18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
kuduğum Kitaplar H aziran ayı başında Başbakan Tayyip Erdoğan Yeni Ya- tırım ve İstihdam Pake- ti'ni açıkladı. Pakette yer alan destek ve teşvikler- den yeni yatırımlar ve bu yatırımlarla ilgili sağ- lanan istihdam için ya- rarlanılabileceği belirtili- yordu. Paket kapsamın- da bazı iller, sadece indi- rimli kurumlar vergisi oranından faydalanır- ken, bazı iller hem indi- rimli vergi oranlarından hem KDV istisnası uygu- lamasından hem de be- delsiz yatırım yeri tahsi- sinden faydalanabile- ceklerdi. Kurumlar vergi- si oranlarında indirim, sosyal güvenlik primi iş- veren hissesinde Hazine desteği, kredi faizlerinin bir bölümünün Hazine tarafından karşılanması ve garanti edilmesi, ma- kine ve teçhizat alımla- rında KDV istisnası ve gümrük vergisi muafiye- ti, bedelsiz yatırım yeri tahsisi, lise ve üniversite mezunu işsizlere bedelli staj olanağı sağlanması, işsizlere bazı kamu hiz- metlerinde geçici süreli iş olanağı sağlanması gi- bi teşvik araçları bulunu- yor pakette (Yeni yatı- rım ve istihdam teşvik paketi ne getiriyor! I.Kökbulut, Bugün 08.06.09). Devlet kültür endüstrisini neden teşvik etmiyor?"Bölge bazında desteklenecek sektör- ler" başlıklı listeye göre (hazine.gov.tr) kimyasal maddelerin imalatı, petrol ürünleri imalatı yatırımları, elektronik sa- nayi yatırımları gibi büyük yatırımlardan başlayıp seracılıktan, otellere, sağlık ve eğitim hizmetlerine kadar uzanan geniş bir yelpaze söz konusu. Genel olarak imalata öncelik veren bir anlayışla liste oluşturulmuş ama birçok iş kolu destek kapsamında. Tahmin edebileceğiniz gibi destekten yoksun kalan, belki de listeler oluşturulurken hiç hatırlanmayan bir alan da "Kültür Endüstrisi". "Kültür Endüstrisi"nin ilk hatırlanma- ması değil bu. Devletin, sanayi devrimi çağından kalma bir büyüme anlayışı var. Ekonominin büyümesi, istihdamın art- ması denince akla hemen fabrikalar, atölyeler yani imalatçılar geliyor. Hizmet, bir gelir alanı olarak görülmüyor. Turiz- min gelir getirici bir iş olarak görülüp desteklenmesi bile ancak 80'li yıllarda özal dönemi ile mümkün oluyor. GSHMDE KÜLTÜR ENDÜSTRİSİ'NİN PAYI BÜYÜYOR Geçen hafta sözünü ettiğim Türki- ye'de Kültür Politikalarına Giriş'de (Der. Serhan Ada ve H. Ayça Ince, Temmuz 2009, Istanbul Bilgi Üniversitesi yay.) yer alan Aylin Seçkin'in "Türkiye'deki Kültür Politikalarının Ekonomi Politiği" başlıklı incelemesinde belirtildiği gibi Beş Yıllık Kalkınma Planları'nda kültür politikaları hep yer almış ama özel sek- törün kültür yatırımları yapmasını teşvik eden uzun ya da orta vadeli bir hedef geliştirilmemiş. Zaten kültüre ancak üçüncü beş yıllık kalkınma planında (1973-77) bağımsız bir bölüm ayrılmış. Hep temenniler, gerçekleştirilmeyen öneriler yer almış bu kısa bölümlerde. 2007-2013 yıllarını kapsayan dokuzuncu beş yıllık kalkınma planında da pek farklı şeyler söylenmemiş ama Kültür Bakanlı- ğı'nın bütçesi 1992'de binde 7 iken, 2008'de binde 4'e indirilmiş. UNESCO'nun 2005 yılında yayımla- dığı kültür ticareti raporuna göre kül- tür endüstrisini oluşturan müzik, kitap, sinema, tiyatro, el sanatları gibi kültür ürün ve hizmetlerinin dün- ya gayri safi milli hasılası- nın yüzde 7'sine ulaştığı tahmin ediliyormuş. 2000 yılından beri de kültür en- düstrisi yılda ortalama %7 büyümekteymiş. Türki- ye'nin de aralarında bu- lunduğu OECD ülkelerinde kültür endüstrisinin büyü- me hızı %5 ile %20 ara- sında değişiyormuş. En büyük kültür ihracatçıları Ingiltere, ABD ve Çin. Kül- tür endüstrisinin %51,8'ini Avrupa Birliği ülkeleri ihraç ediyor. Türkiye, tahmin edileceği gibi ithalatçı ko- numunda (binde 2,5), kül- tür ihracatındaki payı sadece % 0,09. KRİZİN KÜLTÜRE ETKİSİ 'Yeni Yatırım ve İstihdam Paketi'nin bu dönemde açıklanmasının en önemli nedeni yaşanan ekonomik kriz. Devletin teşvikleri ile yeni iş alanları kurulacak, sayıları büyük bir hızla artan işsizlerin iş bulması sağlanacak. Sürekli pazarı da- ralan, iş yerleri kapanan, işsiz sayısı ar- tan alanlardan biri de kültür endüstrisi. Bu yılın ilk altı ayında üretimdeki düşüş, zaten komada olan kültür endüstrisini krizin nasıl etkilediğini somut olarak gösteriyor. Kitaplar için 2008'in ilk altı ayında 76.617.018 bandrol alınırken, 2009'un ilk altı ayında 64.796.826 adet bandrol âlınmış (telifhaklari.gov.tr). Kitap üretimi yaklaşık 12 milyon adet düşmüş (%15 düşüş). Müzik ve sinemada ilk dört ayın verilerine ulaşabildim. 2008'in ilk dört ayında müzik ve sinema ürünleri için 4.242.738 bandrol alınırken, 2009'un ilk dört ayında bu sayı 3.643.237'ye düşmüş. Aradaki fark 599. 501 (%14 düşüş). Müzik ve sinema ürünlerindeki rakamların ne kadar küçük olduğuna ayrıca dikkatinizi çekerim. Za- manında yüz milyonlarla ifade edilen ra- kamlar devletin korsan yayınla ciddi bir biçimde mücadele etmemesi sonucun- da bu hali aldı. 2004'de 43.934.423, 2005'de 31.413.374, 2006'da 25.801.106, 2007'de 20.272.489, 2008'de 14.612.952 adet bandrol alın- mış (mu-yap.org). Müzik sektörü 2009 için iyimser tahminle 12 milyon adet üretim yapılacağını belirtiyor. Her yıl or- talama %20 küçülüyorlar. Aynı tehlike- nin kitap üretimi için de söz konusu ol- duğunu söyleyebiliriz. Kültür endüstirisinin böylesine trajik bir biçimde daralması durduk yerde de- ğil. Korsan yayının önlenememesinin ya- nında Milli Eğitim Bakanlığmın (MEB) ücretsiz ders kitabı dağıtımında kitapev- lerini devre dışı bırakan politikası ile Anadolu'da, özellikle okul çevrelerindeki on binlerce kitapevinin kapanması da etken. O kitapevleri ders kitaplarının ya- nında edebiyat eserleri, müzik CD'leri ve sinema DVD'leri satıyordu. Kitapevleri kapanmak durumunda bırakıldı, kültür endüstrisi küçüldü, korsan yayıncılık bü- yüdü. Devletin kültür endüstrisini tamamen bitirmek gibi bir politikası olmadığını umuyoruz. Ama tüm Dünyada önemli bir ihraç madddesi olarak gelişen kültür endüstrisini büyütmek bir yana, küçülüp yok olmaktan kurtaracak herhangi bir tedbir alınmadığını da biliyoruz. Yeni teşvik paketinde de o nedenle kültür en- düstrisi akla gelmedi. Oysa Anadolu'da bir kitapevinin açılmasını teşvik ederek sadece o kitapçıda üç-dört kişiye iş sağlamakla kalmaz, dağıtımcı, yayınevi, matbaa, kâğıt üretimi, masaüstü yayın- cılık (bilgisayar) sanayisi gibi birçok alanı da canlandırırsınız. Bu durum müzik ve sinema için de aynen söz konusu. Ürün- lerinizi satacak yer varsa üretim yaparsı- nız. Kültür endüstrisi için satış noktaları kitapçılardır. Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, 'Yeni Yatırım ve tstihdam Paketi'nde kültür endüstrisinin yer almamasının sebebi olarak 14 Temmuz 2004'de kabul edil- miş olan 5225 sayılı Kültür Yatırımları ve Girişimlerini Teşvik Kanunu'nun zaten sektörü desteklediğini söyleyebilir. Ama bu kanun, girişimcilerin kitapevi ya da yayınevi açmasını desteklemiyor. Zaten, bildiğimiz kadarıyla bu kanundan yarar- lanabilen de yok. Sayın bakan, geçen beş yılda kime ne teşvik verilmiş, niye bu kanun kültür endüstrisinin küçülme- sini önlememiş açıklarsa sevinirim. Ama lütfen "başvuran yok!" demesin, niye başvurulamıyor, teşvik alınamıyor araş- tırsın. 'Yeni Yatırım ve İstihdam Paketi'nin amacı adı üstünde yatırımları özendir- mek, istihdamı artırmak. Sadece sanayi ürünü üreten fabrikalar, imalathaneler değil kitabevleri, yayınevi kurmak, sine- ma platosu, stüdyo, kültür merkezi gibi yerler açmak da istihdam sağlar ve bun- lar da ihraç ürünü üretir. 'Yeni Yatırım ve İstihdam Paketi'nin Bölge Bazında Des- teklenecek Sektörler Listesi yeniden ele alınmalı ve Ulusal Faliyet ve Ürün Sırala- ması US 97 listesinde yer alan ve "22 Basım ve Yayım; Plak, Kaset v.b. kayıtlı medyanın çoğaltılması" ve "92 Eğlence, Dinlenme, Kültür Ve Sporla İlgili Faali- yetler" ve diğer başlıklar altında tek tek tanımlanmış tüm kültür ve sanat hizmet- leri de teşvikler kapsamına alınmalıdır. TÜİK İSTATİSTİKLERİ Sektörlerin durumunu anlamak, yatı- rımların, teşviklerin hangi sektörlere yaplıcağına karar vermekte Türkiye Ista- tistik Kurumu'nun (TÜİK) verileri kullanı- lıyor. TÜİK her yıl Türkiye Istatistik Yıllığı adıyla bu verileri kitap olarak yayınlıyor. 2008 yıllığı geçen günlerde yayınlandı. Yılhkta "Eğitim ve Kültür" başlığı altında Kültür istatistikleri de yer alıyor. TÜİK, yayıncılık sektörünü ölçmek için Kültür ve Turizm Bakanlığı Basma Yazı ve Re- simleri Derleme Müdürlüğü verilerini kul- lanmış. Bu verilere göre 2007'de 19.118 kitap derlenirken 2008'de bu rakam 17.110. Bu da bizim kitap yayınının azaldığı tezimizi destekliyor. Ama ülke- mizde yayınlanan tüm kitapların derle- nemediğini biliyoruz (ISBN verilerine gö- re 2008'de 32.319 kitap için ISBN num- arası alınmış). Bu nedenle yeni bir derle- me yasası meclis gündeminde yıllardır bekliyor. TÜİK niçin her kitap için alınan ISBN verilerini ya da satışa sunulan her kitaba yapıştırılması zorunlu olan ban- drol verilerini kullanmıyor? Çünkü TÜİK verilerinden Türkiye'de yayınlanan ki- tapların ancak %50'sinin derlenebildiği- ni öğreniyoruz, yayınlanan tüm kitapların sayısını değil. Bu verilerin araştırmacıla- rı, karar alanları yanıltacağını düşünüyo- rum. • s AYFA 12 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 0 1 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle