18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
ürkçe Günlükleri I FEYZAHEPÇİLİNGİRLER 16TEMMUZPERŞEMBE « T ürkçe tutkunu okurum" Tarık Konal, şehirlerarası I otobüslerdeki "bayan yanı" uygulamasıyla ilgili bir anısını anlatmış. 1983 yılında Izmir'den Bodrum'a gider- ken yandaki koltuğa oturan hanımefendi, "muavin" tara- fından kaldınlıp başka yere oturtulmak istenince emre uymuş ve gösterilen yere oturmuş. Yolculuğun sonunda Tank Bey, nanımefendiye, bu tür çağdışı bir buyruğa uy- makla hem kendisini hem de onu küçülttüğünün ayırdın- da olup olmadığını sormuş. Işin bu "küçültülme" yanı il- ginç. Görünürde otobüs firmaları kadınlann namusunu koruyor; ancak bu uygulama, yanına kadın oturtulan er- keğin her an cinsel tacizde bulunabileceği varsayılmıyorsa neden yapılıyor olabilir? Sözde koruma altına alınan kadı- nın da kendisini korumaktan aciz olduğu baştan kabul ediliyor. "Türk kadınının yanında bir 'erkek' yakını bulun- maksızın sokağa çıkamayacağı günler yakındır." diyen Ta- nk Konal'ı fazla karamsar bulsam da en okumuş kadınlan- mızın bile korumacı görünen bu buyurgan zihniyete karşı çıkmayı akıllanna getirmeyişlerine şaşmamak elde değil. 17TEMMUZCUMA Anı kitaplarının çok önemli olduğunu düşünenlerdenim. Kişi, yaşadıklanndan geriye hiçbir şey bırakmamışsa hiç yaşamamışa dönmez mi? Kaim Elban'ın "Bir Eğitim Anıtı SAVAŞTEPE" adlı kitabını yayımlanmadan önce okudum; arka kapak yazısını da ben yazdım. Çok canlı bir biçemle aktarılan anılarda Kaim Hoca, Türk Mılli Eğiti- mi'nin durumuyla ilgili sorusuna Bakanlık Müfettişi Feri- dun Bey'in verdiği yanıtı en sona bırakmış. Bundan nere- deyse otuz yıl önce yapılmış saptama bugüne de ne yazık ki tümüyle uyuyor: "Siyasal iktidarlar Türk Milli Eğitimin- den ellerini çekmedikçe hiçbir olumluluk beklenemez." Bir dönemin eğitimcileri, o yorulmak nedir bilmez eğitim sev- dalılan... Onlardan birinin, Anadolu'dan çıkıp Paris'te eği- tim gören; ama orada kalmayıp yurduna hizmet etmek için geri dönen Mehmet Naci Ecer'in yaşamını, kızı, öykü- cü Seyhan Ecer yazmış: "Bir Eğitim Sevdalısı Mehmet Naci Ecer" (Ejvan Yayınlan). Hasan Akarsu, Kepirtepe Köy Enstitüsü'nden yetişen öğretmenlerle yaptığı söyleşi- leri "Kepirtepe Güneşleri" adıyla yayımladı. Bir "vefa ör- neği olan kitap Öğretmen Oünyası yayınlan arasında yer almakta. öğretmenlerin öyküleri olur da doktoriann olmaz mı? Ayşe Engin Ansoy ve Emin Sami Ansoy'un birlikte yazdıklan "Yamanoğlu Aşiretinin En Büyük Oğlu Kerim" (lleri Yayınları) bir tıp öyküleri kitabı. Mizah öyküsü tadın-. da, son derece eğlenceli öyküler... Zaten sekiz öykünün altısı Hacettepe Öniversitesi Tıp Fakültesince her yıl ya- yımlanan Mantar adlı gülmece dergisinde yılın öyküsü se- çilmiş. 19TEMMUZPAZAR Mehmet Ali Sulutaş, beni gönendiren, taçlandıran bir şey yapıyor; her elektronik iletisinin altına ya da üstüne be- nim bir sözümü ekliyor: "Türkçenin feda edilmesine göz yu- mulmayacaksa en az laikliğe sahip çıkıldığı kadar Türkçeye de sahip çıkılmalıdır." Son gönderdiği iletide, dil eğitmeni arkadaşı Celal Taşkıran'la konuştukları konuyu bildirmiş. Eski ve bildik bir tartışma bu: Kelime yerine sözcük mü den- melidir, söz mü?. "Kelime" yerine "sözcük" denmesinden pek çok kişi (hâlâ) rahatsız olmakta. TDK bile Arapça "keli- me"nin yerine "sözcük" demeyi içine bir türlü sindiremediği için, "söz" demeyi yeğlemekte. Ancak Celal Taşkıran'ın da- yanağı farklı, "ve, ki, ile, dek, hem" gibi iki-üç harften oluşan kelimelere "sözcük", bunlann dışındakilere "söz" denmesi- nin uygun olacağını düşünüyormuş Taşkıran. "Sözcük"ün sonundaki "-cük" ekinin, küçültme eki olarak algılanmasıh- dan oluyor bu. Sulutaş da "Şirin ve küçük anlamında biricik, ufacık, tefecik dendiği gibi, sözcük dendiğinde de 'küçü- cük' kavramı ortaya çıkmaktadır." diyor zaten. Böyle bir ya- pım ekimiz de olduğu unutuluyor. Yanımda bakabileceğim kaynaklar bulunmadığı için, yalnız aklıma gelen örnekler üzerinden gideceğim: "Badem-cik", küçük badem demek değil. Bir bitki ve hayvan adı olan "gelin-cik", bir kumaş cin- si olan "bürüm-cük", hatta "buldum-cuk"... Kaldı ki "söz- cük"teki ek, küçültme eki olarak algılansa da çok yanlış ol- maz. En az iki sözcükten oluşan dil birimine "söz", bunun küçüğü; yani tek kavramın karşılığı olan tek birimine "söz- cük" denmesi çok uygun bir adlandırma gibi geliyor bana. Taşkıran'ın, "Eğergenelde 'kelime' yerine 'sözcük' dersek, o zaman 'Sözlük' yerine de 'Sözcüklük' demeliyiz." diye dile getirdiği kaygıyı da paylaşamıyorum. Eğer her nesneye yap- tığı işe göre ad veriyor olsaydık iğneye "diken", dikene "ba- tan"; kazmaya "kazan", kazana "kızan" dememiz gerekirdi. 20TEMMUZPAZARTESİ Uğur Bilge bildirmiş, ben de yazmıştım. Birkaç yıl oluyor. "Kabristanlık" yanlış! "Kabristan" demek yeterli. Bugün baktım Ayvalık'ta belediye otobüsünün üstünde "Kabristan- lık" yazıyor yine. Benzer bir yanlışı da B. Bayrak bildirdi. Ya- lova'da belediyeye ait bir tabelada "mezbahane" yazıldığını görmüş. Doğrusu elbette hepimizin bildiği şekliyle "mezba- ha". "Salhane" de denen "mezbaha"nın hemen hiç kullanıl- mayan bir adı da "kanara". Türkçe olduğunu sandığım bu ad kullanılsa, "kabristan" yerine Türkçesi "gömütlük, sinlik" ya da Arapça "mezar"a getirilen ekle Türkçeleşmiş "mezar- lık" sözcüğü kullanılsa andığım türde hatalar hiç yapılmazdı. 21 TEMMUZ SALI Çeşitli yanşmalaıia ilgili duyurular geliyor; ama köşeciğim- de bunlara verecek yeri çoğu zaman bulamıyorum ya da ben yer verinceye kadar yanşmaya katılım süresi doluyor. Çocuk ve Gençlik Yayınlan Demeği'nin (ÇGYD) duyurusun- da böyle oldu. (Proje Sorumlusu: Tülin Sadıkoğlu, [email protected], 0533 747 67 98) Diyarbakır'da Türkçe öğ- retmenliği yapan Zeynep Sipahioğlu'nun oluşturmaya çalış- tığı kütüphaneye destek aramakta da böyle oldu. Ben hare- kete geçinceye kadar okullar kapandı. Yine de okullann açılmasına yakın bir tarihte gönderilecek kitaplar bu sevgili öğretmeni ve okumaya en çok gereksinmesi olan öğrenci- lerini çok sevindirir: Adres basit: Zeynep Sipahioğlu, Gözlü Köyü llköğretim Okulu, Hazro - Diyarbakır. Kadın Yazariar Demeği'nin (KYD) duyurusunu ise eskimeden aktanyorum: 'Tanıklıklarla 12 Eylül / Anılaria Toplumsal Belleğimizi Yaşa- talım" başlığıyla yapılmış çağnda, "...toplumsal belleğimize sahip çıkma istemiyle, kadınlann toplumu yeniden inşa et- medeki gücü ve etkisini de bilerek ve gözeterek biz KDY olarak tarihe bir de bizim gözümüzden bir kayıt düşürmek istedik." deniyor. Yalnız kadın katılımcılann 12 Eylül'e ilişkin anılanndan oluşacak derleme hakkında daha aynntılı bilgiye demeğin, "Refik Tulga Caddesi No: 11 Çamdibi - Izmir" ad- resinden, (0232) 462 75 86 numaralı telefonundan ya da (0232) 462 3219 numaralı faksından ulaşılabilir. • www.feyzahepcilingirier.com / [email protected] Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Oili Bölümü Çukursaray Binası Kat: 2, Barbaros Bulvan-34349 Yıldız/lst. 4 B U L M A C A önce aşağıda tanımlan verilen sözcükle- ri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlanndaki sayılara göre bu harf- leri bulmacadaki aynı sayılı karelere akta- nn. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satınn sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satınn başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanım- lann karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukandan aşağıya doğru Engin Turgut'un "57 Model Chevrolet ya da Küçük Caz Şarkılan" adlı deneme kitabından bir bölü- mün adını oluşturacak, bulmaca karelerin- deyse aynı bölümden bir alıntı ortaya çıka- caktır. Dikkat: "Ü/71" harfi ipucu olarak yerine konmuştur. Tanımlar ve sözcükleriniz: A."... Sanlısoy" (şarkıcı). 16 58 73 34 B."... Üşümesi" (Adalet Ağaoğlu'nun bir romanı). 76 23 47 C. "1949 eylül"ünde birader mo- hikanlar gibi ateşler yaktık sana taptık ulan unuttun mu sana taptık" (Attilâ llhan). 2 6 6 5 6 2 10 53 51 4 0 3 6 5 5 19 75 17 67 15 42 1 25 63 66 68 43 1 1 141 50 170 F 1L L 1L 110 21 31 42 51 60 71 1c H K C C J •• U 1 11 22 32 43 52 61 72 C K H L C D D H 2 12 23 33 44 162 73 K H B E A 1c A 3 13 134 153 63 74 H 1 1A 1c c D 4 14 24 35 45 54 64 75 H L L K F G E C 25 36 46 55 65 76 C C G C C B 5 15 26 1 66 77 H C C _ 1 c F 6 16 27 37 47 56 67 78 L A H E B I C F 7 17 28 38 48 57 C J K L H _ 1 8 18 29 39 49 58 68 1 H J E D E A C 1 9 19 30 40 _ 159 69 1 H C E C _ 1j H _ 1 D."...! yüzümde titanic battı diyorum / se- yir defteri! sana teşekkür ediyorum!" (kü- çük iskender). 61 74 39 52 E. Damla hastalığı, gut. 30 29 37 49 33 64 F. Haiti'de yaygın olan din. 45 20 77 78 G. "Ikinci Yeninin Keşişi"ni simgeleyen harfler. 46 54 H." Hikayeler" (Izzet Yaşar'ın öykü ki- tabı). 22 69 9 5 73 8 Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU 57 12 4 27 21 3 44 I. "Easter..." (Paskalya yumurtası). 13 56 7 J."... ile uslanmayanı etmeli tekdir / tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir" (Ziya Pa- şa). 28 18 60 59 K. "Selim gözleriyle görmüş gibi... edi- yor." (Peyami Safa). 31 35 2 11 38 L. "Mihail..." (Yirmi Kapik, Çann Pabuçlan ve Talih Işareti adlı yapıtlan da olan Rus hi- civ yazan). 6 24 50 32 48 70 14 41 1014. sayının çözümü: A. YILKIATI, B. ÜNAYDIN, C. ZANKA, D. ÜNA- NİMİZM, E. MANN, F. DYLAN, G. EB, H. KALIT, I. İLBAY, J. KASIR- GASI, K. ULUĞ BEY, L. YALITICI, M. URNANŞE. Şilr: "beni atın.. beni atın.. / cüzamlı su- larda yunsun / yılanların bakışıyla / yıkandığım yüz. Metin Kaygalak" C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 101 S S AYFA 31
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle