24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 HAZİRAN 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 UYGARLIKLARIN İZİNDE OKTAY EKÎNCİ Boğaziçi'ni yağmalattık; hiç değilse "petrol kanalı" yaptırmayalım! "Dünya SÎTi"ne evrensel dayanışma... r ğ Taşıdığı kültür \e doğa / değerlenyle ınsanlığın .X evrensel mırası arasında yer alan Boğazıçı'nın de\ petrol tankerlennce "akaryakıt yolu" yapılmaması ıçın, 9 Hazıran 1996 Pazar günü tekne ve motorlarla "en büyük HABITAT eylemı" yapılacak. Kampanyanın başlıca dayanağını ıse "uluslararası koruma \ e kültür sözleşmelen" oluşturuyor... "BoğaziçP denılınce duyarlı çevrele- nn aklına artık "ikili" bır kımlık gelıyor Bınncisi elbette kı eşsız bır doğal ve tanhsel zengınlık Doğu \e Batı uygar- lıklarının ortak kultur bereketı Istan- bul'un Turkıye'nın \e hatta dunyanın goz bebegı Guzelhğın doruğu. şen go- nuller yatağı İkıncısı ıse>azıkkiu >"ağma".Durdu- rakbılme>en \eakıl almazbırozgurluk ıçınde neredeyse "egemenliğini" ılan eden ımaryağması Ustelık kımı zaman goz yumularak. kımı zaman da "özelya- salar" çıkanlarak zumrut yeşılı yamaç- lan kemıren "çok katlı" gecekondu ve luks \ılla yapılaşması Şımdı. bırbırıne aslında hıç yakışma- yan bu ıkılının ortasına "üçüncü" bır or- tak gelıvor Dunyadenızlennın "dev pet- rol tankerlerT, Kafkasya \e Orta Asya petrollerını Karadenız lımanlanndan Akdenız e taşımak ıçın bu ei>ı bulunma- yan SİT'ın arasından "birerli kol" geç- meye hazırlanıyorlar Eğer Turkıye nın "direnişi" uluslara- rası petrol şırketlerının karannı gen pus- kurtemezse Boğazıçı. bırkaç yıl ıçınde "akaryakıt kanalına" donuşecek Herbı- n 250-300 bın tonluk "yüzerbombalar", bu zanf \e kı\nm kı\ nm su yolunu yer- yuzunun belkı de en "riskli" yaşama or- tamına donuşturecekler Rıskı ıse elbette kı y ıne bu dev tanker- lerın geçış sayılanna oranla yukselecek olan "kaza olasılıklan*" oluşturuyor Yanı. sadece sıradan bır çarpışma de- gıl, a>nı anda buyuk denız ve kara yan- gınlan.hava \esukırlılığı dahası olum- ler. yaralanmalar ve Boğazıçı"ne evren- sel kımlığını veren tanh ve kültür mıra- sımız uzennde gıdenlmesı olanaksız bır tahnbat yaratabılecek "cehennem kaza- lan" Nıtekım tstanbul. bu kazalann ne de- mek olduğunu. 1960"lardan bu yana ör- neklerıyle bılıyor Turkıye. Batılı şır- ketlenn Kazak ve \zen perrollen uzenn- dekı son pazarlıklanndan sonra açıkça "gelhorum'" dıyen bu buyuk felaketı na- sil onleyebılır 1 Elbette kı oncelıkle Boğazıçf nın her- hangı bır su yolu degıl "kent içi bir me- kân" olduğunu \e ustelık "SM"" değen taşıdığını anlatarak. dunyaya bu gerçeğı kabul ettırerek Dunya denızlennde. Boğazıçı gıbı en dar yen 700 metreye dek ınen. orta bu- yuklukte bır gemı ıçın bıle tehlıkelı sa- yılabılecek I0"uaşkın"anirotadeğişik- Hğrçle'" geçılebılen. her ıkı yakasındakı kent verleşmede "birkaç mihon kişinin" yaşadığı veyıne her ıkı kıyısında lstan- bul'un Dünya Miras Listesi'ne gırmesı- ne neden olan "uygarük \e doğadeger- lerinin" sıralandığı bır başka boğaz y a da denız geçışı yok \anı Boğazıçı, tum bu ozellıklenyle yery uzunde "tek başına" v e y ıne bu ne- denle dunva denız ulaşımı hukukunun "genel kurallarına" bağlı olması da muınkun değıl Hele Montreu\'nun 1936 yılmdakı koşullara gore belırledığı ve en çok "20 bin tonluk" gemıler varsayılarak ongo- rulen "serbestgeçişhakkının",şımdı ar- tık bunun en az " 10 katı biıy uklüğünde- ki" ve ustelık "patlayıcı madde" yuklu gemıler ıçın de geçerlı olabılecegını sa- v unmak ıse en kıbar dev ışıy le "uvgarca birtutum" değıl lite bu nedenle. istanbul bır yandan H\BITAT-II'ye "e\ sahipliği" yaparken. obur yandan da en cıddı uluslararası so- runlardan bın olan "Boğazici1 nin petrol tankeıierine kanal olanıavacağı" gerçe- \nadoluhisarı ve Kavacık sırtlannı gösteren bu fotoğraf, Boğaziçi'ndeki tanhsel ve doğal guzelltğin "kent yağması ile petrol tankeıieri arasında1 nasıl sıkışmava başjadığını gosteriyor.' (Fotoğraf ERDOĞVM KOSEOĞLU) KültürBakanlığı 'nın I994yüındaki mponından bölümler Kultur Bakanlıgı Kultur veTabıat Varlıklannı Koruma Genel Mudurlu- gu'nün 16 3 1994 gun ve 1095 sayı- lı raporunda. Boğazıçrnın bırdunya kultur mırası olarak tankerlerce pet- rol yolu yapılamayacağına davanak oluşturan uluslararası sozleşmeler anımsatılıyordu Raporun bazı bo- lumlerı şoyle ""L'lkemızın sahıp oldugu tarıhı. kulturel ve doğal mıras ıçensınde ıs- tısnaı bır oneme sahıp olan Istanbul kentının. tum ınsanlığın ve dolayı- sıy la dunya mırasının bır paıçası ola- rak korunmasi ve gelecek kuşaklara bırakılmasının gereklılıgı her zaman ıçın mevcut ıken, son zamanlarda Bogaz trafıgının artması kazalann oluşmasi. bolgenın hassasıyetını da- ha da arttırmıştır Can ve mal güvenlıgının yanı sıra kulturel ve doğal varlıklanmızı teh- dıt eder hale gelen son tehlıkelenn, evrensel degerdekı kulturel ve doğal 'ıtııhism korunmasına tşnrakın ulus- lararası sözleşmeler geregınce tum ulkelere gorev ve sorumluluk yukle- dıöı eerçeöı goz onünde tutulmalı- dır 'Boğaziçi dünya kültür mirasıdır...' Bugüne dek ka/alann çoğu 'ucu/ atiatıldı denilivor. Tanker trai ı^ı nu ııdaıı buv le 1 ü ııııs- li arttığında. ka/-a riskleri de m nı oranda artmavacak mı? (Fotoûrat Nasıa v e Shıp Bro- B.rulkenınkııltûrvarl.kların.nko- ker gemılerının 1994 - dek. kazasından ) runmasi degerlendırılmesı ve daha a Ijr Sonucunda Kırlenmeden Korunma- ^ına Daır Protokol, * Fevkalade Hallerde Akdenız"ın Pet- ı ol ve Dıger Zararlı Maddelerle Kırlen- mesmde Vapılacak Mucadele ve Is.bır- lığıne Aıt Protokol. * Akdenız ın Kara Kokenlı Kaynak- lardan Kırlenmeye Karsı Korunması Protokolü * Akdenız'deÖzel Koruma Alanlan- na llışkın Protokol'e taraftır 3) Akdenız Ey lem Planı nın yasal bo- yutunda onemlı bır yerı olan ve 1995 vılına kadar uygulanmaya konulacak olan acıl tedbırlerı belırleyen Cenova Deklarasyonu'nun hukumlennden bırı- sı de Akdenız'de ortak öneme sahıp en az 100 kıyısal tarıhı SİT'ın tanımlan- ması vekorunmasıdır Bu çerçevede taraf ülkeler UNEP. UNESCO ve ICOMOS tarafmdan or- taklaşa yurutulen çalışmalar sonucun- da, 1987 yılında aralarında ulkemızden 17 tanhı SİT de Akdenızcie ortak one- me sahıp SİT olarak ılan edılmıştır Bunlar \ntalya Aspendos. Bursa. Dıdım. Efes Oludenız. Halıkarnasos. İstanbul, Kekova. Knıdos. Mılet. Ka- unos. Bergama, Phaselıs, Prıene.Truva ve Xanthos"tur * 3 Ekım 1985 tarıhınde Granada'da sonrakı nesıllere ula>tınlması çabaları sadece o ulkenın degıl. butun dunvanın gorevıdır Bu çagdaş anlayış çeı- çevesınde ışbırlığının kuvvetlenmesı sağlam ve uvgula- nabılır ılkelere oturtulması sonucunda 1 (Bırleşmış Mılletler Eğıtım Bılım \e Kultur Te^kıla- tı UNESCO'ya uye ulkele'r bu temel anlayısla 19" 1 : yı- lındagerçekle^tırdıklerı 17 genel konteransta ınsanlığın ortak tabıı ve kultur degerlerının çeşıtlı sebeplerle bozul- duğunu yokedıldıgını, bunun butun ınsanlık ıçın bır yok- sullasma olduğunu ulkeler sevıvesındekı koruma faalı- yetlennın çoğu zaman ıstenen olçude geıçekle^emedığı- nı belırterek. mılletlerarası ışbırlığının gereklı olduğunu v urgulamıstır Konferans netıtesınde hazırlanan 'Duma Kulturel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sozieşme' ulkemız tarafmdan da onaylanmıs ve 20 4 1982 gun ve 17670 sayılı Resnıı Gazete'de yayımlanarak yururluğe gırmıijtır Bu sozieşme ıle olaganustu ve evrensel deger- dekı kultur \e tabıat mıraMnın yer aldığı bır"Dünya^li- rasListesi'nınhazırlanmasihukmebağlannıiştır Llkemı- zın tabıat ve kultur değerlerınden seçılen 7 yerlesım yerı bu lıstede veralnıaktadır İstanbul şehrı de seçılen 7 ver- ieşım kapsamında Dunya Kulturel \e Doğal Mıras Lıste- sfnde veralmıştır 2) AvrıcaTurkıve Akdenız Eylem Planf nınhukukıte- melleı ını oluşturan Akdenız"ın Kırlenmeve Karşı Korun- ması (Barselona) Sozleşmesı ve bu kap>amda gerçekles- tınlen pıotokollerolan. * -\kdeniz Gemı ve Lçaklarc'in \akı Olan Bo^altma- ulkemızın de ımza koyduğu "\vrupa Mimari Mirasının KorunmasıSozleşmesi'nınonaylanmasıda M 4 1989 gun ve 3534 sayılı kanunla uyuun bulunmuştur (Bu sozleş- meve gore de Boğazıçı ve İstanbul aynı anda Avrupa mi- rasıdır ) Ukemızın sahıp oldugu tarıhı. kulturel ve doğal mıras ıçensınde ıstısnaı bır oneme sahıp olan ve Dünya Mıras Lıstesı'nde yer alan. Akdenız'de ortak oneme sa- hıp SİT'ler ıçınde bulunan İstanbul şehrının yukarıdade- ğınılen uluslararası sözleşmelerle 2863 sayılı Kultur ve Tabıat Varlıklannı Koruma Kanunuve 2960 savılı Boğa- zıçı Kanunu göz onune alınarak Boğaz'da mevdana ge- len kazalardan ve Boğaz trafıgının. kultur \e tabıat \ar- lıkları ıle tarıhı. kulturel ve doğal çevreyegetırdığı vege- tırebıleceğı zararlardan korunması kaçınılmazdır" ğını de dunya uluslannın "habitatper- ver" temsılcılerıne anlatabılmenın eşı bulunmaz "fırsaönr yakalıyor Gerçı yıne bu "duyarlı'* konuklanmız. HABITAT nedenıy le bulunduklan Istan- bul'u "meraklıgözlerle'gezerlerken. ge- cekondulaşmanın otesınde. ozellıkle "Boğaziçi'ndeki kaçak vapılaşmayı" bı- razda hayretle ızlıyorlardır Açık konuş- mak gerekırse. belkı de bu "dünya StTVnın boy lesıne "acımasızca yağma- lanmasına" ızın veren ve goz yuman Turkıye'nın. şımdı aynı yeryuzu guzel- lığını petrol tankerlenne karşı "koruma"" konusunda da ne denlı "içten \e karar- lı" olabılecegını de kendı kendılerıne so- ruyorlardır Dahası. yıne bu buyuk yağ- manın varattığı goruntuye ve "siyasal kültüre" bakarak acaba Turkıye'yı yo- netenlenn gerçekten "tarih, doğa ve in- san hakları" ıçın mı. yoksa denız ulaşı- mına alternatıf olan petrol boru hatlan- nın yıne Turkıye've dosenmesını sağla- yarak "salt ekonomik bek)entiler" ıçın mı Boğazıçf ne şımdı boy le dort elle sa- nldıklannıdaduşunmedenedemıyorlar- dır Ne var kı "ulusal gerçeğimiz** bu- tun bu "haklı kavgılara" ıster istemez yol açsa bıle Boğazıçrnın oncelıkle bır "uygarlık mirası" olarak korunması ge- rektığıdeevrenselbırgerçek Bu neden- le Turkıye. bıryandan dev petrol tanker- lenne karşı "yeni bir Montreuv ruhu" ıçın çabalarını yoğunlaştırırken obur vandan Boğaziçi'ni "tum evrensel de- ğerleriyle bir biitıin olarak korumak" ıçın de hem kendı kararlılığını goster- mek hem de bu konudakı "dünya daya- nışmasınr ışte boylesı bır uluslararası sorumluluğa dayanarak sav unmak zo- 'unda Bu konuda ıse yıne Turkıye'nın ve Boğazıçı'nın ımdadına yetışebılecek uluslararası hukuk alanındakı en guçlu ve "çağdaş" dayanaklardan bın ve hıç kuşkusuz en gerçekçısnse "dünya kül- tür, doğa veçev redeğerlerinin korunma- sıyla ilgili" sözleşmeler ve protokoller Bırçoğu. şu gunlerde HABITAT-II gundemındekı konulann tartışılmasında da "evrensel ilkeler" olarak yer alan bu sozieşme ve protokollenn ozellıkle "Turkiye'nin de onaylayıp imzaladığı" koşulları ıçensınde vıne Boğazıçı'nın "her türlü tahribata karşı korunması- na" karşı alınacakonlemlerı haklı vege- reklı kılabılecek temel dayanaklar var Aşağıda. ışte bu dayanakları sergıle- yen ve Boğazıçı'nın petrol kanalı olma- sına "insanlık adına" goz yumulamaya- cağını uluslararası koruma hukukuna bağlı olarak savunan "özlü bir rapora" yer venyorum Kültür Bakanlıgrnın. donemın Kul- tur ve Tabıat Varlıklannı Koruma Genel Muduru Mehmet Tuç ımzasıyla İbtan- bul'dakı Koruma Kurulu'na ılettığı 163.1994tanh ve 1095 sayılı rapor. Bo- ğazıçı ve petrol taşımacılığı konusunun şımdı HABITAT-Ilgundemınde nasıl ele alınıp savunulabıleceğı yonunde tum ıl- gılı veduarlı kesımlere "yolgösteriyor" Elbette bu raporun gereğı olan "kül- tür ve doğa mirasının korunmasındaki" ulusal kararlılığımızıdayıne HABITAT surecınde gerekırse "özeleştiri" de ya- parak sav unmak v e bundan sonra da y ı- ne Boğaziçi'ni "dünyaya da örnek ola- cak şekilde koruyacağınııza" Lutfı Kır- dar Kongre Merkezı'nde "söz vermek" koşuluyla ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Roman Eğitiminden Geçmek... Sanat ve edebıyat urunlerının yalnızca varolmala- n, toplumlann duşunce yaşamına katkılan bağlamın- da ancak yolun yarısıdır Yolun kalan yarısı ıse bu urunlerın yetennce ve olması gerektıgı gıbı değerlen- dırılıp ozumsenmesıyle tamamlanabılır Kendı ortamlarında yaratılmış sanat ve edebıyat urunlerının eğitiminden geçmeyı başaramayan top- lumlar ıçın bu urunler yatırıma yoneltılmemış atıl bı- nkımler kadar ışlevsız kalmaya yargılıdır Gerek sanatın gerekse edebıyatın yakın ve uzak geçmışı bıze, boyle bır eğıtımden geçmeyı doğal sa- yıp başarmış toplumların dun-bugun-gelecek çızgı- sındekı sınavlar karşısında da çok hazırlıklı olabıldık- lerını, aynı tuzaklara ve tataklıklara duşmekten ço- ğu kez boyle bır eğıtımın yardımıyla korunabıldıkle- rını gosterıyor Yanlış anlaşılmasın Burada sanatın ve edebıya- tın toplumları doğrudan yonlendıren kısa vadede et- kın olabılen bır guç taşıdıgını savunmuyorum Sana- ta ve edebıyata boyle bır guç kazandırmayı ne eser- ler ne de o eserlenn turlu ıdeolojık dekorlarla kıtleye sunulması başarabılmıştır Ama şurası da kesındır kı, tarıh bılıncı temelıne oturtulabılmış bır toplumsal bı- lınç kazanabılmek açısından sozu edılen eserlerle aşılanmış olmanın payı çok buyuktur Şoyle soralım Bugun Turk toplumunun siyasal kadrolar duzlemınde duştugu bataklıga bır Fran- sa'nın duşmesı, bugun duşmesı olası mıdır'' Bu sorunun yanıtı, hayırdır Bu hayırın gerekçesını ıse Fransız toplumunun ıle- rı bır sanayı toplumu olması kadar, dahası belkı on- dan da fazlası Fransız toplumunun ornegın bır Bal- zac'ın eğitiminden geçmeyı başarabılmış olmasın- da da aramak gerekır Balzac onca romanına karşın kendı donemındekı Fransız burjuvazısının somuru tutkusunu ve ahlaksızlığı erdem sayma eğılımım or- tadan kaldıramamıştı Ama zaman ıçensınde Fran- sız toplumunda kokleşen ve Balzac donemındekı çurumelerın ymelenme olasılığını en alt duzeye ındı- ren eleştırel tutumun temelmde Balzac ın romanlan- nın harcını da aramak, kesınlıkle bır abartma sayıl- mamalıdır Gunumuzun Turk toplumu ıse, kendı roman sana- tının yakın geçmıştekı onca degerlı urununun eğiti- minden geçmeyı yaşadığı çağdakı konumunu kav- rayabılecek bır bılınç gelıştırebılme baglamında boy- le bır eğıtımı de gereklı saymayı başaramamış bır toplumdur Eğer toplumumuz hemen her sarsıntıya hazırlıksız yakalanıyorsa çok değıl daha on on beş yıl once gerçekleşmış bır olayın yınelenmesı duru- munda o olayla ılk kez karşılaşmışçasına şaşırıp ka- lıyorsa bu noktada belırgınleşen eğıtılmış duşunce eksıklığının kapsamına roman egıtımının eksıklıgını de dahıl etmek ancak gerçekçı bır tutum olur Osmanlı'dan Cumhurıyet'e geçışîn oykusunu ka- leme alan bır tarıhçı, kurumsal sorunlann bıreylere yansıma bıçımlerını ayrıntılarıyla betımleyebılme ola- nağından elbet yoksundur Ama geleneksel tarıh bıl- gilerıne orneğın Adalet Ağaoğlu'nun "Olmeye Yat- mak" romanının verecegı egıtımı de ekleyenler çok cıddı bır geçış donemını bıreysel yaşantıların sağla- dığı bakış açısından ve ınsan gerçeğının turlu yansı- malarıyla kavrayabılırler Bır Yakup Kadri'nın eser- lenne "Bıraz da edebıyat okuyalım" anlayışıyla de- ğıl, fakat gerçek edebıyat urunlerının -butun sanat eserlerı gıbı- toplumun yansımaları oldugu bılıncıyle eğılenler, ıçınde yaşadıkları toplumun Osmanlı Impa- ratorluğu'nun son donemlerınden Cumhurıyet'ın ılk evrelerıne kadarkı harıtasını kurumsal ve bıreysel duzlemlerde çıkartabılırler "1945 Ruhu'nun ardın- dan Turk demokrasısının neden bunalıma gırdıgmı merak edenler, Attilâ ilhan'ın 'Kurtlar Sofrası "nda aradıkları yanıtlan, hıçbır resmt tanhın veremeyece- ğı canlılık ve kalıcılıkla bulabılırler Daha yenı zaman- lar ıçın geçerlı olmak uzere, bu toplumun ınsan ger- çeklerı dogrultusunda bır estetık sorgulama merakı- na kapılanlar, Selim ileri'nın "Yaşarken ve Olurken" romanında aradıkları olası çozumlerın ızduşumlerı- ne rastlayabılırler Yukarıdakıler, verılebılecek sayısız ornekler arasın- da yalnızca bırkaçıdır Ayrıca şu unutulmamalıdır kı, romandan bu yolla sağlanacak egıtım oncelıkle ken- dı romanımız aracılığıyla gerçekleşebılır Turk toplu- munun çalkantılarını yalnızca Balzac ta ya da Dos- toyevski'de bulmaya kalkışmak ya da kendı yaban- cılaşma sorunlarımızın çozumlerını yalnızca Ca- mus'de aramak, kendımıze yabancılaşmanın en ha- zın ornegı olur Çağımızda sozu çok edılen "bılgı toplumu ' kav- ramı, sadece geleneksel eğıtım bıçımlerınden sağ- lanacak bılgılerle sınırlı bır kavram degıldır Ancak ge- rek bırey gerekse toplum yaşamından kaynaklanan butun yansımalara, bu arada oncelıkle edebıyata ve sanata aynı zamanda bırer bılgı kaynağı ve egıtım yo- lu olarak bakabılen toplumlardır kı bılgı toplumu" olma yolunda ılerledıkiennı haklı olarak soyleyebılır- ler HABITARTTA BUGUN Habıtart etkınlıklerı kapsamında bu akşam saat 21 30'da Çıragan Saravı bahçesınde Zulfiı Livaneli ve Ispanyol Maria Del Mar Bonet bır konser venyorlar Saat 21 00'de ıse İstanbul Devlet Opera \e Balesı'nın "Spartakus"adh oyunu \K\\ Buyuk Salon da yer alıyor Naşar Kemal'ın Ara Guler'ın fotoğraflan uzerıne yazdığı metınlen oyunlaştıran Ozfem Guveli ve Merih Atalavın Ara'nın Anadolu Destanı" adlı ovun saat 21 00'de AKM Oda Tıyatrosu'nda ızlenebıhr Istenbul Byuyukşehır Beledıyesı'nın etkınlıklen arasında bulunan, Munir Nurettin ve A\ni Anıl'ın eserlerınden oluşan Klasik Fasıl Topluluğu'nun konsen Sultanahmet Darphanede saat 18 00de \apı Kredı Gençlık Festıvalı kapsamındakı Önder Focan Caz Grubu ıle Terence Blanchard'ın konsen saat 21 30 da Daruşşafaka Lısesı A\han Sahenk spor salonunda "Beyazperdenin ardındaki kentler" başlıklı fılm festıvahnde ıse bugun saat 12 00 - 19 00'da Paris Bizimdir. saat 15 OO'te Tango Argentino ve saat 21 30da Başkalannın Amerikası adlı fılmler Alkazar Sıneması'nda Kapmlar Kralı saat 12 00'de Sevimli Fahişe saat 15 00 v e 21 30'da v e Alice Kentlerde saat 19 15'te Avrupa Sınemasf nda Venus Deltası saat 12 00'de A\nıpa saat 15 OO'te Elveda Las Vegas saat 18 00'de ve Ucuz Roman saat 21 00'de Fenye Sıneması'nda gosterılecek Festıval kapsamındakı belgesel ve kısa fılmlerden \eTaşlar Tanıktır ıle Vabancı adlı fılmler Alman Kultur Merkezı nde ucretsız olarak ızlenebılır Gün ıçınde yer alan bır dığer grup etkınlık de soyleşı alanında gerçekleşecek Bunlann ılkı Darphane'de açılan Dunya Kentı İstanbul sergısının maketlerın hazırlayan \lbert Berger ıle "Konstantinopolis Maketİerinin Tasanmı >e Haznianması" başlığı altında saat 11 00'de Darphanede yapılacak "KentTaşıtve Enerji" başlıklı soyleşı ıse saat 17 00 - 19 00 'da Fransız Kültür Merkezı'nde ızlenebılır Çağdaş Danimarka şiiriyle buluşma DIJYGU DLRGUN Çağdaş Danimarka ve Turk şiırı. 'Bir Başka Gokyuzu'nde buluşuyor istanbul Evrensel Kültür Merkezı nm bır sure once başlattığı. Batı şıınnın ulkemızde yetennce tanınmavan va- zar ve şaırlennı konuk etmeyı amaç- layan 'AvmÖteki V üzü* adlı program. bu kez "Bır Başka Gokyüzu' adıvla bugun saat 19 00da Evrensel Kultu; Merkezı'nde gerçekleştınlecek Çağdaş Danimarka ve Turk şıınn den orneklerın sunulacağı bu buluş- maya geçen yıl 'Ayın Otekı Yuzu'ne konuk olan Danımarkalı şaırErikSti- nus. Danimarka Vazarlar Bırlıgı Baş- kanı PeterPoulsenveSaraMathaiSti- nus katılıyor Aynı zamanda ulkemı- zın şaır ve yazarlanyla da bır buluş- ma amacı guden geceye Turkıye \a- zarlar Sendıkasi Başkanı \taol Beh- ramoğlu, Cevat Çapan. Ergin Kopa- ran. Ozkan IVIert v e Osman Bolulu da katılarak ıkı ulke arasında kurulmak- ta olan sanatsal yakınlaşmayı değer- lendırecekler Çağdaş Danimarka şıınnın temsıl- cılennden Enk Stınus. Turk okurları- nın hıç de y abancısı olmadığı bır ısım Stınus. Nâzım Hiknıet ı Danımarkalı şıır okurlanna sevdıren pek çok çev ı- nye ımzasını atmış Şıırlennı Murat Aİpar'ın çev ın v e derlemesinı ustlen- Erik Stinus. Peter Poulsen ve Sara Mathai Stinus katılıvor. dığı 'On Dort Çağdaş Danimarkalı Ozan/Modern DanimarkaŞiiri \nto- lojisi". Toplum Yayınlan arasında ya- yımlanan "Şiirler" ve Murat Alpar'ın turkçeve kazandırdığı •'\asamiDirilt- mek İçindir Şarkılarım' adlı kıtapla- rıyla tanıdığımız Enk Stınus. Nâzım Hıkmet çevırılennden sonra şaır Ke- mal Özer'ın yapıtlannı da Danımar- kalı okurlara sundu Stınus çağdaş Turk şaırlennı. ulkesının edebıyatına kazandırmaktan son derece keyıf al- dığını ve son olarak Ataol Behramoğ- lu'nun şıırlennı çevırmeyı duşundu- günu soyluyor Peter Poulsen ve Enk Stınus, Dani- marka ve Turk şıın arasında son yıl- larda gıderek yogunlaşan kultur alış- verışını yakından gozlemleyen ıkı edebıvatadamı olarak Danımarka'da Turk edebıyatına yonelık ılgının onemlı bır duzeve ulaştıgını belırtı- yorlar "2mityonuaşkınyabancıyıba- nndıran Danımarka'da,çeşıtii kultür- lerin bir araya geldiği. 2. kuşak yaban- cılann ulkenin kultur vaşamındaağır- lıklı bir rol oy namay a başladığı bir sü- reç yaşanıyor. Bovle haaketli bir ku^ turel ortamda Turk edebiyatının da kendine ait bir sesle ortaya çıktığını goruyoruz. Danimarka'da vaşavan Turk şaırler, ulkenin kultur yaşamın- da yeni bir kimliğin yeşermesini sağlı- yoıîar. Her kultumn bir zamandan sonra kendisini yenilemesi. taze, fark- lı duşuncelere hoşgonıyle vaklaşması ve bunyesinde yaşayan farklı lezzetle- ri ortaya çıkarması gerek. Biz de boy- le bir deneyimi yaşıyonız bugunlerde. Bir anlamda kaçınılmaz bir surecin doğal sonucu olarak karşımızaçıkıyor bu dencyim.. \nlayış. hoşgoru ve de- mokrasi ortamını kurabilmek içın bu turden bir çeşitüliği vaşamak çok onemli". Poulsen, Danımarka'nm ıkı buyuk yazar örgutunden bın olan Yazarlar Bırlığfnın başkanı olarak. derneğın uyelen arasında pek çok Turk şaır ve yazann da bulundugunu. etkınlıklere katıldığını ve ıkı dıl arasındakı kultur alışvenşını canlı kılmak ıçın yoğun bır uretımde bulunduklannı belırtıyor Poulsen e gore, Danımarka'da yaşa- yan Turk şaırlenyle olan yakınlaşma- lar, kurulan bıreysel ılışkıler ve dost- luklar yenı şıır çevırılerın de onunu açıyor Stınus ve Poulsen. Nâzım Hık- met ıle başlayan. Kemal Ozerve Ata- ol Behramoğlu ıle suren bu şıır çev ı- rı seruvenınde. şıınn coğrafı ve resmı kımlıklerden sıyrılmış. gerçek yuzu- nu anlatmak ıstıyorlar 'Şairin dili şi- irdir' ılkesınden hareketle, ıkı toplum arasındakı edebıyat koprusunun teme- lını 'evrensel diP şıırle atıyorlar l Sabahattin Ali Kültür Günleni' Kültür Servisi - kırklarelı Beledtye Başkanlığı Çağdaş \aşamı Destekleme Derneğı Kırklaretı Şubesi ve Kırklarelı orgutlennın duzenledığı Sabahattın Mı Kultur Gunlen'nın yedıncısı 9-21 hazıran tanhlerı arasında gerçekleştınleeek 9 hazıran pazar gunu Hukumet Meydanı ndan doğa vuruyuşu ıle ba^layacak olan etkınlıkler 14 hazıran cuma gunu saat 21 00de Beledıye Salonu'nda duzenlenen açılış gecesı ıle surecek Geceye Ç\ DD Genel Başkanı Turkan Saylan. Oner \ağcı. Mustata Eknıekçi Fılız Alı tsmaıl Gulgeç Huseyın ^ydın Metın Baltacı. Fatıh Dengız katılacak 15 hazıran gunu saat 14 30 da İstasyon Parkı'nda duzenlenecek panelde "Sıvıl Toplum Orgutlenmesinını Neresındeyız' konusu ele alınacak Etkınlıkler kapsamında 16 hazıran pazar gunu yore halkının Sabahattın -Mı dağlan dıye adlandırdığı bolgede pıknık vapılacak Çocuk kitapları yazarı Leon Garfield öldii Kultur Servisi - Yapıtlannda eskı Yunan'ı ve 18 yuzyıl Londrasını yaşatan Ingılız çocuk kıtaplan yazarı Leon Garfield oldu >unan mıtolojıierının yer aldığı 'The God Beneath The Sea (Denızın Mtındakı Tanrı) adlı kıtabıyla 1970 yılında Carnegıe Madalyası'nı alan sanatçının toplanı 33 kıtabı bulunuyor \azar "John Dıamond adlı vapıtıyla da 1980'de VVhıtebread Odulu'ne değer bulunmuştu 1985 yılında ıse 'Ingılız Kralıyet Edebıyatı Cemıyetı Uyelığı'unvanını alan Garfıeld'ın 18 yuzyıl yaşantısını ve sosyal eşıtsızlıklerını konu aldığı unlu kıtabı "Smıth", Ingıltere'dekı okullarda ders kıtabı olarak okutuluvor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle