27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmtivaz Sahibi: Berin Nadi Gene! Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç # Genel Yaym Koordınatörü: Hikmet Çetinkava • Yazıişleri Müdürleri: Ibrahim'\ ıldız (Sorumlu), Dinç Tavanç # Haber Merkezi Müdürü: Hakan fcara # Görsel Yönetmen: Fikret Eser • Dış Haberler Ergun Balcı # Istihbarat. Yalçm Çakır • Ekonomı Bülent Kızanlık • Radyo-TV. U)gar Eremektar 9 Kültıır Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yücelman 9 Yurt Haberler. Mehmet Saraç • Makaleler. Sami Karaören 0 Çevın. Sevfettin Turhan 9 Düzeltme' Abdullah Yazıcı A Yayın Kurulır llhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Özgen Acar. Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner. Ergun Balcı, Dinç Tavanç. tbrahim > ıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balbav. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbav 0 Haber Müdürü Doğan Akın Atatürk Bulvan No 125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankara Tel. 4195020 (7 hat). Teleks: 42344, Faks. 4195027 • tzmır Temsilcısı Serdar Kızık, H. Zıya Blv. 1352 S. 2 3 Tel 4411220 Teleks- 52359, Faks 4419117 • Adana Temsılcısı Çetin Viğenoğlu, Inönü Cd. 119 S. No-1 Kat: 1, Tel 3522550. Teleks. 62155. Faks- 3522570 • Müessese Müdürü: Erol Erkut 9 Koordınatör Ahmet Korulsan • Muhasebe Bülent Yener9tdare. Hiiseyin Gürer • lşletme Önder Çelik • Bıfgı- lşlenv Nail inal # Bılgısayar Sıstem Miirihet Çiler • Reklam Reha Işıtman YlYimllyan ve Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basm ve Yayıncılık A Ş Türicocağıcad 39 41 Cağaloğlu 34334 Ist PK 246 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Teleks 22246, Faks. (0 212) 513 85 95 16EYLÜL1994 İmsak:5.11 Güneş: 6.38 Öğle: 13.03 İkindi: 16.34 Akşam: 19.20 Yatsı: 20.41 Üniversitelere kayrtlap • ANKARA(AA)- Üniversitelerin 1994-95 öğretim yılı kayıtlan bugün sonaeriyor. Üniversitelerde büyük çoğunluğu açıköeretimde olmak üzere açık kalan 558 bin 564 kontenjan ile kayıtlardan sonra boş kalan yerlere çk başvuru ile öğrenci ahnacak. Üniversiteler, kayıtlardan sonra boş kalan kontenjanlan 19 evlül akşamına kadar YÖK ve ÖSYM'yebildirecekler. ÖSYM de. 20 eylülden sonra haarlayacağı kılavuzlarile boş kalan kontenjanlar ve ÖYS smavında doldurulamayan 558 bin 564 kontenjan için ek başvumlan kabul edecek. Krtap satışında çtpkinoyun • ANKARA (ANKA)- Ders kitaplan satışında dönen büyük paralardan bazı okul müdürleri ve öğretmenlerin çıkar sağladığı öne sürüldü. Yayınevleri, tanıtma adı altında okul müdürleri ve zümre öğretmenleri ile para karşılığı anlaşarak. kendi bastıklan kitaplann okullarda okutulmasını sağlıyorlar. "Kitap Tanıtma" adı altında yapılan bu uygulamayla kitap satışlannı arttıran özel yayınevlerinın ders kitaplan piyasasının yaklaşık yüzde 80"inı ele geçirdiği belirtiliyor. Yoksul öğrenciyeyardım • İSTANBLL(AA)- Kadıköv'deki ilkokullarda öğrenim gören lOOdargelirli ailenın çocuğu. > ardımsever kişilerin vaptığı okul araç gereçleriyle yeni öğretim yılınasevinçligirdi. Kadıköy Beledivesi'nin girişimiyle sağlanan okul çantalan ile diğer malzemeler, Milli Eğitim Müdürlüğü ile okul yönetıcılerince belirlenen ihtiyaç sahibi çocuklara dağıtıldı. Sandoz'dan bağış • Haber Merkezi-Çekül Vakfı'nın. "Gelıbolu Ormanlannı Onaralım" çağnsına. Sandoz Ürünlen A.Ş., tüm personeli ile olumlu yanıt verdi. Sandoz. Çekül'ün başlattığı kampanyaya, armağan olarak her bir personeli adına bağışta bulundu. Şirket aynca, kişisel bağışlann toplamı tutannda bağış yaptı. Çekül Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen, Sandoz yetkililerinin ve çalışanlannın çağnya yanıtlannı biçim ve içerik açısından örnek bir yaklaşım olarak nitelendirdi. Gelibolu'ya iki kampanya • İstanbul Haber Senisi - Stefanel mağazası ile Hazır Beton Bırliği. başta Gelibolu olmak üzere. Türkıye genelinde yaşanan yangın facialan nedeniyle birer kampama başlattılar. Stefanel mağazalannda. binlerce ağaç görünümünü yansıtan sembolik biblolar 200 bin liradan satılacak ve elde edılen gelır Orman Bakanlığı'na bağışlanacak. Hazır Beton Birîiğfnin "Dikkat Deprem Var" başlıklı kampanyası ise yangına karşı vatandaşlann duyarlıhklannı arttirmayı amaçlıyor. Son dört yüda yurtdışma kaçınlan 900 eserden 158'inin yeri bile bilinmiyor TarilıikoruyamıyoruzASUMAN A B A a O Ğ L U İZMİR - Türkiye'deki antik ören yerleri ve müzelerde, pa- rasal sorun ve kadrosuzluk gibi nedenlerle gerekli koruma- run sağlanamaması. öte >andan yasadışı kazılann önlenememe- si. eskı eser kaçakçılığını arttın- yor. Son dört yıl içinde 900 eski eserin kaçınldığını belirten Kültür Bakanlığı yetkilileri. geçmişe yönelik envanter çalı- şmalannda ise bin eski eserin yurtdışına kaçınldığını beiirle- diklerini söylediler. Türkiye'den kaçınlan eserle- rin gittiği ülkelerin başında ABD geliyor. Kültür Ba- kanlığı'ndan verilen bilgiye göre. Antalya-Finike yakınlan- ndaki antik Corydella (Kumlu- ca) kentinde 1963 yılında yapı- • Antik ören yerleri ve müzelerde parasal sorun ve kadrosuzluk gibi nedenlerle gerekli korumanın sağlanamaması, yasadışı kazılann önlenememesi eski eser kaçakçılığını arttınyor. Yetkililer. geçmişe yönelik envanter çalışmalannda bin eski eserin kaçınldığının saptandığını söylediler. lan kaçak kazılar sonucu orta- ya çıkanlan Bizans dönemi eserlerinin. Dumbarton Oaks Müzesi tarafından satm alındığı öğrenildi. Bu eserlerin iadesi için sözü edilen müze ile temas kuruldu. Yine 4 Nisan 1973 tarihinde İstanbul'da bir kamyon kasa- sındaki kum içinde ihbar üzeri- ne yapılan aramalarda bir lahi- te ait kınk eski eserler bulundu. Herakles Lahti'ne ait olduğu anlaşılan bu parçalann bir baş- ka bölümü Alex Boris Mucien- co adlı bir ABD vatandaşında ele geçirildive Antalya Müzesi'- ndeki Herakles Lahti"ne monte edildi. Karşılıksız iade edildi Lahtin kayıp parçalanndan biri de 1980'de Malibu'daki Paul Gett>- Müzesi tarafından ülkemize karşılıksız olarak iade edildi. Bu lahtin kayıp olan iki parçası ise hala bulunamadı. Manısa"nın Sangöl ilçesine bağlı Bağhca Köyü'nde 1987 yılında yapılan kaçak kazı so- nucu bulunan ve yasadışı yol- lardan yurtdışına kaçınlan, üzerinde Marsyas fıgürü bulu- nan bir masa ayağının ABD'li bir koleksiyoner olan Jonathan Rosen'de olduğu belırlendı. Yapılan girişimler sonucunda bu eserin American-Turkish Society adlı vakfa bağışlanması sağlandı. Marsyas figürünün de kısa bir süre içinde ülkemize iade edileceği belirtildi. Kültür Bakanlığı, 1980 yılında Perge'de yapılan kazı- larda bulunan Herakles Heyke- li'nin üst kısmının Boston Fine Arts Museumda olduğunu be- lirledi. Antalya Müzesi'nde korunan all kısmının mülajı alı- narak ABD'de gerçekleştirilen Çinli, Batı tipibeslenince., Çin'de son yülarda ortaya çıkan yeni kapitalistler, Çinlilerin geleneksel yiyeceği olan pirinci bırakıp Batı tipi beslenme tarzını benimseyince, kilo almakta gecikmediler. Bu zengin sınıfın çocuklan da hamburger ve kola tüketiminde Batüı yaşıtlannı hiç aratmıyor. Yeni beslenme rejimi, beraberinde fazla kilo sonınunu gctirince, Çin'de yeni bir sektör doğdu: 'Fitness Center'lar. Buralarda ter döken zengin Çinliler, çocuklannı da yaz kamplarında şekle sokma> a çalışıyor. Pekin'de Tian S u yaz kampında 11 yaşındaki \Vang Xing, fazla kilolarını eritmek için bu kadar sıkıntı çekeceğini bilseydi o çok sevdiği hamburgerleri birbiri ardma mideye indirir miydi? Kaplumbağalar için yeni proje İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Do ğal Hayatı Koruma Derneği. Türkiye kıyı- lanndaki 17 deniz kaplumbağası üreme alanında yeni biraraştırma projesi başlatu. DHKD bu proje ile deniz kaplumbağalan- nın popülasyonunu. bu alanlann günü- müzdeki kullanım biçimini ve sorunlannı. alınan koruma önlemlerini araştırarak, alı- nması gereken önlemlerle önerileri içeren bir değerlendirme raporu hazırlayacak. Projede, yüzü aşkın sayıda gönüllü görev alacak. Antakya-Samandağ'dan başlayarak Dalyan"a kadar uzanan 17 deniz kaplum- bağası üreme alanındaki çalışmalannın 1989 yılından beri sürdüğünü belirten DHKD Kıyı Yönetimi Bölümü Koordi- natörü FDiz Demirayak, bu alanlann aynı zamanda ülkemizin en değerli kumsallannı oluşturduğunu söyledi. Bu alanlarda. tüm kıyılanmızda göriilen ikinci konutlann plansız yayılması. yasadışı kum çıkarma. kötü planlanmış turizm yatınmlan ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nu ihlal eden uygulamalann yarattığı sorunlann sürdüğünü vurgulayan Demirayak, şu bilgileri verdi: "Bu sorunlann giderilmesi de ancak kıyı- • Doğal Hayatı Koruma Derneği, -17 deniz kaplumbağası üreme alanında, kaplumbağalanri popülasyonu, alanlann günümüzdeki kullanılış biçimi ve alınması gereken önlemler üzerine bir değerlendirme raporu hazırlayacak. lann yeni bir planlama modeli, yani Kıyı Yö- netimi Planlaması aracımn kullaıulması ile mümkün gözükmektedir. 1989 yılından beri sürdürmekte olduğumuz çalışmalar so- nucunda elde edilen gelişmeler, bu senenin sonunda yapılacak olan bir değerlendirme içerisinde ele alınacaktır. Bu çerçevede hazi- ran-eylül ayları arasında, yeni bir altproje başlatümıştır. Bu projede, 17 deniz kaplumbağası üreme alanında, deniz kaplumbağalarının popülas- yonu, bu alanlann bugünkü kullanımı. sonınları ve alınan koruma önlemlerinin yanı sıra alınması gereken önlemler, yoğun bir öneriler paketi içerisinde yeniden değerlendirilecektir." Demirayak. bu projenin. 1988 yılında Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) ta- rafından finansmanı yapılan. DHKD tara- fından organizasyonu gerçekleştirilen ve yerli-yabancı bilim adamlannın katıldığı, ülkemizin önemli deniz kaplumbağası üre- me alanlannı belirleyen çahşmanın bir de- vamı niteliğini taşıdığını söyledi. DHKD Kıyı Yönetimi Bölümü'nün, bu çalışma kapsamında 17 alanda yüzü aşkın sayıda gönüllünün organizasyonunu yapacağını belirten Demirayak. bu alanlarda deniz kaplumbağalannın popülasyonu ve üre- melerini tehdit eden sorunlan belirleyecek- lerini bildirdi. Demirayak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gönüllülerin katılımlannın fînansmanı DHKD tarafından yapılmaktadır. Bu proje- ye birçok resmi kurum >e kuruluşun >anı sı- ra, özel sektörden bazı se>ahat firmaları, otel ve pansivon işletmecisi, gereken kolav- lıkları sağla\arak katkıda bulunmaktadır. Bu, gerek birçok kişinin deniz kaplumbağa- ları \e kıyıların korunması konusunda has- sas olduğunu, gerek.se bu yönde yühitmekte olduğumuz bilinçlendirme çalışmalannın başarıya ulaştığını göstermesi bakımından soindiricidir." bilimsel denemede, üst kısma tıpatıp uyduğu görüldü. Ancak eseri elinde bulunduran Leon Levy ve Shelby Wlıite adlı ko- leksiyonerler, geri \ermeyi ka- bul etmediler. Bakanlık yetkili- leri. bu konuda girişimlerini sürdürdüklerini sövlediler. Aydın'ın Karacasu ilçesine bağlı Geyre bucağındaki Aph- rodısias ören yerinde, 1984 yılında bulunan bir friz bloku- nun New York'taki Fortuna Fine Arts galerisinde satışa çıkanldığı öğrenildi ve yapılan girişimler sonucu FBI tara- fından esere el konuldu. Ancak, konuyla ilgili daha detaylı bilgi ve belge toplanmasına çalışılı- yor. Çalışmalar süniyor Erdek Açık Hava Müzesi'- nden 1989 yılında yapılan sayım sonucu çalındığı belirle- nen Torso'nun. 1993 yılında Sotheby's müzayede fırmasınca satışa çıkanldığı belirlendi \e eserin satışı Kültür BakanlığT- nın girişimleri sonucu durdu- ruldu. Bakanlık avukatlan, Torso'nun ülkemize iade edil- mesi için çalışmalannı sürdürü- yorlar. Yine Sotheby 's müzayede fır- masınca satışa çıkanlan Ak- koyunlu hükümdan Uzun Ha- san tarafından Ankara Hacı Ba>ram Veli Türbesfne\ hediye edilen şamdanın iadesi için ba- kanlık avukatlan girişirnlerde bulunuyorlar. Öte yandan Boğazköy'de 1906-1912 yıllan arasında yapı- lan kazılarda bulunan sfenks, 1917 yılında temizlenmek ve onanlmak kaydıyla Berlin'e göndenldi. Kültür Bakanlığı yetkililen. Berlin Devlet Müze- si'nde sergilenen esenn ıadesı- nin beklendiğini söylediler. Fransızlar tarafîndan 1904 yılında yurtdışına kaçınlan ve Berlin Pergamon Museum'a satılan Aphrodisias İhtiyar Ba- lıkçı Heykeli'nin gövdesinin, 1989 yılında bulunmuş olan başa ait olduğu bilimsel dene- meler sonucu anlaşıldı. Dışişleri Bakanlığı kanalıyla söz konusu gövdenin iadesi resmen talep edildi. Zeus'a hukuksal değerlendirme Antik Pergamon kentinde 1868-1878 yıllan arasında \ apı- lan izinsiz kazılar sonucu par- çalar halinde taşınan Zeus Su- nağı. bugün adını verdıği Berlin Pergamon Museum'da sergile- ni\or. Kültür Bakanlığı. antik Tro- ya kentinden 1868 vılındakı kazılarda 17 grup halinde yurtdışına kaçınlan ve Alman- ya- Berlin'de olduğu belirlenen 500 Troya eserinin ülkemize ia- desini resmen istedi. Yine 1907 \ıhnda yurtdışına kaçınlan ve halen Berlin Perga- mon Museum'da sergilenen 13. yüzyıla ait Kon\a-Beyhekim Camii Mihrabı'nın iadesi amacı>la resmi girişimler sür- dürülüyor. Antalya'ya bağlı Finike Göl- başı Kö\ü \akınlanndan antik Tr>sa kentinde bulunan mezar anıtın. 1882 vılında Avustur- ya'dakı Kunsthistorisches Mu- seum'a kaçınlan friz bloklannın iadesi 1993 yılında resmen is- tendi. Bu arada 1990-94 yıllan arasında yurtdışına kaçınldığı belirlenen 900 tarihı eserden 742'sinin bulunduğunu belirten bakanlık yetkililen. 158 esenn ise kayıp olduğunu söylediler. AVRUPALICOCUKUR NE KADAR UZUYOR? Kızılderili, kimliğinin peşinde Çeviri Servisi - Kuzey Amerika'run asıl sahipleri olan yerliler. eğer dikkatlen üzerlerineçekmek istiyorlarsa medyanın beklentilerine yanıt vennek ve Kızılderili olmayan kafalardaki klişeleri söküp atmak zonındalar. Kızılderililer. yüzy ıllardır be>az adamlann onlardan beklendikleri gibi davrandılar. Davranmasalar da. beyaz adam onlann. kendi düşündüğü gibi davrandıklannı zannetti. Kızılderili kendi imajını değil. beyaz adamın istediği gibi bir imaj verdi. Kitaplar vazıldı. filmlerçevrildi. hepvahşi. kötü Kızılderili, oeğitımsızveeğitilemezyerli imajı kurumlaştınldı. Ancak her şeye rağmen bazı yazarlar. zaman zaman Âmerikan toplumunun tarih tabulannı sarsmak pahasına, kıtanın bugerçek sahiplerinı tanh kitaplanndaki yerlenne yerleştinnişlerdir. Âmerikan toplumunun Amerika'nın gerçek sahipleri konusundaki bu reddedici tavnnın nedenleri. birçok araştırmacı bilim adamı tarafından incelenmektedir. JConuya yaklaşımlar farklı farklı olsa da. Amerikalı tarihçi Frederik Jackson Turner'in nitelemesi en akla yatkın olanıdır. Jackson, "Sürekü Batı'ya göçen ve Avrupa'dan sürülen şimdiki Amerikalılar topluluğu, Batı'ya göcebilme adına elinden toprağını aldıği Kızılderililerle çatişmış, onları düşmanı addetmiştir. Kızılderili, hem sürülmenin hem topraksızlığın hem de bir kartş toprak uğruna verilen, yersizlik, yurtsuzluk uğruna verilen savaşımın simgesi. bu topluluğa tüm bu acıyı hatırlatan bir simge haline dönüşmüştür. Bu bir vicdan meselesidir" demektedir. Kızılderililerle ilgili ilginçveriler var. Bunlardan biri. dünyada patates gibi bitkilerinin y üzde 60'ının ilk kez Kızılderili kültüründeyetiştirilmişolması. Derin bir kültüre sahip olduğu belirtilen Kızılderililerin (kıta yerlilerinin) Güney ve Kuzey Amerika'da 50 milyona yakın kayıp verdikleri v e Amerikalılann kendi devletlerini bu kitle kıyımı üzerinde yapılandırdıklan da başka bir nokta. Her yeni kuşak bir öncekine tepeden bakıyor Çeviri Servisi - Tüm Avrupa ülkelerinde bojlann giderek uzadığı izlcniyor. Sağlık ka>ı- tlan, 1880 ile 1950 yıllan arası- nda her kuşağın bir öncekinden 2.5 santim daha uzun olduğunu onaya kpvuvor. Ingiltere'de Durham Üniversitesi antropo- loglanndan Kate Molesworth- Storer, beş ile yedi yaşındaki Avrupalı çocuklann boylannın her on yılda bir. bir santim uzadığmı ileri sürii>or. Dığer taraftan Avrupa'da askere alı- nan gençlerin de boylannda bir artış olduğu gözleniyor Bugün ınsanlann bir önceki kuşağa oranla daha uzun olmasma kimse bilimsel bir acıklama ge- tiremivor. Ko- rjenhag Koru- yucu Tıp Ensti- tüsü doktor- lanndan profe- sör Thorkild So- rensen, konuya ılişkın görüşleri- ni şöyîe açıklı- \or: ' "Bilinçli beslenme ve spor, boyu uza- tabilir. Ancak bu valnızca bir varsayım.'* Hollanda Ulusal Halk Sağlığı ve Çevre Koruma Ensti- tüsüdoktorlanndan Dr. Lenore Launer, Kuze\ Avrupalılann Günev dekilere oranla daha uzun olduklanna dikkat çeke- rek "Hollandalılar, dün\anın en uzun insanları. Ancak bunun ne- deni henüz bilinmiyor" dıye ko- nuşuvor Molesvvorth-Storer. çocuklarda bov uzunluğunun genellıkle kalıtsal olduğunu ıleri • Sağlık ka>ıtlan. 1880ilel950yülan arasında her kuşağın bir öncekinden 2.5 santim daha uzun olduğunu ortaya koyuyor. Boylan ortaîamanın altında olaninsanlar, kendilerinden uzunlara oranla daha zorlu bir > aşam sürüyor. sürerek kötü beslenme. hastalık \e psikolojik darbe gibi etmen- lerin de göz ardı edilmemesi ge- rcktiğini söylüyor: gıda sıkmtısının yaşandığı ülke ço- cuklannın kalıtsal olarak daha uzun olabilecekken yetersiz beslenme nedeniyle kısa kaldığını kaydediyor. Ingiltere'de Galler Bölgesi'- nde yürütülen bir çalışmada. boy uzunluğu ile ölüm nedenle- ri arasındaki ilişkı araştınldı. Çalışma, uzun boylu insanlarda vumurtalık, göğüs ve prostat kansennin daha sık görüldüğü- nü ortaya koydu. Yeni Zelanda'da yapılan başka bir çalışma ise kalça kınklannda görii- len artışa yeni bir acıklama getiri- yor: Kadınlann boyu uzadıkça uviuk kemiğinin de boyu uzadığı- ndan. kınk olasılığı artıyor. Boylan onala- manın altında olan insanlar, kendilerinden uzunlara oranla daha zorlu bir >a- şam sürüyor. Kısa boylu olmanın sosyal dezavan- tajlan. daha çocukken başlıyor ve bir yaşam boyu sürüyor. Londra'daki Çocuk Gelişimi Vakfı üvelerinden Tam Fr>', boy kısalığının ırk ayınmına benzer bir ayınmcılığa yol açtığını sövleyerek. "Eğer kısa boylu iseniz iş bulma şansmız uzunlara göre daha kısıtlı ola- caktır. İş bulsanız bile koşuDar, uzunlara göre daha olumsuz ola- caktır" diye konuşuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle