Katalog

S P O R Cumhuriyel İMTİYAZ SAHİBİ: Cumhuriyet Vakfı Adına İLHAN SELÇUK • GENEL YAYIN YÖNETMENİ: Ibrahim Yıldız • SORUMLU YAZIİŞLERİ MÜDÜRÜ: Mehmet Sucu» EK YÖNETMENİ: Arif Kızılyalın • EDİTÖR: özgür özkü ^ayımlayaa: Yenı Gün Haber ^jansı Basın \e Ya>ıncılık A..Ş. Türkocağı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 îstanbul PK 246-Sırkecı 34435 İsı Tel (0212(512 O5O5(2Ohat) Faks (0212)51385 95 Baskı: Merkez Gazete Dergı Basım YayıncılıkSan \eTic AŞBarbaros BuKan No 125 Beşıkıaş - İsı Dağıüm: Merkez Dagmm Pazarlama San ve Tıc A Ş • Genel Müdur \ııra> Özbek • Rekiam Ge- ne! Müdur \ rd \lse>Sanoglıı, \li Tâbfacı. Mine Akdığ • Rezenasvon ve Teknık Vldek Barutçugil Tel 021İ 354 33 98 e-maıl rekiam 5 tak\ ım com tr Roger Federer 7 maçta toplam iki set kayJseŞiprrıutlu sona ulaşırken kraliçe Henin oldu I niî f se Ijroğunu tedavide geçirdiği geçtiğimiz yılın ardından Roddick ve Agassi engelini aşarak finale gelen Safin, ciddi servis problemi yaşadığı final maçında Isviçreli'ye direnemedi. Maçı 7-6, 6- 4, 6-2'yle kazanan Federer, ikinci grand slam şampiyonluğunun mutluluğunu yaşadı. ampıyonnıs se zonununilkbü- yük organizas- yonu Avustralya Açık'ta iki haftalık maraton nokta- landı. İki 'yen\' şampiyonun çıktı- ğı turnuva sonra- sında erkeklerde klasmanın bir numa- rası da değişti. Erkeklerde turnuvaya iki numaralı seriba- şı olarak gelen Roger Federer, yedi maçında toplam iki set kaybedip şampiyonluğa ulaşırken müthiş bir grafik çizdi. Toplam 13 saat beş da- kika kortta kalan Federer, daha önceki maç te- nisçi; Hevvitt, Nalbandian ve Ferrero'yıı de- virerek yükseldiği finalde Safin e set kaybet- medi. Çoğunu tedavide geçirdiği geçtiğimiz yı- lın ardından Roddick ve Agassi engelini aşa- rak finale gelen Safin, ciddi servis problemi ya- şadığı final maçında Isviçreli'ye direnemedi. Ma- çı 7-6,6-4,6-2'yle kazanan Federer, ikinci grand slam şampiyonluğunun mutluluğunu yaşdı. Justine kupayı tuttu bırakmıyor Tek bayanlarda ise sonucu öncekiler gibi olan bir Belçikalılar finali daha yaşandı. Dünya- nın bir numarası Justine Henin-Hardenne ile Avustralyalılar'ın ulusal gelini Kim Clijsters ara- sındaki finalde 6-4,3-6,6-3'lük setlerşampiyon- luğu Henin-Hardenne'e getirdi. Final maçı dı- şında set kaybetmeyen Belçikalı, şampiyonluk yolundaki maçını toplam dokuz saat altı daki- kada kazanırken, bu sezon üst üste 10. maçın- dan dagalip ayrıldı. Bu arada kariyerindeki dör- düncü grand slam finalinden de boynu bükük ayrılan Kim Clijsters'ın özellikle maçın son se- tinde 4-3 gerideyken, hakem Sandra de Jen- ken'ın hatalı karan sonrasında servisinı kırdırma- sına karşın gösterdiği olgun tavır da gözlerden kaçmadı. Bayanlarturunun en centilmen tenis- çilerinden biri olarak bilinen genç Belçikalı, bu ünvanını taçlandırdı. Düş kırıklıkları Turnuvanın en büyük şokunu ilk gün Ra- iner Schuettler yaşadı. 