22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
AhmetCevizciden 'FelsefeTarihi' Sürüp giden felsefe "Adaletin, mutluluğun, aşkın ne olduğu", "kimin. nasıl yönetmesi gerektiği", "siyasal bir sistemin hangi temel etik ve politik ilkeler üzerine inşa edileceği", "gerçekten var olanın ne olduğu", "bizim başkalanna karsı ne tür yükümlülüklerimizin bulunduğu" gibi soruları soranlar ilk bizler değiliz. Bu sorular, Sokrates, Platon ve Aristo- teles tarafından da sorulmuş ve felsefe tarihi boyunca daha pek çok filozofun ilgi odağında yer almıştır. Iste bundan dolayıdır ki felsefe ve felsefe tarihi, entelektüel dünyamızı zenginleştirecek, yolumuzu bulmada bize yardımcı olacak fikirlerle ve çıkartabileceğimiz derslerle doludur. çağdas ispanyol düşünürü George Santaya- na "Geçmişi hatırlayamayanlar onu tekrarlamaya mecburdurlar" sözüyle tam da bunu kastediyordu. Ahmet Cevizci'nin Felsefe Tarihi, Antik Yunandan Hıristiyan ve İslam felsefesine, modernizmden postmodernizme kadar, işte bu iki bin beş yüz yıllık düşünce tarihini ayrıntılı ve sistemli bir biçimde sunmayı amaçlıyor. O Alf UTKU I » ^ mmanuel Levinas, Jac- I • ques Derrida ıçin kaleme I ' aldığı Tamamen Başka ' -J Türlude Derrida'nın eserlerinin Batılı düşünce gövdesi- nin gelişimiyle ilişkisini sorunlaştı- rırken, çok genel bır düzlemden, "Felsefe tarihi, belki de, düşünme güçlüğünün giderek artan farkın- dalığından başka bir şey değıldir" yargı- sından hareket eder. Levinas'ın yargısı- nı kuran bu "farkındaUk", tarih duygu- muzu bir "yük" olarak gören Jorge Luis Borges'in "insanlann artık bizim kadar tarihin farkında olmayacaklan bir gün"e ironik özlemini hatırlatabilir. FELSEFE YAPMA EDİMİ Felsefenin yakın geçmişine bu pers- pektiften bakıldığında, tüm düşünce yollan zaten deneyimlenmiş ve artık tü- kenmiş araçlarımızla bize felsefe tarihi- nin geçmiş ustalarına öykünmekten, hatta onlan parodileştirmekten ya da hicvetmekten -tam da bazı eleştirmen- lerin postmodernizm olarak görüp acı- dıkları şey- başka bir seçenek kalmamış gibi görünür. Yine de felsefe, serüveni- ne devam eder; Batı felsefesi tarihinin kavramsal çerçevesi içine yerleşmenin olanaksızlığım kanıtlarken aynı anda onu geride bırakmanın olanaksızlığım kaydeden Derrida gibi düşünürlerin söylemleriyle gelişir. Böylece Beckett'in "eylem" olanaksızlığım "pasiflik" ola- naksızhğıyla birleştiren ünlü "Devam edemem, fakat devam etmek zorunda- yım" formülündeki gibi, felsefenin ola- naksızlığı felsefeyi zorunlu kılar. Tarihle bu tür bir ilişki soykütükçüye bir umut sunar ve felsefe "olanaksızlık- lar arasında bir yol izleme" süreci hali- ne gelir. Yakın dönem felsefesinin ta- rihsel farkındalığını ya da "yük"ünü sorgulamaya yönelik -"felsefenin sonu" tartışmalannı da ima eden- bu eskato- lojik tıkamklık vurgusu, felsefenin ken- di tarihiyle ilişkisini bizzat felsefenin te- mel sorunu küar. Aslında felsefenin ta- rihi kadar eski ve köklü bir sorundur bu. Çünkü başından beri felsefe, sorun- lan üzerine düşünürken, kendi tarihi üzerine de düşünmektedir. îspanyol fi- lozof ve felsefe tarihçisi Julian Marias'ın ünlü Felsefe Tarihînin girişinde kay- dettiği üzere, felsefede sorun felsefenin kendisidir. Her seferinde bu sorun, filo- zofun kendisini bulduğu tarihsel ve ki- şisel duruma göre ifade edilir ve bu du- rum, büyük ölçüde o filozofun ait oldu- ğu felsefi gelenekle belirlenir. Ahmet Cevizcinin kısa süre önce yayımlanan Felsefe Tarihi: Thales'ten Baudhllard'a adlı eseri bazı önemll nltellklerlyle felsefeye adım atmak Isteyen amatörlere olduğu kadar, bu alanda cid- di mesalsl oian uzmaniara da hltap eden önemll bir başvuru kaynaûı oimayı amaçlıyor. Kendinden önceki bütün felsefeyle emsalsiz biçimde koşullanan her filozof, felsefi sorunu kendi bütünlüğü içinde ve bu yüzden felsefeyi kökenlerinden hareketle soruşturmak zorundadır. Di- ğer disiplinlerin kendi tarihleriyle ilişki- lerinin aksine felsefe ile felsefe tarihi arasında ayrılamaz bir ilişki vardır: Fel- sefe tarihseldir ve felsefe tarihi felsefe-' nin temel bir parçasıdır; çünkü felsefe tarihi, yalnızca filozoflann görüşlerinin ayrıntılı açıklamasını değil, felsefenin gerçek içeriğinin doğru sergilenmesini de gerektirir. Felsefe ancak tarihine girilerek, soru-? larımızın daha önce sorulduğu, geçerli olsun ya da olmasın en azından tartış- malarımızı yapılandıran yanıtlar buldu- ğu keşfedilerek yapılabiliyorsa, felsefeye giden yol felsefe tarihinden geçiyor de- mektir ve bu yüzden felsefe eğitimi ve araştırmalarının vazgeçilmez kaynaklan tarihsel çalışmalardır. Hemen belirtme- liyiz ki felsefe literatürümüz, son birkaç yıl içinde yayımlanan çeviri ve telif fel- sefe tarihi çahşmalanyla önemli bir te- mel başvuru kaynağı zenginliğine ka- vuşmuş durumda. Telif düzeyinde felse- fe tarihleri arasında Ahmet Cevizci'nin kısa süre önce yayımlanan Felsefe Tari- hi: Thales'ten Baudrillard'a adlı eseri bazı önemli nitelikleriyle felsefeye adım atmak isteyen amatörlere olduğu kadar, bu alanda ciddi mesaisi olan uzmanlara da hitap eden önemli bir başvuru kay- nağı olmayı amaçlıyor. 1344 sayfalık hacimli bir genel felsefe tarihi niteliğindeki Felsefe Tarihi: Tha- les'ten BaudrillarcAa, başlangıcından günümüze felsefenin tarihini, önceki ça- kşmalarında gözettiği ilkelere bağb ka- larak, olabildiğince özlü, açık ve anlaşı- lır bir biçimde sunmayı amaçlayan Ce- vizci, sıkı bir kronolojiyi takip ederken felsefi sistemlerin bağlantılarmı, başat akımların sabit görünümlerini, kopma- lar ve sürekliliklerle felsefe tarihindeki yenilenmeleri sistematik bir bütünlüjc içinde aydınlatmayı amaçlıyor. • Bir yandan filozoflann öğretilerinin seleflerinin öğretileriyle Uişkilerini titiz- likle sergileyerek felsefenin iki bin beş yüz yıllık tarihsel serüvenini bütüncül bir tablo haUnde görmemizi sağlarken, diğer yandan zamanın belirli bir ndfcta- sında ortaya çıkan bireysel felsefeleri ele ahyor ve fakat belirli toplumsal ve kül- türel koşulların etkilerini nasıl ifade et- tiklerini de gösteriyor. Bütünüyle kuşa- tıcı ve doyurucu olabilmek için fikirle- rin, faillerin ve tarihsel ve kültürel bağ- lamlann etkileşimini sorguluyor. BATI DIŞI VE BATI Bütün felsefe tarihini kucaklamak amacına sahip evrensel felsefe tarihi ni- teliğindeki eserler ise, ya on dokuzuncu yüzydı aşarak günümüze doğru gelmez ya da Hint, Iran, Çin felsefeleri ve İslam felsefesi gibi Batı-dışı felsefe gelenekle- rini dışarıda bırakır. Bilinçli, kapsamlı bir projenin ürünü C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 0 3 6 olarak Cevizci'nin felsefe tarihi, bu so- runlan kısmen çözüyor, fakat bütünüy- le görüyor. Eserin ana gövdesini Batı felsefesi tarihi oluşturmakla beraber, MÖ 6. ve 5. yüzyıl arasında kalan bir dönemde, dünyanın birçok farklı yerin- de aynı anda başladığı tezini benimseye- rek felsefenin tarihini farklı kültürlere mensup beş bilge ile, Zerdüşt (MÖ 628-551), Thales (625-547), Siddhartha Gautama (MÖ 563-545), Konfüçyüs (MÖ 551-479) ve Lao-Tzu (MÖ 6. yüz- yıl) ile başlatan Cevizci, "Ortaçağ Felse- fesi" başlığı altında da Patristik felsefe- den sonra 6. Bölüm'de "îslam Felsefe- si" geleneğine, sadece genel çerçeve iti- bariyle değil, fakat temel problemler iti- bariyle de yoğun biçimde nüfuz edilme- sini sağlayacak hatırı sayılı bir alan ayı- rarak Batı-dışı felsefe geleneklerine be- lirli oranda yer veriyor. Kitabın özelhkle öne çıkanlması gere- ken özelliği, felsefe tarihini "20. Yüzyıl- da Felsefe" başlığı altında ele alınan çağdaş, hatta güncel felsefe akımlanna ve filozoflara kadar taşımasıdır. Bu bö- lümde gerek Analirik felsefenin gerek Kıta Avrupası felsefesinin önemli uğ- raklan, kitabın önceki bölümlerinde karşılaşıldığı kadar ayrmah, sistemli ve anlaşılır bir biçimde sunuluyor. Bu açıdan kitap Platon, Aristoteles, Descartes, Locke, Kant gibi klasik üstatlara olduğu kadar, Adorno, Haber- mas ve eleştirel teori, Derrida ve yapı- bozum, Foucault ve arkeolojik-jeneolo- jik soruşturma, Lyotard ve postmodern durum, Baudrillard ve simülasyon gibi güncel figür ve ilgilere de felsefe tarihi- nin ana omurgasıyla doğrudan ilişkili perspektifler açıyor. Nitekim Levinas'ın başlangıçta andığımız "tarihsel farkın- dalık" vurgusunu da hatırlayarak, "20. Yüzyılda Felsefe" başlığı altında, örne- ğin Derrida'mn, Batı felsefesi ile kurdu- ğu tekil, biricik, çapraşık ilişki, Pla- ton'tan başlayarak Batı felsefesine dam- gasını vuran "mevcudiyet metafiziği"ni ve "sözmerkezcilik"i istikrarsızlaştır- mak için geliştirdiği yapıbozum metodu izlenebilir. Kısaca değerlendirdiğimiz bu özellik- ler göz önüne ahndığında, Felsefe Tari- hi: Thales'ten Baudrillard'a ile Ahmet Cevizci'nin felsefede tarihyazımı gelene- ğimize sağladığı katkının tebf düzeyin- de yeni çahşmalar için önemli bir model oluşturacağım düşünüyor, eseri felsefe literatürümüze yapılmış önemli bir kat- kı olarak değerlendiriyoruz. • Felsefe Tarihi/ Ahmet Cevizci/Say Yayınlan/1344 s. SAYFA 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle