23 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 HAZİRAN 1996 PERŞEMBE HABERLER Demirel hemşerisini atadı • ANKARA (Cumhurivet Biirosu) - Rektör seçimlerinde en fazla oyu alan adayı atamava özen gösteren Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörlüğü'ne üniversitede yapılan seçimde 2. sırada yer almasına karşın Ispartalılar Yardımlaşma Vakfı Genel Başkanı ve YÖK Genel Kurul üyesi Prof. Dr. Lütfi ÇakmakçVyı atadı. Yüksek Oğretim Kurulu'nun (YÖK.). en fazla oyu alan Prof. Dr. Bayram Kodaman'ı 3. s\rada göstermesi dikkat çekti. Ecevltve Baykal'a çagrı • GAZİANTEP (Cumhuriyet) - Gazıantep Büyükşehir Beledıye Başkanı Celal Doğ'an. CHP Genel Başkanı Deniz BaykalveDSP Genel Başkanı Bülent Ecevıt'in görevlerinden aynlmaları gerektiğini. bunun "solun önünü açarak özlenen birleşmeyı sağlayacağını" öne sürdü. Her ıkı genel başkanın demokrasi anlayışının "despotluk" olduğunu savunan Doğan. birleşmenin gerekliliğine inananlar uygun gördükleri takdirde. solda yeniden yapılanma sürecini başlatmaya hazır olduklannı sözlerineekledi. İmam-hatiplilere engel yok' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Milli Eğitim Bakanlığı. ımam-hatip lisesi mezunlarının herhangi bir sınırlama olmaksi2in üniversitelerin istedıkleri bölümünü seçebileceklerini bildirdı. Bakanhk, ""Yeni düzenleme ile imam-hatip liselerimizden alan kaldırılması ya da alanlarının sınırlandırılması söz konusu değildir" açıklamasını şaptı. Açıklamada. imam-hatip lisesi mezunlarının üniversiteye geçişlerinde hiçbir yeni uygulama getirilmedigi de belirtildi. Parsadan'ın yargılanması • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Bırçok ünlü kişinin adını kullanarak 8 şirketin muhasebe müdürlerini toplam 348 milyon lira dolandırdıgı gerekçesivle haklannda dava açılan Selçuk Parsadan, Mukadder Balkan ve Süheyl Balkan'ın ifadeleri alındı. Selçuk Parsadan. hayatı boyunca Tansu Çiller dışında hiç kimseye karşı bir şahsın adını kullanarak dolandıncıhkta bulunmadığını öne sürdü. Diğer sanık Hüseyin Cahit Parsadan ise lıalen firarda bulunuyor. Dava ile ilgili asıl duruşma 25 haziranda yapılacak. Bölücü öpgüt operasyonu • ANKARA (AA) - Bölücü örgütün gençlik örgütlenmesine mensup olduğu bildirilen \e Iran. Irak'ta askerı ve sivasi eğitim gördüğü belirlenen 18 kişi yakalandı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nden yapılan açıklamaya göre. iki hafta önce başlatılan operasyon sonucu başkentte çeşitli gösteri ve yürüyüşlere katılarak kitleleri tahrik edici nitelıkte bölücü slogan attıklan belirlenen 18 kışi yakalandı. Bu kişilerin evlerinde yapılan aramalarda. çeşitli üniversitelerde karşıt görüşlü öğrencilere yönelik saldında kullanmav ı planladıklan çelik borular ele geçirildi. Açıklama • HaberMerkezi- Azerbaycan Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı \e Ankara Büyükelçiliği. 3 haziran tarihinde gazetemizde yayımlanan "TİKA'dan Ihalesiz İkramlar" başlıklı yazıyla ilgili bir açıklama gönderdi. Açıklamada. " T1K.A tarafı ndan Azerbaycan Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı'na gönderilmiş matbaa makineleri malzemelerinın birkısmı yanlışlıkla Bakü'deki diğer bakanlığın unvanına gitmiş. daha sonra ise Kültür Bakanlığı'na teslim edilmiştir. Hali hazırda matbaa çok iyi çalışmakta \e fe\kalade favdalı olmaktadır" denildi. Müdahil avukatlann duruşma istemi reddedildi, bugünkü duruşma 21 sanık için Sıvas'ın temyiz dııruşmasıANKARA / İSTANBUL (Cumhuriyet) - Sı\as"ta 2 Temmuz 1993 günü meydana ge- len \e 37 kişinin ölümüy le sonuçlanan kat- liamla ilgili 124 sanıklı da\anın temyiz du- ruşmasına. Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde bugün başlanacak. 124 sanıktan 82"si hak- kında lehte ya da aleyhte bozma isteyen Yargıta> Başsavcılığı. olay günü Sıvas'ta bulunan Aziz Nesin'in haksız tahrik teşkil edecek herhangi bir söz ya da da\ranışına rastlanmadığına dikkat çekerek 26 sanığa verilen cezada bu nedenle dörtte bir oranın- da indirime uıdilmesinı eleştirdi. Başsa\ cı- lık, 15 yıl hapis cezasına çarptınlan 5 kişi- ye idam cezası \ erilmesi aerektiüini bildir- di. Ankara 1 No"lu DGM. 26 sanığı 15"er. 60 sanığıda3'eryıl hapis cezasına mahkûm etmişti. Davada. 37 sanık da beraat etmiş- ti. Dava. daha sonra sanıklar. müdahillerve Ankara DGM Başsavcılıği tarafından ayrı ayn temyiz edilmişti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin duruşma sa- lonununyetersizliğinedeniyle bugünkü du- ruşma. Ceza Genel Kurulu'nun toplantı sa- lonunda vapılacak. Duruşmada. 21 tutuk- lu sanığın avukatı sa\unma yapacak. Mü- dahil a\ ukatlann duruşma istemi ise Yargı- tay Yasası'na göre "mümkün olnıadtğı" ge- rekçesiyle kabul edılmedı. Duruşmayı, tu- tuksuz sanıkların da izlemesi bekleniyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı. daha önce hazırladığı tebliğnamede. 42 sanıkla ilgili kararın onanmasını, 82 sanıkla ilgili karann ise bozulmasını istedi. Tebliğname- de sanıkları hukuki durumlanna göre sekiz a> n grupta toplavan Başsav cılık. mahkeme tarafından 15'er şıl hapse çarptınlan Halil İbrahim Düzbiçer, Yunus karataş, Durmuş Hezarfen, Kayseri'de uçamayacak İstanbul Kanatlarımın Altında filmi, 'kamu vicdanını yaralayacağı' gerekçesiyle Kayseri'nin RP'li belediye başkanı tarafından yasaklandı RECEP BLLLT KAYSERİ - Gösterime girdigi andan itibaren yoğun tartışmalara yol açan "İstanbul Kanatlarımın Altında" filmi K.aysen'de. RPli Anakent Beledive Başkanı Doç. Dr. Şükrü Karatepe'nin talimatıyla gösterimden kaldırıldı. Kayseri Beledivesi Basın Bürosu'ndan yapılan yazılı açıklamada. 7 haziran cuma günü kentte gösterime girecek olan İstanbul Kanatlanmın Altında adlı filmin gösterılemeyeceği bildirildi. Açıklamada. Belediye Başkanı Karatepe'nin. istanbul Kanatlanmın Altında filmini, "kamu vicdanını yaralayarak toplumsal huzursuzluk yaratacağT gerekçesiy le gösterimden kaldırması için talimat \erdiğine dikkat çekildi. RP'li başkanın açıklamasında özetle şu göriişlere yer \erildi: "İstanbul Kanatlanmın Altında filmi hakkında birçok larihci ve sinema elestirmeninin çeşitli basın \e yayın organlarında eleştirîleri \ar.. Tazminat ödeme pahasına talimatımıza u>arak cuma günü gösterime sokacaklarını ilan ettikleri bu filmi. programlarından çıkaran sinema \ öneticilerine tesckkür ediy orum." İstanbul Kanatlanmın Altında filminin cuma günü gösterime sokulacağı açıklanan Onav sinemasının mülkiyetinin belediyeye ait olduğu. ancak 1990 yılında dönemin SHP'li Belediye Başkanı Niyazi Bahçecioğlu tarafından 10 yıllıötna \ap-ışlet- Tul'an. Erkan Çetintaş \e Erol Sarıkaya'v a Türk Ceza Yasası'nda "adam ökiürmek" fi- ilini düzenleyen 450 6 ve "birliktesuç işle- meyi" düzenleyen 64 1 maddeleri uyarın- ca idam cezası verilmesıni istedi. 15'eryıl hapse çarptınlan 6 sanığın cezalarının ise indirilmesi gerektiği görüşünü savunan Baş- sa\ cılık. en az 3 vıl hapse mahkûm edilen 21 sanıkla ilgili karann bozulmasını ve hak- lannda beraat verilmesi gerektiğini belirt- ti. Beraat eden 11 sanığın ise "yürüyüşe kattlıp polis barikatlanna satdırmak" suç- larından cezalandırılması gerektiği bildi- rildi. Ayrıca. az ceza \erilen 19 sanık hakkındaki cezanın ise 10 yıldan aşağı olmamak üzere arttırılması istendı. Tebliğnamede. ola> ların gelişmesiv le ilgili bilgi \eri- lirken. "Atılan sloganlar. bi- nanın tutuşturulmasına mü- dahale eden itfaiyeninin en- geOenmesi. ba/ı kişilerin'Yak. \ ak' diye tempo tutması.ote- lin yakılarak içeridc bulunan- ların öldüriilmek istendiği- nin anıaçlandığını açıkca gös- teriyor" denildi. Olav günü erken saatlerde "Müslüman- lar" imzalı bildirinin kimler tarafından dağıtıldığının be- lirlenemediğine dikkat çeki- len tebliğnamede. olaylann laik anayasal düzeni yıkma- ya yönelik kalkışma olma- dığı yolundaki Ankara DGM'nin kararının yerinde olduğu belirtildi. 'Nesin'in tahriki vok' Belediye vetkilileri, •Filmin tarihimize çarpık bir bakış açısı\la \aklaşhğı kanaatine \ardik. Dola>ısı>la bu filmin Kayseri gibi tarihinc. kültürüne bağlı bir «jehirde gösterilmcsiniıı toplumsal huzursuzluğa >ol açabi- leceği tehlikesini göz önüne alarak sinema sahiplerine gösterilmemesi yolunda talimat \erdik' dediler. devret modeliyle Kayserispor'un eski başkanlanndan Üreyis Molu'ya kiralandığı öğrenildi. Halen Üreyis Molu'nun oğlu Onur Molu tarafından işletilen sinema. Türkiye'de vizyona giren birçok önemli filmi büyiik kentlerle birlikte üösterime koyuyordu. Kayserili sinemaseverler RP'li belediyenin film sansürüne tepki cösterdiler. Cezaevlerinde açlık grevleri ÇHD, iptal davası açıyor ALPER BALLI ÖNDER BALOĞLL ANKARA / ESKİŞEHİR - Çağdaş Hukukçular Derneğı (ÇHD) Genel Başkanı Şanal Saruhan. Adalet Bakanlığı Ceza \ e Tev kif E\ leri Genel Müdürlüğü tarafından cumhuriyet başsavcılıklarına göndenlen. "*tutuklu\e hükümlülerin başka cezae\lerine naklini" öngören genelgenin hukuk dışı olduğu \e sa\unma hakkını engellediğı gerekçesı\ le iptali istemivle da\a açacaklannı bildirdi. Saruhan, genelgenin temelinde. cezae\ lerini polis bakış açısıyla yönetme anlayışı yattığını sa\undu. Yurdun çeşitli bölgelennden Eskişehir'e gelen \aklaşık 250 kişilik mahkûm ailesi. türkü söykyip halay çekerek cezae\inin kapatılmasını istediler. Ankara. tzmir. istanbul başta olmak üzere yurdun dört bir yanından Eskışehir'e gelen 250 kadar tutuklu yakını dün E Tipi Cezaevi önünde toplandı. Cezaevinin önünde saz \e gitarlarla türküler sö\le\en mahkûm yakınlan. alkışlarla uygulamalan protesto ettiler. Tutuklu yakınlannın gelişi nedenivle Eskişehir'e 20 kilometre • Işçi Partisi, Adalet Bakanı Ağar'ın hemen istifa etmesini istedi. Eskişehir'de mahkûm ailelen nakil genelgesini türkülü, halaylı gösterilerle protesto etti ve cezaevinin kapatılmasını istedi. uzaklıktaki cezaevine giden tüm yollar. güvenlik güçleri tarafından tutuldu. Cezaevi girişinde ise jandarma adeta etten du\ ar örerek, görüşe gelen tutuklu \akmlannı teker teker sıkı bir şekilde aradıktan sonra içeriye aldı. Eskişehir Cezaevi'nin daha önce kapandığını. ancak yeniden açıldığını belirten tutuklu yakınlan. "Yeniden kapanınca>a kadar da eylemlerimiz sürecek"" dediler. Aileler. mahkûmlara tele\izyon. müzik seti ve gazete okuma özgürlüğünün de verilmesini istediler. Çeşitli cezaevlerinde 60 mahkûmun işkence gördiiğünü ileri süren tutuklu ve hükümlü yakınlan. "Bunlann amacı mahkûmlan toplu olarak öldürmek. Ancak tepkilerden korktuklan için >a\aş ya\aş işkence ederek öldürü\orlar~ şeklinde konuştular. Aileler daha sonra olaysız dağıldılar. Emek Partisi. ÖDP. SlPve HADEP Eskişehir il örgütlerı ile Sosyalist Basın Platformu da ÖDP il binasında yaptığı ortak açıklamada. " Eskişehir Cezae%i nornıal bir cezae\i değil. vcrilen cezalann işkence altında çekririldiği. özel \apılmış, bir işkence evidir. Bu eezaevi genel olarak toplumun, özel olarak da Eskişehir'in \üzkarasıdır" dediler. Açıklamada. tüm kıtle örgütlerı de cezaev indeki baskılara karşı tepki göstermeve çağrıldı. Diyarbakır Cezaevi'nde bulunan tutuklu ve hükümlülerin "kendilerine kötü da\ ranılmanıası. sağlıklı koşullarda >aşamak. nakiller sırasmda kötü uvgulamalara hedcf olmamak. \asak olmavan bütün \ayınlann cezae\lerine ginnesi ve ailelere eziyet edilmemesi"" ıstemiv le 30 mayısta başlattıkları açlık grevi ise 41. güne girdi. Bazı tutuklu \e hükümlerin sağlık durumlannın kötüleştiği öğrenilirken. Divarbakır'da yetkililerle görüşmek isteven bir heyetin. bu amaçlarına ulaşamadığı bildirildi. 650 kapasiteli olan. ancak 700 kadar hükümlünün bulunduğu Konya E Tipi Kapalı Cezaevı'nde de 250 kadar hükümlünün dönüşümlü. 50 kadar hükümlünün de süresiz açlık grevi vaptıkları bildirildi. Ağar'ın görevden alınmasını isteyen hükümlülerin. jandarma baskısı sona erene kadar açlık grevini sürdüreceklerini belirttikleri öğrenildi. Genelge yasalara ay kın CHD Genel Başkanı Saruhan. uygulamanın açık bir biçimde Ceza Yargılama Usul Yasası. anayasa \e Türkiye'nin uvmakla yükümlü olduğu Avrupa fnsan Hakları Sözleşmesi'nin adil yargılama hakkını düzenleyen maddelerine aykın olduğunu sövledi. Saruhan. şöyle devam etti: "Bu sanıkların tünıiinün de İstanbul ili dahilinde İstanbul DGM'de >argılanacaklar vönünden ele alındığında yargı alanının kilometrelerce uzağında turulmalan. üncelikle kendileri hakkındaki da\alannı izlemelerini engellevecektir. Ceza vargılanıa usulünde esas olan sanığın varlığıyla yargılamanın sürdürülmesidir. Hem sanığın savunma haklannı veterince kullanabilmesi hem de mahkemenin sanıkla ilgili vicdani kanaatinin oluşabilmesi. yargılamadaki vüz yüzelikle mümkündür." IRMIKIAYDIN ENGİN e-mail: [email protected] Dün sabah, henüz kargalar kahvaltı yapmadan gazeteye geldim. Sabah kahvesi ne söz, daha masaya yerleşmeden te- lefon çaldı. Bergama'dan bir okuyucu. Bir sosyal demokrat. Belli belirsiz kırgınlık sezilen bir ses tonuyla hemen söze girdi: - Haksızlık ediyorsunuz Sa- yın Engin. Bugünkü yazınızdan söz ediyorum. Bu memlekette suçlanacaklar sıralansa sosyal demokratlar ilk sırada gelmez... Düşündüğümü esirgemedim: - Son sırada da gelmez. Sıra tartışmasını çabuk aştık. Sonrasında tıkandık. - Yanılgınız teşhisinizde Sayın Engin. Sorun liderya da sosyal demokrat taban sorunu değil. 12 Eylül'ün ektiği, Ozal döne- minin gübrelediği yozlaşmayı göz ardı ediyorsunuz. Sizin sö- zünü ettiğiniz sosyal demokrat- lar yok artık. Her taraf köşedönücüler, po- Az Değil, Çoksunuz Sosyal Demokratlar!.. litika, hele sol politika yapmayı kişisel çıkarlarına zarar verir di- ye düşünenler. Solculuğu genç- likte kapılınılan geçici bir heves görüp. hâlâ bizcileyin direnen- lerle çaktırmadan alay edenler... Bıraksam bu minval üzere sü- rüp gidecek. Ben araya girdim, o sözü noktaladı: - Sayımız az Sayın Engin. Sa- yıca azaldık. Zorumuz burada. Bir avuç kaldık. • • • Doğru mu bu? Sosyal demok- rat partilere oy veren seçmen- lere, o partilerde aktif üye sayı- larına bakarsanız. Doğru gibi? Ama değil. Hiç doğru değil. 1965'te Meclis'te 15 TİP mil- letvekili vardı. CHP'lilerin henüz "Ortanın solu Moskova yolu mu, değil mi" gibi gülünç sorularla uğraştıkları günlerdi. AP'nin ba- şında Demirel vardı. Faruk Sü- fcan'ları. Sadettin Bilgiçleriy- le. Ferruh Bozbeyli, İhsan Sab- ri Çağlayangil, Mehmut Tur- gut, Emin Paksüt'leriyle mer- kez sağın birinci takımı saha- daydı. Stajlarını tek parti döneminde, kalfalıklarını 1946 ruhuyla do- nanmış Demokrat Parti iktida- rında yapmış deneyimli siyaset ustalan, 1965 Meclisi'nde, üs- teliktek başına çoğunluk iktida- rının rüzgânnı arkalanna almış, bildikleri gibi at koşturuyorlardı. 15 TİP milletvekili, on beş inançlı adam, o Meclis'in tozu- nu attı. Sarstılar. silkelediler. Ül- kede parlamenter mücadele ye- ni bir içerik ve coşku kazandı. (Laf aramızda, Ecevit de TlP'in ektiğini biçti. Yiğidin hakkı yiği- de, iyi de biçti.) Ülkenin dört bir yanında hak- sızlığa uğradığına inanan. der- dine derman arayan, toprak iş- galcisi diye hapse düşen. kara- kolda dayak yiyen. toprağından ağa tarafından sürülen, •fabrika- da işten atılanlar artık AP'ye, ik- tidar partisine değil, 15 kişilik orduya, 15 solcu milletvekiline koşuyordu. Salt parlamento binasında mı? Ülke bir açık parlamentoya dönüşmüştü. Yolsuzluğa bula- şan yerel yönetimler, tek parti dö- nemi düşleri kuran valiler, hukuk kitabı ile sopayı karıştıran em- niyet müdürlerinin korkulu rü- yası bölgedeki solculardı. Mitingler. yürüyüşler, son de- rece yaratıcı demokratik dire- niş yöntemleri art arda patlıyor- du. Mümtaz Soysal kendisini hapse kadar götüren o unutul- PERŞEMBE Yargıtav Cumhurivet Baş- savcılığı. "Aziz Nesin'in, Sal- man Rüşdı'nin "Şeytan Ayet- leri' adlı kitabından alınhlar yaptığı >azılan\la, tüm Müs- İünıan halkı haksız şekilde tahrik ettiği v e ola> ların çık- masına neden olduğu, suçun ağırtahrik altında işiendiğige- rekçeshle TCY'nin 51-1. maddesine göre 26 sanığın cezasında \-apılan 5yıllık tah- rik indirimini" verinde bul- madı. Başsavcılık. Ankara DGM Başsavcılığı'nın. TCY'nin "devletin anayasal\etemel ni- zamlarını bozma" suçlannı öngören 146. maddesinden hüküm kurulması istemini de yerinde görmedi. Müda- hil avukatlar da aynı gerek- çelerle temyiz isteminde bu- lunmuşlardı. Yargıtay 9. Ceza Daire- si'nin. tebliğname uyannca DGM karannı bozması halin- de. dava yeniden görülecek. Bugünkü duruşmaya ka- bul edilmeyen müdahil av u- katlan da bir dilekçe verme- yeçalışacaklar. Mahkemenin olaylan si- yasi suç yerine adi suç kap- samında değerlendirmesini eleştiren avukatlar AliYaşar ve Uzüm Ateş. bu durumun cumhuriyet savcılarının RP'nin hâkimiyetine girdi- ğinin göstergesi olduğunu ileri sürdüler. Ali Y'aşar. sa- nıklann siyasi suç işlediğini. bu nedenle TCK'nin 146. maddesi uyannca yargılan- maları gerektiğini dile getir- di. Yaşar. bu yapılmadığı tak- dirde karann bir aldatmaca olacağını vetoplumdabirya- ra olarak kalacağını belirtti. Sıvas davasında vargıla- manın üçe bölündüğünü v ur- gulayan Üzüm Ateş ise dilek- çede. "Bir beden kafa. göv- de ve bacaklar olmak üzere üçe bölündü. Bt-> nin de\ letin rejimine aykın davrandığı, gövdenin \angın çıkardığı, bacaklann ise kanunsuz yü- rüyüş vaptığı öne sürüldü. O\sa eylem bir bütündü. Tüm iddianameler. \ideo çe- kimleri aynı. Dava buna rağ- men bölündü" göriişünü di- le getirdi. Olaylarda 35 kişinin ya- narak. iki kişinin ise olaylar sonrasında güvenlik güçle- rinin açtığı ateş sonucu öldü- ğünü belirten Ateş. bu kişi- lerin fotoğraflannın bile mah- kemeye sunulmadığını anım- sattı. mazyazıyı, "Güzel Huzursuz- luk"u o günlerin sonunda yaz- dı. O zaman da 'az'dı solcular. Sayıca azdılar, deneyimce. pa- raca azdılar. Bugün Bergamalı kırgın Cumhuriyet okuyucusu da dahil, Türkiye'deki sosyal de- mokratlardan çok daha azdılar. Politika biliminde "siyasal ço- ğunluk" diye bir tanım vardır. Ak- tif. ne istediğini bilen, bildiğini el- de etmek için savaşım verme- ye kararlı üyelere yaslanan par- tiler için kullanılır. Seçmenleri tepkisiz, seçimden seçime san- dık başı yapan sağ partilerinin parlamentoda ve her yerde to- zunu atan, diri partiler için kul- lanılır. Türkiye'de bugün sosyal de- mokratlığı benimsemiş, kendi- ni bu anlamda solcu olarak ta- nımlayan taban diri mi? Bu günlük de bu kadar. Ama sadece bugünlük... ORHAN BURSALI Bilimin Başarısı Ülkemiz politika arenasında seçilmişlerin (ve de seçmenlerin!) durmadan yeni başansızlıklanna sah- ne olur ve politikacı kredi kaybederken, bilim are- nasında ise yüz güldürücü sonuçlar alıyoruz. Bilim kurumlarımızın birkaç yıldır sürdürdüğü ör-* gütlü, inatçı, ısrarlı, azimli çalışmaları ürünlerini ver- meye başladı. 1995 yılında uluslararası bilim dergi- lerinde yayımlanan makalelerde, Türkiye dünyada en büyük sıçramayı yaptı ve makale sayısını yüz- de 30 arttırarak 2333'e yükseltti. Böylece, bitim sıralamasında 34'üncü yerini korudu, ama daha bir üst basamağa yükselmenin eşiğine geldi. (Cumhuriyet Bilim Teknik, sayı 478) Bu yüzde 30'luk artış hem Türkiye bilim tarihinde bir rekordur hem de 1995'te diğer ülkeler arasmda kaydedilen en büyük artıştır... Türkiye. bu yıl da yükselişini sürdüreceğe benzi- yor. • • • Türkiye'nin bihmsel araştırmada bu yükselişinde ana etkenler TÜBİTAK, Türkiye Bilimler Akade- misi ve bazı üniversitelerimiz yönetimlerinin araştırmayı teşvik edici kararlar alması, projeleri desteklemesı ve maddi ve manevi ödüller koyma- sıdır. Büyük maddi yararlar beklemeden özveri ile bilgi üreten araştırma- cıları toplum şüphesız el üstünde tutmahdır. • • • 1995 yılı rakamlarına göre hangi üniversiteler bılimsel araştırmalarda başı çekıyor? Bu haftaki Cumhuri- yet Bilim Teknik'te ya- yımlanan Serhat Ça- kır'ın "1995 Bilim Harı- tası" yazısından öğren- diğimize göre. Ankara, Türkiye'nin aynı za- manda Bilim Başkenti duaımunda. Yayımlanan bilimsel makalelerin yüzde 41'inin adresi Ankara üniversiteleri. Koskoca İstanbul, koskoca istanbul'un koskoca üniversiteleri- nin payı ise azalarak yüzde 22'ye düşmüş! Sevindirici bir geliş- me. Anadolu üniversi- telerinde yapılan bilim- sel çalışmalarda önemli bir artışın görülmesidir. Bilgi üretiminde yüz- de 84'lük payla başı üniversiteler çekmekte- dir. Özel şirketler (yüz- de 5) ve diğer kamu kuruluşlannın. araştır- ma alaaında oldukça cılız kaldıkları görülü- yor. Pekı en çok araştırma hangi alanlarda yapılıyor, sorusunun yanıtı da şöyle: Sağlık alanında yüzde 60, temel bilimlerde yüzde 23 ve mühendislik ala- nında yüzde 17. Tıp fakülteleri arasında Hacettepe 361 makale ile birinci sırada. istanbul Üniversitesi ise 262, An- kara Tıp 223. Ege 110, Marmara 101. Gazi 99 Do- kuz Eylül 86, Çukurova 83, Erciyes 68, KTÜ 55, Ondokuz Mayıs 42. Akdeniz 40, Uludaö 27, Os- man Gazi 19. Başkent 17, Atatürk 16, înönü 15, Cumhuriyet 13, Dicle 13. Fırat 12, Anadolu 12, Sel- çuk 7, Trakya 7, 100. Yıl 3. Gaziantep 2, Adnan Menderes 2, Bilkent 1, Pamukkale 1. Temel bilimler ve mühendislik alanlannda yapılan araştırmalara göre üniversitelerin sıralanmasını ise yandaki listede inceleyebilirsiniz. • • • Bilim, desteklendiğinde ülkemizin yüzünü ağar- tacak sonuçlar verebileceğini göstermiştır. Bilimin önü daha açıldığında, politikacılar için de yüz ağar- tıcı sonuçlarını kısa zamanda toplayabileceğimize inanıyorum. Temel bilimler ve mühendislik alanlannda makale sayısı ODTÜ İTÜ Hacettepe Boğaziçi Bilkent Ankara Ü. EgeÜ. KTÜ Gazi İÜ Selçuk Atatürk Dokuz Ey. Çukurova Yıldız inönü Fırat Erciyes Cumhuriyet Doğu Akdeniz Dicle Pamukkale Uludağ Osman Gazi Marmara 19 Mayıs Akdeniz Trakya Kırıkkale Sütçü imam Anadolu Abant İ.B.Ü 100-Yıl S.Demire! Sakarya Koç Gaziantep Kocaeli G.O. Paşa 232 161 106 69 65 58 43 39 35 31 29 29 23 21 18 16 14 12 10 9 9 7 6 6 6 6 5 4 4 4 4 4 4 3 3 3 3 3 ; 2 ; 'İlk hedef hükümeti düsürmek 1 RP, ANAYOEdaki yandaşlanna güveniyor ANKARA (Cumhuriyet Biirosu)-ANAYOLun dağılma aşamasına gelmesiv le iktidar için veniden umutlanan RP'lıler. ANAPve DYP'nin ıçindeki RP ile koalisyon kurulmasını isteven milletvekillenne tıüvenivorlar. RP Kayseri Milletv'ekili Salih Kapusuz. RP ile hükümet kurulmasını isteyen ANAP ve DYPTi milletvekilleriyle görüşmelerini sürdürdüklerini belirterek. "Önce hükümet düşürülmeli. Hükümet düştükten sonra her şe\ netleşir"dedi. RP Genel Baskan Yardımcısı Musa Demirci de ANAYOL için üçüncü ısim arayışlannı eleştirerek. bunun demokrasiye ihanet olacağını savundu. İktidar aray ışlannı sürdüren RP'liler. ANAYOL ıçindeki yandaşları ile temaslarını hızlandırdılar. DYP'den milletvekilleri Ali Osman Sönmez, İsmail Köst. İsmail Karakuyu ile ANAP'tan. KorkutÖzaL Ekrem Pakdemirli. Halit Dumankaya. Cemil Çiçek. Lütfullah Kavalar. Oltan Sungurlu. Burhan kara. Metin Öne\. Mehmet Keçeciler ve Abdülkadir Aksuile sık sık görüşen RP'liler. "İki parti içinde de çok say ıda milletvekili - RP ile koalisyon kurulmasından yana" görüşünü sav undular. RP ' Kayseri Milletvekili Salih- Kapusuz. RP ile koalisyon isteyen ANAP ve DY'P'li milletvekilleri . ile sürekli görüştüklerini belirterek. şunları sövledi: "ANAP ve DYP'de. RP ile hükümet kuralım diven • çok say ıda milletvekili vardır. Önce hükümet düşürülmelidir. Hükümet düştükten sonra temaslar başlar. Her şe\ < cumartesiden sonra netleşir. RP'ye göre\ : verilecektir. Hükümet kurma işi uzun sürmez. - Eğer hükümeti kurama/sak görevi iade +. ederiz." , RP Genel Başkan Yardımcısı Musa Demirci de ANAYOL için üçüncü isim arayışlarına girilmesini elestirerek. ( "Türkiye'de işler siyasi partilerle işler"dedi. Üçüncü isim arayışlannın bir sonuç vermeyeceğinı savunan Demirci. "Böyle . bir şey demokrasiye '. büy ük ihanet olur. Sisteme kendi içinde çözüm , bulunmalıdır" dedi. ;
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle