan ve ardõ ardõna gelen zamlarla çalõşanlar bir kez daha mağdur edilmiştir” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle