Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 MART 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
TOBB'nin
Gaziosmanpaşa
değeptendirmesi
• ANKARA(Cumhuıiyet
Biirosu) - Türkiye Odalar
Borsalar Bırliğı Başkanı
Yalım Erez, tstanbul'da çok
sayıda yurttaşın ölümüyle
sonuçlanan olaylar için,"Bu
eylemin amacı, tepkiden
yararlanıp büyük boyutlu
olaylar yaratarak ülkemizi
dünyada ve özellikle AB
nezninde sabote etmektir"
değerlendirmesıni yaptı.
Polis, yöntemini
tanıtacak
• ANKARA (Cumhuıiyet
Biirosu) - Emniyet Genel
Müdürü Mehmet Ağar,
polisin insan haklan
konusundaki uygulamalan ile
olaylan aydınlatmada
kullandığı usul ve teçhizatın
tanıtımı amacıyla Avrupa
Konseyi üyesi ülkelerin
Ankara'daki temsilcilerine bir
brifıng verecek. Emniyet
Genel Müdürlüğü'nden
yerilen bilgiye göre Ağar'ın
brifingine Almanya. lngiltere,
lrlanda. Avusturya, Fransa,
Belçika. Danimarka,
Finlandıya, Hollanda,
Ispanya, lsveç Isviçre, Italya.
Lüksemburg, Norveç,
Portekiz ve Yunanistan'ın
Ankara'daki büyükelçileri
katılacak. 20 mart pazartesi
günü gerçekleştirilecek
brifingın bitıminde. polisin
görev sırasında kullandıgı
"teknik malzeme"nın tanıtımı
yapılacak ve Kjiminal Polis
Laboratuvarlan Daire
Başkanlığı ile Bilgi lşlem
Daire Başkanlığı, konuklara
gezdirikcek.
Alınak'tan Çiller'e
SOPtl
• ANKARA (Cıunhumet
Biirosu) - Şırnak Bagımsız
Mılletvekili Mahmut Alınak.
Başbakan Tansu Çiller'e
güvenlik güçlerinin halka ateş
etmek için emri kımden
aldığını sordu. Alınak,
Çiller'in cevaplandırması
jstemiyle verdiği yazılı soru
önergesinde. şöyle dedi:
h'Güvenlik güçlerinin halka
karşı silah kullanmasının
sebebi nedir? Emniyet
mensuplan insanlara hedef
gözeterek ateş açma cesaretini
nereden almaktadırlar? Bu -
kadar zavaJlı duruma
düşürülmüş bır hükümeti
gürdürmeyi içınize nasıl
pindiriyorsunuz?"
Yılmaz'dan Yüce
pivan suçlaması
• ANKARA (Cumhumet
biirosu) - ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz, Yüce
Dıvan'da ANAP'lı eski
Bakanlar Cengiz Altınkaya ve
Şafa Giray ile Karayollan eski
Genel Müdürü Atalay
Coşkunoğlu'nun yargılandığı
Idavalara müdahale edildiğini
ima ettı. Yılmaz, dün yaptığı
açıklamada, mahkeme dışında
bir organ veya kurumun
davayı etkileyemeyeceğini
anımsatarak, '"Anayasamızın
7"nci maddesinde, yargı
yetkisinin Türk milleti adına
bagımsız mahkemelerce
kullanılacağı açıkça hükme
bağlanmıştır" dedi.
5 PKK'B öldüpüldü
• DtYARBAKIR(AA)-
Mardin'in Savur ve Şımak'ın
Cizre ilçesjnde güvenlik
güçleriyle çatışmaya giren 5
PKK'li ölü olarak ele
geçirildi. Siirt'te iki terörist
yakalanırken Bitlis'te de
Piştnanlık Yasası'ndan
yararlanmak isteyen 2 kişi
güvenlik güçlerine teslim
oldu.
Düzeltme
• Gazetemizin dünkü
sayısının 3. sayfasında
" Yazara kalem, bayiye
otomobil" başhğıyla
yayımlanan haberin son
cümlesi teknik bir yanhşhk
sonucu yarım kalmıştır.
Haberin son cümlesi şöyledir:
"Hürriyet ve Milliyet
gazetelerinin üst düzey
yetkilılerinin katılımıyla
gerçekleşen törene, ödülleri
yermesi gereken AD
jrayıncılık sahibi Aydın
Doğan'ın katılmaması dikkat
çekti." Aynca haberde söz
edilen kitaplann net satış
lakamlan da yanlış
yayımlanmıştır. Rakamlan,
,'j'Asılacak Adam Aziz Nesin"
adlı kitapiçin 195 bin,
^'Değişen Birşey Yok"
#dlı kitap için 135 bin
Şİarak düzeltir, yanlışlıklar
için okurlanmızdan özür
dilenz.
Çiller'in 'cuma günleri inananlann bayramıdır' sözleri gaf olarak nitelendi:
Devfet dine^arıldıBÜLENTSARIOĞLU
ANKARA -tstanbul'da çok sayıda yurt-
taşın ölümüyle sonuçlanan olaylann ar-
dmdan devlet yetkililerinın "yurttaşlık bi-
linci ve laik cumhuriyetin temel ilkeleri"
yerine dini içerikli uyanlarda bulunmala-
n. "Atatürkçü-sol özeUikleriyle bilinen
Akvilerin, yalnızca Müslüman kimliğini
ön plana çıkarma çabası" olarak yorum-
landı. Başbakan Tansu Çiller'in, Milli
Güvenlik Koordinasyon Kurulu toplantı-
sının ardından Alevi inançlanna göre özel
bir yeri bulunmayan cuma gününü "ina-
nanlann bayranu" olarak nitelemesi, tep-
ki topladı.
" Yeni Dünya Düzeni ve Türkiye Senar-
yotan" konusunda araştırması bulunan
A.Ü. tletişim Fakültesi öğretim üyelerin-
den Yardımcı Doç. Dr. HalukGeray, dev-
let yetkilileri, Diyanet Işlen Başkanlığı
ile çeşitli hoca ve Alevi halkın önderi ola-
rak gösterilen kişilerin yaptığı açıklama-
lann "oynanan oyunu desteklediğmi" be-
lirtti.
Çıkanlan olaylarla, Alevi-Sünni çatış-
ması yaratılmak istenmediğini, Alevilerin
antiemperyalist, demokrat ve Atatürkçü
yapılan yerine Müslüman kımliklennin
ön plana çıkanlmasımn amaçlandıgını
kaydeden Geray, şunlan söyledi:
"Amerika'nııı işine Türkiye'de ılımlı
, AleVİIerİn SOİ ICİmlİğİ: ABD'nin,Tüıkiye'de
"ılımlı îslam" yapısından yana olduğu anımsatılarak, çıkanlan
olaylann, "ilerici, demokrat, laik, Atatürkçü kimlikleriyle bilinen
Alevilerin devlete eklemlendirmesini" amaçladığı kaydedildi.
Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Yardımcı Doç. Dr. Haluk
Geray, "Alevilerin muhalif yapılan yerine Müslüman kimliklerini
ön plana çıkarmayı amaçlayan bir oyun kurulduğunu" savundu.
köktendinci devlet yapısı uygun düşmek- haklannı tanımak yerine. Müslümanlık
kimliğini devreye sokmak laikliğe uyguntedir. Bunun için Alevilerin, Müslüman
kimlikleriyle bu devlet yapılanna eklem-
lenmesi gerekir.' Ali yandaşı olmak\ken-
di içinde ilerici ve muhalif olmavı getir-
mez. Şü yapılar da Iran'da görüldüğü gi-
bi köktendinci olabilir. Türkhe'deki Ale-
vi yurttaşlann demokrat. laik,Atatürkçü,
ilerici. antiemperyalist kimlikleri, onlarui
muhalif olmasından kaynaklanmaktadu*.
Alevi yurttaşlaria laik sol güçler arasuıda-
ki dayanışmayı koparmak, bu o\unlann
ana amaodır. Eğer Alevi-Sünni çaüşma-
sıyaratılmak istensevdi, Alevilerin azuıhk-
ta olduğu bir mahaÛe secilirdi \e örneğin
eylem çarşamba va da perşembe akşanu
yapılırdı. Bu o> unlan boşa çıkarmanm yo-
İu. provokatörler edebi>atı yapmak değil,
yurttaşlann demokratik protestolannı ba-
nşçıl yollarla gerçekleştirmelerini ve bu-
na güvenlik güçlerinin hoşgörii gösterme-
sini istemekten geçmektey di. Yurttaşlann
düşmemektedir."
Başbakan Çiller'in de önceki akşara,
Milli Güvenlik Koordinasyon Kurulu
toplantısının ardından, özellikle cuma gü-
nü sağduyulu olunması yönünde uvanda
bulunurken "Cuma inananlann bayramı-
dn"" demesi, tepkiyle karşılandı. ANAP
Istanbul Milletyekili Büknt Akarcah, Çil-
ler'in sözlerini anımsatarak "Demek ki
bu bayranu kendisi kutiayamayacak*T
gö-
rüşünü dile getirdi.
Çiller'in dini inanç ve yetersizliğini
gizlemek için dine bağlı insanlann kul-
lanmayacağı sözler söylediğini savunan
Akarcalı. Başbakan'ın bu konuda RP ile
yanştığını ileri sürdü. Akarcalı. "Sayın
Başbakan 50 yaşından sonra böyle demeç
veriyorsa ağzından dökük-n kelimelerin
samimiyetten mihonlarca kilometre uzak
olduğu açıkür. Başbakan dini bilgiyle bir
nebze donanmış olsaydı Müslümanlann
bayramnun hangi gün olduğunu biürdi.
Cehaletini ortaya koyuyor* dedi.
Hacıbektaş Kültür Vakfı Genel Sekre-
teri Ahmet Şahin.u
Bizun için bütün gün-
ler cumadır. Hepsi Tann'nm günüdür.
Hepsindc güneş aynı yönden doğuyor, bi-
zim için günü farklı kılan sevgi ağırİığıdır''
dedi.
'Dışlama olamaz'
DSP Içel Milletvekili tstemihan Talay.
Alevilerin de Müslüman olduğunu ve ts-
lam'ın bır mezhebine üye olduklannı
anımsatırken, Çiller'in sözleri için, "Ale-
vikr"i dışlayan bir anlay ışla böyle bir açık-
lama yapddığını düşünmüyorum, düşün-
mekbtemiyonını'' göriişünü dıle getirdi.
Atatürkçü Düşünce Derneği Genel
Başkanı SuphiGürsoytrak, Çiller'in söz-
lerini değerlendirirken "Sayın Başba-
kan'ın ağzından kaçügını tahmin ecbyo-
nım" diye konuştu.
Çağdâş Yaşamı Destekleme Derneği
Genel Başkanı Türkân Sa> lan da bu yön-
deki açıklamalann "düşünmeden yapıkb-
ğmı" söyledi. Saylan. "Yurttaşlarasladış-
lan mamaİL 12 Eylül yanbşlannın > inelen-
mesini doğru buİmuyorum. A> nı vanhşla-
n yapıyoruz. Daha gerçekçi ve çagdaş çö-
zümler bulunmalı. Dini kurallar yeniden
sömürü durumuna getirilmemeli" dedi.
Menteşe, ateş eden polislerin mutlaka belirleneceğini söyledi
Yurttaşlar öldü5
failler yok• Talimatı bizzat ben
verdim: îçişleri Bakanı
Nahit Menteşe,
Istanbul'daki olaylar
sırasında amirlerinin
emrine uymayarak ateş
hattı içine giren
polislerin mutlaka
belirlenerek
cezalandınlacaklannı
açıkladı. Menteşe,
"Hangi örgüt olduğunu
bilsek, olay bitecek"
dedi.
EVtN GÖKTAŞ
ANKARA - lstanbul'da çok
sayıda yurttaşın ölümüyle sonuç-
lanan olaylara neden olan terö-
ristler ile yurttaşlara ateş açan
güvenlik görevlileri, hâlâ belirle-
nemedi. Îçişleri Bakanı Nahit
Menteşe, PKK, İBDA-C ve Dev-
rimci Sol üzerinde durulduğunu
yinelerken "Hangi örgüt olduğu-
nu bilsek, olay bitecek" dedi.
Menteşe, amirlerinin emrine
uymayıp halkın üzerine ateş
eden polislerin mutlaka belirle-
nerek cezalandmlacağmı açıkla-
dı.
Cumhuriyet'in sorulanm ya-
nıtlayan Menteşe, "Olaylarla ü-
gili sorumlulann toplu halde be-
lirlenmesi için mülkiye ve Emni-
yet Genel Müdürlüğü müfettiş-
leri bizzat benim talimatımla so-
ruşturma yapmaya başladL So-
ruşturma en kısa zamanda ta-
mamlanıp. suçlular belirlenecek-
tir. Bundan kimsenin kuşkusu ol-
masm" dedi.
İki sonışturma
Bakan Menteşe, bir soru üze-
nne, lstanbul Valisi Hayri Ko-
zakçıoğlu ile Emniyet Müdürü
Necdet Menzir hakkında şahsi
soruşturma başlatılmadığını ifa-
de etti. Soruşturmanın kişi ayn-
mı yapılmadan sürdürüldüğünü
kaydeden Menteşe, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Bu konuda TBMM'de özel
bir soruşturma kurulu oluşturul-
du. Aynca mülkiye ve emniyet
müfetüşleri de benim talimaüm-
la derhal harekete geçti. Ola> lar-
la ilgili kimin sorumluluğu varsa
toplu halde belirlenmeye çalışıh-
yor. Zaten Saym Kozakçıoglu ve
Menzir de kendileriyle ilgili so-
ruşturma vapılmasım istediler.
Ancak biz onlann hakkında şah-
si soruşturma yapnuyoruz."
Menteşe, olaylar sırasında
amirlerinin emrine uymayıp hal-
ÇÎZMEDEN YLKARI / MUSA KART
OUYAR DLMYAZ,
5AATTB 240
kın üzerine ateş eden polislerin
kimler olduğunu belirlemek için
mermiler ve silahlar üzerinde
sürdürülen incelemenin yakında
tamamlanıp suçlulann saptana-
cağını ifade etti.
Kahvehane taranması olayma
kanşan faillerin tespit edilmesi-
ne de çalışıldığını anımsatan
Menteşe, tek bir örgüt üzerinde
durmadıklannı, ancak ağırlıklı
olarak PKK, Devrimci Sol ve tB-
DA-C üzerinde çalışıldığını be-
lirtti.
Menteşe, amaçlannın Türki-
ye'yi bölmek, parçalamak ve ül-
kenin büyümesini engellemek
olduğunu vurguladığı bu örgüt-
lerin yabancı odaklann birer ma-
şası olduğunu vurgulayarak şun-
lan söyledi:
"PKK, etkinlik kazanmak için
böyle bir olaya girişmiş olabilir.
İBDA-C de yapmış olabilir. Han-
gi örgütün yaptığmı bilsek, zaten
olay bitecek. Ama. bir gün bir ta-
nesini yakalayacağız. Ancak şu
bir gerçek ki 12 Eylül'den önce
Devrimci Yol ve DevTİmci Sol bu
bölgelerde at oynatnuş."
'Alevüeri çok severim^
Bakan Menteşe, Alevi-Sünni
aynmına şiddetle karşı olduğu-
nu, bu tür aynmlann yabancı
odaklar ve örgütler tarafından
yapılmaya çalışıldığını bildirdi.
Alevileri çok sevdiğinı anla-
tan Menteşe, "Ne demek Alevi-
Sünni? Ben Sünniyim, ama aynı
zamanda AJeviyim de. Ben Hz.
Ali'yive Alevileri çokseven bir in-
sanım. Biz Sünniler, Aü'vi red-
detmiyoruz ki. Ali. dört haîifeden
biri" dedi. Menteşe, nevruz kut-
lamalan sırasında çıkabilecek
olaylara karşı valıleri teker teker
arayıp gereklı talimatlan verdiği-
ni ifade etti. Bu tür olaylara kar-
şı gerekli her türlü önlemin alın-
dığını vurgulayan Menteşe, is-
tihbarat birimlerinin daha etkili
hale getirilmesi için çalışmalar
yapıldığını anlattı.
Rize
Şevki
Yıbııaz
kaçıyor
RİZE (Cumhuriyet) - Refah
Partili Beledıye Başkanı Şevki
Yılmaz, tçişleri Bakanhğı tara-
fından hakkında soruşturma
yapmakla göre\ lendırilen Baş-
müfettiş Engin Şanal'ın görüş-
me çağnsına uymadı. Yılmaz
görüşmeye yardımcılannı gön-
dererek kendisi şehir dışına
çıktı.
Belediye başkanı olduğun-
dan bu yana söz ve davranışla-
nyla ülke gündeminde kalma-
yı başaran Şevki Yılmaz için
son olarak yazılı ve görsel ba-
sında yer alan ve yine ihbar ola-
rak kabul edilen haberler nede-
ni ile bir kez daha soruşturma
başlatıldı. Şimdiye kadar olu-
şan suçlar ve suç olduğu varsa-
yılan olaylarla ilgili olarak Şev-
ki Yılmaz aleyhine açılan so-
ruşturma ve davalann hiçbirin-
den net bir sonuç çıkmazken,
îçişleri Bakanhğı yeni bir so-
ruşturma başlattı.
Rize'den kaçti
RP'h Şevki Yılmaz ile ilgili
inceleme ve araştırma yapmak
üzere Rize'ye gelen eski Îçiş-
leri Bakanhğı Teftiş Kurulu
Başkanı ve Başmüfettiş Engin
ŞanaL soruşturma için önce ba-
zı yerel yöneticiler, gazeteciler
ve birtaİam yetkili kişilerle gö-
rüştü. Rize Belediye Başkanı
Şevki Yılmaz'ı da görüşme
için çağıran Şanal, bu görüş-
meyi yapamadı. Başmüfettiş
Engin Şanal ile Rize'ye geldi-
ğinde ayaküstü görüşen Şevki
Yılmaz, daha sonraki görüşme-
ye yardımcılannı göndererek
kendisi şehir dışına çıktı.
Başmüfettiş Engin Şanal gö-
rüştüğü kişilere, Yılmaz'ın res-
mi bayramlardaki balolara ka-
tılanlara "dejf
yus"deyip deme-
diği, resmi bayramlardaki Ata-
türk anıtına çelenk koyma tö-
renlerine katılıp katılmadığı,
saygı duruşunda bulunup bu-
lunmadığı. Cumhuriyet Bayra-
mı törenlerinde "Bu törenler,
bağırsak gürültüsüdür"deyip
demediği ve bu olaylara tanık
olunup olunmadığı şeklinde
sorular sorduğu öğrenildi.
Müfettiş Şanal'a ifade ver-
meden hemen önce belediye
meclisi karan ile görevli ola-
rak Ankara ve tstanbul'a gide-
ceğini bildiren Yılmaz'ın, ayn-
ca bu iki şehirde organize edi-
len çeşitli konferanslara katıla-
cağı öğrenildi.
Hüviyetimi yitirdim.
Hükümsüzdür.
AYDIN ŞAHtNALP
Nüfus Cüzdanımı ve Sağlık
karnemi kaybettim.
Hükümsüzdür.
KAZIM FIRAT
Tunceli'de kepenk
eylemini vali önledi
TUNCELİ/BURDUR (Cumhuriyet) - Tunceli
esnafi, lstanbul Gaziosmanpaşa ve Ümraniye
ilçelerinde yaşanan olaylan protesto etmek için
kepenk kapattı. Ancak eylem Tunceli Valisi Anl
Üzelgün'ün halkı ikna çabalanyla kısa sürede
sona erdirildi. Burdur'da da olaylar iki ayn
eylemle protesto edildi. Tunceli'de sabah erken
saatlerde esnaf, Istanburdaki olaylan protesto
etmek için kepenk kapattı. Bunun üzerine Vali
Atıl Üzelgün, demokratik kitle örgüt
temsilcileri, sendika yöneticileri, Tunceli'nin
ileri gelenleri ve Alevi dedeleriyle bir toplantı
yaptı. Vali Üzelgün toplantıda yaptığı
konuşmada, îstanbul'daki olaylan kınayarak,
kimsenin bu oyuna gelmemesini ve Alevi
vatandaşlann sağduyulu olması gerektiğini
belirtti. Toplantı sonucu bütün işyerleri açıldı
ve Tunceli'de hayat normale döndü. Burdur'da
da Cumhuriyet Alanı'nda Demokrasi
Platformu'nca gerçekleştirilecek eyleme polisin
müdahale edeceğinin açıklanması üzerine
çoğunluğu kamu çalışanlanmn oluşturdugu bir
grup, Eğitim-Sen'de bir basm açıklaması yaptı.
Halkevleri üyeleri ve öğrenciler de Cumhuriyet
Alanı'nda bir basın bildirisi okudu.
BARIŞ VE DOSTLUGA DAVET!
Türkiye'yi ve demokrasiyi çok seviyoruz...
Bu nedenle ülkemizin çatışan değil, tartışan ve uzlaşan
birtoplum olmasını istiyoruz.
Özlemimiz olan; barışın, demokrasinin ve hoşgörünün,
toplumumuzun her kesiminde kalıcı bir şekilde yerleşmesi için;
Irk, dil, din, mezhep ve sınıf ayırımı gözetmeksizin,
Türkiye'de yaşayan herkesi
Barış, dostluk ve kardeşliğe davet ediyoruz.
BASİSEN
BANKA-SİGORTA İŞÇİLERİ SLNDİKASİ
POLITIKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Huylu Huyundan..
Altıfotoğraf altalta...
Başlık da gazetenin kimliğini yansıtması bakımından ol-
dukça ilginç.
Ne diyor:
'Polis objektifinden terör koalisyonu...'
Hiç şaşırmadım...
1981 yılının haziran ayında gözaltına alınmıştım. Izmir
Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu toplanmış ve şu
karan almıştı:
"Siyasi nedenle gözaltına alınan ve tutuklanan cemi-
yet üyeleri nin üyeliklerinin dûşürûlmesine..."
Henüz hakkımdatutuklama karan yoktu. Üstelik henüz
yargılanmamıştım bile. Ama Gazeteciler Cemiyeti'nin o
dönem başkanı olan kişi, Kenan Evren'e çok yakındı. Bir
yerel gazetenin hem yöneticisi hem başyazarı hem de
'Radyo Televizyon Vüksek Kurulu' üyesiydi.
Cemiyet Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri, 'cuntacı
paşalar'a yaranmak için askeri mahkemenin karannı bi-
le beklemeden 'tüzük değişikliği' yaparak beni cemiyet-
ten ihraç etmek için hazırlıklara başlamışlardı. Ama bu-
nu yapamadılar. Çünkü cemiyet üyesi arkadaşlanmız sert
tepki gösterdiler.
Dün 'sabah' bir gazetenin birinci sayfasında yer alan
ve alt alta konulan, bir gün önce bir başka gazetenin iç
sayfalanndan verdiği 'Polis objektifinden terör koalisyo-
nu' fotoğraflarını görünce, yıllar önce (1968-1971) iz-
mir'deki bir yerel gazetenin Ögrenci olaylan karşısındaki
tavnnı, aynı gazetenin polisle işbirliği yapıp Konak Ala-
nı'nda gösteri yapan ögrencileri nasıl gözaltına aldırdığı-
nı anımsadım ve elbet bu arada Cengiz Çandar'ın da ku-
laklannı çınlattım.
Aradan 26 yıl geçmişti, ama huylu huyundan vazgeç-
miyordu...
Şimdilerde yasam mücadelesi içinde olan llker Dur-
muş'un fotoğraîının altında bakın neler ya2iyordu:
"Polis dosyalannda daha önce kaydı bulunan Dev-Yol
üyesi llker Durmuş da Ankara olaylannda ön saflarda..."
Bir başka fotograf...
Şöyle yazıyor:
"Kızılay Meydanı'nda halkın arasına sızan tecrübeli mi-
lltanlardan biri de Oev-Yol üyesi Mustafa Coşar'd/..."
Resimler alt altaydı ve hepsi kışkırtıcı olarak gösteril-
meye çalışılıyordu...
Fotoğrafları polis çekmiş ve gazete yetkililerine ver-
mişti...
• • • ' '
1995 Türkiyesi'nde 'çağdaşlığı', 'demokrasiyi' ve 'in-
san haklan'r» savunan bir gazete, Ankara'da Kızılay Ala-
nı'ndaki 'Demokrasi Platformu'nun düzenlediği gösteri-
yi içine sindiremiyordu. Bunun yanı sıra da poliste sorgu-
lanan, gençlik yıllarında sol örgütlerle ilişkisi olan ya da
ögrenci olaylanna katılan kişilerin böyle mitinglerde yer
alamayacağını anlatmak istiyordu.
Bu tipik bir polis mantığı değil miydi?
Demek gençlik yıllannda sol ya da sağ bir örgüt üye-
siyseniz, 1995 yılında bir köşeye çekilip oturacaksınız. Ne
gazeteci ne televizyoncu ne politikacı ne de işadamı ola-
caksınız. Sizin çağdaş bir insan olarak 'demokratik' bir
tepki göstermeye hakkınız yok. Çünkü siz geçmişte te-
röristtiniz. Bu yüzden de en doğat hakkınız olan kişi te-
mel hak ve özgüriüklerini kullanamazsınız. Eğer kullanır-
sanız polis fotoğrafıny:ı çeker, gazetelere dağıtır. Siz de
llker Durmuş, Ismail Özbey, Mehmet Yadigar Dönmez
ve Mustafa Coşar'ın durumuna düşersiniz.
Biz gazetelerimizin 'yükselen degerier'e koşut olarak
'çağdaş olduğunu' sanmıştık, aldanmışız. 25-30 yıl ön-
ce bu tür haberleri Yeni Asır, Ege Ekspres ve Son Hava-
dis gibi gazeteler yapardı. Gördük ki basınımızda deği-
şen bir şey yok. Aynı tas, aynı hamam. Sadece tellaklar
değişmiş.
•••
Bir gazetede dün yayımlanan alt alta dizilmiş altı fotoğ-
raf bizi gerçekten düşündürdü. Bu arada bize bir yaban-
cı meslektaşımızın sözlerini anımsattı:
"Türkiye 'de böyle gazeteler olduğu sürece siz demok-
rasiyi daha çok beklersiniz..."
Dün 'cuntacı paşalar'\n peşinden gidenlerin bugün 'de-
mofcrası havarisi' kesilmelerine zaten şaşıp kalıyorduk. Bu
fotoğrafların yayımlanması gerçekten çok iyi oldu. Kimin
ne denli demokrasi yanlısı olduğu ortaya çıktı.
Bir gün önce MHP lideri Alparslan Türkeş'in sık sık
yinelediği 'Yunan Parmağı' sözterini Başbakan Tansu
Çiller'in ağzından manşete çıkaran 'nazar boncuklu ga-
zete' eski alışkanlıklannı sergilerken gerçek kimliğini de
gösteriyor.
Gazetelerin ve gazetecilerin uymakla yükümlü olduk-
lan meslek ilkeleri vardır. Polis bu tür fotoğraflan elaltın-
dan her zaman verebilir, ama gazeteler ve gazetecilerin
hiç kimseyi suçlu göstermeye haklan yoktur. Gazeteler
ve gazeteciler polisin dağıttığı fotoğraflarla insanlar hak-
kında hüküm veremez. Çünkü gazeteler ve gazeteciler
yargı görevini yüklenemez, yüklenmemelidir.
Basın ne savcıdır ne de yargıç!
Günlerce MHP lideri Türkeş'in anılannı yayımlayan bu
gazete ne yapmak istemektedir? Polis içindeki 'şeriatçı-
ırkçı örgütlenmeyi' neden görmezlikten gelmektedir, ger-
çekten anlamakta güçlük çekiyoruz...
MÛFTûLIK HAGER YORUM DERGISI
• Oyun bozuldu. Halk korkuyu yendi
Provokasyonun iç yüzü... Gazi Mahallesi: Bankatların
arkası... Gazetecilerin tanıklığı: öldürülecektik, çünkü
cinayeti görmüştük. ölü ve kayıplar listesi...
• 9 gûn yetmez... MHP sürekli kapansın
Nasıl polis olunur? SÖZ yol gösteriyor...
Bakanlann MHP'den torpil arayışı.
• Doğu Avrupa; olmayan geleceği ararken...
Engin Erkiner 'Tatlı bir sarhoşluktan sonra'ki
Doğu Avrupa'yı yazdı.
• Irak Komûnist Partisi ve Kürdistan gerçeği
• Masum bir röportaj: Patronun dini imanı olmaz
• Sinan Çetin'in Bay E'si... Ee, ne olmuş yanü
• Fenerbahçe'de 'Cin Ali' sendromu
Fıkret Başkaya, Sungur Savran, Esat Korkmaz,
Haluk Gerger, Metin Üstünda|, Kenan Kalyon,
Ragıp Zarakolu, Faik Bulut, O. Bedri Canatan,
Mustafa Yavuz, Erdoğan Aydın, Özletn O.
SÖZ'de yazdı.
Her cumartesi bayilerde