Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OCAK 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Yeni başkan, hantal ve kapalı yapısıyla eleştirilen Yüksek Öğretim Kurulu'nda değişiklik hazırlığında
YOK, masayayatırıhyor• Yüksek Öğretim Kurulu Başkanhğı'na atanan Prof. Kemal Gürüz,
akademik değerlendirme, yurtdışına öğrenci gönderilmesi ve doktora
eğitiminin yeni ilkelere bağlanması için çalışma başlatırken yüksek
öğretimde rekabet ortamının sağJanması için üniversitelere idari ve
mali serbestlik tanınmasını da planlanıyor.
• Gazi Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği Genel Başkanı Prof. Dr.
Örsev Dörtlemez, YÖK'ün yeniden yapılanmasına yönelik çahşmalan
olumlu karşıladıklanm belirterek "Bu düzenlemelere hasrettik.
Akademik yükselmelerin ve yurtdışına burslu öğrenci gönderilmesi
uygulamasının disipline edilmesi gerekiyordu" dedi.
EV1İNE KAPLAN
\NKARA-Yüksek Öğ-
retim Kurulu (YÖK) Baş-
kanlığı'na yeni atanan Prof.
Dr. Kemal Cüriiz. yıllardır
•hantal ve kapalı yapısıyla
cleştirilere uğrayan YÖK'ü
masaya yatırıyor. Gürüz.
Mıllı Komıteler Üst Kuru-
lu'nun oluşturulmasının ar-
dından. yurtdışına yüksek
lisans eğıtimi için öğrenci
gönderilmesi. doçentlık eğı-
•tıminm yeni ilkelere bağlan-
^ması, üniversitelere ıdan ve
-mali serbestlik tanınması
. İçin bır dizı çalısma başlat-
tı.
Gazi Üniversitesi Öğre-
tim Üyelen Derneği Genel
Başkanı Prof. Dr. Örsev
Dörtlemez, yükseköğretım
alanında yapılması planla-
jıan yeni çalışmalan olum-
iu karşıladıklannı belirterek
"Bu düzenlemelere hasret-
tik. Yurtdışı eğitimi ve akademik
yükselmelerin disipline edilmesi
gerekiyordu" dedı.
Yükseköğretım sısteminin gü-
nün koşullanna göre yeniden ya-
~pılandınlması gerektiğıni bildi-
ren YÖK Başkanı Prof. Dr. Ke-
mal Gürüz, akademik yükselme-
lenn objektif esaslara bağlanma-
sı, YÖK'ün TÜBİTAK, Türkiye
Bılım ve Yüksek Teknoloji Ku-
rulu ve ılgıiı dığer kuruluşlarla
birlikte hareket etmesi için bir
dızı çalışma başlattı. Öğretim
üyelerinin akademik yükselme-
flerinin yeni ilkelere bağlanması
ve Üniversitelerarası Kurul'a
D i y a r b a k ı r d a k i D i c l e ü n i v e r s i t e s i ' n d e n ü ç k a t m a a ş ö n e r i s i
Ilanla öğretimüyesi aranıyorNtZAMEITtN KAPLAJN
DİYARBAKIR- Dicle
Üniversitesi, Göneydoğu'da
meydana gelen şiddet
olaylanndan
etkilenerek Diyarbakır ve
çevresinde görev yapmak
tstemeyen öğretim üyeierıni,
cazip teklıfler ıçeren gazete
iianlan ile bölgeye çekmeye
çalışıyor. Bölgeye gelecek
öğretim üyelenne üç kat maas
öneren Dicle Üniversitesi
Rektörü Sedat Antürk,
"Hocalar burayı bir geiip
görsünler" dedi.
Özellikle yeni lcurulan
üni\ersıteîerde bûyük ölçöde
eleman sıkıntısının çekildiği
Doğu ve Güneydoğu'da, Dicle
Ünivessitesi, en eski üniversite
olmasına karşırı eleman açığını
gidcremiyor. Üniversite, bu
yüzden akademik pcrsonel
açığını gıderebilmek için
değişik yöntemlere baş.vuruyor.
Gazetelere ilan vererek bölgeye
gelecek olan profesör, doçent,
yardımcı doçent, uzman,
araştırma ve öğretim görevlileri
ile okurmanlara dolgun ücret ve
huzurlu ortam önerisinde
bulunan Dicle
Üniversitesi yetkilileri,
Türkiye'deki diğer
üniversitelere de davet
mektuplan göndercrek öğretim
üyelenne "Buraya geün"
çağnsında bulunuyorlar.
Ûniversıteye ahnacak 339
kişinin lOfakülte, 8
yüksekokul. 3 enstitü ve
rektörlük ka'drosunda
görevlendirileceğini belirten
Dicle Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Sedat Antürlc,
bir gün mutlaka arzuladıklan
hoca sayısma ulaşacaklannı
söyledi. Kuruma başvuraeak
personele ödcnecck ücretin,
batıdaki üniversitelerin iki-üç
katı olacağına da diklcat
çeken Rektör Antürk, bilim
adamlannın bölgede
meydana gelen olaylann
etkisinde kalarak Dıyarbakır'a
gelmek istemedikJerini
söyledi.
Antürk. "Bu çok yanhş bir
tırtumdur. Herkesin burada
g ö m yapması gerekir. Kaba
olmasa da geçki olarak önce
gefip görsünJer" dedi.
Gazetelere verilen ılanlar
üzerine üniversiteye 200'e
yakın öğretim üyesinin
başvuruda bulunduğu,
başvurunun da 19 ocakta
sona ereceği belirtildi.
önerilerde bulunmak üzere Mıl-
li Komıteler Üst Kurulu oluştu-
rulmasının ardından, YÖK'te
"reform" olarak adlandırılan di-
ğer çalışmalar şöyle:
Bilim ve Yüksek Teknoloji Ku-
rulu: Bilım ve Yüksek Teknolo-
ji Kurulu'na işlerlik kazandınl-
ması ve kararlannın bağlayıcı
olabilmesi için yeni düzenleme
yapılacak. Kurul. yükseköğretım
sistemıne itişkin uygulanması
zorunlu olan önenlerde buluna-
bılecek.
Araşürma ve Gelistirtne Ku-
rulu: Ûnıversıtelerde araştırma
ve geliştirme etkınliklennin art-
tınlması için Araştırma ve Geliş-
tirme Kurulu oluşturulacak. Bi-
lim adamlan, sanayi ve ticaret
alanının temsilcilerinden oluştu-
rulacak 15 kışilik bu kurulda
araştırma-geliştirme etkinlıkle-
rinin geliştirilmesi için tavsiye
kararları alınırkcn ünıversitele-
nn öğretim üyesi gereksiniminin
karşılanması için yurtdışına
burslu yüksek lisans öğrencisi
gönderilmesi uygulaması da ye-
niden gözden geçınlecek.
Ögrencıler, OSYM tarafından
yapılacak bır sınavla seçilecek,
ancak sınavın koşullan daha ağır
olacak.
Doçentlik eğitimi: Doçentlik
sınavlan ve yüksek lisans eğiti-
mi yeniden ele ahnacak. Yüksek
lisans ve doktora eğitiminde
şimdiye kadar uygulanan "ders
+tez" uygulamasından vazgeçi-
lerek "ders + eğitim + tez" yön-
temıne geçilecek.
Daha genç yaşta doçent yetiş-
tirilebilmesi için dc doçentlik sı-
navlan, doktora eğitimi sırasın-
da yapılacak. Doktora eğitimin-
de tez aşamasına gelen öğrenci-
ler, doktora yeterlilik sınav ına gi-
recekler. Gazi Üniversitesi Öğre-
tim Üyeleri Derneği Genel Baş-
kanı Prof. Dr. Örsev Dörtlemez,
yükseköğretım alanında yapıl-
ması planlanan yeni düzenleme-
leri olumlu karşıladıklannı be-
lirterek "Bu düzenlemelere has-
ret kalmıştık. Şimdiye kadar
YÖK, çok hantal, üniversite ve
öğretim üyelerinin sorunlannı
çözmekten uzak bir yapı çizmts-
ti" dıye konuştu.
Yurtdışına gönderilen 2 binin
üzerindeki ögrencinin bu eğiti-
me layık olmadıklannı savunan
Dörtlemez, "Ne ya/ık ki >urtdı-
şına beDi bir kesimin dışanda eği-
tilmesi için öğrenci gönderiliyor-
du" dedi.
Dörtlemez, Türkiye'de üniver-
sitelerin bölgelerin gereksinim-
lerine göre değil, politikacılann
oy kaygısıyla açıldığını vurgula-
yarak şu görüşleri dile getirdi:
"Yüksekögrertm sistemi öyle
bir hale geMi ki, doçentlik >e dok-
tora eğitimi ayağa düştü. Artık
doçentlik aiınmryor, veriliyor. Fa-
küfteve devam etmeven kişilere
bu unvanlar rahallıkla verilebüi-
yor. Maaş alıp üniversiteje hafta-
da bir kere uğrayan öğretim üye-
si var. Yeni \apılacak dü/enleme-
ler, var olan çarpıklıklan düzelt-
me yolunda ilk adım olacak, ka-
liteyi disipline edecektir. Bu dü-
zenlemeiere hasret kalmıstık''
Hastane, bu çocukların okulu• Milli Eğitim ve Sağlık
Bakanjjğı nın ortakiaşa
yürüttüğü 'yatakbaşı
okulu' ömek bir
uygulama. Hastaneye
bağımlı çocuklara,
eğitimlerinden geri
kalmamalan için tedavi
gördüklen yerde ders
veriliyor. Dostluk ve
sevgiyleyürütülen
uygulama, hastane
korkusunu da bir nebze
azaltıyor.
EBRU KAŞL1
İ2.MİR - Hasta çocuklar.
Mıastanede "yatakbaşı oku-
•}u"nda eğıtilıyorlar. Mıllı
•"Eğitim Bakanhğı ile Sağlık
-•Bakanhğf nın ortaklaşa baş-
•"Jattıgı yeni uygulama, hasta-
rnelerde teda\ i gören çocuk-
'•Jann eğitimden geri kalma-
Nmalannı amaçlıyor. Ülkege-
•Jıelinde yatakbaşı eğitim ve-
I?en 20 hastaneden biri olan
;-ve kasım ayından bu yana ça-
'3ışmalannı sürdüren Izmir
•'Behçet Uz Çocuk Hastane-
si'ni zıyaret ediyoruz. Beh-
-çet Uz Çocuk Hastanesi fl-
'.kokulu'nun çocuklan. her
.gün önlüklerinı gıyip ağır
•okul çantalannı sırtlanıp ser-
-vis araçlan ile okula gıtmi- , ^ _ _ _ _ -—^^-^—^u.^^^—™^.^
-yor ar '^°8"- ^ a a n
'." Behçet Uz Çocuk Hastanesi'nde ders zamanL .4maç, hastane gerilimini azaltıp eğitimlerine devam etmeierini sağlamak.
mmmm
Kaçınlan
sendikacı
serbest
Yort Haberieri Senisi -
Batman'da Htzbullah ör-
gütünün bıryıl önce kaçır-
dığı öne sürülen dört kişi
önceki akşam serbest bıra-
kıldı Salıverme olayının,
Belediye -tş Sendikası Ge-
nel Başkanı EfendiCüver-
dn'in kaçınlma olayıyla
ılgili Diyarbakır'daki ba-
sın toplantısından sonra
gerçekleşmesı dıkkat çek-
tı.
Güvercın, sendika baş-
kanı, Batman eski şube
başkanlan Osman Küo-
taş'ın bir yıl önce kımlıgi
belırsız kişilerce kaçınldı-
ğını söyledi. Basın toplan-
tısından çok kısa bir süre
sonra sendika başkanı ve
kendisiyle birlikte kaçın-
lan 3 kişının daha serbest
bırakıldıklan ögreoildi.
6 Şubat 1995 'te esrarcn-
giz biçimde ortadan kay-
bolan Belediye-fş Sendi-
kası Şube Başkanı Osman
Küntaş ile öğretmen Sela-
hattin Yasak. diş teknis-
yeni Ahmet Çitçi ile soya-
dı belırlenemeyen Şakir
adlı bir yurttaşın Hizbul-
lah öngütü tarafından kaçı-
nldığı belirlenmiştı.
HAFTAYABAKIŞ
AHMET TANER KlgLALI
Yanhşlık Nerede?
Anasının şu sözleri ile büyümüş:
"- Gazi Mustafa Kemal olmasa, bu şanlı bay-
rak dalgalanmaz, bu ezanlar olmazdı. Senin adın
da Dimitri olurdu!.."
Zaman olmuş, o köylü çocuğu milletvekili o\-
muş. Demirel'in partisinde savaşmış. 70 yaşına
gelmiş... Ama Atatürk sevgisi, içinde, çoukluğun-
daki kadar canlı kalmış.
Yıl 1995, günlerden 6 Şubat.
Atatürk'ün Balıkesir'e gelişinin yıldönümü kutlan-
maktadır. Törene herkes çağrılır; ama Atatürkçü
Düşünce Derneği çağnlmaz. Onlar yine de çelenk-
lerini koymak için giderier; ama -tüm uyanlara kar-
şın- yok sayılıriar.
Ve anasının sözleri kulaklannda çınlayan Beh-
ram Eker, dayanamayıp devletin valisine bağınr:
"- Yazıkfar olsun size!"
•••
Sayın Demirel'ın özel koruması altındaki bu vali
kimdir?
ADD yöneticilerinin görüşme isteğini, tam 17 kez
yanıtsız bırakan... ADD etkinliklerini baltalayan...
Toplantılarma "üye olmayanlan" sokturmamak is-
teyen... Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın konuş-
ması için bile, mahalle muhtanndan onaylı belge
isteyen... ADD etkinliklerine salon verilmesini ve
duyurulmasını engellemek için elinden geleni ya-
pan bu "vali" kimdir?
Kimisinegöre "şeriatçı"... Kimisine göre, "kafa-
tasçı"... Kimisinegöre, "Abdülhamid Hanhayra-
nı"...
Kimisine göre; Mülkiye öğrencıliği döneminden
ben bir "Atatürk düşmanı"...
Dört olasılıkta da Cumhuriyet'in kurucusuna el-
bette ki yer yok!
Ben bu olaya, 12 Nisan 1995 tarihli yazımda de-
ğinmiştim. O yazı şöyle noktalanıyordu:
"Hükümetteki tam on koltukta, Atatürk'ün kur-
duğupartiye temsil ettiğini öne süren on adam var.
IçişlehBakanlığı koltuğunda da DYP'nin 'Atatürk-
çü' birbakanı oturuyor... Pekı Rıza Akdemir adlı
adam, Balıkesir'de acaba kimi temsil ediyor?
Bu ülke sınırian üzenndeki bazı 'vali'ciklerin ta-
limat
1
aldıklan, buyruklarını uyguladıklan acaba
başka bir 'güç odağı' mı bulunuyor?"
•••
Beklediğim yanıt, çok geçmeden gelmişti.
Bazı "kafatasçı" kalemler, bana küfürier yağdır-
makta gecikmedıler. Yazımda ayrıntılan ile anlattı-
ğım somut olaylan yalanlayamryorlardı. Ama kafa
yapılannı ve düzeylerini çok iyi yansıtan bir ilkellik-
le bana saldınyoriardı.
Perde inmiş, arkada ipleri çekenlerin hangi eller
olduğu ortaya çıkmıştı.
Korumak isterken, adamlannı -ve de kendileri-
ni- ele verdiklerinin aynmında bile değillerdi.
Bu arada Rıza Akdemir adlı "vali" de boş dur-
muyor, Behram Eker'in yazdığı gazetenin ilanla-
nnı kestiriyordu. "Görevli memura hakaret" dava-
sı açıyordu.
Görevli memur kendisi idi. Atatürk'e saygıya da-
vet etmek de "hakaret" sayılıyordu...
Halkın önünde olan bir olayın tüm tanıklan dın-
lendi. Herkesin duyabileceği şekilde sarf edilmiş
bir "Yazıklarolsun!" sözünün dıştnda, herhangi bir
hakaret sözcüğü kullanılmadığı saptandı.
Ve de mahkeme, Behram Eker'i 2.5 ay hapse
mahkûm, cezayı da tecil etti. Ama o karara daya-
narak, "o adam" 250 milyon liralık bir "tazminatda-
vası" açtı.
Sayın Eker, böyie bir parayı ödeyebilecek güçte
değil. Olaya tepki duyanlar, Balıkesır ve çevresin-
de giderekartıyor...
• • •
Ortada bir yanhşlık var, ama nerede?
Atatürk'ün kurduğu devletin, "vali" koltuğuna
oturttuğu adamda mı?
Onu, o koltuğa oturtan "devlet"te mi?
O devletin "yargı"sında mı?
Yoksa Atatürk'ün kurduğu devleti temsil ettiği
öne sürülen kişinin, Atatürk'ü içine sindirememe-
sini "/ç;ne sindiremeyen".. eski bir milletvekilinde
mi?
Sorunun yanıtı, Türkiye'nin bugün içine saplan-
dığı bataklığın da yanıtıdıri..
sonucu egi
liimlennı yanda bırakmış, yaşamlannın bü-
;yük bır bölümünü hastanelerde geçıren ço-
;iuklar. Örneğın Ahmet Onder hastaneye,
•Jıaftanın iki günü diyalız tedavisi görmek
"jçin Karabağlar'dan geliyor. Okulundan ve
!«rkadaşlanndan ayn kaldığı için oldukça
~ûzgün olduğu her halinden beili oluyor.
< Behçet Uz Çocuk Hastanesi Başhekımı
-Dr. Rebii Kurultay hasta çocuklann egitim-
'den kopmamalan ve hastane stresinden
uzakla^malan ıçın bu okulu açtıklannı vur-
gulayıp uygulamayı şöyle anlatıyor:
•'Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakan-
lıgı'nın ortaklaşa hazııiadıklan bir pn>tokot-
le okulumuzu açtık. Milli Eğitim. iki öğret-
men göre\ lendirdL Öğnemıenterimiz, çocuk-
lara \anm kalan sınıflannın derslerini vere-
rek eğirimlerini siirdürü\orlar. Hastalannu-
zın sa\ ısına göre öğrenci sayımız da değişhor.
Çocuktanmız, hem okuidan geri kalmıvor-
lar hem de hastanenin stresli ortamından az
da oba uzakla^ıyorlar'".
Kendısını ders sırasında ziyaret ertığimiz
öğretmen Kamer Özenir. bu okulun normal
okullargibi olmadığını belirtipderslenn da-
ha hafif işiendığını söylüyor. Özenir, "Has-
ta öğrenciyi sıkmak istemiyoruz. Oğrencikr
burada biraz ders yaptıktan sonra resim ya-
parak, şarkı söyleyerek va da oyun ov nava-
rak zaman geçirivor. Seviyeter farkb oiunca
teketek eğitim devapılryor''diyor. Kemal öğ-
retmenın tahtaya yazdığı problemi bir çırpı-
da çözen hasta öğrencisi, ayaklanndaki ag-
n yüzünden yerinden kalkamadığı için so-
ruyu yatağından yanıtlıyor. Bu okulun bir-
kaç günlük öğrencileri bile buradan fayda-
lanıp yeni bilgiler kazanarak aynlıyorlar.
Çocuklar, hemen bir aile oluşturuyor. Oğret-
menleri onlar için yenge, teyze, amca, dayı
oluyor. Onlarsa birbirlerinin kardeşlen.
Ankara
Cezaevinde olay
0- hükiimlü öldü^IVKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Ankara Merkez Kapalı
Cezaevı'ndeadlı tutukluvehü-
kümlülenn kaldığı 14. koğuş-
ta çıkan olaylarda ırza geçme
suçundan hükümlü Cafer Ace-
mi'nın yaşamını yıtırdığı. bın
ağır 3 kışının de yaralandığı
bıldinldı.
-X 4. koğuşta bulunan tutuklu ve
hükümlülenn havalandırmaya
çıkanldıklan sırada, ırza geç-
me suçundan hükümlü Cafer
Acemı ile Ali Demir Yaşar'ın,
Ankara'da bmdıklen taksının
joförünü öldürmek suçundan
tutuklu bulunan Metin Sakar
ile Vollcan Devrim Kanter'e
taksıcıyı nedcn öldürdüklennı
sormalan üzenne kavganın
başladığı ögrenıldı.
Ankara Cumhunyet Başsavcı-
sı Nazmi Şarvan. cezaevinde
14. koğuştakılenn havalandı-
nlması sırasında. tutuklu ve
hükümlülenn karşılıklı olarak
bırbirlenne laf atması sonucu
kavga çıktığını ve olayda ırza
geçme suçundan hükümlü Ca-
fer Acemı'nin yaşamını yıtirdı-
ğini belırttı. Tutuklu ve hüküm-
lülenn yangın tüplenyle bırbir-
lenne vurduklarını kaydeden
başsavcı Şar\an, olayda ırza
geçme suçundan tutuklu Alı
Demır Yaşar ile Ankara'da bın-
diklen bırtaksı şoforünü öldür-
mek suçundan tutuklu Metın
Sakar ve V'olkan Demır Kan-
ter'in yaralandığını bıldirdı.
Hastaneyekaldırılan yaralılar-
dan Alı Demır Yaşar'ın başın-
dan yaralandığı ve durumunun
ağır olduğu bıldirildi.
Okullarda karne heyecanıANKARA (AA) - Araiannda An-
kara, tstanbul, tzmir ve Adana'nın
da bulunduğu 64 ildeki ilk ve orta
dereceli okullarda yanyıl tatilı, 19
ocak cuma günü başlıyor. Kame ta-
tilıyle birlikte ilk ve orta dereceli
okullara devam eden yaklaşık 11
milyon 954 bin 994 öğrenci ve 434
bin 644 öğretmen 15 gün süre ile ta-
til yapacak.
Milli Eğitim Bakanlığf ndan edı-
nilen bilgiye göre, 79 ilin tamamı,
bölgelerindeki eğitim takvimlerini
belirleyerek merkeze gönderdi.
Belirlenen takvim uyannca Bolu,
Çankın, Giresun, Sinop, Tekırdağ,
Uşak ve Bayburt illennde karneler
dün dağıtıldı. Araiannda Ankara, Is-
tanbul, Adana, Izmir, Bursa, Diyar-
bakır, Erzurum gıbi büyük illerin bu-
lunduğu 64 yerde ise yanyıl tatili, 19
ocak cuma günü başlayacak. 'Ders
geçme ve kredi sistemi'ne göre, eğı-
tım gören ve mezunıyet kredisini ta-
mamlayan bazı öğrencıler, bu dö-
nemde. karneleriyle birlikte diplo-
• Aralannda Ankara,
tstanbul, İzmir ve
Adana'nın da bulunduğu
64 ilde ilk ve orta dereceli
okullann yanyıl tatili 19
ocakta başlıyor. Okullann
büyük bölümünde eğitim
yılı, haziranın ikinci
haftasında sona erecek.
malanna da kavuşacaklar. Öğrenci^
leri karne tatilıne en geç başlayacak
il ise Karabük olacak. Bu ilde yan-
yıl tatili 26 ocak cuma günü başla-
yacak. Eğitim takvimine göre 19 o-
cak cuma günü yanyıl tatilıne çıkan
illerin tamamında, eğitim yılının
ikinci yansı, 5 şubat pazartesi günü
başlayacak. 12 ocakta yanyıl tatilı-
ne başlayan okullarda ise eğitim yı-
lının ikinci bölümüne, 26 ocak pa-
zartesi günü gırilecek.
Okullarda bekleme, sorumluluk
ve okul dışı bitırme smavlannm ta-
rihleri de belirlendi. Buna göre, ha-
zıran dönemi sınavlan 11 -30 haziran
tarihleri arasında, güz dönemi sınav-
lan ise ağustos-eylül aylannda ger-
çekleştırilecek. 1996-1997 eğitim-
öğretim yılına, illerin büyük bölü-
münde 9 Eylül 1996'da başlanacak.
Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı
tüm ilk ve orta dereceli okullann
karnelerini temin eden Milli Eğitim
Vakfi, karnelerin, geçen yıl olduğu
gibi 30 bin liradan satılmasını karar-
laştırdı.
Milli Eğitim Vakfi Başkanı Ke-
nan Kolukısa. karne için geçen yıl
alınan 30 bin liranın bu yıl da geçer-
li olacağını belirterek birleştirilmiş
sınıfvetaşımalı öğretim uygulama-
sı yapılan okullardakı öğrencilerden
ise 15 bin lira alınacağını bildirdi.
Kolukısa, yapacaklan bir duyuru ile
ödeme gücü olmayan ailelerin ço-
cuklanna, karnelerin ücretsiz ver-
ileceğini söyledi.
Özdemir Sabancı için.,
Birlikte çahştığırmz süre içinde yakmdan
izlediğim karar verme, sonuç alma ve
ekonomik değer yaratma gücünün;
memleket sevgisinin, çalışma aşkının,
şaşırtan bir sıçramayla projeleri hep
gerçekleştiren kişiliğinin sadece acılı ailesi
için değil, Türk ekonomisi ve insanı için de
büyük bir kayıp olduğunu ifade etmek
istiyorum. Dostluğunun ve iş arkadaşlığının
hatırası önünde saygıyla eğiliyorum.
Allah rahmet eylesin.
Ali Koçman