Katalog

CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada öneri getirmediğini söyler; böylece ana muhalefeti çözüm arayışı ve konu veya sorunu istismar etmekten başka bir görevi olmayan parti olarak suçlar! Fakat bu kez oyuncağı elinden alındı. Adını bile birkaç kez değiştirerek sonunda Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’ne çevirdiği Kürt açılımında, CHP’yi sürekli kullandığı silahla vuramadı... Vuramadı; zira Deniz Baykal’ın RTE’nin baş başa görüşme istemini yanıtlayan mektubunda… …CHP’nin Kürt sorununa bakışını ve çözüm çarelerini içeren raporlarla karşılaştı. CHP; 1989’da “Doğu ve Güneydoğu Sorunlarına Bakış ve Çözüm Önerileri”, 1991’de “Türkçeden Farklı Dillerin Kullanılması Hakkında Kanun Teklifi”, 2008’de “CHP Programından Doğu ve Güneydoğu Sorunları Hakkındaki Bölümler” başlıklı üç rapor açıkladı... RTE; her fırsatta suçladığı CHP’nin… …Ülkenin çözümlenmemiş sorunlarına çözüm getiren bir başbakan havasıyla gündeme getirdiği Kürt sorununu, ana muhalefet partisinin daha önceki yıllarda çözüm önerisiyle birlikte ele aldığını, üç raporla kamuoyuna sunduğunu gördü. Fena halde bozuldu. Bozulmakta haklı. Açılıma karşı çıkan CHP’yi ve CHP Genel Başkanı’nı hırpalayarak… Kürt açılımını savunacak… ana muhalefeti ülkenin temel sorunlarını çözümleyecek tek bir öneri getirmemekle suçlayamayacaktı artık! RTE ola ki rapor okumak veya internet izlemek gibi uğraşılara ayıracak zaman bulamadığı için; etrafındaki akıl hocaları mı dersiniz yoksa kurmayları mı, elbette bilinmiyor… …CHP’nin web sitesinde AKP açılımını destekleyecek, üstelik CHP’yi kendini inkâr etmekle suçlayacak “bir şey” bulup önüne koydular. RTE de bütçe görüşmelerinde CHP raporlarını karalama fırsatını yakaladığını sandı ve: Bugün Kürtçe eğitime karşı çıkan CHP’ye, ama raporlarında özel okullarda Kürtçe ders okutulmasının önerildiğini… ana muhalefetin açılımla olası bu duruma bugün karşı çıktığını… meydan savaşı kazanmış bir komutan edasıyla açıkladı. Meclis bütçe görüşmelerinde CHP böyle bir rapor olmadığını söyledi. Fakat RTE; CHP’yi suçüstü yakaladığına inanmıştı bir kez. Konya’dan yanıt verdi. Böyle bir rapor var dedi, var! “…chp.org.tr açsın baksın. Sayın Baykal, senin resmi web sitende o raporlar öyle duruyor. Gerçeklerle neden yüzleşmiyorsun? Kendi kendini neden inkâr ediyorsun?” dedi. CHP, resmi bir açıklama ile RTE’yi “gerçekle yüzleştirdi”: “…Genel merkez çalışmalarıyla ilgili verilerle; CHP yönetimine sunulan ama Parti Meclisi’nde, Merkez Yönetim Kurulu’nda görüşülerek ‘kabul edilmemiş, böylece resmi parti belgesi haline gelmemiş çalışmalar’ ise diğer alt başlıklara göre kayda geçirilir, siteye de konulur… …Başbakan’ın can simidi gibi sarıldığı ve her platformda CHP raporu diye sunduğu belge… CHP raporu değildir… bu çalışma PM ve MYK raporları bölümünde yer almamakta… bu özelliği nedeniyle dosya ‘arşiv’ bölümünde bulunmaktadır…” RTE, Rize’de rahatsızlandı, birkaç gün evden çıkmadı. O günlerde CHP’nin resmi açıklamasını nasıl değerlendirdiği öğrenilemedi. …Sesi kısıldığı için!.. SAYFA 24 ARALIK 2009 PERŞEMBECUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 24 Aralık Oslo K -3 Helsinki K 4 Stockholm B 1 Londra Y 6 AmsterdamK 2 Brüksel K 1 Paris B 3 Bonn K 4 Münih Y 4 Berlin K 2 Budapeşte Y 8 Madrid Y 16 Viyana Y 9 Belgrad Y 10 Sofya B 14 Roma Y 17 Atina PB 19 Zürih Y 6 Moskova K 2 Aşkabat B 13 Taşkent PB 11 Bakû PB 9 Bişkek PB 7 Tiflis PB 9 Kahire PB 20 Şam PB 18 İstanbul B 16 Edirne B 14 Kocaeli B 15 Çanakkale B 18 İzmir B 17 Manisa B 15 Denizli S 16 Zonguldak Y 14 Sinop Y 15 Samsun Y 16 Trabzon Y 14 Giresun Y 15 Ankara B 12 Eskişehir S 12 Konya PB 13 Sıvas B 9 Antalya PB 19 Adana PB 19 Mersin PB 19 Diyarbakır B 14 Şanlıurfa B 17 Mardin B 13 Siirt B 12 Hakkâri Y 5 Van Y 9 Kars K 3 Ülkemizin kuzey ve doğu kesimleri parçalı bulutlu, Batı ve Doğu Karadeniz, Orta Kara- deniz kıyıları, Doğu Ana- dolu’nun kuzey ve do- ğusu ile Tokat, Elazığ, Bingöl, Diyarbakır, Bat- man ve Siirt çevreleri yağışlı geçecek. Yağış- lar yağmur ve sağanak, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri ile sabah sa- atlerinde Batı Karade- niz’in iç kesimlerinin yükseklerinde karla ka- rışık yağmur Erzincan, Erzurum, Ardahan ve Hakkâri çevrelerinde kar şeklinde olacak. Türkiye-Suriye İş Konseyi toplantõsõnda Erdoğan ‘eksen kaymasõ değil normalleşme’ olduğunu söyledi ‘Şimdi dere yatağõnõ buldu’ AYŞE SAYIN ANKARA - Kapa- tõlan DTP’nin “yeni adres” olarak belir- lediği Barõş ve De- mokrasi Partisi’nin (BDP) Meclis’te grup kurabilmesi için bu partiye katõlacağõ- nõ açõklayan İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, parti yöneti- minde görev almayacağõnõ söyledi. Kapatõlan DTP’nin bağõmsõz kalan 19 milletvekili, Meclis’teki bütçe görüşmele- rinin tamamlanmasõnõn ardõndan, BDP’ye katõlacak. Meclis’te grup kurmak için 1 milletvekiline gereksinim duyan BDP, ek- siği Uras ile tamamlayacak. Konuya iliş- kin Cumhuriyet’in sorularõnõ yanõtlayan Uras, eski DTP’lilerin bütçe görüşmeleri sonrasõnda BDP’ye katõlacağõnõ tahmin et- tiğini, o durumda kendisinin de katõlõp grup kurulmasõna katkõ sağlayacağõnõ söy- ledi. Uras, ancak bu partiye katõlmasõna karşõn, parti yönetiminde görev almayaca- ğõnõ, ihtisas komisyonlarõndaki katkõsõnõn da “sınırlı” olacağõnõ söyledi. Kendisinin 10 Aralõk hareketi, SHP, Al- evilerin de içinde yer aldõğõ solda özgür- lükçü yeni parti yapõlanmasõ içinde yer al- dõğõna işaret eden Uras, şunlarõ söyledi: “O nedenle mesaimin büyük bölümünü oraya ayırmak istiyorum. Benim asıl işim o olacak. Çünkü halk da bunu isti- yor. Bakın gerilim bir anda düştü, soka- ğın ateşi söndü. Zaten ben gerilimin düşmesi, sokağın ateşinin sönmesi için katkı yapmak istediğimi söylüyorum ki son gelinen aşamada bu konuda haklı olduğum da görülüyor.” Uras, 19+1 formülüyle BDP saflarõna katõlma kararõnõn kimi çevreler tarafõndan eleştirilip, kendisine “stepne” yakõştõrma- sõnda bulunulduğunu anõmsatõlamasõ üzeri- ne de “Ben bu bunları çok önemsemiyo- rum. Gerilimin ve militarizmin stepneli- ğini yapanlar, bana böyle diyorlar. Ama ben inandığım şeyi yapıyorum o nedenle kimin ne dediği önemli değil” dedi. Ahmet Türk’ün BDP çatõsõ altõnda Mec- lis’e dönüş için Abdullah Öcalan’õ refe- rans göstermesiyle ilgili bir soru üzerine de Uras, Türk’ün o konuşmada çerçeveyi geniş tuttuğunu savundu. Dış Haberler Servisi - Türkiye- Suriye Yüksek Düzeyli Stratejik İş- birliği toplantõsõna katõlmak üzere bir grup bakanla ve 200’ü aşkõn işa- damõyla önceki akşam Suriye’nin başkenti Şam’a giden Başbakan Tayyip Erdoğan, dün Başbakan- lõk’ta Suriye Başbakanõ Naci Itri tarafõndan resmi törenle karşõlan- dõ. Türkiye-Suriye Yüksek Dü- zeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantõsõ’nõn açõlõşõnda konuşan Erdoğan, “Suriye’yi 20 milyon nüfuslu bir pazar değil, 320 mil- yonluk Ortadoğu pazarına giriş kapısı olarak görüyoruz” dedi. İlişkilerinin tarihi bir döneme gir- diğini vurgulayan Erdoğan, iki ül- ke arasõnda 50’ye yakõn anlaşma- nõn imzalanacağõnõ bildirdi. Dedeman Otel’de düzenlenen Türkiye-Suriye İş Konseyi top- lantõsõnda da işadamlarõna sesle- nen Erdoğan, Türkiye ile Suriye yakõnlaştõğõ için ülkelerin dõş po- litikalarõnda bir eksen kaymasõ, bir yön değiştirme olmadõğõnõ belirtti. Erdoğan, “Tam tersine, ülkelerimizin dış politikaları normalleşiyor. Kardeşlerim, dere yatağında akar. Ne kadar farklı yerlere kaydırırsanız kaydırın, er veya geç dere ken- di yatağını bulur ve o yatakta akar. İşte şimdi dere yatağını buldu” dedi. Yanlõş olanõn bugünkü yakõn- laşma değil, dün yaşanan soğukluk, lüzumsuz gerginlik, anlamsõz uzak- laşma ve aradaki mayõnlar oldu- ğunu ifade eden Erdoğan, “Bugün bunların tamamını ortadan kal- dırdık” diye konuştu. Erdoğan, son yedi yõlda Türkiye ve Suriye arasõndaki yakõnlaşmanõn benzer- lerini tüm komşu ülkelerle de tesis etmenin gayreti içerisinde olduk- larõnõ vurgulayarak şöyle devam et- ti: “Irak, Ürdün, Lübnan aynı şekilde. Bakın bu Yüksek Dü- zeyli Stratejik İşbirliği Konseyi oluşturma gayretleri Irak-Su- İSTANBUL MİLLETVEKİLİ URAS ‘Gerilimi düşürmek için BDP’deyim’ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Mahmur kampõndaki mül- tecilerin Türkiye’ye dönüşlerinde siyasal mülteci statülerini korumak istemesine ilişkin õsrarõ, hüküme- tin Kürt açõlõmõnõn en önemli ayaklarõndan biri olarak görülen Mahmur’un boşaltõlmasõ projesi- ni sõkõntõya soktu. Hükümet Kürt açõlõmõnda terör örgütünün silah bõrakmasõnõ sağ- layamayõnca önceliğini, PKK’nin finansal ve fiziki kaynaklarõnõn ku- rutulmasõna verdi. Bu önlemlerin etkisini gösterebilmesi için de Mahmur’un bir an önce boşaltõl- masõ ve oradaki Kürt kökenli va- tandaşlarõn Türkiye’ye dönüşünün sağlanmasõ görüşü öne çõktõ. An- cak Mahmur kampõndakilerin, Türkiye’ye dönüşlerinde “siyasal mülteci” statülerini korumak is- temesi, Ankara’nõn bu hesabõnõ zo- ra soktu. Mültecilerin uluslararasõ şemsiye altõnda Türkiye’ye dön- mesini istemeyen Ankara, dolay- lõ yollardan verdiği güvencelerle Mahmur sakinlerini ikna etmeye çalõşõrken, DTP’nin kapatõlma- sõyla kamptaki hava da tersine döndü. Bu sõkõntõ, Erbil’deki üç- lü mekanizma toplantõsõnda da giderilemedi. Güvence verilmedi Irak ve bölgesel Kürt yönetimi- nin Mahmur konusunda Türki- ye’nin beklentilerini tam olarak karşõlayacak güvence vermekten kaçõnmalarõna karşõn, Türkiye’nin õsrarlõ tutumu sonucunda Anka- ra’nõn görüşüne daha yakõn bir noktaya geldiler. Ancak üçlü mekanizma toplan- tõsõndan hemen sonra Mahmur kampõ sakinlerinin “Öcalan’ın koşullarının iyileştirilmesi” ta- lebini de kapsayan 10 maddelik lis- te sunmasõ, açõlõmõn Irak ayağõna adeta kilit vurmuş oldu. Bu mad- deler arasõnda, “Askeri operas- yonların durdurulması, çatış- malı ortamın son bulması, Kürt halk kimliği temelinde ve ana- yasal güvenceye sahip olarak özgür ve eşitçe birlikte yaşa- ma” gibi talepler bulunuyor. BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - AKP hükümeti ile Cum- hurbaşkanõ Mehmet Ali Talat arasõnda, “çapraz oy” krizi patlak verdi. Dõşişleri Bakanlõğõ, olasõ bir çözüm sonrasõ dev- let başkanlõğõ seçimlerinde Rumlarõn Türk adaya, Türklerin de Rum adaya oy verebilmesine olanak tanõyan madde konusunda çekince ortaya koyunca, 11 Aralõk’taki AB zirvesi öncesinde Talat’õn Ankara’ya, “Bu maddeyi kabul et- mezseniz, zirveden Türkiye aleyhine karar çıkar” diyerek AKP hükümetine siyasi şantaj yaptõğõ ortaya çõktõ. 2002 yõlõndan bu yana Kõbrõs konu- sunda tam destek verdiği Talat ile AKP hükümeti arasõnda soğuk rüzgârlar es- meye başladõ. Talat ile AKP’nin arasõnõn bozulmasõna ise hükümetin Kõbrõs açõ- lõmõnda üzerinde çalõştõğõ 9 maddelik pla- nõn “çapraz oy” maddesi sebep oldu. Ankara’ya siyasi şantaj Edinilen bilgilere göre, gerek Türk Dõşişleri Bakanlõğõ gerekse KKTC hü- kümeti, olasõ bir çözüm sonrasõ devlet başkanlõğõ seçimlerinde Rumlarõn Türk adaya, Türklerin de Rum adaya oy ve- rebilmesine olanak tanõyan madde ko- nusunda, “Baştan beri savunduğu- muz siyasal eşitlik ilkesine aykırı olur. Böyle bir uygulama ile Türkler ile Rumlar arasında siyasal eşitlik su- landırılır” gerekçesiyle çekince ortaya koydu. Bu çekincenin gündeme gel- mesinden sonra Talat, Ankara’nõn da- veti olmamasõna karşõn 30 Kasõm’da Ankara’ya geldi. Talat’õn herhangi bir davet olmamasõna karşõn Ankara’ya gel- mesi hem hükümette hem de Çankaya Köşkü’nde rahatsõzlõk yarattõ ancak kamuoyuna “sıkıntı yaşanıyor” gö- rüntüsü verilmemesine özen gösterildi. ‘Talat’tan rahatsızız’ Talat bu ziyaret sõrasõnda görüştüğü Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu’na “Bu maddeyi kabul etmezseniz, zir- veden Türkiye aleyhine karar çı- kar” diyerek Ankara’ya siyasal şantaj yapmaya kalktõ. Bunun üzerine Davu- toğlu da Talat’a, “Biz AB’yi halletik, sen Kıbrıs’taki gelişmelerle ilgilen” diyerek çõkõştõ. Bu noktadan sonra Talat ile Anka- ra arasõnda ipler gerildi. Hatta, başkent kulislerine, Kõbrõs’la ilgilenen bazõ AKP’lilerin, “Talat’tan rahatsızız, Talat’ı kontrol edemiyoruz” diye ya- kõnmakta olduğu bilgisi yansõdõ. AKP ile Talat arasõndaki gerginlik, hükümetin Talat ve KKTC Başbakanõ Derviş Eroğlu ile Dõşişleri Bakanõ Hüseyin Özgürgün’ü Ankara’ya davet etmesiyle su yüzüne çõktõ. Hükümet, çapraz oy konusu da dahil olmak üze- re hem kapsamlõ görüşmelerde ele alõ- nan konular açõsõndan bir ortak nokta bulmak hem de nisan ayõndaki cum- hurbaşkanlõğõ seçimleri öncesinde bir ön görüşme yapmak istedi. Talat bu davete olumlu yanõt vermezken, Eroğlu ve Öz- gürgün daveti kabul ettiler. Eroğlu ve Özgürgün’ün bugün öğle saatlerinde Ankara’da olacağõ öğrenildi. AKP ile Talat arasında ipler gerildi Cumhurbaşkanõ Talat’õn ‘çapraz oy’ maddesinin kabulü için Türkiye’ye karşõ siyasi şantaj yaptõğõ ortaya çõktõ. Eroğlu ve Dõşişleri Bakanõ Özgürgün bugün Ankara’ya gelirken Talat, AKP’nin davetine hayõr yanõtõnõ verdi riye arasında var. Şimdi Ür- dün’le böyle bir görüşmemiz var. Lübnan’la var. Bütün bun- lar oluştuğu zaman aramızdaki dayanışma bağları daha da güç- lenecek. Tek başına Türkiye’nin refah içinde olması huzur ve emniyet içinde olması bir anlam ifade etmez. Birbiriyle akraba olan halklarımız var. Tek tek de- ğil, bölgesel ölçekte bir refah, hu- zur, güvenlik ve istikrar ortamını oluşturmak zorundayız.” ‘İkinci evimiz’ Erdoğan ile Esad, heyetler ara- sõ görüşmeler öncesinde Cumhur- başkanlõğõ Sarayõ’nda bir araya geldi. Esad ve Erdoğan Cumhur- başkanlõğõ Sarayõ’nda yapõlan gö- rüşme sonrasõnda ortak basõn top- lantõsõ düzenledi. Erdoğan, “Su- riye, bizim Ortadoğu’ya açılan kapımız ve ikinci evimizdir. Tür- kiye de Suriye’nin Avrupa’ya açılan kapısı ve ikinci evidir” de- di. Erdoğan, Türkiye’nin GAP projesini anõmsatarak, proje kap- samõnda Suriye’nin kuzey illerin- de ortak adõmlar atõlabileceğine inandõğõnõ dile getirdi. Güneydo- ğu Anadolu Bölgesi’nde çok bü- yük bir yatõrõm sürecinin başladõ- ğõnõ ve yatõrõmlarõn 2013 yõlõna ka- dar 25 milyar dolarõ bulacağõnõ an- latan Erdoğan, “Bütün bunların bir diğer kazancı da Ortadoğu barışına katkısı olacaktır” dedi. Erdoğan ve Esad çiftleri külliyeyi gezdi Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, daha sonra Suriye Devlet Başka- nõ Beşşar Esad’õn kullandõğõ araç- la Süleymaniye Külliyesi’ne gitti. Gezide çok sayõda Suriyeli, Esad ve Erdoğan’a sevgi gösterisinde bulundu. Erdoğan’õ “Şam Süva- rileri” adlõ müzik grubu, “Gelişi- nizle şeref verdiniz, hoş geldin Erdoğan, hoş geldin Türkiye. Gülü kâseye koysalar Beşşar Esad elmas, Tayyip Erdoğan el- mas, hoş geldin Erdoğan sefalar getirdin” sözlerinden oluşan ken- di besteledikleri şarkõyla karşõladõ. Statü sorunu aşılamıyor Mahmur kampõndakilerin Türkiye’ye dönüşlerinde siyasal mülteci statülerini korumak istemesi, Ankara’da yapõlan hesaplarõ zora soktu Çevik Bir hakkında takipsizlik ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, 1998’de hazõrlanan “Andõç” başlõklõ belge nedeniyle, eski Genelkur- may İkinci Başkanõ emekli Orgeneral Çevik Bir hakkõnda kovuşturmaya yer olmadõğõna karar verdi. Diyarbakõr Milletvekili Akõn Birdal ve İHD Başkanõ Öztürk Türkdoğan’õn suç duyurusu üzerine yürütülen soruşturmaya ilişkin kararda, “Andõç’ta, doğrudan doğruya Birdal ve İHD’ye yönelik herhangi bir suça azmettirici ifadenin bu- lunmadõğõ” bildirildi. Birdal ise yazõlõ açõklama yaparak, karara itiraz edeceklerini belirtti. Ağar’ın Susurluk davası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Meh- met Ağar’õn, Susurluk davasõ kapsamõnda, Emni- yet Genel Müdürü olduğu dönemle ilgili “cürüm işlemek için silahlõ teşekkül oluşturduğu” iddia- sõyla yargõlandõğõ davaya Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Katõlma talebi kapsamõnda, kapatõlan DTP’nin milletvekili Per- vin Buldan’a belge sunmasõ için süre verildi. Eski savcı Kayasu beraat etti İstanbul Haber Servisi - Eski cumhuriyet savcõsõ Sacit Kayasu’nun da aralarõnda bulundu- ğu dört kişinin yargõlandõğõ “kamu kurumu zara- rõna nitelikli dolandõrõcõlõk” davasõnda karar çõk- tõ. Mahkeme heyeti, suç unsurlarõnõn oluşmadõğõ gerekçesiyle Kayasu’nun da aralarõnda bulundu- ğu dört sanõğõn beraatõna karar verdi. İKİ ÜLKENİN BAKANLARI TOPLANDI - Suriye zi- yaretinde Erdoğan’a 10 bakan ile 200’ü aşkın işadamı eşlik etti. Erdoğan adeta “iki ülke tek kabine toplantısı- nın gerçekleştirildiğini” söyledi. Süleymaniye Külliye- si’ni gezen Başbakan Erdoğan ve Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’a Suriyeliler büyük sevgi gösterisinde bu- lundu. Suriye semazen grubu da gösteri sundu. (AP) KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat.