28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 EYLUL 1995 PER5EMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER lllerde kulis îbre Baykal'ı gösteriyor HaberMerkezi-CHPnın9 eylüldekı kurultavına bırkaç gün kala Çukurova'dakı dele- geler ağırlıklı olarak Deniz Baykaidan yana tavır koyar- ken Adana'da Baykal'a karşı olanlann bunu net bır şekılde belırtmemelerı dıkkat çekı- yor. Malatya. Gazıantep gıbı Güneydogu ıllennde ıse Bay- kal karşıtlannın çoğunlukta olduğu gözlenıyor. Ankara delegelen Baykal'ı destekle- dıklerını açıklarken îzmır de- legelen ıse MümtazSojsal'ın aday olmayacağının kesınleş- mesı üzenneyaptıkları açıkla- mada "Kurultay da kendi gö- rüşlerinc yakın bir adayı des- tekteyeceklerini" söy ledıler. CHP Adana. Hatav. tçel \e Kahramanmaraş ıl başkanlan düzenledıklen ortak basın toplantısmda Denız Baykal'a 'adayoTçağnsıyaptılar Ada- na"nın eski Baykal karşıtı. ye- nı Baykalcı ıl başkanı Sedat Doğan, kurultay öncesı tavn- nı açıkça Bavkal'dan yana koydu. Buna karşın eskı Bay- kal yanlısı. yenı Baykal karşı- tı, geçen dönemın Adana Bü- yükşehır Beledıye Başkanı Selahattin Çolak gıbı *ekip başı'konumundakı ısımlenn net ta\ ır göstennemesı dıkkat çekti. Mersin'de de 26 kışıden oluşan kurultay delegasyo- nunda 3 ya da 4 delegenın Ay- dın Giiven Gürkan yanlısı ol- duğu. gerıve kalan delegelenn ıse Baykalcı kanatta yer aldı- ğı belırtılıyor. Hatay delegele- ri de 2-3 ktşı dışında Baykal yanlılarından oluşuyor. Şanlı- urfa'da da az farkla da olsa Deniz Baykal yanhlan önde görünüyor Dengenin9'a7ya da lO'a 6 Baykal lehıneoldu- gu görulüyor. Ankara tl Baş- kanı HaydarDoğan. CHP An- kara 11 Meclısı. ılçe başkanla- n ve kurultay delegelennın çogunlukla Baykal'ı destek- leme karan aldıklannı açıkla- dı Ardahan II Başkanı Yunus Dündar \ e Amasya'dan 5 ku- rultay delegesı de Baykal'ı destekleyeceklerını açıkladı- lar. CHP Îzmır II Başkanı Os- manOzgüven. sosyal demok- ratlann kişılerın değıl. fikır- lenn yanştığı bır kurultay ya- şamasını ıstediklennı belırttı. MümtazSoysal'ın adav olma- \ışının "beklentiieriniboşaçı- kardığınr dıle getiren Özgü- ven. görüşlenne yakın bır adayı destekleyeceklenni söy- ledı Aday olmadığını açıklayan Soysal, yanşın ideolojiden yoksun sürdürüldüğünü söyledi Sol kanat Iivanelfye yöneldi• Soysal. halkın beklentilerine uymayan. başansız koalisyona ortaklık tutkusunun hâlâ sürdüğünü söyleyerek, "Mücadelenin tek yolu genel başkanhk değil" dedi. Livaneli'nin adaylığını bugün açıklaması bekleniyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Ankara Mıl- let\ekilı Mümtaz Sojsal. partısınin genel başkanlığı- na aday oimayacağını açık- larken "Halkın veseçmen ta- banının beklentilerine u>- mayan. ideolojik içerikten yoksun bir genel başkanhk yanşının ve başansız koalis- yon ortaklığına devam tut- kusunun hâlâ sürdüğünü gö- rüyorum> "dedı. Soysal. sur- düreceğını vurguladığı mü- cadelenin tek yolunun genel başkanlık olmadığını vurgu- ladı Soysal" ın karan, kendı- sini destekleyenler arasmda üzıintü yaratırken sol kanat temsilcileri. dün bir toplantı yaparak aday olması duru- munda Zülfü Livaneli'yi destekleme karan aldılar. Lı- vanelının bugün adaylığını Soysal, lideriik yanşının tarihten gelen parti ilkelerini eritmek pahasına sürdüldüğünü söyledi. (Fotoğraf: AA) açıklaması bekleniyor. CHP Ankara Mılletvekılı Mümtaz Soysal, günlerdır beklenen karannı dün verdi Sol kanat temsılcılennın ön- cekı gün yaptığı toplantıda. üç kışı Soysal ıle görüşerek kesin karannı almak için gö- revlendinldı Harb-IşSendi- kası Genel Merkezf nde va- pılması kararlaştınlan gö- rüşmeye gelmeyen Soysal. yazılı açıklama yapacağı ha- berını gönderdı. Harb-İş toplantı salonunda dün sa- bah düzenledığı basın top- lantısında aday oimayacağı- nı açıklayan Mümtaz Soy- sal. partının çızgısı ve yapı- sıyla ılgilı görüşlerını defa- larca açıkladığına dıkkat çe- kerek şu görüşlen dıle getır- dr "Şimdi, halkın ve seçmen tabanının beklentilerine uy- ma>an. ideolojik içerikten yoksun bir genel başkanlık yanşının ve başansız koalis- yon ortaklığına devam tut- kusunun hâlâ sürdüğünü gö- riiyonım. Hem de tarihten gelen devrimci parti ilkeleri- ni eritmek pahasına. Bugün ortaya çıkan deiege yapısının ise buna yeterince tepki gös- termediği belli olmuştur. Yıl- lardır devrimci cumhuriyet çizgisinde değişik konumlar- la sürdürdüğüm sol siyasal mücadelenin bu aşamasın- SAFLAR YARIN BELİRGİNLEŞECEK Çetin, karamu yarın verecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP'de, genel başkanlık yanşının yaşanacağı kurultay içın saflar ancak yann belirginlık kazanacak. CHP Genel Başkanı Hiknıet Çetin. 9 eylülde başlayacak kurultaydâ Iıderlığe aday olup olmavacağına ılışkın kararını yann açıklayacağını söyledi. Vakın çevresinın. Çetin'e. kurultaydâ SHP-CHP yanşması görüntüsü venlmemesı ıçın aday olması yönünde baskı yaptığı bildırildı Kurultayı alacağına kesin gözüv le bakan Deniz Ba> kal ekıbınin. hükümet ortaklığını sürdürme. ancak kısa sürede erken seçıme gıtme yanlısı olduğu ıfade edıldi Vlurat Karayalçın ekıbi de, lıderadayı oimayacağını açıklaması üzenne IVÎümtaz Soysal'a yakın ısımlerle yakın temasa geçmeye başladı. Karayalçın'ın ardından Baykal'ın da yann lider adaylığını açıklaması karşısında. her ıkı ismın bu yılbaşında bırleşen tkı ayn partınin genel başkanlan olması dolayısıyla. parti içınde SHP-CHP tartışmasının yaşanabıleceğtnden kavgı duyan ve aralannda Dışışleri Bakanı Erdal İnönü'nun de bulunduğu bır grubun. CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin'e aday olması yönünde telkınde bulunduğu öğrenıldı. Çetin, dün konuya ilışkin bir soruyu yanıtlarken. genel başkanlığa aday olup olmayacağına ılışkın karannı yann vereceğıni açıkladı CHP kurultavına çok aday ıle gıdıleceğının anlaşıldığını \ urgulayan Çetin. kurultay ıçın başka adaylann da çıkabıleceğinı. arkadaşlarının konuya ilışkin değerlendırmelenni sürdürdüğünü akfardı. Çetin, kurultay sürecınin kendı öngördüğu mödelin dışında geliştıgıni anımsatarak, şunlan sö> ledı: "Bu kurultayın değertendirilmesini. başka türlü gerçekleşmesini kendi kişisel görüşüm olarak öngörmordunu ama şimdi bövle gelişiyor. Kuruytav daria çok ada> ile olacak. Herkese başanlar diliyonım. Kritik bir dönemden geçivoruz. Birvandan birieşmenin bir aşamasını gectik, \eni bir aşamava geciyonız, bir \andan da önümüzde rıemen kısa bir sürede secim olduğunu dikkate alarak. bihle bir iç mücadelenin ön plana çıkmayacağı bir kurultay ın olmasının daha yarartı olacağını düşünüyordum. Ama, klasik bir kurultay a dönüştü. CHP'liler. böyle bir kurultayın da üstesinden geiirkr diye diliyorum. Ancak. bunun klasik bir kurultay a dönüşmemesinin yarariı olacağını başından beri söyİedim." Çetın'ın. aday oîmaması durumunda, Baykal"a destek verebıleceği ya da mevcut adaylar karşısında yakın arkadaşlan ıle bırlıkte tarafsız kalabıleceğı olasılığı da kulıslerde dıle getınldı. Hikmet Çetin'e yakın İcaynaklar. konuya ılışkın Cumhuriyet'ın sorulannı yanıtlarken. şunlan söylediler "Biz, bir SHP-CHP vanşmasına dönüşmemesini diliyomz. Önümü/deki iki gün içinde durunı belli olur. L zlaşnıa olamadığına göre, hiç olmazsa kıncı bir kurultay olmamalı. Herkes, bir bloklaşma havası verilmesinden kaçınnıalı. Partiler yeni bütünleştiği için, kongrelerde de gruplaşmalar doğal olarak ortaya çıktığı için onun eritilmesi zorunlulugu var. Çünkü önümüzde seçim \ar. Sayın Hikmet Çerin'in karannı bekh'yoruz. Hikmet be> düşünüyor." Lıderlığe aday olduğunu yann açıklayacak olan Baykal'a yakın ısımler ise kurultayın bir SHP-CHP çekışmesı gıbı geçmeyeceğıne, kamuoyunun CHP'ye karşı olan gü\ensızlığınm kurultay sonrası aşılacağına ınandıklannı belınerek, "Bu gü>ensizliğin aşılması, kurultay daki yanşmanın daha sonra devam etmemesine bağlı" görüşünu sav undular. Murat Karayalçın ekıbi, aday oimayacağını açıklamasının hemen ardından Soysal'a yakın isimlere çengel attı. Karayalçın ekibınden bir yetkılı. bugünkü Parti Meclisi yapısı ile partınin ayağa kalkmasının olası bulunmadığına dıkkat çekerek "Bugüne değin örgütün önü tıkanmıştı. Biz partinin üst yönetimine Anadolu'nun dinamizmini taşımak zorundayız. Bugüne değin Mümtaz SoysaJ'a yakınhk duymuş kimi arkadaşlarımız ile temas halindey dik. Bu ilişkileri ısıtacağîz"' dedıler. da. CHP Genel Başkanlı- ğı'na aday olnıamı bekleyen çe\ relerin ve partililerin var- lığını biliyorum. Ancak bu- günün koşullarında ortaya çıkan tablonun beklentilere cevap \ermeye yetmeyeceği- ni ve adayüğımın uygun oi- mayacağını görüyonım" Soysal, açıklamasının so- nunda. "Parti genel başkan- lığı. doğru bilinen yolda mü- cadele ermenin tekyolu ve bi- çimi değildir. Cumhuriyetin temel ilkelerini, sol düşün- cey le geleceğe taşıma müca- delesine devam edeceğim açıktır" dedı. Soysal. gaze- tecılenn sorulannı yanıtsız bıraktı Soysal'ın karan. yandaş- lan arasmda üzüntü ve tep- kiyle karşılandı Bazı yan- daşlan, "Hoca günlerdir bi- ze zaman kay bettirdi, yanlış yaptı" dedîler. Istanbul Mıl- letvekılı Ercan Karakaş. Genel Sekreter Yardımcısı Kenan Coşar. Parti Meclısı (PM) üyelerinden Kazım