25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 HAZİRAN 1996 PAZAR 10 PAZAR YAZILARI Laleli esnafi ve Çeçen savaşıSe\gili Laleli esnafi! Haberinizta buralara kadar geldi. Rusya gazetelerinin bırinci sayfalanna çıktınız: tele\iz>onlara konu oldunuz. Sesiniz binlerce kılometreyi aşıp Mo^kcnalar'a ulaştı. Duyd'uk ki Rusya Devlet Başkanhğı seçimlennde sizin de söylevecek bır söziinüz \armış. Duvduk ki. sivasal bılinciniz, yalnızca kendi iilkenizin. sevgili Türkivemizin değıl. başka dev letlerin demokratıkleşnıe süreciııe de katkıda bulunacak kadar gelişmiş. Öyle enternasyonalizm falan gibi ga\ur icadı kavramları takmamanıza karsjin "zavallı Rusların"veniden "komünistliğe"dönmelerini önlemek amacıvla "dayanışma" cylemine girişmişsiniz. Dişınizden tırnağınızdan artırdığınız parayı. Boris Yelt>in'e göndermeye çalışmişsınız... Sevgili Laleli c^nafı! Sizi kutluyorum. Aynca buradaki Yeltsin yandaşlannın savaşkan selamlarını iletıyorum sızlere. Ee. ne de olsa. "komiinistliğe"karşı aynı saflarda savaşıyorbunuz onlarla. El ele. omuz omuza. yürek yüreğe... Cep cebe... Siz en doğal olanını vaptınız. se\gili Laleli esnafi! Çoluğunuzun çocuğunuzun nzkını savundunuz. Aıle bütçenizin. Lalelı'nın yağlı müşterisi Ruslann bırakacağı paradan mahrunı olmasından korktunuz. Korkunuz haklıydı. Zaten buralardaki bir söylentiye göre. >u "komünistliğin" yeni İıderi Zyuganov başa geçerse. ilk işi Laleli'den alışveriş eden Ruslan kıtır kıtır kesmek olacakmış. Tam zamanında müdahale ertiniz. se\gili Laleli esnafi. Zyuganov. sizin tepkiniz soııucu berha\a oldu. Kendisine uzanan do;>t elinizi gören Yeltsin. MOSKOVA HAKAN AKSAY seçılmez Mo.skova'dan Laleyi'yeözel teleferik seferleri başlatacağını açıkladı... Sevgili Laleli esnafi! Siz 150 milyonluk ülkeyi tanımadan. yoksulluğu ve savaşı görmeden, yalnızca "LaJeli aynasrna yansıyan görüntüye göre karanmzı verdıniz. Sahi. eğer Türkiye'deki bir seçimle ilgili Ruslar açıkça taraf tutsaydı. ne derdiniz?.. Sizin, çocuklannızın geleceğini düşünüp uluslararası kaygılara kapılmanız. bende saygı uyandırıyor. Çünkü benim için de yaşamda en önemli amaçlardan bıri. çocuklann mutlu olmasıdır. Bir çocuğun ınutlu olması için yalnızca lyi beslenmesi. iyı giyinmesi yetmez. Birdedürüst ve onurlu bir insan olarak yetişmesı gerekır. Yalana. adaletMzliğe ve şıddete karşı olması gerekir Yalnızca kendini ve vakınlannı düşünerek başkalanııı ateşe atrnaınası, ölüme göndermemesi gerekir. Özgürlüğü çula değişmemesi gerekir... Çocuklan ben de en az sizin kadar sevivorum. Hem de yalnız kucağıma alıp tertemiz za> ıflığını duyumsadıklanmı değil. Yalnız Türk çocuklarını değil. Otekileri de. örneğiıı. Ru.s \e Çeçen çocuklarını da çok se\iyorum... Umarıtn siz de se\ iyorsunuzdur onlan. Onlann savaşlarda ölmesini. sakat \e öksüz kalnıasını siz de istemezsiniz herhalde. Bırkaç av önce Çeçen savaşına karşı çıkarken böyle düşünüyordunuz, biliyorum. O zaman cebinizle değil. yüreğinizle konuşuyordunuz... Se\gili Laleli esnafi! Sizi suçlamıyorum. Çünkü siz "kurtlar sofrasında" yem olmamak için gözünüzü dört açma>a çalışıyorsunuz. Kan ter içinde kazandığınız parava harcadığınız yaşamınız. ovunun kurallarını değıştirme değil. dalıa iyi öğrenme yolunda yitip gidıvor."Büyüğümüz" dediğınız siyasetçiler. "saygıdeğer" bulduğunuz gazeteciler. size dünvayı gösterirken ötekilerin vaşamına iki paralık değer vermemeyi öğütlüvor. Bunun için bir diyeceğim >ok size. Ama. kendi çocıığunuzu severken hiç olmazsa ara sıra, Rus ve Çeçen çocuklarını da düşünseniz... inanın, onlarda bizimkiler kadar safve üüzeldir... Türkiye'ye gidin milyoner olım JOHANNESBURC r~Z^< AYSU ÖNEN Dumanın alt varisinda havalargittıkçe soğıırken turizm şırketlerı. kuzey yarınıkürenın sahıllerini pazarlamavagırişti. Günev Afrikalılar'a önerılen taııl diyarlarının başında Türkiye gelıyor. Türkıve'nin bu kadar ilgi toplamasının nedenı Türk rakısı. Türk kahvesi ya da Türk lokumu değil. Türkiye'yı. tatılcılerın bir nunıaralı scçiıııı yapan tek bır neden var: Ünü kılaları aşan Türk enfla.syonu. Herkes onu görnıek istiyor. Birbirlenne gülerek enflasvon öykülen anlatıvorlar: "Bir lira dive bir para _\oknıuş. İki kişilik akşam yemeği birkaç milvon tutuvormuş. Bir mihonluk banknotlar \armış." Tatıl planları kuran Güney Afrikalılar. Türkıve'nın monopol o\ununıın gerçek hayatn uygulandığı Mhirlı bır ülke olduğuna inanıyor, bir gecede miKoner olmanın dü^ünü kuru>orlar. Amerikan Dolan karşısında hızla değer v itiren Güney Alrika randı. Güney Afrikalılar'ın vurtdışına geziler vapmalarını neredev se olanaksız hale getirdiği bir zamanda. randın para ettiği tek ülke Türkive. vurtdışı tatili için tek seçenek. Turıznı şırketlerinin broşürleri. Türkiye tatilıni dalıa da ucuza getırmek istevenler için ıpuçlarıyla doliı: "Otelde değil pansivonda kalın. Tarihiverleri gezerken giriş parası ödememek için kalabalık bir Alman turist grubunun arasına karışın. Türkiye'yi gördükten sonra boşuna para harcavıp Yunanistan'a gitme>in, çünkü Türkive'de herşe>in daha bolu ve daha güzeli, daha ucuzu var. Bol bol bira için. Bira ucuz ve çok lezzetli. Mutlaka alış>eriş vapııı. Bu kadar ucuzunu dünvanın hiçbir \erinde bulama/sınız. Dükkânların çogu size içecek ikram edecektir. İçebildiğini/ kadar için. içecek işini bedavava getirin. Sigara sann almanıza gerek vok. sokakta kimden bir sigara istesenizverir. Paranızın üstiinü savmakla zaman > itirme> in. Türkiye'nin neresine giderseniz gidin. para üstü hep dogru \erilir." Türkive've gıdenler.kisa süre de olsa milyoner olmaktan dolayı çok mutlular. J.--^« ' Yine de garıp Türk cömertliğinin nedenıni bırtürlü çözemediklerini söylüyorlar. Enflasvona akıllarının ermesi zaten olası değıl. Onca Efesin. Topkapf nın. Karadenız"in. kılimın. deri eekctın ödedıkleri paradan daha fazla etmcsı gerektiğine ınanıyorlar. Sanki Johannesburg'a dönünce düş bitecek. aldıkları her şe\ >ok olacakmış gibi. Para. en gerçek olgu. Ç ok para. en yalan düş. Kim bilir, belkı de Türk turizmindekı beklenen patlanıa. yabancı turistlere. deniz ve güne^ yerine. yalancılıktan nıılyonerlik \aat etmekle gerçekleşır Bolivya'dayeni yıl kııtlamaları Boliv va'nın La Paz kenfi vakınİanndaki Tivvanaku harabelerinde tuplanan verli halk kendi takvimlerinde \eni yılın başlangıcı olan 21 haziranın günbatımında toplandılar. Aymara rahiplerinin önderliğinde diizenlenen törenle yeni yıl ateş yakılarak yüzlerce rurisrin meraklı bakişlan altinda karşılandı. Apartman yöneticisinin altm çağı KULTUR • SANAT BERLIN DİLEK ZAPTÇIOĞLL Söz meclisten dı^an. hani bir tip \ardır bılırsinız. genellikle yazlık siteferde ya da şehrin apartnıanlannda vönetici olmaya can atar v e olur da. Emeklidir. büyük ihtımalle bir de\ let dairesinin orta kademelerinden gelir. Zaten herkesin bucak bucak kaçtığı apartman vöneticiliğine seçiîdikten sonra binaya her adım attığınızda "i" harfleri bozuk eski bir daktilo\la yazılnıış "tamim"ler bulmaya başlarsınız: Kimiıı aidatlarını geciktirdiğinden gürültünün hangi saatlerde kesilmesı gerektiğine. su sayaçlannın yanında top oynanmayacağından kapıcının niçın kovulup yerine \enisinin alındığına kadar. Bu yönetıcıler nedense genellikle apartmanın giriş katında otururlar. boş vakitlerinde ya pencereden \a da bahçede gidişatı gözlerler. yabancılara şüpheli bakışlar fırlatıp apatmanı kışlaya çevirirler. Yazlık sitelerde bahçeye \e kumsala megaton verleştirip direktiflerini ordan .ılıaiiye duvurdukları bile olur. Gelclıııı Alman apartman yönetıeiMne: Elli ıla seksen yaş arasıdır (yaşını kestirmek çok zordurl. Yaz kış atletle ve pantolon askılamla dolaşır. Nefesi daıına bira kokar. \üzü sakin göründüğü anlarda bile kıpkırmızıdır. Genellikle e\inin ön penceresıne verleştirdiği bir yastığa abanıp giren çıkanı gözetler. yabancıları "Kimi aradın? Vok ö>le birisi burda!" diye tersler. Bazılannın kurt köpeği bile vardır. Muhtemelen işçi emeklisidir ve zaten emekli maaşıvla geçinemediği ve tanıırattan fılan anladığı ıçın bu ış ona verilmiştir. C'st kattakı gençler müziği biraz fazla açtığında "Kesin şu zmltıjı" diye bağınr ve sonra polis çağınr Eskiden. janı duvarlar yıkılmadan önce kendisine kafa tutmaya kalkanlara "Beğenmiyorsan öteki tarafa git.'" diye söy lenırdi (vani Doğu Almana*>a.) Şimdi anlaşılmaz şeyier mırıldanıvor. Her iki tipin de ortak tarafı. düzenden, asavi^ten. eski zamanlann iviliğivle bugünün kokuşmuşluğundan dem \urmalan \e kendi emirlerine verilmiş mikro kozmoslannı birer alay komutan gibi vönetmekten sonsuz keyıf almaları. lş apartmanla sınırlı kalsa yıne ne>se: En azından buralarda bu eski Alman "Hausmeister" tipi mahalle sınırlarını aşarak artık özel telev izyonlardaki talk-shovv lardan gazetelerin okur mektuplarına kadar her verde arz-ı endam edi\or. Suç oranlannın artışından ahlakın bozulmasına. gençlerdeki uyuşturucu tüketiminden volların bozukluğuna kddaı lıiçbıı konu. gözünden ve dilinden kaçmıyor. Gazetelere hiçbir imla kuralı tanımaksızın kargacık burgacı harflerle yazıp yolladığı mektuplarda her şeyi alınganca protesto ediyor. En sevdiği laflar "sağduyu" ve "Bir de bizim sesimize kulak >erilnıeli." 80"li yıllarda özel kanallardaki talk- shovv İarda en tutulan tipler. aykın bireylerdi: Eleştirel aydınlar. muhalif politikacılar. uçuk sanatçılar. kuralları sorgulayanlarve çiğneyenler. 90"lann ortalannda i;<e alkışı bunlar değıl. "normalliği" övenler topluyor. Bariz bir aydın düşmanlığıyla beraber "küçük adamlar". yani apartman yöneticileri ve şürekâsı üstüne basa basa "'benr 'in yerine ~biz"'i koyarak sitemler vağdırıyorlar yukardakilere ve kitle alkışlıvor. Nasıl ki bizde "*Çişim gekü" diven Tarkan neredeyse aforoz edilecektivse ve onun venne *"Ben topluma saygıyı esas alırun" diyen Çelik alkış topluyorsa. Avrupa'nın bu bölgelerinde de aykırlık değil uyum artık ön planda. Sosyal bilimler. 1945"ten beri Alınanya'daki bütün büyük toplumsal akımlann hep Amerika'dan iki-üç >ıl gecikmeyle buraya yansıdığını saptamıştır. Birevciliğin ve kişisel keyfin esas alındığı dönem 1987"de Amerika"da. 1990'da da Avrupa'da doruktaydı. -Atletli apartman yöneticisinin yeniden doğuşu da, I992'de Amerika'da başlayıp şimdi buralara sarkan "\eniahlakçılıkn devrine tekabüi ediyor. Apartman yöneticileri görevi bıraktıktan sonra "Benim evim zaten soğuk değU*1 diyerek yakıt parası ödemeyenlerin başını çekse de. T.C. AKÇAKOCA ASLIYE HUKUK MAHKEMESI'NDEN Dosva \o: 1995 386 Davacı Fatma Viğit tarafından davalı Nevzat \r ığıt alevhine mahkememizde açılan >jddetli geçimsizlik nedeniyle boşan- ma davasinın duruşması >ırasında. davalı Nevzat Yığit adına çıkartılan tcblıgat yapılaırıamı^. vapılan zabıta araştınnalarında da adre»ının bulunamadığından ilanen teblığınc karar \erilmı>tır. Karar gereğince davalı Nevzat Yigit'ın duruşma günü olan 11.7.1996 günü saat 10.00'da mahkememızde hazır bulunması veya kendısını bır vekille temsıl ettirmesi aksi takdirdeduru*- mava vokluâıında de\am edilerek karar verileceği da\a dilekçesi yerine ceçerli olınak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: SÖS98 AVNİ CÎHAT ABİDİN TURAN ARBAŞ BURAK DİNO EROL JUIİDE KOMET FİKRET ORHAN BÜRHAN UTKU MUSIÂFA 20 Hapran ATTT MUALU PEKER ÜYGUR VARLIK PİLEVNEÜ - S EJcbn '96 ıfü A VI AKiİKSKUN ŞAKAYK SOKAK. NO: 54/1 NİŞÂMTAftVB.: 247 90 81 ş. nıiLGunı YONTER ERCANTÜRK Kadın ve Ciysi Resimleri The Marmara Oteli Sanat Galerisi/ Taksim 17-30 Hoziran 1996 ;? IVultur İ Sanat :| ilanlarınız için: 5293 89 78 % (3hat) Festivaller ve bayram STOCKHOLM GÜRHAN UÇK.\.\ Siz bu satıriarı okurken Isveçlıler çıçeklerle süsledikten sonra diktiklen dev haçların çevresınde el ele tutuşarak dönmüş ve Yazdönümü Bayramf nı kutlamış olacaklar. Çoğunun başı. akşamdan kalmanın ağırlıgıvla patlar gibiyken birçoklan da bir gece önce ne yaptıklannı anımsamaya çalışacaklar. Günün en uzun olduğu güne açılan gece. vastığının altına 7 ya da 9 çiçek kovarak uykuya dalıp düşlerınde beyaz atlı prensi görmeyı umud etnıiş olan genç kızlar ise. beyaz attan cayıp bir Yunan va da Türk prensinı dü^levere'k tatıle çıkmaya hazırlannıaktan başka çare olmadığını anlanıış olacaklar. Bır Yazdönümü Bayramı daha geride kalmıştır; vazın ortası takv ime göre geçilmiştir. ama gerçek yaza henüz başlannıanıı^tır. Hava sıcaklıgı 15-16 derecedir, yağniur vağmaktadır... Siz bu satıriarı okurken Stockholm'den bir "orient"' rüzgân geçmiş olacak. 4. kez gerçekleştırılen bu proje. hem beğenıldı hem de eieştırıldi. Islam ağırlıkh Şark ile Bah, kentın en güzel semti Djurgarden'de müzik bağıvla bır arava geldı. Bır gazete bu festival için u Coca Cola ile .AJi Baba'nın buluştuğu \er"tanımını uygun gördü. Bır başkası ise "A> nen (döner) kebap gibi; Türkiye'deki aslına benzemijor ama, yine de lezzeuT'.saptamasın! vaptı. Döner bır yana. bu müzik festivalindeki en önemli temsilcimiz. başta zurna olmak üzere birçok netesli çalgıları büvük ustalıkla çalan ve kendi yorumu} la zenginleştiren sanatçımız Fikret Çeşmeli. Orient Festivali'nde. Nairobıli akrobatlardan. Arap ve Iranlı müzısyenlere dek geniş bir yelpazenın sanatçılan temsil edildi. Bazılarına göre Jslam ağırlığı bıraz fazlavdı. Iranlı mollalara vakın olarak bilinen bazı sanatçıların çağnlması. bu eleştirinın aııa noktasinı oluşturuyordu. Festivalın sommlusu Anders Lindblom, eleştirilere katılnııvor: "Geçenyıl Türki>e'den mesne> iler geldiginde, festivale katılanların ü 'o 30'u valnızca onlan izlemek için gelmişti. Bu vıl Arnıina Alaoui. Arap- Endülüs mü/iği sunuvor. Ona da ilgi büyük" diyor. "Temsil ettiği kültüı; jslam ile Bafı'nın buluştuğu kültürdür. Bi/ de zaten bu festivali, farklı kültüıierin buluşması için düzenli\omz." Atina'daki yemek kavgası ATINA Chaçikisözcüğünü. "h1 " harfini biraz yutarak. "i" harfini ise vurgulayarak telaffuz ederseniz Vunanca "Cacık" demış olursunuz. Gördüğünüz gibi oldukça kolay. artık ^'unanı^tan'a geldiğinizde. güzelim Miniadlı Midilli rakısının mezesi olan cacık. sizi bekliyor. Ancak sadece cacık ve Uzo ile iş bitmez. Bu sofrayı. karpuzi (karpuz) >ada pepenı (kavun), horistıki (nıevsim salatası). fheta (peynır) ile süslemeniz gerekir. Nero (su) ve pagâkâ (ufak buzparçaları) ıstemevi unutmayın. çünkü Yunanlı garsondan ıstemezseniz getirmez. Artık Atına'nın herhangı birtavernaMnda kevif çatacak kadar \unanca iügatınız hazır. Taverna dedikse. Türkiye'deki gibi tabakların çanakların havada uçuşup kırıldığı mekânlar zannedilmesin Yunanistan'daki tavernalarda müzik yoktur. sadece yemek vardır. Tabak kırmak ıstivor>anız müzikhollere ya da gazınolara gitmeniz gerekir ki. orada da çoğunlukla tabak kırmayı, genelde mezarlıklardan toplanma çıçeklenn ayıklanarak doldurulduğu kâğıt incelığındekı çınko tabakları sahneve veya şarkıeıya atarak kendinızı tatmın edebılırMiıız. Pazar yazısına vemekle ba^ladık. vemekle devam edelım. Bugünlerde Yunan basın yavın organlarındakı sütunlarda en çok "yemek" kelımesinı görebılırsıniz. "»emek derken. ^'unanistan"dakı birsofravı haval etmevin. Sofra derken. Yunanistan dışında kurulacak. Italya'nın !aa Floransa kentındekı ma>adan bahsediyoruz. AB Dönem Başkanı Italya'nın verdığı yemek. \'emeğe AB ülkeleri lıderlennın yanında, Türk Başbakanı Mesut Yılma/'ın da katılnıasi beklenıyor. Aslında Yıınan Parlamentosu ve basın organlarında tartışılan söz konusu yemeğe \'ılınaz katılırsa Simiris ne yapacak? Dün gece (cumartesi günü) vapılan yemekte bildiğimiz. Yılmaz katılırsa Simitis katılmavacaktı Bu durum ayın on üçünde Italya'vı resmen bild'irildı. "Türki>e yemeğe katılırsa bu katılma\acağız" dendı Bilindiği gibi ^'unanistan. Kardak krizınden sonra. Türkiye ile herhangi bır masaya oturnıamakta kararlı. Oturursa egemenlik haklarının tartışılması gündeme gelir. Türkiye hemen ıstemlerde bulunur ve Yunanlılar tahrik olurlar. Işte Yunanistan'dakı yemek kavgası bu. >'unan delegasvonu günler önce Floraıiba">a giderek İtalyanlar'dan sora sora vemek düzeni hakkında bilgı edinmeve çalışıyor. Gazeteciler. Italyan garsonları tavlavıp Türkive'nın yemeğe katılıp katılmavacağını öğrenmek için bofra düzeni. sandalya sayısı hakkında bılgi edinmeye çalı^ıvor. Bazı öze) rad)o kanalları normal yayını kesip "Mesut V ılmaz kokte\le katılıp, >emeğe katılnıavacakmış" şekhnde tlaş haber verirken bazılan "Bizi tuzağa düşürecekler, Başbakanınıız Simitis çok dikkatli olsun. \emege oturup eline çatal aldığı anda Yılmaz içeri girip avnı masava oturacakmış" ^ekliııde uyarıda buluııuvorlar. Önümüzdeki hafta yapılacak ıktidar partisi PASOKun kurultayı önce>ınde bu vemek, gündemi belirlevecek duruma geldi. Eğer Başbakan Simitis. Yılnıaz'la avnı sofra>a oturursa, \r unanistan'ı >atınış demektir. ki bu durumda parti başkanlığı seçimlerinı kavbedebilır.Canım bu olav ı bu kadar uzatma. en az otuz kişinin olacagı bir nıasada. Türk Ba^bakanı ile bır arada olmak Yunan Başbakanf nın bu kadar kavbına vol açnıaz demeyin. burası >'unanistan vc göreceksinız olav olacak ve belkı de Sımıtıs hakkında gen.soru önergesi bile verılebılir. Bunlar basın organlarında yeralıyor ve bız de günlerdır okuyoruz. Zaten sekiz vıldan bu vana. bunun gıbı daha nıce olav !an okuya okuya biz - de psikopat olduk.' f >'ıllaröncegörevini tamamlayıp Atina'dan ayrılan bir Türk dıplomatın sövlediği sözler >üreklı aklımdadırSöz konusu diplomatımız "Burada Allah'tan daha fa/la kalmadım. eğer sürem uzatlısa idi, üç buçuk > ılda çukşe> ka>beden bevninıiıı kıvrımlan tamamen düz hale gelecek ve ben de donüşte uzun bir süre teda\ i alhnda kalma durumunda ıılacaktım*" deıniştı.^'azının sonuna geldim. burada geçirdığim sekız yılı düşünme>e çalişijorum. ancak aklıma bir şev gelmıvor. Kafamın içinde be\ in verine golf lopu gibi bırşevın olducunu hissedivorum.. Akbank'tan sanatçılanmıza çağrı Akbank. 199^ 1997 ddnennınde de sanatçlanmızı yurdumuzun çeşıtlı kentlenndekı Akbank Sanat Galenlen'nde serş açmaya, eserlennı halkımıza sunnaya çagınyor. AkDank'ın sanatçılanrrıza tanıdıfı bu olanaktan yararlanmak ıçın, • Kısa özgeçmışmızı • Ögrenım durumunuzu • Daha önce açtığınız veya katıldığınız sergıten • Açık adrestnızı • Telefon numaranız' • Sergınızı hangı Akbank Sanat Galerisı'nde açmak ıstedığmızı belırten bır dılekçe >/e buna eklı olarak • Bır adet fotografinız ve • Eserlerinızden en az üç adedının 9x 13 cm.renklıfotografı ile bırlıkte. ! Agustos 1996 Perşembe gününe kadar Akbank TAŞ Genel Müdürlüğij, Kiikür Sanat Müdüriüğiı Sabana Center 80745, 4. Levent Istanbul adresıne başvurmanız gerekıyor Başvurular seçıcı kunjl tarafmdan degertendınlerek. sengı açmaa uygun görülen sanatçılara hangı Akbank Sanat Galensı'nde ve ne zaman sergı açabılecegı yazılı otarak bıldınlecektır. Sergı açma taleplen karşdanamayan sanatçılann gönderdıklen belgeler, kendılenne iade edılecektır Sanatçının açacağı sergının davetıye ve kokteyt masrafı Bankamızca karşılanır, (Sergının duzenlenmesı tümüy'e sanatçıya arttır) Sanatçı sergısını bulunduğu kent dışmdakı bır Akbank Sanat Galensı'nde açacaksa, davetıye ve koktey) gıderlenne ek olarak. eserlenn naklı, sıgortası. sergıden sonra yenne gönderilmesı ve sergi açılışında bulunacak sanatçmın yol masraflan da Bankamızca karşHanacaktır, Satlan eseHenn gelın tumüyle sanatçıya aıttır. Yukanda yazılı tüm hızmetler. Bankamız usul ve esaslan dahılınde yapıiacaktır. Akbank Sanat Oaterilen'mn sergi dönemı her yıl Ekim başından Mayıs sonuna kadar sürmektedir. Vkbank 5 aS a t Galerileri Akbank Sanat Galeriteri; Adana Adapazarı Ankara (Çonkaya Forabi, Kızılayl Bahkesır Bursa Çorlu Çorum Denizli Diyarbakır (Ofc) Eiazı| Eskişehir (Köpriiba?) Isparta fstanbul (Bahanye. Behek. Beykrbeyı) izmir jKonak) Ordu Trabıon AKBANK Miuiın. S u n a I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle