Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
fmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç# Dıs Haberler Ergun Balcı*lstıhbarat Ceneiz
Uenel Yayın Koordınatoru. Hikmet l"d l r
.'™ _ • Ekonomı Bûlent Kı/anlık
- ^ Kultur Handın Şenkoken • Spor.
( Haber Merkezi Mudurü Hakan Kara
(Görsel Yonetmen Fikret Eser
• Fotojraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge- Vüdız,
Edibe Buğra • V un Haberlcn Mehmet Faraç Balbay,
Yaym Kurula' ttan Sdçak(Ba^ın).
Orhan Erinç, Oktay Knrtböke,
Hikmet Çetinka)a, Şükran Sooer,
Ergun Baicı, Dim; Tayanç, İbrahhn
Orhan Burealı, MusUfa
Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay • Haber Muduru
Doğan Akııı Atariırk Bulvan No 125, Kat 4. BakanlıkJar-
AnkaraTel 4195020 (7 hat), Faks 4195027 • İzmır
Temsılcısı Scnlar Kızık, H Zıya Bh I352S 2 3 Tel
4411220, Faks:4419117• AdanaTemsılcısı: Çetin Yigenoghı.
InönüCd II9S No 1 Kat l,Tel 3522550, Faks 3522570
Muesaese Mödünj. £ r o l E r k u ( # MEDYA C: • Vöneıım MEDVA G : •
Koordmator Ahmet Korulsan 0 Kunılu Başkanı-Genel Yonelım kıııulu
Muhasebe Bülen! Wner • Idıre Müdur Gâlbio Enfaran Başkanı - Genel
H8seyinGürer#t$ktme Önder • Kpordınator Reha Mudur ÜstÜD
ÇHik"• Bılgı-lşlem Nail İnal • Ijıtmao • CîeneJ Mûdur Akn«a •Murahhas
Bılgısayar Sıstem MürihetÇUer Yarctancısı MineAluhğ üye BoraGöncırç
Yayımlayaa ve Buan: Yenı Gûn Haber Ajansı, Ba&ın \e Ya>ıncılık A S
TürkocağıCad 39 4! Cagaloğlu 34334 tsl PK 246 tstanbu) Tel (0212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212ı 513 «5 9
16OCAK1996 lmsak: 5.50 Güneş: 7.20 Öğle. 12.21 Ikindi: 14.45 Akşam 17.07 Yatsr 18.32 MEDVACTel 51407 53 - 513 95 80 - 513 84 60-61. Faks 5118466
Fare, dev pitonu
fefç etti
• NEWYORK(AA)-
Israıl'm Eılat liman
kentinde yaşayan ve
dansözlük yapan Lilian adlı
kadının, evinde beslediği
evcil pitona yem diye
verdiği fare 'azılı' çrktı ve
3 metre boyundakı dev
yılanı çeşitli yerlerinden
ısırarak felç etti. Pitonun
kafesıne yemesi için, her
zaman yaptıgı gibi küçük
bir fare bıraktıktan sonra
alışverişe giden Lilian,
döndüğünde yılanın feci
şekilde ısmldığmı gördü.
Yılanı derhal veterinere
götüren Liliau, hayvanın
hayatını kurtarmayı
başardıysa da veteriner
yılanın özellikle bel
kemıgınden çok kötü
ısınldıği için eskisi gibi
hareket edcmeyeceğini ve
dansöze eşlik
edemeyeceğini bildirdi.
Vankedisi
sayısında artış
• VAN (AA) - Dünyada bir
tek Van'da bulunan ve
nesilleri tükenmekte olan
Van kedilerimn sayısı
yapılan çalışmalarla
artmaya başladı. Van
Kedisi Uygulama ve
Araştıma Merkezi Başkanı
Doç. Dr. Zahit Ağaoğlu, "3
yıl önce 95 olan kedi sayısı
260'a yükseldi" dedi.
Ağaoğlu. yaptıklan
çaîışmalan şöyle anlattı:
"Beyaz kart
uygulamamızla kediler
ücretsiz tedavi ediliyor. Aşı
çalışmalanmızla bulaşıcı
hastalıklar önlenip yavru
ölümleri engellendi.
Çiftleşmeler, merkezimizde
sağlıklı bir şekilde yapıldı.
Aynca valilik kanalıyla
kedilenn Van dışına
çıkanlmalan yasaklandı."
Armatüpler
hedef tahtası
•NEVŞEHİR
(Cumhuriyet) - Nevşehir
çevre yolunun
ayd/nlatılmasında
kullanılan armatürlerden
250'si son bir ay içinde
silahla tahnp edildi.
Yetkililer 9 kilometre
uzunluğundaki çevre
yolunun ortasında
kullanılan armatürlerde,
sürücülerin hedef tahtası
olarak kullanması
yüzünden 2 milyar liralık
zarar meydana geldiğini
söyiediler.
rtjrafı
• WASHINGTON (AA) -
Hayatın neredeyse tüm
kötülüklenni yaşayan
Amerikalı idam mahkûmu
bir kadın, "ölümü hak
ettiğini" söyledi.
Guinevere Garcia adındaki
kadın, yann gece lllinois
eyalerinde kocasıru
öldürmek suçundan, zehirli
iğneyle idam edilecek.
Annesiz-babasız büyüyen,
altı yaşında tecavûze
uğrayan. 11 yaşında alkolik
olan, 16 yaşında
doğurduğu bebeğini
boğarak ve ikinci kocasını
da kurşunlayarak öldûren
kadın, cezasmı çekmeye ve
Tann ile banş yapmaya
hazır olduğunu belirtti.
Yaşlanma ve
kanser
• Haber Merkezi -
Amerika'da Ticaret
Bakanlıgi Ulusal
Standartlar ve Teknoloji
Ensritüsü'nde görevli,
TÜBlTAK Bilim Ödülü
sahibi Türk bilim adarru
Dr. Meral Dizdaroğlu,
yann Bilkent
Universitesi 'nde
"Yaşlanma ve Kanser"
konulu bir konferans
verecek. DNA'daki
hasarlan saptayan
yöntemlerle ilgili son
gelişmelerin aktanlacağı
konferans, fen fakültesinde
saat 14.00'te başlayacak.
Derinkuyu'da
düzenleme
H NEVŞEHİR
(Cumhuriyet) - Nevşehir'in
Derinkuyu ilçesindeki ünlü
yeraltı kentlerinin çevTe
düzenlemesi çalışmalanna
başlandı. Derinkuyu
Belediye Başkanı Sadi
Guven, her yıl on binlerce
turistin görmeye geldigi
yeraltı kentlerinin
düzenlenmesi için Kültür
Bakanlığı ile Nevşehir
Valiliği'nin ortak çalışma
başlattığını söyledi. Yıl
sonunda tamamlanacak
olan çevre düzenlemesine
30 milyar lira harcanacağı
açıklandı.
Türk Eczacılan Birliği Başkanı Domaç, patentin çokuluslu ilaç tekellerine sağlanan ayncalık olduğunu söyledi:
Patent, ilaçfiyatlarımyiikseltecekGÜNDÜZİMŞİR
Türk Eczacılan Birliği Başkanı Meh-
rnetDomaç,'PatentYasaa'nın ABD'nın
istemleri paralelinde çıkanldığını, bu
yasanın uygulamaya girmesiyle bir-
likte ülkenin büyük risklerle karşı kar-
şıya kalacağını belirtti. flaçta patent
hakkının çokuluslu ilaç tekellerine sağ-
lanan bir ayncalık olduğuna dıkkati
çeken Domaç, ilaç tekellerinin ülkede
I999'dan itıbaren ıstedikleri gibi at oy-
natacaklannı iddia etti. Türkiye İlaç
Işverenleri Sendikası ıse 1 Ocak 1999'da
uygulamaya girecek olan Patent Yasa-
sı'na ilişkin bir açıklama yapmaktan ka-
çındı. Yabancı Sermaye ve Koordınas-
yon Derneği de Tûrkiye'nin ılk aşama-
da sadece lisans anlaşmalan çerçeve-
sinde ilaç gelışrirebileceğini kaydettı.
Tûrkiye'de araştırma geliştirme alt-
yapısı olmaması nedeniyle molekül
bularak ilaç üretme olasılığınm bir ha-
yal olduğuna dikkat çekildı. Türk Ec-
zacılan Birliği Başkanı Mehmet Do-
maç, Patent Yasası'nın ülkemize geti-
receği nskleri şöyle sıraladı:
'•Pafendiaaçüreöneninenönemlgös-
tergesi o ülkenin araştırma geüştirme
aftyapısıdır. Ülkemizin araştırma geliş-
tirme altyapısı (bilimsel araştırmaya
GSM H *de aynlan pa>. on bin kişiye dü-
şen araşürmacı savısı. özel şirkederin
araştırma>a a>ırdıklan pa>) oldukça
vetersi/dir. İ Ikemizinsözkonusu araş-
tırma geliştirme alrvapısı ile bir mole-
kül bularak patent hakkı olması kısa
eründe olası görünmüyor. Btzim moie-
kül bularak ilaç ü retme >eteneğimiz ol-
madıgına göre ilaçta patent hakkı ço-
kuluslu ilaç tekellerinesağianan bir ay-
ncaiık oiacakbr. HükümetkTtekel hak-
kını çokuluslu şirketiere 4 villık bir ge-
çiş süresi ile tanırken ellerindeki argü-
• Mehmet Domaç, Patent Yasası'nın getireceği riskleri
anlatırken "ilaç fiyatlan ar tacak, yerli üreticilerin
üretim pazan giderek daralacak ve ilaç üretememekle
karşı karşıya kalacaklar" diyor.
manı iyi kullanıp karşılığını alamadı-
lar. Bu durumda ülke ilaç pazan çoku-
luslu ilaç tekellerince belirlenecektir.
Gelişmiş teknoloji üriinü çok sayıda
ilaç iiikemize patendi ve çok yüksek fi-
>arla sokulacaktır. Ülkemizde bulun-
mayan çok sayıda patentli ilaç, paten-
te geçiş süresinin bitiminde hızla rub-
satfandınlacaktır.
Uretim patenti alanm
Sonuç olarak patentli ilacı, paten-
ti alan üretecek, fiyabnı ve üretim pe-
riyodunu kendisi belirleyecek. İlaç
fivatları artacak \e >erli üreticilerin
üretim pazan giderek daralacak;
ilaç üretememekle karşı karşıya ka-
lacaklardır. Fiyatların çok farklı ola-
cağını ise şöyle açıkiayabiliriz. Ülke-
mizde kendi bulduğu molekül ile
üretim yapan firmaların fîvatları
yerli üreticilerin rekabetine karşın
çok yükseklerde seyrediyor. Patent
hakkı tanındığında rekabet ve yanş-
ma söz konusu olmayacağından fi-
yatlan tahmin ermek olanaklı de-
ğil. Ancak rekabet olmadığından
anormai yükseklikte olacağı açık-
tır."
Uzmanlar, bugünkü şartlar altında
bir molekülün bulunması için 200-250
milyon dolarlık bir araştırma geliştir-
me harcaması gerektiğine dikkat çe-
kiyorlar. Bu rakama göre yıllık üretı-
mi 700 milyon dolar olan Türk ilaç
sanayiinin bu harcamalan yapabile-
cek durumda olmadığmı vurguluyor-
lar. Uzmanlar, patent uygulamasının ge-
tireceği tehlikelerı şöyle özetliyorlar:
"Kendi ilaç sanayüerini geliştirdik-
ten ve başkalanna verebilecek bir şey-
ler elde ettikten sonra, ilaçta patenti
kabul eden ülkelerin, gelişmekte olan
ülkeleri ilaçta patenti kabuîe zorlama-
lan, monopol sağlamak amacına yöne-
Kkbirçiftestandartörneğîdir. İiaçta pa-
tenti zorla kabul etmek durumunda
bırakılan ülkelere genellikie 10-11 yıl
gibi bir geçiş süresi tamnmaktadır. Qy-
sa ülkemizde bu olgu çok farklı geüş-
miş,4yıl gibi kısa bir süredepatent uy-
guiamasına geçilmesi karanalınmtşdr.*"
Yabancı Sermaye ve Koordınasyon
Derneği de Türkıye"nin ıçınde bulun-
duğu koşullarda yeni bir ilaç üretme
şansma sahip olmadığı görüşüne ka-
tılıyor Dernek tarafından hazırlanan
•İlaçta Patent' adlı broşürde "TürkiyeTde
yeni ilaç keşfedilebilir mi"sorusu şöy-
le yanıtlanıyor:
230 milyon dolara mal olacak
"Yeni bir ilacın tüm dünva sağfak
otorrteleri tarafindan kabul ediiebile-
cekstandartlarda araştınlıp gelişriril-
mesu ortaiama 230 milyon dolara mal
olmaktadır. Bu oranda bir masrafı ve
riski araşbrma faaliy etkrinin başında
herhangi bir Türk ilaç şirketi göze ala-
mayacaktır. Mtekim İtalya, Japonya,
İspanva, Kore ve Vugosünya'da başlan-
gıçta sadece nispeten ucuza mal olan
ilacın araşbrması yapılmış ve bu araş-
tırma üriinü ilaçlar, lisans anlaşmala-
n ilebaşka ılrmaiara verilerek o firma-
larca geliştirilmeleri sağlanıruştır."
Caroline yine
sosyetede
Caroline sosyeteye
dönüşünü muhteşem bir
partı ile kutiadı. Uzun
zamandır inzivaya çekilmiş
olan 39 yaşındakı prenses,
babası Prens Rainier ile
birlikte açılışını yaptığı
Monte Carlo Balesi 10.
Yıldönümü gösterileri
sonrasında olağanüstü
bir parti vererek
sosyeteye döndü.
Monaco Balesi'nin
kuruluşunun ölen
annesinın en büyük
dileklerinden biri
olduğunu belirten
prenses, partide
Fransız oyuncu
Vineent Lindon
ile uzun uzun
sohbet etti.
Caroline'in
Lindon'un
elini tutarak
konuşması
ılgı lopladı.
Izmirli, denizî kııllaıuıııyor
ASUMAN ABAaOĞLU
tZMİR-Üç tarafı denizle çevreli ül-
kemizin 'denizi kullanmayan' kcntle-
rinden biri de fzmır. (Conak - Karşıya-
ka arası, deniz yoluyla 15 dakika. An-
cak Izmirliler karşıya geçmek için za-
man zaman 1 saati bulan 10 kilomet-
relik karayolunu tercih ediyorlar. Ken-
tin körfez çevresinde oturan nüfusu,
toplam nüfusun yaklaşık yüzde 25'ini
oluşturmasına ve körfezin sunduğu ola-
naklara karşın körfez hattında taşınan
yolcu sayısı giderek düşüyor. fzmirli-
lerin 'deniz ulaşımına özendirihnesi"
için psikolojik propaganda yapılması
öneriliyor. Ancak bu konuda eleştiril-
rrtesi gereken yalnızca lzmirlilerin de-
nize iîgisizliği değıl.
Kent halkı giderek içinden çıkılmaz
durumagelen ulaşım sorunuyla boğu-
şadursun, soruna en kolay çözüm ge-
tirebilecek olan deniz ulaşımının geliş-
tirilmesi için hiçbir çaba gösterilmi-
yor. Büyükşehir Belediye Başkanı Bur-
han Özfatura, deniz ulaşımının yüzde
2'lık payını arttıracağı ve karayoluyla
bağlantısını sağlayarak ulaşım soru-
nunu çözeceği vaatlerini unutmuş gö-
rünüyor. Özfatura, ucuz ve basit iske-
le inşaatlan yapmak yerine denzın al-
tından geçecek 'tüp geçit' gıbı pahalı
ve gerçekleştirilmesi güç projelerle za-
man öldürüyor. Ya da 'Kazıklı Yol' di-
ye adlandınlan altı şeritli karayolu pro-
jesındc tüm karşı çıktşlara karşın ısrar
ediyor.
Sağhkh
yaşam için,
suiçin
Çeviri Servisi - Yaşlandığı-
nızda bile genç ve sağlıklı kal-
mak istiyorsanız su için, bol
bol su için. Su en önemli bes-
leyicilerden biri. Kanımızın,
hücrelerimizin, kaslanmızın ve
kemiklerimizin en önemli bi-
leşiği su.
Susuz kaldığınız zaman, hüc-
relerinizin yağ yakma işlevi ol-
dukça yavaşlıyor. Hücrelerini-
zin yeni doku oluşturması da
güçleşiyor. Kan dolaşımınız-
da toksik maddeler oluşuyor
ve kan miktanndaki azalma
dolayısıyla hücrelerinize giden
oksijenin ve besleyicilerin mik-
tan düşüyor. Susuzluk insanın
kendini zayıf ve yorgun hisset-
mesineyol açıyorve iştah me-
kanizmasını bozduğu için aşı-
n yemeye neden oluyor.
Ama pek çok insan yeterii öl-
çüde su içmiyor. Olağan ko-
şullarda, sağlığımızı koruya-
bilmek için günde üç litre su iç-
memiz gerekiyor. Çok az insan
günde iki litrelik birortalama-
ya ulaşabiliyor. Böbrek ya da
karaciğer hastası değilseniz
günde sekiz büyük bardak su
içerek hem kilo verebilir hem
de sağlığınızı koruyabilirsiniz.
• Konak'tan Karşıyaka'ya
geçmek deniz yoluyla 15
dakika sürüyor. Ancak
lzmirliler bu geçiş için
genellikie 1 saatlik
karayolunu tercih ediyorlar.
Nüfusunun çok daha az, teknoloji-
nin daha gen olduğu 1880'li yıllarda
lzmırde deniz ulaşımı 13 iskele arasın-
da yapılıyordu. Türk ve Ermeni hisse-
darlardan oluşan Hamıdiye Şirketi JCar-
şıyaka. Alaybey, Osmanzade, BayTak-
lı, Pasaport, Konak, Karataş, Salhane,
Hastane, Karantına, Göztepe, Güzelya-
lı ve Reşadıye iskelelen arasında sekiz
vapurçalıştınyordu. Daha sonra bu şe-
ferler Urla, Dikilı ve Foça iskeleleriy-
lc dış körfeze yayılmıştı.
6 iskele var
Günümüzde ıse Karşıyaka, Konak,
Bostanlı. Alsancak, Pasaport ve Üçku-
yular olmak üzere kentte yalnızca 6 is-
kele bulunuyor. Üçkuyular'a sık sık bo-
zulan tek bir araba vapuru çalışıyor.
Deniz yoluyla taşınan yolcu sayısı ise
giderek azaîıyor. 1981 yılında yaklaşık
12 milyon olan yolcu sayısı ızmir'ın
nüfusunun hızla artmasına karşın 1988
yılında 10 milyona, 1990 yılında da 8
milyon 997 bine düşüyor.
Dokuz Eylül Ünıversıtesi Deniz Bi-
limleri Enstitüsü'nden araştırma gö-
revlı len GökdenizNeşerve Nermin Te-
kogul ile öğretim görevlisi Celal Üs-
tünbaş, deniz ulaşımının hiç de parlak
olmayan bu durumunu şu nedenlere
bağlıyor:
"Ulusal ve yereJ denizciiik poütika-
suıınoimaması,gemiinşaab sektörünün
dünyadaveülkedeekonomik bunanma
paralel olarak yaşadtğı krizin yeni ge-
mi inşaabnı ve bakım onanm masraf-
lannı artnrmışolması,otobüs fılosunun
arttırunı ve toplu kara taşımacılığı agı-
nın genişletilmesi, insanlann kara ula-
şuruna çekflmesi. buna karşıhk deniz ub-
şunuu idare edenlerin ga/let ve delalet
uykusu içinde olmalaru kent insanınm
Idşiliği"
Neşer, Tekoğul ve Üstünbaş'm araş-
tırmasına göre, deniz ulaşımının kara
ulaşımına üstünlükleri çok fazla. Ör-
neğin, taşıma malıyetı karayoluna gö-
re 5 kat, demiryoluna göre 2.5 kat da-
ha ucuz. Bir defada taşınan yük veya
yolcu miktan çok daha fazla. Çevresel
etki olarak daha temiz, gerektirdiği alt-
yapı daha uzun ömürlü ve en önemli-
si de daha konforlu ve insanın ruh sağ-
lığı açısından daha avantajlı.
_ Araştırmacılar Neşer, Tekoğul ve
Üstünbaş, kentiçi deniz ulaşımı soru-
nunun çözümü yolunda şu önerileri sı-
ralıyorlar: "Cçkuyular-Bostanlı ara-
smda yaz aylanndaki yoğun kara tra-
fiği denize kaydınünalidır. Pik saatler-
de kullanümak ü/ere Konak ile Karşı-
yaka-Alaybey arasında ikinci arabalı
vapur haitı planlanmalı, haiia Borno-
va yönüne gidecekler için de özendiri-
ci olmaİHJır."
Bilim uydusu, mekiğe almacak
Çeviri Servisi - Amerikan uzay mekiği
Endeavour'ın astronotlan ilk uzay
yürüyüşlerini gerçekleştirdiler.
Asrronotlar, gelecekte yapımı tasarlanan
bir uzay istasyonunda kullanılması
düşünülen çeşitli araçlan denediler.
Leroj' Chiao ve Daniel Barry, pazartesi
sabahı TSİ 07.40'ta yürüyüşlerine
başladılar. İkinci uzay yürüyüşü ise
perşembe günü gerçekleştirilecek.
Geçen pazar günü astronotlann birtakım
deneylerde kullanmak üzere uzaya
bıraktıklan bilim uydusu, bugün
mekiğe alınacak.
Mekiğin ana görevi, geçen mart ayında
uzaya firlatılmış olan Japon araştırma
uydusunu mekiğe alıp dünyaya geri
getirmekti.
Çin'de kız çocuklann ölüme terk edilişi yeniden belgelendi
Çocukların öliiııı odasına geri dönüş
GÜRHANUÇKAN
STOCKHOLM - Çin'de kız çocuklann
yuvalarda ölüme terk edilişi, bir kez daha
belgelendi ve çeşitli ülkelerin televizyon-
lannda gösterilmeye başlandı. Çin'in, fîl-
min gösterimini durdurmalan için tngilte-
re'ye yaptığı girişimler ve ticari baskı teh-
ditleri sonuç vermedi ve Fılm, geçen hafta
içinde İngiltere'de, pazar gecesideîsveç'te
gösterildi. Isveç'teki gösterimden sonra hal-
kın telefona sanlması yüzünden TV 4'ün
telefonlan kilitlendi.
tngiliz Channel Four televizyonu, daha
önce "Çin'in Ölüme Mahkûm Kızlan" ad-
lı birbelgesel yayımlamış ve Çin'de isten-
meyen kız çocuklann yuvalarda sandalye-
lere, yataklara bağlanarak ölüme terk edil-
diklerini ifşa etmişti. Daha sonra Human
Right Watch adlı insan haklan öıgütü, Çin'de
güç koşullar altında çahştıktan sonra, fil-
min rümüyle gerçekJeri yansıttığını sapta-
mış, Pekin yönetiminin protestolannı geri
çevirmişti. Bu belgeselin devanu olarak ya-
pılan "Olüm Odasma Geri Dönüş" adlı
• îngiliz yonetmen Kate Blewitt ve Brian Woods, Çin'de kız
çocuklann yuvalarda ölüme terk edilişlerini ikinci kez film haline
getirdi. Şu anda tngiltere, îsveç ve çeşitli Avrupa ülkelerinde ilk kez
gösterilmekte olan filmi önlemek için Pekin hükümetinin
gösterdiği çabalar sonuç vermedi.
filmde, ölmek üzere olan ve yatağa sıkı sı-
kıya bağlı tutulan kız çocuklan, havalandır-
ma sırasında bile park bankına bağlanan
çocuklargösteriliyor. Filmi Isveç'tegöste-
ren TV 4, duyarlı insanlan ve çocuklan, bu
filmi izleme konusunda uyardı. Filmi ön-
ceden gören Isveç Dışişleri Bakanı Lena
Hjeün-VVallen, "Korkunç sarsudım.Çocuk-
lann böylesine acı çekmesini görmek deh-
set verici bir şey. Hele bomboş bakan gözle-
rini^MTnek.-" şeklinde ilk tepkisini belirt-
ti. Kadın bakan, bu konuyu Avrupa Birli-
ği'nin dışişleri bakanlan toplantısmda gün-
deme getireceğıni de belirtti.
Yonetmen: Uyuyamıyorum
Öte yandan "Ölüm Odasına Geri Dö-
nüş" adlı belgeseli Brian VVoods'la birlik-
te yapan Kate Blevvitt, Londra'daki evinde
kabul ettiği gazetecilere, "Çocuk ağlanıa-
sı duyduğum /aman fenalık geçiriyorum ve
geceleri uyuyamıyorum" dedi.
Kate Blevvitt, 10 yıldır Hong Kong'da
serbest gazeteci olarak çalışıyor. Bir gaze-
tede kız çocuklann ölüme teric edilişiyle ii-
gili Îngiliz PeterVVoolarch tarafından yazı-
lan yazıyı okuyunca adamı bulup bu konu-
nun filme çekilmesi konusunda danışmış.
Gazeteci olarak değil, turist olarak gidip
gizli kamera kullandığı takdirde az da olsa
bir şansı olduğunu öğrenmiş.
1994'teki ilk fîlmin en çarpıcı görüntü-
leri, bir omuzçantasından ucu gözüken ka-
merayla çekilmiş.
Filmde, ölmek üzere olan Mei Ming ad-
lı kızın, ölüm odasındaki görüntüleri de yer
alıyor. Kate Blevvitt, bu sahneyle ilgili tep-
kilerini şöyle dile getıriyor:
"Hayaûmda gördüğum en kötü sahney-
di ve gazeteciliğimin en zor anrydL Beni o
odaya, özûrlü bir küçük kız götürdü. Yaru-
ma yaklaşıp eteğimi çekti ve peşinden git-
memi istedL Odaya girince Mei Ming'i gör-
düm. On gündür orada öyiece, yemeksiz ve
susuz yatüğını öğrendim. Bu kızcağızın ne-
ler düşündüğünü hiç Idmsc aklından geçi-
rebiür mi? Çok acı çekmiş olmalıL Sanınm
iki yaş channday dı. Bu yaştaki insanlann
beyni oldukça iyi çalışır. Önce odadan ağla-
yarak çıktun; sonra bu gerçcği kamerayla
saptamamız gerektiğine karar verdim."
Filmde Kate'in odaya dönüşü, bırden bir
kemikten ibaret olan çocuğun üzerindekj giy-
sileri sıyınşı, elinde yaptığı bir bez yuma-
ğını sallaması sonucu kızcağızın gülümse-
yişi aynen gözüküyor. Aynı anda, titreyıp
durmakta olan kızın tıtremeleri de kesıliyor.
Kate, "Belki de gördüğü ilk insan sıcaklı-
ğrydı bu" diyor.
Mei Ming, fılmin çekiminden dört gün
sonra öldü.