2003'te bu turnuvada final oynayarak kendisini ATP tenisinde eltt sı- nrfın içine sokan 26 yaşındaki Alman, 6 numa- ra olarak geldiği Melbourne Park'ta ilk turda bavulunu topladı. Istanbul'daki TED Open'ın son galibi olan 20'lik genç Isveçli Robin Soderling'e iki set öne geçmesine rağ- men yenilen Schuettler, ATP Tour'da üst üste beşinci yenilgisini aldı. Geçtiğimiz yıl çeyrek finalde kazandığı El Aynaoui maçıyla tarihi bir galibiyet elde edip yarı finalist olan turnuvanın 1 numara- lı seribaşı Roddick, giderek artan AVUSTRALYA'NIN ARDINDAN ŞEVKET FURKAN ERBAY bir performansla adını yazdırdığı çeyrek finalde yine bir beş setlik maç oynadı, ancak Marat Safin'e yenilmekten kurtulamadı. Roddick'in zafer koşusu, çeyrek finalde sekteye uğrarken, genç oyuncu büyük bir hayal kınklığı yaşadı. Bayanlarda tam yedi ay sonra kortlara dö- nen Venus VVilliams, şok bir yenılgıyle Melbo- urne defterini üçüncü turda kapattı. Daha önce yaptıklan beş maçta da yendi- ği tecrübeli vatandaşı Lisa Raymond önünde 44 basit hatayla oynayan Venus, maçı 6-4, 7- 6'lık setterte yenik tamamladı. llginç olan, Venus'un ilk kez çeyrek final öncesi veda ettiği Avustral- ya Açık'ta bu karşılaşmada, tek bayanlarda bu yıl kaydedilen en yüksek ace olan 14'e ulaşma- sıydı. Kayda değer önemli bir hayal kırıklığı da Avustralyalılann müzmin problemiyle ilgili? Hiç kuşku yok ki, dünyanın tenis geleneğine sahip en önemli ülkelerinden biri olan Avustralya'nın başarılı tenisçilerinin üzerine, Melboume'deev- sahipliği yaptığı bu grand slam'de adeta ölü top- rağı serpiliyor. Bu yıl, erkeklerde 1976, bayan- larda 1978'den bu güne şampiyonluk tadan Avustralyalıyı bir kenara bırakın; çeyrek finalist dahi çıkaramadılar. 'Ortada bir lanet dolaşıyor' yargısını güç- lendirmek için şu cümledeki istatistiki bilgi ye- terli: Son evsahibi finalist Pat Cash'ten (1988) bu yana Avustralyalı raketler erkeklerdeki 20 dördüncü tur maçında sadece iki kez tur atlar- ken, bayanlar da aynı sürede sadece attı kez 4.tur oynadı, ancak hepsini kaybetti. Faslı tenisçi Hicham Arazi, geçen yıl Yo- unes El Aynaoui'nin yaptığını bu yıl da gerçek- leştirip, turnuvanın en heyecan verici oyuncula- rından biri olmayı başardı. Ne var ki, çeyrek fi- nale kadar çıkan Arazi'nin tarihte bir grand slam'da yarı finale yükselen ilk Faslı olma hayal- leri, Juan Carlos Ferrero karşısında suya düştü. Bugüne kadar üç farklı grand slam'de yedi kez çeyrek final oynayan Arazi ve El Aynaoui, hiçbi- rinde son dörde kalma başarısı gösteremedi. En az bu kadar 'acıklı' bir durumu Ispan- yol Gala Leon Garcia da yaşadı. Daha önce tam 6 kez oynadığı Melbourne Park Kortlan'nda tek galibiyeti dahi bulunmayan 30 yaşındaki Ispan- yol tenisçi, yedinci denemesinde de Mandu- la'ya yenilip ilk galibiyetini 'bir başka bahara' bı- raktı! Fransız bayan raket Amelie Mauresmo, en formda olduğu dönemde sakatlanarak turnuva- ya veda etti. Çeyrek finale kadar yalnızca 16 oyun kaybeden Mauresmo, Molik'le oynadığı 4.tur maçı sonrasında sırtındaki şiddetli ağnlar nedeniyle turnuvaya devam edemedi. Fransız te- nisçinin çekilmesiyle bir anda kendisini yarı fi- nalde bulan Kolombiyalı Zuluaga ise, ülkesinin spor tarihine 'ilk grand slam yan finalisti' olarak geçti. Haydi rekor kıralım Andre Agassi, her ne kadar 5. şampiyon- luğu kazanıp sevenlerinin gönlünü hoş eyleye- mediyse de, turnuvada kazandığı beş maçla, Mel- bourne Park galibiyet serisini 26'ya çıkarıp re- koru genişletti. Turnuvanın en yaşlı oyuncularında olan G.Afrikalı VVayne Ferreira, geçtiğimiz yıl yarı fi- nalist olduğu turnuvaya bu kez 3.turda elendi, ama 1991'den bu yana hiç ara vermeden 53. grand slam turnuvasını tamamlayarak, 'demir adam' olma yolunda önemli bir adım attı. Fer- reira'nın Mayıs'ta Roland Garros'a katılması, Ed- berg'in 54 turnuvalık rekorunu egale etmesi an- lamına gelecek. 4.turda elendikten sadece bir gün sonra 16. yaş gününü kutlayan genç Fransız Tatiana Go- lovin, vvild-card'la katıldığı turnuvada 4.tura çı- karak bir ilki gerçekleştirdi. Golovin, açık döne- min başladığı 1969'dan bu yana özel davetle ana tabloya girip, son 16'ya kalan ilk tenisçi oldu. Amerikalı tenisçi Todd Martin de önemli bir kariyer rekoruna imza attı. 30 yaşındaki Mar- tin, ilk turda kazandığı Dupuis maçıyla birlikte grand slam kariyerindeki 100. tekler zaferine ulaşıp, erkeklerde bu rakama ulaşabilen tenis ta- rihindeki 17. oyuncu oldu. Ç İ F T L E R R A P O R U ^^"urnuvanın çift erkekler şam- I piyonluğunui numaralt seribaşı f olan Bryan Kardeşleri deviren Fransız ikili Michael Uodra-Fabrice San- toro kazanırken, geçtiğimiz yıl elde ettik- leri ünvanı da korudular. Çift bayanlarda ise geçtiğimiz yıl finalde kaybeden Vir- ginia Ruano-Pascual ve Paoia Suarez, bu kez Kuznetsova/Likhovtseva'yı yenerek şampiyonluğa ulaştı. Karışık çfft- lerde ise geçtiğimiz yıl birlikte zafere ulaş- tığıHintliLeanderPaes'le birlikte yinefinal oynayan 47 yaşındaki efsane Martina Nav- ratilova, Zimonjic/ Bovina karşısında galip gelmeyi başaramadı. Gazozuna maçlar Turnuvada teklerde oynanan 254 maç arasında en kısa süren karşılaşmalar... ERKEKLER: 1:06, Ferrero-Mon- tanes, 1 .tur 1:14, Federer-Reid, 3.tur 1:15, Nadal-Tabara, I.tur BAYANLAR: 0:42, Raymond- Golovin, 4.turO:44, Mauresmo-Cervanova, 2.tur 0:45, Henin- Lukaszewicz, 1 .tur. B'ir kere şunun net olarak bilinmesi lazım. Her dalda olouğu gibi teniste de Türk insanı çok yeterli, hatta fazlasıyla yeterli. Çünkü tenis, otomatik becerilehn olmasını ve oyuncunun çok ani çözüm üretmesini gerektiren bir spor. Türkiye Tenis Federasyonu kendi tesisi olmayan tek federasyon Kort Süreyya'sını anySABİHA KURTULMUŞ M li Göreç 1983 Dünya En Uzun Te- - — M \ nis oynama rekoruna sahip. Türki- ^^m ye'ye 16 yaş Gençler'de Dünya ye- dinciliğini getiren eski Ulusal Takım Teknik Direk- törü ve Türkiye'nin en üst kademe belgeli tek te- nis antrenörü. özel girişimi olan "Ali Göreç Te- nis Akademisi"r\de veteran tenisçiler ve yeni başlayanlara tenis becerilerini geliştirmeleri için hizmet veriyor. Doğaçlama yeteneği olan Türk insanını bu spor için fazlasıyla iyi ve yeterii bu- luyor. Gerekli yatınm ve altyapıyla teniste de bir Süreyya Ayhan'ın olmaması için neden göre- miyor... - Ulusal takım antrenörü ve teknik di- rektörü olmak nasıl birduygu? Neleri başar- dınız, neleri başanmadınız? - Ulusal takım teknik direktörü olmak his- sedilebilecek en güzel duygu. Alman Federas- yonu'nun uzun süre antrenörü olarak çalışıp son- ra Türkiye'ye döndüğümde, Almanya'daki ola- nakları bulamayacağımı biliyordum ama antre- nörlüğü Türkiye'de yapmak, ülkeyi temsil et- mek, o özel duyguyu yaşamak için geldim ve be- ni gerçekten düş kınklığına uğratan hiçbirşey ol- madı. 16 yaş Erkek Ulusal Takımı iie Âvrupa ye-' dincisi olduk. Avrupa yedincisi olmak daha ön- ce hemangi bir Tenis Ulusal Takımı'nın ulaşma- dığı bir derece. - Ulusal takım antrenörlüğünü ne kadar süreyie yaptınız? - Antrenör olarak 1993'te başladım, 2002'de teknik direktör olarak bıraktım. Bırakmamın ne- deni de çok yıpratıcı olması. - Neden dünyaca ünlü tenisçi yetiştire- miyoruz? - Her dalda olouğu gibi teniste de Türk in- sanı çok yeterli, hattafazlasıylayeterli. Çünkü te- nis, otomatik becerilerin olmasını ve oyuncunun çok ani çözüm üretmesini gerektiren bir spor. Özel bir doğaçlama yeteneği gerektiriyor ve Türk in- sanı bunun için ideal. Tabii biz ne yazık ki temel almadan sade- ce bu doğaçlamayla bir şeyler yapmaya çalışı- yoruz, oyüzden kısa vadedetökezliyoruz. Bir de eksik olan şu anda sektörün gelişme aşamasın- da olması. İyi bir oyuncuyu alıp yılda 60 bin do- lar gibi bir para yatınmı yapmak lazım. Sonra da üç tane oyuncuyu bir araya getirip bir grup kur- mak gerekiyor. Bu da yıl başına 180 bin dolar- lık, iki yıl için 360 bin dolarlık bir yatınm. Bunu verebilecek bir sponsor grubu kurmak lazım. Eğer bu oluşursa Türkiye'de antrenör de var, oyuncu da. Şu anda bir tek Ipek Şenoğlu diye bir kızımız var. Çok ufak olanaklarla tenis oyna- maya çalışıyorlar. Ipek şu anda turnuva oynuyor ama antrenörü yok. - Tenis daha çok yüksek gelirlilerin spo- ru olarak bilinryor. Dar gelirli ve tenise heves- li bir genç için bu sporu yapma olanağı var mı? - Bu tenis okulunun ana hedeflerinden bi- risi de bu. Dar gelirli biri bu sporu deneyemiyor- du, çünkü kulüp üyeliği gerekiyor. Nereden ba- karsanız bakın, bir kulüp üyeliği en az 2 - 3 mil- yar. Oysa ki tenisin bütün aileye yönelik bir dö- nüşümü var. Hem eş, hem çocuk, hem annean- ne - dede hepsi sevebilir ve oynayabilir. Biz ilkiz ama mutlaka benzerleri olacak. Diğer antrenör- ler de akademi kurucaklar, bunlar yavaş yavaş insanlara hizmet verecek ki tenise insan gelsin. - Türk tenisinde federasyon başkanla- n ile camia nasıl örtüşüyor? - Çok şikayet ve baskı var. Duayen sevi- yesindeki insanlann dafederasyonlardan, onla- nn kaldırabileceğinden çok daha fazla bir bek- lentileri var. Özellikle Tenis Federasyonu'nda iş yapmak çok zor. Birinci neden tamamen fahri bir işolması. En önemlisi ise, TürkiyeTenis Federas- yonu kendi tesisi olmayan tek spor dalı... Yani düşünün ki Türkiye Tenis Federasyonu'nun tur- nuva organize edebileceği, antrenör yetiş- tirebileceği, oyuncu yetiştirebileceği bir tesisi yok. Şu an federasyon başkanı ve üyeler özerk- liğin savaşını veriyor. Devletin de biraz yardımını aldıktan sonra bazı kaynaklan devreye sokmak lazım. Cepten verilen parayla o yük kaldınlacak gibi değil. Bir koordinasyon kurmak gerekiyor. Ali Göreç tüm öğrencileri ile özel olarak ilgileniyor