Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
30 TEMMUZ 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
GEÇMİŞTEN
GELECEĞE
ORHAN ERİNÇ
Sırada HSYK mi Var?
Bugünü ve geleceği daha iyi anlayabilmek için
zaman zaman geçmişe dönmek gerekli oluyor.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK)
son dönemdeki toplantılarına ilişkin haberler ve
balon olduğu ortaya çıkan iddiaların amacı zaten
belliydi.
HSYK’yi de siyasal iktidarın güdümündeki öte-
ki özerk(!) kurullara benzetmek.
Güçler ayrılığı ilkesinin önemli öğelerinden bi-
ri olan yargıyı da siyasal iktidarın güdümüne sok-
mak.
AKP’nin, yandaşlarının da katkısı ile gerçek-
leştirmeye niyetlendiği bu girişime şaşırmamak ge-
rekiyor.
Çünkü ortada örnekleri var.
AKP iktidarı, 2004 yılının temmuz ayında Tür-
kiye Büyük Millet Meclisi’ne bir yasa tasarısı gön-
dermişti.
Ayrıntılarını bu köşede “Dam Üstünde Saksa-
ğan” başlığı ile 1 Ocak 2005’te aktarmıştım. “Dü-
zenleyici ve Denetleyici Kurumlar Hakkında Kanun
Tasarısı” şu kurumların oluşturulması yetkisini Ba-
kanlar Kurulu’na verme amacını taşıyordu.
* Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu
* Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK)
* Kamu İhale Kurumu
* Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu
* Rekabet Kurumu
* Sermaye Piyasası Kurumu
* Telekomünikasyan Kurumu
* Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Pi-
yasası Düzenleme Kurumu
Ancak tasarı komisyonlarda uykuya yatırıldı.
RTÜK için anayasa değişikliği gerekiyordu.
Zor da olmadı. Cumhuriyet Halk Partisi’nin de des-
teği ile kurul AKP’nin kontrolüne geçirildi.
AKP sonunda özerk(!) kurumlara üye atamak ye-
rine, o üyeleri atayacakları atamanın daha tutar-
lı ve gürültü çıkmasını engelleyecek bir yöntem ol-
duğunun farkına vararak tasarıdan vazgeçti.
2004’ten bu yana geçen sürede de başarıyla ger-
çekleştirdi.
Tasarının genel gerekçesine göre kurullar, her
türlü faaliyetlerini, kuruluş kanunlarında verilen yet-
kiler saklı kalmakla birlikte, kalkınma planı, yıllık
program, hükümet programında yer alan ilke, stra-
teji ve politikaları öncelikle gözeterek sürdüre-
ceklerdi. İkincil düzenlemeleri yaparken sektör
strateji ve politikaları ile ilişki kurulması bakımın-
dan ilişkili bakanlığın görüşünü almaları da zorunlu
olacaktı.
Tasarı yasalaşmadı ama gerekçedeki istekler ya-
şama geçirildi.
HSYK’nin bağımsızlığından söz etmek ola-
naksız. Çünkü kendisinin, ihtiyaçlara göre kulla-
nabileceği ödeneği yok. İdari işlemleri Adalet Ba-
kanlığı’na bağlı görevliler tarafından yürütülüyor.
Hâkimlerle cumhuriyet savcılarının atama ve yer
değiştirmelerine ait listeler Adalet Bakanlığı ta-
rafından hazırlanıp kurula getiriliyor.
Bir başka deyişle öncelik Adalet Bakanlığı’nda.
Bir kaşık suda koparılan fırtınanın nedeni de or-
tada. Kurulda görev alacak yargıçları Danıştay ve
Yargıtay’ın yerine AKP’nin seçmesinin sağlanması
için gerekçeler üretiliyor.
Bazı davaların yargıç ve savcılarının değiştiril-
mesi konusundaki isteklere karşı gösterilen ge-
rekçeleri anlamak da zor. Süren davalardaki hâ-
kim ve savcıları değiştirmek yargı kavramına ay-
kırı ise 1400 dolayındaki hâkim ve savcının yeri ni-
çin değiştiriliyor?
Yanıtını bilen var mı?
Yazıyı bir fıkra ile bitirelim.
Yolda yürürlerken adamın biri, yanında yürüyene,
önde gitmekte olan adamı göstererek “Ensesine
bir şaplak atarsan bir altın var” demiş. Şaplak atıl-
mış ve altın cep değiştirmiş. Ama paralı adam ha-
bire üsteler, bizimki de şaplağı atıp altını cebel-
lezi edermiş.
Bir, üç, beş derken şaplağı yemekte olan
adam “Ne oluyor?” diyecek olmuş ve yanıtı almış.
“Sen de bu ense, bunda da bu para oldukça sen
daha çok şaplak yersin.”
Bilmem yoruma gerek var mı?
[email protected]
Bakan Atalay sorunun çözümüne yönelik çalõşmanõn özüne ilişkin hiçbir bilgi vermedi
Kürt açõlõmõ bilmecesiANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- İçişleri Bakanõ Beşir Atalay Kürt so-
rununun çözümüne yönelik çalõşmanõn
özüne ilişkin bilgi vermezken genel adõ-
nõn “Demokratik açılım” olduğunu be-
lirtmekle yetindi.
Beşir Atalay dün düzenlediği basõn
toplantõsõnda, “Kürt açılımı” ile ilgi-
li çalõşmanõn yöntemi hakkõnda bilgi
verdi. Çalõşmalarõn henüz bir sonuca
ulaşmadõğõnõ ve bir karar alõnmadõğõna
işaret eden Atalay, öze ilişkin açõklama
yapõlmasõ için de çok erken olduğunu
söyledi. “Yakalanan olumlu ivmeyi en
iyi şekilde değerlendirerek kendi so-
runumuzu kendimiz çözmeliyiz” di-
yen Atalay, “Bu konuda en büyük ka-
zanç ve güvencemiz halkımızın yüz-
yıllardır her türlü olumsuzluklara ve
kışkırtmalara rağmen bir arada ya-
şama ve ortak bir gelecek inşa etme
iradesine sahip olmasıdır. Bu, gerçek
çözüm sürecini kolaylaştıran altya-
pıyı hazırlamaktadır” dedi. “Daha
fazla demokrasi, daha fazla hak ve
özgürlükler sağlandığında bugün
çözümsüz gibi görünen birçok soru-
nun kolayca çözümlendiğini gör-
düklerini” anlatan Bakan Atalay, şun-
larõ kaydetti:
“Kürt meselesi olarak adlandırılan
meselenin de vatandaşlarımızın de-
mokratik haklarının genişletilmesi ve
pekiştirilmesiyle, nerede yaşarsa ya-
şasın her vatandaşımızın kendisini
devletin eşit ve hür ferdi olarak his-
setmesini sağlamakla çözülebileceğine
biz inanıyoruz. Bu nedenle çözüm sü-
recinin yönü demokratikleşmedir.
Demokratikleşme adımlarını toplu-
mun tüm kesimleriyle birlikte atmak
istiyoruz. Bu mesele sadece partimi-
zin ya da hükümetimizin değil tüm
toplumun meselesidir. Dolayısıyla
herkesin bu süreçte lütfen yıkıcı de-
ğil yapıcı olması, çözüme katkı sağ-
layıcı bir tutum içinde olması gere-
kir ve biz bunu bekliyoruz. Bu sürece
herkesi dahil etme yönünde çaba
sarf ediyoruz ve edeceğiz. Bunu bir
devlet politikası olarak yürütme ça-
lışması ve kararlılığı içindeyiz.”
Sürece katılım çağrısı
Çözümsüzlüğü savunarak negatif si-
yaset yapmanõn hiç kimseye faydasõ ol-
madõğõnõ anlatan Atalay, “konuya ka-
fa yoran tüm toplumsal ve siyasi
Beşir Atalay düzenlediği basõn toplantõsõnda çalõşmalarõn henüz
bir sonuca ulaşmadõğõnõ ve bir karar alõnmadõğõna işaret etti. Atalay,
öze ilişkin açõklama yapõlmasõ için de çok erken olduğunu söyledi.
aktörler”den sürece ka-
tõlmalarõnõ istedi. Süreci
yürütürken nelere öncelik
verecekleri konusunda da
Atalay, “Sayın Başba-
kanımızın 2005 yılında
Diyarbakır konuşma-
sıyla başlattığı demo-
kratik açılımları geliş-
tirme hususunda azim-
li, sabırlı, cesur ve ka-
rarlı adımlar atmak ni-
yetindeyiz. Bu konuda
başlatılan çalışmalara
tüm kurum ve kuru-
luşlarımızın katkısı sağ-
lanmakta olup alınacak
tedbirlerin bir devlet
politikası olarak hayata
geçirilmesine büyük
önem addediyoruz. Bu
çerçevede ilgili kamu
kurum ve kuruluşları-
mızdan katkılar isten-
miş olup alınan öneriler
değerlendirilmeye baş-
lanmıştır” diye konuştu.
Atalay, “Çalışmalar
ve süreç, kendi şartları
ve doğası içerisinde de-
vam etmektedir ve ede-
cektir. Sürecin hassa-
siyetini düşündüğü-
müzde aceleye getirme-
den ama kararlı bir şe-
kilde süreci yönetmek
istiyoruz. Ayrıca ifade
etmeliyim ki bizim çö-
züm sürecine ilişkin ça-
lışmalarımız yeni baş-
lamış değil. İktidara gel-
diğimiz andan itibaren
demok-ratikleşme
adımlarımızın hedefi,
ülkemizin kronikleşmiş
sorunlarını çözmek ol-
muştur. Açıklayacağı-
mız yeni demokratik-
leşme paketinde de kısa,
orta ve uzun vadeli ha-
yata geçirilecek adımlar
olacaktır” dedi.
Bakan Atalay, çalõş-
manõn özüne ilişkin bir-
kaç ana başlõk verip ve-
remeyeceğinin sorulma-
sõ üzerine, “Söyledim,
veremem. ‘Demokratik
açõlõm’ genel ismi” dedi.
Bakan Atalay, bir ga-
zetecinin “bazı çevre-
lerce 15 Ağustos tarihi-
nin telaffuz edildiğini”
belirterek “çalışmanın
bitimine ilişkin tarih be-
lirleyip belirlemedikle-
rine” ilişkin sorusunu
“15 Ağustos gibi bir ta-
rih bizim tarihimiz de-
ğil” diye yanõtladõ.
BAKANIN AÇIKLAMASINA TEPKİ
Özyürek Somut
adım atılmalı
MHP’li Mehmet Şandõr, “Toplumun
ayrõşmasõna zemin hazõrlayacak hiçbir
yaklaşõmõ doğru görmeyiz” dedi.
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - İçişleri
Bakanõ Beşir Atalay’õn
“demokratik açılım” ha-
zõrlõklarõyla ilgili açõkla-
malarõnõ değerlendiren
CHP Sözcüsü Mustafa
Özyürek, “somut adım-
lar atılmasını” isterken
DTP Muş Milletvekili
Sırrı Sakık “Açıklama
umut verici” dedi. MHP
Grup Başkanvekili Meh-
met Şandır ise, “Toplu-
mun ayrışmasına zemin
hazırlayacak hiçbir yak-
laşımı doğru görmeyiz”
açõklamasõnõ yaptõ.
CHP sözcüsü Mustafa
Özyürek, “Sayın bakan,
işin özüyle ilgili açıkla-
ma yapamayacağını
söyledi. Herkesin bek-
lentisi, ilgisi özüyle ilgi-
li ne söyleyecekleriydi.
Bu açıklama, 15 Ağus-
tos’tan önce ön almak
için alelacele yapıldı.
Öze ilişkin somut açık-
lamadan da ‘Biz bir öne-
ri ortaya koyarõz, sonra
Öcalan’õn yol haritasõ ile
arasõnda paralellik olursa
sõkõntõ yaratõr’ korku-
suyla kaçınıldı. Yön-
temle ilgili açıklamala-
rı ‘olumlu bir hava var,
bunu değerlendirmek is-
tiyoruz’ şeklinde. Bun-
lara kimsenin itiraz et-
mesi mümkün değil.
Kürt sorununun çözül-
mesini herkes istiyor.
Ama nasıl çözeceğiz,
hangi somut adımları
atacağız? Artık özüne
girelim, somut adımlar
atalım” görüşünü dile
getirdi.
Özyürek, “Hüküme-
tin önce kendi görevini
tam yapması gerekiyor.
Ankara’da yürüyüş
yapmak sorun olmu-
yor, Diyarbakır’da ya-
saklanıyor. Demokra-
sinin önünde hangi en-
geller var, bunlar nasıl
tamamlanacak, onu da
açıklasınlar. Genel ni-
telikle temennilerle bir
yere varılamaz” dedi.
1989 yõlõnda yayõm-
lanmõş Kürt raporlarõna
dikkat çeken Özyürek,
“Bizim kırmızı çizgile-
rimiz belli. Biz çözü-
mün üniter yapı içinde,
yani misak-ı milli sınır-
ları içerisinde yapılma-
sından yanayız. Türki-
ye’nin bölünmesine yol
açacak demokratik
özerklik, federal çözüm
gibi çözümler, bizim dü-
şünmediğimiz çözüm-
ler” açõklamasõnõ yaptõ.
MHP Grup Başkanve-
kili Mehmet Şandõr, açõk-
lamalarõ dikkatle izledik-
lerini bildirdi. Şandõr,
“Demokratikleşmeyi ve
uygulama yanlışlarını
gerekçe göstererek bu
toplumun ayrışmasına
zemin hazırlayacak hiç-
bir yaklaşımı doğru ve
faydalı görmemekteyiz.
Bu durum bu insanları
kamplaştırır. Burada
bir iç çatışma endişemiz
ortaya çıkar. Türk bir-
liğini bozacak bir giri-
şime hiçbir kurum onay
vermemeli. Hükümet
söylemek istediğini açık-
ça söylemeli, siyasi par-
tileri bilgilendirmeli”
görüşünü dile getirdi.
DTP Muş Milletvekili
Sõrrõ Sakõk ise “Bakan iyi
niyetini seslendirdi.
Umutlandık ama halen
yol haritasını bilmiyo-
ruz. Uzlaşıyla ilgili hü-
kümet adım atıyorsa
STK’lerle, partilerle,
kurumlarla birlik oluş-
turulacaksa, özgürlük-
ler hayata geçecekse,
biz bundan mutlu olu-
ruz. Türkiye’de bütün
kesimleri bu sürece da-
hil etmezseniz olmaz.
Halkın iradesiyle Mec-
lis’e gelmiş DTP’yi dış-
layarak nasıl sonuç ala-
bilirsiniz” açõklamasõnõ
yaptõ. “Parlamentoda
yol haritasını görüşebi-
liriz” diyen Sakõk, söz-
lerini “Türkiye’ye özgü
bir model Meclis’te ko-
nuşulmalı. Türkiye’ye
vatandaşlık bağıyla bağ-
lı olan herkesin sürece
dahil olmasını istiyo-
ruz. 15 Ağustos’ta su-
nulacak yol haritası da
üzerinde çalışılan yol
haritasıyla uzlaşsın isti-
yoruz. DTP’yi ötekileş-
tiren başta Başbakan
oldu. DTP ile bugüne
kadar diyalog oluşmuş
olsaydı bu noktada ol-
mayacaktık” diye sür-
dürdü.
Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki yurttaşlar açõklamalarõ ilgiyle izledi
‘Çözümeilişkinbeklentimizarttõ’
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bü-
rosu) - İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn
Kürt sorununun çözümüne ilişkin açõk-
lamalarõ Doğu ve Güneydoğu bölge-
sindeki yurttaşlar tarafõndan ev, işyeri ve
kahvehanelerde ilgiyle izlendi. Sivil
toplum kuruluşu ve siyasi parti temsil-
cileri de Atalay’õn açõklamalarõnõ olum-
lu karşõladõklarõnõ, çözüme ilişkin bek-
lentilerin arttõğõnõ ifade ettiler.
DTP Diyarbakır İl Başkanı Fırat
Anlı: Hükümetin izleyeceği politikalar,
usul, yöntem ve diyalog arayõşlarõ ol-
dukça önemli. Biz yõllardõr zaten soru-
nun diyalogla çözülmesi gerektiğini
ifade ediyoruz. Bakan Atalay, Kürt so-
rununun devlet politikasõ olmasõnõ önem-
sediklerini söyledi. Ama bu konuda za-
ten yõllardõr baskõn olan bir devlet poli-
tikasõ var ama bu politika yanlõştõ. Şim-
di hükümetin tüm kesimlerle birlikte dev-
letin Kürt sorununa ilişkin yeni bir po-
litika üretmesi arayõşlarõ önem kazanõ-
yor. Bu yapõlõrken mutlaka diyalog ku-
rulmalõ, toplumun tüm kesimlerinin gö-
rüşleri dikkate alõnmalõ.
Hak ve Özgürlükler Partisi
(HAK-PAR) Genel Başkanı Bay-
ram Bozyel: 9 yõllõk bir kayõp zaman
var. Yine de açõklamalarda sorunun çö-
zümünde katõlõmcõlõğõn esas alõnacağõ-
nõn, başka ülkelerin çözüm deneyimle-
rinden yararlanõlacağõnõn ve çok zama-
na yayõlmadan çözüm modelinin ortaya
çõkarõlacağõnõn ifade edilmesi çok önem-
li. Önerilerin yaşama geçirilmesi önem
kazanõyor. Hükümet çözüm için açõk bir
beyanda bulunmalõ. Toplumda çözüm
konusunda yõlgõnlõk yaratõlmamalõ. Türk-
lerin, Kürtlerin beklentilerinin, katkõla-
rõnõn ne olacağõ ortaya konmalõ. Biz çö-
züm için elimizden gelen katkõyõ suna-
rõz.
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi
Odası (DTSO) Başkanı Galip En-
sarioğlu: Bu söylenen doğrultuda hiç-
bir şeyden çekilmeden çözüm süreci de-
vam ettirilmeli. Hükümetin toplumun
tüm kesimlerinin desteğini ve görüşle-
rini alacağõnõ açõklamasõnõ olumlu bu-
luyoruz. Bakan konuşmasõnõn bir yerinde
terörle çözümü ilişkilendirdi. Bu bugü-
ne kadar sorunun çözümünü ertele-
mekten başka işe yaramadõ. PKK de so-
runla birlikte çözülmeli. Sorunu çözer-
ken PKK’yi ortada bõrakan, o sorunu da
çözmeyen çözüm, çözüm olamaz.
Eski Diyarbakır Barosu Başka-
nı Sezgin Tanrıkulu: Üslup ve yön-
temi doğru seçmezseniz başarõlõ bir so-
nuç elde edemezsiniz. Devlet kurumla-
rõ arasõnda çözüm konusunda mutabakat
sağlanmalõdõr. Bunu Sayõn Cumhur-
başkanõ, hükümet sağlamalõdõr. Siyasi
partilerin soruna gerçekçi yaklaşmasõ ge-
rekir. Muhalefetin bunlarõ siyasi iç mal-
zeme olarak kullanmamasõ gerekir.
İHD Diyarbakır Şube Başkanı
Muharrem Erbey: Muhalefetin, si-
vil toplumun sorunun çözüm sürecine
katõlõmõ sağlanmalõdõr. Geçmişe takõlõp
kalõnmamalõ yönündeki açõklamalarõna
katõlõyorum. Ancak geçmişte yaşanan-
lar ile ilgili muhasebe yapõlmalõdõr. Çö-
züm konusunda bu açõklamalarla umut-
larõmõz arttõ ama açõklamalarõn altõnõn
doldurulmasõ gerekir. Üslup ve yöntem
konusunda dikkat edilmelidir.
DTP Diyarbakõr İl Başkanõ Fõrat Anlõ, “Şimdi
hükümetin, devletin Kürt sorununa ilişkin yeni bir politika
üretmesi arayõşlarõ önem kazanõyor” dedi.
GUARDIAN GAZETESİ
‘Erdoğan, Atatürk’ün
mirasına darbe vurabilir’
Dış Haberler Servi-
si - İngiltere’nin Guar-
dian gazetesinde “Kürt
açılımıyla” ilgili bir yo-
rumda Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’õn
Türkiye’nin kurucusu
ve ilk Cumhurbaşkanõ
Mustafa Kemal Ata-
türk’ün “aşınmakta
olan mirası aşırı milli-
yetçiliğe” en büyük dar-
beyi vurabileceği vur-
gulandõ.
Simon Tisdall imza-
lõ yorumda, “Başba-
kan’dan beklenen
adımların, olduğu id-
dia edilen İslamcı gün-
deminin ilerletilmesi
değil, Atatürk’ün, bas-
tırmak için çoğundan
çok çaba gösterdiği,
Türkiye’nin 12 mil-
yonluk güçlü etnik
Kürt azınlığının hak-
ları ile ilgilidir” görüşü
dile getirildi.
Tisdall yazõda, Türki-
ye’de “Bir barış süre-
ci kökleşirse, bu bazı
çevrelerde Atatürk’ün
tek dil ve tek bayrak
altındaki tek halk idea-
lini baltaladığı gibi gö-
rülecek” derken “Er-
doğan, Türkiye’nin
kurucusu ve ilk Cum-
hurbaşkanı Mustafa
Kemal Atatürk’ün aşı-
nan ultra milliyetçi mi-
rasına şimdiye kadar
en büyük darbeyi vur-
mak üzere olabilir” id-
diasõnda da bulundu.
The Guardian yazarõ,
yorumunda şöyle de-
vam etti: “Erdoğan’ın
tereddütlerinin nedeni
ise kuşkusuz ki kıs-
men, kendisini ve lider
olduğu İslama dayalı
Adalet ve Kalkınma
Partisi’ni gizlice dini
bir gündemi izlemekle
suçlayan aynı muha-
fazakâr, laik sivil ve as-
keri muhaliflerinden
kaynaklanan sert di-
reniştir.”
TÜSİAD heyeti, Ahmet Türk ve Sırrı Sakık’la yaklaşık yarım saat görüştü. (Fotoğraf: AA)
‘Öcalan
muhatap alınmalı’
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - TÜSİAD Başkanõ Ar-
zuhan Doğan Yalçındağ baş-
kanlõğõndaki heyet dün
TBMM’de DTP Genel Başka-
nõ Ahmet Türk’ü ziyaret etti.
Türk, görüşmeden sonra “Hü-
kümet çözüm yolunu hazır-
larken Abdullah Öcalan’ı mu-
hatap almalı mı” sorusuna
“Tabii ki... Nasıl bir yol hari-
tası ortaya konulacak diye
merakla bekleniyor. Bu kadar
merakla bekleniyorsa elbette
ki rolü de, önemi de olacak”
karşõlõğõnõ verdi. Yalçõndağ,
herkesin çözüm istediğini ancak
tartõşma ve çözüm platformunun
TBMM, devletin ilgili organla-
rõ olduğunu belirtti.
TÜSİAD Başkanõ Arzuhan
Doğan Yalçõndağ başkanlõğõn-
daki heyet Ahmet Türk ve Muş
Milletvekili Sırrı Sakık’la yak-
laşõk yarõm saat görüştü. Türk,
görüşmede bölgesel kalkõnma-
yõ konuştuklarõnõ ekonomik ge-
lişmelerle demokratik gelişme-
lerin eşdeğerde tutulmasõnõ an-
lattõklarõnõ söyledi. İçişleri Ba-
kanõ Beşir Atalay açõklamala-
rõnõ da değerlendiren Türk,
“Operasyon durmadığı tak-
dirde açılım politikasına gü-
venme şansına sahip olamayız.
Bakanın açıkladığında proje
yok, niyet var. Hızlı şekilde
projelendirmek ve zamana
yaymamak gerekir” dedi.
DTP Milletvekili Aysel Tuğ-
luk’un “DTP marjinal bir gö-
rüntü çizdi” sözleriyle ilgili
soruya Türk, “Konuşmanın
tam metni verilmemiş, ko-
pukluklar var. Bu parti mar-
jinal bir parti değil. Eksiğimiz
varsa eleştiriye açığız” yanõtõ-
nõ verdi. DTP’nin “bu işin ta-
rafı” olduğunu söyleyen Türk,
“Öcalan muhatap alınmalı
mı” sorusu üzerine de “Top-
lumda ve kamuoyunda nasıl
bir yol haritası ortaya konu-
lacak diye merakla bekleni-
yor. Bu kadar merakla bek-
leniyorsa elbette ki rolü de,
önemi de olacak. Bunu göz ar-
dı edemeyiz, gerçekçi olmamız
lazım” dedi.
‘Herkes çözüm istiyor’
Görüşmenin ardõndan Merkez
Bankasõ’nõ ziyaret eden TÜSİ-
AD Başkanõ Yalçõndağ da
DTP’yi ziyaretlerinin parla-
mentoda grubu bulunan siyasi
partilerle yaptõklarõ görüşme-
lerin bir uzantõsõ olduğunu be-
lirterek, “Her birimiz, hepimiz
bu konunun çözümünü te-
menni ediyoruz ve istiyoruz.
Ama tabii bu konunun tartı-
şılacağı yer TBMM’dir, dev-
letin ilgili organlarıdır” dedi.
Öcalan’õn avukatlarõnõn görüş-
me talebine ilişkin bir soru üze-
rine Yalçõndağ, görüşme talebi
olmadõğõnõ olsa bile kendilerinin
“bir muhataplık ilişkisini meş-
ru saymalarının söz konusu
olamayacağını” söyledi.
Türk, TÜSİAD heyetinin ziyaretinde
Atalay’õn açõklamalarõnõ değerlendirdi