Katalog

S P O R Cumhuriy-et Dünya 2 D OĞ A N Blatter, dişi kramponlara kadınsı bir hava verme uğraşında Futbolun taş bebekleri F IFA'nın patronu Joseph Blatter durdu durdu yine akıllara durgunluk veren bir inci yumurtladı. Birkaç yıl önce de Dünya ^ ^ Futbol Şampiyonası'nın her ıkı yılda bir dü- zenlenmesını önermişti. Futbol camı- ası da "Hayır, iki haftada biryapa- lım!" diye makaraya sarmıştı beyfen- diyi. Şimdi Blatter'e yine iyi saatte ol- sunlar gelmış olacak ki kadın futbo- luna ılgıyı arttırmak açısından şortla- nn ve formalann biraz daraltılması gerektiğini savunuyor. Harika bir mantık! Futbolcu kızlar daha seksi görüneceği için statlar dolup taşa- cak. Kimlerle dolup taşacağı sorusu- nun yanıtını size bırakıyorum. Gerçi o zaman da kadın futboluna mı yoksa sahadaki taş bebeklere mi ilgi arta- cak, işin burası belli değil. Besbelli amaç, kadın futbolculan daha kadın- sı, daha şuh, daha albenılı bir görü- nüme sokmak. Daha havaiı bir de- yimle, futbol oynayan kadınları cınsel bir obje olarak sunmak. Podyum da konsun! Oldu olacak sahaya salına salı- na yürüyecekleri bir de podyum ko- yalım, ış tamam olsun. Blatter her- halde uzun paçalı şortlarının ve bol formalarının içindeki kadınları fazla erkeksı buluyor olacak kı tüm fatura- yı kadınlann görünümüne kesmiş. Yani aslı varken neden taklitlerini ter- cih etsin ki taraftar kitlesi, demeye getıriyor. lyı de vücudun hatlarını or- taya çıkaran dar formalann seyirciyi keseceği ne malum, hele de gözü dönmüş bir azgın sürüyse bu? Gol sevıncinde kadın futbolcuların erkek meslektaşlan gibi formalannı çıkar- ması daha etkili bir yöntemdir, özel- likle sporcunun içinde sütyen yoksa. Maç öncesinde futbolcular tribünlere yumruk değil öpücük şovu yapmalı- dır. Her öpücük için bir oley! Gör, bakalım statlar adam aiıyor mu o zaman? Tek sakıncası, olaya gü- nün birinde ahlak zabıtasının el koy- ma tehlıkesi. Futbolda artık ulusal kavram rafa kalkarken kulüpler ağır basmaya başladı Adım Cemal,milliyetim İngiliz iyi anlatılamaz; sevgi bahçesinde bir memleket yaratsak ışığı Mustafa Kemal, sesi ulus, sevgisi Nâzım'ın dizeleri olurdu. Yaşanan yüzyılda memleket kavramı yavaş yavaş değerini kaybediyor. Ülke sınırları bir sabun köpüğü gibi erirken, "Nerelisin" sorusu değerini yitiriyor. E M R E T Î L E V A I azım ne güzel anlatır ğ\] memleketi. Ne güzel sıra- f V lardizelerdevatansevgi- sini, aşkını, güzelliğini... Hür ıradeyle ha- neket ve herşeyden öte aldığın temız so- luk... Baskıdan, öfkeden ve kısıtlama- lardan uzak. Daha iyi anlatılamaz; sev- gi bahçesinde bir memleket yaratsak , ışığı Mustafa Kemal, sesi ulus, sev- gisi Nâzım'ın dizeleri olurdu. Yaşanan yüzyılda memleket kavramı yavaş ya- vaş değerini kaybediyor. Ülke sınırları bir sabun köpüğü gibi erirken, "Nere- lisin?" sorusu önemini yitiriyor. Birza- manlar Nazi oluşumu ile dünyayı kana bulayan bir ülke, ulusal takımının kötü gidişini kadrosunu güçlendırerek, dur- durmak adına Gana'lı bir yüze Alman pasaportu veriyor. 1978 yılında Ga- na'da doğan Gerald Asamoha, 2002 yılında Almanya'nın ulusal takım kad- rosunda yer aldı. 2001 yılından beri Shalke 04 formasını giyen yıldız orta sa- hanın büyük gücü. Aynı mılliyetçilik naraları atan çiz- mede Camoranesi sesizlik yaratıyor. 1976 doğumlu Arjantin'li yıldız tüm fut- bol yaşamını Italya'da sürdürdü, sür- dürüyor. Juventus'un formasını giyen Mauro German Camoranesi 11 Hazi- ran 2001 yılında Verona'dan transfer ol- duğu Juve'de attın dönemıni yaşıyor. Orta saha oyuncusu Italya ulusal takı- mı için de büyük koz. Avrupa'nın okyanusa açılan ka- pısında Portekiz Ulusal Takımı'nda bir Kongo'lu. 1982 doğumlu Ariz Maka- kula, Salamanca, Nantes ve Vallado- lid serüvenlerinde hiç Portekiz takımı forması görmemesıne karşın Portekiz Ümit Ulusal Takımı'nın en önemli ko- zu. Bu yıl 17 maçda sekiz gol atan Ma- kakula hatırlayacaksınız Ulusal Takı- mımız'a karşı 2003 yılında oynamıştı. Polonya 2002 Dünya Kupası'na bir Nijeryalı sayesinde gitti. Hatta ku- pada takımı adına bir de gol attı. 22 ya- şındakı Nijeryalı Emmanuel Olisade- be Nijerya'da Jasper Unrted takımın- da başladığı futbol yaşamını Polon- ya'ya taşıdı. llk olarak Wisla Krakov ta- kımıylaantrenmanlaraçıktı. Beğenilme- di. Zayıf bir Polonya ekibi Polonia War- sovv'a gitti. Burda takımını hem lig, Gana doğumlu Marcel Desailly (sağda) Fransa Ulusal Takımı formasını 100 kez giydi. hem de kupa zaferine taşıdı. Artık o ta- nınmıştı.Polonya Ulusal Takım Teknik Direktörü Boniek ona ulusal takımın ka- pılarını açtı. Ve elemelerde attığı yedi golle Polonya'yı Kore ve Japonya'ya gö- türdü. Şu anda Yunan liginde oynayan Olısadebe 'Nıjerya bana ılgısizi kaldı. yoksa ben Polonya 'da niye mıllı ola- yım' derken, ders de veriyor. Fransa Ulusal Takımı'nda sayısız başarıda onun ımzası var. Desailly. Marsılya, Milan veChelseatakımların- da oynayan Marcel, Gana doğumlu. Fransa ile 100 kez ulusal olan yıldıza kim Ganalı diyebilir ki? örnekler ve tanımlamalar çok. "Gurbetçi futbolcu "olarak nitelendir- diğimizve elimizden kaçırmamamız ge- reken yüzler. Kaiserslautern takımında bu sezon dokuz maç oynayan 1982 do- ğumlu Halil Aitıntop. Schalke takı- mında oynayan 1982 doğumlu ve bu sezon 13 maçda dört gol atanHamit Aitıntop. Ve adlarını saymaya vakti- miz ve sayfamızın yetmeyeceği birçok yıldız. Bu isimler Ulusal ÜmitTakımız'da oynadı. A Ulusal Takım için farklı ekip- leri seçebilme hakları var. Yıldızlarımı- zı kaybetmemek için hızlı ve hareketli davranmalıyız. 50SIRA DİŞİ PERFORMANS 32. Alexander Popov (Yüzme) 33.,Fernando Alonso (Motorsporları) 34.Bente Skari (Norveç) 35. Martin Verkerk (Tenis) 36.Mario Cippolini (Bisiklet) 37. Annika Sorenstam (Golf) 38. Kenenisa Bekele (Atletizm) 39. Janica Kostelic (Kayak) 40. Paula Radcliffe (Atletizm) 41. Roberto Heras (Bisiklet) 42. Guıllermo Coria (Tenis) 43. Nadıa Petrova (Tenis) 44. Hussein Rezazadeh (Halter) 45. Matti Hautamaeki (Kayakla Atlama) 46. Loris Capirossi (Motorsporları) 47. Tommy Makinen (Motorsporları) 48. Real Sociedad (Futbol) 49. Gil De Ferran (Motorsporları) 50. Kalle Palander (Kayak) S A M İ G Ü R E L I A #erder Bremenli Hans 1/1/ S o d k e "BenAlman- w V ya'nın en ünlü amigo- suyum" diyor. Lise çağında başlayan Bremen aşkı yıllar geçtikçe büyümüş ve bir tutkuya dönüşmüş. Yattığı ya- taktan bındiği arabaya, giydiği krya- fetten oturduğu eve kadar her şeyi yeşil beyaz olan amigonun hayatı VVerder Bremen üzenne kurulu. Ta- kımla bıriikte her deplasmana giden Hans, oyuncularla da tam bir arka- daşlık bağı içinde. Evinin her köşesin- de takım ve futbolcuların fotoğraflan bulunan amigonun, dişindeki VVerder Bremen armalı dövme dikkat çekiyor. Renkli bir kişiliğe sahip, sempatik amigo tam bir Türk dostu. Çat pat Türkçesiyle Türklerı ne kadar sevdiği- nı anlatıyor. "Türkler benım arkada- şım" diyen Hans, Bremen'de Ümit Davala'nın çok sevildiğini vurguluyor. Hans "Ümit takıma mücadeleci ruh kazandırdı" ifadesini kullanıyor. Ümit hakkında düşündüklerini samimi bir şekilde anlatan amigo "Ümit, Alman- ya'da saygı duyulan bir kişilik. Onun büyük hayranıyım, tek kelımeyle bir numara. O'nu herkes çok seviyor. Ta- kımdaki önemi yadsınamayacak ka- dar büyük. Her maç forma giyiyor ve ınanılmaz bir performansa sahip" de- di. Hans Sodke, "Herhangı bir şey ıs- tediğim zaman olumsuz yanıt vermı- yor. Gerek antrenmanlarda gerekse de dışarıda yanına gittiğımiz zaman bizımle konuşuyor. Herkes onu çok seviyor. Bütün taraftarların gözdesi" diye konuştu. Ümit'in her yönüyle dört dörtlük bir oyuncu olduğunu ifa- de eden Sodke, "Bremen'e gelen futbolcular arasında onun yen baş- ka" ifadesini kullandı. Ölüm Her Yerde Soğuktur A R İ F K I Z I L Y A L I N Gencecik bir ga- zeteci adayıydım, "Ga- latasaray antrenma- nında kalbi duran Dur- sun yaşamını yıtirdi" duyumu servisimize ulaştığında... Gerçek- ten sevimsız, soğuk bir haberdi. Ardından yıllar geçti. Eskişehirs- porlu Sinan, arkadaşımız eski Fener- bahçeli Kayhan, aynı sona yenildi. Günlük haberler, ahlar - vahlar derken unutuldular. Ama Kamerunlu Foe, dün- yanın gözü önünde yaşamını yitirip geçenlerde de Macar Feher sahada kalınca, 'Cumhuriyet Spor Eki'ne sporcu ölümlerini araştırmak düştü. Uzmanlar cıddi uyarılarda bulundu; özellikle kardiyolojı uzmanlarının gö- rüşlerini profesyonel futbolcular ka- dar halı saha tutkunu bizler de okuma- lıyız! Spor Eki'nin 12. sayısı yine dop- dolu. Geçen hafta sonu biten Avust- ralya Açık Tenis Turnuvası'nın bilin- meyen ayrıntılarını Furkan Erbay ya- zıya döktü. Emre Tilev'in 'Doğdu- ğum yerde değil, doyduğum yerde vanm' yazısı ilgi çekici. Yurtdışında çalışmalarını sürdüren Yasemin Dal- kılıç ıse Cumhuriyet muhabirlerinin çabasıyla Turkiye'ye bazı mesajlar gönderdı. Suattı Federasyonu'nun üye- lerine bu yazıyı okumalannı öneririm. 12 sayfaya sığamama gibi bir problem yaşıyoruz. Hentbol uzmanı Kenan Öner'in camıayla ilgilı ilginç bir yazısı beklemede. Keza kayak, dağcılık yazıları da sırada. Spor tutkunlarına bir de müjde- miz var. Şubat ayının 2. yarısından sonra 'olimpiyat' sayfamız yayın ha- yatına geçıyor. Usta gazeteci Kahra- man Bapçum; araştırdığı, yaşadığı olimpıyatları sızler ıçın yazıya döktü. 13 Ağustos'a kadar sürecek müthiş bir di- zi. Üstelik bu sayede futbola endeks- Ji spor dünyası, olimpiyata hazırlanan çocuklan anımsar da biraz destek olur. Çünkü Atına Olimpiyatlan'nda "Ya ta- mam, ya devam" dıyeceğız spor dün- yası olarak. Bu bağlamda Mehmet Özal, Emine Bilgin, Enver Adakan'a sporsor olan VISA fırması var. Ama Vestel'ler, Samsung'lar, Panasonic'ler, Nike'ler, Puma'lar, Adidas'lar, Umb- ro'lar ve unuttuğumuz diğerleri de el- lerinı taşın altına soksun ki Süreyya'sı, Şerefi, Hamza'sı, Elvan'ı kürsüye çıkıp Atina semalanndaTürk bayrağını alın terleriyle dalgalandırsınlar. İyi bayramlar. Yeniden görüşmek dileğiyle... a kizilyalin(« yahoo.com flÇIK Eski bir Cumhuriyet okuru olarak yeniden yayınlamaya başladığınız spor eki beni son derece memnun etmekte. Cumhuriyetliler'e aıt bir ruh ve anlayışla çıkarıldığı daha ilk sayısından rtibaren belli olan dergiyi her elime aldığımda beni on altı yıl öncesine götürmekte. Hepinize sonsuz teşekkürler... Mahmut Kaya Çarşamba günlerini ben ve arkadaşlarım için iple çektiğimız bir gün haline getirdiniz. Genç üniversiteliler olarak kendimizi bulduğumuz, bize uygun, seviyeli ve düzeyli bir ek hazırladığınız için teşekkür eder, çalışmalarınızın devamını dileriz. Murat Sevdim Şiddetin, şike söylentilerinin ayyuka çıktığı, her geçen gün yeni bir olumsuzluğun yaşandığı ve basınımızda büyük bir hegemonya kuran futbolun dışında da birtakım sporlann varlığını ortaya çıkarmaya çalıştığınız için hepinizin gözlerinden öpüyorum. Ancak, ilk sayınızdan itibaran hentbola gereken ilgi ve yerin ayrılmamış olması son derece üzücü. Bu sitemimi dikkate almanız umıdıyle... Nejat Şenyüz spordergi(g cumhuriyet.com.tr 1aks:(212)513 85 95 4 ŞUBAT 2004 -SAYl 12