27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahihi: Berin Nadi Genel Yavın Yönetmenı Orhan Erinı; 0 Genel Yavın Koordınatoru Hikmet Çetinka>a 0 Yazıı^len Mudıırlerı İbrahim Yıldız (Soaımlu), Dinç Ta>anç 0 Haber Merkezı Mudunı Hakan Kara 0 Gorsel Yönetmen Fikret Eser Dı5 Haberler ŞinaU Danışoölu 0 Istıhbaraf Cengiz >. ıldırım 0 Ekonomı Biilent Kızanlık 0 Kultur: Handan Senköken 0 Spor Abdülkadir Yücelman 0 Makalcler Sanıi Karaören 0 Düzeltme Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu Orhan Erinç. Okta> Kurtböke. Hikmet (, erinka> a. Şükran Soner, Ergun Balcı. Dinç Ta\ anç, İbrahim >. ıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balha\. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balba> •HaberMuduru Doğan Akın AtarurkBuhan\o 125. Kat 4.Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020 r hat). Faks 4195027 • İzmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zı>a Bl\ 1352 S 2 3 Tel. 4411220. Faks 441911? • Adana Temsılcısı Çetin Viğenoğlu, InonuCd 119 S No 1 Kat l.Tel 3522550. Fak» 3522570 Muessese Mudunı Erol Erkut 0 Koordınator Ahmet Korulsan 0 Muhaiebe Bûlent Yener 0 Idare Hüsevin Gürer 0 Işletmc Önder Çelik 0 Bılgı-lşlem Nail tnal 0 BılgısavarSıstem Mürihet Çiler MEDYA C: • Yonetım Kurulu Başkanı - Cjenel Mudur GülbİD Erduran # Koordınator Reha Işıtman # Oenel Mudur Yardımcısı. Mine \kdağ Tel 5)4 (P 53 - 5139580-513*460-61.Faks 5118466 Ya)tmla>an \e Basaa:*Venı Oün Haber AıanM Basın \e Yauncıhk \ Ş Turkoca»! Cad 3 9-41 Cığatoğlu 343 U Ut PK 246 Istapbul Tel I <) 212) 512 05 05 120 hal ı Fak* (f) 2121 513 İı5 '15 30HAZİRAN 19% Imsak: 3.28 Güneş: 5.28 Öğle: 13.15 Ikindi: 17.13 Akşam: 2047 Yatsı: 22.38 Bir yıldan beri 'Aziz Amca'sız yaşayanlar onun eserini sonsuza kadar yaşatmaya kararlı flollywooda rakip geldi • Haber Merked - Amerikan film şrketi Warner Brothers ın Almanya'nın Botrop kenti yakınlarında Los Angeles'taki ünli sınema merkezi Holly\\ood'dan esınlenerek kurdığu genış çaplı sinema platbrmu ünlü ttalyan sıneına yıldızı Sophıa Loren'in de katıldığı bir dizi göstenyle açıldı. "Movie VVDrld" < Sınema Dünvasıı adlı birçok film stüd>3sunun yeraldığı platformda, Hcllyvvood'daki gibi zıvaretçiler ıçin çeşitli göstenler de düzenlenecek. Alternatif çözümler • MANYAS(AA - Balıkesır'ın Manyı» ılçe beledıvesi. kuşlara barınma olanağı saglayan ağaçlann çürümesınden dolayı büyük tehlıke altında bulunan Ku^cennetı'nin ka-tanlması ıçın alternatıf çözüm yolları arıyor. DSl'den kıralanan 650 dönüm arazı üzerıne bin adet söğüt agacı dıktıklerıni kaydeden Manyas Beledıye Başkanı Önder Başaran. sögüt agaçlarının suva dayanıklı olmasıncan dolayı sorunun çözümüne az da olsa katkı sağlavacağını belırttı. Başaran, "Geçmışte kuşlar zaien bu arazıdekı ağaçlarda barınıyorlardı. Ancak bılinçsız ağaç kesımı. doğal ortamlarını bozdugu ıçın, kuşlar bu bölgeyı terk etmıştı. Şımdı onları tekrar kazanmava çalışıvoruz' dedı. Ankara'ya kuş akını • ANKARA (AA)- Bozulan doğal denge karşısında yaşam savaşı veren ebabil kuşları, başkent Ankara'nın eskı bınalannın bulundugu Bakanlıklar semtıne yuvalanıyor. Memur kentı olarak bilinen Ankara'nın iş telaşı ıçindeki insanları. sıcak bir yaz gününün erken saatlerinde Bakanlıklar'daki ebabil kuşu sürülerinı görünce. şaşkınlıklannı gizleyemedıler. Engelliler Onlar ıçın ne yapıyoruz acaba?.. Çok duşünüyorum bunu. Engelliler, zor yaşam koşulları ıçinde hayata asılıp yaşam savaşımı veriyorlar. "Azmi" dizimin üzerınden çok zaman geçti. Onlarla bağımı koparmayacağım. Sanat Sanatla ilgileniyor musunuz? Mesela neler yapıyorsunuz bu konuda? Resim sergılerini izleyip konserlere gidiyor, tiyatro ve opera temsillerini izliyor musunuz?.. Ben bunları yapamıyorum da ondan sordum. O kadar ayıp ki bu yapamadığım. Yadabuyaptığım... Sanatsız bir toplum ve sanatçısız bir sanat olamaz. Komik anılar Unlü komedyen Muzaffer Hepgüler anlatırdı... Bir gün lokantada pilav ıstemış. Garson, "Pılavın yanına ne koyayım?" deyınce, Hepgüler: - Nöbetçı koy, kimse yemesin, demiş. OKUYUN: İyilerCinnete Gıder", Cihan Demirci, Papirüs Yayınları. İZLEYİN: '•BirDemet Tiyatro" SEVİN: Birbirinizi. S i g a r a i ç m e n i z b a z ı l a r ı n ı mu 11 u e d i y o r cennetTrıiıı çoculdarı HATİCE TUNCER Bir cennet yarattı ağaçlar arasında çocuklann koşuşturduğu. Bir cennet yarattı bir elmada herkesın hakkının olduğu. Bir cennet yarattı her kanşın- da alınterinin olduğu. Şimdi o, cen- nette üzerinde çocukların oynadıgı bilinmeven biryerde yatıyor. Çocuk- ları. ölümünün üzerinden biryıl geç- mesıne ragmen "oyeri"bilmiyor. Me- zardeğil \attığı yenn adı; cennette me- zarolmaz ki... Hakkı Göl "Mezarın ne öneıni \ ar ki >azdığı kitapların \anında" sözle- riyle AzizNesin'ın mezannı arayan- lara sitem ediyor. Hakkı, cennete 5 ya- şındayken gelmiş. Şimdi 16 yaşında lisebırögrencısi. 11 >ılboyuncahep AzizNesin'ınsevgisinihissetmiş. In- sanın sorunlannı aşabilme gücünü öğrenmiş. .Aziz .\mcasrnı ka>betmiş degil, ki- taplan var. Lise son sınıfta okuyan Ka- muran Demirkesen güzel yaşamanın ne olduğunu Aziz Amcasf ndan öğ- renmiş. Aziz Nesin, herçocuğun söz hakkı olduğu toplantılarda çay kaşı- ğını tutuştan. kapı kapatmaya. kitap okumaktan pa\ laşmay a kadar her ko- nuda öğretmenlık yapmış. Kardeş gi- bi yaşamayı, canlılan sevmeyi anlat- mış. Kamuran "Çocuk Cenneti"nin en büyüklennden bin olmanın sorumlu- luğu ile "Küçük çoculdaıia UgUen- memiz gerekü. Çiinkii bir Aziz Nesin'i tanıdık. Onun öğrettiklerini biz öğre- teceğiz artık" dıyor 'Dedeyi çok severdim' Iki \ aşında birbebekken cennete alı- nan Sema Özşahin ^ımdi 12 yaşında ~Dede>i çokse\erdim. Çok kiiçük gel- diğim için beni çok severdi" diye ko- nuşmaya ba$lı>or. Sonra takılıp kalı- yor. başka bir şey söv leyemiyor. GurbetBoz. 8 yaşında. Cıvıl cıvıl gözlü. güler yiizlü 8 vaşındaki Gur- bet'e, Azızamcası hâlâbırşeyleran- latıyormuş. Tiirkan Oztürk. Aziz Amcası'yla dere bovunda tanışmasını. adını so- ruşunu. yemeklerden sonra çocukla- ra şekerdağıtışını unutamıyor. 