25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
VİTRİNDEKİLER I ni, düşüncelerini birbirleriyle paylaştılar. Her iki ülkenin kadın yazarlannı okurlara daha iyi tanıt- maya ve diğer kadın yazarlan da işbirliğine ikna ede- rek onları yapıtlarına da ışık tutabilecek bir küçük an- toloji hazırlamaya karar verdiler. îşte bu antoloji bu çalışmanın ürünü. tlk defa "Taş Duvar Açık Pencere" isimli kitapta Türk ve Alman kadın yazarlarının öykü- leri bir arada yayımlanıyor. Böylelikle okurlar, yazar- ların yazma süreçleri hakkında bilgi sahibi olacak, karşılaştırabilecek, yazarlann hangi konuları ele aldık- larını, nasü bir stil geliştirdiklerini, hangi ifade biçim- lerini tercih ettiklerini anlayabilecek. Malazgirt'ten Dumlupmar'a/ Rüknü Özkök, Mustafa Barış Özkök/Doğan Kltap/358 s. Rüknü Özkök ve Mustafa Barış Özkök'ün kaleme aldığı "Ma- lazgirt'ten Dumlupınar'a", bir "tarih ders kitabı" değil; tari- hin, "hayatın öğretmeni" oldu- ğuna inananlar için kaleme alınmış, renkli mi renkli bir anlatımın egemen olduğu, öğretici bir çalışma olma özelliği taşıyor. Okur bu ça- lışmada Anadolu Selçuklu Devleti'nden lstanbul'un fethine, Oğuz Türklerinden Lale Devri'ne, Kılıç Ars- lan ve Haçlı Seferleri'nden Islahat Fermanı'na, Kanu- ni Sultan Süleyman'dan Mustafa Kemal Atatürk'e ka- dar açılan yelpazede, Anadolu Türk tarihinden sayfa- lar çevirecek, tarihimizde iz bırakan olayları ve tarihi- mize damga vuran kişilikleri takip etme olanağı bulu- vor. Robinson Crusoe/ Daniel Defoe/ Çeviren: Akşit Göktürk/ Yapı Kredi Yayınları/ 632 s. i DANIEL DEFOE Robinson Crusoe Daniel Defoe'nun dünya yazın tarihinin başyapıtlanndan biri olarak nitelendirilen romanı "Robinson Crusoe" Yapı Kre- di Yayınları tarafından yeniden yayımlandı. Akşit Göktürk'ün çevirisiyle tam metin olarak yayımlanan kitap, Yorklu Robinson'un ıssız adada verdiği yaşam mücadelesini anlatıyor. Samuel Richardson'la birlikte îngiliz roma- nının kurucusu olarak kabul edilen Daniel Defoe, ya- şadığı dönenıde olağanüstü sayılmasa bile sıradışı bir uğraş olan edebi düzyazıyı dünya edebiyatına kazan- dıran yazarlardan biridir. "Robinson Crusoe"nun ya- zarı, siyasi ve ekonomik denemelerden doğaüstü var- lıkları konu alan incelemelere uzanan 400'den fazla yapıt üretmiştir. Northanger Manastırı/ Jane Austen/ Çeviren: Tuba Parlak/ Turkuvaz Kitap/'256 s. Jane Austen, gündelik yaşam- daki sıradan insanı, gerçekçi bir bakış açısıyla ele alarak ro- manı 'modern' bir türe dönüş- türen ilk yazar olarak kabul edildir. Austen, romanlarmda Ingiliz orta sınıf yaşamınm detayları, evlilik aile miras gibi konuları, yarattığı olağanüstü kadm karakterlerle toplumsal çevreleri arasındaki gerilimi ustalıkla yansı- tır. Jane Austen'ın 1797-98 yıllannda yazdığı ancak ölümünden bir yıl sonra 1818'de yayımlanan romanı "Northanger Manastırı" genç Catherine Morland'ın, iddiasız ve pek de büyük bir servet sahibi olmayan ai- lesinden uzakta geçirdiği Bath tatilinde sosyal yaşamın girift ilişkileri ve aşkla tanışmanın hikayesi. Austen'ın her zamanki sivri dili, mizah anlayışı, zeki ve ironik kurgusuyla kaleme aldığı "Northanger Manastın", ay- nı zamanda evliliğin aşktan ziyade servetle ilişkilendi- rilmesinin ve zamanında hafifsenen roman türünün kadmla özdeşleştirilmesinin de bir eleştirisi niteliğin- de. Yılmaz Büyükerşen: Zamanı Durduran Saat/ Cemalettin N. Taşcı/Doğan Kitap/510 s. "Yılmaz Büyükerşen: Zamanı Durduran Saat", küçücük bir bozkır şehrinde, şehrin ölçüle- riyle orantısız hayaller biriktire- rek büyüyen, sonra da o devasa hayalleri birer birer hayata ge- çiren yılmaz bir adamın, kendi ağzından hikayesi. Bu hikâye, imalatı çoktan durdurulmuş insanlardan biri- nin nasıl büyüdüğünü adım adım anlatıyor. Kitap, bozkırın ortasında önce imrenilecek bir üniversitenin, dev bir açıköğretim sisteminin yaratılmasma, Türki- ye'de 'yapdamaz' denilen işlere soyunma maceraları- na, sonra da imrenilen bir şehrin inşasını sağlayan ha- yal gücüne, kararlılığa, gözü karalığa şahit olunmuyor, aynı zamanda yakm tarihin pek bilinmeyen birçok olayını da aktarıyor. lstanbul'un Gezi Rehberi (2 Cllt)/ Ismall Güzelsoy/Alfa Yayınları/550 s. ISTANBULUN GEZi REHBERİ I CUN DK T U m Y»H IMADA îsmail Güzelsoy lstanbul'un ge- zi rehberi serisinin ilk iki kitabı "Iki Günde Pera ve Boğaz" ile "iki Günde Tarihi Yarımada" ile okuyucuların karşısına çıkı- yor. Ikişer günlük gezi progra- mı olarak tasarlanan bu kitaplar îsmail Güzelsoy'un 16 yıllık rehberlik deneyiminin bir ürünü. "lstanbul'un Gezi Rehberi" okurlara iki günde Beyoğlu, Boğaziçi ve Tarihi Yarımada'daki her yapının tarihini öğretip kimseden yardım almadan adım adım gezebilme olanağı sağlamayı amaçhyor. Toplu Oyunları 1/ Ahmet Önel/Mitos Boyut Tiyatro Yayınları/192 s. Ahmet Önel, "Toplu Oyunları I"de üç oyun sunuyor tiyatrose- verlere: "Yüzleşme Oyunu", "Erteleme Oyunu" ve "Kaçma Oyunu." "Yüzleşme Oyunu", farklı perspektiften bakan iki insanın birbirini sorgulaması üzerine kurulu, hüzünlü bir yalnızlık öyküsü. "Ertele- me Oyunu", zamanm farkmdalığı, geçip gidenlere ya- zıklanmalar, yitirmeler, yeniden kazanmalar. Bireyin yaşama karşı olgunlaştırmaya çalıştığı belli belirsiz te- laşlarm toplamı. Entelektüel bir hesaplaşmaya tanıklık çağrısı aynı zamanda. "Kaçma Oyunu", bireyin yaşam boyunca içten içe yanı sıra gezdirdiği "kaçma" duygu- sunu alegorik bir öyküye yerleştirerek sorgulayan ve izleyicinîh zihninde yeni soruların yaratılmasmı amaç- layan bir oyun. Post-Entelektüel Dönem ve Edeblyat/ Hasan Bülent Kahraman/Agora Kitaplığı/ 312 s. "Entelektüel dönem -bana ka- lırsa- 1980'lerin ortasında ta- mamlandı. 1979'da başlayan büyük Yeni Sağ dalga, 1959 Küba Devrimi'yle başlayan ve bütün bir 1960'larla 1970'leri kasıp kavurmuş olan sol dalgayı kırdı. Bu, öz olarak "siyasalın sonu" demekti. 1980'lerin ortasında sarsılan bu çerçevenin yerini, Yeni Sağ politikaları meşru kı- lan bir ideolojik anlayışa uygun bir düşünsel ve zilıin- sel açılımla, post-modernlik aldı. Fakat post-modern yaklaşım siyasal ve bürokratik bir modernitenin sonu- na işaret ederken, genel bir sistematik olarak moder- nitenin sonu anlamına da gelmiyordu." Hasan Bülent Kahraman "Post-Entelektüel Dönem ve Edebiyat"ta, bir direniş alanı olarak edebiyatın anlamı ve imkânmı sorguluyor. Sartre/ Dennis Bertholet/ Çeviren: Zühre llkgelen/ ithaki Yayınları/ 640 s. Sartre'ın, kim olduğunu ve bu dünyadaki varoluş nedenini an- lamak için her an izini sürdüğü o tutkulu ve geri dönüşsüz yol; sürekli değişim ve gelişim ha- lindeki yapıtı Dennis Bertho- let'nin "Sartre" adlı çalışması- nın temelini oluşturuyor. Sürekli başkalannın, kadın- ların, okurların, altmışlı yılların gençliğinin sevgisine ulaşmaya çabalayan babasız bir oğul olmamn ağırlığı Sartre'm tüm yaşamına, yapıtlarına, dünya görüşüne damgasını vurmakta; yaşadığı yüzyılla, çağdaşlarıyla ilişkisini belirlemektedir. Sovyetler Birliği, Fransız Komünist Partisi ve Cezayir savaşıyla ilgili çelişki arz eder gibi görünen tercihleri kendi içsel yolculuğun- dan, farkındalıklarının sürekli değişip gelişmesinden hiç de bağımsız değildir. Bertholet'nin ciddi bir araş- tırma ürünü olan bu yapıtı, nesnel bir bakış açısıyla Sartre'ı tüm yönleriyle tanıtıp anlatmayı amaçhyor. Tahsin Yuccî yazımn Bituriari Yazının Sınırları/ Tahsin Yücel/Pupa Yay./208s. "Yazının sınırları çok geniş ve değişkendir kuşkusuz ama dur- madan biçim değiştirmekle bu- lutun bulut, kumun kum ol- maktan çıkmaması gibi yazın da sürekli değişimleri içinde varlığını hep sürdürür. Biçimiy- le içeriğinin örgensel birliği içinde özgün bir bildirişim türü olarak kalır." Talısin Yücel, romandan siyasete, denemeden öyküye kadar pek çok türde eserler verdi. "Yazının Sınırları "yla bu anlamda Yücel'in zenginliğini yansıtan bir çalışma. Barthes, Proust, Greimas, Camus, Butor eşliğinde okuma deneyimi sunuluyor okurlara. sakız'm gözrjaslan Sakız'ın Gözyaşları/ Can Eryümlü/ Pupa Yayınları/ 340 s. "Ilyas ya da tlias olarak doğ- mak senin seçimin miydi? Yap- tığın tek seçim işkencede ko- nuşmak olmuş, ama öldürttü- ğün adamın oğlu sana düşman değil. Seçmediklerinle suçlanır- ken seçtiğin hatadan bağışlan- mişsın. Ne yaşam ama!" Mimar Fatih, aile yadigârı bir evrak çantasında bulduğu eski belgelerle birlikte, tari- he ait bir sırrı ortaya çıkarıyor. Fatih, kız kardeşi Zey- nep ile Yunanlı eşi Alkis'in evliliğiyle birbirine bağ- lanmış iki ailenin tarihine ışık tutacak belgelerin sırrı- nı çözmeye çalışırken, iki komşu ulusun iç içe geçmiş, gizlenmiş, çarpıtılmış tarihinin içine çekiliyor. Fatih, resmi tarihlerin çarpıttığı olayların sahnesi olan Sakız Adası'nda cesur bir tarih yazımı projesine ön ayak olur. Gün ışığma çıkardığı gerçeklerin kimleri rahat- sız ettiğini öğrendiğinde, ailesinin ve arkadaşlarının hayatlarınm tehlike altında olduğu kesinleşir. Can Er- yümlü'nün kaleme aldığı "Sakız'm Gözyaşları", geç- mişten geleceğe bırakılan mirası tam olarak kavrama çabasını, hayatları pahasına sürdüren ve hiç şüphe- C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1015 SAYFA 27
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle