Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OCAK 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
HABHAT-II
«eminepi
• İstanbul Haber Servisi -
fçişleri Bakanlıgı ile
Marmara ve BoğazJan
Belediyeler Birliği'nin
ortaklaşa düzenlediği
'"HABITAT-II
toplantısında izleneeek
yöntem" konulu seminer.
dün Birlik Olağan Meclis
Toplantısı'yla sona erdi.
Polat Rönesans
Oteli'ndeki seminerin
dünkü bölümünde bir
konuşma yapan fçişleri
Bakanlığı Mahalli Idareler
Genel Müdürü Hasan
Ö2han, Türkiye'deki
merkeziyetçi idari yapmın
değiştirilmesınin zorunlu
olduğunu vurguladı.
yetiştirıne
• İstanbul Haber Servisi -
Modern Eğitım Fen (MEF)
Dershanesi 'nce bugün
düzenlenecek toplantıda.
"başanlı insan yetiştirme"
konusu ele alınacak. The
Marmara Oteli'nde
yapılacak toplantıda,
gazetemız yazan doktor
Erdal Atabek ve MEF
Genel Müdür Yardımcısı
Yaşar Ramoğlu konuşacak.
Kömüp ocağında
c: 5öfügöçuk:
• ŞIRNAK(Cumhuriyet)
- Şırnak'taki bir kömür
ocağında dün meydana
ğelen göçükte 5 ışçi
yaşamını yıtirdi. Dün
sabah 08.00 sıralannda
kentteki 4 nolu ocağa
kömür çikarmak üzere
giren Mesut ve Sait Eren
adlı iki kardeş göçük
sonucu toprak altında
kalarak yaşamını yitirdi.
Işçileri kurtarmak için
ocağa inen Abdurahman
Alış, Sadık Yurga ile
Ahmet Batmaz da göçük
altında kaidı. Eren
kardeşlerinin cesetleri
çıkartılırken, diğer üç
kişinin de yaşamından
umut kesildiği bildirildi.
AP Başkam'ndan
Birdal'a davet
• ANKARA (AA)-
Avrupa Parlamentosu (AP)
Başkanı Klaus Hansch,
Leyla Zana'ya verilecek
olan AP Sakharov.
Düşünce Özgürlüğü 1995
Ödüiü dolayısıyla
düzenlenecek olan törene,
Insan Haklan Derneği
(İHD) Genel Başkanı Akın
Bırdal'ı davet etti. Törenin
17Ocak I996'da
Strasbourg'da yapılacağı
bildirildi.
Keçeciler
ameliyat oldu
• ANKARA (AA)-
ANAP Genel Baskan
Yardımcısı, Konya
Millervekili Mehmet
Keçeciler. uzun süredır
rahatsızlıgını çektigi bel
fıtığından ameliyat oldu.
Keçeciler, geçen yıl
GATA'da da ameliyat
edilmişti.
Eğlence kurşunu
çocuk oldundu
• ADANA (AA) - lçel'in
Tarsus ilçesinde bir
düğünde, tabancayla
gelişigüzel havaya ateş
eden bir kişi, 6 yaşlarında
bir kız çocuğunun
ölümüne neden oldu.
Ökkeş Sezaı Aydın'ın
(31), bir yakınının
düğününde, tabancayla
gelişigûzel havaya ateş
etmesi üzerine seken
kurşunlardan biri,
evlerinin damında düğünü
tzleyen F.Ç. (6) adlı kız
çocugiına isabet etti. F. Ç,
koma halinde kaldınldıgı
Adana Özel Ortadoğu
Hastanesi'nde müdahaleye
rağmen kurtanlamadı.
Yetkililer, Ökkeş Sezai
Aydın'ın suç aleti
tabancayla birlikte
yakalandıgını, olayla ilgili
soruşturmanın
sürdürüldüğünü bildirdiler.
İki ceset
bukındu
• İstanbul Haber Servisi -
Sanyer ve Şişli'de iki ceset
bulundu. Sanyer'de Pınar
Mahallesi Balaban Deresi
mevkiindeki Boğaziçi
Yapı Kooperatifi
inşaatındaki kireç
kuyusunda bir kişi ölü
bulundu. Yapılan
incelemenin ardından
cesedin Osman Ülgen'e ait
olduğu ve kaza sonucu
kireç kuyusuna düştüğü
açıklandı. Şişli Dolapdere
Çank Sokak 7 numaradaki
kullanılmayan harap bir
evde de Müfik Çakmak
adlı kişinin cesedi
bulundu.
ANAP lideri, koalisyon öneren RP lideri Erbakan'a olumlu yanıt vermezken açık kapı bıraktı
Yılmaz6
hayır' demediANKAR4 (Cumhuriyet Büro-
su)-ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz. koalisyon hükümeti öne-
ren RP lideri Necmettin Erba-
kan'a olumlu yanıt vermezken
açık kapı bıraktı. Daha sağlıklı ol-
duğunu düşündükleri diğer seçe-
neİder değerlendirilmeden RP ile
bağlayıcı bir karar alamayacakla-
nru açıklayan Yılmaz, DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller'i, Çanka-
ya'nın yeni hükümet kurma göre-
vi verme aşamasına gelmesini
beklemeden, başbakanın kim ola-
cağı tercihi dahıl, ANAP'la önko-
şulsuz görüşmeye çağırdı. Yıl-
maz, parti örgütünün birinci dere-
cede ANAP-DYP-DSP hüküme-
tini istediğine, ikinci tercihin ise
ANAP-RP koalisyonu olduğuna
dikkat çekti. Erbakan. "Hislerün
RP-ANAP koalisyonunun olacagı
yönündedir" dedı ANAP ve
DYP lılere, "ANAYOL'u kura-
caksamzanlaşuı"çağnsındabulu-
nan RP lideri, Yılmaz'dan, ANA-
YOL olasılığı girişimini. kendile-
rine yanıt vermeden önce gerçek-
leştirmesini istedi.
RP liden Erbakan, dün Mesut
Yılmaz'ı ANAP Genel Merke-
zi"nde ziyaret etti. Erbakan ve eki-
binın, Başbakan Tansu Çiller gö-
rüşmesinde olduğu gıbi, ANAP'a
gelirken de pembe dosyalargetir-
mesi dikkat çekti. Üzerinde
"ANAP" yazan ve Erbakan ın
elinde taşıdığı dosya görüşme sı-
rasında Yılmaz'a verildi. Görüş-
meye RPden .Necati Çelik, Abdtık-
lah GüL Recai Kutan. İsmail Kah-
raman. ANAP'tan da Ekrem Pak-
demirlijmren Aykut, İlker Tun-
cay ve Ulkü Güney katıldı.
Yılmaz. görüşmeden sonra
yaptığı açıklamada, Erbakan'la
"kendi arzusuna uygun olarak ne-
zaket vegeneldeğeriendirme" gö-
rüşmesi yaptıklannı söyledı. Gö-
rüşmede, anlaştıklan ve anlaşa-
madıkları konulann ortaya çıktı-
Perde arkası
ANAP ve RP liderlerinin vapöğı ikili görüşmeden somut bir sonuç çıkmadı. (Fotoğraf: RIZA EZER)
ğını anlatan Yılmaz, DYP-CHP
koalısyonunun başansız olduğu
konusunda mutabık kaldıklarını
bildırdi. Koalisyonun başansızol-
masının en önemli nedenlerinden
birisinin iki partinin temel görüş-
leri arasındaki farkJılık olduğunu
belırten Yılmaz, koalısyonda ba-
şan için öncelikJe temel konular-
daki görüşlerde yakınlık ve kad-
rolann birbinne İcarşı güven duy-
malan gerektiğini bildırdi. Yıl-
maz, Erbakan'a ANAP ve RP'nin
temel konularda görüş îarklıiıkla-
n bulunduğunu. DYP nin ise te-
mel hedeflerde ANAP'la uzlaş-
masının daha kolay olduğunu ak-
tardığını söyledi. Yılmaz. "DYP
ile bizim geçmişte isbiriiğimizj en-
gelleyen ve bugün hâlâ geçerli olan
başka birtakım faktörlerin söz ko-
nusu olduğunu, eğer bu faktörier
bertaraf edilebiu'rse. DYP ile böy-
le bir ortak programda uzlaşma
ihtimalini daha yüksek «ördüğü-
mü/ü ifade ettim" dedı. Yılmaz,
kısa bir süre içinde başta DYP ol-
mak üzere, diğer partilerle temas-
lar yapmadan ve karşılıklı güve-
nin tesisi bakımından kamuoyuna
daaçıkladıkJan özürdileme ile il-
gili beklentileri karşıianmadan RP
ile koalisyon görüşmelerine baş-
lamayacaklannı bildırdi.
Yılmaz, Erbakan'ın görüşme-
de olumlu bırtutum sergilediğini
belirtirken şöyle dedi:
"Sayın Erbakan, bu göriişleri-
mize karşılık. böyle bir işbiıiiği
gerçekleşmesi halinde kendi seçim
be)annamelcrinde veya kendi
programlannda dile getirilen hu-
susJardan, bu işbiriiği süresince
sarfınazar edebileceklerini söyle-
diler. Seçim örıcesi bize yönelttık-
leri bazı iddialaria ilgili olarak,
mutabık kalınacak bir şekilde
bunlan tashihe hazır olduklannı
ifade ettiler. Bize getirdikleri tek-
lif, esas itibanyla diğer partilerle
de bu konuda temaslarda bulun-
mamıza açık bir feklifti. Bu temas-
ların bir an önce yapılmasını ve
buna göre kendiieriyle \ eya başka
bir partiyle. ama her halükârda
Türİdye'yi önümü/deki giinJerde
hükümet kri/indcn çıkaracak bir
formülün bir an önce bulunması-
nı amaçlayan bir teklifk gelmiş-
lerdi"
Yılmaz, Erbakan'ın. Çiller'in
bu meseleye ülke veya parti çıka-
n açısından değil, sadece kişisel
hedefleri açısından yaklaştığını,
bu tutumdan vazgeçmesinı de
mümkün görmediğıni aktardığını
bildirdı.
Çiüer'e: Görüşmeye gel
Yılmaz, Çiller'e de başbakanlık
dahil hiçbir önkoşul öne sürme-
den ANAP'la görüşmeye gelme-
si çağnsı yaparken, şunlan söyle-
di: "Bu vesileyle, Sayın Çiller'e,
Sayın CumhurbaşkanTıun başlat-
öğı prosedürün ilerlemesini bekie*
meden, bana daha önce vaat etti-
ği biçimde bir araya gclmemizi ve
Erbakan:
Başbakankğım
şıkolur
DÜRDANE KOCAOĞLÜ
ANKARA - RP lideri Necmettin Erbakan
ile koalisyon hükümeti kurmayı önerdiği
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz
arasında ilginç bir diyalog gelişti. Erbakan,
konuşmasının değişık bölümlerinde
"Mühendis sezgilerime gü>eniyorum. Bu iş
oldu", dedi. Erbakan, Yılmaz'ın kendisi ve
partisi hakkındaki "mason, baül"
iddialannı anımsatması üzerine de, "Siz de
bana' O Müslüman değil' demişsiniz"
diye konuştu.
Görüşmede. konuşmalar şöyle gelişti:
Erbakan: BismiUahirrahjııanirrahim.
Bakın efendim. Programlan en çok
benzeyen partiier ANAP ve RP'dir, İşte
gördüğünüz gibi, benzeyen konulann
üzerini yeşil renkle çizdirdim. 62 konuda
benzertik vardır. 23 konu üzerinde de
yapılacak tartışmalarla uzlaşma
sağlanabilir. Yerel yönctimlcr ve dış polhika
konusunda da ANAP'la tam bir uyum
içindeyiz. Cenabıhak hepimize hayuiı etsin.
Yılmaz: ProgramJanmız arasında ciddı
farklar var. Balan biz devleti küçültmek
istiyoruz. Özelieştirmenin
hızlandınlmasını, mesela kamu
bankalannın derhal özelleştirilmesini
istiyoruz.
'Bankalar konusunda sizin gibi
düşünüyoruz'
Erbakan: fyi niyetle halledilmeyecek
mesele yok. Bakın, bankalann
özelleştirilmesi konusunda biz de sizin gibi
düşünüyoruz.
Yılmaz: Biz, Ayrupa Birliği (AB)
konusunda da farklı düşünüyoruz. Bizim
temel hedefimiz AB'ye tam üyelik.
Erbakan: Efendim biz de AB'ye karşı
değiliz. Zaten AB'ye tam üyelik en erken
2010 yılında olacak. Bu nedenle bu konu
önemli değil.
Yılmaz: Gümrük birliği konusunda da
farldı şeyler söylüyoruz.
Erbakan: Gümrük birliği konusunda
tamamen sizinle aynı fikirdeyiz. Biz de
gümrük birtiğine üyelik uğruna ağır
koşullann kabul edilmesüıe karşıyız.
Yılmaz: Uyumlu bir hükümet için
üzerinde uzlaşılacak programı
uygulayacak kadrolann birbirine güveni
olması lazım.
Erbakan: Merhum Turgut Özal bizim
yakın dostumuzdu, bizim evladımızdı.
Pakdemirli: Sizin adil düzen, hayal düzeni.
Erbakan: Sen bizdensin. Bizim ne
düşündüğümüzü gayet iyi bilirsin.
'rvoalisyonlarda uyumluyduk'
Recai Kutan: Sayın Pakdemirli, adil
düzeni iyi okumamışsımz?
Erbakan: Bakın, biz geçmişte de çok
uyumlu ve başanlı koalisyon bükümetleri
kurduk Sayın Bülent Ece\ it ve Süleyman
Demirel, bizimlc kurduklan
koalisyonlarda ne kadar uyumlu
çalıştıklaruu ifade etmişierdir.
Yılmaz: Seçimler öncesinde bazı iddialar
ortaya atıldı. Bunlann telafısi gerekir.
Erbakan: Siz de benim için 'O Müslüman
değil' demişsiniz. Üzerinde mutabık
kalacağunız bir şekilde telafi ederiz.
tlker Tuncay: RP seçimlerden yüzde 21,
ANAP da yüzde 19 oranında oy aldı. Yani
oy oranlan arasında önemli bir fark yok.
Dönüşümlü başbakanlığı düşünür
müsünüz?
Erbakan: Benim başbakanlığım şık olur.
ÇIZMEDEN YUKARI / MUSA KART
Mesut Yılmaz, DYP liderine, çağnsım yineledi
ANAYOL düğümünü
Kderler çözecekANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Ge-
nel Başkanı Mesut Yılmaz'ın, RP liden Necmet-
tin Erbakan'la görüşmesinın ardından yıneledi-
ğı "önkoşubuz görüşme" çağnsı üzenne, "ANA-
YOL-SOL" hükümeti için gözler DYP Gene! Baş-
kanı Tansu ÇiUer'e çevnldi.
Çiller'in. görüş değıştirmemesi durumunda.
daha öncerandevoııstediğı Mesut Yılmaz'la, hü-
kümet kurma yetkisını aldıktan sonra görüşmeyı
planladığı bildirildi. Kurmaylann üzerinde anlaş-
tığı ANÂYOL formülünde tek açmaz olan "baş-
bakanin kim olacağı" sorununa lıderler çözüm
arayacak.
ANAP ve RP arasında dün gerçekleştınlen gö-
rüşmenm ardından. sol desteklı ANAP-DYP ko-
alisyonu ıçınÇiller'ınyanıtı beklemyor. Necmet-
tin Erbakan'ın. RP dışındakı bir hükümetın bir-
kaçgün ıçındeoluşturulmasını "saygıyia karsıia-
yacaklannı"belırtemesınmardından, Mesut Yıl-
maz, DYP lıdenne, "önkoşulsuzgörüşme*'çağn-
sını yineledi. Erbakan'ın hükümeti kuramaması
durumundagörevalmayı bekleyen Başbakan Çıl-
ler, RP ile yenıden görüşmeyerek, "ANAYOL-
SOL" \e sol ortaklı azınlık hükümeti seçenekle-
nnı zorlayacak. Çiller'in. "eşit koşuMarda pazar-
lık" yapmamak için, daha önce randevu talebın-
de bulunmasına karşın görüşmedıği Mesut Yıl-
maz'la, hükümet kurma görevını aldıktan sonra
bir araya gelmeyi planladığı. ancak gelişmelenn
bu programı değiştirebileceği belırtildı.
ANAP yönetimi. ekonominın ve ülkenın için-
de bulunduğu çıkmazın tek sorumlusu olarak gör-
dükleri Çillerbaşkanlığındaki birhükümeti kabul
edemeyeceklerinı bildirdiler. Dönüşümlü başba-
kanlık üzerinde anlaşma sağlansa dahi ilk sıranın
Mesut Yılmaz'da olması gerektiğini savunan
ANAP yönetimi, gerekirse başka formüllerin ara-
nabileceğinı dıle getırdi.
Erbakan'dan sonra hükümeti kurmakla görev-
lendınlerek "başbakanlık" konumunu ANAP'a
dayatmaya çalışan Çiller, dönüşümlü başbakan-
lık konusunda da ilk sıranın kendisine verilmeme-
sıne karşı çıktı.
Çiller'in, ANAYOL seçeneği dışında, CHP ve
DSP'ye de azınlık hükümeti kurma önerisiyle gi-
debıleceğı ve güvenoylaması için gerekli olan 17
millervekili için ANAPyadaRP'Iilerindesteğinı
ısteyeceğı kaydedıldı.
böyte bir işbiıiiğinin mümkün
olupolamayacağınu önşartsız ola-
rak değerlendirmemizi öneriyo-
rum. Eğer Sayın Çiller, sırasını
beklemeden kendisine görev veril-
mesini beklemeden, en kısa za-
manda kendi başbakanlığım şart
koşmayan, dayatmayan bir öne-
riyle bize gelecek olursa sanıyo-
rum ki anlaşmamamız için hiçbir
sebep yıoktur."
Yılmaz, sorulan yanıtlarken
partisinin öncelikle ANAP-DYP-
DSP koalisyonunu istediğini, bu-
nun gerçekleşmemesi durumun-
da RP-ANAP koalisyonunun
ikinci tercih olduğunu anlattı.
Yılmaz, Çiller'in hükümet kur-
ma görevinin kendisine verilme-
sini bekledikten sonra, kendi baş-
bakanlığım dayatan bir öneriyle
kendilerine gelirse ANAP'la
DYP'nin içinde yeralacağı bir ko-
alisyon hükümetıni sabote etme-
nin sorumluluğunu taşıyacağını
söyledi.
ANAP lideri Yılmaz, eşi Berna
Yılmaz'ın RP ile koalisyona kar-
şı çıktığının anımsatılması üzeri-
ne, "Benim burada söylediğim
partimin, eşimin söylediği sahsi
göriişüdür" değerlendirmesını
yaptnakla yetindi.
Erbakan hoşnut
Erbakan, görüşmeden sonra RP
Genel Merkezi'negiderekodasın-
da Yılmaz'ın basın toplantısını
TV'den izledi. Daha sonra kur-
maylan ile bir değeriendirme top-
lantısı yapan Erbakan, düzenledi-
ği basın toplantısında, görüşme-
nin çok yararlı geçtiğini söyledi.
Yılmaz'a teşekkür eden RP lide-
ri, "Görüşmeyi yansız anlatoğı
için kendisine bir kez daha teşek-
kür edivorum" dedi.
Erbakan. şunlan söyledi:
"Bizim daha önce şu taahhütfe-
rimb var, buniardan vazgeçmeyiz
demeyeceğiz. Elbette taahhütferi-
mizi kaldıracak değiliz, ama
uzlaşma arayacağız. Şöyle
hareket ctsek bizim partimiz
için faydalu aman ortağunı-
za faydalı olmasın, bize fay-
dalı olsun düşüncesi her iki
tarafta da bulunmayacak.
En büyük kazanç, makui ol-
mak ve hakkı tutmak, yapt-
cı olmakor."
Erbakan, RP dışında bir
hükümet formüJü üzerinde
uzlaşılması durumunda, bu-
nun Çumhurbaşkanı tarafin-
dan yeni görevlendirme ya-
pılmasını bekJemeden yaşa-
ma geçınlmesı konusunda
rıcada bulunduklannı vur-
guladı. Hükümet kurma ça-
lışmalannın bir hafta içinde
tamamlanması gerektiğini
ve ANAP-DYP-DSP uzlaş-
ması için 3-4 gün zaman bu-
lunduğunu vurgulamaya
özen gösteren Necmettin Er-
bakan, görüşlerini şöyle di-
le getirdi:
"ANAP, DYP yöneticileri
ve diğerleri bir araya gelerek
başka bir alternatif ortaya
koyabileceklerse koysunlar,
biz buna saygı duyanz. Bi-
zim önümüzde 3 tane yağia
bai var. Bizim elimizdeolma-
yan sebeplerden dolayı baş-
ka bir koalisyon kurulacak-
sa ille biz kuracağız değil.
Başka bir koalisyon kurula-
caksa ne âlâ. Bu bizim için
çok daha büyük bir olaydır.
Şu 1 hafta içindeallahaşkma
Türkiye'nin hükümet mese-
lesi çözülsün."
ANAP lideri Mesut Yıl-
maz'a masonluk suçlaması
nedeniyle özür dilemesi is-
temine de değinen Erbakan.
"Seçimler hakkında birbiri-
mize şunlan söyledik, bun-
lan söyledik. Otururuz ko-
nuşuruz. Bu hususlarda ne
yapılamsı gerekiyorsa yapa-
nz. Halkımız hizînet bekkr-
ken buniarda vukit kaybet-
meyiz. Helalleşiriz olur bi-
ter" dedi.
Görüşmeden, ANAP-RP
kolasiyonunun rahatlıkla
kurulabileceği izlenimi e-
dindiğini vurgulayan Erba-
kan, isim vermeden ANA-
YOL için çaba harcayan sa-
nayicileri kastederek. "Ça-
balaruuz beyhudedir" dedi.
Bu kesimlen "mahfUler" ve
"rantiyeciler" olarak nite-
lendiren Erbakan, ANAYOL
hükümetinin gerçekleşme
olasılığının az olduğunu, bu
doğrultudaki çabalann boş
olduğunu, RP-ANAP hükü-
metinin kurulacağını sezdi-
ğini anlattı.
Yoğun traGkte satranç oyunu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP
Genel Başkanı Necmettin Erbakan, daha
önce aldığı randevulardoğrultusunda ya-
nn DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit; 16
ocaksalıgünüde CHP Genel Başkanı De-
niz Baykal'la görüşecek. RP lideri, bu gö-
rüşmelen yaparken, "ANAYOL" koalis-
yonunun gerçekleşme olasılığını belirle-
mesi için DYP Genel Başkanı Tansu Çil-
ler ile görüşmesinı önerdiği ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz'dan yanıt bekleye-
cek. Çiller'in başbakan oimakta ısrar et-
mesı ya da dönüşümlü başbakanlık konu-
sunda ANAP'-ın koşullarını kabul etme-
mesi durumunda Yılmaz ve Erbakan'ın
bir kez daha bir araya gelmelerinin yük-
sek bir olasılık olduğu bildirildi. Yıl-
maz'ın, olası bir RP koalisyonuna üçün-
cü bir partinin daha ortak olmasını plan-
ladığı, bu olasılığın güçlü görünmediği
kaydedildi.
Çiller'm, başbakanlık kozunda direne-
ceğı ve Cumhurbaşkanı'nın anayasanın
116. maddesine dayanarak seçim karan
almasını zorlayacağı ya da ANAP'ı RP
ile koalisyona zorlayarak hükümet süreci
içinde yıpratmayı planladığı, kulislerde
dilegetirildi.
Olası bir RP-ANAP koalisyonunun,
Çiller'i, malvarlıği açısından zor duruma
düşürecek bir araştırmaya girişeceği ifa-
de edildi. Erbakan'ın iade etmemesi du-
rumunda görevi geri alacağına kesin gö-
züyle bakılan Demırel'in, olası gelişme-
lenn gerektirmesi durumunda ikinci gö-
revlendirmeyi yapmadan önce liderlerle
görüşeceği öne sürüldü. Ancak bu iddia
doğnılanmadı.
Bu hafta ortasından itibaren tartışılan
hükümet modellerinden hangisinin ger-
çekleşeceği ya da yeni bir seçim olasılığı
netleşmeye başlayacak.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HtKMET ÇETÎNKAYA
Yeşil Saçlı Periler...
ilk kez bir haziranda tanımıştı onu...
Şımanktı, fazlaca hoppaydı...
Bilmediği bir evrenden taşıdığı gülücüklerle kucak-
lamış. doyasıya öpmüş, saçlarını okşamıştı. Utanmaz
bakışlar fırlatmıştı, vişne çürüğü sevdalar uzatmıştı
gözlerinin derinliklerine...
Akşamüstlerinin olmasını hiç istemiyor, kıriangıç ka-
natlannda unutulan tutkulara da aldınş etmiyordu.
Parmakları upuzundu, saçlan da saman rengi...
Şöyle demişti bumundan öptüğü sırada:
"Senı seviyorum biliyor musun?"
Yanıtı beklediği gibi olmayınca çok kızmış ve öfke-
lenmişti:
"Ama ben çok şımanğım..."
Yıllar önce Erzurum gannda eline mektup sıkıştırdı-
ğı o uzun boylu şımank kıza ne denli benziyordu...
Yaz düşlerinde büyüttüğü sevdaları devşirmeye
başladı bir anda. Alışılmadık umutlann doludizgın ka-
çışlannı anımsadı. Bir sonbahar akşamının yasemin
kokan yainızlığında çakıl taşlarıyla avunduğu yıllara
indi...
Caddeler, ışıklı ve hareketliydi...
George Town, yani Corc'un kenti' çılgın bir geceyi
kucaklıyordu. Gençler, ellerınde içki şişeleriyle Was-
hington'da bitmeyen bir senfoninin içinde kendi kişi-
liklerini anyordu Bir tek zenci yoktu aralannda. Onlar
siyah beyaz aynmının birparçası gıbiydi...
Nedense o anda Attilâ llhan takıldı aklına. Karşıya-
ka 1473 sokağı, çamlığı, orman fidanlığını düşündü.
Sabah 09.15 Karşıyaka-Alsancak vapurundan Attilâ
llhan'la inip Gümrük alanına dek yürüdüklerini anım-
sadı.
Bir şiir düştü geceye. Emperyal Oteli'ndeki sonba-
han, camlann nokta nokta hüznünü içine attı...
"ben hiç böyiesini görmemiştim I vurdun kanıma
girdin itirazım var I sımsıcak bir merhaba diyecektim
/başımı usulca dizine koyacaktım I dört gün dört ge-
ce susacaktım I yağmur sönecekti yanacaktı I same-
land seferden dönecekîı I duvarda saat duracaktı I
ben hiç böyiesini görmemiştim I vurdun kanıma gir-
din itirazım var"
Şiıri bitirmeden kalktı yerinden...
EmperyaJ Oteli'nin 22. katından gökyuzüne baktı.
Uzun uzun yıldızlarla konuştu...
• • •
Haziran, kiraz mevsimiydi ve o çok uzak bir kentin
çoğalan bahçelennde bembeyaz uykularda uyanırdı.
Dilinde şiirler olurdu çoğu zaman, karanlık dehliz-
lerde dolaşırdı.
Ellenni ayaklarını düşünürdü tıpkı Cemal Süreya
gibi, gün kiraz ağaçlannda kaytx>lurdu...
Kırmızı bir ot olurdu soluğu, yüzünün yanmasını an-
lamazdı. Gecelenn kısa oluşunu yoksulluğa bağlardı.
Ve derdi ki:
"Dörtnala sevişmek lazım..."
Saçlan kumral göklere takılırdı hiç farkına varma-
dan...
Kendi kendine konuşmayı sürdürürdü:
"Bak bunlar ellerin senin bunlar parmaklann I Bun-
lar o kadar güzel ki artık o kadar olur I Bunlar da saç-
lann işte akşamdan çözüldü I Bak bu senin çocuğum
enine boyuna"
Gözlerinin ucu oralarda yaşamaya alışıktı. Yanda
kalan öpüşlerin ateşi yürekleri yakan o çırpınışlan du-
yardı. Belki Endre Ady belki Ânna Ahmatova sesle-
nirdi uzaklardan...
Biri çığlık çığlığa yaklaşırdı, biri serin akşamlara doğ-
ru koşardı. • •-.-. ,• \
Biri konuşurdu o sırada biraz ürkek: •
"Bir tek defa öpüşsek şöyle kana kana..."
Uykusuz gecelerın ateşi düşerdi yatağa...
Bazen kadın olurdu utangaç, bazen de erkek...
Kadın, saçlarını dalgalandınrken rüzgârda erkeğın
kulağını öperdi...
Derdi ki:
"Hiç kımse daha yakın olmadı bana, hiç kimse böy-
lesine üzmedi beni..."
Kadınm parmaklan upuzundu, saçlan ise saman sa-
nsı...
Adam, kadını bumundan öperdi
Kadın şımank, kadın fazla hoppaydı...
* • •
Gece ağaçlannda buluşurdu Zeynep; cam tozu, su
beyazı olurdu. O saatlerde Attilâ ilhan, belki de Zey-
nep'i beklerdi ışıklan söndürdüğü zaman...
Karşıya-Alsancak vapurunun halatlan, tam 09.15'te
çözülürdü. Ben ise o şişman adama bakar kalırdım.
Hisarönü'nde salep içilir, simit yenilirdi...
Zeynep'in gözlerini düşünürdü bir genç adam, 'es-
ki feşn'/iierden kedeıii kırmızıları toplarken...
Hep kafası kanşırdı böyle zamanlarda. Anılar üst
üste binerdi. Ne yazacağını saşınr, olaylar birbirine ka-
nşırdı...
Yıllar sonra VVashıngton'da kaldığı otelin adını bile
Emperyal'le kanştıran, 22. katta yıldızlarla konuşan
belki de o değildi...
G. Apollinaire'nin "Sanşın kızlanyanıma getirin "de-
diğinde kiraz mevsimini büyüleyen yeşil saçlı perileri
de hiç unırtmamıştı bunca yıl...
Zaman, onu alıp bir yerlere götürmüştü, vişne çü-
rüğü gülüşlerini de çalarak.
Kadehi bir kahkaha gibi kınlmıştı. Yedi kadın gör-
müştü ay ışığında...
Her şey unutulup gitmişti...
Gözleri ise kısık lambalara benziyordu...
Dün gece, o san saçlı kadınm şiir okuduğunu gö-
rünce Bertolt Brecht'nin dizelerini düşündü:
"Yaz bana ne giydiğini sıcakmı bari? I Yaz bana ne-
rede yattığını yerin yumuşak mı?"
Kapı çalınmıştı o anda...
Zil sesi miydi, yoksa bir düş müydü hiç düşünme-
di...
Kadın çığlık çığlığaydı:
"Bazen de bir yerlerde kuşlar vardır I Bir karanfil
pencereyi deler I Bir kapı kendiliğinden kapanır I Is-
tesek sevişirdik ama olmadı I Biz değilyaşayan acılar-
dır..."
İsvec'ten sınırdısı edilmislerdi
Diyarbakırlı Gümüşçü
ailesi yurda döndü
STOCKHOLM/ANKA-
RA (Cumhuriyet) - Isveç'e
iltica talebınde bulunan, an-
cak ıstekleri reddedilerek sı-
nırdışı edılen Diyarbakıriı
Gümüşçü ailesine mensup,
9'u çocuk 11 vatandaş yur-
da döndü. Isveçli polislerin
kontrolünde Esenboğa Ha-
valımanı'nagelen Gümüşçü
ailesinin Türkıye'ye gönde-
rilmesı, Jsveç'te tepkilere
neden oldu. Ailenın, Asele
kentınde gözaltma alınma-
lan sırasında çıkan kav ganın
tele\ izyondan yayrmlanma-
smdan sonra protestolar yo-
ğunlaştı.
Gümüşçü ailesinin sığın-
dığı köyde halk, polisle
yumruklaşırken 18yaşında-
ki bir genç. polıs çemberini
yarıp kaçarak sınırdısı edil-
mekten şımdilik kurtuldu.
Aıle reıslen Ziya ve Raşit
Gümüşçü kardeşler. polısin
evlennı sardığını öğrenınce
evlenne dönmeyerek bılın-
meyen bir adreste saklanma-
yı yeğlediler.
Devlet Göçmen Daire-
si'nin Genel Müdürü Bjöm
VVelbc) da karann yerine ge-
tinleceğini söyledi. Mülte-
cilerin kimliklerinin açığa
çıkması nedeniyle ailenın
Türkiye'de daha da güç du-
ruma düşebıleceklennden
kaygılanan Göçmen Kurulu.
sınırdısı edılme karannın
uygulanmasının bir süre er-
telenmesıne karar verdı. An-
cak 11 Ocak 1996'da hü-
kümet. her iki ailenin derhal
sınırdısı edilmesıne karar
verdı.