17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Futbol Cumhuriyel 165 kez fileleri havalandıran Samsunsporlu yıldız 200'ler kulübüne aday Baygol: Serkan Aykut Lig\n en çok gol atan oyuncularından olan Serkan Aykut, buna karşın Ulusal formayı sırtına geçirememenin burukluğunu yaşıyor. Serkan'a göre en iyi forvet llhan Mansız. Serkan, G.Saray'da forma giyerken yaşadığı ailevi problemlerin performansını düşürdüğünü ve Samsunspor'a geri dönmek zorunda kaldığını ifade ediyor. V E Y S E L B A L K A Y A 7 65 gol... Süper üg'de şu an 200'ler kulübüne en yakın isim; Serkan Aykut... Tan- ju'nun küllerini bıraktığı Samsun'daye- niden doğan birgolcü... Avrupa gol kralı olamadı ama "Avrupa Kralı" Jardel'le Sarı-Kırmı- zılı forma altındaoynadı. Bu kadargol atmasına karşın ulusal formayı sırtı- na geçiremeyen bır isim... Galatasa- ray'a gittiğinde iki sezonda "12 bariz golünün sayılmamasını" ise ,"Hızlı çıktığım için hakemler geç kalıyor" diye değerlendiriyor. Son günlerde ise lig yarışına takımıyla kattığı büyük he- yecanla dikkatleri üzerine çekiyor. Be- şiktaş karşısında ikı golle bu yılki gol krallığında iddiasını ortaya koyan Ser- kan... -Galatasaray'dan neden ay- nldınız? SERKAN AYKUT: Bunu ancak beni çok yakından tanıyanlar iyi bilir. llk yıl 12 maçta 15 gol attım. Ancak ikinci yıl ailevi problemlerim nedeniy- le ayrılmak istedim. Boşanma gibi bir takım problemlerim vardı. Belli sorun- ların olduğu zaman sahada kendini oyuna yansıtamıyorsun. Bir de belli za- manlarda yalnız kalmayı seviyorsanız daha da içinize kapanıyorsunuz. Bu nedenle ayrıldım. İkinci sezonda ista- tistiklere baktığınızda yine ben daha fazla gol atmışım. 12 maçta 9 gol. Ümit Karan hepsinde oynamış, 7 gol atmış. - G.Saray'da oynadığınız sü- reçte size yeterince şans verildi mi? - Verildi. Ben de iyi değerlendir- dim. Ama burada kimsenin suçu yok. Her şey benimle ilgili. Fatih Hoca'y- la da ilgili değil. Döndüğünde belli bir Sezon Gol 93-94 6 94-95 95-96 96-97 97-98 98-99 99-00 00-01 01-02 02-03 03-04 Takım Samsun Samsun Samsun Samsun Samsun Samsun Samsun G.Saray G.Saray Samsun Samsun Serkan, G.Saray'dan aynlmasını kişisel problemlere bağlryor. liste yapmış ve kalacakların başına beni koymuş. Hepsini gönderdi beni istedi. Zaten beni Galatasaray'a Fa- tih Terim aldırdı. Fiorentina'ya gittiği yıl beni kadrosuna dahil etti. Fakat ben sorunlarım nedeniyle Samsun'a dönmek istedim. Rahatsızdım. Idma- na çıkarken keyif almadığım zaman- lar oluyordu. Hocayla da konuştum. Benim duygusal yapımı biliyor. "Git o zaman. Kafanı nezaman toparlarsan gelirsin" dedi. - Galatasaray'a dönmeyi dü- şünüyor musunuz? - Şu anda her şey iyi gidiyor. Ba- kalım. Sezon sonunda göreceğiz. - Şu anda 200'ler Kulübü'ne en yakın isimsiniz. Bu kadar çok gol atmayı nasıl başarıyorsunuz? - Gol atmak zeka işidir. Topun ne- reye gideceğini hissetmek, rakipten sıyrılıp vurmak, hepsi bir saniyelik iş. Birçok şeyi bir anda yapıyorsun. Şu an 200'ler Kulübü'ne girmek üzereyim. 20 gol ortalamayla oynuyorum. Yeni hedefim 200'ler Kulübü. - Galatasaray'da Jardel'le de oynadınız. O Avrupa gol kralıydı, siz ise Türkiye. Zevk alıyor muydu- nuz? - Yapı itibarıyla aynı gibiydik. O gelip vuruyor, ben ise biraz daha ha- reketliydim. Lucescu'yla hep konu- şurduk. lyimserimdir. Jardel'inyanın- da daha fazla çalışmam ve özverili oynamam gerektiğini belirtiyordu. İki golcü birlikte oynar mı oynayamaz mı, onu da kanıtladık. Onunla da on- suz da oynadım. Sonuçta bir sorunu- muz olmadı. Çünkü ikimiz de iyiydik. Çok güzel bir dönemdi. En iyisi İlhan - Jardel, Ümit Karan ve llhan Mansız gibi çok önemli forvetlerle oynadınız. En iyi partneriniz kimdi? - llhan'dı. O golcülüğünden öte de yıpratıcı, iyi bir forvet. llhan dağı- tıcı, onunla iki yıl oynadık. Gol kralı olmamda onun çok bü- yük etkisi var. Gollerimin yarısını llhan attırmıştır. Ben Galatasaray'ageldim, o da bir yıl devam etti. Sonra Beşik- taş'a geldi. Aslında o da Galatasa- ray'a imzayı atmıştı. Bana da hep, "Jardel gelecek yıl gidecek. llhan'ı aldık, beraber oynarsınız" diyorlardı. Sonra bazı sorunlar oldu ve llhan Be- şiktaş'a gitti. Alpay ve Rüştü'yü kazanmakB E D R t B A Y K A M A \ r- A Ipayve Rüştü... Türk futbolunun ve Ulusal Takımımızın yıllardır iki değişmez yıldızı, şu anda zor gün- ler yaşıyor. Her ikisi de futbol ya- şamlarına yurt dışında devam karan aldı. Alpay daha Denizli'nin sezonu başlamadan bir sabah vakti benim açımdan hala içeriği anlaşılmamış gerekçelerle, apar topar Fenerbahçe'den ayrıldı. Daha sonraAston Villa'da her- şeye karşın üst üste 3 sezon her ne kadar tam arzu etti- ğimiz performansta olma- sa bile, istikrarlı bir futbol oynadı. Sonrasını ise bi- liyoruz... Kimbilir, Ingiltere maçında, Beckham o penaltıyı kaçırdık- tan sonra gidip al- nınıonunkineda- yayıp burnunu koparırcasına ona bir şeyler _ haykırırken, ak- lındannelergeçi- yordu... Hiçbir zaman o şanssız refleksin tam ne- denini bilemeye- ceğiz. Alpay bile o karan ne kadar bi- linçli ve düşüne- rekaldı, odatar- tışılır. Acaba In- giltere'de yaşa- dığı hangi ırkçılık veya dışlanmala- rın ağırlığı vardı o günkü beklenmedik tepkide? Sonuç ortada. Alpay oluşan büyük baskıyla, takımı Aston Villa'dan aynlırken, bir- den sezon ortasında boşta kalan yıldızlar kervanına katıldı. Geçen gün okuduğumuz habe- re göre de Kore'de Inche- on takımına transfer oldu. Tabii Alpay'ın bu ligi ne ka- dar ciddiye alacağını hep beraber göreceğiz. Ingirtere'den ayrılan Alpay Özalan'a Kore'nin Incheon takımı talip oldu. Fenerbahçe seyircisi ve Alpay arasında büyük bir sevgi ve heye- can ağı vardı. Alpay, çığlıkları, yum- rukları, gol sevinçleri ve kitlelerle kurduğu büyük iletişimle, Fener- bahçe'nin ateşleyici gücü olmuş- tu. Sarı - Lacivertli kulübün yıllardır sürdürdüğü "kafa koparıcı" ve yıkı- cı tavırlarını haftalardır bu sütunlar- da ele alıyoruz. Beni ilgilendiren, Al- pay Özalan'ın bugünü ve yarınları. Alpay, unutulup rafa kaldırılabile- cek bir oyuncu değil. Işte bu yüz- den Alpay'ın kariyerini şu safhada ele alırken, tabii ki "Keşke Fener- bahçe'yealınsaydı, Türk futboluna ve milli takıma kazandırılması şart" şeklinde düşünceler aklımdan ge- çiyordu. Ama bunun bizim "termi- naîör" yönetim anlayışımızla hiçbir yere varamayacak boş bir umut ol- duğu zaten belliydi. Alpay, en verim- li çağında, emekliliğinde uzak do- ğuya veya ABD'ye transfer olan es- ki yıldızlar arasına kanşmamalı. Gelelim Rüştü'ye... Benim gözümde Rüştü "dün- yanın en iyi kalecisi" olarak artık yıllardır tekrarladığımız bu sıfatını tüm dünyaya da öğreterek Barce- lona'ya gitti. O gittikten sonra da bu sefer yine yöneticilik hatalarıy- la, önce "Doğuştan Fenerbahçeli" başarılı kaleci Oğuz dışlandı, ardın- dan da hem Volkan hem de Re- cep'in moralinin sıfırlanması için başta Daum olmak üzere herkes elinden geleni (!) yaptı! Neyse, biz Rüştü'ye dönelim. Barcelona, her açıdan büyük bir ayıp yaptı. Bütün dünyanın izlediği bir uluslararası yıldızı takıma alıp, sonra da yedek bırakmak, ne bir köklü kulübe, ne de teknik direk- tör Rijkaard'a yakıştı. Rüştü'yü yok edercesine bu yıldızı öldürme- ye kimin hakkı var? Bir de olayın komik boyutu var. Reel Sociedad'ta Nihat AB sta- tüsünde oynamaya başlamış. Peki Barcelona, ayrı bir devlet mi ki Rüş- tü'ye bu kural geçerli sayılamıyor? Nihat ve Rüştü'nün ne farkı var? Fenerbahçe ve Rüştü, Bar- celona'da gündeme gelen bu ağır pürüzlerden sonra bir diyaloğa gir- diler ama bir sonuç çıkmadı. Ben "basının yalancısıyım". Şayet Fenerbahçeli yöneticiler iddia edil- diği gibi "Rüştü gelirse üçüncü kaleci olur" dedilerse, büyük ayıp etmişler. Olsa olsa "Rüştü'yü tek- rar kazanmak isteriz, formda olan oynar" demeleri gerekirdi. Futbolun Psikolojisi K E N A N B E N G Ü Futbol, bugün dün- yanın en büyük spor en- düstnlerinin başında gel- mekte. Doğal olarak Tür- kiye'de de spor branşlan içerisinde en büyük paya ve ilgiye sahip. Bu endüst- ri, sadece stat içinde kal- mayıp, televizyonundan spor malzemesine, kulüplerin yayın hak- larından sporcu sponsorluklarına ka- dar pek çok yönde gelişmekte. Bü- tün bu pazarı sürekli kılan ve gelişti- renen önemli unsurdatakımlar. Dolayısıy- la takımlan oluşturan, sürükleyen antre- nör ve sporcular. Kitleleri peşinden koştu- rabilen, yeri geldiğinde göklere çıkartı- lan, üzerlerine destanlar yazılan, impara- tor ilan edilen, yeri getdiğınde de yerden ye- re vurulan, dövülen, kovulan antre- nör ve sporcular. Her spor dalında başarılanyla övün- düğümüz, göklere çıkarttığımız, başansız olduklannda üzüldüğümüz, eleştirdiğimiz takımlar ve sporcular vardır. Ama futbol endüstrisı içinde bu düzey çok üst ve alt noktalara inip çıkmakta. Zaman zaman devlet meselelennden daha önemli hale gelen sorunlar yaşanmakta. Bu kadar ağır bir yükün altında mo- ral motivasyonunu üst düzeyde tutmaya ça- lışan antrenör ve sporculann şanslan ne ola- bilir sizce? "O kadar olacak, dünya ka- dar para kazamyorlar, üst düzey yaşamları var, istediklerini yapabiliyor- lar, bunun bedeli olarak bu tür olumsuz- luklan da yaşamaları doğaldır" dıye dü- şünebilirsiniz. Işte burada yanılıyoruz. Sporcular neden daha çok tanınıyoriar, neden daha çok para kazamyorlar, neden şöhret olu- yorlar? Onlara bu hakları veren bizleriz. Çünkü insanoğlunun "yeteneklere" kar- şı ilgısi fazladır. Yetenekler sadece çalışa- rak oluşmazlar. Genetik özellikleri