Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 HAZİRAN 1996 PAZARTESİ
HABERLER
Mahmut Alınak.
Alınak'tan,
Yılmaz'a açık
mektup
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Eski Şırnak
bağimsız millet\ekili
Mahmut Alınak.
cezae\ inde yazdığı
"Parlanıentodan 9.
Koğuşa" adlı kitabının
toplattınlması nedenivle.
Başbakan Mesut Yılmaz'a
açık mektup yazarak,
"Kitabımı toplattırdığınız
için sizi kını>orum \e
kamuoyuna şikâvet
ediyorum" dedı. Alınak,
mektubunda •'Yaşadığım
tarihi kesitte. yazımını
kaçınıimaz bir görevın
yerine getirilmesi olarak
gördüğüm bu kıtabımın
toplatılması. her kıtap
toplatmada olduğu gibi
düşüncenin katlidir \e
hukuksuzluktur" dedi.
MHP'den dış
politika uyarısı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- MHP. yabancı
güçlerin. Türkiye'nın
içinde bulunduğu
ekonomik ve siyasi
durumdan faydalanma\ a
çalış.ttklarını ileri sürdü.
MHP Genel Sekreter
Yardımcısı ve partı sözcüsü
Abidin Dursun. dün yaptığı
yazılı açıklamada.
ABDnın Ermenı kartı ıle
Rusya Federasyonu'nun da
Kızıl Kürdıstan'ı kurma
çaiışmalan ile Türkiye'vi
kıskaca alma çabasında
olduğunu sa\ ladı
ANAP tzmip II
Kongresi
• İZMİR(Cumhuri\et
Ege Bürosu) - ANAP Izmir
ll Kongresi. "birlik \e
beraberliğin sağlanması"
amacıyla genel merkez
tarafından ertelendi. ANAP
kongresinde erteleme>e
gerekçe olarak çok ada> la
seçime gidilmesi
göstenliyor. İzmir
milletvekilleri De\let
Bakanı Rüşdü Saracoğlu \e
Metin Öney ile genel
merkezin adayı Ali Büge;
İzmir Millet\ekili Süha
Tanık tarafından
desteklenen \e tankatçılara
yakınlığıyla bilinen Ismail
Katmerci: eski millenekıli
llhan Kava ıle Süral Yahşi
il başkanlığı için kıyasıya
mücadeleye girmişti. Adav
sayısının azaltılması için
yapılan yoğun baskıya
karşın başkan adaylannın
birbiriyle anlaşamaması
örgütte büyük sıkıntı
yarattı. Bunun iizerine il
yönetimi kongrenin
ertelenmesini istedi.
YHK üyeliklerine
atama
• ANKARA (ANKA)-
Yüksek Hakem Kurulu asil
uyeliğine Sadettin
Özbezeyen. yedek
üyeliklere ise Tuğrul Ağar
ve Necati Polat seçildiler.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demırel. YHK üyeliklerine
Bakanlar Kurulu tarafından
yapılan atamalan onayladı.
Demirel'in onama karan
Resmi Gazete"de dün
yayımlanarak yürürlüğe
eirdi.
Silahlı
Kuvvetler'le
kaynaşma
• DİYARBAKIR (AA) - 2
Taktik Ha\a Ku\\etlerı
Komutanı Korgeneral
Cumhur Asparuk.
Güneydoğu Anadolu
Bölgesi"nin. coğrafi
konumu nedeniyle yerden
inşa edilecek radarlarla
kontrol edilmesinin
mümkün olmadığını
. belirterek "Türk Hava
Kuv\etleri'nin yakın
hedefi. ha\adan erken ıhbar
ve kontrol radarlı Avvacks'a
sahip olmaktır" dedi.
Korgeneral Asparuk. 2.
Taktik Hava Ku\\etleri
Komutanlığrnda
düzenlenen ""Silahlı
Ku\vetler-Halk
Kaynaşması" etkınlikleri
dolayısıyla törende yaptığı
konuşmada, Türk Hava
Kuv\etleri'nin
kuruluşundan bugüne
kadar gösterdiği
gelişmeleri anlattı.
Göç, hastabkgetirdiDTO'nım göç ve
alan kentlerde G.
sağlık raporu: Göçle birlikte sağlık sorunlan patladı. Göç
Doğu'ya özgü bulaşıcı hastalıklarm yayılma tehlikesi var
YLSLFOZKAN
ANKARA - Dogu ve Güneydoğu'da
^aşanan çatışma ortamı \e buna bağlı
olarak son vıllarda giderek yoğunlaşan
göç olaylannın. büyük sağlık sorunlan
doğurdugu bildirildi. Yoğun göç
nedeniyle tüm Türkiye nin giderek
"Güneydoğu'ya dönüstiiğü" \e patlama
gösteren bulaşıcı hastahklann. dığer
kentlere >ayıldığı kavdedildi. Bölgedeki
çatiştna ortamının. halkta ve güvenlik
güçlerinde ruhsal çöküntüye neden
olduğu. terör nedeniyle tüm sağlık
hızmetlerinin "yok denecek kadar"
azaldığı \urgulandı.
Dıvarbakır fabip Odası (DTO) Genel
Sekreteri Dr. Necdet İpekyüz tarafından
hazırlanan "Güneydoğu'da İçGöç
Tartışmalan \e Sağlık Boyutu" konulu
raporda. bölgede son yıllarda vaşanan
yoğun göçün sonuçlarına değinildi.
Göç eden ya da kendi iradelen dışında
göç etmek zorunda kalanların
sorunlarının. gittikleri her yerde sürdüğü
uırgulanan raporda. "Herkent giderek
bir Güneydoğu olmaktadır. Göç olgusu,
bütün ülkeyi saran. giderek tedavisi
zorlaşan bir hastalık halini almaktadır"
denildi.
Bölgedeki olağanüstü koşulların olumsuz
ctkisinin. sağlık hızmetlerinin tüm
basamaklarında gözlendiği belirtilen
DTO raporunda. "Sağlıklı yaşam hakkı
bölgede unutturulmuştur"* dendi.
Raporda. "*Göç alan kentlerdeki sağiıksız
koşullar ve kısa sürede ortay a çıkan aşırı
nüfus artışı. işsi/iik. yoksulluk ve olumsu/
çevre koşulları. \akın bir gelecekte salgın
hastalıklann patlak vermesine neden
olabilecektir'" dendi.
Bölgede terör olayları yüzünden sağlık
ocaklarının büyük bölümüııün kapalı
olduğu \e sağlık personeli sayısının son
derece düşük kaldığı da \urgulanan
raporda. Diyarbakır'da 112 sağlık
evinden sadece 15'nin. 6"? sağhk
ocaâından da yine 15 tanesinin açık
olduğu belirtildi. Raporda. ilçelerdeki
koruyucu sağlık hizmetleri için köylere
yapılacak gezilerin izne bağlı oiduğu ve
güvenlik nedeniyle bu uygulamanın
yapılamadığı kaydedildi.
Rakamsal verilere de dayandınlan
raporda. bölgede karma, kızamık ve BCG
ortalama aşılama oranlannın 1990 yılında
yüzde 68 dolayında olmasın karşın, 1995
yılında yüzde 25"e indıği belirtildi. Sıtma
olgusunun her yıl giderek arttığına dikkat
çekilen raporda. Türkiye'de görülen sıtma
\akalarının yüzde 73'ünün bölge
kaynaklı olduğu vurgulandı. Raporda,
1994 yılında Türkiye genelinde 84 bin
345 oîarak belirlenen \aka sayısının. 53
bin 501 'inin bölge kaynaklı olduğu.
bunun 31 bin 263'ünün de Diyarbakır'da
görüldüğü kaydedildi.
Rapora göre bölgede oldukça yaygın olan
brusellos oranı da Türkiye ortalamasının
oldukça üzerinde bulunuyor. 1994 yılında
Türkiye'nin diğer bölgelerinde görülen
bruseİlos olgulannın sayısı 1100 olarak
belirlenirken sadece Diyarbakır'da
görülen olgu sayısı 5 bin 695 olarak
saptandı. Amipİı dizanten oranı da hızla
yükselirken sadece Diyarbakırdaki artış
oranı 5 yıl içinde yüzde 400'den fazla
oldu.
Diyarbakır'da 1990 yılında belirlenen
amiplı dızanteri olgusu 1.023 iken bu
rakam 1995 yılında 4bini geçti. 1993
yılında Türkiye'nin diğer bölgelerinde 8
bin 504 tifo olgusuna rastlanırken
Diyarbakır'da bu rakam 5 bin 843 olarak
gerçekleşti.
1990 yılı verilerine göre Türkiye
genelinde canlı doğan her bin bebekten
60'ı ilk bir yıl içinde ölürken
Diyarbakır'da bu say ı binde 87 olarak
gerçekleşti
Raporda. bölgede yaşanan psikolojik
bozuklukların da arttığı vurgulanarak son
dönemlerde kampanyalara konu olan
tele\iz\onlardaki şiddet görüntülerinin.
bölgede yaşayanlar için olağan >aşamın
bir parçası haline geldiği belirtiİdı.
Demirel, çevre ile ilgili sorunların arttığını söyledi
Başbakan Mesut Yılmaz. Nişantaşı'ndaki HABITAT-II Parkı'nın açılışını yapti. burada gençlerle birlikte duvarlan boyadı. V ılmaz daha sonra Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel ile birlikte Dünya Çevre Günü nedeniyle düzenlenen "Global 5001
" ödül törenine katıldı. (Fotoğraflar. H ATİCE TUNCER, HÜLYA TOPCU)
'Çevrecflerdünyayıkurtarmanuı kahramanı'
• 'Global 500' ödülleri. dün
törenle sahiplerini buldu.
Cumhurbaşkanı Demirel. ödül
töreninde yaptığı konuşmada çevre
bilincine dikkat çekti. Başbakan
Mesut Yılmaz da Nişantaşı \'ali
Konağı Caddesi'ndeki HABITAT-II
Parkı'nın açıhşını yaptıktan sonra
ödül törenine katıldı.
İstanbulHaberServisi-Cunıhurbaşkanı
Süleyman Demirel, dünyanın 21. uizyıla
can çekişerek girdiğini belirterek çe\ re bi-
lincinin bir an önce yerleştiritmesi gerek-
tiğini söyledi.
Dünya Çe\ re Günü etkinlikleri çerçeve-
sinde Çe\ re Bakanlığı ile Birleşmiş Millet-
ler Çe\ re Programf nın ortaklaşa düzenle-
diği "Global 500Ödürieri dün düzenlenen
bir törenle sahiplenne \erildi.
Törene Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mirel, TBMM Başkan vekili Hasan Kork-
mazcan. Çev re Bakanı MustafaTaşar, HA-
B1TAT Genel Sekreteri \\ill End<w, BM
Ce\ re Programı (UNEP) tcra Direktörü Eli-
zabeth Dowdesweü ile çok ayıda konuk ka-
tıldı. Başbakan Mesut Yılmaz da Nişanta-
şı Vali Konağı Caddesi'ndeki HAB1TAT-1!
Parkı'nın açılışını yaptıktan sonra burada
düzenlenen törene katıldı.
Solda 'seçim ittifakr arayışı
ANK4RA (Cumhuriyel Bürosu) -
DSP ve CHP'nın 2 Hazıran ara
yerel seçimlerinde yaşadığı oy
kaybının ardmdan; iki partide de
solda bütünleşme, en azından
olası bir erken seçımde ittifakın
zorlanması ıstekleri dile
getirilmeye başlandı.
CHP Genel Sekreterliği'nden
istifa ettıkten sonra DSP'ye geçen
Ertugrul Günay. bu yöndeki
girişımleriyle ilgili olarak
"Hemen birteşme demiyorum,
güçbirliği, diyorum. İki parti
yönetimleri aşılarak bir şeyler
yapılmaİL hükümet
pazariıklannda blok olarak
masaya otunılabüir, seçim ittifakı
yapılabilir" dedi. CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal hükümet
arayışlan sürecinde pariamentoda
sol blok oluşturulması
zorunluluguna dikkat çekerken
Ertugrul Ğünay. CHP ve DSP
yönetidleriyle bazı görüşmeler
yaptı. Günay, solda yönetimleri
aşan bir tartışma başlatılması
• Son yerel seçimde CHP ve DSP'nin oy kaybetmesi
üzerine, her iki partide de olası bir erken seçimde
bütünleşme ve en azından 'bir seçim ittifakı' yapılması
arayışlan gündeme geldi. DSPMi Ertugrul Günay, iki
partinin birlikte seçime girebileceklerini ve bu yapının
oluşturulması gerektiğini söyledi.
zorunluluguna dikkat çekerek blok olarak masaya oturmasında,
şunlan söyledi: "ANAP ile hatta RP ile oturmasında yarar
DYP'nin sol partilerle dirsek oldugunu savundu. Günay.
teması > ar. DSP ile CHP arasında "DSP'de üyeliğinin sürüp
ise diyalogsuzluk var. \crel seçim
sonuçlan dehşet \erici. Her iki
partinin de yönetimieri aşüarak
bir şeyler yapümaü. CHP ile DSP
arastnda çok önemii çeli$,kiler yok,
bir araya gelmesi zorunlu iki yapı.
Hemen birleşme olsun demiyoruz.
Güçbirliği. diyorum. İki partinin
güçbirliğini zorlayan tarihseL
sosyal, küitürel etkenler >ar. l zun
erinıde seçim ititfakı da olabilir.
İki parti ittilaka izin veren bir
yasa için birlikte mücadele edfr."
Günay. DSP ile CHP'nın
hükümet arayışı sürecinde de
sürmediğT sorusuna. "Galiba
üyey im. Genel Başkan
imzalamıştT karşılığını verdi.
DSP içinde bazı milletvekilleri.
sol blok oluşturulması istemine
olumlu yaklaşırken CHP içinde
de benzer istekler dile getirildi.
CHP İzmir Milletvekili Aydın
Güven Gürkan ile bazı
arkadaşlan Baykal'ın DSP lideri
Ece\it'i hedef alan sert
açıklamalanna tepki gösterirken
süreç içinde iki partinin ortak
hareket etnıesinin kaçınıimaz
olabileeeğine ilişkin mesajlar
verdiler. Bazı CHP
milletvekilleri, olası bir erken
seçimde CHP'nin barajı
geçmesinin güçlüğüne dikkat
çekerek ittifakın
gerçekleştirilmesi ve barajın
düşürülmesı için mücadele
edilmesi gerektiğini söylediler.
CHP Genel Sekreter Yardımcısı
Sinan Yerlikaya, ANAYOL'un
kurulduğu günlerde oluşuma
karşı çıktıklannı belirterek.
hükümetin hiçbir icraatta
bulunmadığını söyledi.
Hükümetin "koftuk kaptna"
esasıyla kurulduğunu ileri süren
Yerlikaya. Türkiye'de krizleri
sadece sosyal demokratlann
çözebileceği gerçeğinin kamuoyu
tarafından anlaşıldığını
savunarak. partisinin DSP lideri
Ecevit'e sol blok önerisini
yineledi. Duygusal aynlıklann
ortadan kaldırılmasının tam sırası
oldugunu vurgulayan Yerlikaya,
DSP ile işbirliğinden umutlu
oldu6unu bildirdi.
Törenin açılışında konuşan Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirel, çe\re ıle ilgili so-
runlann son yıllarda daha fazla arttığını be-
lirterek, "Dünyada bir yangın \ar. Çevre
kuruluşlan bu >angını söndürmeye çalışıyor-
lar. Çe>recileri dünyayı kurtarmanın kah-
ramanlan sayıyorum" dedi. lnsanoğlunun
yaşadığı yerkürede kaynakları tüketmeden
gelecek nesiİleri de düşünerek yaşaması
gerektiğini söyleyen Demirel. nüfus plan-
lamasının önemine dikkat
çekti. Başbakan Mesut Yıl-
maz Dünya Ce^re Günü et-
kinlikleri'ile HABITAT Kon-
feransfnın Türkiye'de kut-
lanmasının memun edici ol-
dugunu belirterek. çe\re so-
rununun artık tüm ülkelerin
ortak sorunu haline geldiği-
ni kaydetti.
Endovv ise HABlTAT'ta
gelecekte kasabalann. kent-
lerin. köylerin nasıl koruna-
cağının tartışıldığını vurgula-
yarak, Türkiye'ye böyle bir
organizasyona e\ sahipliğı
yaptığı için teşekküretti.
Konuşmalann ardından bu
yıl ödül alan 21 kışiye ödül-
leri \erıldi. Demirel dün a\-
rıca Marmara Üni\ersitesi
Beden Eğitımi \e Spor Yük-
sekokuluÖzelGü\enlikEle-
manları Yetiştirme Temel
Programı'nı başanyla tamam-
layanlar için düzenlenen dip-
toma törenine katıldı.
Demirel. burada yaptıgı ko-
nuşmada okulun iporda çok
önemlı bırdisıplın oldugunu
belirterek. sporun gelişmişli-
ğin göstergesi oldugunu v ur-
suladı.
IFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR
Özgürlük ve Dayanışma Par-
tisi (ÖDP) Genel Başkan Yardım-
cısı Erdal Kara da önceki gün
polis tarafından gözaitına ah-
nanlar arasındaydı. Serbest bı-
rakıldıktan sonra konuştuk. Po-
lisin neden bu kadar haşin dav-
randığı üzerine yorumlar yap-
maya çalıştık.
Polis kendisini HABITAT'çı-
lara göstermek istemişti. Bunu
da layıkıyla yerine getirdi. Erdal
Kara bu arada şunlan söyledi:
"Şimdi hükümet yok. Herkes
koalisyon derdinde. Memleket,
eski polis müdürü Adalet Ba-
kanı Mehmet Ağar'/a, mesa/ar-
kadaşı Istanbul Polis Müdürü
Kemal Yazıcıoğlu'na kaldı.
Onlar da böyle uygun gördü-
ler herhalde."
Mehmet Ağar Adalet Baka-
nı. Kemal Yazıcıoğlu da istan-
bul Emniyet Müdürü. Tam bu-
günün Türkiye'sine uygun bir
tablo. Ağar'ı okuyuculanmızye-
teri kadar tanıdılar, ama Yazıcı-
oğlu o kadar bilinmiyor.
'Memleket Yazıcıoğlu ile Ağar'a kaldı'
Kemal Yazıcıoğlu, Ankara
Emniyet Müdürlüğü'nde sol-
culara işkence etmek ve gö-
zaltında adam kaybetmekle ün-
lü DAL grubunun başındaydı. 12
Eylül boyunca DAL grubundan
geemeyen, onların eziyetini gör-
meyen muhalif neredeyse kal-
mamıştı.
Kemal YazıcıoğKj'nun adı
MHP davasına da karıştı. MHP
aleyhinde ifade veren Hicabi
Koçyiğrtadhtanığı, ifadesinden
zorla döndürmeye çalıştığı id-
diasıyla Ankara Sıkıyönetim
Savcılığı, hakkında soruşturma
açtı. Yazıcıoğlu'nun adı MHP'li
itirafçı Ali Yurtaslan'ın açıkla-
malarında da genişçe yer al-
mıştı. Ülkücüleredestek verdi-
ği olay ve yer gösterilerek or-
taya konmuştu.
Yazıcıoğlu. bu özellikleriyle
merkez sağ adı verilen, aslın-
da eski ülkücülerin yönlendır-
diği hükümetlerin ilgi ve deste-
ğini görerek adım adım yüksel-
di. İzmir Emniyet Müdürlü-
ğü'nden Istanbul Emniyet Mü-
dürlüğü'ne atandı. A^4AYOL ku-
rulurken adı Emniyet Genel Mü-
dürü adayı olarak geçiyordu.
Böyle giderse önce Emniyet
Genel Müdürü. sonra Adalet
Bakanı olursa hiç şaşmayın. O
zamana kadar bakarsınız Meh-
met Ağar da Başbakanhk kol-
tuğunu ele geçirir.
Erdal Kara, "Güneydoğu'da
savaş devam ettikçe, devlet
içinde şiddetyanlılan yükselme-
yi sürdürür. Tüm sorun savaş-
ta. Savaş, şahinlerin işine ya-
rıyor" diyerek polisin saldırgan
tutumunun temelinde yatan ne-
dene dikkat çekiyordu.
• • •
Kamu Emekçileri Sendikala-
rı Konfederasyonu (KESK) Baş-
kanı Siyami Erdem de gözai-
tına alınmıştı. Erdem, gelişme-
lerden endişeliydi: "HABITAT'a
Türkiye'nin sorunlan taşınma-
sın diye özel çaba gösterildi.
Gerçeklerımiz gözlerden giz-
lenmeye çalışıldı. Halbuki, si-
vil toplum örgütleri ve sendika-
lar da HABITAT'a alınsa, ora-
da tanşmalar yapsak daha
olumlu adımlaratabilirdik. Hep
yasakçı kafayla olaylara bakılı-
yor. Dünkü olaylar da gösterdi
ki Türkiye bir polis devleti o/ma
yolunda hızla ilerliyor. Istanbul
sanki işgal edilmiş gibiydi. De-
mokrasi soluğuna ihtiyacımız
varken giderekdaha baskıcı bir
yöne kayış gözleniyor. Bu gidiş
durdurulamazsa daha büyük
felaketlerle yüzyüze gelebiliriz."
Memurlann, yani kamu emek-
çilerinin sendikalaşmasından
kim endişe duyabilir? Memuru
toplusözleşme hakkına sahip
bir ülkenin kime zararı olabilir?
Yıllardırmemurian sendikasız b-
rakmak isteyenler, hertürlü ör-
gütlenmenin önüne de engel
olarak dikiliyorlar.
Memurlann yaka paça oto-
büslere tıkıldığı sırada, HABI-
TAT'ın hemen yakınında Orta
AsyaTürklerinin Çin'de uğradı-
ğı baskıları protesto eden
MHP'lilerin yürüyüşleri vardı.
TV ekranlarına da yansıyan bu
yürüyüş, polisin koruması ve
kollaması altındaydı. Kemal Ya-
zıcıoğlu'nun polisleri tekbir ses-
leriyle süren bu gösteriyi en-
gellemek bir yana HABITAT'çı-
lara göstermek için özel bir ça-
ba sarfetmişti.
Türkiye, son yıllardagelişme
ve büyüme potansiyeliyle bu
geriliğe bakalım daha ne kadar
dayanabilecek? Hem büyümek
ve modernleşmek hem de
Ağar'iara mahkûm olmak müm-
kün değil. Ülkemiz bu geriliği
mutlaka aşacaktır. Umanm uzun
ve acılı olmaz.
BIZBIZE
ERDAL ATABEK
Kendinize Değer
Veriyor musunuz?..
Her insanın kendine verdiği bir değer var. Buna
"kendilik değeri" diyoruz.
Eğer bir çocuk büyümeye başladığı andan başla-
yarak ona kendi değerini kazandıracak biçimde dav-
ranamazsak o çocuk hayatı boyunca kendi değerini
başkalarının davranışlannda arayacaktır. Bu da çev-
remizde çok gördüğümüz insan tipini yaratır: "Benim
için ne diyorlar? Benim için ne düşünüyorlar?" di-
yen. artık hep başkaları için yaşayan insanı.
"Ben ne diyorum", "Ben ne düşünüyorum?" diyen
insanımız çok az. Çünkü öyle insan yetiştirmiyoruz.
Toplumsal sıkıntılarımızın önemli nedenlerinden biri-
si de budur.
Başkalarının değeriyle var olmayaalışmış insan, hep
kendisine değer verecek birisini -ya da birilerini- ara-
yacaktır. Liderlere bağımlı kişiler, yalnız hemşerileriy-
le rahat olanlar. futbol takımlarıyla özdeş yaşayanlar,
ancak bir grup ya da bir cemaatle birlikte var oldu-
gunu duyumsayanlar "kendilikdeğerikazanamamış"
kişiliklerdir. Bu kişiler, kendi başlarına kaldıkları zaman
huzursuzdurlar, çünkü kendilerine değer vermezlerve
kendi yaptıkları hiçbir şeyin değerii olduğuna inana-
mazlar. Hep başkalarının onayını ararlar, giderek bü-
tün yaşamları bu onayı aramakla geçer.
Varlığına değer vermediğiniz, yaptıklarını sürekli
olarak görmezden geldiğiniz ya da aşağıladığınız, dü>
şüncelerini önemsemediğiniz, duygulannı fark etme-
diğiniz kişiler elbette "kendine değer vermeyı" öğre?-
nemeyecektir. Artık onu hep birilerinin yönetmesi ger
rekir.
Bu insanı dikkatle tanımanız gerekiyor.
Çünkü bu insanla birlikte yaşıyorsunuz ve hayatı-
nız bundan etkilenecektir,
• • •
"Kendilik değer; "nin, oluşmaması kadar "yanlış ve
abartılı oluşması" da önemli.
"Yanlış ve abartılı kendilik değeri" de kişıyi doyum-
suz bir bencıl yapacaktır.
Bu kişi de kendini geliştirmek yerine her yaptığının
onaylanmasını bekleyecektir.
Doyumsuz, bencil ve şımarık bir kişiliği "kendilik de-
ğeri kazanmış" sanmak da yanhştır. O da hep çevre-
sinde kendine bağımlı kişiler arayacak, ancak onlar-
la rahat olacaktır.
Bu da zamanında "doğru bir kendilik değeri" ka-
zanamamış olmaktan kaynaklanır.
Onun kendine verdiği değer de hep başkalarının ver-
diği değerle oluşur.
O da hep başkalanna bağımlı yaşamanın huzursuz-
luğunu duyacaktır.
Hep liderlık peşinde koşacak, bunun için hep ödün
verecek, bunu yitirme korkusuyla yanıp tutuşacaktır.^
Azgelişmiş kültürlerin liderleri ve onlara bağımlı ya-
şayanlar böyle oluşur.
• • •
Bütün bunlardan hayatımız etkilenmeseydi belki
üzerinde durmak bile gerekmezdi.
Ama hayatımız bu oluşumdan çok etkilenir.
Çünkü demokrasi dedığimiz sıstem, "benlik değe-
ri" kazanmış insanlarla kurulur.
Faşizmin birey tabanı da "benlik değeri" kazanma-
mış insana dayanır.
Demokrasi de faşizm de sosyal nedenlerin önemi
kadar bıreylertn kişiliklerine dayanır, onlarla kurulur,
onlarla işler.
Günlük sosyal hayat, alışveriş dünyası, endüstri, ti-
caret, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, bilimsel geliş-
me, teknolojik ilerleme sonuçta bireylerin gelişkin ki-
şilik özelliklerine dayanır.
Insanlar neden verimli bir grup çahşması yapabilir
ya da yapamaz?
Insanlar neden kendi yapmadıkları şeyleri engelle-
meye çalışır?
insanlar neden kendine güvenemez?
Kendine güvenmeyen ınsanlar neden hiç kimseyd
güvenemez?
Insanlar neden kendini geliştirme gereği duymaz?
Insanlar neden okumaz, yazmaz, düşünmez, me-
rak etmez, tartışmaz?
Düşünmemiz gereken, tartışmamız gereken önem-
li bir konu budur.
Gerçekten özgür ve sorumlu insanlarla yaşamak mı
istiyoruz?
"Kendilik değeri" kazanmış insan yetiştirmeyi
başaralım.
Geleceğe karşı önemli bir sorumluluğumuz da
budur.
Serdaroğlu, gönderdiği
mektubu savundu . ;
ANK.\RA(A.A)-DYP
GİK ü)esı %e İzmir
\1illet\ekili Rıfat
Serdaroğlu. bazı DYP'li \e
ANAP'lı mıllenekillerine
gönderdığî mektupla ilgili
olarak "Pariamenterler
olarak bir şeyler >apmamız
gerektiğine inaıu>orum"
dedi. Serdaroğlu. DYP'den
Ayvaz Gökdemir. Emre
Gönensay. İsmet Sezgin \ e
Köksal foptan ile
ANAP'tan Kaınran İnan.
Lütfullah Kayalar. İlhan
Keski. Korkut Özai \ e
GüneşTaner'e. salı günü
görüşmek üzere mektup
gönderdiğini söyledi.
Mektubun ıçeriğı
konusunda diğer
mıllenekillerine olan
saygısından dolayı salı
gününe kadar konuşmak
istemediğini belirten
Serdaroğlu."Salı günü
arkadaşlaria
değerlendireceğiz. Eğer
benim düşüncelerim
kamuoyuna sunulma\a
layık görülürse. müşterek
bir açıklama \ apma\ ı
düşünüyoruz. Görülmezse
ortadan kaldınnz" di\ e
konuştu.
'Köledeğüiz'
Rıfat Serdaroğlu. çağrıda
bulunduğu
mıllenekıllennden bir
>anıt gelip gelmedığının
sorulması üzerine de
şunları söşledı: "Ben \anıt
bekk'medim. Ben
düşüncelerimi bir
mektupla gönderdim. Salı -
günü de bu konuda bir
araya geliriz. Bu ülkenin
içinde bulunduğu
sıkıntılardan kurtulmak
için benim düşüncelerime
ila\e edilecek, çıkanlacak
ne \arsa bir müşterek fikir,
akıl ortaya koyanz.
Paıiamenteıier olarak, bir
şeyler \apmamız
gerektiğine inanıyorum.
Yazdığım arkadaşlann
hepsi karizması olan, Türk'
toplumunıın kabul ettiği '
kişiler. Onlann
düşüncelerinin çok önemli '
olacağı inancındayım."
Serdaroğlu. bir soru
üzennerDYP\e ANAP '
genel başkanlarının böyle •
bir girişirnden bilgilerinin *
olmasına gerek
bulunmadığını ifade ederelc
şöyle de\am ettı: *
"Köle değiliz. Onlar katılır,
kahlmaz... Çözsünler
Türkiye'nin proMemlerini,
başımıza taç yapalım. -
:
İ>iy se Türkiye'de bugün '-
işler, biz oturaum, köşemize
çekilelim. Biz macera filan
aramuoruz. Kimse de bir
şey vapmadıgına göre. bu •
kördöv üşü şeklinde bö> le '
giderse yazık. günah...
Bizinı çocuklanmız. bu
iilkede \aşa>acaL"
Düşünceleri kıvmet
bulursa gereğinı yapacağınt
anlatan Serdaroğlu.
olmazsa "Milletvekili olsak
bile yapamıyoruz bu işi~
deyıp çekileceğini söyledi.