Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 EYLUL 1995 PER5EMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
lllerde kulis
îbre
Baykal'ı
gösteriyor
HaberMerkezi-CHPnın9
eylüldekı kurultavına bırkaç
gün kala Çukurova'dakı dele-
geler ağırlıklı olarak Deniz
Baykaidan yana tavır koyar-
ken Adana'da Baykal'a karşı
olanlann bunu net bır şekılde
belırtmemelerı dıkkat çekı-
yor. Malatya. Gazıantep gıbı
Güneydogu ıllennde ıse Bay-
kal karşıtlannın çoğunlukta
olduğu gözlenıyor. Ankara
delegelen Baykal'ı destekle-
dıklerını açıklarken îzmır de-
legelen ıse MümtazSojsal'ın
aday olmayacağının kesınleş-
mesı üzenneyaptıkları açıkla-
mada "Kurultay da kendi gö-
rüşlerinc yakın bir adayı des-
tekteyeceklerini" söy ledıler.
CHP Adana. Hatav. tçel \e
Kahramanmaraş ıl başkanlan
düzenledıklen ortak basın
toplantısmda Denız Baykal'a
'adayoTçağnsıyaptılar Ada-
na"nın eski Baykal karşıtı. ye-
nı Baykalcı ıl başkanı Sedat
Doğan, kurultay öncesı tavn-
nı açıkça Bavkal'dan yana
koydu. Buna karşın eskı Bay-
kal yanlısı. yenı Baykal karşı-
tı, geçen dönemın Adana Bü-
yükşehır Beledıye Başkanı
Selahattin Çolak gıbı *ekip
başı'konumundakı ısımlenn
net ta\ ır göstennemesı dıkkat
çekti.
Mersin'de de 26 kışıden
oluşan kurultay delegasyo-
nunda 3 ya da 4 delegenın Ay-
dın Giiven Gürkan yanlısı ol-
duğu. gerıve kalan delegelenn
ıse Baykalcı kanatta yer aldı-
ğı belırtılıyor. Hatay delegele-
ri de 2-3 ktşı dışında Baykal
yanlılarından oluşuyor. Şanlı-
urfa'da da az farkla da olsa
Deniz Baykal yanhlan önde
görünüyor Dengenin9'a7ya
da lO'a 6 Baykal lehıneoldu-
gu görulüyor. Ankara tl Baş-
kanı HaydarDoğan. CHP An-
kara 11 Meclısı. ılçe başkanla-
n ve kurultay delegelennın
çogunlukla Baykal'ı destek-
leme karan aldıklannı açıkla-
dı Ardahan II Başkanı Yunus
Dündar \ e Amasya'dan 5 ku-
rultay delegesı de Baykal'ı
destekleyeceklerını açıkladı-
lar.
CHP Îzmır II Başkanı Os-
manOzgüven. sosyal demok-
ratlann kişılerın değıl. fikır-
lenn yanştığı bır kurultay ya-
şamasını ıstediklennı belırttı.
MümtazSoysal'ın adav olma-
\ışının "beklentiieriniboşaçı-
kardığınr dıle getiren Özgü-
ven. görüşlenne yakın bır
adayı destekleyeceklenni söy-
ledı
Aday olmadığını açıklayan Soysal, yanşın ideolojiden yoksun sürdürüldüğünü söyledi
Sol kanat Iivanelfye yöneldi• Soysal. halkın
beklentilerine
uymayan. başansız
koalisyona ortaklık
tutkusunun hâlâ
sürdüğünü söyleyerek,
"Mücadelenin tek yolu
genel başkanhk değil"
dedi. Livaneli'nin
adaylığını bugün
açıklaması bekleniyor.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHP Ankara Mıl-
let\ekilı Mümtaz Sojsal.
partısınin genel başkanlığı-
na aday oimayacağını açık-
larken "Halkın veseçmen ta-
banının beklentilerine u>-
mayan. ideolojik içerikten
yoksun bir genel başkanhk
yanşının ve başansız koalis-
yon ortaklığına devam tut-
kusunun hâlâ sürdüğünü gö-
rüyorum>
"dedı. Soysal. sur-
düreceğını vurguladığı mü-
cadelenin tek yolunun genel
başkanlık olmadığını vurgu-
ladı Soysal" ın karan, kendı-
sini destekleyenler arasmda
üzıintü yaratırken sol kanat
temsilcileri. dün bir toplantı
yaparak aday olması duru-
munda Zülfü Livaneli'yi
destekleme karan aldılar. Lı-
vanelının bugün adaylığını
Soysal, lideriik yanşının tarihten gelen parti ilkelerini eritmek pahasına sürdüldüğünü söyledi. (Fotoğraf: AA)
açıklaması bekleniyor.
CHP Ankara Mılletvekılı
Mümtaz Soysal, günlerdır
beklenen karannı dün verdi
Sol kanat temsılcılennın ön-
cekı gün yaptığı toplantıda.
üç kışı Soysal ıle görüşerek
kesin karannı almak için gö-
revlendinldı Harb-IşSendi-
kası Genel Merkezf nde va-
pılması kararlaştınlan gö-
rüşmeye gelmeyen Soysal.
yazılı açıklama yapacağı ha-
berını gönderdı. Harb-İş
toplantı salonunda dün sa-
bah düzenledığı basın top-
lantısında aday oimayacağı-
nı açıklayan Mümtaz Soy-
sal. partının çızgısı ve yapı-
sıyla ılgilı görüşlerını defa-
larca açıkladığına dıkkat çe-
kerek şu görüşlen dıle getır-
dr
"Şimdi, halkın ve seçmen
tabanının beklentilerine uy-
ma>an. ideolojik içerikten
yoksun bir genel başkanlık
yanşının ve başansız koalis-
yon ortaklığına devam tut-
kusunun hâlâ sürdüğünü gö-
riiyonım. Hem de tarihten
gelen devrimci parti ilkeleri-
ni eritmek pahasına. Bugün
ortaya çıkan deiege yapısının
ise buna yeterince tepki gös-
termediği belli olmuştur. Yıl-
lardır devrimci cumhuriyet
çizgisinde değişik konumlar-
la sürdürdüğüm sol siyasal
mücadelenin bu aşamasın-
SAFLAR YARIN BELİRGİNLEŞECEK
Çetin, karamu yarın verecek
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP'de, genel başkanlık yanşının
yaşanacağı kurultay içın saflar
ancak yann belirginlık kazanacak.
CHP Genel Başkanı Hiknıet
Çetin. 9 eylülde başlayacak
kurultaydâ Iıderlığe aday olup
olmavacağına ılışkın kararını
yann açıklayacağını söyledi.
Vakın çevresinın. Çetin'e.
kurultaydâ SHP-CHP yanşması
görüntüsü venlmemesı ıçın aday
olması yönünde baskı yaptığı
bildırildı Kurultayı alacağına
kesin gözüv le bakan Deniz Ba> kal
ekıbınin. hükümet ortaklığını
sürdürme. ancak kısa sürede erken
seçıme gıtme yanlısı olduğu ıfade
edıldi Vlurat Karayalçın ekıbi de,
lıderadayı oimayacağını
açıklaması üzenne IVÎümtaz
Soysal'a yakın ısımlerle yakın
temasa geçmeye başladı.
Karayalçın'ın ardından Baykal'ın
da yann lider adaylığını
açıklaması karşısında. her ıkı
ismın bu yılbaşında bırleşen tkı
ayn partınin genel başkanlan
olması dolayısıyla. parti içınde
SHP-CHP tartışmasının
yaşanabıleceğtnden kavgı duyan
ve aralannda Dışışleri Bakanı
Erdal İnönü'nun de bulunduğu bır
grubun. CHP Genel Başkanı
Hikmet Çetin'e aday olması
yönünde telkınde bulunduğu
öğrenıldı. Çetin, dün konuya
ilışkin bir soruyu yanıtlarken.
genel başkanlığa aday olup
olmayacağına ılışkın karannı
yann vereceğıni açıkladı CHP
kurultavına çok aday ıle
gıdıleceğının anlaşıldığını
\ urgulayan Çetin. kurultay ıçın
başka adaylann da çıkabıleceğinı.
arkadaşlarının konuya ilışkin
değerlendırmelenni sürdürdüğünü
akfardı.
Çetin, kurultay sürecınin kendı
öngördüğu mödelin dışında
geliştıgıni anımsatarak, şunlan
sö> ledı: "Bu kurultayın
değertendirilmesini. başka türlü
gerçekleşmesini kendi kişisel
görüşüm olarak öngörmordunu
ama şimdi bövle gelişiyor.
Kuruytav daria çok ada> ile
olacak. Herkese başanlar
diliyonım. Kritik bir dönemden
geçivoruz. Birvandan birieşmenin
bir aşamasını gectik, \eni bir
aşamava geciyonız, bir \andan da
önümüzde rıemen kısa bir sürede
secim olduğunu dikkate alarak.
bihle bir iç mücadelenin ön plana
çıkmayacağı bir kurultay ın
olmasının daha yarartı olacağını
düşünüyordum. Ama, klasik bir
kurultay a dönüştü. CHP'liler.
böyle bir kurultayın da üstesinden
geiirkr diye diliyorum. Ancak.
bunun klasik bir kurultay a
dönüşmemesinin yarariı olacağını
başından beri söyİedim."
Çetın'ın. aday oîmaması
durumunda, Baykal"a destek
verebıleceği ya da mevcut adaylar
karşısında yakın arkadaşlan ıle
bırlıkte tarafsız kalabıleceğı
olasılığı da kulıslerde dıle
getınldı. Hikmet Çetin'e yakın
İcaynaklar. konuya ılışkın
Cumhuriyet'ın sorulannı
yanıtlarken. şunlan söylediler
"Biz, bir SHP-CHP vanşmasına
dönüşmemesini diliyomz.
Önümü/deki iki gün içinde durunı
belli olur. L zlaşnıa olamadığına
göre, hiç olmazsa kıncı bir
kurultay olmamalı. Herkes, bir
bloklaşma havası verilmesinden
kaçınnıalı. Partiler yeni
bütünleştiği için, kongrelerde de
gruplaşmalar doğal olarak ortaya
çıktığı için onun eritilmesi
zorunlulugu var. Çünkü
önümüzde seçim \ar. Sayın
Hikmet Çerin'in karannı
bekh'yoruz. Hikmet be>
düşünüyor." Lıderlığe aday
olduğunu yann açıklayacak olan
Baykal'a yakın ısımler ise
kurultayın bir SHP-CHP
çekışmesı gıbı geçmeyeceğıne,
kamuoyunun CHP'ye karşı olan
gü\ensızlığınm kurultay sonrası
aşılacağına ınandıklannı
belınerek, "Bu gü>ensizliğin
aşılması, kurultay daki yanşmanın
daha sonra devam etmemesine
bağlı" görüşünu sav undular.
Murat Karayalçın ekıbi, aday
oimayacağını açıklamasının
hemen ardından Soysal'a yakın
isimlere çengel attı. Karayalçın
ekibınden bir yetkılı. bugünkü
Parti Meclisi yapısı ile partınin
ayağa kalkmasının olası
bulunmadığına dıkkat çekerek
"Bugüne değin örgütün önü
tıkanmıştı. Biz partinin üst
yönetimine Anadolu'nun
dinamizmini taşımak zorundayız.
Bugüne değin Mümtaz SoysaJ'a
yakınhk duymuş kimi
arkadaşlarımız ile temas
halindey dik. Bu ilişkileri
ısıtacağîz"' dedıler.
da. CHP Genel Başkanlı-
ğı'na aday olnıamı bekleyen
çe\ relerin ve partililerin var-
lığını biliyorum. Ancak bu-
günün koşullarında ortaya
çıkan tablonun beklentilere
cevap \ermeye yetmeyeceği-
ni ve adayüğımın uygun oi-
mayacağını görüyonım"
Soysal, açıklamasının so-
nunda. "Parti genel başkan-
lığı. doğru bilinen yolda mü-
cadele ermenin tekyolu ve bi-
çimi değildir. Cumhuriyetin
temel ilkelerini, sol düşün-
cey le geleceğe taşıma müca-
delesine devam edeceğim
açıktır" dedı. Soysal. gaze-
tecılenn sorulannı yanıtsız
bıraktı
Soysal'ın karan. yandaş-
lan arasmda üzüntü ve tep-
kiyle karşılandı Bazı yan-
daşlan, "Hoca günlerdir bi-
ze zaman kay bettirdi, yanlış
yaptı" dedîler. Istanbul Mıl-
letvekılı Ercan Karakaş.
Genel Sekreter Yardımcısı
Kenan Coşar. Parti Meclısı
(PM) üyelerinden Kazım
Sönmez'ın de aralannda bu-
lunduğu bazı partılıler Zül-
fü Lıvaneli'ye destek içın
harekete geçtiler. Coşar,
"Buruğuz. üzgünüz. Gün-
lerdir hocayı bekledik" de-
dı. Ankara Mılletsekılı Sej-
fi Oktay da "Hocayı tanımış
olduk. Arkadaşlanmıa seçc-
neksiz bırakamayız. Aday ÇH
kannz. LJvaneli'vi destekle-
riz" dıye konuştu.
Çankaya Beledıye Başka-
nı Doğan Taşdelen de yeni-
likçı sol kanat ofarak Livane-
li'yi aday çıkaracaklarını
açıkladı. Kamuoyuna karşı
ilkelerı ve ideolojılennı hak-
kıyla savunacak bır aday çı-
kaımaya zorunlu olduklannı
anlatan Taşdelen, "İçiboşal-
tılan, sol ideolojiden yoksun
yakiaşımlara karşı kendi i(-
kelerimizi savunmak zorun-
dayız. Deiege kimsenin teke-
linde değildir. Sol, kurultay-
dan başarıyla çıkacaktır"
dedı.
Istanbul'da bulunan Lıva-
nelı. Soysal'ın karannı açık-
lamasının hemen ardından
Ankara'ya geldı. Lıvanelı,
CHP'nın ıki binasından bü-
tünleşmeden önce SHP'ye
ait olan Willy Brandt So-
kak'taki binasında sol kanat
temsılcılen ıle bır toplantı
yaptı. Toplantıda aday olma-
sı durumunda Livaneli'nin
desteklenmesi kararlaştırü'-
dı. Ancak, Livaneli'nin bır
kesımın adayı olarak çıkma-
ması ve "bütün partililerin,
solun adayı olarak" sunul-
ması gerektığıne dıkkat çe-
kildı. Livaneli'nin bugün bır
basın toplantısı yaparak
adaylığını açıklaması bek-
lenıvor
ATAOL BEHRAM
2
3 ağustos çarşamba akşamı
19.45'te küçük bır resmi araç
v e orta büyliklükte bır otobüs-
le Travnık'ten İgman Dağı'na
doğm yola koyulduk Yaklaşık
15 kışi kadarız. Sarajevo'ya kımlenn gı-
deceği gergın tartışmalara yol açtı: fakat
küçük grubumuzun bile fazla kalabalık
olduğunu görecektık...
20.30'da bır UN deneme noktasından
geçtik. Anzalı bır yolu tınnanmaya baş-
ladık 21 15' UN'nınsondenemenokta-
sı "Cheque Point Charlie"deyız..
23 20'yekadarbekletıldik Karşıdanas-
keri araçlann gelmesı bekleniyor. tleri-
de bir ışıldak. Dağ havası üşütmeye baş-
ladı. Yandaki birbarakanın önünde yaş-
lı bir Bosnalı asker çalı çırpı yakrruş ısı-
nıyor
Bır MAN Diesel'den Türkçe bır şarkı
yükseldi Sarajevo'dan yayın yapan
"Radyo Hayat" selamlıyor bizı... Bos-
na-Hersek ordusunda çarpışan Sırp kö-
kenli Sarajevolu ıkı askerden birinin
uzattığı konyak şişesınden bir \ udum al-
d r S 02.20. .
Bir meydan okuma duygusu
• Az sonra bir kişinin tek başına ancak sığabildiği ve epeyce eğilerek ilerleyebildiği,
yaklaşık 1 km. olduğunu öğrendiğimiz tünelde yürüyüşümüz başladı... Kalbimin küt
küt atışlannı ve uykusuz gecenin arttırdığı dayanılmaz panik duygusunu, insan
olmanın nice smavlardan geçmek gerektirdiğini düşünerek ve sırtlannda ezici
ağırlıkta kolilerle bu cehennem dehlizini aşmak zorundaki Bosnalılan, en çok da o
bebeği ve onu kucağında taşıyan babasını düşünerek alt edebiliyorum...
Sarajevo'nun tşıkian
Karşıdan beklenen araçlargeldi ve tg-
man Dağı'nın zıfır karanlıklanna dal-
mamıza izın venldı..
Arabalanmızı terk edeceğimız nokta-
ya kadar farlar sönük ılerlememiz gere-
kiyor. Tekaydınlık. ayyıldızlarve aşa-
ğılarda Sarajevo'nun ışıklan. Kentin bi-
ze göre arkasındaki tüm tepelerinin ku-
şatmacı Sırp bırliklennin elinde olduğu-
nu biliyoruz..
Arabalardan inerek tgman Dağı'nın
taş, çalı ve bodur ağaçlarla kaplı dik ya-
macından aşağılara doğru ınmeye hazır-
landığımızda benı bır sürpnz bekliyor'
Birkaç kanş ötemi seçemıyorum.
Erken bır katarakt sonucu yapay lens-
ler takılı gözlenm bu zifir karanlığa
uyum sağlamadı..
Deneyımli bir dağcı olduğunu orada
öğrendigım Suavi'nin kemerıne sıkıca
tutundum veinışbaşladı.. Benımkıtam
bırkör ınışı..
Ayagım kaysa ya da burkulsa olacak-
lan düşünmek bıle ıstemiyorum .. Tam
o sırada Hadi Uhıengin, ayağı kayarak
sırt üstü düştü. (Bir süre önce Sabah ga-
zetesinden bazı arkadaşlann renkli fo-
toğraflar eşliğinde anlattıklanndan fark-
lı bir ınış bu. Farklı.. Marx, tarihte her
trajedının komedi olarak bır kez daha yı-
nelendığini söylemişti. Biz bunun ter-
sini yaşıyorolmalıyız..)
Iniş ne kadar sürdü. arumsamıyorum
Bir gün sonra Konjiç'ten otobüslerle
Mostar'a giderken. Bayan Hatemi'nin
söylediğı gıbı. çevre öylesine karanlık
olmasa. bastığımızyerlen ve çevreyi gö-
rebılsek bilmem bu iniş kazasız belasız
gerçekleşebilir mıydi?..
Terk edilmış bır Müslüman köyüne u-
laştığımızda şafak henüz sökmemıştı.
Bır pınarda yüzümüzü yıkadık. Bır süre
daha yürüdükten sonra Sarajevo'nun en
uzak varoşlannda, bir Boşnak polıs nok-
tasındayız ve tan yeri ağanyor...
Çevremızdeki sosyal konutlann du-
varlan delık deşik, kimı yerlerde şarap-
nel yaralanyla paramparça. Bazı balkon-
larda domates yetıştınleceğine göre bu-
ralarda hâlâ yaşayanlar vardemek... Po-
lis noktasının çevresi kum torbalanyla
tepeleme korunmaya alınmış.. Içimde
hâlâ bır umut v an Belkı de tünelden geç-
me gereği kalmadan girebıleceğız Sa-
raybosna'ya. .
Umudum gerçekleşmedı. Polıs araba-
lan bizı bırkaç seferde tünelın yakının-
da biryerleşim bölgesıne bıraktılar. Açık
bır bakkaldan ekmek. kokakola gıbi bu-
labildiğimız bir şeyler aldık.. Az sonra
bahçeler içinde bir yoldan tünele doğru
yürüyüş başladı.
Birevden taze börek kokusu geliyor..
Hayat dev am ettığıne göre patatesli sıcak
böreklenn tadına bakmadan yola dev am
etmekolmaz .. (Birköy evinde, sabahın
bu çok erken saatınde yapılıp satılan bö-
reklerin sonuncuları bıze kısmet olu-
yor..)
Yaklaşık 1 5-2 km. uzunluğunda ve
ancak tek kışının geçebileceğı avcı boy
çukurunu aşarak tünelın gınşıne ulaştı-
ğımızda saat 05 15. . Karşı yönden ge-
Tenlerı beklemek zorundayız. Bızimle
bırlıkte. yanlannda ya
da sırtlannda en az
50"şerkilolukyiyecek
vb. kolıleriyle bekle-
şen kadın-erkek.
genç-yaşlı Bosnalı-
lar... 'Merhaba'laştı-
ğımız bu insanlann
vurguyu "e" harfıne
koyduklan yanıt
"merhaba'lanndaki
anlatılmaz sıcaklığı
unutmam olanaksız...
Bir süre sonra karşı-
dan gelenler çıkmaya
başladı . 'Saraybds-
na'jıGördüm' başlık-
lı yazımdakı bir pa-
ragrafı buraya aynen
alıyorum: "Bu insan-
lann ışınodasındançı-
kan hastaiardaki gibi
sararmış ve terlerle
kaplı yüzlerini ve ba-
basının kucağında tü-
nelden çıkan bebeği
111P I •
Bosna'da Sırp keskin nişancılanna karşı uyan levhası, gündeiik hayatın doğal bir görüntüsü
unutamavacağım... Kukuletalı başı ha-
fifçe önedüşmüş, biraz yorgun, biraz şaş-
kın. sankî olup bitenleri anlamaya çalışn
yordu..."
Az sonra bir kışınin tek başına ancak
s)ğabıldiğı ve epeyce eğilerek ilerleye-
bildiği. yaklaşık 1 km olduğunu oğren-
diğimız tünelde yürüyüşümüz başladı.
Kalbimin küt küt atışlannı ve uykusuz
gecenin arttırdığı dayanılmaz panık duy-
gusunu. insan olmanın nıce smavlardan
geçmek gerektirdiğini düşünerek ve sırt-
lannda ezici ağırlıkta kolilerle bu cehen-
nem dehlizini aşmlak zorundaki Bosna-
lılan, en çok da o bebeği ve onu kuca-
ğında taşıyan babasını düşünerek alte-
debiltyorum..
Sırp denetımindekı Sarajevo Havaala-
nı'nın altından geçtiği yerlerde yüksek-
lığı daha da azalan bu bıtmek tükenmek
bilmez mezan aşarak ve yine yaklaşık
1.5-2 km'lik avcı boy çukurlannı geçe-
rek Sarajevo'nun bir dış mahallesine u-
laştığımızda saat 08.10 .
Zihnimden geçen bır cümley i arkadaş-
lara da söy iüyorum: "Bu tünelegiren in-
san,oradan aynı insanolarakçıkamaz..."
Geçen nisan ayında kuşatma altında
1000. günunü tamamlayan, yanmış yı-
kılmış. ıssızlaşmış Sarajevo'nun bır za-
manlarki görkemi, güzelliği. canlılığı an-
cak sezılebiliyor.. Gerçi hayat burada da
dev am edıyor. .
Keskin nişancılar
Dükkânlaryıne açık. kadınlar yine ba-
kımlı. genç kızlar yine alımlı, ınsanlar yi-
ne işlerinde güçlerinde... Fakat anlatıl-
maz bir üzgünlük, bir ölüm ıssızlığı her
yen. her şeyı kaplamış... "Keskin nişan-
cılara dikkat._" y azılı bir tabelanın altın-
da fotoğraf çektinrken, içımde kederya
da öfke değıl, bir umursamazlık ve mey-
dan okuma duygusu var..
Elçılık konutunda ziyaretıne gıttığı-
mız Büyükelçı Şükrü Tufan özetle şun-
lan söyledi' "Sarajevo kuşatma altında
4. kışa giriyor... İnsanlar SUSUA yakıtsız,
gkiasız, elekrriksiz, yaşamlannı sürdür-
meye çalışıyorlar... Hastaneler. okullar.
top mermüerinin önceiikli hedefleri... İn-
sanlar su kuyruklarında öldürülüyon..
Terorizm bile değil bu, övle bir saçmalık
ki adı bile yok... Yine de burada, bu kent-
te olmay ı kendi açımdan ayncalık sayıyo-
rum._ Buradaki Türk kültürünün bu ka-
dar kuwetli olduğunu bilmiyordum...
Bunun üzerinc bir şey inşa etmemiz la-
zım... Türkiye'den bir kültür danışman-
lığı kadrosu istedik. henüz sonuç alama-
dık. İlkokul programlanna Türkçe ders
konuldu. fakat henüz kitap ve okutman
yok..."
Bır süre once Iran'ın Sarajevo'da bir
klınık açtığını söyleyen Şükrü Tufan'ın
düşüncesine göre de Bosna-Hersek'te
"nıini Müslüman devleri kurulması bu
ülkede sonun başlangıcı olacaktır"...
Saat 14 30'da yabancı medyanın da
çağnlı olduğu basın toplantımızda, Tür-
kıye'nın aydınları olarak "ambargo >«
kuşatmanınkaldınlması"nı istedığımızi
belırterek Travnık'te (MehmetGüleryüz
ve Suavi'nin bır amatör heyecanıyla ha-
zırladıklan) pankartı açtık...
POLİTtKA GUIVLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Belge...
Şeriatçı gazeteler, Adalet Bakanı Mehmet Moğul-
tay'a niçin saldırıyor, neden 'kin ve öfke' dolu haber-
ler yayımlıyor?
Nedeni çok açık:
Çünkü Adalet Bakanı Moğultay, laik demokratik
cumhuriyet düşmanlarının üzerine gidiyor, Türkiye
Cumhuriyetı'nin tüm cumhuriyet savcılarını 'kara teh-
lıke'ye karşı uyarıyor...
Adalet Bakanı Mehmet Moğultay'a bu ülkenın ay-
dınları, demokratları, Atatürkçüleri, lıberalleri sahıp
çıkmalıdır...
Bugün şeriatçı basın yaygarayı koparıyor:
"Adalet Bakanı'nın kellesinı ıstenz..."
Neden?
Çünkü, yargıda örgütlenip işlerıni tıkırtıkır yürütür-
lerken Bakan Moğultay, olaya el koyuyor ve şeriatçı-
ların maskesini indirıyor...
• • •
istanbu! ikinci Asliye Ceza Mahkemesi hâkimi
Mustafa Kutluk ıle savcı Orhan Zeybek'in adını
anımsadmız mı?
Hâkım Kutluk ile savcı Zeybek gazetecı dostumuz
Emin Çölaşan ı bir yazısından ötürü hapis cezasına
mahkûm etmiştı. Daha sonra da Zeybek ile Kutluk,
Istanbul dışına atanmışlardı.
Şeriatçı basın o günler yaygarayı basmıştı:
"Emın Çölaşan'ımahkûmeden, HikmetÇetinka-
ya'y; yargılayan hâkım ve savcı açığa alındı..."
Şimdi ben sıze bu olayın perde arkasını anlataca-
ğım...
Birkaç ay önce Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe,
Mehmet Moğultay'ın önüne bır kitap bırakıp şöyle de-
di:
"Bu kitap nasıl satılır, bakan olarak bu olaya niçın
müdahale etmezsınız?.."
Kitap. 'Hayat ve Hatıratım' adını taşıyordu ve ya-
zarı da Dr. Rıza Nur'du...
Aziz Nesinden Yaşar Kemal'e, ilhan Selçuk tan
Çetin Altan'a dek pek çok yazann kitaplan kımi dev-
let kuruluşlarında yasaklanırken Dr. Rıza Nur'un kita-
bı özellikle yargıda ve polıs örgütlerinde 'elden ele'
dolaşmıyor muydu?
Bakan Mehmet Moğultay olaya el koydu ve ılgınç
bır sonuçla karşılaştı.
Dr. Rıza Nur'un kitabı Abdurrahman Dilipak tara-
fından hazırlanıp Ismet Uçma tarafından yayımlan-
mıştı. Kitap, 'Hayat ve Hatıratım'\r\ üçüncü cıldiydi.
'Rıza Nur- Atatürk Kavgası' başlığını taşıyordu.
Abdurrahman Dilipak ve ismet Uçma, Dr. Rıza
Nur'un kitabını yayımlamaktan yargılanmışlardı. Sav-
cılık ıddianamesını 28. 07. 1992'de hazırlamıştı. İkin-
ci Asliye Ceza Mahkemesi ıse (hâkım Mustafa Kut-
luk, savcı Orhan Zeybek) 3.09.1992'de sanıkların be-
raatıne karar vermişti.
Istanbul İkinci Asliye Ceza Mahkemesı'nin 35 gün
gibı kısa bır süre içinde karar almasının altında yatan
gerçek neydi?
Yargıtay Dokuzuncu Ceza Dairesi'nin oybirlığiyle al-
dığı 8.06.1995 tarıhli kararına göre hâkım Mustafa
Kutluk ıle savcı Orhan Zeybek'in; Abdurrahman Dili-
pak ve Ismet Uçma'nın sorgusunu yapmadan karar
verdiğini saptamıştı.
Adalet Bakanlığı Ceza Işlerı Genel Müdürü hâkim
Ihsan Akçin, Mustafa Kutluk ve Orhan Zeybek'le Ht
gili Bakan Moğultay'a şu yazıyı gönderiyordu:
"1412 Sayılı Ceza Mahkemeleri Usulü Kanunu 'nun
dunışma kurallannı tesbit eden 'Davaya Duruşma'
başlığını taşıyan Altıncı Faslı'nda yer alan usul hü-
kümlerine aykırı olan ve yargı yetkisi ve takdir hakkı-
nın açıkça ıhlali mahıyetinde tezahüreden davranış-
lanndan dolayı adları geçen cumhuriyet savcısı ile
hâkimın disıplin yönünden mercıınce muaheze edil-
melerinin uygun olacağı,
Dosya münderecatıyla adalet mufettişinin iş'arın-
dan anlaşılmıştır.
Bu ıtıbarla, Istanbul Cumhunyet savcısı Ortıan Zey-
bek ıle Asliye İkinci Ceza Mahkemesi hâkimi Musta-
fa Kutluk haklarında disiplin yönünden gereğinın tak-
dir ve ıfası için soruşturmaya ait evrak 2802 Sayılı Hâ-
kimler ve SavcılarKanunu 'nun 87. maddesı gereğin-
ce Hâkımler ve Savcılar Yüksek Kurulu 'na tevdi edil-
mesi düşünülmüştür.
Keyfiyet tasviplerine arzolunur."
• • •
Dr. Rıza Nur'un anılarını içeren kitabın bir bölümü
ise 1991 yılının temmuz-ağustos aylannda Aktüel
dergisinde Sefa Kaplan imzasıyla yayımlanınca ne
olmuştu dersinız?
Sefa Kaplan ile Aktüel'in Yazı Işleri Müdürü Alev Er,
1 yıl hapıs cezasına mahkûm oldu ve cezası Yargıtay
Dokuzuncu Ceza Mahkemesi'nce onandı...
Küçükçekmece İkinci Asliye Ceza Mahkemesi, Se-
fa Kaplan ile Alev Er'i biryıla mahkûm ederken (mah-
keme bır yıl sürdü). Istanbul İkinci Asliye Ceza Mah-
kemesi bir yıl sonra kitabın tümünü yayımlayan Ab-
durrahman Dilipak ile Ismet Uçma'ya neden beraat
(mahkeme 35 gün sürdü) kararı verdı?
Burada bır çifte standart vardı ve bu gerçek de bu-
gün ortaya çıktı...
Şeriatçı basın bu yüzden yaygara koparıyor, Meh-
met Moğultay'ın kellesıni ıstiyor. Bir kısım CHP'liler
de Bakan Moğultay'a saldınp onun, 'koltuğundan
aşağıya' yuvarlanması içın çaba harcıyor...
Ey CHP'liler uyanın ve kendinize gelin. Hıç olmaz-
sa Türkiye Barolar Birliğı Başkanı Av. Önder Sav'ın
yargı yılının açılışında yaptığı konuşmadaki şu sözle-
rine kulak verin:
"Kimi siyaset adamlan, bir tiyatro oyuncusundan
daha usta, istediği her an ağlayıp gülen bir tarikat
şeyhiyle görüşmek için kuyruğa giriyorlar. Üzerine
yemin ettikleri Atatürk'ün 'Efendiler ve ey millet bi-
liniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, mürit-
ler, mensuplar. tarıkatlar ülkesı olamaz. En doğru en
gerçek TARİKAT, uygarlık tarıkatıdır' sözlehni ne ça-
buk unuttular.
Ülkemızde yaşanan yuzlerce acı ve uyarıcı olaya
karşın, çağdaş laık Türkiye'de hâlâ teokratik devlet
özlemine, şeriataprim veren, tarikatlardan yardım u-
man, tarikat şeyhlerinden icazet isteyen tüm siyaset
adamlannı kınıyorum, ayıplıyorum."
CHP şölene hazır
AJNKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHP'nın bu hafta
sonu yapılacak kurultayının
bır şölene dönüştürülmesı
ıçın hazırlıklar tamamlandı
5 bın balonun havaya uçuru-
lacağı. 1 tonçıçeğinatılaca-
ğı kurultavın gecesınde ha-
vaı fışek gösterileri de ger-
çekleştınlecek.
Kurultayın açılışında.
"CHP'siz günler
M
ın anlatıl-
dığı veSezenAksu'nun "Bu
da gelir, bu da geçer, ağla-
ma" sözlennin değıştırıle-
rek kullanıldığı klıp ızletti-
rılecek.
CHP kurultayını 700 do-
layında yerlı ve yabancı ga-
zetecı ızleyecek. TRT ıle
dört özel televizyon kanalı
naklen yayın yapacak. Bu
klıpte, Sezen Aksu'nun son
kasetınde yer alan "Bu da
gelir bu da geçer ağlama"
şarkısının sözlennin değışti-
rılerek partılı Deniz Pınar
Ahlgan tarafından seslendi-
nleceğı şarkının da yer ala-
cağı bildırildı