vardır. Farklıdırlar. Onlann yaptıklannı herkes ya- pamaz. Ulaşılmaz ve özeldirler. Dünyada kaç tane Mozart, Bethoveen, Tina Tiır- ner, Michael Shumacher, Michael Jor- dan, Pele, Maradona çıkabilir ki? Işte bu nedenle bu insanlar çok tanınıriar, özeldir- ler ve ilgilendikleri branşta büyük bir mad- di endüstri varsa en fazla parayı kazanır- lar. Ulusal Takım'ın iki yıldızı, en verimli dönemlerinde kötü yöneticilerce'Veteran futbolcu" damgası yedi Büyükier artmai. Bugün Galatasaray, Fenerbahçe, BeşıktaşTürkiye'de çok büyük kitleleri pe- şinden koşturan üç büyük kulübümüz. Bu üç büyük kulüp yerine, on üç büyük kulüp olabılse bu endüstri çok daha gelışmiş ola- bilirdı. Geçenlerde Ingiltere Lıgi'nde puan durumu dikkatimi çekti. Bir zamanlar Ga- latasaray ile UEFA Kupası'nda karşılaşan Leeds United, şu sıralar 20 takımlı ligde son sırada. Kimin, hangi yıl, ne derece yapa- cağı pek belli olmayan bır ligleri var. Bizde ise üç büyükler ve diğerleri şeklinde bir durum oluşmuş. Endüstnyi besleyen bu üç takım olarak görülüyor. Işin en zor yanı ise eğitimsiz bir yapının bu endüstnyi sü- rüklemesi. Tüm futbol camiasını kastetmi- yorum. Ancak camianın çok büyük bir bö- lümünü içeren ve kilıt noktalarda olabilen sporcusu, kulüp yöneticısı, federasyon yö- netıcısi, basın mensubu insanlar bulun- duklan seviyenın eğrtım düzeyine ulaşama- mış insanlar olabiliyor. Sorunda burada büyüyor. Bu insanlar futbolun onlara sağ- lamış olduğu, yaşamlannda hiçbir işkolun- da elde edemeyeceklen şöhret ve olanak- lan elde edıp, doğru yönde kullanamıyor- lar. Komplo teorileri Beşiktaş bu yıl tartışmasız şampi- yonluğun en büyük favorisi. Kamuoyunun yaratmış olduğu bu baskı futbolcular üze- rinde gereksiz bir gerginliğe yol açmış du- rumda. Samsunspor ile oynadıklan, çok gü- zel başlayan ancak facıa ile sona eren bu maç, ışte bu olumsuz eğitim ve psikoloji- nin eseri. Üstelik karşılaşma sonrası yapı- lan, bana göre yanlış ve tutarsız eleştiriler de bu durumu körüklemekte. Beşiktaş'ın şampiyonluğunu engellemek isteyen gizli güçleri içeren komplo teorileri gündemi oluşturmakta. Kim ve neden bunlan iste- sin? Maç içerisinde Pancu gereksiz itiraz- lar ile maçın gerilmesine neden olmasay- dı, futbolcular sakin kalabılselerdi maçı kazanmalan çok normal bır sonuçtu. Yazımın başında anlattığım, futbolun sadece saha içinde kalmayan psikolojik" yapısı, futbolculanmızı bu durumlara sok- makta. Üstelik Sn. Lucescu gibi tecrübeli ve beğendiğim bir hocanın, aynı akşam birTV programındaki gereksiz ve kendisine yakışmayan açıklamalarını da ben bu psikolojik baskıya bağlıyorum. Ancak Sn. Bilgili bir gün sonra başında ve bir TV programında yaptığı, daha sakin ve tutar- lı açıklamalanyla iyi bir futbol adamı ol- duğunu gösterdi. Bütün bu olumsuz psikolojik yapıyı aşabilecek olan, sporcular, antrenörler ve Beşiktaş yönetimıdır. Üzerlerinde oluşan, futbolun bu ağır ve acımasız psikolojik yapısını, sağduyulu ve eğitimli insanlann, takımlannı ve taraftariannı, doğru yönlen- dirmeleri ile olumlu yöne çekılebilirler. SAYI12
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle