18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B 30 TEMMUZ 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Sırada HSYK mi Var? Bugünü ve geleceği daha iyi anlayabilmek için zaman zaman geçmişe dönmek gerekli oluyor. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) son dönemdeki toplantılarına ilişkin haberler ve balon olduğu ortaya çıkan iddiaların amacı zaten belliydi. HSYK’yi de siyasal iktidarın güdümündeki öte- ki özerk(!) kurullara benzetmek. Güçler ayrılığı ilkesinin önemli öğelerinden bi- ri olan yargıyı da siyasal iktidarın güdümüne sok- mak. AKP’nin, yandaşlarının da katkısı ile gerçek- leştirmeye niyetlendiği bu girişime şaşırmamak ge- rekiyor. Çünkü ortada örnekleri var. AKP iktidarı, 2004 yılının temmuz ayında Tür- kiye Büyük Millet Meclisi’ne bir yasa tasarısı gön- dermişti. Ayrıntılarını bu köşede “Dam Üstünde Saksa- ğan” başlığı ile 1 Ocak 2005’te aktarmıştım. “Dü- zenleyici ve Denetleyici Kurumlar Hakkında Kanun Tasarısı” şu kurumların oluşturulması yetkisini Ba- kanlar Kurulu’na verme amacını taşıyordu. * Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu * Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) * Kamu İhale Kurumu * Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu * Rekabet Kurumu * Sermaye Piyasası Kurumu * Telekomünikasyan Kurumu * Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Pi- yasası Düzenleme Kurumu Ancak tasarı komisyonlarda uykuya yatırıldı. RTÜK için anayasa değişikliği gerekiyordu. Zor da olmadı. Cumhuriyet Halk Partisi’nin de des- teği ile kurul AKP’nin kontrolüne geçirildi. AKP sonunda özerk(!) kurumlara üye atamak ye- rine, o üyeleri atayacakları atamanın daha tutar- lı ve gürültü çıkmasını engelleyecek bir yöntem ol- duğunun farkına vararak tasarıdan vazgeçti. 2004’ten bu yana geçen sürede de başarıyla ger- çekleştirdi. Tasarının genel gerekçesine göre kurullar, her türlü faaliyetlerini, kuruluş kanunlarında verilen yet- kiler saklı kalmakla birlikte, kalkınma planı, yıllık program, hükümet programında yer alan ilke, stra- teji ve politikaları öncelikle gözeterek sürdüre- ceklerdi. İkincil düzenlemeleri yaparken sektör strateji ve politikaları ile ilişki kurulması bakımın- dan ilişkili bakanlığın görüşünü almaları da zorunlu olacaktı. Tasarı yasalaşmadı ama gerekçedeki istekler ya- şama geçirildi. HSYK’nin bağımsızlığından söz etmek ola- naksız. Çünkü kendisinin, ihtiyaçlara göre kulla- nabileceği ödeneği yok. İdari işlemleri Adalet Ba- kanlığı’na bağlı görevliler tarafından yürütülüyor. Hâkimlerle cumhuriyet savcılarının atama ve yer değiştirmelerine ait listeler Adalet Bakanlığı ta- rafından hazırlanıp kurula getiriliyor. Bir başka deyişle öncelik Adalet Bakanlığı’nda. Bir kaşık suda koparılan fırtınanın nedeni de or- tada. Kurulda görev alacak yargıçları Danıştay ve Yargıtay’ın yerine AKP’nin seçmesinin sağlanması için gerekçeler üretiliyor. Bazı davaların yargıç ve savcılarının değiştiril- mesi konusundaki isteklere karşı gösterilen ge- rekçeleri anlamak da zor. Süren davalardaki hâ- kim ve savcıları değiştirmek yargı kavramına ay- kırı ise 1400 dolayındaki hâkim ve savcının yeri ni- çin değiştiriliyor? Yanıtını bilen var mı? Yazıyı bir fıkra ile bitirelim. Yolda yürürlerken adamın biri, yanında yürüyene, önde gitmekte olan adamı göstererek “Ensesine bir şaplak atarsan bir altın var” demiş. Şaplak atıl- mış ve altın cep değiştirmiş. Ama paralı adam ha- bire üsteler, bizimki de şaplağı atıp altını cebel- lezi edermiş. Bir, üç, beş derken şaplağı yemekte olan adam “Ne oluyor?” diyecek olmuş ve yanıtı almış. “Sen de bu ense, bunda da bu para oldukça sen daha çok şaplak yersin.” Bilmem yoruma gerek var mı? [email protected] Bakan Atalay sorunun çözümüne yönelik çalõşmanõn özüne ilişkin hiçbir bilgi vermedi Kürt açõlõmõ bilmecesiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İçişleri Bakanõ Beşir Atalay Kürt so- rununun çözümüne yönelik çalõşmanõn özüne ilişkin bilgi vermezken genel adõ- nõn “Demokratik açılım” olduğunu be- lirtmekle yetindi. Beşir Atalay dün düzenlediği basõn toplantõsõnda, “Kürt açılımı” ile ilgi- li çalõşmanõn yöntemi hakkõnda bilgi verdi. Çalõşmalarõn henüz bir sonuca ulaşmadõğõnõ ve bir karar alõnmadõğõna işaret eden Atalay, öze ilişkin açõklama yapõlmasõ için de çok erken olduğunu söyledi. “Yakalanan olumlu ivmeyi en iyi şekilde değerlendirerek kendi so- runumuzu kendimiz çözmeliyiz” di- yen Atalay, “Bu konuda en büyük ka- zanç ve güvencemiz halkımızın yüz- yıllardır her türlü olumsuzluklara ve kışkırtmalara rağmen bir arada ya- şama ve ortak bir gelecek inşa etme iradesine sahip olmasıdır. Bu, gerçek çözüm sürecini kolaylaştıran altya- pıyı hazırlamaktadır” dedi. “Daha fazla demokrasi, daha fazla hak ve özgürlükler sağlandığında bugün çözümsüz gibi görünen birçok soru- nun kolayca çözümlendiğini gör- düklerini” anlatan Bakan Atalay, şun- larõ kaydetti: “Kürt meselesi olarak adlandırılan meselenin de vatandaşlarımızın de- mokratik haklarının genişletilmesi ve pekiştirilmesiyle, nerede yaşarsa ya- şasın her vatandaşımızın kendisini devletin eşit ve hür ferdi olarak his- setmesini sağlamakla çözülebileceğine biz inanıyoruz. Bu nedenle çözüm sü- recinin yönü demokratikleşmedir. Demokratikleşme adımlarını toplu- mun tüm kesimleriyle birlikte atmak istiyoruz. Bu mesele sadece partimi- zin ya da hükümetimizin değil tüm toplumun meselesidir. Dolayısıyla herkesin bu süreçte lütfen yıkıcı de- ğil yapıcı olması, çözüme katkı sağ- layıcı bir tutum içinde olması gere- kir ve biz bunu bekliyoruz. Bu sürece herkesi dahil etme yönünde çaba sarf ediyoruz ve edeceğiz. Bunu bir devlet politikası olarak yürütme ça- lışması ve kararlılığı içindeyiz.” Sürece katılım çağrısı Çözümsüzlüğü savunarak negatif si- yaset yapmanõn hiç kimseye faydasõ ol- madõğõnõ anlatan Atalay, “konuya ka- fa yoran tüm toplumsal ve siyasi Beşir Atalay düzenlediği basõn toplantõsõnda çalõşmalarõn henüz bir sonuca ulaşmadõğõnõ ve bir karar alõnmadõğõna işaret etti. Atalay, öze ilişkin açõklama yapõlmasõ için de çok erken olduğunu söyledi. aktörler”den sürece ka- tõlmalarõnõ istedi. Süreci yürütürken nelere öncelik verecekleri konusunda da Atalay, “Sayın Başba- kanımızın 2005 yılında Diyarbakır konuşma- sıyla başlattığı demo- kratik açılımları geliş- tirme hususunda azim- li, sabırlı, cesur ve ka- rarlı adımlar atmak ni- yetindeyiz. Bu konuda başlatılan çalışmalara tüm kurum ve kuru- luşlarımızın katkısı sağ- lanmakta olup alınacak tedbirlerin bir devlet politikası olarak hayata geçirilmesine büyük önem addediyoruz. Bu çerçevede ilgili kamu kurum ve kuruluşları- mızdan katkılar isten- miş olup alınan öneriler değerlendirilmeye baş- lanmıştır” diye konuştu. Atalay, “Çalışmalar ve süreç, kendi şartları ve doğası içerisinde de- vam etmektedir ve ede- cektir. Sürecin hassa- siyetini düşündüğü- müzde aceleye getirme- den ama kararlı bir şe- kilde süreci yönetmek istiyoruz. Ayrıca ifade etmeliyim ki bizim çö- züm sürecine ilişkin ça- lışmalarımız yeni baş- lamış değil. İktidara gel- diğimiz andan itibaren demok-ratikleşme adımlarımızın hedefi, ülkemizin kronikleşmiş sorunlarını çözmek ol- muştur. Açıklayacağı- mız yeni demokratik- leşme paketinde de kısa, orta ve uzun vadeli ha- yata geçirilecek adımlar olacaktır” dedi. Bakan Atalay, çalõş- manõn özüne ilişkin bir- kaç ana başlõk verip ve- remeyeceğinin sorulma- sõ üzerine, “Söyledim, veremem. ‘Demokratik açõlõm’ genel ismi” dedi. Bakan Atalay, bir ga- zetecinin “bazı çevre- lerce 15 Ağustos tarihi- nin telaffuz edildiğini” belirterek “çalışmanın bitimine ilişkin tarih be- lirleyip belirlemedikle- rine” ilişkin sorusunu “15 Ağustos gibi bir ta- rih bizim tarihimiz de- ğil” diye yanõtladõ. BAKANIN AÇIKLAMASINA TEPKİ Özyürek Somut adım atılmalı MHP’li Mehmet Şandõr, “Toplumun ayrõşmasõna zemin hazõrlayacak hiçbir yaklaşõmõ doğru görmeyiz” dedi. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn “demokratik açılım” ha- zõrlõklarõyla ilgili açõkla- malarõnõ değerlendiren CHP Sözcüsü Mustafa Özyürek, “somut adım- lar atılmasını” isterken DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık “Açıklama umut verici” dedi. MHP Grup Başkanvekili Meh- met Şandır ise, “Toplu- mun ayrışmasına zemin hazırlayacak hiçbir yak- laşımı doğru görmeyiz” açõklamasõnõ yaptõ. CHP sözcüsü Mustafa Özyürek, “Sayın bakan, işin özüyle ilgili açıkla- ma yapamayacağını söyledi. Herkesin bek- lentisi, ilgisi özüyle ilgi- li ne söyleyecekleriydi. Bu açıklama, 15 Ağus- tos’tan önce ön almak için alelacele yapıldı. Öze ilişkin somut açık- lamadan da ‘Biz bir öne- ri ortaya koyarõz, sonra Öcalan’õn yol haritasõ ile arasõnda paralellik olursa sõkõntõ yaratõr’ korku- suyla kaçınıldı. Yön- temle ilgili açıklamala- rı ‘olumlu bir hava var, bunu değerlendirmek is- tiyoruz’ şeklinde. Bun- lara kimsenin itiraz et- mesi mümkün değil. Kürt sorununun çözül- mesini herkes istiyor. Ama nasıl çözeceğiz, hangi somut adımları atacağız? Artık özüne girelim, somut adımlar atalım” görüşünü dile getirdi. Özyürek, “Hüküme- tin önce kendi görevini tam yapması gerekiyor. Ankara’da yürüyüş yapmak sorun olmu- yor, Diyarbakır’da ya- saklanıyor. Demokra- sinin önünde hangi en- geller var, bunlar nasıl tamamlanacak, onu da açıklasınlar. Genel ni- telikle temennilerle bir yere varılamaz” dedi. 1989 yõlõnda yayõm- lanmõş Kürt raporlarõna dikkat çeken Özyürek, “Bizim kırmızı çizgile- rimiz belli. Biz çözü- mün üniter yapı içinde, yani misak-ı milli sınır- ları içerisinde yapılma- sından yanayız. Türki- ye’nin bölünmesine yol açacak demokratik özerklik, federal çözüm gibi çözümler, bizim dü- şünmediğimiz çözüm- ler” açõklamasõnõ yaptõ. MHP Grup Başkanve- kili Mehmet Şandõr, açõk- lamalarõ dikkatle izledik- lerini bildirdi. Şandõr, “Demokratikleşmeyi ve uygulama yanlışlarını gerekçe göstererek bu toplumun ayrışmasına zemin hazırlayacak hiç- bir yaklaşımı doğru ve faydalı görmemekteyiz. Bu durum bu insanları kamplaştırır. Burada bir iç çatışma endişemiz ortaya çıkar. Türk bir- liğini bozacak bir giri- şime hiçbir kurum onay vermemeli. Hükümet söylemek istediğini açık- ça söylemeli, siyasi par- tileri bilgilendirmeli” görüşünü dile getirdi. DTP Muş Milletvekili Sõrrõ Sakõk ise “Bakan iyi niyetini seslendirdi. Umutlandık ama halen yol haritasını bilmiyo- ruz. Uzlaşıyla ilgili hü- kümet adım atıyorsa STK’lerle, partilerle, kurumlarla birlik oluş- turulacaksa, özgürlük- ler hayata geçecekse, biz bundan mutlu olu- ruz. Türkiye’de bütün kesimleri bu sürece da- hil etmezseniz olmaz. Halkın iradesiyle Mec- lis’e gelmiş DTP’yi dış- layarak nasıl sonuç ala- bilirsiniz” açõklamasõnõ yaptõ. “Parlamentoda yol haritasını görüşebi- liriz” diyen Sakõk, söz- lerini “Türkiye’ye özgü bir model Meclis’te ko- nuşulmalı. Türkiye’ye vatandaşlık bağıyla bağ- lı olan herkesin sürece dahil olmasını istiyo- ruz. 15 Ağustos’ta su- nulacak yol haritası da üzerinde çalışılan yol haritasıyla uzlaşsın isti- yoruz. DTP’yi ötekileş- tiren başta Başbakan oldu. DTP ile bugüne kadar diyalog oluşmuş olsaydı bu noktada ol- mayacaktık” diye sür- dürdü. Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki yurttaşlar açõklamalarõ ilgiyle izledi ‘Çözümeilişkinbeklentimizarttõ’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bü- rosu) - İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn Kürt sorununun çözümüne ilişkin açõk- lamalarõ Doğu ve Güneydoğu bölge- sindeki yurttaşlar tarafõndan ev, işyeri ve kahvehanelerde ilgiyle izlendi. Sivil toplum kuruluşu ve siyasi parti temsil- cileri de Atalay’õn açõklamalarõnõ olum- lu karşõladõklarõnõ, çözüme ilişkin bek- lentilerin arttõğõnõ ifade ettiler. DTP Diyarbakır İl Başkanı Fırat Anlı: Hükümetin izleyeceği politikalar, usul, yöntem ve diyalog arayõşlarõ ol- dukça önemli. Biz yõllardõr zaten soru- nun diyalogla çözülmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Bakan Atalay, Kürt so- rununun devlet politikasõ olmasõnõ önem- sediklerini söyledi. Ama bu konuda za- ten yõllardõr baskõn olan bir devlet poli- tikasõ var ama bu politika yanlõştõ. Şim- di hükümetin tüm kesimlerle birlikte dev- letin Kürt sorununa ilişkin yeni bir po- litika üretmesi arayõşlarõ önem kazanõ- yor. Bu yapõlõrken mutlaka diyalog ku- rulmalõ, toplumun tüm kesimlerinin gö- rüşleri dikkate alõnmalõ. Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Genel Başkanı Bay- ram Bozyel: 9 yõllõk bir kayõp zaman var. Yine de açõklamalarda sorunun çö- zümünde katõlõmcõlõğõn esas alõnacağõ- nõn, başka ülkelerin çözüm deneyimle- rinden yararlanõlacağõnõn ve çok zama- na yayõlmadan çözüm modelinin ortaya çõkarõlacağõnõn ifade edilmesi çok önem- li. Önerilerin yaşama geçirilmesi önem kazanõyor. Hükümet çözüm için açõk bir beyanda bulunmalõ. Toplumda çözüm konusunda yõlgõnlõk yaratõlmamalõ. Türk- lerin, Kürtlerin beklentilerinin, katkõla- rõnõn ne olacağõ ortaya konmalõ. Biz çö- züm için elimizden gelen katkõyõ suna- rõz. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Galip En- sarioğlu: Bu söylenen doğrultuda hiç- bir şeyden çekilmeden çözüm süreci de- vam ettirilmeli. Hükümetin toplumun tüm kesimlerinin desteğini ve görüşle- rini alacağõnõ açõklamasõnõ olumlu bu- luyoruz. Bakan konuşmasõnõn bir yerinde terörle çözümü ilişkilendirdi. Bu bugü- ne kadar sorunun çözümünü ertele- mekten başka işe yaramadõ. PKK de so- runla birlikte çözülmeli. Sorunu çözer- ken PKK’yi ortada bõrakan, o sorunu da çözmeyen çözüm, çözüm olamaz. Eski Diyarbakır Barosu Başka- nı Sezgin Tanrıkulu: Üslup ve yön- temi doğru seçmezseniz başarõlõ bir so- nuç elde edemezsiniz. Devlet kurumla- rõ arasõnda çözüm konusunda mutabakat sağlanmalõdõr. Bunu Sayõn Cumhur- başkanõ, hükümet sağlamalõdõr. Siyasi partilerin soruna gerçekçi yaklaşmasõ ge- rekir. Muhalefetin bunlarõ siyasi iç mal- zeme olarak kullanmamasõ gerekir. İHD Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey: Muhalefetin, si- vil toplumun sorunun çözüm sürecine katõlõmõ sağlanmalõdõr. Geçmişe takõlõp kalõnmamalõ yönündeki açõklamalarõna katõlõyorum. Ancak geçmişte yaşanan- lar ile ilgili muhasebe yapõlmalõdõr. Çö- züm konusunda bu açõklamalarla umut- larõmõz arttõ ama açõklamalarõn altõnõn doldurulmasõ gerekir. Üslup ve yöntem konusunda dikkat edilmelidir. DTP Diyarbakõr İl Başkanõ Fõrat Anlõ, “Şimdi hükümetin, devletin Kürt sorununa ilişkin yeni bir politika üretmesi arayõşlarõ önem kazanõyor” dedi. GUARDIAN GAZETESİ ‘Erdoğan, Atatürk’ün mirasına darbe vurabilir’ Dış Haberler Servi- si - İngiltere’nin Guar- dian gazetesinde “Kürt açılımıyla” ilgili bir yo- rumda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn Türkiye’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanõ Mustafa Kemal Ata- türk’ün “aşınmakta olan mirası aşırı milli- yetçiliğe” en büyük dar- beyi vurabileceği vur- gulandõ. Simon Tisdall imza- lõ yorumda, “Başba- kan’dan beklenen adımların, olduğu id- dia edilen İslamcı gün- deminin ilerletilmesi değil, Atatürk’ün, bas- tırmak için çoğundan çok çaba gösterdiği, Türkiye’nin 12 mil- yonluk güçlü etnik Kürt azınlığının hak- ları ile ilgilidir” görüşü dile getirildi. Tisdall yazõda, Türki- ye’de “Bir barış süre- ci kökleşirse, bu bazı çevrelerde Atatürk’ün tek dil ve tek bayrak altındaki tek halk idea- lini baltaladığı gibi gö- rülecek” derken “Er- doğan, Türkiye’nin kurucusu ve ilk Cum- hurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün aşı- nan ultra milliyetçi mi- rasına şimdiye kadar en büyük darbeyi vur- mak üzere olabilir” id- diasõnda da bulundu. The Guardian yazarõ, yorumunda şöyle de- vam etti: “Erdoğan’ın tereddütlerinin nedeni ise kuşkusuz ki kıs- men, kendisini ve lider olduğu İslama dayalı Adalet ve Kalkınma Partisi’ni gizlice dini bir gündemi izlemekle suçlayan aynı muha- fazakâr, laik sivil ve as- keri muhaliflerinden kaynaklanan sert di- reniştir.” TÜSİAD heyeti, Ahmet Türk ve Sırrı Sakık’la yaklaşık yarım saat görüştü. (Fotoğraf: AA) ‘Öcalan muhatap alınmalı’ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TÜSİAD Başkanõ Ar- zuhan Doğan Yalçındağ baş- kanlõğõndaki heyet dün TBMM’de DTP Genel Başka- nõ Ahmet Türk’ü ziyaret etti. Türk, görüşmeden sonra “Hü- kümet çözüm yolunu hazır- larken Abdullah Öcalan’ı mu- hatap almalı mı” sorusuna “Tabii ki... Nasıl bir yol hari- tası ortaya konulacak diye merakla bekleniyor. Bu kadar merakla bekleniyorsa elbette ki rolü de, önemi de olacak” karşõlõğõnõ verdi. Yalçõndağ, herkesin çözüm istediğini ancak tartõşma ve çözüm platformunun TBMM, devletin ilgili organla- rõ olduğunu belirtti. TÜSİAD Başkanõ Arzuhan Doğan Yalçõndağ başkanlõğõn- daki heyet Ahmet Türk ve Muş Milletvekili Sırrı Sakık’la yak- laşõk yarõm saat görüştü. Türk, görüşmede bölgesel kalkõnma- yõ konuştuklarõnõ ekonomik ge- lişmelerle demokratik gelişme- lerin eşdeğerde tutulmasõnõ an- lattõklarõnõ söyledi. İçişleri Ba- kanõ Beşir Atalay açõklamala- rõnõ da değerlendiren Türk, “Operasyon durmadığı tak- dirde açılım politikasına gü- venme şansına sahip olamayız. Bakanın açıkladığında proje yok, niyet var. Hızlı şekilde projelendirmek ve zamana yaymamak gerekir” dedi. DTP Milletvekili Aysel Tuğ- luk’un “DTP marjinal bir gö- rüntü çizdi” sözleriyle ilgili soruya Türk, “Konuşmanın tam metni verilmemiş, ko- pukluklar var. Bu parti mar- jinal bir parti değil. Eksiğimiz varsa eleştiriye açığız” yanõtõ- nõ verdi. DTP’nin “bu işin ta- rafı” olduğunu söyleyen Türk, “Öcalan muhatap alınmalı mı” sorusu üzerine de “Top- lumda ve kamuoyunda nasıl bir yol haritası ortaya konu- lacak diye merakla bekleni- yor. Bu kadar merakla bek- leniyorsa elbette ki rolü de, önemi de olacak. Bunu göz ar- dı edemeyiz, gerçekçi olmamız lazım” dedi. ‘Herkes çözüm istiyor’ Görüşmenin ardõndan Merkez Bankasõ’nõ ziyaret eden TÜSİ- AD Başkanõ Yalçõndağ da DTP’yi ziyaretlerinin parla- mentoda grubu bulunan siyasi partilerle yaptõklarõ görüşme- lerin bir uzantõsõ olduğunu be- lirterek, “Her birimiz, hepimiz bu konunun çözümünü te- menni ediyoruz ve istiyoruz. Ama tabii bu konunun tartı- şılacağı yer TBMM’dir, dev- letin ilgili organlarıdır” dedi. Öcalan’õn avukatlarõnõn görüş- me talebine ilişkin bir soru üze- rine Yalçõndağ, görüşme talebi olmadõğõnõ olsa bile kendilerinin “bir muhataplık ilişkisini meş- ru saymalarının söz konusu olamayacağını” söyledi. Türk, TÜSİAD heyetinin ziyaretinde Atalay’õn açõklamalarõnõ değerlendirdi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle