Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 HAZİRAN 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
8 . U L U S L A R A R A S I İ S T A N B U L T İ Y A T R O F E S T 1 V A L 1 ' N 1 N A R D I N D A N
Farkh boyullar ülkeıııize taşmdı
HANDAN ŞENKÖKEN
Robert VV'ilson. belleklerden kolay ko-
lay silinmeyecek bir iz bıraktı 8.L'lusla-
rarası Istanbul Tiyatro Festıvalı'nin açılı-
şında. 'Persefone'yle yönetmenin istedi-
ğı gibi 'yalnızca sahnede olanın keyfîni
çıkaranlar' oldugu gibı. VVilson'ı hiç ta-
nımayanlar 'kültür şoku' yaşadılar. Po-
lonya'dan genç Biuro Pödrozy topluluğu.
savaşın acımasızlıgını sokağa taşıdı. He-
inerGoebbels ın 'Prometeus'unOzgürlü-
ğü' Müller'in metniyle çok etkileyici ve
çarpicı birçalışmaydı Rumelihisan'nda.
Ispanyol LaCuadra DeSevilla topluluğu
farklı 'Kimlikler'i Akdeniz sıcaklıgında
sundu. YuriLubimov,Pastemak'ın "Dok-
tor Jrvago'suyla tiyatronun bir laboratu-
var oldugunu kanıtlıyordu. David Class
Topluluğu değişik bir yorumla *La Dolcc
VHa'yla tiyatro sahnesinde buluştu izle-
yicilerle. Alla Demidova bir oyunculuk
şöleni verdi 'Medea'yla. Ülkemızden de
Ankara. Antalya ve Istanbul'dan toplam
15 oyun sergilendi tiyatroseverlere. Ülus-
lararası Istanbul Tiyatro Festivali Yönet-
meni DikmenGürün Uçarer'in belirttigi
gibi; artık mim. dans. müzik. ışık, ensta-
lasy on. metin ve türlü efektler iç içe tiyat-
roda. Sahne plastiği. dil ve beden plastı-
ği kaynaşmış durumda. Ve metin-imge-
ses-ışık-hareket yelpazesi antik dünya-
dan üçüncü bin yıla dek uzanırken. *in-
san' tükenmiyor. Tüm sanat dallannı bir-
biri içinde eritebilen bu ateş kaynağı in-
sanlığı yüceltiyor. insana insanîığını ya-
şatıyor ve duyulanmızda dondurulmuş
alanlara hayat veriyor...
Bu ateşin sıcaklığını hep birlikte hisset-
tiğimiz. dünya tıyatrosunun belli başlı ör-
nekleriyle farklı boyutlann ülkemize ta-
şındığı 8.Uluslararası tstanbul Tiyatro
Festivali'nin ardından festivalin yönet-
meni Dikmen Gürün Uçarer'le görüştük.
- Els Comediants gnıbuyla geçen yıl
bekienen patlama gerçekleşti ve festival
sokağa taştı. Bu \ıl açılışı yine Rumelihi-
san'nda \e üstelik Robert Wi lson'ın" Per-
sefone'siyle gerçeklcştirdini/. Bu olağa-
niistii gösteri mekanla da bütünleştiğinde
unutulmaz bir şölene dönüşrü. Oyun na-
sıl tepkiler aldı? Wilson, nasıl bir i/lenim-
le a>nldı İstanbul'dan?
L'ÇARER- Gerçekten de "Persefone"
olaganüstü bir gösteriydi. Zaten Robert
Wilson kendisi olaganüstü bir sanatçı.
Heryaptıgı. anlaşılsm-anlaşılmasın (be-
genilsın-beğenılmesin özellikle demıvo-
rum) sınırlan zorlayan boyutlar taşıyor.
Onun yapıtlannda tüm sanat dallan hem
fiziksel hem düşünsel alanlarda kesişi-
yor. Robert VVilson'ı tiyatro izleyicimiz-
le buluşturmakla vakfımız çok önemli bir
misyonu gerçekleştirdi. Tepkilere gelin-
ce: açılış gecesinde belki bir kısım izle-
yici geçen yıl Els Comediants'ın yaptık-
lannı düşleyerek gelmişti Rumelihisa-
n'na.
Bu **bir kısım", eger yanılmıyorsam.
artık çağımızın klasikleri arasında sayılan
Robert Wilson'a zaten oldukça yabancıy-
dılar. Ama istisnalar kaideyi bozmaz;
"Persefone" genelde çok olumlu tepkiler
aldı. VVilson'ı tanıyanlar için bu yapım
ayn bir tattı. Tanımayanlar, ama yine de
onu hayranlıkla izleyenler içinse, okul sı-
ralanndan bir arkadaşımın sözlerini ay-
nen aktaracagım. adeta bir kültür şokuy-
du. ikinci gece Rumelihisarf nda ayn bir
dinginlik yaşandı. Sahne ve seyirci ara-
sında müthis, bir elektrik vardı. Robert
VVilson da çok iyi izlenimlerle ayrıldı İs-
tanbul'dan. Rumelihisan, Yerebatan. Es-
ma Sultan onu büyüleyen mekânlar oldu.
Önümüzdeki yıl da gelmek ıstiyor festi-
vale ve bu kez bir de konferans verme dü-
şüncesinde.
- Sürpriz sadece Robert VVilson'la sınır-
lı değüdi. Bu yü ünlü yönetmenler ve top-
luluklar katıidı festivale. Genel tema da
klasikk'rin. yeni bir yaklaşımla yorumlan-
masıydL Bu tema, program beliriendikten
sonra mı oluştu.yoksa önceden tasartamıs.
mıydınız? Bu temalar gelecek yıl da süre-
cek mi?
L'ÇARER- Tema önceden tasarlanmış-
Robert VVilson
• Robert VVilson'ı tiyatro
izleyicimizle buluşturmakla
vakfımız çok önemli bir misyonu
gerçekleştirdi.
Festivalin asal
amaçlanndan
biri •memnun
etmek'in
ötesinde, dünya
tiyatrosunun
belli başlı
örneklerini
sunmak. Farklı
boyutları
ülkemize taşımak. Sanıyorum ki
biz bunu gerçekleştiriyoruz.
tı demek dogru olur. çünkü gerek "Per-
sephone" gerekse "Promete'nin Ozgürlü-
ğü" \e "Doktor Jivago" önceden düşü-
nülmüş isımlerdi. Bu oyunların arasına
daha sonra "Medea" \e bizden de "Sa-
vaş ve Banş" ile "Budala" katıidı. Zorla-
ma temalardan yana değilım. ama bu yıl
gerek ana temamız gerekse 'Aziz INesin'e
SaygT bölümümüz ya da Brecht'in ölii-
münün 40. yılı nedenıyle açtıgırnız baş-
lık hoş bir bütün olu^turdular. Önümüz-
deki yıl da bu çizgide bir çalışına yapa-
biliriz.
Düzevli tivatronun ömekieri
-'Günümüzde artık tiyatro, çevresine
örülmek istenen du\arlan yıkıyor. belli
kalıplara sığmıyor. sınırlarını zorluyor"
görüşünüz, festivakie yer alan. tüm sanat
dallannın iç içe girdiği oyunlarda kanıtla-
nıyordu. Doktor Jı\ago. Prometheus'un
Özgürlüğü. Kimlikler, Can Çekişen Car-
men_ C'stetik hepsi ünlü ustalardan—Böy -
lesi örneklerle, Türk izley icisi de artık ti-
yatronun sadece dil olmadığuu göriiyor.
yaratıcı anlatımsallıkla düşgücünü zorla-
mavı, çoğaltma\ ı deni\on..Bu > ü gösteri-
lerbirazolsundilediğinizgibi'ön\argısız'
izlenebildi mi sizce?
L'ÇARER- Belli koşullanmışlıklar ko-
lay kınlamıyor. Önyargılar ağır basabili-
yor. Ama önyargı her zaman her yerde
\ar. Bu açıdan baktığınızda. herkesı. he-
le hele. "tiyatro dil ağuiıklı olmalıdır" tar-
zında kesin yargılar taşıyanlan memnun
etmeniz olanaksız. Ama bir de şu \ar:
Festivalin asıl amaçlanndan bın "mem-
nun etmekTl
in ötesinde. dünya tivatrosu-
nun belli başlı örnekierinı sunmak. Fark-
lı boyutlan ülkemize taşımak. Sanıyorum
ki biz bunu gerçekleştiriyoruz. VVilson gi-
bi. Lyubimov, Goebbels, Terzopoukıs gı-
bı. geçen yıla gidecek olursak: Ute Lem-
per, Stephan Braunsch\>eig gibi isimleri
festivalin çatısı altfnda toplayabiliyoruz.
Önemli olan da bu. Düzeyli tiyatro, fark-
lı yapımlar. çağdaş örnekler... Robert
\\ ılson'ı davet ederken görsel agırlıklı di-
ye davet etmıyoruz kı. Robert VVilson ol-
duğu için davet edıvoruz. Keşke onun
"*Orlandovl
sunu da sunabilsek veya
-Hamlet"i.
Heıner Goebbels'ın "PrMnete" proje-
Mni ele alırsak orada da çok güçlü iki so-
lo müzisyen \e etkileyici bir aktörün ya-
nı sıra Müller'in politik agırlıklı metni
\ar. Bence nıükemmel bir çalışmaydı.
Tiyatro olarak benı çok etkiledi. Daha
önce de iki kez görmüştüm. Rumelihisa-
n'nda avnı heyecanı üçüncü kez yaşa-
dım... Artık mim. dans. müzik. ışık. ens-
talasyon. metin \e türlü efektler iç içe ti-
\atroda. Sahne plastiği. dil \e beden plas-
tığı kaynaşmış durumda. Sınırlamalara
gitmenin.avnmlaryapmanınyanlışoldu-
ğugörüşündeyim. Bakın. festhal sırasın-
da Roval Shakespeare Companv 'nin so-
rumlulanndan birini de konuk ettik bir-
kaç gün. Gelen kişi çok iyi izlenimlerle
ayrıldı. Önümüzdeki yıllarda bir RSC
prodüksüyonu da sunalım isteriz. VVilson
veya Shakespeare. Euripides veya Mül-
ler. dil agırlıklı veya değil. önemli olan.
düzeyli tiyatronun zengin örnekleri ile
yaşamak... Izleyicimiz genelde bugerçe-
gin bilincinde.
- Fransa'dan Mnouckine'nin 'Tartuffe'
oyununun gelmesi söz konusu muydu?
Neden gerçekleşmedi? Sorun mekân mıy-
dı? İstanbul'da 20 yıldır yapılamayan
kongre binası. Habitat dolayısıyla 8 ayda
gerçekleştirildi. Ama hâlâ doğrudürüst
bir tiyatro mekanı yok...
LÇARER- Mnöuchkine ve ~Tartuf-
fe" sadece ve sadece mekân sorunu ne-
deniyle kaleden döndü. Düşündükçe ina-
namıyorum! Koskoca Istanbul'da "Tar-
tuffe"e uygun yer yoktu. Günler süren te-
lefon görüşmeleri. önce ıdari müdürün.
ardından teknik müdürün Istanbul ziya-
retleri ve sonuçta "mekânsızlık" galip
geldi. Bulabildiğimiz tek alan Boğaziçi
Universitesi'nin otoparkı oldu. ama ma-
yıs gibi yağmuru bol bir ayda provalar ve
sahne kurma işleri dahil 15 günlük bir sü-
reyi hem karşı taraf hem biz hayli riskli
bulduk.
Gördünüz. "Persophone'Men iki gün
önce yağan yağmur açılışı az da olsa ak-
satmaya yetti. Istanbul'da, bırakın böyle-
si y apımları içine alacak kapasitede alan-
ları. bıraz geniş projelere yeterli mekân
yok denecek kadar az. Habitat uğruna
kongre binası 8 ayda bitti, ama AK.M Bü-
yük Salon boyutİarında (akustigi tiyatro
açısından yetersiz de olsa) bir ikinci sa-
lon yok.
Ama. henüz ne Madam Mnöuchkine
ne de biz pes etmiş sayılmayız.
- Yerli oyunlann se/on içinde sahnelen-
mis, oyunlardan seçilmesi bir zomnluluk-
tan mı kaynaklanıyor? Oynanmamış ye-
n;
"yunlar olması ve festival icin özel oyun
hazırlanması niçin bir türlü gerçekleşe-
miyor?
Sokak tiyatrosu sürecek
L'ÇARER- Yerli yapımlarda izlenmiş
oyun koşulu önceki yıllarda konmuş. Ilk
yıllarda yanılmıyorsam bunun tam tersi
söz konusuydu. Ancak zaman şunu gös-
terdi ki. her iki koşul dazorlayıcıydı. Ka-
nımca festival artık izlenmiş oyunların
yanı sıra özel projelere de açık olmalı.
Böyle bir girişimin. yaratıcılıgı destekle-
yeceği ortada. Ne var ki, her yeni yapımın
festival oyunu olamayacağı gerçeğini de
kabul etmek gerekir... Böylesi bir çalış-
manın elbetteki belli koşullan olacaktır,
her uluslararası festivalde olduğu gibi.
Aksi takdirde yine başlanılan yere dönü-
lür. Tabii bu bağlamda festival de bazı
topluluklara, yönetmenlere öneri götüre-
bilir. Isteğimiz, bu tasanyı gerçekleştire-
bilmektir.
- Geçen yıl Terzopoulos'un works-
hop'una yoğun ilgi gösterilmesi bu yıl
atölye çaiışmalarının çoğalmasına mı
yol açtı? Atölye çalışmalarına ve kon-
feranslara ilgi nasıldı?
UÇARER- Atölye çalışmalanna önem
veriyoruz. Tiyatromuz açısından bu çalış-
malann kaçınılmaz olduğuna inanıyoruz.
Işte bu nedenle de. atölye çalışmalannı bu
yıl tüm festivale yaydık. Gençlere elimiz-
den geldiğince olanak tanımak için katı-
hmı ücretsiz yaptık. Bu alanda çok ünlü
iki hoca konuğumuz oldular. Theodoros
Terzopoulos ve EUen Lauren. Her ikisi
de buradaki potansiyelden etkilendiler.
EUen Lauren, Genel Müdürümüz Metih
Fereli ile görüşerek geleceğe dönük ortak
bir çalışmanın arayışlanna yönelirken,
Terzopuolos da 1998 Tiyatro Olimpiyat-
lan için bu atölyeden yola çıkarak ilginç
tasanlar sundu. Biz de bu projelerin ger-
çekleşmesi için vakıf olarak genç tiyatro-
culara birtakım kapılann açılması, bu ka-
pılardan birtakım tekniklerin sızması için
elimizden geleni yapacağız. Bunlar biz-
leri heyecanlandıran girişimler. Atölye
çalışmalan saglıklı gelişmelere gebe.
Konferanslar da bu yılın yeniliğıydi.
Yararlı oldu. Önemli tiyatro adamlannın
belli alanlarda görüşlerini almak, onlara
sorular yönelrmek. zaman zaman kısır bir
döngünün içine sıkışıp kalan panellerden
çok daha verimliydi bence. Önümüzdeki
yıllarda da sürdürmeyi düşünüyoruz.
- Sokak tiyatrosu kavramına farklı açı-
dan yaklaşan Potonya Sokak Tiyatrosu,
"Can Çekişen Carmen'le hem Rumelihi-
san'nda hem de Ortaköy de büyük ilgi
topladı. Gelecek yıllarda sokak tiyatrosu
örneklerinisürdürüp,çoğaltacak mtsınız?
L'ÇARER- Sokak tiyatrosu festivali-
mızin aynlmaz bir parçası olma yolunda.
Gerek geçen yıl dünyanın sayılı sokak ti-
yatrolanndan biri olan Els Comediants'ın
görkemli ve o denli de anlamlı gösterile-
ri gerekse bu yıl Polonya'dan gelen genç
Biuro Podrozy topluluğunun savaş karşı-
tı oyunlan insanlan bir başka türlü kay-
naştırdı Ortaköy meydanında. Sadece biz
değil, Beşiktaş Belediyesi de bu etkinli-
ğimize sıcak bakıyor ve bir değil, birkaç
gösteri yapmamızı öneriyor. Şimdilik bir
gösterinindışınataşabilirmiyizbilemem
ama önümüzdeki yıl için bu konuda çok
güzel düşüncelerimiz var.
- Festivalin kapanışı Alla Demido-
va'nın oyunculuk şöleni Medeayla ol-
du. Belleklerde iz bırakan 'olaylar'la do-
lu bir festivalin ardından gelecek yılın
sürprizlerinden söz edebilir miyiz?
Euripides. Miller. Terzopoulos ve bir
diva olarak tanımlanan Alla Demidova.
Insanı duygu yönünden düşünce yönün-
den zenginleştiren bir virtüözite sergile-
di Demidova fırtınagibi eski Aya İrini'de.
Klasik bir metnin çağımıza uzantılan ge-
rek uyarlama gerek yorum gerekse oyun-
culuk yönünden bundan daha iyi verile-
mezdi. Tabii ki önümüzdeki yıl için de
böyle değerii sürprizlerimiz olacak. ol-
mak zorunda.
- Yerli yapımlan proje bazında değer-
lendirmenin yanı sıra festival programına
katılan topluluklanmızın yurtdışında da
tanıtılmalan konusunda herhangi bir ça-
lışmanız veya girişiminiz söz konusu mu?
L'ÇARER- Evet, bu yıl ilk kez çok sa-
yıda yabancı konuk ağırladık. Çeşitli ül-
kelerinbasın mensuplannm yanı sıra. fes-
tival direktörleri, Avrupa Tiyatrolar Bır-
ligi Başkanı, Europalia temsilcileri, Ital-
yan ve Yunan telev izyon ekipleri ve bazı
önemli tiyatro topluluklannın yönetıcıle-
ri festivalimizi, özellikle de yerli yapım-
lan izleme olanağı buldular. Gelecek yıl-
larda bu katıhmı daha da genişletmeyi ar-
zu ediyoruz.
47 sanatçı örgütü Kültür
Bakanı'nı kınadı
Kültür Senisi- Son günlerde gelişen
olaylarkarşısında Kültür Bakanı'nın tavır-
lan ve kararlanna tepki olarak biraraya ge-
len 47 sanatçı örgütü y azılı bir basın açık-
laması yaparak Kültür Bakanı Agâh Oktay
Güner'i kınadı.
Konuyla ilgili olarak Ozerk Sanat Kon-
se\i Girişim Kurulu'nun yaptığı açıklama
şöyle:"Bir sıyasal kaosun vaşandığı şu
günlerde. ülkemizin aydınlık yannlara ta-
şınmasmda zorlu görevler üstlenen sanat
insanlannın yaratma ve ifade özgürlükle-
rine karşı saldınlann da çoğaldığını görü-
yoruz.
Üzülerek söylüyoruz ki. dev let yöneti-
minin çeşitli yerlennde görev alanlann du-
6
Bu kültür bakanı üJkemize yakışmıyor'
yarsızlığına, kimi yöneticilerin bizzat sanat
yönelik saldınlann başını çekmesi eklen-
miştir. Ülkemizin kültür ve sanat yaşamı-
nı belırleven ve uluslararası platfonmlarda
ulusal onurumuzu temsil eden sanatçıları-
mızın antidemokratık yasalar nedenıyle sı-
nırlandınlmaları yetmiyonnuş gibi. kımi
yöneticilerin kültür ve sanat düşmanlany-
la da karşılaşıyorlar.
Sanatçı örgütleri olarak kültür ve sanat
alanında yaşanan bu olaylara ilgih uyarı
görev imizı yapmamız zoruniu hale gelmış-
tir. Biz sanatçı alanının demokratikleştiril-
mesi ve sanatçı örgütlennin kültür ve sa-
nat politıkasmı belirlemesi için gereken ya-
sal düzenlemelenn gerçekleşmesını bek-
lerken sanata ve sanatçıya yönelik baskı-
lann y oğunlaştığına tanık oluyoruz.
Ülkemızdeki kültür ve sanat yaşamını,
yaratıcı ve üretıcı kışılerini desteklemekle
yükümlü olan Kültür Bakanı. alanın so-
runlannı daha da ağırlaştıran politikalar iz-
lemektedır.
Bakanhkta ızlediği tasfiyeci rurumla. ay -
dınlaktan uzak. y andaş kadrolannı yerleş-
tırmekle başladığı görev inı sorumsuzluk-
la sürdürmektedir. Alanın en sorumlu ki-
şisi olması gereken Kültür Bakanı, son
günlerdeki yaptıklan ve söyledikleri ile
kültür düşmanlıgını yaygınlaştırmaktadır.
Meslek yaşamlan boyunca tarihsel ve kül-
türel varlığımızı. ulusal degerlerimizi ko-
ruyan saygın isimleri haksız bir biçimde
yıpratan. ihbar eden. ev lerini polise bastı-
ran bir Kültür Bakanı kimliği ülkemize y a-
kışmamaktadır.
Aynı bakanın, kendı bakanlığınca des-
teklenen bir film için sansürcü. sanat düş-
manı. bilim dışı ve tarihe aykın bir yakla-
şımı kamuoyunca ıbretle izlenmiştir. Bu
kültür düşmanhğına. ülke yönetıcilennin
dikkatıni çekmek görev ımizi yerine getirir-
ken Bakanın talıhsiz davranışlannı kını-
yor. kamuoyunun duyarlılığını bekliyo-
ruz."
Kurulun yaptığı bu açıklamaya, AFSAD
Ankara Fotoğraf Sanatçılan Derneğı. AS-
S1TEJ (Çocuk ve Gençlik Tiyatrolan Bir-
Zavallılar ve gafiller sürüsü
Kültür Servisi- Kültür Bakanı Agâh Oktay Güner.
"Istanbul Kanatlanmın Alrında"' fılmıyle ılgilı "Ben
devtetimin parasıyla tarihime sövdürmem" bıçiminde-
ki sözlerini sözümona aşağılayan, hakaret derecesinde
yorumlayanlan "zavallılar sürüsü" olarak niteledi. Gü-
ner. "Bu zavallılar ve gafiller kendi yazdıklan ve kendi
okuduklan sütunda bana hergün çanıur adyoriar. Bun-
lann attığı çamuriar benim ayakkabımın topuğunu aş-
nııyor. Çünkü ben tarihinıin büyüklüğüne inamyorunı.
mibetimin büyüklüğüne inanıyonım. Osmanlı sarayın-
da asla cinsi sapıklık olmamışûr"dıyerek. bu tür sözlerı
söyleyenlerı "şerefsiz, yalancu cahil" olmakla suçladı.
Karadenizli lşadamİan Dernegı'nın (KASİAD) dü-
zenlediği "Kalkınma ve Kültür Münasebetleri" konulu
panelde konuşan Güner, kültür değerlerinin farkında
olan bazı kişilerin dışmda, toplumun kendi kültür değer-
lerine karşı tam bir yabancılaşma ve şuursuzluk içinde
zaman tüketen bir kalabalığa dönüştügünü iddia etti.
"Millerimizin büyük irahan, dünyanın tanıdığı en so\ lu.
en ehil, en namuslu aile" olarak nitelediği Osmanlı aile-
sıne Türkiye'de ıftıra üretenlenn bunu sanat adına pa-
zarladığını söyleyen Güner.
sözlerininçarpıtıldığınıdaöne
sürdü. "Bufilmbana bir soru
halinde getirildi. Dedim ki bu
film ben kültür bakanı olnıa-
dan çevrilmiş. Devrin kültür
bakanı buna 7 milyar lira yar-
dım etmiş. Bakanlığın katkı
pay ında bulunduğu Euroima-
ge Avrupa film fonundan da 13
milyar yardım sağlanmış. 20
milyar yardım \erilmiş. Film-
de konuşulan Türkçe Türkçe
değil. Saray Türkçesi değil,
filmdeki adap ve erkanın Türk
\e müslüman kimliğiyle ilgisi
yok. Filmde aşağılanan ve küçük düşürülmek istenen 4.
Murat bir muhteşem insan. Ben milletin verdiği vergiler-
le, dev letin parasıy ia tarihe sövdürtmem. Bu filmi mah-
kemeye vereceğim ve Kültür Bakanuğı'nuı desteklediği
ibaresini kaldıracağım dedim."
Türkiye'de dil devrimi adı altında nesiller arasındaki
köprünün yıkıldığını. dünyanın hiçbir yerinde Türki-
ye'de olduğu gibı kendi klasiklerini sözlük yardımıyla
okuyan bir aydın tipinın olmadığını belirten Güner, ay-
dınların Atatürk'ün nutkunu okuyup, anlamadıklarını
ıddıa etti: " Oztürkçe Nutukdiye kitap basılıyor.okunu-
yor bu memlekette. Atatürkçü nesiller yetiştirdik diye
övünenler Atahirk'ün okuy up anlamaktan aciz nesiller
yetiştirdikleri birtüriü farkina varmıyorlar." Televızyon
kanallarının insanımızın kendı tarihi. kendı coğrafyası.
kendi dilı ve kültür ufkuyla geniş düny aya götürmek ye-
rine sadece basit. zevksiz düşünmeye hiç yer vemneyen
programlarla dolu olduğunu anlatan Güner. telev izyon
kanallarında "saatlerce göbek atan bir toplum"seyretti-
gımızı savundu:" Sanki herkesin evinin zemin katında
petrol fışkırmış ve insanlar bu petrolü bulma mutluluğu
iceninde sadece oy nuyorlar.
"Ev rensel kültür diye bir şey yoktur. Evrensel de-
ğerler vardır" şeklinde konuşan Güner "En büyük
mutluluğum Müslüman ve Türk kimliğimle mezara
gitmek olacaktır" dedi.
liği Türkiye Merkezi). Birleşmiş Ressam-
lar ve Heykeltıraşlar Derneği. Çağdaş Dra-
ma Dernegı, ÇASOD (Çağdaş Sinema
Oyunculan Derneği). DAGS (Disiplinlera-
rası Genç Sanatçılar Derneği). Edebiyatçı-
lar Derneği, Endüstrivel Tasanmcılar Mes-
lek Birliği. FİLM-YÖN (Film Yönetmen-
leri Derneği), FOTOGEN (Fotoğraf Sanat-
çılan Derneği), GMK(Grafikerler Meslek
Kuruluşu). GÖRSAV (Görsel Sanatlar
Vakfı). Heykeltıraşlar Derneği. lçmımarlar
Odası. İŞTİSAN (tstanbul Şehır Tiyatrola-
n Sanatçılar Demeği). Güzel Sanatlar Bir-
liği Resim Derneöi. Karikatürcüler Derne-
ği. KÜLTÜR-SEN (Kültür Emekçilerı
Sendikası). MESAM (Türkiye Müzik
Eserleri Sahipleri Meslek Birliği). Mimar-
lar Odası tstanbul Büyükkent Şubesı. MSÜ
Mezunları Derneği. MÜZİK-DER Müzik.
Sahne v e Gösteri Sanatçılan Derneği, ML-
ZİK-SEN (Müzik ve Sahne Sanatçılan
Sendikası). Nazım Hikmet Kültür ve Sanat
\r
akfı, PEN Yazarlar Derneği, PTFD Pro-
fesyonel Tanıtım Fotoğrafçılan Demeği.
Reklam Yazarları Derneği.Ressamlar Der-
neği, Resim Heykel Müzeleri Demeği, Sa-
nart, SED S9hat Eleştirmenleri Demeği.
Seslendirme Sanatçılan Demeği. Sinema-
tek Derneği, SİYAD (Sinema Yazarları
Demeği). SODER (Sinema Oyunculan
Derneği), SİNE-SEN (Türkiye Sinema
Emekçileri Demeği), Tiyatro ve Televız-
yon Yazarlan Demeği, TRT. Radyo v e TV
Yayıncıları Demeği. Türk Güzel Sanatlar
Vakfı. Türk Seramik Demeği. TÜRSAK
(Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür
Vakfı), TODER Tiyatro Eleştırmenlen
Derneği. TODER (Tiyatro Oyuncuları
Demeği), TOBAV Devlet Tiy atroları Ope-
ra ve Balesi Çalışanlan Yardımlaşma Vak-
fı). Türkiye Yazarlar Sendikası ve UPSD
Uluslararası Plastik Sanatlar Derneğfnin
oluşturduğu 47 sanat örgütü imza attılar.
HABITART'TA BUGÜN
'Sevimli
Fahişe'
Kültür Servisi- HABİTAT II kültür etkinlikleri kapsa-
mında bugün. saat 20.00'de Istanbul Sanat Merkezı'nde
Tuncel Kurtiz'ın yönertığı ve oynadığı 'Şeyh Bedrertin
Destanı' yer alıyor. Tuncel Kurtız'e \okalde Sema. çello-
da Dimo, klarnette Bekir tnanır eşlık edıyor. Toplu konut
ldaresi etkinlikleri kapsamında ıse 'Dans Fabrikası' saat
21 .OO'de Taksim Venüs tiyatrosunda bir gös>terı sunacak. 6
ayrı performansın yer aldığı gösterıde koreografılen Ay-
dın Teker. Mollye \laxner, Kellv Parsley. Mustafa Kap-
lan, Tuğçe L'lugün. Begüm I ü/ün, Bahar Yıldız yapmış-
lar.
Toplu Konut tdaresı etkinlikleri kapsamında ayrıca saat
21.30'da Açıkhava Tıyatrosu'nda davetıye sahıpierının ve
konferans delegelerinın ızleyebıleceğı Dev let Halk Dans-
ları Topluluğu gösterisı yer alıyor. Topluluk bugün Tokat.
Silıfke. Trabzon, Kırklarelı. Aşık-Maşuk. Çiftetellı. Bın-
göl ve Kars böleelerinden oy unlar sergılıyor. Şark Sigona
ve Toplu Konut Idaresı'nın etkinlikleri kapsamında bugün
saat 19.00'da 'Şark Hayat Çocuk Korosu' kon^erı \KM
Konser Salonu'nda gerçekleşıyor. Saat VS.OO'te çocukla-
rın ınsanı. makinesi, endüstrisi. araştırması ile bir bütün
olan Future Kent'i yaratmaya yönelik projelerını destek-
leyen Futurekids'ın tanıtımı AKM küçük salonda yapılı-
yor. Bugün Sultanahmet Darphane'de saat 11.OO'de Gilbert
VV'iplinger'ın 'Antik Efeste Konaklama' adlı ^öyleşisi
saat 15.OO'de Türk Tanh Vakff nındüzenlediğı tiyatro oyu-
nu 'Sınırlar'. saat 19.00'da "Petuşki" adlı oyun. yine saat
19.00'da Ayla Algan'ın 'Se\elinı Sevilelim' adlı konserı
yer alıyor. Saat 20.00'de Ayangıl Türk Müzığı Orkestras.ı
Beyoğlu Martı Sanat E\ı'ndeİ7.yy \e20.yy Türk müzı-
ğınden örnekler sunuyor. Saat 21 30'da \apı Kredı Genç-
lik Festivali kapsamındaki Mev lana Kültür ve Sanat Vak-
ff nın Sema Gösterisı Rumelıhiharf nda yer alıyor.
Toplu Konut ldaresi ve L'luslararasi Plastık Dernegı'nın
işbirliğı ıledüzenlenen 'Çağdaş Sanat Sergisi-Öteki" Sa-
lıpazarı Antrepo'da. "Kent, Konut ve Yerleşim Lzerine
Karikatüıier' sergısi ıse Beyoğlu Devlet Güzel Sanatlar
Galerisindedevam edıyor. NGO Gençlik Aktıviteleri kap-
samında bugün Taşkışla 109noluodadasaat 16.0<)'da'Tu-
rizm'de doğayı koruma" paneli. saat 18.00'de "lltek dia
showu'. saat 20.00'de ' Fethi İzan dia shovvu' ızlenebılır.
Saat 20.30'da Taşkışla GardenTent'de"V-\!ann Joe punk
konseri' saat 21.30'da da Maçka G amphde Lee \\ iesman
gitar dınletısi yer alıyor TÜRSAK ve Toplu Konut idare-
sı'nın düzenledıği 'Beyazperdenin Ardındaki Kentler'
film festıvalınde ıse Beyoğlu Alkazar sınemasında iaat
12.00ve 19.00'da Jaquez tatinın 'Trafik' »aat 15.00 ve
21.30'da da Sama Kabay-Katalin Feteyniııın "Avrupa
Çok L'zakta' fılmlerı Beyoulu A\rupa sınenıasinda •>aat
12.00 \e 19.15de Joe Maym 'Asfalt' 15.00 ve 21.30'da
da VVoody Allen'ın 'Sevimli Fahişe' filmlen izlenebilır.
Ortaköy Feriye sinemasında 12.OO'de Emir Kustirica'nın
'Arizona Rüyasf saat 15.OO'de Mike Figgis'ın 'Elveda
Las \egas' saat 18.00'de Lars Von Tier'ın 'Av rupa' >aat
21 .OO'de Jean Pierre Jeunel. Marc Coro'nun 'Şarküteri'
filmlen yer alıyor.
İstanbul Kanatlanmın Altında
Tartışma sürüyor
Kültür Senisi - Mustafa Altıoklar'ın yönetmenliğini
üstlendiği 'İstanbul Kanatlanmın .\ltmda' filmine yö-
nelik tartışmalar sürüyor. Kültür Bakanı Agâh Oktay
Güner'in. filmin Kayseri'degösterilmemesi konusunda
devreye giren Büyükşehir Belediye Ba^kanı Şükrü Ka-
ratepe'yi telefonla arayarak bu girişiminden dolayı te-
şekkür ettigi belirtildi.
Kayseri Büyükşehir Belediyesi Basın Müdürlü-
ğü'nden yapılan açıklamaya göre. Karatepe'yi telefon-
la arayan Güner. "Bu hareketiniz. nıilli şuurunuzun bir
ifadesidir" dedi. Açıklamada. Kayseri Büyükşehir Be-
lediyesi Beyaz Masa Müdürlüğü'ne ait 'Aİo 153 Başka-
nım Hattı'na filmin gösterimini engellediğı için çok sa-
yıda kutlama mesajı gönderildigi belirtildi. MHP Kay-
seri İl Teşkilatı adına yayımlanan basın bildinsinde de
Karatepe'nin film konusundaki tutumu desteklendi.
Fikri Sağlan'Milli Şuur uzmanı'nı kutlanm
Güner'in başlattığı spekülasyonun meyvelerini ver-
meye başladığını belinen eski Kültür Bakanı Fıkri Sağ-
lar. "Sayın Güner, Refah Partili yasakçı Belediye Başka-
nı'nı kutlayarak amacının bu olduğunu ortay a koyarken.
yasaklanan bir fılmi destekleyen ve boylelikle sansürcü
anlay ışını ortaya koyan ilk Kültür Bakanı olarak tarihe
adınıyazdırmıştır" dedi. Filmin gösterimini yasaklayan
Kayseri Belediye Başkanı'nı kutlayan "Milli şuuruzma-
nı" Agâh Oktay Güner'i kutladığını belirten Sağlar. "Bu-
güne kadar sergilediği yaklaşunına eklediği bu son halka
ile kamuoy u Kültür Bakanhğı'na egemen olan zihniyeti
açıkça görme fırsatını bulmuştur"görüşünü dile getirdi.
Saglar.Türk halkının birsanat yapıtını izleyip izleme-
yeceğini kendi kendisine karar verecek olgunluğa v e yet-
kınliğe sahip olduğunu. kendi özgür iradesi dışında hiç
kimse ve hiçbir kurumun bu konuda karar verme hak ve
yetkisini kendisinde göremeyecegini vurguladı ve 'eed-
dime küfrettirmem' mantıgındaki Bakan Güner'i ıbret-
le izlediği belirttı:
"Bakanhğım sırasında, içeriğine karşı olduğum bir fil-
min [)enetleme Kurulu'nca engellenmesine bizzat karşı
çıkarak, filmin özgürce gösterilmesine olanak sağlamış-
tım. Bu iki olgu; iki farklı dünya görüşünün somutlaşma-
sı. berraklaşmasıdır. Biz topluma ve sanatçısına güv en du-
yan çağdaş bir Kültür Bakanlığı olarak, sanat y apıtlany -
İa ilgili karan halkın kendisine bırakırken, bugün halkın
ne izleyeceğine karar veremeyeceğini düşünen ve halk
adına karar verme hakkını kendisinde bulan bir anlay ı-
şın uygulanmasını ibretle izliyoruz."
YDH'den yasaklamaya tepki
Yeni Demokrasi Hareketi (YDH) Genel Başkanı Hü-
seyin Ergün ise filmin gösteriminin engellenmesine tep-
ki gösterdi. YDH'den yapılan yazılı açıklamada Hüse-
yin Ergün. Kayseri Belediye Başkanı Karatepe'ye gön-
derdiği mesajda şunlan söyledi: "Istanbul Kanatlanmın
Altında filminin gösterimini Kayseri'de yasakladığınızı
basından öğrendim. Bu yasakçılık yaklaşımını size y akış-
tıramadım. Yasaklayarak idare etme devrinin bittiğini
anlamak için daha ne kadar bölücülük yapıp gerginlik
yaratacağız?"