Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26EYLUL1995SALI
12 DIZI YAZI
Eğitim eşitsizliği körükleniyor
E
ğitim sistemimizdeki aç-
mazların odaklaştığı ve bir
türlü çözülemeyen eğitim
aşaması ortaöğretimdir. Öğ-
rencinin, yaşamı için yol
ayrımını oluşturmaktadır.
Bu yol a>rırnında öğrencinin beklentisi-
ne yanıt vermek şöyle dursun. çocuğu
tüm sorunlanyla birlikte. yaşam mücade-
Iesinın ıçine atmaktadır. Bu, yüzme bil-
meyen insanı denize atmaya benziyor.
Türkiye'de işgücünün sektörel dağılımı bi-
linmesine karşın. buna uygun eğitim ya-
pılanmasına gidilmediğınden. hem isra-
fa hem de gençlerimizin yaşam mücade-
lesinde başansızlıklanna neden olunmak-
tadır. Tanm alanında çalışan nüflısun azal-
masına. sanayi ve hizmet sektöründe bü-
yiik artışlara karşın. okullanmızda bu ge-
lişmeye uygun örgütlenme gerçekleştiri-
iememiştir.
• Ortaöğretim kademesine. genel lisede
•yüzde 27.2. mesleki ve teknık liselerde
iyüzde 21 olmak üzere okullaşma oranı
yüzde 48.2"dır. Bugün girmeye hazırlan-
•dığımız Avrupa Birliği ve diğer gelişmiş
ülkelerde buoran yüzde 85"lereulaşmış-
tır. (Almanya 90, Fransa 80, Ingıltere 85.
Hollanda 99. ABD 90. Japonya 92.) Ge-
ne Batı toplumu, öğrencilerini daha ilköğ-
retim yıllannda mesleğe hazırlayacak şe-
kilde eğitim sistemini yapılandırmışken.
bizde çocuk daha ilköğretimde yükse-
köğretimeyönlendirilir. Buanlayış. lise-
lerimizi tek hedefli hale getirmiştir. Or-
taöğretimde. yaşamın gerekleri, öğren-
cinin beceri ve yeteneklerı dikkate alın-
mamaktadır. Bu durum üniversite önün-
deki yığılmaları ve vasıfsız bir yıgın iş-
gücünün sokağa atılmasını doğurmakta-
•dır.
||' Üniversiteyeşartlandınlarak iş-mesle-
- 'ğe yatay geçiş olanağı bulunmayan öğ-
rencilerimızle birlikte yakınlan da bü-
,ük üzüntüduymaktadır. Bu durumaça-
re bulmak. işe ve mesleğe yatay geçişle-
Pri sağlayacak programlar yerine. sadece
I eşitsizliği körükleyen okul çeşitleri çoğal-
i tılmıştır. Bu durum sisteme güvensizliği
y ve okullardan kaçışı doğurmuştur.
i Dershaneler eşitsizlik
i yaratıyor
Hiçbir ülkede örneği görülmeyen ders-
'. hanelerotuztrilyonluk birsektördurumu-
na gelmıştir. Bu kurumlarda bilgi ve ço-
'cuğuvaşamahazırlamaktançok.ağırlık-
lı olarak test tekniği ve alışkanlığı veril-
rmektedir. Bu da çocuğun yaşama hazır-
1 lanmasi için gerekli zamanın sadece sı-
j nav yanşına harcanarak boşa gitmesine
_ nedenolmaktadır. Dershaneler paralı-pa-
rasız yanında, kent ve taşra arasında da
büyük eşitsizliğe neden olmaktadır. Li-
selerimiz: çekiciliğini tamamen yitirmiş,
eğitimde verim ve kalite düşmüş, öğren-
cinin sadece diploma almak için zorun-
lu gittiği yerler durumuna gelmiştir.
0 Genel liselerin ortaöğretim kurum-
.lan ıçindeki payı yüzde 30'ların altına
indirilecektir.
# Dershaneler karşısında yitirdiği çe-
kiciliğini yeniden kazanmalan için. araç-
gereç öğretmen ve diğerdonanım yönün-
den gerekli önlemler alınacaktır.
# Yükseköğretime hazırlayan prog-
ramlar yanında. mesleğe hazırlayıcı prog-
ramlar konacaktır. Yükseköğretime git-
meyen ya da gidemeyen öğrenciler için.
aldıkları meslek derslenne uygun yoğun-
laştırılmış programlarla öğrencinin bir
meslek edinmesi sağlanacaktır.
0 Anadolu ve fen liseleri gibi aynca-
T a h s i n D o « a n
• Ortaöğretimde, yaşamın gerekleri,
öğrencinin beceri ve yetenekleri
dikkate alınmamaktadır. Bu durum,
üniversite önünde yığılmalara ve
vasıfsız bir yığın işgücünün sokağa
atılmasına neden olmaktadır. İşe ve
mesleğe yatay geçişleri sağlayacak
programlar yerine, sadece eşitsizliği
körükleyen okul çeşitleri çoğaltılmıştır.
Bu durum sisteme güvensizliği ve
okullardan kaçışı doğurmuştur.
• Hiçbir ülkede örneği görülmeyen
dershaneler, otuz trilyonluk bir sektör
durumuna gelmiştir. Bu kurumlarda
bilgi ve çocuğu yaşama hazırlamaktan
çok, ağırlıklı olarak test tekniği ve
alışkanlığı verilmektedir.
lıklı liseler kaldırılarak tüm liselerimiz-
de öğrencinin yetenek ve ilgileri doğrul-
tusunda. fen ağırlıklı. dil ağırlıklı ya da
başka alanlarda sınıflaroluşturulacaktır.
Yabancı dille eğitim yerine, yabancı dil
öğretimi benimsenecektir.
0Çokamaçlı liseleryaygınlaştınlarak
öğrenciye iş yaşamıyla uyumlu program-
lar sunma olanağı yaratılacaktır. Bu lise-
ler tüm gereksinımieri karşılamaya uygun
kampus modeline uygun bir donanıma
sahip olacaktır.
0 Lise bünyesindeki ortaokullar ayn-
larak ilköğretim okullan ile bütünleştiri-
lecektir.
0 Liselerimiz. öğrencinin her aşama-
da, okul ve dal değiştırmesine, iş yaşamı-
na ve yükseköğrenıme geçişlerine ola-
nak sağlayacak şekılde yeniden düzenle-
necektir.
0 Liseler. ders bıtiminden sonra da açık
tutularak ders dışı saatlerde yaygın mes-
lek programları uygulanacaktır. Yaz ay-
ları tümüyle bu programlara ayrılacaktır.
0 Uygulanmakta olan ders geçme ve
kredili sistem geliştirılerek öğrenci, velı
ve çevre bu konuda bilgilendirilecektir.
0 Rehberlik serv isleri yaygınlaştınla-
rak bu servisler, öğrenci ve velinin yanın-
da öğretmen ve idareyi de yönlendirecek
uzman kadrolarla zenginleştirilecektir.
Aynca bu servisler yükseköğretimle or-
taöğretim arasında eşgüdüm sağlayıcı bir
görevi de üstlenecektir.
0 Ara sınıflarda merkezi ve okul bün-
yesınde olmak üzere değerlendirme sınav-
ları yapılacak. öğrencinin buna uygun
olarak yönlendirilmesi yanında, merke-
zi ve okul bünyesinde yapılan değerlen-
dirme arasında korelasyon aranacak. eğer
korelasyon yoksa sistem yerleşinceye ka-
dar bu okullara bir puan verilecek ve bu
puanlar o okulun öğrencilerınin. üst öğ-
renim için değerlendirilmesinde göz önü-
ne alınacaktır.
0 Tüm değerlendirme kağıtlan optik
okuyucuya uygun olarak hazırlanacak-
tır. Değerlendirmelertek merkezden ya-
pılacağı gibi. süreç içinde okullar, özel-
likle rehberlik serv isleri bilgisayar ağı ile
donatılarak değerlendirmelerin okullar-
da yapılması sağlanacaktır.
0 Okul bünyesinde. öğrencinin bilgi-
sini değerlendirmek amacıyla yapılan sı-
navlann test ağırlıklı yapılması sağlana-
caktır. Çocuğun kendini ifade etmesine
büyük ölçüde katkı sağlayan kompozis-
yon tipi sınavlara da yer verilecektir.
0 Öğrenci gereksiz bilgi dedpolamak-
tan çok. araştırmaya. kaynak taramaya, bil-
giyi özümleme ve kullanmaya yönlendi-
rilecektir.
0 Mesleklerdeki çeşitlenme ve geliş-
melere ılişkin, rehberlik servisleri, yapa-
cağı araştırmalann yanında sürekli iş ya-
şamını izleyerek uygun dallann açılma-
sı sağlanacaktır. Bu konuda İş ve Işçi Bul-
ma Kurumu ve meslek kuruluşları ile iş-
birligine gidılerek her yıl meslek tanıtım
kılavuzlan hazırlanıp veli ve öğretmen-
lere ulaştırılacaktır.
0 Rehberlik servislerine bağlı olarak
çalışacak: istihdam ve izleme birimleri,
bölgesındeki işgücü gereksinimi ve iş ya-
şamındaki eski mezunlara ilişkin araştır-
malar yaparak gerek işe yerleştirmede
gerekse iş yaşamında gereksinim duyu-
lan eğitim eksikliklerinin giderilmesinde
işyeri ile ortak önlemler alacaktır.
0 Tüm okullarımız çevrenin gereksi-
nimlerine duyarlı duruma getirilecektir.
0 Gelişmiş ülkelerdeki meslek standart-
lanna ulaşmak için gerekli önlemler alı-
nacak, yeni eğitim teknolojilerinin okul-
lara gırmesındekı gecikmeler mutlaka
önlenecektir.
0 Eğitim programları gözden geçiri-
lerek bazı derslerin her sınıfta tekrannı
önleyecek yeni düzenlemelere gidilecek-
tır.
0 Merkezi ve okul rehberlik servisle-
rinde kurulacak program geliştirme birim-
leri. yeni iş, meslek ve diğer gelişmelere
uygun program değişikliklerini gerçekleş-
tirerek ilgililere duyurulacaktır.
0 Televizyonda eğitim kanalı kurula-
rak mesleğe yönelik programlar yanında.
yer yer meslek tanıtıcı programlara da
yer verilecektir.
0 Ders geçme ve kredili sistem gere-
gi, erken mezun olanlara yükseköğreni-
me geçiş olanağı tanınacaktır.
0 Seçmeli derslerin seçiminde. öğren-
cinin arkadaşlık ilişkileri ve başka zaafiçe-
ren yönelmeler rehberlik servisi çalışma-
ları ile önlenecektir.
0 Eski mezun ve halen bir üniversite-
de okuyanların üniversiteye yerleşmede.
bugün yüzde 71'lere ulaşan paylannın
yüzde 50'lere çekilmesi ve süreç içinde
bu oranın düşürülmesi sağlanacaktır.
Mesleki ve teknik eğitim
Cumhuriyetimizin ilk yıllarında bu
alanda gelişmiş ülkelere koşut bir okul-
laşma oranı yakalanmamasına karşın son
yıllarda gereken önem verilmediği için
peşpeşe yapılan kalkınma planlarındaki
hedeflere bir türlü ulaşılamamıştır. Geliş-
miş ülkelerde ortalama çağ nüfusunun
yüzde 70'i bu kurumlarda okurken. Tür-
kiye"de 1995 verilerine göre gençlerimi-
zin ancakyüzde2l'i okumaktadır. Mes-
lek ve tekn ik okul ların içinden imam-ha-
tip lıselerini çıkınca aşağıdaki tabloda da
görüldüğü gibi bu oran yüzde 12.8'e düş-
mektedir.
Bu rakamlarla bırakın gelişmiş ülkele-
rı, cumhuriyet döneminin ilk otuz yılını
bile yakalamak olanaklı değil.
İmam-hatip okuliarı
Son yıllarda gereksiz olarak açılan,
imam-hatip ortaokulunun. kendi grubu
içinde yüzde 87.80 çıkmıştır. Bırakın la-
ik demokrat kesimi, yıllardır bu okulla-
ra destek veren sermaye kuruluşları TÜ-
SİAD ve TÜGİAD. hazırladıklan eğitim
raporlarında. imam-hatip okullanndaki
hızlı gelişmelerdenyakınmaktadırlar. Tür-
kiye için mesleki ve teknik işgücünün ye-
tiştirilmesi gereken liselerimızin yüzde
19.33'ü, ortaokullanmızın yüzde 87.80'i
din eğitimine aynlarak çağdaş uygarlık dü-
zeyini yakalamak olanaklı değildir.
Dünyanın hiçbir ülkesinde görülme-
yen, din veya dinsizlikle hiçbir ilişkisi
olmayan. sadece sanayileşme ve ekono-
mik kalkınmanın ayakbağı olan bu kor-
kunç dengesizlik mutlaka giderilmelidir.
Türkiye'de din alanında yaklaşık 70.000
kişi çalışmaktadır. Bunun dışında yetiş-
tirilenler, israf ve ekonomik gelişmenin
ayak bağıdır. tmam-hatiplilerin ortaokul
kısmı tamamen kapatılarak ilköğretim
okullan bünyesine alınacak, lise kısmı
ise ülkenın ihtiyacı olan din adamı düze-
yine indirilecektir.
Devlet Istatistik Enstitüsü'nce her yıl
yayımlanan istatistiklerde, Türkiye'de
sektörlerin istihdam ettiği işgücü açık-
lanmaktadır. işgücünün sanayi ve hizmet
sektörüne yönelmesi apaçık görülmek-
tedır. 1989 yılındaçalışan işgücünün yüz-
de 48.7'sıni istihdam eden tanm-orman-
balıkçılık ve madencilik sektörü 1992 yı-
lında yüzde 44.9'a gerilemiştir. Aynı dö-
nemde yüzde 13.7'lik bir paya sahip olan
imalat sanayii yüzde 16.2'ye yükselmiş-
tir. Ancak eğitımin bu gelişmelere göre
yapılanmadığını, ülkenin gereksinimi
olan işgücünün yetiştirilmesine yönelik
gerekli duyarlılığın gösterilmediğini gör-
mekteyiz. Sanayi ve son yıUarda gelişen
turizm ve ticaret sektöründeki gelişme-
lere paralel bu daldaki okullarda da ge-
reken gelişme sağlanamamıştır. Bu okul-
ların gerekli işgücüne göre yeniden ya-
pılanması gecikilmeden sağlanmalıdır.
Tüm ülkeler. teknik işgücünü yaşam-
sal önemde görmektedir. Her bin kişiye
sanayileşmiş ülkelerde 81, Kuzey Avru-
pa ülkelerinde 182, Güney Avrupa ülke-
lerinde 58 teknik eleman düşerken, Tür-
kiye'de 28 teknik eleman düşmektedir.
Öte yandan gelişmiş ülkelerde. sektörle-
rin iş sahalan ile ilgili okullara, büyük oran-
da katkılan sağlanmışken bizim sanayı-
ci ve işadamları yükü tamamen devlete
bırakmışlardır. Mesleki ve teknik okulla-
nmız gözden geçirilerek il ve ilçe eğitim
kurulları kanalıyla yörenin ve ülkenin iş-
gücü gereksinimine uygun yapılanma ive-
dilikle sağlanmalıdır
Bugün iş yaşamına atılan gençlerimi-
zin yaklaşık yüzde 80'i vasıfsız olarak gir-
dikleri ışyerlerinde başansızlık içinde bo-
calamaktadır. Bu durum. büyük ölçüde ve-
rim ve kalite düşüklüğüne de neden ol-
maktadır.
Yarın: Yükseköğretim
MESLEKİ VE TEKNİK OKULLARIMIZDA BIKJÜNKÜ DURUM f»995)
Okul turu
Erkek teknik ok.
İOztekmk
Ttctunzm
İmamhstiD
SâAüi
Twım
Ozelefcbm "
özdoftretım '
Dıfter bakanl
Toolam
Oruokul
1652
32876
3.647
302.547
„
2.789
163
584
344.283
ortı ıçın-
040
950
100
87 80
.
080
0 40
0 10
100
Loe
375 093
82.503
197.380
173 628
237
2 556
33
1 903
64 446
897 779
lise.ıçin-
deki %sı
41 78
9 18
2198
19 33
0.02
0 28
0.003
021
7.17
100
oru-hse
tODİanu
376.745
115.379
201052
476 175
237
2.556
2.822
2.066
65.030
1242062
topıçm-
dekı%si
30.33
9.28
16 18
3833
0.02
0.20
0.22
0 16
5 23
100
Kayntk MEB 1995 (kursn kursUn almmamifttr. )
YETERSİZ EĞİTİM BATACINPA PECİSEN TOPLUM
Ulusal eğitim yerine şeriat eğitimiERTÜĞRUL UÇKUN Eğitimci
1960'lardaduraklayan şeriat özlemleri, 1970'ler-
de yeniden canlanır oldu. Niçin insanlanmız sürek-
, li gericiliğe prim veriyor. polıtıkacılarla şeriatçıla-
! rın ağlarına yakalanıyorlardı? Öyleyse eğitimde bir
; yanlışlık vardı. Gençleri yanlış yönde eğitiyorduk,
; aynca eğitimden geçiremediğimiz kitleyi de yanlış
yönlendiriyorduk. Bir yandan klasik liselen yozlaş-
tınrken öte yandan dinsel eğitıme ağırlık venyor.
üstelik çağdaş eğitimin en önemli parçası olan mes-
1
lek okullarını yeterince açmıyorduk. Devlet. milyar-
1
larca lirava yetiştirdiği öğrettnenlenni, hazırlattığı
kitaplannı özel girişimcilerin özel okullanna akta-
nyor: kendısiyse dinsel eğitime hız veriyordu. ÜI-
'. keyi çağdaş düzeye yüceltecek pozitıf bilimlerle
donanmış insanlar yerine. bireyleri öteki dünyaya
yetiştinyordu. Dinsel inancın siyasal yaşamımızda
bir sömürii aracı olarak kullanılması, DP yönetimiy-
le başlatılıp sonrakı yönetimlerde de sık sık başvu-
' rulan birgelenegı yerleştirdi. Çünkü halkın eğitim-
• sizlik ve bilgisizliğinden yararlanmanın yolu din-
, dar görünmekten geçiyordu. Oy avcılığı için Mak-
| yavelist bir politikayla dinsel duyguları sömürerek
| iktidan ele geçirmekten başka bir şey düşünmeyen
• Dinsel inancın siyasal yaşamımızda bir sömürü aracı olarak kullanılması, DP
yönetimiyle başlatılıp sonraki yönetimlerde sık başvurulan bir geleneği yerleştirdi.
Çünkü halkın eğitimsizlik ve bilgisizliğinden yararlanmanın yolu dindar
görünmekten geçiyordu. Oy avcılığı için Makyavelist bir politikayla dinsel
duyguları sömürerek iktidan ele geçirmekten başka bir şey düşünmeyen çıkarcılar
türemişti. Oysa iktidan elinde tutan politikacılar, dinsel ve ahlaksal yönden erdemli
bireyler olmadıklanndan, varlık ve lüks içinde yaşıyorlar, soysuz davranışlarla ülke
çıkarlannın ve devrimlerinin birer birer yok olmasına neden oluyorlardı.
çıkarcılar türemişti. Oysa bu iktidan elinde tutan po-
litikacılar. dinsel ve ahlaksal yönden erdemli birey-
ler olmadığından. varlık ve lüks içinde yaşıyorlar;
soysuz davranışlarla ülke çıkarlannın ve devrimle-
rinin birer birer yok olmasına neden oluyorlardı. Hiç-
bir erdem, ahlaki değer, yurt sevgisi, insancıl kav-
ram onlar için önem taşımıyordu. Cumaları nama-
za gidiyorlar. ramazanda oruç tutup iftar açarak Ku-
ran'dan, Allah'tan söz açıyorlardı. Oysa kımsenın
görmedıği zamanlarda v iskilerini içiyor. Avrupa'lar-
da gezip güzel dilberlerle günü gün ediyorlar, *'vur
patlasın, çal oynasın" biçiminde yaşıyorlar, mil-
yonları düşünmeden harcıyor, Isviçre bankalann-
da para bıriktirıyorlardı.
1950'lere değin çoğunluğu yoksulluk içinde ya-
şayarak devlet kasasını dolduran Türk ulusunun ha-
zinesıni, on yıl içinde çarçur eden "çıkarcı politi-
kacılar"dan, halka yönelik gerçek bir eğitim uy-
gulaması kuşkusuzbeklenemezdi. Yağmalamalan-
nı sürdürebilmek için, sinsice beş eylemi uygula-
maya koydular:
I) Eğitimi yozlaştırarak dinsel eğitime ağırlık
verip insanlan afyonlamak. böylece pozitif bilim-
lerden uzaklaştırmak, 2) Devlet elıyle varsıllaştın-
lan kokuşmuş bir burjuva sınıfı yaratarak yeri gel-
diğinde şeriat düzeni için kullanacağı anamai biri-
kimini sağlamak, 3) Köşedönücülük. vurdumduy-
mazlık. bencillik. kabalık. saygısızlık. acımasızlık
vb. gibi toplumu yıkıcı ve çökertıci olumsuzlukla-
rı kişilere aşılayarak kitleleri duygusuz bir sürüye
çevirmek. 4) Bir avuç bilinçli. yurtsever aydını de-
netim altında tutmak ve bilgisiz halkı onlara karşı
kışkırtmak için faşizan, şeriatçı bir güvenlik gücü
kurmak, 5) Tüm bunları gerçekleştirebilmekse,
uzun sürecek iktidarlarına bağlı olduğundan, se-
çim sistemini kendi istekleri doğrulrusunda düzen-
lemek. Eğer incelenirse, 1950'den bu yana "Al gü-
lüm ver gülüm" örneği, yaklaşık 1500 anaç poli-
tikacı, aile çevresıyle Türkiye'yi yönetiyor. Bu ne
bıçitn demokrasiyse, oldukça yüklü parası olmayan
aday olamıyor; olsa bile kendi partileri destekleme-
dikçe ya da beğenmedikçe seçilemiyor; seçildikten
sonra da onlann dediğini v ineleyen papağan, iple-
ri onlann elinde kukla olmaktan öteye geçemiyor-
lar. Böylece zavallı yurttaş, kendi seçtıği sanısıyla
bu sahnede, demokrasicilik oyunu oynamaktan mut-
lu oluyor! Tam bir kısırdöngü! Bu düzene karşı çı-
kan aklıbaşında, yurtsever, gerçek Atatürkçü ay-
dınlar, tutukevierine atılıyor. dövülüyor, işkence
görünüyordu. Ne yazık ki, bu ihanete aracı olan ki-
mi yargıçlar, güvenlik güçleri. bürokratlar. kamu gö-
revlileri: çıkarcılara ve politikacılarla şeriatçılara uzun
süredenberi kenetlenmişlerdi.
SÜRECEK
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Eceyit'in Azınlık
Hükümeti Denemesi...
1973 seçımlerinde, CHP birincı parti olarak Meclis'e
girmişti. Ecevtt'ın CHP'si 185 milletvekili kazanmıştı.
Tablo şöyleydi: Demirel'in Adalet Partisi (AP) 149, Er-
bakan'ın Milli Selamet Partisi (MSP) 48, Adalet Partisi'nden
aynlan Demokratik Parti (DP) 45, CHP'den ayrılan Tur-
han Feyzioğlu'nun Cumhuriyetçi Güven Partisi (CGP)
13, Türkeş'in MHP'si 3, Timisi'nin Türkiye Birlik Parti-
si (TBP) 1, Bağımsızlar: 6: bugünkü Meclis yapısına çok
benzeyen bir tablo. OzamanCHP 185'miş, bugün Tan-
su Çiller'in DYP'si 182...
CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit. seçim öncesinde
olduğu gibi. sonrasında da Mete Akyol'lardan çıkmaz-
dı. Bülent Bey, bir pazar günlerini kendine ayırmıştı. Bir
pazartesi günü de Cumhurbaşkanı Korutürk'e gide-
cekti, Cumhurbaşkanı Korutürk, Ecevit'e hükümeti kur-
ma görevi verecekti.
O zaman Yeni Ortam'da çalışıyordum. Pazar günü
öğleden sonra, Metearadı:
- Ekmekçi, ben Bülent Bey'lerdeyim. Bülent Bey de
yanımda. sen yazını yazdın mı?
- Hayır yazmadım!
- lyi, Bülent Bey seninle konuşmak istlyor, hemen at-
laytp gelir misin?
Bülent Bey, o zaman Küçükesat'ta Bade Sokak mı,
Bade Apartmanı mı ne, bir yerde oturuyor. Bir arabaya
atlayıp gittim. Rahşan Hanım, Mete, Bülent Bey üçü bek-
liyorlar. Oturur oturmaz Bülent Bey sordu:
- Ne içersiniz?
- Sizde çaydah başka bir şey bulunmaz, ben de çay
içeyim! dedim.
- Yooo, dedi Bülent Bey, ne içerseniz vari
- Örnegin ne var?
- Viski var!
- Peki, bir kadeh içeyim! dedim. Bülent Bey. belki de
yıllardır açılmamış, tozlu bir viski şişesini açtı, bir kadeh
viski hazırladı.
Ben daha bir yudum almadan konuya gırdi:
- Yarın Cumhurbaşkanı Sayın Korutürk, beni kabul
edecek, büyük olasılıkla bana hükümeti kurma görevinı
verecek. Ben azınlık hükümeti kurmak istiyorum. Siz de
desteklerseniz yann çıkacak yazınızda, Cumhurbaşkanı
Sayın Korutürk, yazıdan etkilenerek bana azınlık hükü-
meti kurmam konusunda izin verebilir. Sizden önce,
Cumhuriyet'ten Altan Öymen'te konuştum, O destekli-
yor. Akşama da Abdi ipekçi gelecek, onunla görüşece-
ğim. Israretmiyorum, tabii ıçinize sinerse...
- Azınlık hükümeti sizin içinize sinıyor mu Bülent Bey?
- Turan (Güneş) söyledi, Iskandinav ülkelerinde ömek-
leri varmış!
- Eh. diye karşılık verdim, sizin içinize siniyorsa ben
de desteklerim! Ama, benim kalkmam, yazıyı hazırlamam
gerek! deyip içkimden bir yudum aJdım almadım kalk-
tım.
Bülent Bey, daha önce Mete Akyol'lara telefon etmiş,
şöyle demiş:
- Atlayın bize gelin, dün gece Turan Güneş, ilginç bir
şey söyledi, "Korutürk sana versın görevi, sen azınlık hü-
kümetıni kuracaksın. Ama, güvenoyu alamayacaksın. Al-
ma, zararı yok. Yeni hükümet kurulana kadar sen görev-
desin. Bu süre içinde, ana konularda karamameler çı-
kararak yapmak istediğini yaparsın!" dedi. Turan Güneş,
idare hukuku profesörüdür. O, bu isleri iyi bilir. Ben Ab-
di İpekçi ile Cumhuriyet'ten Altan Öymen'e telefon et-
tim. Gelince sen de Mustafa Ekmekçi'ye telefon edecek-
sin!
Mete ile eşi Gülçin, kalkıp gıtmişler. en çok Gülçin,
Ecevit'ler için seçim kampanyaları boyunca. saçını sü-
pürge etmiş, seçim gezilerinde çalışmıştı.
Yeni Ortam o zaman Rüzgârlı Sokak'ta. Oturup yazı-
yı yazdım, başlık: "Çıkar Yol, Azınlık HükümetL..
Çok ilginç, pazartesi sabahıMillıyet'te Abdi tpekçi'nin,
Cumhuriyet'te Altan Öymen'in yazı başlıkları da aynı de-
ğil mi? "Çıkar Yol, Azınlık Hükümeti!"
Cumhurbaşkanı Korutürk, Ecevit'e, hükümeti kurma
görevi verdi ama, azınlık hükümetine ilişkin bir şey yok.
Cumhurbaşkanı Korutürk, o sabah erkenden gazetele-
ri okumamış mıydı neydi? Anlayamadım. Üçümüz de bo-
şuna yazmış olduk!
Bülent Bey'i bir gün, elinde MSP'Iİ milletvekillerinin lis-
tesi, Mete'lerin evinin yakınında görmüştüm.
- Sayın Ekmekçi, dedi, bunlann arasında tanıdıklannız
var mı?
Bakan yapacaMannı öğrenmeye çalışıyordu. (CHP-MSP
ortaklığının mimarı Deniz Baykal la Oğuzhan Asil-
türk'tü! Şimdi, ortaklığı bozan Deniz Bey'i ilk kutlayan
Erbakan'mış. Mimarlann yanlışlan çabuk görülüımüş.)
Bülent Bey'in bu azınlık hükümeti denemesini pek
kimse bilmez sanıyorum. 1979'da Süleyman Bey, ikin-
ci MC (Milliyetçi Cephe) ile, {ben ona Ye-Me-Ce diyor-
dum) azınlık hükümetıni kurdu. O kurar kurmaz. Turgut
Özal. BaşbakanlıkMüsteşarlığı'nageldi. Birgeldi, pirgel-
di.
12 Eylül'ün sonlanna doğru, Süleyman Bey'e sormuş-
tum:
- Turgut Bey'i neden Başbakanhk Müsteşariığı'na ge-
tirdiniz?
- Ben getirmedim, yanıtını vermişti, Erbakan getirme-
mi istedi!
Azınlık hükümetleri, azgelişmiş ülkelerde öyledir. Da-
vul sizin boynunuzda, tokmak destekleyenlerin!
• • •
Bugün Dil Bayramı, dilin özleşmesine çalışanlara kut-
lu olsun! Ömer Asım Aksoy Dil Ödülü'nü kazanan Ne-
cati Cumalı y yürekten kutluyorum. Ülkede. ezan Arap-
ça okunduğu, Atatürk'ün vasiyeti yerine getınlmediği sü-
rece. dil bayramlan buruk kutlanacaktır. Atatürk'e iha-
net edıp sonra sıkılmadan Atatürkçü (!) geçiniyortar...
• • •
Soner Girgin'den sonra, eski Cumhuriyetçi arkada-
şımız Çetin Ozbayrak da öldü. Bizim kuşak bir bir gi-
diyor mu ne? Altı punto Çetin'in tüm yakınlarına, dost-
larına başsağlığı diliyorum.
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAIV
SOLDAN SAĞA:
1/ Argoda görgü-
süz. kaba saba.
yontulmamış kim-
se. 2/ Ln. et ve
bamya ile yapılan
bir yemek... Bir
meyve. 3/ Judo ve 4
karatedeki en üst 5
derecelere verilen
ad. Avrupanın. 6
Ladoga'dan sonra -,
ıkinci büyük gölü.
47Put.5/Türlübıt- 8
kilerin yaprak ve
kabuklan ile koku- "
landmlmış acımtırak bir içki...
Uluslararası Okçuluk Federas-
yonu'nun sımgesi. 6/ Türk
müziğınde kullanılan zilsız
büyük tef... Radon elementı-
nın simgesi. 7/ Ağır bir şeyı
denizden çıkarmak ya da ora-
ya indirmek işinde kullanı-
lan büyük vinçli deniz tek-
nesi. 8/ Şaka. 9/ Dört Hali-
fe'nin üçüncüsü... Sacda pi-
şirilen bir tür uzun pide.
YUKARIDAN AŞAĞIVA:
1/ At yarışlannda binicılerin kilosunu tamamlamak için
eyere ya da eyenn altındaki örtüye konan kurşun levhalar.
2/ Üstün bir yetkinin gücünü sımgeleyen değnek... Şeker
uretiminde billurlaşan şeker alındıktan sonra kalan posa. 3/
Özütünde kuvvet verici, yorgunluk gıderici ve afrodizyak
etkı bulunan Uzakdoğu kökenlı bıtki. 4/lsım... Deveyeta-
kılan büyük çan. 5/ Sıvı durumuna getırilmiş havadan elde
edilerek ışık araçlannda kullanılan element... Asya'da bir
ülke. 6/ Böbrek iltihabı. II Kansızlık... Afrika'da bir ırmak.
8/ Gümüşün simgesi... Kent elektrik akımını sağlayan ku-
ruluş. 9/ Türk müziğinde bir makam... Hayat arkadaşı.