19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 OCAK 1996 PAZAR 10 PAZAR YAZILARI Münih sevilmez mi? MÜNİH Bu güzel kentin Schvvabmg semtinde yaşlı ağaçlar ardına gizlenmiş beyaz villasında oturan, Bavyera'nın ünlü otomobil kuruluşunun şeflerinden olan adam cumartesi günü ne yapar? Hele karlar içindeki Münih'te güneşli, pınl pınl bir hava varsa, dükkânlar da o gün akşama kadar açıksa! Bu insan eşini ve iki kızını yanına alır, iner kente. Maxmillian caddesinde vitrinler her zamanki gibi göz kamaştırmaktadır. Marien alanına çıkarlar. Kalabalık. fnsanlar durmuş, havaya bakmakta. Tek bir noktaya. Tarihi belediye binasınm saatine. Biraz sonra on biri çalacak. Kocaman, insan boyu taş bebekler çıkacak ve dönecekler. Toplananlann çoğunluğu yabanci. Amerikalılar, Araplar. Japonlar tabii tele objektiflerini saate çevirmişler. Uzun boylu, sanşın, mavi gözlü adam burada pek durmaz. Ara sokağa sapıp Dallmayr'e doğru yürür. Kentin en eski kuruluşlanndan biridir Dallmayr. Kahvenın ve çayın en iyisi Münih'te burada bulunur. Içerisi kalabalık. Güler yüzlü tezgâhtar kızlar koşuşturuyor. Zengin şarküterisi ve birkaç yil önce açılan bistrosu da kentin değişikliğı seven alım gücü yerinde insanlannı çekiyor. Az sonra Theatiner caddesindeler. Dükkân vitrinleri Maximillian caddesindckileri aratmıyor. Yanındaki kadınlar ağır yürüyor. Giysilerin, mücevherlerin, biblolann çekiciiigi sonsuz. "tnşattah bir şey istemeye kalkışmaziar" diye düşünüyor adam. Bu kente Hamburg'dan gelip yerleşmişlerdi. On yıl kadar önceydi. Kolay geçmemişri ilk yıllan Bavyera'da. Buranın insanlanna alışmak zor olmuştu. Fakat şimdı, yıllar sonra, Almanya'nın başka bir kentinde yasamayı akıllanndan bile geçirmiyorlardı. Münih'te yaşamak güzeldir. Soylu bir hanımefendi, başına buyruk, fakat ne yaptığını bilen bir kadındır bu kent. Onunla yaşamak erişilmez bir mutluluktur. İnsanlannın dilı kabadır, fakat yürekleri yumuşaktır. Münihli sıcak kanlıdır. içtenlik doludur. Sokaklarda, birahanelerde, bira bahçelerinde. panayır çadırlannda. diskoteklerde, lüks lokantalarda. küçük publarda hep neşelidir. Münihli çabuk öfkelenir ve çabuk güler. Adam. yanında eşi \e kızlan. Bayerischer Hof Oteli'nc gırer. Alt kata inerler. Mahsen lokantasında beyaz sosis ısmarlarlar. Birer de bira. Saat 11-12 arası Münih'te beyaz sosis yenir. Masa örtüleri. peçeteler Bavyera bayrağı renginde. Mavı-beyaz. Garson kızlann geniş dekolteli yöre gıysıleri de. Münihli gelcnek ve göreneklenne bağhdır. Kent büyük bir köy havasındadır. Onu cana yakın yapan da budur. Sanat ile kültür, bira bahçelen ile endüstn kuruluşlan yan yanadır. Bu kent ınsanlannı büyüler. etkisi altına alır ve bir daha da kolav kolay bırakmaz. Münih'te yasayan akıllıdır. yaratıcıdır. Diğer Alman kenti ınsanlanndan ayıran başka biryaratıcılıktır onunki. Çalışır, çabalar, fakat bu arada yaşamasını da unutmaz. Yaşar ve yaşatır. Hoşgörülüdür. Ancak Düsseldorflu ya da Hamburglu'yu pek sevmez. Arap. Çinli ve Türk'le ise kolay anlaşır. Yabancı düşmanlığına pek rastlanmaz bu kentte. Bir gün gelir, seversın Münıh'ı ve Münih'liyı. Sabahın erken saatlerinde Viktaulıen pazannda gezınır, köylülerle sohbet cdersın. Bir pazar öğleden sonrasında tren ıstasyonunda her milletten insan arasında Bavyera'da olduğunu unutursun. Puslu bir Münih sabahında ucu bucağı belirsiz Ingiliz parkının yollannı adımlar. yaşlı ağaçlar altında düşlere dalarsın. Güneşin pınl pınl parladığı karlı bir kış gününde az ötedekı kayak .merkezlenne koşarsın. Ilk yazın gelmesıyle yakındaki Bavyera Alpleri'ne uzanır, göl kıyılannda, dağ yollannda uzun yürüyüşlere çıkarsın. Onasis dönemi başladı ATINA Yunanistan'da Osmanlı, Almanya, Venizelos, Karamanlis ve Papandreu'dan döneminden sonra artık Onasis dönemi yaşanmaya başladı. 10 ocak tarihli Elefteros Tıpos gazetesindeki habere göre Yunanistan Onasis dönemini ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ yaşayıp komik günler geçirirken Türkiye giderek güçleniyor. Gerçekten de Yunanistan'ın son 55 günü tam bir Onasis dönemine döndü. Basın, milletvekilleri ve kamuoyunun bütün dikkati Onasis ismine çevrilmiş durumda. Papandreu'nun hastaneye yatışına kadar sadece kalp merkezi konumundaki hastane artık Yunanistan'ın her şeyi. Kasım ayma kadar sadece servetleri söz konusu olduğunda telafuz edilen Onasis adı. Papandreu'nun konumu ve şahsından kaynaklanan sebeplerden dolayı dünyaca ünlü oldu. Başbakana tekerlekli sandalye ile odasında bir tur attınlması bile bütün dünya ajanslannın ilgisini çekiyor. Bilgisayarlar, teleksler, bütün ıletişım araçlan başta Onasis adı olmak üzere Papandreu hakkındaki son gelişmeleri geçiyorlar. İlk günler hastane içinde görev yapan gazeteciler, hastane yöneticileri ve Onasis Vakfi çevreleri bu durumdan büyük memnunluk duruyorlardı. Gerçi gazetecilerin dışındaki aynı çevreler hâlâ Papandreu'nun hastanede yatışından büyük memnunluk duyuyor, ama gazeteciler hastane dışındaki çadıra atıldıklan için yöneticilere veryansın ediyorlar. Onasis kalp merkezinin Piramit şekfrndeki postmodern yapısının yanında yörük çadın gibi kurulmuş bir çadır. İçinde ise gazeteciler, sogukta, karda, kışta görevlerini yapmaya çahşıyorlar. Hastaneden canlı haber gecen gazetecilerin görüntülerinin yanında Onasis kalp merkezi yerine artık bazı kanallarda "Onasis çadın" yazıyor. Bütün Yunanistan'ın gözleri ve kulaklan yörük çadınna çevrilmiş durumda. tlk günler bız Uçüncü Dünya ülkeleri gazetecileri değiliz, ML'RAT ILEM bu çadıra da girmeyiz diyen gazeteciler. şımdi soğuktan korunmak için çadmn içinde. ağıldaki kuzular gibi birbırlerine sokulmuş durumda doktor açıklamalan bekliyorlar. Tabii kı Türkıye'deki ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ gazetecılere göre yine de çok şanslılar. Başta Taksim Ilkyardım ve Çapa olmak üzere Türkıye'deki hastanelerde görev yapan gazetecilerin çaltşma şartlannı görseler, beğenmedıklen çadır hakkmda tek kelime etmezlerdi. Ancak buradaki gazeteciler de bir âlem, bir habere en az ıki kişı gidiyor, foto muhabm, fotoğrafını çekıp kenara çekiliyor. muhabır haberi topluyor, gazetedekı yazıyor. Yani üç kışı bir haberi toparlıyor, bızdeki gibi bir kişi habere gitsin, fotoğraflannı çeksın, haberi toparlasın ve gazeteye gidip yazstn olayr Yunanistan'da çok ender rastlanan bir gazetecilik olayı. Hatta çoğu gazetenin foto muhabın kadrosu bıleyok, olay fotoğraflannı bu amaçla kurulmuş ajanslardan alıyorlar, bellı abonelık ya da fotoğraf başı para ödüyorlar. Atına'ya ılk geldiğım dokuz yıl önce. bir öğrencı olayında fotoğraf çektiğımı gören Yunanlı gazetecilerin "Senin muhabirin nerede" sorusunu bugün hâlâ düşünürüm. Benim muhabınm de fotoğrafçım da redaktörüm de hepsi içimde, ya sizinkiler nerede sorusunu bir türlü soramadım, çünkü alıştiklan rahat gazetecilik knterlenni biliyorum. Bugün Yunanistan'da Onasis dönemi yaşanıyor. Bu dönemi başlatan, Başbakan Papandreu, Onasis kalp merkezınde yaşam savaşı verirken partisi PASOK da yaşam savaşıiçinde, çünkü Papandreu yaşam savaşını kaybettiği gün partisi PASOK da dağılıp iktidar savaşını ilk seçimlerde kaybedebilir. Gazeteciler ise Onasis döneminın savaşçılan. doktorlarla. milletvekilleri ile hastane yönerimi ile ve tabii ki bu saydıklanmın korumalan ile dönemi atlatmaya çahşıyorlar Gazamız mübarek olsun... Ucuz Rus çocuklan piyasadaUcuz çocuklanmız var! Sağlıklı, güzel çocuklar! Zahmetsiz. dertsiz bebeler bunlar! Haydi. beyefendi, kannı sevındir! Al bir çocuk. ömürboyu haynnı gör! Çeşitlere bak. incele. seç! Çocuğun iyısi burada!.. Hayır, saçmalık değil bu: şaka hiç değil. Yaşamın ta kendisi. Çocuk satışlan başiadı birkaç yıldır Rusya'da. Satıcılar Rus. Aracılar Rus. Satılanlar Rus. Alanlar Batılı, en başta da Amerikalı. Çocuğu olmayan Amerikalılar bunlar. Sağlıklı. güzel ve ucuz çocuğa kavuşma özlemiyle yanıyorlar. Satın aldıklan çocuklara gerçek bir anne \e baba gibi titizlik ve şefkat gösterecekleri söyleniyor. Acaba hepsi ıçın geçerli mi bu? Aslında iyi yürekli bile olsalar. ilerdc çocuğun tam istedikleri gibi olmadığı anlarda "Ne de olsa geri kalmış Rus işte!"gıbisinden kıvılcımlar doğmaz mı kafalannda? Neyse, evlat edınme kurumunda çok olumlu örnekler de var; onun içm alıcılan geçelim. Aracılara da bakmayalım. Ne olmuş yani, adam her şeyin alınıp satıldığı birdüzenle MOSKOVA HAKAN AKSAY karşılaşınca üzerinde kalan son ahlaki kırıntılan da silkelemiş ve insan ticaretınde karar kılmış: ona sorsan "çağdışı 1 " yasalann dışında sorun yoktur, alan da razıdır satan da... Satana gelelim. Çocuklan kimler satıyor? Kürtaj yasası açısından Rusya dünyanın en liberal ülkelerinden; dolayıstyla istenmeyen bebeğin doğması olasılıği az. Ama hesap hatalan çok sık yapılıyor. Rusya, belki de dünyanın en başdöndürücü hızıyla "radıkal ekonomik reformlar" denilen sürecı yaşadıgından, kimse aıle bütçesinin yannını hesaplıyamıyor. Ömefin. 4-5 yıl önce ayda 150-200 dolarla krallar gibi yaşanan Moskova'da hayat pahalılığı bugün ABD, Fransa ve Almanya ölçülerinin ilerisine fırladı. O yıllarda insan dişini sıkıp 2 bin dolara daire alabilirdı: şimdi aynı daire 60 bin dolar. Bu koşullarda çocuk sahibı olmak isteyen kimi çok yoksul ailelerin, pahalılığın hızına dayanamadığı düşünülebilir. Özellikle de Rusya toplumunun hoşgörülü baktığı "yalnız anneter"in çaresizliği anlaşılabilir. Peşınen birilerinı kınamak ne sorunu çözer, ne olayın derinliğini anlatır. Ama yine de üç-beş sözcükle açıklanacak konu değil bu garip ticaret; korkunç bir ahlaksal faturası var. Çocuk satışlannın sıkça duyulduğu taşra kentlerinden bir başka pis koku yayılıyor son zamanlarda. Kimsesiz çocuklann (ki bunlann çoğunun anne ve babası alkol bağımlısı ya da hükümlü) banndınldığı kurumiarda düzenleniyor bu alışveriş. Rusya'da artık başıbozukJuk, devletin ve kamuoyunun boşvermişliği ürkütücü boyutlara ulaştığı için neredeyse her şey mümkün hale geldı. Bakıme\ indekı bazı çocuklann Batılılara satılması ve "hastaydı, öMü" raporunun yazılması için birkaç kişinin vicdanını örtecek kadar Amerikan dolan yeterli oluyor. Fiyatlardan söz etmek bana daha bir acı geliyor. Birkaç yüz dolara giden çocuklar da oluyor. Ama genellikle 2-3 bin diyorlar. U'sta satıcı-aracı, zengin alıcı ve "kaJiteü" çocuk bir araya geldiğinde bu rakam 5 bin dolara yükseliyormuş. Biraz pahalıya satılan insan yaşamı kimi rahatlatır? Gerçek bedeli ve aldanma payını saptayan ölçekler bulunabilir mi insan içm? Son olarak çocuğunu sattıktan sonra sessiz bir hüzün yaşamaktansa "manükh" gördüğü açıklamalarla Rusya'yı protesto eden bir annenin sözleri aklıma geliyor: Çocuğunu ABD'ye göndermenin ve böylece bu rezil üikeden kurtarmanın bir annenin yapabıleceğı en büyük iyilik olduğunu anlatmaya çalışıyordu kadm. Düşündüm de, çocuk belki de gerçekten daha iyi bir yaşam sürecekti okyanus ötesinde. Ama şu, bir şeylerın olması gerektiği gibi olmadığı duygusu var ya... Irkçılık yaşamın en doğal öğesi haline getiriliyor Ekmek mutluluk getirmiyor Tuzla vakınlarındaki bir sığınmacı kampında yaşam savaşı veren 2 bin dolavlannda Bosnalı Müslüman. kalıcı bir barışın gerçekleşmesi durumunda zoria çıkartıldıklan evltrine bir gün döneceklerini umuyorlar. Tuzla Beledhesi'nin bağışlarıyla karınlannı dovuran Boşnaklar. 3,5 vıllık kâbusun birtiğine, can gü>enliklerinin sağlandığına bir türlü inanamı>orlar. Payına düşen ekmekleri kucakiamış, ailesine götüren bu Boşnak çocuk, bir gün okuluna ve oyun bahçesinc döndüğü zaman yaşadığı bu acı dolu günleri acaba belleğinden tümüyle silebilecek mi? Sözünü ettiğimiz davTanışlan alışılagelmişin dışındaki gövmelere karşı beslenen olumsuz önyargı değil. Kafayı çekip sırtlan sürüleri gibi sokaklara çıkan ve sayıca kendilerinden az olan herkese -başta kara kafalı yabancılar olmak üzere- saldıran Dazlaklar da değil Konumuz, demokrasinin gereklerine göre davTananlara karşı giderek rafine bir şekilde uygulanan ırkçı, faşizan yöntem. Bir yıl kadar önce, aralannda Isveç'in en yüksek polis müdürü de olan bir grup üst düzeydeki bürokrat, bir günlük gazetenin tartışma sütununda "Yabanalar, göçmenieıie ilgüi olumlu söz ettikleri /aman, sistemli bir şekikk ırkçüann tehdiUerine manız kaldıklannı, aile üyeierinin de durumundan kaygı dmduklannı" yazmıştı. Düşünün, en yüksek polis müdürü basın yoluyla çağnda bulunuyor... Şimdi artık o denli şaşırtıcı btr yönü kalmadj olayın. Göçmen neslin çocuktarı doğma büyüme Isveçli olmaya başladıkça, addan ya da ten ve saç renginden ötürii horlanmalan güçleşti. Onun yenne, kalifîye ırkçılık yapılıyor. Örneğin. televizyonda, gazetede bir tartışmaya mı katıldınız, derhal evinizin telefonu aranmaya başlanıyor. Beyınleri gibi sesleri de iğrenç ınsanlar, akla gelmedik sözlerle sizi ürkütmeye, sindirmeye çalışıyor. Kımliksiz, kapkara bir kitlenin bıreyi olarak kalacaksınız, sivrilmeyeceksiniz. Yoksa size derhal "haddinizi- bildirirler. Stockholm'daki yerel politıkacılar arasında Hamza FrdaL oldukça ileri bir konuma sahip. Ne var ki kendisi sürekli olarak telefon terörüne maruz kalmakta. Telefon numarasını değiştıımek hiçbir işe yaramıyor. Polise başvurmak da öyle. Bir başka göçmen kökenli politikacı, sosyal demokrat parlamenter ve hukukçu Jesus Akala, ölümle STOCKHOLM GÜRHAN UÇKAN tehdit edılmeden gün geçirmiyor. Göçmenler konusunda son derece başanlı araştırmalar yapan, sürekli olarak basında görüşüne başvnrulan Heien Lööw, ırkçılann sındınlmesı konusunda umudunu kesmiş durumda. lsveç Parlamentosu'na 1994'teki genel seçimlerde Sosyal Demokrat Parti'den giren Türkiyeli Kürt Halin Bakside benzeri terörün hedefleri arasında. Şımdılik bu tehditler sözde kalıyor: bılinçli ve akılcı bir ses biraz daha kısılırsa bunun zevkiyle yetiniyor ırkçı kafalar. Ama bunun, bir sonraki adımı da var. Ve bir sonraki, bir sonraki... En büyük tehlilce, sokaktakt insanı bu tür şeylerin doğal ' olduğuna alıştırmalan. Bu hafta bir gazetenin gazetecileri. ülke çapında 24 iş bulma kurumuna telefonla başvurarak olmayan bir şirkette çalışmak için personel aradıklanru söylediler. Ancak bu hayali şirket, yalnızca "ts\eçii'*lcr istiyordu. Bu tanım, burada doğup büyüyen, ama adı, ana-babadan ötürü Isveçli olmayan tsveç vatandaşlannı da kapsıyor. Gazetecilerin konuştuğu 14 kamu görevlisi, derhal olumlu yanıt verdi. Yani, kişilerin kökeni, ırkı, dıni vs. nedeniyle aynmcılığa tabı tutulmaması yasası, bu görevlilerin kafasında yoktu. Kafasında olan, faşizmin ayak sesleriydi ve bundan haberleri yoktu... ÖZÜR: Ge(, en pazarkı yazımda, dalgmlık sonııaı Schubert yerine Chopinadını kullanmıştım Cumhurivet w du\urlı okurlan. bu konuda haklı hır tepkide bulundular Yazımn anlamını değiftırmeyvn. ama klasık Batı müzigi tUtİcunlan ıçın çok ânemli birfark içeren bu y l l dldüzeltivor. özür dıliyorvm KAPİTALİSTLER MOSKOVA'YA Hakan Aksay Rusya'nın 1985-95 arası, yani Brejnev'den Gorboçor'a, dağılıştan bugüne... insan ye memleket manzaraları. Rusya gerçe^ine içinden ve insanca bir bakış... Genel Doğıtım:DADA tel: (0 212) 249 51 10-11 faks: 251 44 49 MEIS CAFE & BAR Her Çarşamba ve Pazar Saat 22.30'da Gürol Ağırbaş Hakan Beşer Bülent Ortaçgil Mis Sokak No: 20 Rez: 244 22 70 - 293 99 73 CEYHAN İŞ MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN 1995/42 Davacı SSK vekili tarafından davalilar Nun Kepe vs. aleyhine açılan R. tazminat davasında: Davalılardan Mahmut Korkut ve Fevzi Ufur gös- terilen adreste bulunamadıklanndan ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olup, adı geçen davalılann 6.3.1996 günü saat 14.00'te yapılacak duruşmada hazır bulunmalan aksi takdirde yokluklannda karar verileceği ilanen tebliğ olunur. 6.7.1995 Basın: 33372 Adnan TUNA Geleceği Güzel yannlan tohumlamak Bizim işimiz Yaşamın her alanında harmanlamak Hep birlikte Hep beraber Uzülmek Sevinmek Yaşamak Bir ölmek Bin doğmaktr Bizim yannlanmızda DOSTLARI TERıME ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1986/223 Da\acı Orman Idaresı tarafından davalı Cemal Şahin alcvhınc açılan tahdide ıtıraz davasınm vargılaması so- nunda da\alı Cemal Şahın mirasçılanndan Hanıfe Şa- hın'e adres yetersizliğinden tebligatlann ılan yolu ile ya- pıldıgı ve mahkememizın karan Hanife Şahın'e ilan yo- lu ile yapıldığından bahse konu karan orman ıdaresi tem- yiz etmiş olup, Hanife Şahin'in temyiz dılekçesine kar- şı diyeceklerini 15 gün ıçerısınde mahkememıze bildir- mesi. aksı takdirde dosyanm Yargıtay'agöndenleceği hu- susu ılan olunur. Basın: 61015 T.Ç. ERDEK ASLİYE HUKLK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 1995/455 Davacı Atalay Özgür tarafından açılan çek iptalı dava- sınm yapılan açık duruşması sırasında: Marmara ilçesı Cumhunyet Mahallesi'nde orurduğu ıddia edilen davacı Atalay Ozgür'ün, Istanbul ilı Şaşkm- bakkal Yapı Kredı Bankası Şubesı'nden almış olduğu 0093375. 10.12.1995 tanzim tarihli 37.000.000.- TL.tu- tanndaki çekini kaybetmesi nedeni ile mahkememizc bu çekin iptalı ile ilgili olarak dava açması nedeni ile ışbu davaya karşı olanlann ılan tarihınden ıtibaren üç ay süre içensınde mahkememızin 1995'455 esas sayılı dosyası- na başvurmalan ilan olunur. 23.11.1995 Basın: 61026 T.C. KEŞAP KADASTRO MAHKEMESİNDEN 1990/17 Esas 1994/41 Karar Davacı Hasan Ceylan tarafından davalı Fatma Ceylan ve arkadaşlan aleyhine mahkememizde ikame olunan "tespıte itıraz" davasının yapılan açık yargılaması so- nunda: KeŞap ılçesi Karabulduk Orta mahallede kain 590 nolu parselın Tahsin oğlu Hasan Ceylan, aynı yerde kaın 606 nolu parselin 2'3 payının Tahsin oğlu Hasan Ceylan, 1 /3 payının Hasan oğlu Ibrahim Ceylan; 616 ve 598 nolu parsellerin ise tcspıt gibi tapuva tescılıne karar verilmiş olup tüm aramalara rağmen adresi bulunamayan davalılar; 1- Mehmet Ceylan, 2- Ekrem Ceylan. 3- Es- engül Ceylan, 4- Sabri Ceylan, 5- Ayşe Toslu. 6- Alı Os- man Ceylan, 7- Ruşen Ceylan, 8- Nuri Ceylan. 9- Hasan Ceylan, 10- Ömer Aydın. 11- Alı Özaydın'a ilanen teblığıne, ılan tarıhinden itıbaren 15 gün içensınde temy- ız edılmedigı takdirde karann kesınleştınleceğı ilanen teblig olunur. Basın: 65392 Yıldız Teknik Üniversıtesi öğrencı pasomu kaybettim. Hükümsûzdür. METİN AY KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN 1994/277 Esas Davacı Orman lşletme Müdürlüğü tarafından davalı lar Ali Recep Akdağ, Celal Ankan, Fındık Ankan. Ismaıl Peköz aleyhine açılan kadastro tespitinin iptalı davasının mahke- memizde yapılan duruşması sırasında verilen ara karan gereğınce; Akdağmadenı ılçesi Karapınar Köyü'nde yapılan kadastro çalışmalan sırasında Karapınar Köyü Yağlıca mevkiinde 111 ada; 1, 2. 3 ve 4 no'lu parseller adına tespit gördüğünü. bu nedenle yapılan tespitinin iptalı ile taşınmazlann orman adına tesciline karar venlmesıni talcp etmiş, davalı Ali Recep Akdağ adına çıkanlan davetıyenın tebliğ edilemedığı ve açık adresinın de tespit edılemediğinden dava dılekçesinin Basın Ilan Ku- rumu Müdürlûgü'nce ilanen teblığıne karar verilmıştir. Davalı 28.3.1996 günü saat 09.00'da mûsadif bulunan duruşmaya gelmediğı veya bir vekıl ile temsıl edılmediği, ıbraz etmek istedıği belgeleri ıbraz etmedıği takdırde tahkıkat ve yargılamaya yokluklannda bakılarak hüküm kurulacağı ilanen tebliğ olunur. Basın: 65521 KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN 1994,358 Esas Davacı Orman lşletme Müdürlüğü tarafından davalılarZekıye Dağ, Bahar llksoy, Niyazi Şahin, Döndü Zeren, Hatice Bora aleyhine açılan kadastro tespitinin ıptali davasının mahkememizde yapılan duruşması sırasında verilen ara karan gereğınce: Akdağmadenı ılçesi Karapınar Köyü'nde yapılan kadastro çalışmalan sırasında Karapınar Köyü Tuztaşı mevkiinde 105 ada, 4 parselın adına tespit gördüğünü, bu ne- denle yapılan tespitinin iptali ile taşınmazlann orman adına tescılıne karar venlmesini talep etmiş, davalı Döndü Zeren adına çıkanlan davetiyenın tebliğ edilemedıği ve açık adresınin de tespit edılemediğinden dava dilekçesinin Basın İlan Kurumu Müdürlûgü'nce ilanen teblığıne karar venlmıştir. Davalı 28.3.1996 günü saat 09.00'da müsadıf bulunan duruşmaya gelmediği takdirde veya bir vekıi ile temsıl edılmediği, ibraz etmek istediklen belgeleri ibraz etmedıği takdirde tahkikat ve yargılamaya yokluklannda bakılarak hüküm kurulacağı ilanen tebliğ olunur. Basın: 65520 MANİSA SULH CEZA MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1995 322 Karar No. 1995/450 Karar tanhı: 7.4.1995 Mahkememizın yukanda tarih ve numarası belirtılen karan ile gıda maddeleri tüzüğüne muhalefet suçundan sanık Mustafa Fulcun hakkmda TCK. 396.647/4, TCK 402/1 mad- deleri gereğınce 1.160.000.- TL. ağır para cezası ile cezalandınlmasına. 3 ay meslek, sanat vc tıcarciının tatılıne. 7 gün işyennın kapatılmasına karar venlmıştir. Hüküm ö/etinin ılanına, Masrafın sanıktan alınmasına. durum TCK. 402'2 maddesı gereğınce ılan olunur. 27.12! 995 Basın: 65600
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle