Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 HAZİRAN 1996 PERŞEMBE
HABERLER
Demirel
hemşerisini atadı
• ANKARA (Cumhurivet
Biirosu) - Rektör
seçimlerinde en fazla oyu
alan adayı atamava özen
gösteren Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel.
Süleyman Demirel
Üniversitesi Rektörlüğü'ne
üniversitede yapılan
seçimde 2. sırada yer
almasına karşın Ispartalılar
Yardımlaşma Vakfı Genel
Başkanı ve YÖK Genel
Kurul üyesi Prof. Dr. Lütfi
ÇakmakçVyı atadı. Yüksek
Oğretim Kurulu'nun
(YÖK.). en fazla oyu alan
Prof. Dr. Bayram
Kodaman'ı 3. s\rada
göstermesi dikkat çekti.
Ecevltve
Baykal'a çagrı
• GAZİANTEP
(Cumhuriyet) - Gazıantep
Büyükşehir Beledıye
Başkanı Celal Doğ'an. CHP
Genel Başkanı Deniz
BaykalveDSP Genel
Başkanı Bülent Ecevıt'in
görevlerinden aynlmaları
gerektiğini. bunun "solun
önünü açarak özlenen
birleşmeyı sağlayacağını"
öne sürdü. Her ıkı genel
başkanın demokrasi
anlayışının "despotluk"
olduğunu savunan Doğan.
birleşmenin gerekliliğine
inananlar uygun gördükleri
takdirde. solda yeniden
yapılanma sürecini
başlatmaya hazır olduklannı
sözlerineekledi.
İmam-hatiplilere
engel yok'
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Milli Eğitim
Bakanlığı. ımam-hatip lisesi
mezunlarının herhangi bir
sınırlama olmaksi2in
üniversitelerin istedıkleri
bölümünü seçebileceklerini
bildirdı. Bakanhk, ""Yeni
düzenleme ile imam-hatip
liselerimizden alan
kaldırılması ya da
alanlarının sınırlandırılması
söz konusu değildir"
açıklamasını şaptı.
Açıklamada. imam-hatip
lisesi mezunlarının
üniversiteye geçişlerinde
hiçbir yeni uygulama
getirilmedigi de belirtildi.
Parsadan'ın
yargılanması
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Bırçok ünlü
kişinin adını kullanarak 8
şirketin muhasebe
müdürlerini toplam 348
milyon lira dolandırdıgı
gerekçesivle haklannda
dava açılan Selçuk
Parsadan, Mukadder
Balkan ve Süheyl
Balkan'ın ifadeleri alındı.
Selçuk Parsadan. hayatı
boyunca Tansu Çiller
dışında hiç kimseye karşı
bir şahsın adını kullanarak
dolandıncıhkta
bulunmadığını öne sürdü.
Diğer sanık Hüseyin Cahit
Parsadan ise lıalen firarda
bulunuyor. Dava ile ilgili
asıl duruşma 25 haziranda
yapılacak.
Bölücü öpgüt
operasyonu
• ANKARA (AA) - Bölücü
örgütün gençlik
örgütlenmesine mensup
olduğu bildirilen \e Iran.
Irak'ta askerı ve sivasi
eğitim gördüğü belirlenen
18 kişi yakalandı. Ankara
Emniyet Müdürlüğü Terörle
Mücadele Şubesi'nden
yapılan açıklamaya göre. iki
hafta önce başlatılan
operasyon sonucu başkentte
çeşitli gösteri ve
yürüyüşlere katılarak
kitleleri tahrik edici nitelıkte
bölücü slogan attıklan
belirlenen 18 kışi yakalandı.
Bu kişilerin evlerinde
yapılan aramalarda. çeşitli
üniversitelerde karşıt
görüşlü öğrencilere yönelik
saldında kullanmav ı
planladıklan çelik borular
ele geçirildi.
Açıklama
• HaberMerkezi-
Azerbaycan Cumhuriyeti
Kültür Bakanlığı \e Ankara
Büyükelçiliği. 3 haziran
tarihinde gazetemizde
yayımlanan "TİKA'dan
Ihalesiz İkramlar" başlıklı
yazıyla ilgili bir açıklama
gönderdi. Açıklamada.
" T1K.A tarafı ndan
Azerbaycan Cumhuriyeti
Kültür Bakanlığı'na
gönderilmiş matbaa
makineleri malzemelerinın
birkısmı yanlışlıkla
Bakü'deki diğer bakanlığın
unvanına gitmiş. daha sonra
ise Kültür Bakanlığı'na
teslim edilmiştir. Hali
hazırda matbaa çok iyi
çalışmakta \e fe\kalade
favdalı olmaktadır" denildi.
Müdahil avukatlann duruşma istemi reddedildi, bugünkü duruşma 21 sanık için
Sıvas'ın temyiz dııruşmasıANKARA / İSTANBUL (Cumhuriyet) -
Sı\as"ta 2 Temmuz 1993 günü meydana ge-
len \e 37 kişinin ölümüy le sonuçlanan kat-
liamla ilgili 124 sanıklı da\anın temyiz du-
ruşmasına. Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde
bugün başlanacak. 124 sanıktan 82"si hak-
kında lehte ya da aleyhte bozma isteyen
Yargıta> Başsavcılığı. olay günü Sıvas'ta
bulunan Aziz Nesin'in haksız tahrik teşkil
edecek herhangi bir söz ya da da\ranışına
rastlanmadığına dikkat çekerek 26 sanığa
verilen cezada bu nedenle dörtte bir oranın-
da indirime uıdilmesinı eleştirdi. Başsa\ cı-
lık, 15 yıl hapis cezasına çarptınlan 5 kişi-
ye idam cezası \ erilmesi aerektiüini bildir-
di.
Ankara 1 No"lu DGM. 26 sanığı 15"er.
60 sanığıda3'eryıl hapis cezasına mahkûm
etmişti. Davada. 37 sanık da beraat etmiş-
ti. Dava. daha sonra sanıklar. müdahillerve
Ankara DGM Başsavcılıği tarafından ayrı
ayn temyiz edilmişti.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin duruşma sa-
lonununyetersizliğinedeniyle bugünkü du-
ruşma. Ceza Genel Kurulu'nun toplantı sa-
lonunda vapılacak. Duruşmada. 21 tutuk-
lu sanığın avukatı sa\unma yapacak. Mü-
dahil a\ ukatlann duruşma istemi ise Yargı-
tay Yasası'na göre "mümkün olnıadtğı" ge-
rekçesiyle kabul edılmedı. Duruşmayı, tu-
tuksuz sanıkların da izlemesi bekleniyor.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı. daha
önce hazırladığı tebliğnamede. 42 sanıkla
ilgili kararın onanmasını, 82 sanıkla ilgili
karann ise bozulmasını istedi. Tebliğname-
de sanıkları hukuki durumlanna göre sekiz
a> n grupta toplavan Başsav cılık. mahkeme
tarafından 15'er şıl hapse çarptınlan Halil
İbrahim Düzbiçer, Yunus karataş, Durmuş
Hezarfen, Kayseri'de uçamayacak
İstanbul Kanatlarımın Altında filmi, 'kamu vicdanını yaralayacağı'
gerekçesiyle Kayseri'nin RP'li belediye başkanı tarafından yasaklandı
RECEP BLLLT
KAYSERİ - Gösterime girdigi
andan itibaren yoğun tartışmalara
yol açan "İstanbul Kanatlarımın
Altında" filmi K.aysen'de. RPli
Anakent Beledive Başkanı Doç.
Dr. Şükrü Karatepe'nin
talimatıyla gösterimden kaldırıldı.
Kayseri Beledivesi Basın
Bürosu'ndan yapılan yazılı
açıklamada. 7 haziran
cuma günü kentte gösterime
girecek olan İstanbul
Kanatlanmın Altında adlı filmin
gösterılemeyeceği bildirildi.
Açıklamada. Belediye Başkanı
Karatepe'nin. istanbul
Kanatlanmın Altında filmini,
"kamu vicdanını yaralayarak
toplumsal huzursuzluk
yaratacağT gerekçesiy le
gösterimden kaldırması
için talimat \erdiğine dikkat
çekildi. RP'li başkanın
açıklamasında özetle şu göriişlere
yer \erildi:
"İstanbul Kanatlanmın Altında
filmi hakkında birçok larihci ve
sinema elestirmeninin çeşitli basın
\e yayın organlarında eleştirîleri
\ar.. Tazminat ödeme pahasına
talimatımıza u>arak cuma günü
gösterime sokacaklarını ilan
ettikleri bu filmi.
programlarından çıkaran sinema
\ öneticilerine tesckkür ediy orum."
İstanbul Kanatlanmın Altında
filminin cuma günü gösterime
sokulacağı açıklanan Onav
sinemasının mülkiyetinin
belediyeye ait olduğu. ancak 1990
yılında dönemin SHP'li Belediye
Başkanı Niyazi Bahçecioğlu
tarafından 10 yıllıötna \ap-ışlet-
Tul'an. Erkan Çetintaş \e Erol Sarıkaya'v a
Türk Ceza Yasası'nda "adam ökiürmek" fi-
ilini düzenleyen 450 6 ve "birliktesuç işle-
meyi" düzenleyen 64 1 maddeleri uyarın-
ca idam cezası verilmesıni istedi. 15'eryıl
hapse çarptınlan 6 sanığın cezalarının ise
indirilmesi gerektiği görüşünü savunan Baş-
sa\ cılık. en az 3 vıl hapse mahkûm edilen
21 sanıkla ilgili karann bozulmasını ve hak-
lannda beraat verilmesi gerektiğini belirt-
ti. Beraat eden 11 sanığın ise "yürüyüşe
kattlıp polis barikatlanna satdırmak" suç-
larından cezalandırılması gerektiği bildi-
rildi. Ayrıca. az ceza \erilen
19 sanık hakkındaki cezanın
ise 10 yıldan aşağı olmamak
üzere arttırılması istendı.
Tebliğnamede. ola> ların
gelişmesiv le ilgili bilgi \eri-
lirken. "Atılan sloganlar. bi-
nanın tutuşturulmasına mü-
dahale eden itfaiyeninin en-
geOenmesi. ba/ı kişilerin'Yak.
\ ak' diye tempo tutması.ote-
lin yakılarak içeridc bulunan-
ların öldüriilmek istendiği-
nin anıaçlandığını açıkca gös-
teriyor" denildi. Olav günü
erken saatlerde "Müslüman-
lar" imzalı bildirinin kimler
tarafından dağıtıldığının be-
lirlenemediğine dikkat çeki-
len tebliğnamede. olaylann
laik anayasal düzeni yıkma-
ya yönelik kalkışma olma-
dığı yolundaki Ankara
DGM'nin kararının yerinde
olduğu belirtildi.
'Nesin'in tahriki vok'
Belediye vetkilileri, •Filmin tarihimize çarpık bir bakış açısı\la \aklaşhğı kanaatine \ardik. Dola>ısı>la bu
filmin Kayseri gibi tarihinc. kültürüne bağlı bir «jehirde gösterilmcsiniıı toplumsal huzursuzluğa >ol açabi-
leceği tehlikesini göz önüne alarak sinema sahiplerine gösterilmemesi yolunda talimat \erdik' dediler.
devret modeliyle Kayserispor'un
eski başkanlanndan Üreyis
Molu'ya kiralandığı öğrenildi.
Halen Üreyis Molu'nun oğlu
Onur Molu tarafından işletilen
sinema. Türkiye'de vizyona giren
birçok önemli filmi büyiik
kentlerle birlikte üösterime
koyuyordu.
Kayserili sinemaseverler RP'li
belediyenin film sansürüne tepki
cösterdiler.
Cezaevlerinde açlık grevleri
ÇHD, iptal davası açıyor
ALPER BALLI
ÖNDER BALOĞLL
ANKARA / ESKİŞEHİR - Çağdaş
Hukukçular Derneğı (ÇHD) Genel
Başkanı Şanal Saruhan. Adalet
Bakanlığı Ceza \ e Tev kif E\ leri
Genel Müdürlüğü tarafından
cumhuriyet başsavcılıklarına
göndenlen. "*tutuklu\e
hükümlülerin başka cezae\lerine
naklini" öngören genelgenin
hukuk dışı olduğu \e sa\unma
hakkını engellediğı gerekçesı\ le
iptali istemivle da\a açacaklannı
bildirdi. Saruhan, genelgenin
temelinde. cezae\ lerini polis bakış
açısıyla yönetme anlayışı yattığını
sa\undu. Yurdun çeşitli
bölgelennden Eskişehir'e gelen
\aklaşık 250 kişilik mahkûm
ailesi. türkü söykyip halay çekerek
cezae\inin kapatılmasını istediler.
Ankara. tzmir. istanbul başta
olmak üzere yurdun dört bir
yanından Eskışehir'e gelen 250
kadar tutuklu yakını dün E Tipi
Cezaevi önünde toplandı.
Cezaevinin önünde saz \e
gitarlarla türküler sö\le\en
mahkûm yakınlan. alkışlarla
uygulamalan protesto ettiler.
Tutuklu yakınlannın gelişi
nedenivle Eskişehir'e 20 kilometre
• Işçi Partisi, Adalet Bakanı Ağar'ın hemen istifa
etmesini istedi. Eskişehir'de mahkûm ailelen nakil
genelgesini türkülü, halaylı gösterilerle protesto etti ve
cezaevinin kapatılmasını istedi.
uzaklıktaki cezaevine giden tüm
yollar. güvenlik güçleri tarafından
tutuldu. Cezaevi girişinde ise
jandarma adeta etten du\ ar örerek,
görüşe gelen tutuklu \akmlannı
teker teker sıkı bir şekilde
aradıktan sonra içeriye aldı.
Eskişehir Cezaevi'nin daha önce
kapandığını. ancak yeniden
açıldığını belirten tutuklu
yakınlan. "Yeniden kapanınca>a
kadar da eylemlerimiz sürecek""
dediler. Aileler. mahkûmlara
tele\izyon. müzik seti ve gazete
okuma özgürlüğünün de
verilmesini istediler. Çeşitli
cezaevlerinde 60 mahkûmun
işkence gördiiğünü ileri süren
tutuklu ve hükümlü yakınlan.
"Bunlann amacı mahkûmlan
toplu olarak öldürmek. Ancak
tepkilerden korktuklan için >a\aş
ya\aş işkence ederek öldürü\orlar~
şeklinde konuştular. Aileler daha
sonra olaysız dağıldılar.
Emek Partisi. ÖDP. SlPve
HADEP Eskişehir il örgütlerı ile
Sosyalist Basın Platformu da ÖDP
il binasında yaptığı ortak
açıklamada. " Eskişehir Cezae%i
nornıal bir cezae\i değil. vcrilen
cezalann işkence altında
çekririldiği. özel \apılmış, bir
işkence evidir. Bu eezaevi genel
olarak toplumun, özel olarak da
Eskişehir'in \üzkarasıdır" dediler.
Açıklamada. tüm kıtle örgütlerı de
cezaev indeki baskılara karşı tepki
göstermeve çağrıldı. Diyarbakır
Cezaevi'nde bulunan tutuklu ve
hükümlülerin "kendilerine kötü
da\ ranılmanıası. sağlıklı koşullarda
>aşamak. nakiller sırasmda kötü
uvgulamalara hedcf olmamak.
\asak olmavan bütün \ayınlann
cezae\lerine ginnesi ve ailelere
eziyet edilmemesi"" ıstemiv le 30
mayısta başlattıkları açlık grevi ise
41. güne girdi. Bazı tutuklu \e
hükümlerin sağlık durumlannın
kötüleştiği öğrenilirken.
Divarbakır'da yetkililerle
görüşmek isteven bir heyetin. bu
amaçlarına ulaşamadığı bildirildi.
650 kapasiteli olan. ancak 700
kadar hükümlünün bulunduğu
Konya E Tipi Kapalı Cezaevı'nde
de 250 kadar hükümlünün
dönüşümlü. 50 kadar hükümlünün
de süresiz açlık grevi vaptıkları
bildirildi. Ağar'ın görevden
alınmasını isteyen hükümlülerin.
jandarma baskısı sona erene kadar
açlık grevini sürdüreceklerini
belirttikleri öğrenildi.
Genelge yasalara ay kın
CHD Genel Başkanı Saruhan.
uygulamanın açık bir biçimde
Ceza Yargılama Usul Yasası.
anayasa \e Türkiye'nin uvmakla
yükümlü olduğu Avrupa fnsan
Hakları Sözleşmesi'nin adil
yargılama hakkını düzenleyen
maddelerine aykın olduğunu
sövledi. Saruhan. şöyle devam etti:
"Bu sanıkların tünıiinün de
İstanbul ili dahilinde İstanbul
DGM'de >argılanacaklar
vönünden ele alındığında yargı
alanının kilometrelerce uzağında
turulmalan. üncelikle kendileri
hakkındaki da\alannı izlemelerini
engellevecektir. Ceza vargılanıa
usulünde esas olan sanığın
varlığıyla yargılamanın
sürdürülmesidir. Hem sanığın
savunma haklannı veterince
kullanabilmesi hem de
mahkemenin sanıkla ilgili vicdani
kanaatinin oluşabilmesi.
yargılamadaki vüz yüzelikle
mümkündür."
IRMIKIAYDIN ENGİN e-mail: [email protected]
Dün sabah, henüz kargalar
kahvaltı yapmadan gazeteye
geldim. Sabah kahvesi ne söz,
daha masaya yerleşmeden te-
lefon çaldı. Bergama'dan bir
okuyucu. Bir sosyal demokrat.
Belli belirsiz kırgınlık sezilen bir
ses tonuyla hemen söze girdi:
- Haksızlık ediyorsunuz Sa-
yın Engin. Bugünkü yazınızdan
söz ediyorum. Bu memlekette
suçlanacaklar sıralansa sosyal
demokratlar ilk sırada gelmez...
Düşündüğümü esirgemedim:
- Son sırada da gelmez.
Sıra tartışmasını çabuk aştık.
Sonrasında tıkandık.
- Yanılgınız teşhisinizde Sayın
Engin. Sorun liderya da sosyal
demokrat taban sorunu değil.
12 Eylül'ün ektiği, Ozal döne-
minin gübrelediği yozlaşmayı
göz ardı ediyorsunuz. Sizin sö-
zünü ettiğiniz sosyal demokrat-
lar yok artık.
Her taraf köşedönücüler, po-
Az Değil, Çoksunuz Sosyal Demokratlar!..
litika, hele sol politika yapmayı
kişisel çıkarlarına zarar verir di-
ye düşünenler. Solculuğu genç-
likte kapılınılan geçici bir heves
görüp. hâlâ bizcileyin direnen-
lerle çaktırmadan alay edenler...
Bıraksam bu minval üzere sü-
rüp gidecek. Ben araya girdim,
o sözü noktaladı:
- Sayımız az Sayın Engin. Sa-
yıca azaldık. Zorumuz burada.
Bir avuç kaldık.
• • •
Doğru mu bu? Sosyal demok-
rat partilere oy veren seçmen-
lere, o partilerde aktif üye sayı-
larına bakarsanız. Doğru gibi?
Ama değil. Hiç doğru değil.
1965'te Meclis'te 15 TİP mil-
letvekili vardı. CHP'lilerin henüz
"Ortanın solu Moskova yolu mu,
değil mi" gibi gülünç sorularla
uğraştıkları günlerdi. AP'nin ba-
şında Demirel vardı. Faruk Sü-
fcan'ları. Sadettin Bilgiçleriy-
le. Ferruh Bozbeyli, İhsan Sab-
ri Çağlayangil, Mehmut Tur-
gut, Emin Paksüt'leriyle mer-
kez sağın birinci takımı saha-
daydı.
Stajlarını tek parti döneminde,
kalfalıklarını 1946 ruhuyla do-
nanmış Demokrat Parti iktida-
rında yapmış deneyimli siyaset
ustalan, 1965 Meclisi'nde, üs-
teliktek başına çoğunluk iktida-
rının rüzgânnı arkalanna almış,
bildikleri gibi at koşturuyorlardı.
15 TİP milletvekili, on beş
inançlı adam, o Meclis'in tozu-
nu attı. Sarstılar. silkelediler. Ül-
kede parlamenter mücadele ye-
ni bir içerik ve coşku kazandı.
(Laf aramızda, Ecevit de TlP'in
ektiğini biçti. Yiğidin hakkı yiği-
de, iyi de biçti.)
Ülkenin dört bir yanında hak-
sızlığa uğradığına inanan. der-
dine derman arayan, toprak iş-
galcisi diye hapse düşen. kara-
kolda dayak yiyen. toprağından
ağa tarafından sürülen, •fabrika-
da işten atılanlar artık AP'ye, ik-
tidar partisine değil, 15 kişilik
orduya, 15 solcu milletvekiline
koşuyordu.
Salt parlamento binasında
mı? Ülke bir açık parlamentoya
dönüşmüştü. Yolsuzluğa bula-
şan yerel yönetimler, tek parti dö-
nemi düşleri kuran valiler, hukuk
kitabı ile sopayı karıştıran em-
niyet müdürlerinin korkulu rü-
yası bölgedeki solculardı.
Mitingler. yürüyüşler, son de-
rece yaratıcı demokratik dire-
niş yöntemleri art arda patlıyor-
du. Mümtaz Soysal kendisini
hapse kadar götüren o unutul-
PERŞEMBE
Yargıtav Cumhurivet Baş-
savcılığı. "Aziz Nesin'in, Sal-
man Rüşdı'nin "Şeytan Ayet-
leri' adlı kitabından alınhlar
yaptığı >azılan\la, tüm Müs-
İünıan halkı haksız şekilde
tahrik ettiği v e ola> ların çık-
masına neden olduğu, suçun
ağırtahrik altında işiendiğige-
rekçeshle TCY'nin 51-1.
maddesine göre 26 sanığın
cezasında \-apılan 5yıllık tah-
rik indirimini" verinde bul-
madı.
Başsavcılık. Ankara DGM
Başsavcılığı'nın. TCY'nin
"devletin anayasal\etemel ni-
zamlarını bozma" suçlannı
öngören 146. maddesinden
hüküm kurulması istemini
de yerinde görmedi. Müda-
hil avukatlar da aynı gerek-
çelerle temyiz isteminde bu-
lunmuşlardı.
Yargıtay 9. Ceza Daire-
si'nin. tebliğname uyannca
DGM karannı bozması halin-
de. dava yeniden görülecek.
Bugünkü duruşmaya ka-
bul edilmeyen müdahil av u-
katlan da bir dilekçe verme-
yeçalışacaklar.
Mahkemenin olaylan si-
yasi suç yerine adi suç kap-
samında değerlendirmesini
eleştiren avukatlar AliYaşar
ve Uzüm Ateş. bu durumun
cumhuriyet savcılarının
RP'nin hâkimiyetine girdi-
ğinin göstergesi olduğunu
ileri sürdüler. Ali Y'aşar. sa-
nıklann siyasi suç işlediğini.
bu nedenle TCK'nin 146.
maddesi uyannca yargılan-
maları gerektiğini dile getir-
di. Yaşar. bu yapılmadığı tak-
dirde karann bir aldatmaca
olacağını vetoplumdabirya-
ra olarak kalacağını belirtti.
Sıvas davasında vargıla-
manın üçe bölündüğünü v ur-
gulayan Üzüm Ateş ise dilek-
çede. "Bir beden kafa. göv-
de ve bacaklar olmak üzere
üçe bölündü. Bt-> nin de\ letin
rejimine aykın davrandığı,
gövdenin \angın çıkardığı,
bacaklann ise kanunsuz yü-
rüyüş vaptığı öne sürüldü.
O\sa eylem bir bütündü.
Tüm iddianameler. \ideo çe-
kimleri aynı. Dava buna rağ-
men bölündü" göriişünü di-
le getirdi.
Olaylarda 35 kişinin ya-
narak. iki kişinin ise olaylar
sonrasında güvenlik güçle-
rinin açtığı ateş sonucu öldü-
ğünü belirten Ateş. bu kişi-
lerin fotoğraflannın bile mah-
kemeye sunulmadığını anım-
sattı.
mazyazıyı, "Güzel Huzursuz-
luk"u o günlerin sonunda yaz-
dı.
O zaman da 'az'dı solcular.
Sayıca azdılar, deneyimce. pa-
raca azdılar. Bugün Bergamalı
kırgın Cumhuriyet okuyucusu
da dahil, Türkiye'deki sosyal de-
mokratlardan çok daha azdılar.
Politika biliminde "siyasal ço-
ğunluk" diye bir tanım vardır. Ak-
tif. ne istediğini bilen, bildiğini el-
de etmek için savaşım verme-
ye kararlı üyelere yaslanan par-
tiler için kullanılır. Seçmenleri
tepkisiz, seçimden seçime san-
dık başı yapan sağ partilerinin
parlamentoda ve her yerde to-
zunu atan, diri partiler için kul-
lanılır.
Türkiye'de bugün sosyal de-
mokratlığı benimsemiş, kendi-
ni bu anlamda solcu olarak ta-
nımlayan taban diri mi?
Bu günlük de bu kadar. Ama
sadece bugünlük...
ORHAN BURSALI
Bilimin Başarısı
Ülkemiz politika arenasında seçilmişlerin (ve de
seçmenlerin!) durmadan yeni başansızlıklanna sah-
ne olur ve politikacı kredi kaybederken, bilim are-
nasında ise yüz güldürücü sonuçlar alıyoruz.
Bilim kurumlarımızın birkaç yıldır sürdürdüğü ör-*
gütlü, inatçı, ısrarlı, azimli çalışmaları ürünlerini ver-
meye başladı. 1995 yılında uluslararası bilim dergi-
lerinde yayımlanan makalelerde, Türkiye dünyada
en büyük sıçramayı yaptı ve makale sayısını yüz-
de 30 arttırarak 2333'e yükseltti. Böylece, bitim
sıralamasında 34'üncü yerini korudu, ama daha
bir üst basamağa yükselmenin eşiğine geldi.
(Cumhuriyet Bilim Teknik, sayı 478)
Bu yüzde 30'luk artış hem Türkiye bilim tarihinde
bir rekordur hem de 1995'te diğer ülkeler arasmda
kaydedilen en büyük artıştır...
Türkiye. bu yıl da yükselişini sürdüreceğe benzi-
yor.
• • •
Türkiye'nin bihmsel araştırmada bu yükselişinde
ana etkenler TÜBİTAK, Türkiye Bilimler Akade-
misi ve bazı üniversitelerimiz yönetimlerinin
araştırmayı teşvik edici kararlar alması, projeleri
desteklemesı ve maddi ve manevi ödüller koyma-
sıdır.
Büyük maddi yararlar
beklemeden özveri ile
bilgi üreten araştırma-
cıları toplum şüphesız
el üstünde tutmahdır.
• • •
1995 yılı rakamlarına
göre hangi üniversiteler
bılimsel araştırmalarda
başı çekıyor?
Bu haftaki Cumhuri-
yet Bilim Teknik'te ya-
yımlanan Serhat Ça-
kır'ın "1995 Bilim Harı-
tası" yazısından öğren-
diğimize göre. Ankara,
Türkiye'nin aynı za-
manda Bilim Başkenti
duaımunda.
Yayımlanan bilimsel
makalelerin yüzde
41'inin adresi Ankara
üniversiteleri.
Koskoca İstanbul,
koskoca istanbul'un
koskoca üniversiteleri-
nin payı ise azalarak
yüzde 22'ye düşmüş!
Sevindirici bir geliş-
me. Anadolu üniversi-
telerinde yapılan bilim-
sel çalışmalarda önemli
bir artışın görülmesidir.
Bilgi üretiminde yüz-
de 84'lük payla başı
üniversiteler çekmekte-
dir. Özel şirketler (yüz-
de 5) ve diğer kamu
kuruluşlannın. araştır-
ma alaaında oldukça
cılız kaldıkları görülü-
yor.
Pekı en çok araştırma hangi alanlarda yapılıyor,
sorusunun yanıtı da şöyle: Sağlık alanında yüzde
60, temel bilimlerde yüzde 23 ve mühendislik ala-
nında yüzde 17.
Tıp fakülteleri arasında Hacettepe 361 makale
ile birinci sırada. istanbul Üniversitesi ise 262, An-
kara Tıp 223. Ege 110, Marmara 101. Gazi 99 Do-
kuz Eylül 86, Çukurova 83, Erciyes 68, KTÜ 55,
Ondokuz Mayıs 42. Akdeniz 40, Uludaö 27, Os-
man Gazi 19. Başkent 17, Atatürk 16, înönü 15,
Cumhuriyet 13, Dicle 13. Fırat 12, Anadolu 12, Sel-
çuk 7, Trakya 7, 100. Yıl 3. Gaziantep 2, Adnan
Menderes 2, Bilkent 1, Pamukkale 1.
Temel bilimler ve mühendislik alanlannda yapılan
araştırmalara göre üniversitelerin sıralanmasını ise
yandaki listede inceleyebilirsiniz.
• • •
Bilim, desteklendiğinde ülkemizin yüzünü ağar-
tacak sonuçlar verebileceğini göstermiştır. Bilimin
önü daha açıldığında, politikacılar için de yüz ağar-
tıcı sonuçlarını kısa zamanda toplayabileceğimize
inanıyorum.
Temel bilimler ve
mühendislik
alanlannda makale
sayısı
ODTÜ
İTÜ
Hacettepe
Boğaziçi
Bilkent
Ankara Ü.
EgeÜ.
KTÜ
Gazi
İÜ
Selçuk
Atatürk
Dokuz Ey.
Çukurova
Yıldız
inönü
Fırat
Erciyes
Cumhuriyet
Doğu Akdeniz
Dicle
Pamukkale
Uludağ
Osman Gazi
Marmara
19 Mayıs
Akdeniz
Trakya
Kırıkkale
Sütçü imam
Anadolu
Abant İ.B.Ü
100-Yıl
S.Demire!
Sakarya
Koç
Gaziantep
Kocaeli
G.O. Paşa
232
161
106
69
65
58
43
39
35
31
29
29
23
21
18
16
14
12
10
9
9
7
6
6
6
6
5
4
4
4
4
4
4
3
3
3
3
3 ;
2 ;
'İlk hedef hükümeti düsürmek
1
RP, ANAYOEdaki
yandaşlanna
güveniyor
ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu)-ANAYOLun
dağılma aşamasına
gelmesiv le iktidar için
veniden umutlanan
RP'lıler. ANAPve
DYP'nin ıçindeki RP ile
koalisyon kurulmasını
isteven milletvekillenne
tıüvenivorlar. RP Kayseri
Milletv'ekili Salih
Kapusuz. RP ile hükümet
kurulmasını isteyen
ANAP ve DYPTi
milletvekilleriyle
görüşmelerini
sürdürdüklerini belirterek.
"Önce hükümet
düşürülmeli. Hükümet
düştükten sonra her şe\
netleşir"dedi. RP Genel
Baskan Yardımcısı Musa
Demirci de ANAYOL için
üçüncü ısim arayışlannı
eleştirerek. bunun
demokrasiye ihanet
olacağını savundu.
İktidar aray ışlannı
sürdüren RP'liler.
ANAYOL ıçindeki
yandaşları ile temaslarını
hızlandırdılar. DYP'den
milletvekilleri Ali Osman
Sönmez, İsmail Köst.
İsmail Karakuyu ile
ANAP'tan. KorkutÖzaL
Ekrem Pakdemirli. Halit
Dumankaya. Cemil Çiçek.
Lütfullah Kavalar. Oltan
Sungurlu. Burhan kara.
Metin Öne\. Mehmet
Keçeciler ve Abdülkadir
Aksuile sık sık görüşen
RP'liler. "İki parti içinde
de çok say ıda milletvekili -
RP ile koalisyon
kurulmasından yana"
görüşünü sav undular. RP '
Kayseri Milletvekili Salih-
Kapusuz. RP ile
koalisyon isteyen ANAP
ve DY'P'li milletvekilleri .
ile sürekli görüştüklerini
belirterek. şunları sövledi:
"ANAP ve DYP'de. RP ile
hükümet kuralım diven •
çok say ıda milletvekili
vardır. Önce hükümet
düşürülmelidir. Hükümet
düştükten sonra temaslar
başlar. Her şe\ <
cumartesiden sonra
netleşir. RP'ye göre\ :
verilecektir. Hükümet
kurma işi uzun sürmez. -
Eğer hükümeti
kurama/sak görevi iade +.
ederiz." ,
RP Genel Başkan
Yardımcısı Musa Demirci
de ANAYOL için üçüncü
isim arayışlarına
girilmesini elestirerek. (
"Türkiye'de işler siyasi
partilerle işler"dedi.
Üçüncü isim arayışlannın
bir sonuç vermeyeceğinı
savunan Demirci. "Böyle .
bir şey demokrasiye '.
büy ük ihanet olur. Sisteme
kendi içinde çözüm ,
bulunmalıdır" dedi. ;