Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriye(
fmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmeni: Orhan Erinç 0
Genel Yayın Koordınaıorü Hikmet
ÇetinkayaO Yazıışlerı Mııdurlcrı
Ibrahim Yıldız ıSorunılul.Dinç Ia>an<;
0 Haber Merkezı Müdürij. Hakan Kara
0 Görsel Yönetmen. Fikret Eser
Dij Haberler Ergun Balcı01>tıhb;rat: Cengiz
\ ıldırım 0 Ekonomı Bülent kı/anlık
0 Kuluır Handan Şenköken 0 Spor
Abdülkadir \ ücelman 0 Makaleler Sami
Karaören 0 Düzcltme Abdullah Ya/ıcı
0 Fotograf. Erdoğan Köseoğlu 0Bılşzı-Belge:
Edibe Buğra 0 Yurt Haberlcn: Mehmet Faraç
Orhan Erinç. Oktai Kurtfoöke.
Hikmıt(, e(inka>a,ŞükranSoner.
Ergun Balcu Dinç Ta\anç. İbrahim
\ıldız, Orhan Bursalı. Mustafa
Balba>. Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı. Mustafa Balbav 9 Haber Mudum Doğan
Akın Atatürk Bulvan No 125, Kat 4. Bakanhklar-Ankara Tel1
419502ü C hat). Faks: 4195027 • lzmır TemsılciM.
Serdar Kızık. H. Zıya Bl\ 1352 S. 2 3 Tel 4411220.
Faks 4419117 • Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoglu.
InonüCd. 119 S. No 1 Kat 1. Tel'3522550. Faks 3522570
Muessese Müdürü. Erol Erkut •
Koordınatör: Ahmet Korulsan •
Muhasebe Bülenl Yener 9 Idare:
Hüseyin Gürer • İşletme. Önder
MEDYA C: • Yonetım Kurulu
Ba^kanı - Genel Mudur Gülbin
Erduran # Koordınatör Reha
lşıtman # Gencl Mudur Yardımctsı:
ÇeUk • Bılgı-İşlem Nail İnal • Mioe Akdağ Tel 514 (F 5 3 -
BılgisavarSıstem Mürii\et Çiler 5I3 95S0-513 846O-61.Faks 5118466
\ a>ımla>an \e Bâsan: Yenı Gun Haber AtanM. Ba^ın \£ Yavıncıhk A S
Türiracaiı Cad 39 J] Caüaloğlu 34334 ls[ PK 246 Istanbul fel (0 212) >!2 (J5 05 |2Ü hall Faks (U 212ı 5 13 S5 9HAZİRAN 1996 İmsak: 3.26 Güneş: 5.25 Öğle: 13.10 Ikindi: 17.08 Akşam 20.42 Yatsı: 22.32
Dünyanın
• KONVA(AA)-lklim
değişikliklerinin.
okyanuslardaki küçük ada
devletleriyle kıyılardaki
yerleşim birimlerini sular
altında bırakarak. haritadan
silinmelerine neden olacagı
iddia edildi. Selçuk
Üniversitesi öğretim
üyelerince hazırlanan ve
'"Çevre Dergisi"nde yer afan
makalede, atmosferdeki
ozon tabakasının
incelmesiyle yeryüzünün
ısınmasjna neden olan sera
etkili gazların emisyonunun
yüzde 60 oranında
azaltılması gerektiği
belirtildi.
Max Factop
oldu
• LOSANGELES(AA)-
Makyaj ürünlerinin dev i
"Max Factor'ın, geçirdiği
kalp krizi sonucu öldüğü
büdirildi. KCBS
tele\izyonu. adını ürünlerine
de veren 91 yaşındaki
Ma.x Factor'ın. öncekı gün
sabah. Los Anceles'daki
e\ inde kalp krizi
geçirdiğini duyurdu. Meslek
hayatına kuatorlükle
başlayan Factor. sessiz
filmlerin yapıldığı dönemde
Hollyvvood'un büyüsüne
kapılarak bu sanat şehrine
gelmişti. Factor. daha sonra
Los Angeles'da açtığı bir
mağazada. seckin
müşterilere makyaj ürünleri
satmaya başlayarak. güzellik
ve bakım ürünleri dünyasına
katılmıştı.
Yabancılar için
mezarlık
• ANTALYA(AA)-'Küçük
Almanya' olarak
adlandırılan Antalya'nın
Alanya ilçesinde. yabancılar
için birmezarlık
oluşturulacak. Alanya Türk-
Alman Dostluk Derneği
Ba^kanı ve Alanya
Belediye Başkan Yardımcısi
Fahri Yiğit. Alanya'da
yaşayan Alman ve
diğer ülke \atandaşlannın.
ölümleri halinde
Alanya'da gömülme
haklarının bulunduğunu
belirterek, "Bugüne kadar
bir İsv içreli ve 3 Alman
Alanya'da şehir
mezarlığmda ayrılan bir
bölüme defnedıldi" dedi.
İnsan Dayanışma Forumu'nda, megakentlerin insancıllaştırılması sorununa dikkat çekildi
Toplumsal mekân: Kent"Kentler. yalnızca kalabahk bir
insan topluluğunu bir ara> a getiren
fiziksel ortamlar değil, ortak de-
ğerlerin, ortak hedeflerin paylaşü-
dığı toplumsal mekânlar oİmalı-
dır." Dünyanın önde gelen fikir
adamlannın, dün düzenlenen *ln-
san Dayanışma Forumu"nda var-
dıkları ortak sonuç bu oldu.
Konuşmacılar, yoksulluğun. eşit-
sizliğin hüküm sürdüğü bir me-
kânda dayanışma ruhunun yok ola-
cağını ifade ettiler.
Mısır'dan foruma katılan parla-
menter ve Jeoloji Profesörü Fark-
honda Hassan, "evrensel dayanış-
ma"yı vurguladığı konuşmasında.
yoksul güney yanküre insanlannm
kaynaklann bölüşümüyle ilgıli kay-
gılanni şu sözlerle ifade etti:
"Niçin biz güneyin insanları,
GATT gibi anlaşmalarla. gıda ko-
nusunda kendimizi gü\ encede his-
setmiyoruz? Kararalanlar kimdir.
Dünya Bankası neye göre karar ve-
rir. paranın nere>e gideceğine kim
karar verir? Bilgiyi elinde tutan
kimdir?"
Dünya Bankası Başkan Yardım-
cısı Dr. İsmail Seragejdin de gelir
dağılımındaki eşıtsizliğin toplum-
sal örgüyü zedelediği görüşündey-
dı. "Yeryüzündebirmilyarinsanuı
gûnde bir dolardan a/ bir kazanç-
la geçindiğine'* işaret eden Sera-
geldin. sanayi toplumundan bilgı
toplumuna geçişin, hem ülkelerın
kendı içindeki, hem de ülkelerara-
sındaki eşitsizlikleri daha da arttır-
dığını savundu. UNESCO Genel
Direktörü Dr. Federico Mavor da
konuşmasında. yeryüzündeki kay-
naklann yüzde 80'ine. insanlann
yüzde 20'sinin sahip olmasının bir
çeli^ki olduğunu \ urgulayarak ge-
rek toplumsal gerek çevre ile ilgi
• UNESCO Genel
Direktörü Dr. Federico
Mayor konuşmasında,
yeryüzündeki kaynaklann
yüzde 80'ine, insanlann
yüzde 20'sinin sahip
olmasının birçelişki
olduğunu vurguladı.
sorunlar için geliştirilen çözümle-
rin zaman geçirilmeden uygula-
maya konulması gerektiğini söy-
ledi. Refahın, ekonomi ve politi-
kaya olduğu kadar entelektüe! ve
moral dayanışmaya da bağlı oldu-
ğunu ifade eden Mayor. dünyada
karar alma mekanizmalannın > üz-
de 90'ının erkeklerin elinde oldu-
ğuna. kadınların karar alma me-
kanizmalannaancak yüzde 10 ora-
nında katıldığına dikkat çekerek
"Herkes için eğitim istiyoruz. An-
cak eğitim resmi eğitimle sınırlı de-
ğüdir"dedi. Kadınlann kararalma
mekanızmalanna daha çok katıl-
ması gerektiğini savunan bir baş-
ka konuşmacı da Gana'dan Acca
Belediye Baskanı NatNuno-Amar-
teiflooldu. Amarteıfio'nun "Ga-
na, geçirdiği öç beş askeri darbe-
den sonra pariamentoda kadınla-
nn daha fazla >er alnıası gerekti-
ğini öğrendi" sözleri, özellikle ka-
dınkrdan alkış aldı.ABD'den ün-
lütarihçi Dr. ArthurSchleingerde
megakentlerin insancıllaştınlması-
nın, 20. yüzyılın en büyük sorun-
lanndan biri olduğuna işaret etti.
Schleinger. konuşmacılann çoğu gi-
bi. gelir dağılımındaki uçurumlar-
lann. sivil toplum modelinin haya-
ta geçirilmesinin önündeki en bü-
yük engellerden bın olduğunu be-
Iirtti.Hindistan'ın Bombay kenti-
OKTAY EfctNCİ
ÖZGÜR ULLSOV
den mimar Charles Correa'nın.
"Bombay çevre açısından giderek
daha fazla kirlenivor.daha kötüle-
şiyor ama kent olarak giderek ge-
lişiyor" sözlen. kentlerin en bü-
yük çelişkilerinden bırinı ortaya
koyuvordu. Correa, ""Bomba>ha-
rika fakat berbat bir kent" di vordu.
HABITAT
YORUMU UNEP'inft
çevre' ödülleri
OKTAV EKİNCİ
Kısaadı-UNEP"
olanBirleşmişMU-
letler Çevre Prog-
ramının 1996 \ılı
w
_ "Global 500 Çevre
Ödülleri"ni kazananlar
arasında Türkiye'den de u
üç isim"
\ar. Bunlar. sırasıyla. Dogal Ha\a-
tı Koruma Derneği (DHKD) Genel
Müdürü Nergis Vazgan. a>nı derne-
ğın kuruculanndan Tansu Gürpı-
nar\e yıne aynı derneğın sponsor-
lanndan Garanti Bankası. tkisi ki-
şi. biri ise şirket olan bu üç "taiih-
B" çe\recimiz HABITAT-II kapsa-
mında bugün Sabancı Center'da dü-
zenlenecek bırtörenleödüllennı ala-
caklar. UNEP bu dün>a ödülünü
1987'den bu yana "toplumu »>e bi-
revleri doğanın korunması konusun-
dâ teş\ik eden" kışı \e kurulu^lara
veriyor. Seçimini yaparken de adı-
na hareket ettiği Birleşmış Millet-
ler'in dünya çe\re bildirgelennde-
ki ilkeleri gözetiyor.
Doğrusunu isterseniz. bu yıl Tür-
kiye'den seçilen ilk ıkı ısim. "kişi"
olarak bu amaca \e bu ilkelere uy-
gun düşüyorlar. Tanıyanlar bilirler.
hem Nergis Yazgan hem de Tansu
Gürpınar. yıllardır çevre diye yatıp
çevre dıye kalkıyorlar. Onları kutla-
mamız gerekiyor...
Ne var ki Garanti Bankasfnın.
bu ikilinin yanına aynı ödül için "ya-
luşbğını" söylemek tartışma konu-
su. Gerçi. DHKD'nin kimi doğayı
UA FtlTAT HABITATII,içeriğindençok"rcnkJcnvlt"ilgitoplu.>orbelkide.
n s i V l ISl 1 »MtJ b u ç u k m i ^ a r d ü n v a | | Dekli>orduk'* ama resmi rakamlara
göre vakJaşık 13 bin kişi geldi. Hindistan'dan Kilipinler'e, Kanada'dan Çin'e kadar dünyanın dört
bir \amndan onüç bin insan, İstanbul'a getirdikleri renkler, dinler, diller \e sorunlarla. tcınsil ettik-
lerialtı buçuk milyar dünyalıvla tanışma şansını verdiler. (Fotoğraf: KUBİLAY TÜNTÜL)
koruma proıelerıne destek verdığı-
ni "reklamlanndan" anımsıvoruz.
Ama. acaba sadece bu sponsorluk-
la "dümanın en ivi veömek 40çev-
recisininarasına",üstehk BM kara-
rıy la gırnıek ne kadar doğrudur?
Yinedeeğer Garanti Bankası. sa-
dece bankacılıkla uğraşıp bugün bir-
çoğu "çevre düşmanı" olarak bili-
nen imar ve yapılaşma projelerine
ımzasını atmasaydı. diğer pek çok
bankanın yapmadığı bu "çe\reci)e-
rejardım" çabasından ötürü daha al-
çakgönüllü birdüzeyde belki kutla-
nabilırdı. Ama eğer HABITAT bir
'kentsel duvariılık" konferansıvsa
bu bankamıza üstelik Sabancı Cen-
terda "BM Çevre ÖdüliTnü ver-
mek. biraz "tuhaf" kaçıyor.
Sanınm. bilmeyenlerartık merak
ediyorlardır. Açaİım:
Örneğin Istanbul'un kuzeyinde-
ki -korunması gerekli" orman ve
tanm alanlarına nazım planın bu
yöndeki hükümlerine de aykın ola-
rak "\illa siteleri" ınşa eden ılk fir-
malardan biri "Garanti-Koza".
1980'lerin sonlanna doğru başlatı-
lan bu yağma fur\ ası yüzünden bu-
gün Sanyer'in Demirciköy, Uskum-
ruköv bölgelerinde akıl almaz bir
"yeşiİ yaşam" ticaretı var. Tnlyon-
larca lıralık spekülasyon. UNEP'in
ödül gerekçesındeki söylemin tersi-
ne "toplum ve birey ler doğanın tah-
ribinedavalı inıar vannnılanna müş-
teri yapıiarak" varatıhvor.
Geçenlerde HABITAT konukla-
nnın dadıkkatini çeken. Beşiktaş'ta-
ki Akaret Evleri'nın ıç avlusunda
yükselen BJK Plazabinası da yine
Garanti-Koza'nın marifetı değil mi-
dır? Adını semtınden alan spor ku-
lübüne v üzde 50 pay v ererek yıne ay-
nı semtin "tarihsel çevre dokustı-
nu" ezercesine v ükselen bir ış mer-
kezıne ayrıcalıklı ımar ıznı almak.
olsa olsa "işbitiricilik ödülüyle" an-
cak kutlanabılirdi. Heryönüyle bir
"kent ve çe\re suçu" olduğuna dair
akademık raporların bulundugu bu
binanın yok ettiği tarihsel bahçe ve
kent sılueti, şimdi sadece anılarda
kalrnış oldu...
Örnekler çoğaldıkça. bu yazının
dili de değişebilir. O nedenle. bura-
da kesiyor ve sadece şunu soruyo-
rum: UNEP'in bu ödülleri için
"adaylan"acaba kim belirledi.' Sa-
bancı Center'da bugün bunu da açık-
larlarsa hıç değilse HABITAT'ın
"açıklık, şeffaflık, hakçalık" v b. gi-
bi hedeflerine hizmet etmiş olurlar...
HABITAT Deniz Şenliği
'Haydi
tekneye, haydi
Boğaziçi'ne...'
HABITAT-II nedeniyle
İstanbul'da bu kez ulusla-
rarası katılımlakutlanmak-
ta olan Dün>a Çe>re Gü-
nü'nün en büyük eylemi.
bugün "Boğaziçi" adına v e
yine Boğaziçı'nde yapıla-
cak.
Son zamanlarda yeniden
gündeme gelen "petrol tan-
kerteritehdidine" karşı ulu-
sal direnişi "evrensel daya-
nışmaya" taşımak isteyen
kuruluşlar, Kadıköy Evlen-
dirme Dairesi'nde gerçek-
leştirdikleri etkinlikleri şim-
di de "deniz şenliğiyle" sür-
dürecekler.
Saat 15.00-17.00 arasın-
da Dolmabahçe Sarayı
önünde Türkiye Velken Fe-
derasyonu'nun düzenledıği
yelken yanşlarıyla başlaya-
cak olan deniz şenliği. saat
18.00'den itibaren Dolma-
bahçe. Beşiktaş ve Eminö-
nü 'nden hareket edecek yüz-
lerce teknenin İstinve Ko-
yu'nda buluşmasındân son-
ra "Bofaziçi eylemine" dö-
nüşecek. Eylem sırasında
ise denizde konserler, çeşit-
li göstenler. havai fişek gös-
terileriyle birlikte Bogazi-
çi'nin akarv akıt kanalı olma-
ması için deniz karnavalı
gerçekleştirilecek. Etkinlik-
ler, saat 22.00 den sonra ise
Ortaköy Meydanf nda dü-
zenlenecek birkonserle so-
na erecek.
Doğa ile Banş Derneği ile
Marmara ve Boğazlan Bc-
lediyeler Birliği'nin öncülü-
ğünde düzenlenen Boğazi-
çi eylemi için çeşitli STK'ler
ve Mimadar Odası'nın ki-
raladıeı teknelerden ayn ola-
rak HABITAT-llye katılan
yabancı delegasyon v e NGO
temsilcilerı için de 50 özel
tekne temin edildiğı bildiril-
di.
Ayrıca bazı belediyelerin
tekneleriyle çok sayıda ba-
lıkçı motoru da diğer gö-
nüllü özel teknelerle birlik-
te evleme katılacaklar.
SAK ÜSTÜNDE MÜJDATGEZEN
Sol...
Gazeteciler Erdal inönü
ve Deniz Baykal'a
soruyorlar:
- Son seçimlerde solun
bu kadar oy
kaybetmesine ne
diyorsunuz?
Baykal: HABITAT'ın
buradaki toplantısı
gerçekten çok güzel.
- Peki Erdal Bey siz ne
diyorsunuz?
İnönü: Ne
düşünüyorsunuz
HABITAT konusunda?
O kadar haklılar ki... Solu
bu duruma düşürdükten
sonra verecek yanıt da
yok tabii... Zaten o sol da
ne kadar solsa?..
Hergün
yazanlar
Bana hep inanılmazmış
gibi gelir. Her gün yıllardır
köşe yazısı yazmak ne
kadar zor bir iş kimbilir...
Onlara buradan kucak
dolusu sevgi saygı. Zor
iş.
Doktorlar
Doktorlan severim. Onlar
da beni. Hatta rahmetli
asabiyecim Sabahattin
Hoca bir gün bana: "Eğer
dostum olmayıp da
sadece hastam olsaydın
senden çok para
kazanırdım" derdi...
Bir doktor gayet kötü
besteler yaparak ünlü
bestecilerden birine
gelmiş. Besteci berbat
şeyleri dinledikten sonra
sormuş:
- Bunları neden
besteliyorsunuz?
- Vakit öldürmek için.
- Neden? Artık hastanız
kalmadı mı?
Okur mektupları
Alf
Kanal D'de yayımlanan Alf dizisinde geçen
gün güldüm durdum.
Yaşlı yan komşu kadın geldi. Alf e:
- Meraba genç adam, dedi. Alf de O'na:
- Meraba yaşlı bayan...
Uzaylı işte. Riyası yalanı komplimanı yok. Ne
görürse onu söylüyor.
Bizim politikacılar da biraz uzaylı olsalar ne
iyi olur.
Bu hafta bana
dergi kitap
gönderen
okurların
yapıtlarından
alıntıları
aktanyorum:
-YAZARLAR
DÜNYASI
DERGİSİnden
Hakkı ÖZKAN'ın
birşiiri:
Ozanlar
işkencede
sürgünde
hapiste...
Dünyayı
çiçeklendiriyorlar
diye.
- UĞRAŞ SANAT
KÜLTÜR
DERGlSİ'nden
Tahsin
ŞENTÜRK'ün
şiiri:
Kitap okuyordu adam / parkta
Işığı bulaşıyordu gözlerine sözcüklerin
Binip kanatlarına kitabın / uçtu
O
Son
Kitap
Okuyucusuydu.
- ALTAY MARTI,
Ağır Aksak
Öyküler /
Nefis...Haftaya
"OKUYUN"da.
- SAVAŞ
DİNÇEL,
"Çizgilerle Nâzım
Hikmet"
(Bu son adamın
bana mektup
falan yazdığı yok.
Bu ara çizdiği de
yok. Umur
Bugay'ın yeni
hazırladığı bir
dizide
başrolü
oynadığından
kulağına akrep
kaçmış
vaziyette çalışıyor. O nedenle
kendisine mesaj yolluyorum.
Sevgiyle)
Kadir İnanır
Uyuşturucu
Bir ayda dört genç gitmiş uyuşturucudan.
Gençler... Çocuklar... Çocuklarımız...
Canlanmız... N'olur dikkat edin. Bu can sizin.
Anneler babalar... Çocuklarınıza gereken
sevgiyi gösterin. Bunları keşke başka bir
gazeteden sesleniyor olsaydım. Çünkü bizim
okurumuzun çocuklarına duyarlı, genç
okurumuzun da kendine saygılı olduğunu
biliyorum.
Onu 1968 yılında ilk fotoromanını
çekerken tanıdım. Kadir'i bilenler ya
çok sever ya da ona kızar.
Ben sevenlerdenimdir.
Kadir bir Karadenizli'nin tipik ataklığı
dışında dürüst bir kişiliğe sahiptir.
Aşağıda anlatacağım şeyler de
bizzat kendi ağzından duyduklarım.
Acaba bizim meslekte kaç
sinemacı bu kadar açık böyle bir
söylemde bulunabilir merak
ediyorum?..
"Otuz yıldır Süleyman Demirel'in
siyasi deklarasyonunu takip ederim.
Anlayacağınız o denli politikayla iç
içeyim. Bir tek gün sanattan söz
ettiğine tanık olmadım. Hadi o
köylüydü. Ama bunların profesörü de
ilgilenmiyor."
Sanatçının toplumda bazı işlevleri var.
Kadir, nitelikli film olmadıkça
çalışmıyor, ama televizyonda yaptıkları
da az buz şey değil. Tabii şu
söyledikleri de...
Ertuğrul Mim Kemarin şiiri
"Kundurama kum doldu"
diyor... Hangi sebeple
kumda ayakkabı ile
dolaşılır acaba?...
Çekirge bir zıplar iki zıplar üç zıplar dört zıplar..
Siyasi çekirge bu, kolay kolay yakalanır mı?..
Pazar'lık ve duvarlık sözler:
Ciddiyet budalalığın maskesidir.
Montesquieu
- Ertuğrul Mim Kemal bu
hafta mektubunda bir şiir
göndermiş.
Okula yakındır işim,
Cıvıl cıvıl bahçede çocuklar
Zile dokunur görünmez bir el,
Teneffüse çıkar
çocukluğum...
- Ertuğrul Mim KemaJ'in bu
minik şiiri benim yıllar önce
yazdığım daha minik şiiri
anımsattı bana:
Neredesin, benim
kardan beyaz
pamuktan ak
sudan temiz
çocukluğum?
Sevdiğim
fıkralardan...
Temel karısı Fadime'yi
üzüyormuş. Fadime
dayanamamış ve:
- Ha bu son olsun da
artık annemin evine
gidiyorum.
Temel tam sevinecek
olmuş, Fadime:
- Onu da alıp geri
geleceğum, demiş...
ANAYASA MADDE:
24. Herkes, dıni inanç
ve kanaat hürriyetine
sahiptir. Kımse,
ibadete, dini ayin ve
törenlere katılmaya,
dini inanç ve
kanaatlerini
açıklamaya
zorianamaz, dini inanç
ve kanaatlerinden
dolayı kınanamaz
• suçlanamaz.
İ.H.E. BİLDİRGESİ,
MADDE: 20. Herkes,
barışçı toplanma ve
dernek kurma hakkına
sahiptir.
Hiç kimse bir derneğe
girmeye zorianamaz.
KADIKÖY ve
BEŞİKTAŞ
BELEDİYELERİ
kaldırımlara yürüme
özürlü (engelli)
vatandaşlanmızın
kolaylığını sağlamak
amacıyla rampalar
yapıyormuş.
Teşekkürler... Biri de
dış tuvaletlere engelli
VVC yaptı mıydı yavaş
yavaş bu iş oluyor
demektir.
- Agâh Oktay Güner.
Kültür Bakanı... Yorum
yok. Bu kadarı yetiyor
zaten.
Sevgili Faruk Saraç...
Gıysini birkaç
saatliğine de olsa
taşımaktan haz
duydum. Benim gibi
birini şık gösterdin ya,
helal olsun sana sağ
ol Faruk...
Okuyun: Mırmırlar: - Uğur Durak
izleyin: Böyle gitmez - Kanal D
Sevin: Sait Faik
Mikroskop altında olmak...
Öyle bir noktaya geliyor ki ne yapsanız nasıl
davransanız başkaları tarafından büyültülerek izlenir
oluyor. Ama bu yapılan olumlu şeylere pek
yansımıyor da hataların abartılmasında daha sıkça
görülüyor.
Bu da bizim meslegimizdeki kişileri büyülteç altına
sokuyor. Bu ağır bir baskıdır. Gençliğimde bunun
acısını çok yaşadım. Herkes gibi hatalar yaptığım
olurdu ve bir bakardım, basında manşetim... Uzun
yıllardı, hata yapa yapa yapmamayı ya da daha az
hata yapmayı öğrendik. Bu kez de yapılan
güzelliklere aynı büyülteçle bakılsın istiyor insan.
Ama ne gezer...
Kilyos'ta gençlere bir MSM Yaz Kampı yaptık.
Tiyatrodan futbola, gitardan voleybola, orgdan
basketbola, masatenisinden satrança gençler
günde yedi saat açıkhavada ders görüyorlar. Tüm
basına iki kez fakslar çekildi ve medyaya haberler
verildi. Hemen hiç ilgilenen olmadı. Birkaç olumlu
yaklaşıma teşekkür ediyoruz... Ama bizde bu çifte
standart oldum olası var ve hep de olacak.
O nedenle böyle gelmiş, böyle...(?)
Beni güldürenler
Elma Kabare diye bir yer kurmuştum yıllar önce.
Cenk Koray'la sahnede show yapıyoruz. Sahneye
bir çıktım, salonda ne kadar tablo varsa yamuk...
Cenk'e baktım kıs kıs gülüyor. O yapmış belli ki.
Beni biliyor ya, yamukluğa dayanamam. Ama üç
saat sahnede kalacağım. Gözüm sürekli onlara
takılacak. Baktım yamuklar. Bir daha baktım. Bir
türlü lafıma başlayamıyorum. Seyirciye: "Birdakika"
dedim. Sahneden indim. Tabloları tek tek düzelttim.
Tekrar çıktım sahneye ve Cenk'e: "Tamam şimdi
başla" dedim... Cenk gülmeye başladı, ben de tabii,
bu seyirciye de geçti. Hep beraber güldük durduk...
Yamukluğa dayanamam... Diyeceksiniz ki:
"Bu toplumda ne yamukluklar yapılıyor nasıl
dayanıyorsun?"
Dayanamıyorum. O nedenle Cumhuriyet'teyim ya.
Bu sıcakta sigara içilir mi?