15 ya- şındakı Türkan hep hüzünlü ifadeler kullanıvor: "Önce bakardı.. sonra "Sen kımsın' diye sorardı. O masa bomboş. Ama o hep blanıle beraber". "Aziz Amcasız biryılınız nasıidı" di- ye soramıyoruz çocuklann hiçbınne. Belli ki hiç aynlmamış cennetten. Ali NesiıTin çabası Serdar Kandil, Aziz Amcası'nı öz- ledığini, ama Alı Ağabeyı'nin. yen- nı doldurdugunu söylüyor. Nesin Vak- fı Yönetim Kurulu Başkanı Ali Nesin. babasının bir an önce tamamlanma- sını ıstedigi yenı binanın ve havuz in- şaatının bütün işleriyle yakından ıl- gilenıvor. Çocuklar yakında yeni binaya ta- şınmanın he>ecanı içindeler. Yeni bi- nadaherlıseli çocuğunbirodası ola- cak. tkı ortaokul öğrencisı bir odayı paylaşacak. Ali Ağabeyleri'ni şö\le anlatı>or çocuklar: "Aİiz Amca bize Aziz Nesin'in yarattığı Çocuk Cenneti'ndeki her şe>de \e her \erde ünlü \azar hâlâ >aşı>or gibi. Çocuklann gülen gözlerinde onun izi \ar (üstteki resim- ler). Babasından sonra \akfın vönetimini üstlenen Ali Nesin, babasının eksikliğini hissttrirmemek için voğun çaba hara\or (sağda en üstte). \akfin yeni binası \akında tamamlanacak (ortada). Emekli olduktan sonra Türkive've gelen Hollandalı Theo Hasselo \akıfta marangoz olarak çalışı\or (ahta). neyi \apnıamı/ gerektiğini söylerdi ama, \ ine de bizim istcklerimizc bıra- kırdı. Ali Ağabe> de ö\le. Veni bina- daki odalarımıza asılacak abajurlan dahi her çocuk kendisi seçti". Müze hazırlığı Ali Nesin. eskı bınada Aziz Nesin Müzesi oluşturmak yerine çağdaşla- nmn da \er aldığı bir müze hazırlı- ğında. Vala Nurettin, Orhan Kemal. Nazım Hikmet, Tahsin Saraç. Mah- mut Dikerdem gıbı çağdaş aydınları tanıtacak bir miizeoluşturmak için ça- lışıyor. Babasının eşyalannın arasın- da 1150 tanhı belgeîerle dolu dosya bulmuş. Cennettekı her köşeyi Aziz Nesin'in bilinen tıtızlığiyle incelerken "Çocuklar alıştı galiba, ama ben yok- luguna alışmışdeğilim. Bir kâğıt par- çası büe bize .Aziz Nesin'i hatılatıyor" dı\or Hollandalı Theo Hasselo \akıfta marangoz olarak çalışıyor. Ülkesinin hapıshanelenndekı Türk mahkûmla- ra sosyal danışmanlık yaparken Türk- çeyı ögrenmış ve kitaplanndan tanı- dığı Aziz Nesın'le 1991 'de tanışmış. Emekli olduktan sonra Türkıye'ye gelıp vakıftaçalışmayabaşlamış. "Bir \abancı dilde Aziz Nesin'i anlatabil- mek zor" dıyor işıne ara veımeden. Aziz Nesin'in çalışma temposuna şa- şınp yaşlanmamasının reçetesıni sor- dugunda "Çalış, çalış, çalış" yanıtını almış. Aziz Nesin, "Çocuk Cenneti"nin her köşesinde. Gurbet'ın gülen göz- len, Sema'nın san saçlannın çe\re- lediği güzel >üzü. Türkan ın o nede- ni anlaşılmaz hüznü. tavşanını besle- yen Nazmi'nin kahkahası. gitannın tel- lerine dokunan Kamuran'ın acemi parmaklan hep onun eseri. Kısacası çocuklann mutluluğu için yarattı "Ço- cuk Cenneti"ni o. Geride kalanlar. cenneti hep bırlikte sonsuza dek var etmeye çalışıyorlar. SAK ÜSTÜNDE MÜJDATGEZEN Davuuut... Pazarlık ve duvarlık sözler: Fısıldama duyamıyorum... Bağır.. Beni güldürenler Yıl 1961. Yenıkapı'da top oynuyoruz. Kalede Savaş Dinçel. Uzun süre kalemize top gelmedi. Hep biz atıyoruz. Sonunda bir gol yedik. Bir de baktık ki kale boş. Savaş yok. Dama çıkmış bizi seyrediyor. Yalnız kafası üç numara traşlı. O arada yandaki berbere giderek kafayı kazıtmış. Ben Savaş'ın oynattığına karar vererek Çapa Tıp Fakültesi Psikopatoloji'den doktor (O zaman emekli profesör degildi) sevgili Süleyman Velioğlu'nu arayarak randevu aldım ve Savaş'ı götürdüm. "Bu oynattı, kafasını üç numara tıraş ettırıp dama çıktı, lütfen gerekeni yap ağabey" diye anlatıyorum. Süleyman Ağabey, "Tamam, cuma günü gel" dedi. "Savaş'ı getiriyorum cumaya" dedim. "Savaş'ı getirme sen gel, çünkü birsaattir burada tablolart ve masamın üstünü düzeltiyorsun" dedi. Simetromani imiş. "Fena bir şey mıdir?" diye sordum. "Yok lyi aıle çocuğu hastalığıdır, düzenlilik" dedi. Geçenlerde gene atölyesine gittim Süleyman Ağabeyin, Harika resimler yapmaya devam ediyor ve kimsenin bu resimleri beğenmedigini anlatıyordu. Ben gene çok beğendim ve birtanesini alacağım. (Not: Sondaki "vuuut" vapur düdüğü şeklınde okunacaktır.) Davut, sen okuriannı kandırmaya devam ediyorsun. Benim ıçin üç yazı yazdın. Birinde "Nâzım Hikmet'/ yurtdışına kaçırdığımı ve bunu sağda solda anlattığımı" uydurdun. ikinci yazında benden özür diler gıbı "Usta sanatçı" falan dedin. Üçüncu yazında "Şaklabanhğı meslek edınmiş" dıyorsun. Karar ver Davut. Okurlann şaşırıyor. Sırf bir güzellik yarışması sundu diye sen tüm yaşamını halkının mutluluğuna adamış bir sanatçıyı, "Elı sılahlı eylemcı, Nâzım Hikmet'i kaçıran" diye yalanlarla dolu köşende karala, sonra ben yanıt verınce sınırlen. Nerede bu bolluk Davut? . Senınle aramızdaki fark şu: Sen Allah'ın adını kullanıp para kazananlardansın. Ben ıse cebimden para sarf edıp halka hızmet edenlerdenım. Onun ıçın benımle başa çıkman imkânsız. Bir ınsan hem cahil, hem bilgısiz olabılir. Cahıl ve bilgisiz sözcükleri eş anlamlı değildir. Örnegin: çok cahil biri. tornacılık konusunda son derece bılgıli olabilir. Ama Nâzım'ın hangi yılda gittiğini bılmediğı halde bilirmış gıbı yazarsa hem cahil, hem bilgisiz olur... Bir de bana nasıl yazmam gerektiği konusunda akıl veriyorsun. Sağ ol. gerçekten aklın varsa onu kendine kullan. "Nâzım'ın kaçınlışında 7 yaşındaydı. Ama o yıllar 20 yaşında olsaydı kendısı kaçırırdı" demişsin... Davuuut. Sen hemen bir doktora görün. Ben yedı yaşında olmak yerine yirmi yaşında olsaydım nasıl davranırdımın kararını sen mi veriyorsun. Hemen bir IQ testi yaptır oğlum. Senı o köşeden başka köşeye, oradan da dışanda bir köşeye alırlar sonra. "Terbiyesiz, edepsız, şaklaban" gıbı sözcükleri sana yakıştırdım. lyi, sana uyuyor... Yazının sonunda da "daha çok söz varmış, ama terbiyen müsaade etmiyormuş"... Sen aile terbiyesı ıle çorbaya yapılan terbiyeyi birbirine karıştırmışsın evladım. Bu kadar terbıyesizlığı yapan bırı, "Terbiyem müsait değil" der mi?.. Pekâlâ müsait ışte... Davuuut... Kendine gel! Yoksa yalnız benim ve Yalçın Pekşen'in değil, herkesin diline düşersın... Hadi gene, sayemde meşhur oluyorsun. Zaten senın de kovaladığın bu değil mi?... Gene "Yenı Asya" gazetesinden Mustafa Kaplan adlı yazar, arkadaşı Davut'u savunmuş. Ne güzel. Bu kesimde en beğendiğim yan, haklı da olsa, haksız da olsa bırbirlerini savunmaları. Yalntz, konuyu saptırma konusundaki cambazlıkları da tartılşılmaz. Burada önemli olan şuydu: Davut yazısında "Müjdat Gezen, Nâzım 'ı nasıl kaçırdığını sağda solda övünerek anlatır" diyordu. Yanlışla yalan arasında çok fark vardır. Refik Erduran la beni karıştırmış. Haydi bu yanlış, pekı "ben bunu sağda solda anlatırmışım"... Bu ne? Bu yalan? Çunkü Davut "Anlatırmış'' veya "Anlattığı söylenir" demiyor. Birinci ağızdan tanık olmuş "Anlatır" diyor. Bu yanlış değil, yalan. Yanlış, insan içindir. Yalan... Çocuk hakları ANAYASA, MADDE 12: Herkes, kişiliğıne bağlı, dokunulmaz. devredilmez vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Temel hak ve hürriyetler, kişinın, topluma, ailesine ve diğer kışilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ıhtıva eder. İHE BİLDİRGESİ, MADDE 27 - 2: Herkesin yaratıcısı olduğu bilim, yazın ve sanat ürünlerinden doğan manevi ve maddi çıkarlarının korunmasına hakkı vardır. Onların haklan var. Bir türlü alamadıkları hakları. Onları biz. onlardan habersız dünyaya getirıyoruz ve sonra dilediğimizce hükmetmeye çalışıyoruz. pnce evde, sonra okulda, sonra akrabalar arasında... Onlar çocuk, ama gelecekte bizi yönetecekler. O nedenle şimdiden haklarını vermeyi öğrenmemiz gerekiyor... Ben, onlan anlıyorum ve seviyorum. Sevdiğim fıkralar... Zengın adam, evinde parti veriyor. Biraz da patavatsız. Bir ahbabına takılmış: - Söyle bakalım Cemal, seninle eşek arasında ne fark var? Ahbabı da eliyle adam arasını ölçmüş ve cevabı vermiş: - Bir karış mesafe. Reklamlar Bir saç jölesı reklamı izledim. Jön dıyor kı: "Kırmızı ışıkta geçmişim. Ne yapayım, yerimde duramıyorum." Haydaaaa... Yani gençleri böyle bir acaipliğe mi özendiriyorsunuz?... Yıl 1970. ilkarabamı aldım ve çok sevdiğim amcamla gidiyoruz. Geç vakit kırmızı ışıkta geçtim... Amcam, "Kırmızıda geçtin" dedi. Ve bir öykü anlattı: "Bu ışıklar o zamanlar yeni çıkmış. Almanya'dayım. Geç vakit otelime dönüyorum. Şoför kırmızıda durdu. 'Neden geçmiyorsun' diye sordum. 'Kırmızıda geçilmez' dedi. 'Kim görecek bu saatte?' dedim. Alman şoför, bana hiç unutamayacağım bir cevap verdi: 'Görmüyorlar diye çalar mısınız?' Amcam, bana bir hayat dersı vermişti. Ben gece yarısı saat dört beş kırmızı ışıkta dururum. Siz.de durun gençler. Çünkü, kırmızı ışık durmak içindir. Yeşılde geçebilirsiniz. Sizı kımse tutamaz... Yol, su ve atık sorun Altyapı turizmi zorluyor ASLMAN ABAÇ1OĞLU İZMİR- Hedefien bu yıl 9.5 milyon tu- rist, 6 milyar dolar gelır olarak açıklanan Türk turizmi. >ine altyapı sorunlanyla boğuşuyor. Dünya Turizm Örgütü'nce önümuzdeki 10 yılda yüzde 186'lık bü- yüme göstereceği sanılan Türk turizmi- nin altyapı eksiklerinin giderilmesinde ise yıllardır fazla bir aşama kav dedilemi- yor. Yerel yöneticiler v e tunzm sektörü tem- sılcılenyle yapılan toplantılarda, "Buyıl rurizmde güvenliği değil altyapıyı tartışı- yoruz, Türk turizmüıi en çok zorlayacak olan sorun, alnapı eksiklikleri" açıkla- masını yapan Tunzm Bakanlıgı yetkılile- n, buna ılışkın örneklerde verdıler. Tem- muz ayında Antalya'ya havavoluyla ge- len turistleri. havaalanı tesislennin yeter- sızlıği yüzünden "içeri sokamavabiliriz" diye yakınan bakanlık yetkılileri. kara- yollanna ilişkın de "Ajıtaha-.Alama, Da- laman- Marmaris arasındaki kara\olların- da önlem alınnıazsa yine çok savıda kaza ve ölüm vaşanabilir. Muğla'da karayolu bağjanülan gerçekleştirilmedL Diinvaya te- rör ola> lannın gerekçelerini anlatabilirsi- niz ancak trafik kazalannın gerekçeleri- ni anlatamazsınu" yorumlarını yaptılar. 'Deni^er kirleniyor' TÜRSAB İzmır Temsılcısi SühaL'yar, altyapı konusundaki endışelerinı. "Böy- le giderse 10-15yıliçindeEge'dedenizegi- rilecek yer kalmav^cak" sözlenyle dile getirerek. \alnizca turist ıçın değil kendi yurttaşlarımız için de çevreye duyarlı olunması gerektiğini savundu. Türkıye Turistık Otelcıler Bırliği Baş- kanı Ali Güreli ıse bölgesel göçün had safhaya ulaşmasından. yerel yönetim hız- metlerinın vetersizlığınden, çarpık \e plansız yapılaşmanın doğal ve tanhı de- ğerleri yok ederek turizmi olumsuz etki- ledıgindenyakındı "Çe>re>esaygı,turis- tin tesis tercihinde en önemli etken haline geldi" dıven Güreli. 'mavibavTak'uvgu- lamalannın desteklenmesını ıstedi Öte yandan Türkiye'nın bütün kıyıla- nnda çöp. antma, su gibi altyapı sorun- lannın gidenlmesı ıçın başlatılan büyük kapsamlı ATAK Projesı. fınansman nede- nıyle uvgulamaya geçınlemıyor. Turizm Bakanlıgı Yatınmlar Genel Müdürlügü yetkılılen. kıyı bandında beledıye tara- fındarı ışlctücn antma tesisi bulunmadı- gı gerçeğine dıkkat çekerek turıstik <" vetatıl köylennın "paketantma"si' lerinın ıse ya ekonomık kaygılar niyle işletilmediğinı ya da ömrünü ı duklannı söyledıler. Turistik kı\ı beldelerinde su s nun giderek arttığını kaydeden Bakanlıgı yetkililen, "YeralOsul kullanun nedeniyle tükendi \e k deniz su> u karıştı. Bu kuyuların 1 kullanılmaması ve kendini buhna kiyor"dedıler. Bakanlıkvetkilıler runundan daha önemlısının "çöp nu olduğunu vurgulavarak. kıyı b. •- da hıçbır yerde düzenlı depolama tesısı bu- lunmadıgını söylediler. Futbol Başarısız toplumların sığındıkları şeylerden biri de futbol. Bizim milli futbol takımı gezisinden döndü. Çocuklann fiyatı arttı mı, azaldı mı? Onu bilemem, ama biz orada futbol falan oynamadık, onu biliyorum. Çünkü futbolun amacı gol atmaktır. Atamayana, yenilene puan yok. Okur mektupları - Refik CEYLAN, ZONGULDAK; mektubunuz ve ekteki bılgıler çok jlgimi çekti. ikinize de sevgiler. - Ali Ulvi CİRİTOGLU, KÖLN; karikatürlerin çok şirin, ama ben burada basamıyorum Ali Ulvi, gene de teşekkürler. - Su AKAR, ANKARA; Şürlerinizi okudum. Yenilerini . bekliyoruz.. Başarılar. - Cemil SÖNMEZ; "Atatürk ve Okuma Sevgısi" adlı kitabınız ne kadar güzel ve ne kadar gerekli. Sağ olun. - Ertuğrul Mim KEMAL; her şey için teşekkür ediyorum Ertuğrul. - "Hallo - Merhaba", Türkçe Almanca mizah dergisi.' Erdogan KARAYEL; dergi de baskı da nefıs. Kutlarım. - "SOLFEJ Düşün Sanat Dizisi"; ilginize teşekkürler, emeğinize.tebrikler - Cemil SÖNMEZ, ANKARA; Sayın Hocam... Eğer çocukluk aşkını anımsarsam size yazacağım... - Aslı AYDIN; Sevgili Aslı... Aziz Nesin, Sezen Aksu ve.benim ıçın yazdıklanna teşekkür ediyoruz. - Ozge GURCANLI, Balıkesir; MSM giriş koşullarını 348 80 72 - 73'ten öğrenebilirsin. - Diren OZGUL ADANA; Sevgili DİREN... Mektubun bana iletildi. Sağ ol. İNSANI ZEKGÎN OLMAK DEĞÎL, ZENGINLEŞMEK İNSAN YAPAR.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle