25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OCAK 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER HABHAT-II «eminepi • İstanbul Haber Servisi - fçişleri Bakanlıgı ile Marmara ve BoğazJan Belediyeler Birliği'nin ortaklaşa düzenlediği '"HABITAT-II toplantısında izleneeek yöntem" konulu seminer. dün Birlik Olağan Meclis Toplantısı'yla sona erdi. Polat Rönesans Oteli'ndeki seminerin dünkü bölümünde bir konuşma yapan fçişleri Bakanlığı Mahalli Idareler Genel Müdürü Hasan Ö2han, Türkiye'deki merkeziyetçi idari yapmın değiştirilmesınin zorunlu olduğunu vurguladı. yetiştirıne • İstanbul Haber Servisi - Modern Eğitım Fen (MEF) Dershanesi 'nce bugün düzenlenecek toplantıda. "başanlı insan yetiştirme" konusu ele alınacak. The Marmara Oteli'nde yapılacak toplantıda, gazetemız yazan doktor Erdal Atabek ve MEF Genel Müdür Yardımcısı Yaşar Ramoğlu konuşacak. Kömüp ocağında c: 5öfügöçuk: • ŞIRNAK(Cumhuriyet) - Şırnak'taki bir kömür ocağında dün meydana ğelen göçükte 5 ışçi yaşamını yıtirdi. Dün sabah 08.00 sıralannda kentteki 4 nolu ocağa kömür çikarmak üzere giren Mesut ve Sait Eren adlı iki kardeş göçük sonucu toprak altında kalarak yaşamını yitirdi. Işçileri kurtarmak için ocağa inen Abdurahman Alış, Sadık Yurga ile Ahmet Batmaz da göçük altında kaidı. Eren kardeşlerinin cesetleri çıkartılırken, diğer üç kişinin de yaşamından umut kesildiği bildirildi. AP Başkam'ndan Birdal'a davet • ANKARA (AA)- Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Klaus Hansch, Leyla Zana'ya verilecek olan AP Sakharov. Düşünce Özgürlüğü 1995 Ödüiü dolayısıyla düzenlenecek olan törene, Insan Haklan Derneği (İHD) Genel Başkanı Akın Bırdal'ı davet etti. Törenin 17Ocak I996'da Strasbourg'da yapılacağı bildirildi. Keçeciler ameliyat oldu • ANKARA (AA)- ANAP Genel Baskan Yardımcısı, Konya Millervekili Mehmet Keçeciler. uzun süredır rahatsızlıgını çektigi bel fıtığından ameliyat oldu. Keçeciler, geçen yıl GATA'da da ameliyat edilmişti. Eğlence kurşunu çocuk oldundu • ADANA (AA) - lçel'in Tarsus ilçesinde bir düğünde, tabancayla gelişigüzel havaya ateş eden bir kişi, 6 yaşlarında bir kız çocuğunun ölümüne neden oldu. Ökkeş Sezaı Aydın'ın (31), bir yakınının düğününde, tabancayla gelişigûzel havaya ateş etmesi üzerine seken kurşunlardan biri, evlerinin damında düğünü tzleyen F.Ç. (6) adlı kız çocugiına isabet etti. F. Ç, koma halinde kaldınldıgı Adana Özel Ortadoğu Hastanesi'nde müdahaleye rağmen kurtanlamadı. Yetkililer, Ökkeş Sezai Aydın'ın suç aleti tabancayla birlikte yakalandıgını, olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğünü bildirdiler. İki ceset bukındu • İstanbul Haber Servisi - Sanyer ve Şişli'de iki ceset bulundu. Sanyer'de Pınar Mahallesi Balaban Deresi mevkiindeki Boğaziçi Yapı Kooperatifi inşaatındaki kireç kuyusunda bir kişi ölü bulundu. Yapılan incelemenin ardından cesedin Osman Ülgen'e ait olduğu ve kaza sonucu kireç kuyusuna düştüğü açıklandı. Şişli Dolapdere Çank Sokak 7 numaradaki kullanılmayan harap bir evde de Müfik Çakmak adlı kişinin cesedi bulundu. ANAP lideri, koalisyon öneren RP lideri Erbakan'a olumlu yanıt vermezken açık kapı bıraktı Yılmaz6 hayır' demediANKAR4 (Cumhuriyet Büro- su)-ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. koalisyon hükümeti öne- ren RP lideri Necmettin Erba- kan'a olumlu yanıt vermezken açık kapı bıraktı. Daha sağlıklı ol- duğunu düşündükleri diğer seçe- neİder değerlendirilmeden RP ile bağlayıcı bir karar alamayacakla- nru açıklayan Yılmaz, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'i, Çanka- ya'nın yeni hükümet kurma göre- vi verme aşamasına gelmesini beklemeden, başbakanın kim ola- cağı tercihi dahıl, ANAP'la önko- şulsuz görüşmeye çağırdı. Yıl- maz, parti örgütünün birinci dere- cede ANAP-DYP-DSP hüküme- tini istediğine, ikinci tercihin ise ANAP-RP koalisyonu olduğuna dikkat çekti. Erbakan. "Hislerün RP-ANAP koalisyonunun olacagı yönündedir" dedı ANAP ve DYP lılere, "ANAYOL'u kura- caksamzanlaşuı"çağnsındabulu- nan RP lideri, Yılmaz'dan, ANA- YOL olasılığı girişimini. kendile- rine yanıt vermeden önce gerçek- leştirmesini istedi. RP liden Erbakan, dün Mesut Yılmaz'ı ANAP Genel Merke- zi"nde ziyaret etti. Erbakan ve eki- binın, Başbakan Tansu Çiller gö- rüşmesinde olduğu gıbi, ANAP'a gelirken de pembe dosyalargetir- mesi dikkat çekti. Üzerinde "ANAP" yazan ve Erbakan ın elinde taşıdığı dosya görüşme sı- rasında Yılmaz'a verildi. Görüş- meye RPden .Necati Çelik, Abdtık- lah GüL Recai Kutan. İsmail Kah- raman. ANAP'tan da Ekrem Pak- demirlijmren Aykut, İlker Tun- cay ve Ulkü Güney katıldı. Yılmaz. görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, Erbakan'la "kendi arzusuna uygun olarak ne- zaket vegeneldeğeriendirme" gö- rüşmesi yaptıklannı söyledı. Gö- rüşmede, anlaştıklan ve anlaşa- madıkları konulann ortaya çıktı- Perde arkası ANAP ve RP liderlerinin vapöğı ikili görüşmeden somut bir sonuç çıkmadı. (Fotoğraf: RIZA EZER) ğını anlatan Yılmaz, DYP-CHP koalısyonunun başansız olduğu konusunda mutabık kaldıklarını bildırdi. Koalisyonun başansızol- masının en önemli nedenlerinden birisinin iki partinin temel görüş- leri arasındaki farkJılık olduğunu belırten Yılmaz, koalısyonda ba- şan için öncelikJe temel konular- daki görüşlerde yakınlık ve kad- rolann birbinne İcarşı güven duy- malan gerektiğini bildırdi. Yıl- maz, Erbakan'a ANAP ve RP'nin temel konularda görüş îarklıiıkla- n bulunduğunu. DYP nin ise te- mel hedeflerde ANAP'la uzlaş- masının daha kolay olduğunu ak- tardığını söyledi. Yılmaz. "DYP ile bizim geçmişte isbiriiğimizj en- gelleyen ve bugün hâlâ geçerli olan başka birtakım faktörlerin söz ko- nusu olduğunu, eğer bu faktörier bertaraf edilebiu'rse. DYP ile böy- le bir ortak programda uzlaşma ihtimalini daha yüksek «ördüğü- mü/ü ifade ettim" dedı. Yılmaz, kısa bir süre içinde başta DYP ol- mak üzere, diğer partilerle temas- lar yapmadan ve karşılıklı güve- nin tesisi bakımından kamuoyuna daaçıkladıkJan özürdileme ile il- gili beklentileri karşıianmadan RP ile koalisyon görüşmelerine baş- lamayacaklannı bildırdi. Yılmaz, Erbakan'ın görüşme- de olumlu bırtutum sergilediğini belirtirken şöyle dedi: "Sayın Erbakan, bu göriişleri- mize karşılık. böyle bir işbiıiiği gerçekleşmesi halinde kendi seçim be)annamelcrinde veya kendi programlannda dile getirilen hu- susJardan, bu işbiriiği süresince sarfınazar edebileceklerini söyle- diler. Seçim örıcesi bize yönelttık- leri bazı iddialaria ilgili olarak, mutabık kalınacak bir şekilde bunlan tashihe hazır olduklannı ifade ettiler. Bize getirdikleri tek- lif, esas itibanyla diğer partilerle de bu konuda temaslarda bulun- mamıza açık bir feklifti. Bu temas- ların bir an önce yapılmasını ve buna göre kendiieriyle \ eya başka bir partiyle. ama her halükârda Türİdye'yi önümü/deki giinJerde hükümet kri/indcn çıkaracak bir formülün bir an önce bulunması- nı amaçlayan bir teklifk gelmiş- lerdi" Yılmaz, Erbakan'ın. Çiller'in bu meseleye ülke veya parti çıka- n açısından değil, sadece kişisel hedefleri açısından yaklaştığını, bu tutumdan vazgeçmesinı de mümkün görmediğıni aktardığını bildirdı. Çiüer'e: Görüşmeye gel Yılmaz, Çiller'e de başbakanlık dahil hiçbir önkoşul öne sürme- den ANAP'la görüşmeye gelme- si çağnsı yaparken, şunlan söyle- di: "Bu vesileyle, Sayın Çiller'e, Sayın CumhurbaşkanTıun başlat- öğı prosedürün ilerlemesini bekie* meden, bana daha önce vaat etti- ği biçimde bir araya gclmemizi ve Erbakan: Başbakankğım şıkolur DÜRDANE KOCAOĞLÜ ANKARA - RP lideri Necmettin Erbakan ile koalisyon hükümeti kurmayı önerdiği ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz arasında ilginç bir diyalog gelişti. Erbakan, konuşmasının değişık bölümlerinde "Mühendis sezgilerime gü>eniyorum. Bu iş oldu", dedi. Erbakan, Yılmaz'ın kendisi ve partisi hakkındaki "mason, baül" iddialannı anımsatması üzerine de, "Siz de bana' O Müslüman değil' demişsiniz" diye konuştu. Görüşmede. konuşmalar şöyle gelişti: Erbakan: BismiUahirrahjııanirrahim. Bakın efendim. Programlan en çok benzeyen partiier ANAP ve RP'dir, İşte gördüğünüz gibi, benzeyen konulann üzerini yeşil renkle çizdirdim. 62 konuda benzertik vardır. 23 konu üzerinde de yapılacak tartışmalarla uzlaşma sağlanabilir. Yerel yönctimlcr ve dış polhika konusunda da ANAP'la tam bir uyum içindeyiz. Cenabıhak hepimize hayuiı etsin. Yılmaz: ProgramJanmız arasında ciddı farklar var. Balan biz devleti küçültmek istiyoruz. Özelieştirmenin hızlandınlmasını, mesela kamu bankalannın derhal özelleştirilmesini istiyoruz. 'Bankalar konusunda sizin gibi düşünüyoruz' Erbakan: fyi niyetle halledilmeyecek mesele yok. Bakın, bankalann özelleştirilmesi konusunda biz de sizin gibi düşünüyoruz. Yılmaz: Biz, Ayrupa Birliği (AB) konusunda da farklı düşünüyoruz. Bizim temel hedefimiz AB'ye tam üyelik. Erbakan: Efendim biz de AB'ye karşı değiliz. Zaten AB'ye tam üyelik en erken 2010 yılında olacak. Bu nedenle bu konu önemli değil. Yılmaz: Gümrük birliği konusunda da farldı şeyler söylüyoruz. Erbakan: Gümrük birliği konusunda tamamen sizinle aynı fikirdeyiz. Biz de gümrük birtiğine üyelik uğruna ağır koşullann kabul edilmesüıe karşıyız. Yılmaz: Uyumlu bir hükümet için üzerinde uzlaşılacak programı uygulayacak kadrolann birbirine güveni olması lazım. Erbakan: Merhum Turgut Özal bizim yakın dostumuzdu, bizim evladımızdı. Pakdemirli: Sizin adil düzen, hayal düzeni. Erbakan: Sen bizdensin. Bizim ne düşündüğümüzü gayet iyi bilirsin. 'rvoalisyonlarda uyumluyduk' Recai Kutan: Sayın Pakdemirli, adil düzeni iyi okumamışsımz? Erbakan: Bakın, biz geçmişte de çok uyumlu ve başanlı koalisyon bükümetleri kurduk Sayın Bülent Ece\ it ve Süleyman Demirel, bizimlc kurduklan koalisyonlarda ne kadar uyumlu çalıştıklaruu ifade etmişierdir. Yılmaz: Seçimler öncesinde bazı iddialar ortaya atıldı. Bunlann telafısi gerekir. Erbakan: Siz de benim için 'O Müslüman değil' demişsiniz. Üzerinde mutabık kalacağunız bir şekilde telafi ederiz. tlker Tuncay: RP seçimlerden yüzde 21, ANAP da yüzde 19 oranında oy aldı. Yani oy oranlan arasında önemli bir fark yok. Dönüşümlü başbakanlığı düşünür müsünüz? Erbakan: Benim başbakanlığım şık olur. ÇIZMEDEN YUKARI / MUSA KART Mesut Yılmaz, DYP liderine, çağnsım yineledi ANAYOL düğümünü Kderler çözecekANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Yılmaz'ın, RP liden Necmet- tin Erbakan'la görüşmesinın ardından yıneledi- ğı "önkoşubuz görüşme" çağnsı üzenne, "ANA- YOL-SOL" hükümeti için gözler DYP Gene! Baş- kanı Tansu ÇiUer'e çevnldi. Çiller'in. görüş değıştirmemesi durumunda. daha öncerandevoııstediğı Mesut Yılmaz'la, hü- kümet kurma yetkisını aldıktan sonra görüşmeyı planladığı bildirildi. Kurmaylann üzerinde anlaş- tığı ANÂYOL formülünde tek açmaz olan "baş- bakanin kim olacağı" sorununa lıderler çözüm arayacak. ANAP ve RP arasında dün gerçekleştınlen gö- rüşmenm ardından. sol desteklı ANAP-DYP ko- alisyonu ıçınÇiller'ınyanıtı beklemyor. Necmet- tin Erbakan'ın. RP dışındakı bir hükümetın bir- kaçgün ıçındeoluşturulmasını "saygıyia karsıia- yacaklannı"belırtemesınmardından, Mesut Yıl- maz, DYP lıdenne, "önkoşulsuzgörüşme*'çağn- sını yineledi. Erbakan'ın hükümeti kuramaması durumundagörevalmayı bekleyen Başbakan Çıl- ler, RP ile yenıden görüşmeyerek, "ANAYOL- SOL" \e sol ortaklı azınlık hükümeti seçenekle- nnı zorlayacak. Çiller'in. "eşit koşuMarda pazar- lık" yapmamak için, daha önce randevu talebın- de bulunmasına karşın görüşmedıği Mesut Yıl- maz'la, hükümet kurma görevını aldıktan sonra bir araya gelmeyi planladığı. ancak gelişmelenn bu programı değiştirebileceği belırtildı. ANAP yönetimi. ekonominın ve ülkenın için- de bulunduğu çıkmazın tek sorumlusu olarak gör- dükleri Çillerbaşkanlığındaki birhükümeti kabul edemeyeceklerinı bildirdiler. Dönüşümlü başba- kanlık üzerinde anlaşma sağlansa dahi ilk sıranın Mesut Yılmaz'da olması gerektiğini savunan ANAP yönetimi, gerekirse başka formüllerin ara- nabileceğinı dıle getırdi. Erbakan'dan sonra hükümeti kurmakla görev- lendınlerek "başbakanlık" konumunu ANAP'a dayatmaya çalışan Çiller, dönüşümlü başbakan- lık konusunda da ilk sıranın kendisine verilmeme- sıne karşı çıktı. Çiller'in, ANAYOL seçeneği dışında, CHP ve DSP'ye de azınlık hükümeti kurma önerisiyle gi- debıleceğı ve güvenoylaması için gerekli olan 17 millervekili için ANAPyadaRP'Iilerindesteğinı ısteyeceğı kaydedıldı. böyte bir işbiıiiğinin mümkün olupolamayacağınu önşartsız ola- rak değerlendirmemizi öneriyo- rum. Eğer Sayın Çiller, sırasını beklemeden kendisine görev veril- mesini beklemeden, en kısa za- manda kendi başbakanlığım şart koşmayan, dayatmayan bir öne- riyle bize gelecek olursa sanıyo- rum ki anlaşmamamız için hiçbir sebep yıoktur." Yılmaz, sorulan yanıtlarken partisinin öncelikle ANAP-DYP- DSP koalisyonunu istediğini, bu- nun gerçekleşmemesi durumun- da RP-ANAP koalisyonunun ikinci tercih olduğunu anlattı. Yılmaz, Çiller'in hükümet kur- ma görevinin kendisine verilme- sini bekledikten sonra, kendi baş- bakanlığım dayatan bir öneriyle kendilerine gelirse ANAP'la DYP'nin içinde yeralacağı bir ko- alisyon hükümetıni sabote etme- nin sorumluluğunu taşıyacağını söyledi. ANAP lideri Yılmaz, eşi Berna Yılmaz'ın RP ile koalisyona kar- şı çıktığının anımsatılması üzeri- ne, "Benim burada söylediğim partimin, eşimin söylediği sahsi göriişüdür" değerlendirmesını yaptnakla yetindi. Erbakan hoşnut Erbakan, görüşmeden sonra RP Genel Merkezi'negiderekodasın- da Yılmaz'ın basın toplantısını TV'den izledi. Daha sonra kur- maylan ile bir değeriendirme top- lantısı yapan Erbakan, düzenledi- ği basın toplantısında, görüşme- nin çok yararlı geçtiğini söyledi. Yılmaz'a teşekkür eden RP lide- ri, "Görüşmeyi yansız anlatoğı için kendisine bir kez daha teşek- kür edivorum" dedi. Erbakan. şunlan söyledi: "Bizim daha önce şu taahhütfe- rimb var, buniardan vazgeçmeyiz demeyeceğiz. Elbette taahhütferi- mizi kaldıracak değiliz, ama uzlaşma arayacağız. Şöyle hareket ctsek bizim partimiz için faydalu aman ortağunı- za faydalı olmasın, bize fay- dalı olsun düşüncesi her iki tarafta da bulunmayacak. En büyük kazanç, makui ol- mak ve hakkı tutmak, yapt- cı olmakor." Erbakan, RP dışında bir hükümet formüJü üzerinde uzlaşılması durumunda, bu- nun Çumhurbaşkanı tarafin- dan yeni görevlendirme ya- pılmasını bekJemeden yaşa- ma geçınlmesı konusunda rıcada bulunduklannı vur- guladı. Hükümet kurma ça- lışmalannın bir hafta içinde tamamlanması gerektiğini ve ANAP-DYP-DSP uzlaş- ması için 3-4 gün zaman bu- lunduğunu vurgulamaya özen gösteren Necmettin Er- bakan, görüşlerini şöyle di- le getirdi: "ANAP, DYP yöneticileri ve diğerleri bir araya gelerek başka bir alternatif ortaya koyabileceklerse koysunlar, biz buna saygı duyanz. Bi- zim önümüzde 3 tane yağia bai var. Bizim elimizdeolma- yan sebeplerden dolayı baş- ka bir koalisyon kurulacak- sa ille biz kuracağız değil. Başka bir koalisyon kurula- caksa ne âlâ. Bu bizim için çok daha büyük bir olaydır. Şu 1 hafta içindeallahaşkma Türkiye'nin hükümet mese- lesi çözülsün." ANAP lideri Mesut Yıl- maz'a masonluk suçlaması nedeniyle özür dilemesi is- temine de değinen Erbakan. "Seçimler hakkında birbiri- mize şunlan söyledik, bun- lan söyledik. Otururuz ko- nuşuruz. Bu hususlarda ne yapılamsı gerekiyorsa yapa- nz. Halkımız hizînet bekkr- ken buniarda vukit kaybet- meyiz. Helalleşiriz olur bi- ter" dedi. Görüşmeden, ANAP-RP kolasiyonunun rahatlıkla kurulabileceği izlenimi e- dindiğini vurgulayan Erba- kan, isim vermeden ANA- YOL için çaba harcayan sa- nayicileri kastederek. "Ça- balaruuz beyhudedir" dedi. Bu kesimlen "mahfUler" ve "rantiyeciler" olarak nite- lendiren Erbakan, ANAYOL hükümetinin gerçekleşme olasılığının az olduğunu, bu doğrultudaki çabalann boş olduğunu, RP-ANAP hükü- metinin kurulacağını sezdi- ğini anlattı. Yoğun traGkte satranç oyunu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, daha önce aldığı randevulardoğrultusunda ya- nn DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit; 16 ocaksalıgünüde CHP Genel Başkanı De- niz Baykal'la görüşecek. RP lideri, bu gö- rüşmelen yaparken, "ANAYOL" koalis- yonunun gerçekleşme olasılığını belirle- mesi için DYP Genel Başkanı Tansu Çil- ler ile görüşmesinı önerdiği ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'dan yanıt bekleye- cek. Çiller'in başbakan oimakta ısrar et- mesı ya da dönüşümlü başbakanlık konu- sunda ANAP'-ın koşullarını kabul etme- mesi durumunda Yılmaz ve Erbakan'ın bir kez daha bir araya gelmelerinin yük- sek bir olasılık olduğu bildirildi. Yıl- maz'ın, olası bir RP koalisyonuna üçün- cü bir partinin daha ortak olmasını plan- ladığı, bu olasılığın güçlü görünmediği kaydedildi. Çiller'm, başbakanlık kozunda direne- ceğı ve Cumhurbaşkanı'nın anayasanın 116. maddesine dayanarak seçim karan almasını zorlayacağı ya da ANAP'ı RP ile koalisyona zorlayarak hükümet süreci içinde yıpratmayı planladığı, kulislerde dilegetirildi. Olası bir RP-ANAP koalisyonunun, Çiller'i, malvarlıği açısından zor duruma düşürecek bir araştırmaya girişeceği ifa- de edildi. Erbakan'ın iade etmemesi du- rumunda görevi geri alacağına kesin gö- züyle bakılan Demırel'in, olası gelişme- lenn gerektirmesi durumunda ikinci gö- revlendirmeyi yapmadan önce liderlerle görüşeceği öne sürüldü. Ancak bu iddia doğnılanmadı. Bu hafta ortasından itibaren tartışılan hükümet modellerinden hangisinin ger- çekleşeceği ya da yeni bir seçim olasılığı netleşmeye başlayacak. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETÎNKAYA Yeşil Saçlı Periler... ilk kez bir haziranda tanımıştı onu... Şımanktı, fazlaca hoppaydı... Bilmediği bir evrenden taşıdığı gülücüklerle kucak- lamış. doyasıya öpmüş, saçlarını okşamıştı. Utanmaz bakışlar fırlatmıştı, vişne çürüğü sevdalar uzatmıştı gözlerinin derinliklerine... Akşamüstlerinin olmasını hiç istemiyor, kıriangıç ka- natlannda unutulan tutkulara da aldınş etmiyordu. Parmakları upuzundu, saçlan da saman rengi... Şöyle demişti bumundan öptüğü sırada: "Senı seviyorum biliyor musun?" Yanıtı beklediği gibi olmayınca çok kızmış ve öfke- lenmişti: "Ama ben çok şımanğım..." Yıllar önce Erzurum gannda eline mektup sıkıştırdı- ğı o uzun boylu şımank kıza ne denli benziyordu... Yaz düşlerinde büyüttüğü sevdaları devşirmeye başladı bir anda. Alışılmadık umutlann doludizgın ka- çışlannı anımsadı. Bir sonbahar akşamının yasemin kokan yainızlığında çakıl taşlarıyla avunduğu yıllara indi... Caddeler, ışıklı ve hareketliydi... George Town, yani Corc'un kenti' çılgın bir geceyi kucaklıyordu. Gençler, ellerınde içki şişeleriyle Was- hington'da bitmeyen bir senfoninin içinde kendi kişi- liklerini anyordu Bir tek zenci yoktu aralannda. Onlar siyah beyaz aynmının birparçası gıbiydi... Nedense o anda Attilâ llhan takıldı aklına. Karşıya- ka 1473 sokağı, çamlığı, orman fidanlığını düşündü. Sabah 09.15 Karşıyaka-Alsancak vapurundan Attilâ llhan'la inip Gümrük alanına dek yürüdüklerini anım- sadı. Bir şiir düştü geceye. Emperyal Oteli'ndeki sonba- han, camlann nokta nokta hüznünü içine attı... "ben hiç böyiesini görmemiştim I vurdun kanıma girdin itirazım var I sımsıcak bir merhaba diyecektim /başımı usulca dizine koyacaktım I dört gün dört ge- ce susacaktım I yağmur sönecekti yanacaktı I same- land seferden dönecekîı I duvarda saat duracaktı I ben hiç böyiesini görmemiştim I vurdun kanıma gir- din itirazım var" Şiıri bitirmeden kalktı yerinden... EmperyaJ Oteli'nin 22. katından gökyuzüne baktı. Uzun uzun yıldızlarla konuştu... • • • Haziran, kiraz mevsimiydi ve o çok uzak bir kentin çoğalan bahçelennde bembeyaz uykularda uyanırdı. Dilinde şiirler olurdu çoğu zaman, karanlık dehliz- lerde dolaşırdı. Ellenni ayaklarını düşünürdü tıpkı Cemal Süreya gibi, gün kiraz ağaçlannda kaytx>lurdu... Kırmızı bir ot olurdu soluğu, yüzünün yanmasını an- lamazdı. Gecelenn kısa oluşunu yoksulluğa bağlardı. Ve derdi ki: "Dörtnala sevişmek lazım..." Saçlan kumral göklere takılırdı hiç farkına varma- dan... Kendi kendine konuşmayı sürdürürdü: "Bak bunlar ellerin senin bunlar parmaklann I Bun- lar o kadar güzel ki artık o kadar olur I Bunlar da saç- lann işte akşamdan çözüldü I Bak bu senin çocuğum enine boyuna" Gözlerinin ucu oralarda yaşamaya alışıktı. Yanda kalan öpüşlerin ateşi yürekleri yakan o çırpınışlan du- yardı. Belki Endre Ady belki Ânna Ahmatova sesle- nirdi uzaklardan... Biri çığlık çığlığa yaklaşırdı, biri serin akşamlara doğ- ru koşardı. • •-.-. ,• \ Biri konuşurdu o sırada biraz ürkek: • "Bir tek defa öpüşsek şöyle kana kana..." Uykusuz gecelerın ateşi düşerdi yatağa... Bazen kadın olurdu utangaç, bazen de erkek... Kadın, saçlarını dalgalandınrken rüzgârda erkeğın kulağını öperdi... Derdi ki: "Hiç kımse daha yakın olmadı bana, hiç kimse böy- lesine üzmedi beni..." Kadınm parmaklan upuzundu, saçlan ise saman sa- nsı... Adam, kadını bumundan öperdi Kadın şımank, kadın fazla hoppaydı... * • • Gece ağaçlannda buluşurdu Zeynep; cam tozu, su beyazı olurdu. O saatlerde Attilâ ilhan, belki de Zey- nep'i beklerdi ışıklan söndürdüğü zaman... Karşıya-Alsancak vapurunun halatlan, tam 09.15'te çözülürdü. Ben ise o şişman adama bakar kalırdım. Hisarönü'nde salep içilir, simit yenilirdi... Zeynep'in gözlerini düşünürdü bir genç adam, 'es- ki feşn'/iierden kedeıii kırmızıları toplarken... Hep kafası kanşırdı böyle zamanlarda. Anılar üst üste binerdi. Ne yazacağını saşınr, olaylar birbirine ka- nşırdı... Yıllar sonra VVashıngton'da kaldığı otelin adını bile Emperyal'le kanştıran, 22. katta yıldızlarla konuşan belki de o değildi... G. Apollinaire'nin "Sanşın kızlanyanıma getirin "de- diğinde kiraz mevsimini büyüleyen yeşil saçlı perileri de hiç unırtmamıştı bunca yıl... Zaman, onu alıp bir yerlere götürmüştü, vişne çü- rüğü gülüşlerini de çalarak. Kadehi bir kahkaha gibi kınlmıştı. Yedi kadın gör- müştü ay ışığında... Her şey unutulup gitmişti... Gözleri ise kısık lambalara benziyordu... Dün gece, o san saçlı kadınm şiir okuduğunu gö- rünce Bertolt Brecht'nin dizelerini düşündü: "Yaz bana ne giydiğini sıcakmı bari? I Yaz bana ne- rede yattığını yerin yumuşak mı?" Kapı çalınmıştı o anda... Zil sesi miydi, yoksa bir düş müydü hiç düşünme- di... Kadın çığlık çığlığaydı: "Bazen de bir yerlerde kuşlar vardır I Bir karanfil pencereyi deler I Bir kapı kendiliğinden kapanır I Is- tesek sevişirdik ama olmadı I Biz değilyaşayan acılar- dır..." İsvec'ten sınırdısı edilmislerdi Diyarbakırlı Gümüşçü ailesi yurda döndü STOCKHOLM/ANKA- RA (Cumhuriyet) - Isveç'e iltica talebınde bulunan, an- cak ıstekleri reddedilerek sı- nırdışı edılen Diyarbakıriı Gümüşçü ailesine mensup, 9'u çocuk 11 vatandaş yur- da döndü. Isveçli polislerin kontrolünde Esenboğa Ha- valımanı'nagelen Gümüşçü ailesinin Türkıye'ye gönde- rilmesı, Jsveç'te tepkilere neden oldu. Ailenın, Asele kentınde gözaltma alınma- lan sırasında çıkan kav ganın tele\ izyondan yayrmlanma- smdan sonra protestolar yo- ğunlaştı. Gümüşçü ailesinin sığın- dığı köyde halk, polisle yumruklaşırken 18yaşında- ki bir genç. polıs çemberini yarıp kaçarak sınırdısı edil- mekten şımdilik kurtuldu. Aıle reıslen Ziya ve Raşit Gümüşçü kardeşler. polısin evlennı sardığını öğrenınce evlenne dönmeyerek bılın- meyen bir adreste saklanma- yı yeğlediler. Devlet Göçmen Daire- si'nin Genel Müdürü Bjöm VVelbc) da karann yerine ge- tinleceğini söyledi. Mülte- cilerin kimliklerinin açığa çıkması nedeniyle ailenın Türkiye'de daha da güç du- ruma düşebıleceklennden kaygılanan Göçmen Kurulu. sınırdısı edılme karannın uygulanmasının bir süre er- telenmesıne karar verdı. An- cak 11 Ocak 1996'da hü- kümet. her iki ailenin derhal sınırdısı edilmesıne karar verdı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle