Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 3 OCAK 2010 PAZAR
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
2009’un Son Günü
Sevgili,
31 Aralık 2009’da, sabah yeni bir yılı
karşılayacak olmanın neşesi içinde uyanmama
kızdım.
- Budala, dedim kendi kendime, gelen
giden bir şey yok, bir giden varsa 2009 değil,
sensin.
Sonra anımsadım, birkaç ay önce, İznik
Gölü’nün karşısında oturmuş, dallarındaki
yaprakları iyice dökülmüş çınara bakarken,
akan zamanı bir an için görmemi.
Bir an sürdü sadece, nasıl olduğunu sorsan
anlatamam, ama gördüm geçen zamanı...
Yaşlanmak ve de ölmek olmasa bu kadar
önemser, umursar mıydık zamanı?
- Bu kadar ucuz sokak felsefesi yeter, hadi
kalk bakalım, diye söylendim.
Yataktan son kalkan ben oldum. Zaten biraz
önce, Mine’nin arkasından aceleyle koşarken,
üstüm sıra geçip giden Haydut uyandırmıştı
beni.
Bazen, yüzmeye doyamadığım,
demirlediğimiz koyu baştan başa turladığım,
ya da koşarken, beş kilometreyi kuş gibi
aştığım halde nefesimin kesilmediği, herkesin
“Dur artık, başına bir şey gelecek!” demesine
gülüp geçerek yoluma devam ettiğim anda da
atlıyor Haydut yatağın üstüne, işte o zaman
bütün o harikulade maceranın ediyor içine...
O sabah kararlıyım artık, hastaneden eve
çıkmış İlhan Abi’ye gideceğim. Bir gün önce,
bir yazı konusunda tereddütüm vardı, İlhan
Abi’ye telefon etsem konuşur, takıntılarımı
gideririm diye düşünmüştüm, ama yüz yüze
olmayınca artık o tür şeylerle rahatsız
etmemeye çalışıyorum.
Telefon ettim. Fizik tedavi uzmanı 4’te
gelecekmiş, ona göre ayarlayıp, gelin dediler.
Ardından gazeteden aradılar, yazı 15’e
kadar verilmeliymiş, onu yazdım, külüstür
Hundai’yi alıp yola koyuldum. Öyle bir yılbaşı
kalabalığı yoktu.
Gazeteciler Sitesi’ne gitmek için Ulus’a
saptığımda bir daha düşündüm oraların ne
kadar değiştiğini; sola dönüşü kaçırınca,
kendimi, pek güzel olduğunu düşündüğüm
Aykut Barka Parkı’nın içinde buldum. Eskiden
komşu kapısı olan Gazeteciler Sitesi’ni zor
bulmam her şeyin değişmesinden mi, benim
yaşlanmamdan mı, sorusunun üstünde fazla
durmadım.
Kız kardeşi Ülfet Hanım, ki rahmetli eşi
Mengü Ertel de kadim dostumdu, İlhan
Abi’nin evini çok güzel yapmış, salona yatağını
koymuş, koridorda duvara bir bar
kondurmuşlar yürüme egzersizleri için, her şey
güzel. Hastaneden daha rahat, daha iç açıcı...
Alev Coşkun da oradaydı, İlhan Abi’nin de
keyfi yerinde, güzel bir yıl sonu sohbetine
hazırlanıyorduk ki, fizik tedavi uzmanı
saatinden önce erken geldi. Biz kısa
ziyaretimizi kesmek zorunda kaldık.
Köşedeki Ziraat Bankası “atm”sinden emekli
maaşımı aldım. Onar liralıklar halinde verdiği
için makine, maaş az olsa bile para çok gibi
duruyor.
Çöplerden topladıklarını doldurmak için
kullandığı, tekerlekli bir madeni çubuğa bağlı
torbasını iterek giden adam, beni para sayar
görünce dayanamadı:
- Beyim çoluk çocuk aç, dedi
Suratımı astım. Sonra bir utandım ki, biraz
uzaklaşmış adamın arkasından seslendim:
- Gelir misin?..
Ne hırt olduk son zamanlarda, insanların
halini biliyoruz, ama yine de biri para isteyince
kızıyor, yalan söylediğini düşünüyoruz. Peki ya
doğruysa?
“Çalışsın kazansın, efendim” tepkisini
göstermek için hödük ötesi olmak gerek. Hem
adamın kılığından her şey anlaşılıyordu. Neyse,
verdiğim bir miktar para kendimi iyi bir insan
gibi hissetmemi sağladı ve bu kibirli
budalalığıma da daha fazla kızdım...
Yol üzerinde son zamanlarda Türkiye’de
şubeleri açılmış olan Wienervald’in Levent’teki
dükkânına uğruyorum. Bir zamanlar
Almanya’da bu zincirin dükkânlarında ne
lezzetli tavuklar yemiştik.
Budunu yediğim tavuğun göğsünü
paketletiyor, Haydut’a götürüyorum. Alerjisi
yüzünden proteinli etli mamalar yasaklanıp,
diyet takılan Haydut’un önüne tavuğu
koyarken Mine uyarıyor:
- Sana böyle şeyler yok, ama hadi bugün
yılbaşı.
Sanki Haydut yılbaşını, aybaşını, hafta
sonunu takarmış gibi!.. Oysa öyle şeyler hiç
umurunda değil onun, ne yılları biliyor, ne
haftanın günlerini, ne saatleri; gece gündüz ve
mevsimlerden ibaret onun için yaşam.
Akşam baldızla bacanağın güzel evinde aile
toplanıyor, Zeynep Türkeri’nin deniz
ürünlerinden yarattığı enfes lezzetlerin yanında
hindi yerine ördek but yiyoruz. Sonra “on...
dokuz... sekiz...” diye geriye sayış... hurra...
hoş geldin yeni yıl!
Daha o sırada biliyorum, ertesi gün boş bir
dinginliğe şaşkın uyanacağımı...
Sevgili, daha kaç yılbaşı kaldı dersin?..
asirmen@cumhuriyet.com.tr
Hâkim Kayan’õn ihbarõ üzerine gözaltõna alõnan askerlerin marangoz, aşçõ, şoför çõkmasõna muhalefetten tepki
‘Bireyipasifleştirmekistiyorlar’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Ankara Seferberlik Bölge Başkan-
lõğõ’ndaki belgeleri inceleyen Hâ-
kim Kadir Kayan’õn, “izlendiği”
kuşkusuyla yaptõğõ ihbar üzerine göz-
altõna alõnan askerlerin marangoz,
aşçõ, şoför çõkmasõyla ilgili skanda-
la muhalefetten sert tepki geldi.
CHP Manisa Milletvekili Şahin
Mengü, amacõn Türk Silahlõ Kuv-
vetleri’ni yõpratmak olduğunu söyledi.
Bunun da Türkiye’ye yönelik planlõ
bir projenin parçasõ olduğunu, Tür-
kiye’de tam bir “çığırından çık-
ma”nõn yaşandõğõnõ belirten Mengü,
hâkim izleme olayõnõn bunun somut
bir örneği olduğunu söyledi. Her as-
kerin “şüpheli” hale getirilmek is-
tenmesinin kabul edilemez olduğunu
vurgulayan Mengü, “Türkiye’de
her şey tam anlamıyla çığırından
çıktı. Meclis Başkanı Meclis’i ara-
tabiliyor. Geçmişte Faruk Sükan, İç-
işleri Bakanı’yken Meclis’i bastılar.
O zaman İsmet Paşa (İnönü), ‘Eş-
kõyanõn yarõn ne yapacağõ belli ol-
maz’ demişti. Şimdi de aynı durum
söz konusu; memleketi yönetenle-
rin yarın ne yapacağı belli değil.
Utanmadan milletvekili odası, mil-
letvekilinin haberi olmadan ara-
nabiliyor” diye konuştu. “Anadolu
İslam Cumhuriyeti Anayasası”
yazõlõ CD’lerin Meclis’te dağõtõlma-
sõ ve sonrasõnda haber verilmeden
milletvekili odalarõndan toplatõlma-
sõna dikkat çeken Mengü, TBMM
Başkanõ Mehmet Ali Şahin’in Baş-
bakan Recep Tayyip Erdoğan’õn
korkusundan milletvekili odasõnõ
aratmõş olabileceğini söyledi. Men-
gü, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aslında Doğu Timor’un Endo-
nezya’dan koparılma olayı incele-
nirse, Türkiye’de nelerin yapıl-
mak istendiği de net olarak görü-
lür. Orada da önce ordu yıpratıl-
dı. Eğer bir ülkeden bir şey kopa-
rılmak isteniyorsa, evvela silahlı
kuvvetleri yıpratmak gerekir.
TSK’nin haklı olarak hassas oldu-
ğu konu, ülkenin bölünmez bü-
tünlüğüdür ki, bu konuda toplum
da çok duyarlıdır. Toplumun du-
yarlı olduğu konuda TSK de du-
yarlıdır. O zaman ne yapacaksınız,
TSK’yi yıpratacaksınız. Ama ABD,
CIA gibi güçler, Türkiye ile En-
donezya arasındaki farkı bilemiyor.
Türkiye’nin yapısı, ordusu ora-
lardan çok farklıdır. Tabii yapıl-
mak istenen ordunun kanadı kolu
kırılsın ki, ABD Güneydoğu’da
almak istediklerini rahat alsın. Ya-
ni bu Türkiye’ye yönelik yaratılan
planın, projenin bir parçası.”
‘Amaç sindirmek’
MHP Grup Başkanvekili Oktay
Vural da Türkiye’nin geldiği nokta-
nõn çok dikkat çekici olduğunu be-
lirterek “Baskı ve şiddetle toplumu
yönlendirmek isteyen bir yönetim
modeli ile karşı karşıya Türkiye”
dedi. Yaşananlarõn kurumlar arasõn-
da güven bunalõmõ oluşturup bireyleri
pasifleştirilip, “sesini çıkaramaz” ha-
le getirmek isteyen bir yönetim mo-
delinin “tezahürü” olduğunu dile ge-
tiren Vural, şunlarõ söyledi:
“Kurumlara güven azaldıkça,
kurumlar arasında güvensizlik ço-
ğaldıkça, adeta filler arasında sa-
vaş olunca çimler eziliyor. Amaç
toplumda sindirme baskı ve korku
anlayışını hâkim kılmak isteyen
bir yönetim anlayışı oluşturmak.
Bu yönüyle sivil toplum, mesleki ör-
gütlenme, bireylerin hak arayışının
önü kesilmek isteniyor. Bugün ya-
şanan güç savaşında insanlara ‘tek
güç benim, ben her şeyi yaparõm’ di-
yerek baskı oluşturmaya yönelik
yönetim tarzı hayata geçirilmek is-
teniyor. ‘Benim verdiğimle yetine-
ceksin, ben ne verirsem o doğrudur,
yeterlidir’ denilmek isteniyor.”
CHPGrupBaşkanvekiliKõlõçdaroğlu’ndandikkatçekeniddia:
Genelkurmaymõizleniyor?
Kõlõçdaroğlu, Büyükşehir Belediye Başkanõ Topbaş ve Başbakan Erdoğan’õ eleştirdi
‘Türkiye bütçesini iflas ettirdiler’
İstanbul Haber Servisi - CHP Mil-
letvekili Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanõ Kadir
Topbaş’õn Anakent Belediyesini, Baş-
bakan Recep Tayyip Erdoğan’õn da
Türkiye bütçesini iflas ettirdiğini be-
lirterek faturayõ işçiye, emekçiye çõ-
kardõğõnõ söyledi.
Kõlõçdaroğlu ve İstanbul İl Başkanõ
Gürsel Tekin, İBB iştiraklerinden Bim-
taş AŞ’de çalõşan bir grup işçinin, itfai-
ye hizmetlerinin başka bir şirkete veril-
mesi nedeniyle Şehzadebaşõ Parkõ’nda
sürdürdükleri eyleme destek vermek için
işçileri ziyaret etti. Kõlõçdaroğlu burada
yaptõğõ konuşmada, itfaiyecilere diren-
meleri ve güç birliğini kaybetmemeleri
durumunda kazanmamalarõ için hiçbir ne-
den olmadõğõnõ söyledi. Kõlõçdaroğlu,
“İstanbul yangınlarla mücadele gü-
cünü artık kaybetmiştir” dedi.
21. yüzyõlda taşeron işçiliğin kölelik
düzeni olduğunu söyleyen Kõlõçdaroğ-
lu, “Bu konuda sözleşmeli çalışanla-
rın sözleşmelerinin kaldırılması, ta-
şeron işçilik aracılığı ile istihdam
edilenlerin, taşeronluk uygulamasına
son verilmesi, bunların da grevli top-
lusözleşmeli işçi olarak kadroda ça-
lışmasıyla ilgili kanun teklifimizi
TBMM’ye verdik” dedi. Kanun tekli-
finin şu anda TBMM Başkanlõğõ’nda ol-
duğunu ifade eden Kõlõçdaroğlu, tekli-
fin görüşmeye alõnmamasõ durumunda
45 gün sonra Meclis Genel Kurulu’na
göndereceklerini söyledi. “Küçük hır-
sızlar el feneri kullanıyor, büyük
hırsızlar deniz feneri kullanıyor” slo-
ganõ atan işçilere yanõt olarak Kõlõçda-
roğlu, “Bunlar Deniz Fenerini aştı,
bunlar hortumcu partisi oldu” dedi.
Başbakan Erdoğan, TBMM Başkanõ
Mehmet Ali Şahin, İBB Başkanõ Top-
baş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanõ
Melih Gökçek’in grev gömlekleri giymiş
fotoğraflarõ ile alana gelmek istediğini be-
lirten Kõlõçdaroğlu, “Bunlar şimdi göm-
lek değiştirdiklerini söylüyorlar. Bun-
lar şimdi ağa gömleği giyiyorlar, bey
gömleği giyiyorlar” dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup
Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Emekli
Sandõğõ’na ait Kõzõlay Saraçoğlu Mahallesi’ndeki
binanõn gizli bir yazõ ile “takip ve izleme” için
Başbakanlõk’a kiralandõğõnõ belirterek “Bu
binadan Genelkurmay’ın izlenip dinleneceğine
yönelik duyumumuz var” dedi. Emekli
Sandõğõ’nõn Kõzõlay’daki binasõ ile Genelkurmay
Başkanlõğõ-Milli Savunma Bakanlõğõ yerleşkesi
arasõnda sadece bir cadde bulunuyor. Yine aynõ
bina ile Başbakanlõk Merkez Binasõ arasõnda da
sadece bir cadde var. Söz konusu bina Kõzõlay’daki
en yüksek binalardan birisi ve Ankara’nõn her
yerinden de kolaylõkla görülebiliyor.
‘Bina takip için mi kullanılıyor?’
Kõlõçdaroğlu’nun iddiasõnõ TBMM gündemine
taşõyan CHP Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu, Maliye Bakanõ Mehmet Şimşek’e
“Emekli Sandığı’nın 16 katlı binası gizli yazıyla
Başbakanlık’a tahsis edilmiştir. Bu binanın
takip ve izleme için kullanılacağı söyleniyor. Bu
doğru mudur?” diye sordu. Maliye Bakanõ Şimşek
ise verdiği yanõtta “Bu işlemin amacı Sosyal
Güvenlik Kurumu’nun binasının Başbakanlık
binalarına yakın olmasıdır. Burada gizli saklı
herhangi bir şey yoktur” dedi.
‘Neden gizli yazıyla kiralıyorlar?’
Net yanõt alamayan Aslanoğlu, devletin bir
kurumunun bir başka kuruma bina kiralamasõnõn
doğal olduğunu belirtirken “Ancak 16 katlı binayı
neden gizli yazıyla kiralıyorlar? Bugüne kadar
hiçbir kurum bu şekilde kiralanmış mıdır? Bir
bina kiralanacaksa yazarsınız kontratınızı
kiralarsınız, ancak bu işlem neden gizli
yapılıyor?” diye konuştu. Şimşek’in sorduğu soruya
konuyla alakasõ olmayan yanõtlar verdiğini savunan
Aslanoğlu, sağlõklõ yanõt alana kadar sorusunu
yineleyeceğini ifade etti. Kõlõçdaroğlu ise “Bu
binanın tam karşısında Genelkurmay Başkanlığı
var. Buradan da Genelkurmay izlenebilir. Bizim
izleme ve takip yapılacağına ilişkin duyumumuz
var” diyerek daha net bir açõklama yapõlmasõnõ istedi.
DİYARBAKIR
Şanlıtürk’e
suç
duyurusu
Ceylan Önkol’un
ailesi, Abalõ Jandarma
Karakol Komutanõ
Yüksel Şanlõtürk’ün
hazõrladõğõ fezlekede
bölge halkõnõ
aşağõladõğõnõ ileri sürdü.
DİYARBAKIR (Cumhuri-
yet Bürosu) - Diyarbakõr’õn
Lice ilçesinde patlama sonucu
yaşamõnõ yitiren 12 yaşõndaki
Ceylan Önkol’un ailesi, olaya
ilişkin Abalõ Jandarma Karakol
Komutanõ Yüksel Şanlıtürk’ün
hazõrladõğõ fezlekede bölge hal-
kõnõ aşağõladõğõnõ savunarak
Şanlõtürk hakkõnda suç duyu-
rusunda bulundu.
Şanlõtürk, hazõrladõğõ fezle-
kede, patlamanõn gerçekleştiği
bölgedeki köy ve mezralardaki
kişilerin “teröre müzahir” ol-
duğunu iddia ederek “Normal
olarak bölge insanının genel
eğiliminin her türlü konunun
terör olayı olarak istismar
edilmesi ve devletten her ha-
lükârda tazminat ve para al-
maya çalışıldığı bilinen bir
gerçektir” dedi. Fezlekede,
Ceylan’õn ailesinden bir kişinin
terör örgütünün dağ kadrosun-
da olduğuna işaret edilirken ast-
subay Şanlõtürk olayõn PKK’nin
tuzaklama yöntemi olduğunu
ileri sürdü. Şanlõtürk, fezlekede,
“Netice olarak Ceylan Önkol
adlı vatandaşın ölmesinin bö-
lücü terör örgütü mensupla-
rınca tuzaklamış bir madde
veye malzemenin bilinçli veya
istem dışı bir davranış ile pat-
lamasının sonucu gerçekleş-
miş olduğu kanati oluşmuş-
tur” ifadelerine yer verdi
Suç duyurusu dilekçesi
Bu ifadeler üzerine harekete
geçen Ceylan Önkol’un ağabe-
yi Rıfat Önkol, avukatlarõ ara-
cõlõğõyla Şanlõtürk hakkõnda suç
duyurusunda bulundu. Lice
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na
gönderilmek üzere Diyarbakõr
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na ve-
rilen suç duyurusu dilekçesinde,
Önkol’un öldürülme şekline
dikkat çekildi. Karakolun yaşa-
nan olay karşõsõnda duyarsõz
kaldõğõnõ vurgulayan Önkol, di-
lekçesinde şunlarõ kaydetti:
“Kendisine yasalarca veri-
len görevleri yerine getirme-
yen ve olayın meydana geldi-
ği yere gitmeyen Abalı Jan-
darma Karakol Komutanı
Yüksel Şanlıtürk’ün hazır-
ladığı fezlekede, insan onu-
runu rencide eden, bölge hal-
kının tazminat alma pahası-
na kendilerini hatta kızlarını
bile öldürtecek seviyede ol-
duğu belirtilerek zaten ço-
cukları ölmüş müvekkilimizi
ve bölge halkını aşağılayıcı
beyanlarda bulunmuştur. Ka-
rakol Komutanı Yüksel Şan-
lıtürk, hazırladığı fezleke ile
bırakın bölge halkının gü-
venliğini sağlamayı, bölge in-
sanını da açıkça hedef haline
getirdiği aşikârdır.”
PROTESTO GÖSTERİSİ
Dolapdere
yine karıştı:
10 gözaltı
İSTANBUL/DİYARBAKIR
(Cumhuriyet) - Dolapdere’de
PKK’nin, şehir yapõlanmasõna yö-
nelik operasyonu protesto etmek
için yapõlan gösteride olaylar çõk-
tõ. Polisin gaz bombasõyla müda-
halesine göstericiler molotofkok-
teyli ve havai fişekle karşõlõk ver-
di. 10 kişi gözaltõna alõndõ.
Dolapdere’de toplanan bir grup,
PKK’nin sivil oluşumu “Kürdistan
Topluluklar Birliği/Türkiye Mec-
lisi (KCK/TM) Yapılanması”na
yönelik operasyonu protesto etmek
için gösteri yapmak istedi. Terör ör-
gütü PKK ve Abdullah Öcalan le-
hine slogan atan gruba polis gaz
bombasõyla müdahale etti. Gösteri-
ciler de polise molotofkokteyli ve ha-
vai fişeklerle karşõlõk verdi. Polisin
müdahalesi sonrasõ göstericiler ara
sokaklara dağõlarak kaçtõ. Polis, ka-
çan göstericilerden 10’unu kovala-
maca sonucu yakalayarak gözaltõna
aldõ. Olaylar sõrasõnda semt sakinle-
ri de zor anlar yaşadõ. Aynõ bölgede
daha önce düzenlenen gösteride ey-
lemcilere silah da çekilmişti.
Cezaevinin
kapasitesi doldu
Öte yandan son haftalarda önce te-
rör örgütü lideri Öcalan’õn yeni ko-
ğuşuyla ilgili açõklamalarõ, ardõndan
DTP’nin kapatõlmasõ, son olarak
da KCK-TM operasyonlarõnda 49
kişinin tutuklanmasõnõ protesto gös-
terileri nedeniyle Doğu ve Güney-
doğu’da gerçekleştirilen eylemlerde
çok sayõda kişi tutuklandõ.
Bu nedenle Van F Tipi Ceza-
evi’nde 360 olan kapasitenin aşõldõ-
ğõ, cezaevinde 500’den fazla kişinin
kaldõğõ öne sürüldü. Tutuklularõn
hücrelere atõldõğõ, kimi hükümlüle-
rin de başka cezaevlerine sevk edil-
meye başlandõğõ da iddia edildi.
SOYSAL’DAN TUĞCU AİLESİNE ZİYARET
‘İnsan hakları ihlali var’
İstanbul Haber
Servisi- Cumhuriyet
Halk Partisi (CHP)
İstanbul Milletveki-
li Çetin Soysal, Fa-
tih’teki Şehit Tev-
fik Fikret Karako-
lu’nda polis dayağõ-
na maruz kalan Ca-
ner Tuğcu’yu evinde ziyaret
ederek, olayõ meclis gündemi-
ne taşõyacaklarõnõ söyledi.
Fatih’de 28 Aralõk’ta göz-
altõna alõnan Tuğcu’nun aile-
si aynõ gün karakol önünde po-
lis tarafõndan darp edilmişti.
Tuğcu’nun ailesine dün destek
ziyaretinde bulunan CHP’li
Soysal, “Emniyet-
le konuşacağız,
polisin orantısız
güç kullanıp kul-
lanmadığını araş-
tıracağız. Eğer
orantısız güç kul-
lanılmışsa gereken
yapılacaktır. Suç-
lular yakalanmalı ve huku-
kun uygun gördüğü şekilde
cezalarını almalılar” dedi.
Karakolun önünde biber gazõ
sõkõlmasõna tepki gösteren
Soysal, “Burada İnsan hak-
kı ihlali var ve biz üzerimi-
ze düşeni yerine getireceğiz”
diye konuştu.
Ahmet Türk, evine taşınamadı
Haber Merkezi - Kapatõlan DTP’nin lideri
Ahmet Türk, ev sahibi sözleşmeyi iptal edince
yeni evine taşõnamadõ. İddiaya göre, Mardinli
olan ev sahibi yakõn çevresinden aldõğõ, “Ona
nasõl evini kiralarsõn” tepkisi üzerine evi
Türk’e kiralamaktan vazgeçti. Habertürk ga-
zetesinde yer alan habere göre 5 dönem mil-
letvekilliği yapan Kanco Aşireti’nin 67 ya-
şõndaki lideri Türk, uzun zamandõr Başbakan
Yardõmcõsõ Bülent Arõnç’a yönelik suikast
iddiasõyla gündemden düşmeyen Balgat’õn
Çukurambar semtinde oturuyor. Türk’ün
Çukurambar’dan taşõnmak istemesinde,
PKK’nin Tokat saldõrõsõ sonrasõ kendisine
yönelik tepkilerin rol oynadõğõ belirtiliyor.
CHP’li Mengü, ordunun kolunun kanadõnõn kõrõlmak istendiğini ifade ederek “Bu Türkiye’ye
yönelik yaratõlan planõn, projenin bir parçasõ” dedi. MHP Grup Başkanvekili Vural da asõl amacõn
toplumda sindirme baskõ ve korku anlayõşõnõ hâkim kõlmak olduğunu söyledi. Vural, “Türkiye’de
ben ne verirsem onunla yetineceksiniz diyen bir yönetim anlayõşõ var” diye konuştu.
Emekli Sandığı ile Genelkurmay Başkanlığı-Milli Savunma Bakanlığı yerleşkesi arasında bir cadde bulunuyor.
Çetin Soysal.