Sönmez'ın de aralannda bu- lunduğu bazı partılıler Zül- fü Lıvaneli'ye destek içın harekete geçtiler. Coşar, "Buruğuz. üzgünüz. Gün- lerdir hocayı bekledik" de- dı. Ankara Mılletsekılı Sej- fi Oktay da "Hocayı tanımış olduk. Arkadaşlanmıa seçc- neksiz bırakamayız. Aday ÇH kannz. LJvaneli'vi destekle- riz" dıye konuştu. Çankaya Beledıye Başka- nı Doğan Taşdelen de yeni- likçı sol kanat ofarak Livane- li'yi aday çıkaracaklarını açıkladı. Kamuoyuna karşı ilkelerı ve ideolojılennı hak- kıyla savunacak bır aday çı- kaımaya zorunlu olduklannı anlatan Taşdelen, "İçiboşal- tılan, sol ideolojiden yoksun yakiaşımlara karşı kendi i(- kelerimizi savunmak zorun- dayız. Deiege kimsenin teke- linde değildir. Sol, kurultay- dan başarıyla çıkacaktır" dedı. Istanbul'da bulunan Lıva- nelı. Soysal'ın karannı açık- lamasının hemen ardından Ankara'ya geldı. Lıvanelı, CHP'nın ıki binasından bü- tünleşmeden önce SHP'ye ait olan Willy Brandt So- kak'taki binasında sol kanat temsılcılen ıle bır toplantı yaptı. Toplantıda aday olma- sı durumunda Livaneli'nin desteklenmesi kararlaştırü'- dı. Ancak, Livaneli'nin bır kesımın adayı olarak çıkma- ması ve "bütün partililerin, solun adayı olarak" sunul- ması gerektığıne dıkkat çe- kildı. Livaneli'nin bugün bır basın toplantısı yaparak adaylığını açıklaması bek- lenıvor ATAOL BEHRAM 2 3 ağustos çarşamba akşamı 19.45'te küçük bır resmi araç v e orta büyliklükte bır otobüs- le Travnık'ten İgman Dağı'na doğm yola koyulduk Yaklaşık 15 kışi kadarız. Sarajevo'ya kımlenn gı- deceği gergın tartışmalara yol açtı: fakat küçük grubumuzun bile fazla kalabalık olduğunu görecektık... 20.30'da bır UN deneme noktasından geçtik. Anzalı bır yolu tınnanmaya baş- ladık 21 15' UN'nınsondenemenokta- sı "Cheque Point Charlie"deyız.. 23 20'yekadarbekletıldik Karşıdanas- keri araçlann gelmesı bekleniyor. tleri- de bir ışıldak. Dağ havası üşütmeye baş- ladı. Yandaki birbarakanın önünde yaş- lı bir Bosnalı asker çalı çırpı yakrruş ısı- nıyor Bır MAN Diesel'den Türkçe bır şarkı yükseldi Sarajevo'dan yayın yapan "Radyo Hayat" selamlıyor bizı... Bos- na-Hersek ordusunda çarpışan Sırp kö- kenli Sarajevolu ıkı askerden birinin uzattığı konyak şişesınden bir \ udum al- d r S 02.20. . Bir meydan okuma duygusu • Az sonra bir kişinin tek başına ancak sığabildiği ve epeyce eğilerek ilerleyebildiği, yaklaşık 1 km. olduğunu öğrendiğimiz tünelde yürüyüşümüz başladı... Kalbimin küt küt atışlannı ve uykusuz gecenin arttırdığı dayanılmaz panik duygusunu, insan olmanın nice smavlardan geçmek gerektirdiğini düşünerek ve sırtlannda ezici ağırlıkta kolilerle bu cehennem dehlizini aşmak zorundaki Bosnalılan, en çok da o bebeği ve onu kucağında taşıyan babasını düşünerek alt edebiliyorum... Sarajevo'nun tşıkian Karşıdan beklenen araçlargeldi ve tg- man Dağı'nın zıfır karanlıklanna dal- mamıza izın venldı.. Arabalanmızı terk edeceğimız nokta- ya kadar farlar sönük ılerlememiz gere- kiyor. Tekaydınlık. ayyıldızlarve aşa- ğılarda Sarajevo'nun ışıklan. Kentin bi- ze göre arkasındaki tüm tepelerinin ku- şatmacı Sırp bırliklennin elinde olduğu- nu biliyoruz.. Arabalardan inerek tgman Dağı'nın taş, çalı ve bodur ağaçlarla kaplı dik ya- macından aşağılara doğru ınmeye hazır- landığımızda benı bır sürpnz bekliyor' Birkaç kanş ötemi seçemıyorum. Erken bır katarakt sonucu yapay lens- ler takılı gözlenm bu zifir karanlığa uyum sağlamadı.. Deneyımli bir dağcı olduğunu orada öğrendigım Suavi'nin kemerıne sıkıca tutundum veinışbaşladı.. Benımkıtam bırkör ınışı.. Ayagım kaysa ya da burkulsa olacak- lan düşünmek bıle ıstemiyorum .. Tam o sırada Hadi Uhıengin, ayağı kayarak sırt üstü düştü. (Bir süre önce Sabah ga- zetesinden bazı arkadaşlann renkli fo- toğraflar eşliğinde anlattıklanndan fark- lı bir ınış bu. Farklı.. Marx, tarihte her trajedının komedi olarak bır kez daha yı- nelendığini söylemişti. Biz bunun ter- sini yaşıyorolmalıyız..) Iniş ne kadar sürdü. arumsamıyorum Bir gün sonra Konjiç'ten otobüslerle Mostar'a giderken. Bayan Hatemi'nin söylediğı gıbı. çevre öylesine karanlık olmasa. bastığımızyerlen ve çevreyi gö- rebılsek bilmem bu iniş kazasız belasız gerçekleşebilir mıydi?.. Terk edilmış bır Müslüman köyüne u- laştığımızda şafak henüz sökmemıştı. Bır pınarda yüzümüzü yıkadık. Bır süre daha yürüdükten sonra Sarajevo'nun en uzak varoşlannda, bir Boşnak polıs nok- tasındayız ve tan yeri ağanyor... Çevremızdeki sosyal konutlann du- varlan delık deşik, kimı yerlerde şarap- nel yaralanyla paramparça. Bazı balkon- larda domates yetıştınleceğine göre bu- ralarda hâlâ yaşayanlar vardemek... Po- lis noktasının çevresi kum torbalanyla tepeleme korunmaya alınmış.. Içimde hâlâ bır umut v an Belkı de tünelden geç- me gereği kalmadan girebıleceğız Sa- raybosna'ya. . Umudum gerçekleşmedı. Polıs araba- lan bizı bırkaç seferde tünelın yakının- da biryerleşim bölgesıne bıraktılar. Açık bır bakkaldan ekmek. kokakola gıbi bu- labildiğimız bir şeyler aldık.. Az sonra bahçeler içinde bir yoldan tünele doğru yürüyüş başladı. Birevden taze börek kokusu geliyor.. Hayat dev am ettığıne göre patatesli sıcak böreklenn tadına bakmadan yola dev am etmekolmaz .. (Birköy evinde, sabahın bu çok erken saatınde yapılıp satılan bö- reklerin sonuncuları bıze kısmet olu- yor..) Yaklaşık 1 5-2 km. uzunluğunda ve ancak tek kışının geçebileceğı avcı boy çukurunu aşarak tünelın gınşıne ulaştı- ğımızda saat 05 15. . Karşı yönden ge- Tenlerı beklemek zorundayız. Bızimle bırlıkte. yanlannda ya da sırtlannda en az 50"şerkilolukyiyecek vb. kolıleriyle bekle- şen kadın-erkek. genç-yaşlı Bosnalı- lar... 'Merhaba'laştı- ğımız bu insanlann vurguyu "e" harfıne koyduklan yanıt "merhaba'lanndaki anlatılmaz sıcaklığı unutmam olanaksız... Bir süre sonra karşı- dan gelenler çıkmaya başladı . 'Saraybds- na'jıGördüm' başlık- lı yazımdakı bir pa- ragrafı buraya aynen alıyorum: "Bu insan- lann ışınodasındançı- kan hastaiardaki gibi sararmış ve terlerle kaplı yüzlerini ve ba- basının kucağında tü- nelden çıkan bebeği 111P I • Bosna'da Sırp keskin nişancılanna karşı uyan levhası, gündeiik hayatın doğal bir görüntüsü unutamavacağım... Kukuletalı başı ha- fifçe önedüşmüş, biraz yorgun, biraz şaş- kın. sankî olup bitenleri anlamaya çalışn yordu..." Az sonra bir kışınin tek başına ancak s)ğabıldiğı ve epeyce eğilerek ilerleye- bildiği. yaklaşık 1 km olduğunu oğren- diğimız tünelde yürüyüşümüz başladı. Kalbimin küt küt atışlannı ve uykusuz gecenin arttırdığı dayanılmaz panık duy- gusunu. insan olmanın nıce smavlardan geçmek gerektirdiğini düşünerek ve sırt- lannda ezici ağırlıkta kolilerle bu cehen- nem dehlizini aşmlak zorundaki Bosna- lılan, en çok da o bebeği ve onu kuca- ğında taşıyan babasını düşünerek alte- debiltyorum.. Sırp denetımindekı Sarajevo Havaala- nı'nın altından geçtiği yerlerde yüksek- lığı daha da azalan bu bıtmek tükenmek bilmez mezan aşarak ve yine yaklaşık 1.5-2 km'lik avcı boy çukurlannı geçe- rek Sarajevo'nun bir dış mahallesine u- laştığımızda saat 08.10 . Zihnimden geçen bır cümley i arkadaş- lara da söy iüyorum: "Bu tünelegiren in- san,oradan aynı insanolarakçıkamaz..." Geçen nisan ayında kuşatma altında 1000. günunü tamamlayan, yanmış yı- kılmış. ıssızlaşmış Sarajevo'nun bır za- manlarki görkemi, güzelliği. canlılığı an- cak sezılebiliyor.. Gerçi hayat burada da dev am edıyor. . Keskin nişancılar Dükkânlaryıne açık. kadınlar yine ba- kımlı. genç kızlar yine alımlı, ınsanlar yi- ne işlerinde güçlerinde... Fakat anlatıl- maz bir üzgünlük, bir ölüm ıssızlığı her yen. her şeyı kaplamış... "Keskin nişan- cılara dikkat._" y azılı bir tabelanın altın- da fotoğraf çektinrken, içımde kederya da öfke değıl, bir umursamazlık ve mey- dan okuma duygusu var.. Elçılık konutunda ziyaretıne gıttığı- mız Büyükelçı Şükrü Tufan özetle şun- lan söyledi' "Sarajevo kuşatma altında 4. kışa giriyor... İnsanlar SUSUA yakıtsız, gkiasız, elekrriksiz, yaşamlannı sürdür- meye çalışıyorlar... Hastaneler. okullar. top mermüerinin önceiikli hedefleri... İn- sanlar su kuyruklarında öldürülüyon.. Terorizm bile değil bu, övle bir saçmalık ki adı bile yok... Yine de burada, bu kent- te olmay ı kendi açımdan ayncalık sayıyo- rum._ Buradaki Türk kültürünün bu ka- dar kuwetli olduğunu bilmiyordum... Bunun üzerinc bir şey inşa etmemiz la- zım... Türkiye'den bir kültür danışman- lığı kadrosu istedik. henüz sonuç alama- dık. İlkokul programlanna Türkçe ders konuldu. fakat henüz kitap ve okutman yok..." Bır süre once Iran'ın Sarajevo'da bir klınık açtığını söyleyen Şükrü Tufan'ın düşüncesine göre de Bosna-Hersek'te "nıini Müslüman devleri kurulması bu ülkede sonun başlangıcı olacaktır"... Saat 14 30'da yabancı medyanın da çağnlı olduğu basın toplantımızda, Tür- kıye'nın aydınları olarak "ambargo >« kuşatmanınkaldınlması"nı istedığımızi belırterek Travnık'te (MehmetGüleryüz ve Suavi'nin bır amatör heyecanıyla ha- zırladıklan) pankartı açtık... POLİTtKA GUIVLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Belge... Şeriatçı gazeteler, Adalet Bakanı Mehmet Moğul- tay'a niçin saldırıyor, neden 'kin ve öfke' dolu haber- ler yayımlıyor? Nedeni çok açık: Çünkü Adalet Bakanı Moğultay, laik demokratik cumhuriyet düşmanlarının üzerine gidiyor, Türkiye Cumhuriyetı'nin tüm cumhuriyet savcılarını 'kara teh- lıke'ye karşı uyarıyor... Adalet Bakanı Mehmet Moğultay'a bu ülkenın ay- dınları, demokratları, Atatürkçüleri, lıberalleri sahıp çıkmalıdır... Bugün şeriatçı basın yaygarayı koparıyor: "Adalet Bakanı'nın kellesinı ıstenz..." Neden? Çünkü, yargıda örgütlenip işlerıni tıkırtıkır yürütür- lerken Bakan Moğultay, olaya el koyuyor ve şeriatçı- ların maskesini indirıyor... • • • istanbu! ikinci Asliye Ceza Mahkemesi hâkimi Mustafa Kutluk ıle savcı Orhan Zeybek'in adını anımsadmız mı? Hâkım Kutluk ile savcı Zeybek gazetecı dostumuz Emin Çölaşan ı bir yazısından ötürü hapis cezasına mahkûm etmiştı. Daha sonra da Zeybek ile Kutluk, Istanbul dışına atanmışlardı. Şeriatçı basın o günler yaygarayı basmıştı: "Emın Çölaşan'ımahkûmeden, HikmetÇetinka- ya'y; yargılayan hâkım ve savcı açığa alındı..." Şimdi ben sıze bu olayın perde arkasını anlataca- ğım... Birkaç ay önce Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe, Mehmet Moğultay'ın önüne bır kitap bırakıp şöyle de- di: "Bu kitap nasıl satılır, bakan olarak bu olaya niçın müdahale etmezsınız?.." Kitap. 'Hayat ve Hatıratım' adını taşıyordu ve ya- zarı da Dr. Rıza Nur'du... Aziz Nesinden Yaşar Kemal'e, ilhan Selçuk tan Çetin Altan'a dek pek çok yazann kitaplan kımi dev- let kuruluşlarında yasaklanırken Dr. Rıza Nur'un kita- bı özellikle yargıda ve polıs örgütlerinde 'elden ele' dolaşmıyor muydu? Bakan Mehmet Moğultay olaya el koydu ve ılgınç bır sonuçla karşılaştı. Dr. Rıza Nur'un kitabı Abdurrahman Dilipak tara- fından hazırlanıp Ismet Uçma tarafından yayımlan- mıştı. Kitap, 'Hayat ve Hatıratım'\r\ üçüncü cıldiydi. 'Rıza Nur- Atatürk Kavgası' başlığını taşıyordu. Abdurrahman Dilipak ve ismet Uçma, Dr. Rıza Nur'un kitabını yayımlamaktan yargılanmışlardı. Sav- cılık ıddianamesını 28. 07. 1992'de hazırlamıştı. İkin- ci Asliye Ceza Mahkemesi ıse (hâkım Mustafa Kut- luk, savcı Orhan Zeybek) 3.09.1992'de sanıkların be- raatıne karar vermişti. Istanbul İkinci Asliye Ceza Mahkemesı'nin 35 gün gibı kısa bır süre içinde karar almasının altında yatan gerçek neydi? Yargıtay Dokuzuncu Ceza Dairesi'nin oybirlığiyle al- dığı 8.06.1995 tarıhli kararına göre hâkım Mustafa Kutluk ıle savcı Orhan Zeybek'in; Abdurrahman Dili- pak ve Ismet Uçma'nın sorgusunu yapmadan karar verdiğini saptamıştı. Adalet Bakanlığı Ceza Işlerı Genel Müdürü hâkim Ihsan Akçin, Mustafa Kutluk ve Orhan Zeybek'le Ht gili Bakan Moğultay'a şu yazıyı gönderiyordu: "1412 Sayılı Ceza Mahkemeleri Usulü Kanunu 'nun dunışma kurallannı tesbit eden 'Davaya Duruşma' başlığını taşıyan Altıncı Faslı'nda yer alan usul hü- kümlerine aykırı olan ve yargı yetkisi ve takdir hakkı- nın açıkça ıhlali mahıyetinde tezahüreden davranış- lanndan dolayı adları geçen cumhuriyet savcısı ile hâkimın disıplin yönünden mercıınce muaheze edil- melerinin uygun olacağı, Dosya münderecatıyla adalet mufettişinin iş'arın- dan anlaşılmıştır. Bu ıtıbarla, Istanbul Cumhunyet savcısı Ortıan Zey- bek ıle Asliye İkinci Ceza Mahkemesi hâkimi Musta- fa Kutluk haklarında disiplin yönünden gereğinın tak- dir ve ıfası için soruşturmaya ait evrak 2802 Sayılı Hâ- kimler ve SavcılarKanunu 'nun 87. maddesı gereğin- ce Hâkımler ve Savcılar Yüksek Kurulu 'na tevdi edil- mesi düşünülmüştür. Keyfiyet tasviplerine arzolunur." • • • Dr. Rıza Nur'un anılarını içeren kitabın bir bölümü ise 1991 yılının temmuz-ağustos aylannda Aktüel dergisinde Sefa Kaplan imzasıyla yayımlanınca ne olmuştu dersinız? Sefa Kaplan ile Aktüel'in Yazı Işleri Müdürü Alev Er, 1 yıl hapıs cezasına mahkûm oldu ve cezası Yargıtay Dokuzuncu Ceza Mahkemesi'nce onandı... Küçükçekmece İkinci Asliye Ceza Mahkemesi, Se- fa Kaplan ile Alev Er'i biryıla mahkûm ederken (mah- keme bır yıl sürdü). Istanbul İkinci Asliye Ceza Mah- kemesi bir yıl sonra kitabın tümünü yayımlayan Ab- durrahman Dilipak ile Ismet Uçma'ya neden beraat (mahkeme 35 gün sürdü) kararı verdı? Burada bır çifte standart vardı ve bu gerçek de bu- gün ortaya çıktı... Şeriatçı basın bu yüzden yaygara koparıyor, Meh- met Moğultay'ın kellesıni ıstiyor. Bir kısım CHP'liler de Bakan Moğultay'a saldınp onun, 'koltuğundan aşağıya' yuvarlanması içın çaba harcıyor... Ey CHP'liler uyanın ve kendinize gelin. Hıç olmaz- sa Türkiye Barolar Birliğı Başkanı Av. Önder Sav'ın yargı yılının açılışında yaptığı konuşmadaki şu sözle- rine kulak verin: "Kimi siyaset adamlan, bir tiyatro oyuncusundan daha usta, istediği her an ağlayıp gülen bir tarikat şeyhiyle görüşmek için kuyruğa giriyorlar. Üzerine yemin ettikleri Atatürk'ün 'Efendiler ve ey millet bi- liniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, mürit- ler, mensuplar. tarıkatlar ülkesı olamaz. En doğru en gerçek TARİKAT, uygarlık tarıkatıdır' sözlehni ne ça- buk unuttular. Ülkemızde yaşanan yuzlerce acı ve uyarıcı olaya karşın, çağdaş laık Türkiye'de hâlâ teokratik devlet özlemine, şeriataprim veren, tarikatlardan yardım u- man, tarikat şeyhlerinden icazet isteyen tüm siyaset adamlannı kınıyorum, ayıplıyorum." CHP şölene hazır AJNKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP'nın bu hafta sonu yapılacak kurultayının bır şölene dönüştürülmesı ıçın hazırlıklar tamamlandı 5 bın balonun havaya uçuru- lacağı. 1 tonçıçeğinatılaca- ğı kurultavın gecesınde ha- vaı fışek gösterileri de ger- çekleştınlecek. Kurultayın açılışında. "CHP'siz günler M ın anlatıl- dığı veSezenAksu'nun "Bu da gelir, bu da geçer, ağla- ma" sözlennin değıştırıle- rek kullanıldığı klıp ızletti- rılecek. CHP kurultayını 700 do- layında yerlı ve yabancı ga- zetecı ızleyecek. TRT ıle dört özel televizyon kanalı naklen yayın yapacak. Bu klıpte, Sezen Aksu'nun son kasetınde yer alan "Bu da gelir bu da geçer ağlama" şarkısının sözlennin değışti- rılerek partılı Deniz Pınar Ahlgan tarafından seslendi- nleceğı şarkının da yer ala- cağı bildırildı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle