19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 3 HAZİRAN 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR Prof. Dr. Pertev Naili Boratav'ın 'Nasreddin Hoca' araştırması Edebiyatçılar Derneği tarafından yayımlandı Hoca'nm fendi sansürii yendi 15 ECE TEMELKURAN ANKARA - Halkbilim araştırmacısı Prof. Dr. Perte\ Naili Boratav'ın 42 yıl- lık çalışmaları sonucu yazdığı "Nasred- din Hoca" araştırması Edebiyatçılar Der- neği tarafından yayımlandı.Yayıncılar ve okurlar tarafından "yılın kitabı" olarak nitelenen yapıt. çok sayıda eski yazma- lardan derlenen öyküleri ve tartışmalı fıkralann tümünü içeriyor. Pertev Naili Boratav'ın, Yapı Kredi Yayınlan'nca basılan, ancak bazı fıkra- ların "müstehcen" bulunması üzerine dağıtımı durdurulan "Nasreddin Hoca" araştırması Edebiyatçılar Derneği tara- fından yay ımlanarak. satışa sunuldu. Çe- şitli yüzyıllar ve dillerden 594 fıkranın yer aldığı 292 sayfalık kitap. yazarlan- mızdan Enis Batur'un girış yazısıyla başhyor. Nasreddin Hoca'nın Anadolu insanı- nın yaşamındaki zorluklara "panzehir" oldugunu söyleyen Batur. yazısını. kita- bı dağıtmaktan çekinen Yapı Kredi Ya- yınlan'nı ima ederek. "Nasreddin Ho- ca: Zaman zaman ne kadar çağdışı kal- dığımızı gösteren çağdaşımız değil mi- dir?" diye bıtıriyor. Çeşitli tartışmalara yol açan ve Anka- ra Universitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fa- kültesi öğrencilerinin başkentte gösteri yapmasına neden olan Nasreddin Hoca araştırması, Boratav 'ın "Nasreddin Ho- ca'nın Kişiliğini ve Fıkralannı Yorumla- ma Denemeleri Üzerine" başlıklı yazısı ile sürüyor Boratav. bu bölümde. Hoca'nın kışılı- ği. fıkralan ve öykülerinde. "dindarük duygulannı incitmemek. ahlâk ve edep ay kmlıklarını av ıklamak, akıldışı öykü- leri akla yatkın biçime sokmak" çabasıy- la nasıl. kımler tarafından değişiklikler yapıldığını gösteriyor. Boratav'ın konu- ya ilışkın verdiği bir ömeklerden biri şöyle. "Lami'î Çelebi'nin 'Latâ'iPindeki Şeyyad Hamza'nın,kerâmetleriileögün- mesini anlatan hikâvede Hoca, Şeyyad Hamza'ya "Bırıncı kat göğün sınırına Pertev Naili Boratav NASREDDÎN HOCA m ^ ertev Naili Boratav'ın 42 yıllık m M araştırma sonucu hazırladığı ve Yapı w*^r Kredi Yayınlan tarafından bazı m fıkralann •müstehcen olduğu* JL gerekçesiyle basılmasına karşın dağıtımı yapılmayan "Nasreddin Hoca" araştırması. Edebiyatçılar Derneği tarafından yayımlandı. Üniversite öğrencilerinin sansüre karşı gösteri yapmasına ve yayıncılar arasında sansürün yeniden tartışılmasına neden olan araştırma, "yılın kitabı' olarak niteleniyor. vardığındaelineyumuşakbirşeydokun- du mu?' diye sorar. Hamza'nın "Evet' demesi üzerinede: "O benim taşaklanm- dır" der. Bahâı derlemesinde (herhalde ondan aktaniarak, A/erbav canlı Tahma- sıb'in kitabında da) bu °ayıp' söz *eşe- ğımın kuyruğu' biçimini aunıştır" Boratav'ın araştırmasında. sırasıyla "Nasreddin Hoca ve Nasreddin Hoca- lar". "Nasreddin Hoca Fıkralan İçin Bir Kaynak Kitap Tasansı". "Nasreddin Ho- ca ve Memleketi Sivrihisar Üzerine". "Nasreddin Hoca Fıkralannda, Çeşitlen- melerinde Türiü Etkenler Üzerine". "Balkan Ülkeleri Geleneğinde Nasred- din Hoca". "Nasreddin Hoca Fıkraları- nın Yayılma Alanlan", "Nasreddin Ho- ca Fıkralan" bölünılen yer alıyor. Boratav "ın Av rupa ülkelen ve Amerı- ka Birleşık Devletleri kütüphanelerinde bulunan yazmalardan kıtabına aktardığı Nasreddin Hoca öyküleri. fıkralan. ya- pıta, şimdiye kadar konuya ilişkin en ge- niş kapsamlı araştırma nitelığini kazan- dınyor. Boratav, genış bir alana yaydığı araştırmasına ilişkin vardığı sonuçlan açıklarken şöyle diyor: "(Asya ve Âvnıpa'nın birçok ülkesin- de) Sözİü gelenekten geüne çok büyük bir latife hazinesinin Nasreddin adında bir kişiye mal edilmesi. benim daha önceki bir incelememde üzerinde durduğum gi- bi. en gecinden 15. yüzyıldan beri hâkim bir derviş niteliklerini taşıyan, aynı za- manda tuhaf maceralan ile ün almış olan Nasreddin adında birinin Shrihisarlı bi- linmesi ile açıklanabilir: çünkü, bu Ana- dolu kasabasının halkı da 15. vüzyıldan beri 17. > iiz> ıla kadar saf ve tuhafinsan- lar ününe sahip idiler. Onlar üzerine Al- manva'daki Schildbürgerler, Macaris- tan'daki Hatotlular. zamanımızda .Ana- dolu "daki Karatcpeliler üzerine anlatılan çeşitten hikâ\eler anlahlır." 'Kitap önyargısız' Boratav'ın araştırmasını yayıma ha- zırlayan ve kapak tasanmını gerçekleş- tiren Edebiyatçılar Derneği Genel Baş- kan Yardımcısı şair Ali Cengizkan. Nas- reddin Hoca kitabı ve derneğin konuya ilişkin görüşlenni açıkladı. Tartışma yaratan kitabı yayımlamala- rının nedenini anlatırken, Edebıyatçılar Derneği'nintüzüğündetemel ilkenindü- şünce ve yorumun karşısındaki engelie- ri kaldırmak oldugunu vurgulayan Ali Cengizkan. yapıtın şimdiye dek Nasred- din Hoca'ya ilişkin yapılmış en kapsam- lı çalışma oldugunu belirtti. Edebiyatçılar Derneği'nin 1993 yılı Onur Ödülü'nü Pertev Naili Boratav'a verdiğini anımsatan Cengizkan, kitap hakkında şunlan söyledi: "Şimdiye dek yazılan Nasreddin Hoca derfemelerinde ve seçmelerinde, örnegin Fuat KöprüIüyadaOrhan Veli seçmesin- de Nasreddin Hoca'ya sahip çıkmak için bazı fıkralann ve öykülerin ayıklandığı- nı görüyoruz. Bu kitapta 20. vüzyıl önce- sine geri dönüş amaçlanıvor. Nasreddin Hoca, ilk kez gerçek anlamda halkıyla kucaklaşıyor. Hiçbir önyargı olmadan, bilimsel. özenli, titiz bir çalışmayla bir araya getj- rilen öykülere 'Toplumsal yaşama zarar venr mt'7 ' diye bakmamak gerekir. Nas- reddin Hoca nkralannın değişik dillerde- ki özgün metinleriyle içinden çıkbğt top- lumun belleğinde bulunmasını savunu- yoruz. Fıkralann anlatüageldiği gibi yansıtıl- masından yanayız. Türk toplumu.300 yıl sonra, gerçekten yaşamış olsun va da ol- nıasın Nasreddin Hoca'ya, nkralanna öz- gün biçimiy le kavuşacak." Ali Cengizkan, kitapta yer alan yenı bilimsel bulgulan anlatırken de. şimdi- ye dek Nasreddin Hoca'ya ilişkin en es- ki belgelerin 18yüzyılakadaruzanabil- diğine işaret ederek. "Bu kitap, Nasred- din Hoca'nın 14. yüzyıla varan bir geçmi- şi oldugunu kanıirladr dedi. Kitabın kapağındaki çizimin Mehmet Siyah Kalem'e aıt oldugunu belırten Cengizkan, figürlerin 14. yüzyıl Türk toplumunun yaşantısına ilişkin veriler sunduğunu da vurguladı. 'Notre Dame'ın Kamburu' çizgi film oldu külriir Senisi- Ünlü Amenkan çızgı film-sınema şirketı VValt Dısnev, bu kez de klasiklerden Victor Hugo'nun "Notre Dame'ın Kamburu" romanını çizgı filmleştirdi.Filmde Ouasimodo'yu "Amadeus"filminde Mozart'ı canlandıran Tom Hulce seslendirdi Filmin vapımcılan. 15.yüzyıl Paris'inde geçen ve rengârenk görüntüleri ve müzığiyle orijinaline çok büyük ölçüde bağlı kalınarak perdeye aktarılan bu kara sevda şaheserinin, Walt Disney'ın çocuk filmlerinde eskiden beri izlediğı çizgisinde cüretli bir çıkış yarattığını belirtiyorlar Daha gösterime girmeden içerdiği şiddet öğelerinin çocuk nıhu üzerindeki olası etkilerinden dolayı çeşitli eleştırilere hedef olan filmin şarkı sözleri yazan Stephen Shwartz bu eleştirilerle igili olarak "Notre Dame"ın çizgi film sınırlannı zorladığını ancak karmaşık ruh durumlannı içeren bu klasik başyapıtın , hem çocuk ruhunun derinliğine seslendiğini hem de her yaştan seyircıye hıtap ettıği gerçeğini dile getırdı. Filmin yapımcılan ise "Güzel ve Çirkin" \e. "Aslan Kral" gibi Quasimodo'nun öyküsünün de çocukları ürkütse bıle ."dış görünüşünüz ne olursa olsun ,yine de kendiniz olun" mesajını vermesi açısından yararlı oldugunu söylüyoriar. Oysa sinemalarda daha gösterime girmeyen filmden parçalar gören çocuklann kâbuslar görmeleri .eleştirilerin sürmesine yol açıyor. Dısne> yetkilılen VV'alt Disney'ın. 1942'de Bambi'nin annesı öldüğünden beri aldığı tüm eleştiriden yapıcı sonuçlar çıkarmaya çalışıyorlarsa da "herkesi memnun etmeye çalışmanın filmlerin kalitesini düşüreceğine" ınanıvorlar bir iilkeye göç duygıısu...' EVİN İLVASOĞLt' tstanbul Festivalf nde yann akşam Zehra Yıkhz,ölümle dı- rim arasındakı bir köprüde yu- rüyecek. Richard Strauss'un ölmeden önce yazdıgi son dört şarkısını ve Mahler'in 4. Sen- fonisfndeki cennetten gelen çocuksusarkıyı seslendirecek İngıliz şef Andrev» Green- vvood'un yönetimindeki lstan- bul Dev let Senfoni Orkestrası yann akşamkı konserine Beet- hwen'in Leonare Uvertürü ile başhyor. Richard Strauss'un Son Dört Şarkfsında Zehra Yıldız'a eşlık ediyor ve Zehra Yıldız da ikincı yandaki Mah- ler'in 4. Senfonisi'nin son bö- lümüne solist olarak katılıyor. Konu baştan sona ölüm, ama ölümün ülkesindeki mutlulu- ğu anlatan bir müzik. Bu ne- denleolacaklDSObukonseri geçen hafta yitirdığimiz Mü- kerremBerk'inanısınaadama- ya karar vermış. veR u!z C un%d ürer bestS e ^7 ehra Yıldız. Istanbul Festivali'nde yann akşam ölümle dirim arasındakı bir köprüde yürüyecek. Richard Strauss'un ölmeden önce yazdığı son dört şarkısını ve Mahler'in 4.senfonisindeki cennetten gelen çocuksu şarkıyı seslendirecek. Son yıllardaki başanlanyla adım adım kendini yücelten bu dön'emTndrtüm'yaşamırîa 1 Zehra Yıldız, örnek bir şan sanatçısında olması gereken pek çok niteliğe sahip. dönüp bakar. Başanlarla, utku- """^^™ larla yüklü yıllar görür. Oysa artık hastalıklar ve ölüm kaygısı almıştır bunlann yenni. EichendorTun dize- lerini sarkılaştırmaya karar verir. Konu. ölüm ve de- ğişimdir. Şiirin başlığı, "Omuacabaölüm"dür. Ric- hard Strauss ise şarkıya aktanrken bu başlığı "Bu mu acaba ölüm?" olarak değiştirir. belki de kendine daha yaklaştınr. Ardından Herman Hesse'nin üç şiiri ekle- nir. Her şarkı, bir yıl sonra 85 yaşında ölen sanatçının ölüme kendini hazırlamış, onu huzur içinde bekleyen ruh halini sergiler. Teknik açıdan da artık gencltk gün- lerindeki gösterişli biçemi ağırlaşmış, melodik çizgi- nin yalınlığı önem kazanmıştır. Sopranonun sesi or- kestra paletınin dokusuyla kaynaşır. Zehra Yıldız son yıllardaki başanlarıyla adım adım kendini yüceltmekte. Örnek bir şan sanatçısında olma- sı gereken pek çok niteliğe sahip. Sağlam karakter. di- siplinlı çalışma. özgüven kadar öz-eleştiri. kendisıv- le ve çevresiyie banşık bir tutum! Aynca inceleyen. araştıran. örnek aldığı sanatçılan sürekli ızleyen. din- leyen bir sanatçı. Onu ılk kez Sour Angelıca ve Des- demona ile tanımı^tık. Senta. Aida ve Salome ile sa- natının doruğuna tırmanmasına da tanık olduk. Zeh- ra Yıldız geçen kış av lannda müthiş bir maraton ıçin- deydi. Birgün sabah erken uçakla Almanva'ya uçu- yor. o gece Senta'yı oynuyor ertesi gece lstanbul'a uçup Salome'ye yetişiyor. bu arada Aida'y ı da gözar- dı etmiyordu. Üç ayn biçemin üç ayn baş kadınında heroyunla birlikte taze bırcoşku bulabilmenın de key- fıni çıkartıyordu. Richard Strauss'un sarkılanna ha- zırlanırken daha iki gün önce Aspendos Festivali'nde Aıda'yı söylemesi ve Nil şarkısına başlarken fırtına kopması üzerine oyunun yanda kesilmesi Zehra Yıl- dız için oldukça vorucusaatlervaşatmış: "Sahnedeki givsilcrim sınlsıklam olunca kulisteki kurulanyla de- ğişmeve koştum. Oysa Aspendos'ta kulisin de üstü açık.. nickurugivsimkalmamıştı."" Festivale hazırlan- dığı şu son günlerde bövle bir aksılikle sesınin kınk olabileceâinden tedirsjın. Zehra Yıldız'a nasıl hazır- landığını soruyoruz bu şarkı- lara. "Bu şarkılar bambaşka bir yorum alanL Hele birinci şarkı çok zor." Öyle ya.. ne opera söylergıbı dramatik ol- mak gerekiyor ne de Richard Strauss'un önceki dönemlen gibi parlak bir yorum. "Ölü- me hazırlık ama, güzelleştiril- miş bir ölüm. Mutlu bir ülke- \ e göç duygusunu vermek ge- rvkiyor. Matem olarak düşün- nıüvorum. Bu nedenle kesin- likle sivahlar giyip çıkmak is- temedim sahneye. Osman Şengezer'e danıştım. Sonuç- ta lacivert yeşil, yanan dönen. bol kolfu tafta bir giy si çi/dik. Bence bu tür eserlerde solistin üstündeki giysi müzikle özleş- meli. Görsel açıdan da izleyi- ciyi çok etkiliyor." Zehra Yıldız her zaman başka yorumlan. CD'leri vi- deolan dinleyen bir sanatçı. Sevdiği sevmediği her yoru- ma açık. "Bu bir birikim. Başkası gibi yapmak istese- niz de siz başkasınız. Sonuçta herkes aynı notayı okuyor ama. o notalarda o kadar çok şey saklı ki! Ardındaki renkleri bulup çıkarttığınız za- man sıradan bir sanatçı ile usta sanatçı arasındaki fark doğuvor. Son Dört Şarkı'ya da hazırianırken pek çok sopranodan dinledim. Adeta bir konkur yarattım kar- şımda. Sonuçta bana en yakın gelen Kiri Te tCanavva oldu." Richard Strauss ile Gustav Mahler'in ortak payda- lan Geç-Romantik akımın birer üyesi olarak 19. yüz- yılı 20. yüzyıla bağlayan besteciler olmalan. Gustav Mahler'in 4 Senfonisı de baştan sona yaşamın coş- kusuyla ölümün duru mutluluğunu iç ıçe geiiştirir. Yer yer halk ezgilerini. yer yer gizemli bir ortamı yan ya- na buluruz. Son bölümdeki soprano seste çocuksu saf bir anlatım cennetin yüceliğini över.Gönül ister kı bu akşam 24. İstanbut Festivali çerçevesinde AKM'de yeralacakkonserCD'yekaydedilsin! Zehra \r ıldız'ın sesınden Richard Strauss'un son dört şarkısındaki hüz- nü. yeniden yaşama bakışını. ölümü övdüğü kadar bestecinin yaşamı kutsayışını biz de ölümsüz kılalım. SalifKeita: Müzik benim içinbir dindirKültür Senisi - Afnka mÜ2İğinin günümüzdeki önemli temsilcilerinden biri olan Salif Keita, felsefesini yansıttığı müziğini anlattı. Dünyanın en iyi vokalistlerinden biri olarak nitelendirilen Keita, Parliament Jazz Festival '96 kapsamında verdığı konser öncesinde bir basın toplantısı düzenledi. Sanatçı, müzik anlayışını geleneksel ve çağdaşı bir arada kullanmak olarak özetlerken. müzik yaparken her zaman 'içinden geldiği gibi' davrandığını belirtti. Müziğın kendısi için bir 'din' oldugunu söyleyen Keita. ".Müziğimi sadece kendim için yapıyorum. Asla ticari kavgılarla davranarak kendimi fahişe yerine koydurtmam" dedı. Şarkı sözlerinde toplumdan, günlük yaşamdan söz ertiğinı anlatan Keita, kendisini en çok etkileyen konulann 'adaletsizlik ve Tanrı'ya olan inanç' oldugunu ekledı. İnancın kişiye özel bir kavram oldugunu vurgulayan sanatçı, "Müzik ruhtan gelen bir şeydir. Ruhunuzu işin içine katmadan müzik vapamazsmız" diye konuştu. Modern Afrika müzığinin en önemli örneklerini yansıttığı 'Soro' (1984) adlı albümüyle dünya çapında üne kavuşan sanatçı. müziğinin köklerinin Afrika'yla beslendiğini: funk. reggae ve diğer modern tarzlarla geliştiğini v urguluyor. Amerikan müziğindeki tüm yenilik ve başkaldınların Afrika müziğinin etkisi altında gerçekleştiğini savunan Keita. "Afrika müziğinin Amerika'da yozlaştuTİdığı" görüşüne katılmıyor. 21. yüzy ılda dinlenecek müziğin dünvadaki tüm kültürlerin. renklenn. duygulann birlıkteliğiyle gerçekleşecek bir tür olacağını söyleyen sanatçı, Afrika ve Amerikan müziklerinin son yıllardaki birlikteliklerinin gelecekte jepyeni bir müzik türünü ortaya çıkaracağını düşünüyor. Üçüncü albümü 'Amen'i Etienne M'Bappe, Paco Sern, Malilı balafoncu Keletiqui Diabate. gıtanst Kante Manfila gibi ünlü Afrikalı sanatçılarla birlikte çıkaran ve VVayne Shorter, Carlos Santana, Bill Summers gibi müzısyenlerle çalışan Keita müzısyenler arasında aynm yapmadan. birlikte müzik yapmak isteyen herkese kapısının açık oldugunu söylüyor. Coşkulu bir konser verdi Sanatçının L«ster Bovie's Brass Fantasy ile aym akşam verdiği konser dinleyenlerin beğenisini topladı. Coşkulu kalabalıkla iletışımı çok iyi sağlayan "aristokrat" sanatçı müziği ve görüntüsüyle tam bir bütün oluşturuyordu. Vurmalı çalgılar ve vokal seyırciye ilkel ayinlerin büyüsünü yaşatırken. gıtar ve üflemelilerçağdaş Afrika müziğinin vazgeçılmezliğini bir kez daha kanıtladılar. Cuma akşamı Istanbul Afrika müziğinin ritmiyle unutulmaz bir gece geçirdi. Ivo Pogorelich, Bosna için çalıyor Kühür Senisi- Ünlü Yugoslav piyanıst l\o Pogore- Ikh'in. 24. Uluslararası Müzik Festivali kap^amında 2~ ve 28 hazıranda Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel"ın himayesinde gerçekleştireceği konserlenn gelıri Sarav- bosna doğumevı ve çocuk hastanesine kalacak. 1958 yılında doğan ve müzik çev relennce bırdâhı ola- rak nitelendirilen Ivo Pogorelich. gunümüzde kon^erle- ri tamamen dolan birkaç klasik miizıs\enden bin. Pogo- relich, yoğunplak çalışmaları vekonserlennın vanında. Uluslararası Kızılhaç-Kanser Araştırma-Multıple Scle- rosis gibi dernekler ve Meksıka depremınden zarar gö- renleryararına yardım toplama konserleri de \ermekte Saraybosna'dakı hastane bınası vıllar süren savaşta yerle biredilmişti. Sağlık hızmetlerınin vetennce veril- mediği Saraybosna'da yardımlarla bir hastane kurtna düşüncesi oluşunca, insan hayatını daha anne karnındav - ken konu edinen ve uluslararası bilimsel bir dernek olan Inter- national Socierv 'Fe- tus as a Patient' bu ko- nuda bir çalışma yap- maya karar vermiş. Derneğin bu konuyu Ivo Pogorelich'e gö- türmesi üzerine sa- natçı bu girişimi memnuniyetle karşı- lamış ve vereceği 200 konserinın tüm gelır- lerini bu amaç için bağışlamış. Internart- onal Society "Fetus as a Patient'bugelışme- den sonra bu konser- leri değişik ülkelerde gerçekleştirme çalışmalanna başlanıı^ Dünyanın çeşitli ülkelerinde gerçekleşen bu konser- lerdizisinin bir halkasının Türkiyede olma.si gıindemc geldığinde, 1996 yılı için programlanan konserın. vıl- lardır başan ile düzenlenen 24. Uluslararasi Istanbul Müzik Festivali kapsamında gerçekleşmesı düşuncest benımsendi. Sanatçı Ivo Pogorelich. Istanbul Kültür vc Sanat Vakff nınbu konudakı çabaları sonucunda. 27 ha- ziranda saat 21.30'da ve 28 hazıranda saat 19()ü'da İs- tanbul Müzik Festivalı kapsamında iki konser \erecek Pogorelich'in. yıllardır Saraybosna'da suren acımasız savaşın yaralannı bir derece olsun sarabılmek anıacıv- la AKM Büyük Salon'da vereceöi Istanbul konserlerı- nin biletleri 4.000.000. 3.500.000. 3.000.000 \c 2.000.000 TL olarak satışa sunuldu. Bağıs kar>ılığı alı- nacak biletler ıçın İKSVnın 0212 245 20 02 numaralı telefonundan veya 0212 249 56 67 numaralı faksından Zeiiha Kaya ile temasa geçmek \etcrli Bilet fıyatlanna ek olarak. 10 000 doların üzerinde ba- ğış yapan kişi ve kuruluşlann ısnıı bir plaket üzerinde adı kurulacakolan hastanenın duvannda ver .ılacak. Ba- ğışlar ise İKSVnın Vakıflar Bankasi-Fıııans Market Tanıtım Şubesi 2014781 no'lu hesabıııa vatınlabılır Karun Hazinesi Belgeselin Manisa çekimleri tamamlandı Kültür Servisi- Önceki yıl Türkiye'ye iade edilen "Karun Hazinesf'ne ilişkin belgeselin Manisa daki çekımlen tamamlandı. "Antika Talam" adını taşıyan belgesel "Karun Hazinesi" ve "Kumluca (Noel Baba) Definesi" isımlı iki bölümden oluşuyor. Manisa'nın Salıhlı ilçesi sınırlan içinde kalan ve Kral Yolu'nun başlangıç noktası kabul edilen antik yerleşim Sardes'ın Agorası'nda geçen nisan ayının 19'undabaşlayan çekimler. mayıs ayında tamalandı. Böylece. yaklaşık bir yıllık bir sürede yapılacak çekimlerin önemli bir ayağı olan Sardes çekimleri biririldi. Senaryosunu Yusuf Kurçenli ve Zeynep Ava'nın yazdığı Filmin yönetmenliğıni de Yusuf kurçenli yapıyor.Tank Akan ın sunduğu belgeselin danışmanlan ise Burçak Evnen, Nur Nin'en Yılmaz, Doç. Dr. Özkan Ertuğrul \ e Özgen Acar. tlk bölüm çekimlerinde, avnca Prof. Ekrem .AkurgaL Manisa Müze Müdürii Hasan Dedeoğlu ile Uşak Müze Müdürü Kazım Akbıyıkoğlu da yer aldı. Karun Hazmeleri'nın Türkiye'ye yeniden kazandınlmasıyla ılgılı çalışmalan olan Özgen Acar'ın araştırmalanndan yola çıkılarak hazırlanan belgesel. drama ve belgesel unsurlanndan oluşuyor. Sunucunun sağladığı akışla film üç ayn zaman diliminde geçiyor. tlk dönemde hazinenin yapıldığı tarih canlandınlırken. ıkinci olarak hazinenin kaçırıhş övküsü ve son bölıımde ise vapıtların bugünkii durumu konu edilıvor. Belgeselde kullanılan kostüm ve aksesuvarlar arkaık dönem \azo \b.. eşyalann üzenndekı tasv irlerin vanı sıra o döneme ilışkın kazı raporlanndan \ e müze kataloglarından vararlanılarak hazırlanmış. Dekor tasanmında da benzer bir çalışınav la Sardes'te oluşturul'an 2000 merrekarelık alanın hazırlanması 16 günde tamamlanmıs. Antık kentın ıçınden geçen Paktolos Çav ı kenarına kurulan dekorlar halen bölgebeledıvesınce korunuvor. Tanhı mekânlarda çekilen bu canlandınna sahnelennde 9O'ı Izmırli olmak üzere ıkı viizıin üzerinde ınsanın \er aldığı fılmde. büyük çoğunluğu oldşruran Sardes halkı. gunümüzde halen vapmaktaolduklan mesleklen (demırcılık. seramıkçılık \e halıcılık gibi) filmdede canlandırdılar. Filmin kalan bölümlen ise. Efes. İzmır. Ankara ve Istanbul Arkeolojı Müzelen'nde devam edecek. Anienkadakı çekimler de evlül ayında Damberton Öak Metropolitan Müzesı'nde gerçekleştırılırken. "Kumluca (Noel Baba) Definesi"nı konu alan diğer filmin çekımlen Antalva Demre'de (M\ra) yapılacak. Efes Pilsen'in katkılanvla gerçekleştırılen bu belgesel filmlenn vunçınde ve vurtdışında büvük ilgi uvandırması beklenisor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle