25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SA'FV CUMHURİYET 4 EKİM1996CUMA HABERLER Öden'e hâorete ımNıûmiyet • A^TVARA (Cumhuriyet Bünsı) - Ankıra 2. Asliye Cezı Mahkeınesı. yavmadıklan haber ve köşt yazılannda. Anayasa MaHkemesi Başkanı Yekta Gün^crÖzder'ın kışılık haklarna saldında buluıcuklan gerekçesiyle. •"Beilenen Vakit" gazetesi yazan Ahmeı «Cekeç ile eskiSorumlu Yazıişlen .MLGÜIÜ Müdürü Ali İhsan Kardusanoğlu'nu. 7 ay 2"şe' gün hapii. 5 milyon !72 3İ3 22l'er liraağır paractzalanna mahkûm etti. vühkeme. \erilen hapi, cezalarır.ı daha sonra para-açevirdt. Askeri ataşelere tanıtım görevi • ANKARA (AA) - Askeri ataşeler. Türk Savunma Sanayi: ürünlerinin tanıtmında bundan böyle dahaaktif göre\ler üstleıecek. Mılli Savunma Bakyılığı'nın açıklamasına göre askeri ataselerın, Türk Silahlı Kuvvetlen'nın. savunma sanayiının geliş:inlmesine yapabileceğı katkılar kapsamında. savunma sana\iı ürünlerinin tanıtımı için daha aktif göre\ ler üstlenmesi kararlaştınldı. Bu amaçla. "Askeri Ataşelık Göre\ \e Faaliyetleri Yönergesi"nde, askeri ataşelerin Türk Savunma Sanayii ürünlerinin tanıtımıyla ilgıli göre\ \e sorumluluklan yenıden düzenlendi. Şığınmacılara ÖDP'den destek • ANKARA (UBA)- Özgürlük \e Dayanışma Partısi lÖDP). bir süredır iHDGenel Merkezi'nde oturmaeylemi yapan Iranlı sığınmacılan zıyaret ederek yetkililerin BM nezdinde girişim yapmasını istedi. ODP Genel Başkan Yardımcısı Yıldınm Kaya ve bir grup partilinin zıyaret ettıği Iranlı sıgınmacılar. İran'a dönmek istemediklerini, fakat üç aylık oturma izinlerinın de dolduğunu belirterek yetkılilenn kendıleri ile ilgilenmesini istediler. Anayasaya uyum yasaları • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Anayasa değişikliğinden sonra yapılması gereken düzenlemeleri belırlemek ve Bütçe Yasasf ndan önce Meclis'ten geçirmek üzere partiler arası bir komisyon kurulacak. TBMM Başkanı Mustafa Kalemli. dünkü Danışma Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada. yerel yönetimlerde reform yapılmasına ilişkin yasa önerıleriyle anayasaya uyum sağlamak amacıyla bazı yasalarda degişiklik öngören yasa önerilerinin. Genel Kurul'da öncelikle ele alınması isteğini görüştüklerini bildirdi. Radyo-Televizyon Yasası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazi Üniversitesi Iletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ertan Oktay. yıllardır basın özgürlüğü adına \erilen savaşımın özünde. basının hükümetlerden özgürlüğünü sağlamak hedefini güttüğünü belirterek. "Oysa yayınlann men edılmesine ilişkin 25. madde. hükümete radyo ve televizyonlan sansür etme yetkisi \ermektedir"' dedi. Oktay, dün düzenlediği basın toplantısında, 3984 sayılı Radyo-Telev ızyon Yasası'nın. günün koşullanna uygun hale getirilmesi amacıyla bir değişıklik önergısi hazırladıklannı bildirdi. Dünya Hayvanlar Günü • Haber Merkezi - Dünya Hayvanlar Günü. bugün çeşitli etkinliklerle kutlanacak. Pasteur Hayvan Hastanesi. gün nedeniyle düzenlediği etkinlikler kapsamında hastaneye getirilen sokak kedilenni bedelsiz olarak kısırlaştıracak. Kedi ve köpeklere yöneük ikram ve promosyonlann >anı sıra. hayvanlann beslenmesi ve eğitimiyle ilgili bilgilerin verileceği etkınliklerin iki eün süreceği bildirildi. DYP lideri Tansu Çiller, Genelkurmay Başkanı Ismail Karadayı ile görüştü Orduyu kazanma çabasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Vekili Tansu Çiller. rejimin temel niteliklerinın korunması yönündeki uyanlannı gizlemeyen Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayıyîa. ABD gezısini gerekçe göstererek bir araya geldı. Orgeneral Karadayı'nın, koalısyon icraatı konusunda güv ence v ermey e çalışan v e orduyu kazanmay a çaba gösteren Çiller'i, özellikle de\ letteki kadrolaşmaya dikkat çekerek. anti-laik gelişmeler konusunda uvardıâı öûrenildi. ABD gezisinden I ekim salı günü dönen Çiller'in. Orgeneral Karadayı'ya ziyaretıyle ilgili bilgi vermek için dünü seçmesı dikkat çekti. Başbakanhk Basın Merkezi"nce yapılan açıklamada, davetin Çiller'den geldiği kavdedilerek. "Başbakan Vekili Çiller, Orgeneral Karadayı'yı, ABD'ye yaptjgı gezi ve temaslanyla, Irak ve dış politikaya ilişkin öteki güncel konularda bilgilendirmişlerdir*' denildi. DYP lideri Tansu Çiller'in. kuvvet komutanlan ile Karadayı'nın uyarılannın ortaya koyduğu ordudaki "•yayguı" rahatsızlıktan kaygılandığına dikkat çekildi. Görüşmede Çıller'in. laiklik başta olmak üzere, rejimin temel niteliklerinin korunması konusundaki uyanlarını gizlemeyen ve parlamentoy u daha duvarlı olmaya çağıran Orgeneral Karadayı'ya. güv ence vermeye çalıştığı öğrenildi. Çiller'in. hükümet protokolüne bağlı kalınacağı ve hiçbir laiklik karşıtı gelişmeye izin verilmeyeceği yönündeki vaatlerıne karşın, Karadayı'nın, laiklik karşıtı girişimlere değinırken. özellikle kadrolaşma çahşmalarını örnek gösterdiği öğrenildi. Orgeneral Karadayı. 30 eylül pazartesi akşanıı Çin Büyükelçiliği'nde katıldığı resepsiyonda. DSP Grup Başkanvekili Mümta/Soysal'a. parlamentonun çıkiş yolu bulması gerektığini ima ederek. u Türki>e"de duracak zaman değîl. Afganistan anlamb örnektir. Işler kötü gidiyor. Gidiş kötii. Partiler bunun biiincinde miacaba?" demiştı. Başbakan Necmettin Erbakan'a, 30 Ağustos Zafer Bayramı nedenivle katıldığı her askeri törende laiklik uyansında bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri. bu hafta başında gerçekleşen harp okullan \e GATA'nın yenı öğretım yılına açılış törenlenne de bu amaçla özel anlamlar yükledi. Atatürk'ün köktendıncilik karşıtı sözlerinın vurgulandığı törenlerde. dini yönetım şekıllerinin gündeme getirılme olasılığma karşı konuşmalar ve mesajlar yer aldı. Ciller 'Erbakan teröristle ozel goruştu • Başbakan Vekili Çiller. hükümet ortağı RP'yi "aşırı unsur" olarak tanımlamasına, Erbakan'ın Tunuslu teröristlerle görüştüğünü kabul etmesine karşın, antilaik hiçbir gelişme olmadığını savundu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Başbakan Vekıli Tansu Çiller. hü- kümet ortağı RP'yi "*aş.ın unsur" olarak nıtelemesine \e Başbakan Necmettin Erbakan'ın ^enatçı te- rörıstlerle görüştüğünü kabul etme- sine karşın. antilaik uygulamalar olmadığı gerekçesıvle hükümetın süreceğını söyledi. Askerlenn re- jim uyarısında bulunmadığını sa- vunurken. "Silahlı Ku\~vetlerimiz benim gözbebegimdir'" dıyen Çil- ler. Afganistan örneğinı göstererek mesaj veren kesimleri. Atatürk'ün gücünü ve kendisini anlamamakla suçludı. Çiller. Içişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın Libya gezisine ilişkin karamameyi imzalamama- sının -büyütülecek bir ola> olma- dığmı" sa\ undu. Çiller. dün düzenlediği basın toplantısında. ABD gezibi konu- sunda açıklamalar yaptı. hüküme- te vönelık eleştırılen vanıtladı. "Türkije'de aşın unsurlar hükü- met olmasın demedik mi. 4 partiye daha çıkıp gelin hükümet «lalım de- medik mi? Kabul etmediler" dive- rek. koal^von ortağı RP'nın "aşı- n unsur" olduğuna dikkat çeken C ıller. "*Buhükümetgelmeseydi,is- tikrarsızlıkolacakh" divekonuştu. Çiller. ordudaki reiım rahatsızlığı- na ilişkin sorular üzerıne. şunları söv ledı: "A\ rupa Birliği'ne başMir- muş muyuz, tsrail'le anlaşma imza- lanıış mı\TZ. bir yandan Doğu, bir >andan Batı herkesi kucaklama>a de\am ediyor mujuz? Ama tran gezisi, ama Lib>a gezisi dennorsa. o İran"a Sayın Cumhurbaşkanı git- medi mi? O doğalgaz projesine ben inı/a atmadım mı? Lib\a'\a ben gitmedim mi? Bunların hangisini antilaik kabul tdi\oruz. Silahlı Ku\\etler benim gözbebegimdir, millerin gözbebeğidir. Silahlı Kuv- \etlere olan se\ gim \e saygım bir sır değildir. Hiç kimsenin aklında böy- le bir şe> yok. Kimse tahrik etme- sin. Silahlı Kuv \eder demokrasinüı teminatıdır." Çiller. Erbakan'ın Tunuslu şeri- atçı rejim muhalifi Raşid El Gan- nuşi ile göriişmesine. bu ülke hükü- metınden tepki geldığinı doğrula- >arak. "Sıkıntıları olduğunu açık- ça ifade etmişlerdir. 'Başbakanınız bir teröristle görüşmüştür' demiş- lerdir. Bizim de söylediğimiz şe> res- mi bir görüşme oİnıamıştır. Bu res- mi bir politika değildir. resmi poli- tikamız aynen devam edecektir" dedi. Kafka'dan vaptiğı alıntı nedenivle hakkında da\a açılan Günşıra). kendisini Cenantesten vapttğı alıntıyla savundu. Ahnü davasına 'alıntıhy savunma tstanbul Haber Semsi -"Düşünceye Öz- gürlük veTürkive" kıtabının \ayıncısı ola- rak DGM'de verdığı ıfadede Kafka'nın u Da- \a" romamndan uyarlanan "Duruşma" ad- lı tiyatro oyunundan alıntı >aptığı ıçın -res- mi he>ete hakaret" gerekçesiyle'yargı önü- ne çıkan sanatçı Mah^Günşıray alıntı ya- parak ifade \ermeyi sürdürdü. Günşıray. "mahkeme he>etine hakaret et- tiği" ıddıasını kabul etnıezken. Cervantes'ın Don Kişot adlı romamndan alıntı \ aparak el- bise size uvııyorsa,sizmdir" dedi. lstanbul 10. Aslı>eCeza Mahkeınesı'nde görülen davanın dünkü oturumuna. tutuk- suz \argılanan sanık Günşırav ile a\ukatı Erkan Pekmezci katıldı. lstanbul CumhurKetBaşsavcılığf ncaha- zırlanan iddianamede. Günşıra)'ın 13 Mart 1996 günü DGM'de vapılan duruşmada mahkeme hevetıne. "Siz kimsini/" başlıklı >azıyı okuyup ıbraz ettıği \e bu yazının da- vaylailgisınınolmadığınınanlaşıldığıbelir- tildi. İddianamede Mahir Günşıray hakktn- da. TCK 268/4 maddesı u>armca 6 ay ihr3 yıl aYasında hapıs eezası istendi. Kimlik tespitinin yapılmasından sonra bir sayfalık vazılı ;>a\unmasını okuyan Günşıray. 13 Mart 1996 günü 3 No'lu DGM'de yaptığı savunma sırasında hâkim \e savcınm. Kafka'nın -Da>"a"adlt romamn- dan okuduğu bölümü kendi üzerlerine al- malarına çok şaşırdığını söyledı. Mahir Günşıray. şö\le devam etti: "Tiirki\e'deadaletsistemi birkomed>a\a dönüşmüştür. Aralannda Türkiye'nin bir- çok önemli bilim adamları, avdınları. politi- kacılan, yazar \e sanatçılannın bulunduğu 1080 kişL suç teşkil eden va/ıları bir kitapta toplamış \e >a>ımlamışlardı. Bu sanıkların tünıü kendisi hakkında suç du\ urusunda bu- lunmuştu. Sadece düşüncelerinden dola>ı yarçılanan bu insanlarmriimücezaevme ko-' nutduğunda nasıl bir man/ara 3e karşılaşv lacagı düşümildü mü hiç? Bu durumu anla- tabilecek daha u\ gun bir ifade bulamadığım için Kafka'dan alıntı yaptım." Günşıray. bunun hakaret olarak kabul edı- lemeyeceğini söyledi. Günşıray. asıl garip olanın mevcut hukuk sıstemınde düşünceyı suç sayan maddelenn bulunması olduğunu savundu. Birleştırme konusunda dosyanın ıncelen- mesine karar veren hâkim. duruşmayı 17 aralık tarihıneerteledı. Ecevit: Hançerlenmek isteniyorazANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit yeni y asama y ılının ilk grup toplantısında "ÇileÇiçekleri*' hare- ketini değerlendinrken. milletve- kıllerıni -PartiMİçeridenhançerle- meyeçalışanlar \ ar. Olağanüstü ku- rultay söz konusu değildir. Hizip ha- reketinin meşruiuğu kabul edile- mez" dıye uyardı. DSP'de partı içı demokrasinin ışlemediği eleştirile- rını anımsatan Ece\ it. "Ben kolek- tif akla gü>enen bir insanınr dedi. Toplantıda söz alan Genei Başkan Yardımcısı. tstanbul Milletvekılı Cevdet Sel\ i ıse -Birkaçsa>gıdeğer insana bütün y ükü bırakırsak. Tür- kiye'nin her tarafına yetişemezler. Örgüt konusunu biz de diğer parti- ler gibi yetkili kurullaı da tarrışma- lıyız. Kesebir'ler çıkabilir. üzülme- mekgerek" sözlenyle ılk kez bası- na açık bir toplantıda yönetimi eleştirdi ve üstü örtülü olarak ıhraç edilenlere destek çıktı. DSP lideri Ecevit. dünkü grup toplantısında. partiden ihraç edilen Edime Milletvekilı Erdal Kesebir ve arkadaşlarının bazı açıklamala- nnı tek tek okuyarak yanıtlar ver- di. -DSP'nin de diğer partilerden farklı olmadığı" izlenimi vermeve dönük çabaların partı ıçınden ba^- lamasını acıyla izlediğinı söyleyen Ecev it. -Bu grubun baltalama ha- reketine karşı teşhisi grubumuz başlangıçta koydu" dedi. Ecevit olağanüstü kurultay için yeterli ım- zaya ulaşılamadığını vurgulayarak "Kk imzalar getirildi. Bu, hukuka ay kındır. Ancak bunlar geçerii sa- vılsa bile. yeterli değil. Olağanüstü kurultay söz konusu değildir. Zaten olağan kurultay olabildiğinceerken toplanacaktır" dıye konuştu. Ecevit. eşı Genel Başkan Yar- dımcısı Rahsan Ecevit'i de savun- du. Ecev ıt. "Rahşan Ece\it, saba- hın 09.00'unda partiye gidiyor, ge- celere kadar orada örgüt temsilci- leriyle konuşmuyor da ne yapıyor" dıye sordu. Partı yönetımine "hak- biz iftıralarda bulunulduğunu sav u- nan DSP lideri. Kesebir'in "ne za- man. yetkili kurullarda eleştirileri- nidilegetirdiğinr de sordu. Ecev ıt. "suskun tnay munlara benzetilerek ak gmercinin küçük düşürülmeye çalışıldığım" v urgularken de "Yet- kili kurullarda susup ağzinı kapa- yanlar. affedersiniz maymun gibi davrananlar. dışanda konuşuyorsa bu parti içi denıokrasi sayılmaz" dedi. UZ Z4Z//ORHAN BİRGİT Tansu Hanım, Bingazi çölle- rine doğru bir serencam gezisi- ne çıkan ağabeysinin gözünü arkada bırakmamaya kararlı. Bu kararlılık, ayağının tozu ile döndüğü ABD'deki yorgunlu- ğunu atmadan Başbakan Veki- li olarak düzenlediği basın top- lantısında. önceki gün Esenbo- ğa ve Kahire havaalanlarında yaşanan skandalları tevil için söyledikleri iletutanaklarageçi- yor. Başbakan Vekih'ne göre, Er- bakan'ın Mısır'a hareketinin ev sahıplerimiz tarafından sadece üç saat geciktirilmesi olağan, Kahire Havaalanı'nda bayrağı- mızın olmayışı ise "gece olma- sından". Çiller, bilgiç bilgiç de- vam ediyor: "Gece bayrak çekilmez!" Ankara'daki meslektaşları- mız. Dışişleri Bakanı'nın bayrak protokolü üzerinde derin bilgi sahibi olmasından neredeyse küçük dıllerini yutacaklar. Ama dün sabahki gazetelerde Kahi- re Havaalanı'ndakı şeref dırek- lerinin biristnde "mavi, san, kır- mızı" renkli ve kartallı Mısır bay- rağını görmeseler. Üstetik yine gazetelerde Türkiye Cumhuri- yeti Başbakanı'na yapılan kar- şılama töreninde hazır bulunan şeref kıtasının, sadece kendi Onun Avukatı Var... ulusal sancakları ile saygı duru- şunda bulunduklarını. Başba- kanımızın da, kendi bayrağının yokluğundan hiç mi hiç şaşır- mamış bir görüntü verdiğini iz- lememiş olsalar. Gumhuriyet döneminde 52 hükümetin gö- rev yaptığı. 53'üncüsünün de işbaşında olduğu biliniyor. inönü'den Celal Bayar'a. Menderes'ten Demirel ve Ecevit'e. Akbulut'tan Mesut Yılmaz'a uzanan başbakanlar listesinde acaba, gittiği yaban- cı ülkenin kapısında kendi ulu- sal bayrağı olmadan karşılana- nı var mıdır? Böyle bir densiz- lik yapan olsaydı. acaba bizim ikilinin dışındaki başbakanların tavrı ne olurdu? Ismet inönü'den bir örnek verelim: Paşa, 30'lu yıllarda Italya'ya resmi bir gezi yapacaktır. Va- purla Milano'ya gıder. Oradan datrenle Roma'ya devam ede- cektir. Milano Garı'nda Musso- lini'nin, sadece bir başbakan değil, faşist partinin de lideri olarak "Duçe" sıfatını taşıdığı için Roma istasyonu'ndaki kar- şılama töreninde bulunmaya- cağı bildirilir. Türkiye Cumhuriyeti Başba- kanı, trenden ineceğini ve ilk vapurla ülkesine döneceğini, Roma'ya gitmekten vazgeçti- ğini söyler. Durum, o anlı şanlı "Duçe"ye bildirilir. Avrupa'nın direksiyonunu Hitler ile birlikte tutmaya azimli italyan diktatö- rü, Roma istasyonu'na gitmek için otomobiline binmiştir. Mısır, bayrağımızı çekmiyor; Kaddafi, devletimizi Arap ve Kürt katili ilan edıyormuş; iki ba- kanımızı dört gün, çadırının ka- pısında bekletip kabul etmiyor- muş. Bütün bunlar ne Erba- kan'ın ne Çiller'in, hatta ne de Libya'dan yüz geri edilıp Anka- ra'ya döndükten sonra küçük bir protesto notası ile hakları aranmayan Abdullah Gül ile Namık Kemal Zeybek'in umu- rundabile değil... Bakanlar Kurulu üyeleri, ikbal ve iktidann ne olursa olsun de- vamından başka bir şey düşün- medikleri için, kıllannı kıpırdat- mıyor. Erbakan'ın gezi kararna- mesini imzalamayacağını söy- leyen Mehmet Ağar, lideri ta- rafından "hükümet içinde hü- kümet etmek"\e suçlanıyor ve "Gereğini yerine getiririz" teh- didiyle karşılaşıyor. Gereği, yani "az/7". Bakanlar Kurulu'nda her şeye baş salla- mamak tavrında olan bir kişi çıkmış bu hükümette. Onu da, demokrasimiz adına Avrupalı dostlara örnek dıye göstermek varken, doğrusu Tansu Hanım azil tehdidine niçin sapıyor? iyi de, prosedüre göre içişle- ri Bakanı'nın azlini kendisi Baş- bakan'dan isteyecek. Erbakan da öneriyi bir sunu yazısı ile Cumhurbaşkanfna göndere- cek. Oldu da, Demirel, Ağar'ın karamameyi imzalamama ge- rekçesini haklı bulduğu için, Başbakanhk yazısını onayla- maz ise... Erbakan + Çiller ikilisine bu olasılığı da bir, hayır bin kezdü- şünmelerini sahk veririm. • • • Yarım yüzyılı bulan politik de- neyimlerim, Bingazi serencamı- nın REFAHYOL hükümetinin sonunu getireceği izlenimini ve- riyor bana. Kurmayları, Erba- kan'a gezıye "Kararnameyidö- nüşte imzalatırız" gerekçesiyle gitmesini salık vererek hata yaptılar. Hükümet etmede. ge- cikmiş kararname olayına ne zaman rastlanır? De Gaulle öl- müştür. Türkiye Başbakanı, he- men o akşam cenaze töreni için Paris'e uçacaktır. Kararname- nin tamamlanması gecikmeye neden olmasın, Türkiye temsil edilsin diye gidilir. Dönüşte iş- lem tamamlanır. Başbakan'ın Kuzey Afrika gezisinin tarihi kaç hafta önce belli oldu. Mehmet Ağar mara- za çıkarmasaydı, gezi, son As- ya gezisi gibi kararnameye bağlanacaktı. "İmzalamam"iti- razı gelince, sanınm örtülü öde- nek kasasına başvuruldu ve is- tiskalli geziye çıkıldı. Şimdi "Karamameyi dönüş- te tamamlarız" diyenler, "Karar- name olmasa da olur" aklını satmaya kalkışanlar sıraya gir- mişler. Erbakan, beraberindeki dört bakanı ile birlikte, kararnamesi tamamlanıncaya kadar gezisi özel niteliktedir. Attığı imzalar, Türkiye'yi bağlamaz. Kararname olmadan hangi sayman, gezi giderlerini öde- meye kalkışırsa, Sayiştay'dan vizealamaz. Çocuklarına kadar uzanan bir zimmet borcudur bunun adı. BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ Sevgili Can Yücel Nice Yıllara!.. Can Yücel 70 yaşında, sanat yaşamının da 50. yılı. Her ikisi birden kutlanıyor. Bu amaçla düzenlenen ilk gece. salı günü Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda oldu. Onu başkaları ızleyecektir; Can'ı bir gecede anlatmak mümkün değildir. Can çok boyutludur, Can "rengâ/ıen/c"tir. Şiiriyle, düşüncesiyle, yaşamıyla bir ayrı "üs- /ûp"tur o. Imgeye yeni boyutlar kazandıran; kelime- lerle oynayıp onların gizli kalmış güçlerini bulup or- taya çtkaran; kızıp köpürdüğünde küfreden, ama küfre bir incelik getiren; bir "uygunsuz", bir "ters" insan; bir "ezeli muhalif", ama barışın, kardeşliğın ve özgürlüğün "ebedi dostu". Babası, "çağın en güzel gözlü maarif müfettişi", Mevlevilikten geliyordu; oğlu. gerçeğin sımna daha da varıp. aynı zamanda bir Bektaşi babası bilgeli- ğiyle aramızda. Adı da zaten Can Yücel deği! artık, "Can Baba!" Özetle, bir "hadise adam"; ama öyle "Can ile ca- nan arasında" kalmayan. hepimizi ilgilendiren bir "hadise"... • Elimin altında, 80'li yılların sonunda, sevgili Zey- nep Oral'ın kendısıyle yaptığı o güzelim söyleşi. işte aşk üstüne söyledikleri Can Yücel'in ona: "Benim gördüğüm, aşk, sevmekten başlayan azgın- lıktır. O kadar çok sevmek ve azmak lazımdır kı aşk için, hiçbir boğa seni tutamasın, hiçbir toreadorsa- na kırmızı şal gösteremesın... Evet, aşk kendine mahsus bir boğa güreşidir. Picasso dahi bunu çok iyi bilir." Ve ekliyor bir yerde: "Kadınları çok seviyorum. Kadın erkek çelişkisı çok önemli. Çok yakın bu iki cinsin, bu çelişkiyi gerilim içinde yaşaması bir mu- cıze. Erotizm, bu gerginliği yaşama. Hayatın teme- lindekı erotizm bu. En güzelyanı insanlan ayakta tut- ması... Bununalgılanması Türkiye'nin Islamıyet'ten gelen ve ilerlemesıne engel olan bir eksiklik. Ger- ginliğın yok olması, yerinı rehavete bırakması, 'ol- du bitti'ye getirilmesi olacak iş değil." Bu baştan aşağıya erotik, 80'li yıllarda Türkiye'yi sarmış olan kokuşmayı. "Shakespeare Üzre" haber verırkendebağırabağıradır: "Türkiye'ninManimar- kası 'nda bir şeyler kokuyor I Kimine göre tuz, kimi- ne göre et, I Hamlet! I Hamleeeet!" Nedir bu haykınşın altında yatan? Şu: "Bu mem- leket paçavra olsun ıstemiyorum, hepsi bu!" der, Can Yücel. Şiir anlayışını mı merak ediyorsunuz onun? "Şiir, gürültüden müziğe geçmektır. Şiir, evrenin -bak kâ- inatın demiyorum- içinde büyük seslerin molekül ve atomlardan başlayan bütünlüğü, bu bütünlüğün muziğidır. Şaırin görevi bu bütünlüğü kurmaktır." Can Yücel. şiirinde, o bütünlüğe humor ve ironi- yi de katar. Bir çevirisinden dolayı iki buçuk yıllık hapisten "BirSiyasinin Şiirleri"y\e döner. İşte bir yerinde söy- ledikleri: "Yaşamak istiyorum I Yaşamayı bu soğu- muş cehennemde I Ölü bir dost gibi içim titreye- rek düşünmek değil I Yaşamayı yaşamak istiyorum I (...) Bu damsız damda I Bu Havvasız havada I Saf şair olamıyor adam I Sökmüyor sırf şiirsel yorum. I Hani I Ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söyle- mek istiyorum diyor ya Nâzım, / Ben de artık şiir düzmekdeğti, şıihdüzmekistiyorum. I(...) Yaşama- yı yaşamak istiyorum, demiştım, I Neylersin ki bu damda bu dem / Ayaklanmla uyaklarımda zincir, I Böyle topal koşmalarla geçiyor günlerim, I Oysa - methetmek gibi olmasın kendimi ama-1 Yaşamım benim en güzel şiirim." O söyleşinın yapıldığı yılda bir başka saptaması şaırin: "Türkiye kendi içinde bünye halinde gelişi- yor. Kötü yanı. bu bünye çok milliyetçi, çok fslami- yetçi bir gidişte. Biz akıllıca sektaksı kurabilirsek, 'dur' noktasını buluruz. Şimdi 'dur' deme noktasın- dayız." Ya bugün ne dıyordur acaba Can Yücel? O yılda iyımser değildi: "iyimserdeğilim. Hatta kö- tümser bile sayılabilirim. Ama kâinatın da kendisi olan umut yok edilemez. O olmasa yaşanır mı?" Yaşanmaz Can Baba yaşanmaz! Ama o umudu canlı tutan içimizde, seninle de paylaşıyor olmamız. Kaldır kadehıni tokuşalım. Da- ha nice yıllara güzel insan. canlar canı!. DYP'de mini seçim konuşuldu Çiller'den Mehmet Ağar'a azil mesaj ı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Vekili Tansu ÇHIer. parti kurmay - lanna Başbakan Necmettin Erbakan'ın Liby a gezisine ilişkin karamameyi imza- lamayan İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ı azledebi- leceğı mesajını verdi DYP Genel Idare Kurulu, 100 bin civannda seçmenin ka- tılması beklenen 3 kasım yerel ara seçimleri için se- ferberlik başlattı. DYP GİK'in dün yapı- lan 3 saatlik toplantısının büyük bölümü. 2 iIçeve 10 beîdede y apılacak yerel ara seçimlere ayrıldı. Çiller'e ısyan bayrağıaçan Ankara Milletvekili ÜnalErkan'ın katılmadığı toplantıda. muhalif ses çıkmadıgı be- lirtildı. Toplantıda Erba- kan'ın Afrika gezisinden bahsedenÇiler'in. "Hükü- mette iki başlıhk olmaz, si- yasi gelenekler neyi gerek- tiriyorsaoyapılır" diyerek. gezi kararnamesini imza- lamayan Ağar'ı azledebi- leceği mesajını verdi. Toplantıda seçim işle- rinden sorumlu Genel Baş- kan Yardımcısı Hasan Ekinci. tüm seçim bölgele- riyle ilgili aynntılı bilgiler verdi. Alınan bilgiye göre Çiller.buseçımin DYP'nın REFAHYOL hükümetin- deki başansını kanıtlamak için gerekçe olacağını be- lirterek, bu bölgelerde ov patlaması istediği mesajını verdi. Genel Başkan Yar- dımcıları Ekıncı. CihanPa- çacı v e Rıza Akçah'dan olu- şan t) kışilık Başkanlık Di- vanı üyeleri, seçim bölge- lerinde çalışmakla görev- lendirildiler. Çiller, toplan- tıya katılan devlet bakan- lan Ne>zat Ercan ve Bekir ,\ksoy "a da talimat v ererek, D^'P'deki yatınm bakan- lıklanndan seçim çevrele- rine her türlü yardımın gönderilmesini istedi. Çiller, daha önce il olma sözü verdiği Osmaniye il- çesine ilişkin kararname- nin de çıkarılması konu- sunda RP'yi ikna etmeye çalışacaklannı söyledi. RP'nin itiraz etmesi duru- munda, DYP'nin Osmani- ye'yı de kapsayan bazı il- çelerin il olmasıyla ilgili yetki yasası önerisini TB-- MM'ye sunacağı öğrenil-> di. "74 bin civannda seçme^ ni olan Osmaniye ilçesi, 3 kasım seçimleri için belir- leyici bölge olacak. Osma- niye'yi 15 bin civarında seçmenle Burdur'un Bu- cak ilçesi. 3 bin 200 seç-, meniyle Denizli'nin Kızıl- cabölük beldesi ve 2 bin; 500 seçmeniyle Adıya-_ man'ın Suvarlı beldesi iz- iıyor. 3 kasımda seçim ya-* pılacak 12 çev rede, 24 ara-' lık seçimlerinde RP yüzde 30, DYP yüzde 'l8.7, ANAP yüzde 18, MHP yüzde 13.6, DSP yüzde 7.6 ve CHP yüzde 7.5 oranın- da oy almıştı. Çiller. GİK toplantısının açılışında yaptığı konuş-, mada. yeni yasama döne- minde öncelikli çalışmala-r nnın kara para, kumar ve^ yolsuzlukla mücadele ola-' cağını sövledi. ,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle