23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8TEMMUZ1994CUMA Fatîh'te seçim kavgası • Istanbul Haber Servisi-10 Temmuz 1994 günü belediye başkanlığı setimlerinin yenileneceği Istanbul'un Fatih ilçesinde, ANAP ve RP'li gruplar arasında çıkan kavgada ANAP üyesi Ahmet Murat Can, aldığı bıçak darbesi nedeniyle yaralandı. Kavga iki partili grubun asmakta olduklan afış ve bayraklar konusunda anlaşamamalan sonunda ortayaçıkü. ANAP Fatih Belediye Uaşkan adayı Sadettin Tantan, bu olaya neden olanlan kınadığını belirtti. RP'nin herhangi bir açıklamada bulunmadığı yaralama olayıyla ilgih olarak RP üyesı Nurettin Ertemel ve Osman Taşkın gözalüna alındı. Konu hakkındaki soruşturma sürdürülüyor. SHP'den DSP adayına destek • tstanbul Haber Servisi- SHPGenelBaşkan Yardımcısı Mehmet Gülcegün, RP ve ANAP Fatih belediye başkan adaylannın "aynı tarikat üyesi" olduğunu öne sürdü. Gûlcegün, ANAP'ın Fatih'teki adayı Sadettin Tantan'ın kendi örgütüne "Müteahhitlerden toplanan 2.5 milyan iade etmezseniz adayhktan çekilirim" diyerek şov yaptığını öne sürdü. Gûlcegün, şöyle devam etti: "Bu seçimlere özveri ile giren SHP, seçimlerden başan ıle çıkacaktır. Biz Beykoz'da adayımızı geri çektik. Seçmenlerimizden DSP adayına oy vermelerini istiyoruz." EskiDBnilerden Demirel'e ziyaret • ANKARA(Cumhuriyet Bürosu)- DEP hakkında kapatılma davası açılmadan önce bu partiden ıstıfa eden 3 bağımsız milletvekili MuzafFer Demir, Mehmet Emin Sever ve Mahmut Uyanık bugün saat 10.30'da Cumhurbaşkaru Süleyman Demirel'i ziyaret ederek Güneydoğu sorununun çözümünde, "yumuşama sürecine girilmesini" isteyecekler. 3 milletvekili, cezaevinde bulunan eski DEP miUetvekilleriyle ilgili uygulamalarda da "hassas olunması" istemini Cumhurbaşkanı'na üetecekler. Erdoğan'dan son 70 yıla suçlama • tstanbul Haber Servisi- Belediye başkanlığına seçilişinin 100. günü nedeniyle bır basın toplantısı düzenleyen RP'li Tayyip Erdoğan, vali-başkan tartışması konusunda, "Seçümişleri atanmışlar yönetemez" dedi. Göreve gelmesinden bu yana 100 gün geçen Recep Tayyip Erdoğan, yaptıklan çaüşmalar hakkında bilgi vermek amacıyla Fethi Paşa Sosyal Tesisleri'inde bir toplanü düzenledi. Kendisinden önceki yönetimleri de sert bir dille eleştiren Erdoğan, "70 yılda kendi elleriyle meydana getirdikleri ve bugüne yığdıklan sorunlan 'neden çözmediniz' diye koro halınde bizi karalama ve yıpratma kampanyası başlatmış bulunuyorlar" dedi. YAZARLAREV EVİ'nde Pazar, pazartesi hariç her gün UDveSAZUe RUSENAVSAR DUediğmiz kadar meze. ara sı- cak, yemek, sınırsız yerli içki HEPSI: 300.000 TL Saat 24.00'e kadar, taksüer gündüz tanfesiyle OSMANBEY - 246 44 18 HABERLER YERELARASEÇIMEDOĞRU PiyanistLidya GrupArgos Dünden Bugüne... Ekonomik Mönüler OTI Cafe - Bar 2510000 Romanlannız ve Ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel:5540804 Sağ, tarikatoyu peşinde AYŞE YILDIRIM Seçimlere iki gün kala Fatih'te "tkind bir şansT kaçırmak istemeyen partiler atağa kalkü. Sol, "demokratik birlik" sloganıyla sandıkta birleşmenin peşine düşerken sağ partiler arasında "tarikat- larûı bötöşümü" kavgası yaşanıyor. İslamı kesimde büyük bir ağırlığı var Fatih'in. MSP'nin İcuruluşunda daha sonra da ANAP'ın yanında yer alan Nakşıbendilenn karargahı olarak bili- nen İskenderpaşa Camıı ıle İsmail Ağa Camii, Fatih'te bulunuyor. 1980'e dek MSP'yi destekleyen Nakşiler, 1983'ten spnra desteklerini ANAP'a vermişlerdi. Özal'ın ölümü ve RP'nin Nakşilerle olan iyi ilişkileri nedeniyle 27 Mart seçimlerin- de yeniden RP'ye yöneldiler. NakşUer 13 bın farkla seçimı kaybeden ANAP, Nakşilerin sayısal olarak fazla olmasalar da İslami kesim üzerindeki etkisini bildi- ği için seçim politikasıru değiştirdi. Önce- lıkle Nakşilerin sıcak baktığı Sadettin Tantan'ı aday gösterdi. Ardından ANAP Genel Başkan Yardımcılan Lüt- ftıDab Kayalar ve Eyüp Aşık'ı Fatih se- çimlerinde görevlendirdi. Ancak bu kez Tantan ile parti arasında "bagış" sorunu yaşandı. Aralannda Nîhat Akgün'ün de bulunduğu ban işadamlanndan topla- nan seçim kampan\asına destek bağışıru Tantan, "kimseve ğebe kalmak istemem" deyip reddetü. Tantan'ın bir süre seçim gezilerine de çıkmaması partilıleri kızdırdı. Ancak anketlerde Tantan'ın puanının yüksek çıkması partililerin tep- kilerinin sessizliğe dönüşmesine neden oldu. Seçim kampanyası boyunca yaşa- nan bir başka kavga da "afiş kavgası"- ydı. DYP, hükümet gücünü kullanıp dı- ğer partilenn afişlerini indırtmeye kal- karken RP, büyükşehir gücünü devreye sokup ANAP'ın afişlerini kaldırtmak is- tedi. Ancak, RP'li gençler eski bir sporcu olan Tantan'ın kendisi gibi güreşci olan arkadaşlanyla başa çıkamadılar. Bu ara- da bazı "bıçakla yaralama" olaylan da meydana geldi. Fatih'in ara sokaklan bu kavgadan RP'nin galip çıküğını ortaya koyuyor. Draman-Çarşamba arasında RP dışında hiçbır partınin bayrağına rastlanmıyor. Diğer ilçelerde olduğu gibi RP, Fatih'- te de Türkiye genelinde seçilmiş olan be- FATİH NakŞİ faktÖPÛ 1980'e dek MSP'yi destekleyenNakşiler, 19^3'ten sonra desteklerini ANAP'a vermişlerdi. Özal'ın ölümü ve RP'nin Nakşibendilerle olan iyi ilişkileri nedeniyle 27 Mart seçimlerinde yeniden RP'ye yöneldiler. lediye başkanlannı kullandı. Rize, Sıvas, Erzurum. Koriya gibi birçok belediye başkaru Fatih'teki hemşerilerinden oy is- tedi. Oy isteme turlannda Ankara Bele- diye Başkaru Mejih Gökçek'in "basmı hedef' göstermesi, İstanbul Belediye Başkaru Recep Tayyip Erdoğan ın ise "Basm, iyi işlerimi yazmıyor" demesi tep- kilere neden oldu. kampanya başlatan SHP'ye kadınlann ve esnafın ilgisi de arttı. SHP Genel Baş- kanı Murat KarayaJçm'ın "seçünlerde göç bn1iğiM çağnsına CHP ve DSP Genel Başkanı'ndan sert ve kesin "hayır" yanıü gelrnesi sol tabanda da SHP'ye bir yöne- lış oluşturdu. SHP, solda yaşanan bu geüşmeleri. te- lefonlarla ev ev ulaştığı seçmenlere de an- nnda milletvekili ve 10'a yakın bakaru Fatih'e gönderdi. DYP'nin ağır topla- nndan Necmettin Cevheri, ev ev dolaşa- rak oy istedi. Çiller, seçmenlere gönder- dıgı mektuplannda "Sanlacaksamz yıla- na değil, geîin yunusa, kırata sanlm" söz- leriyle oy ıstiyor. 27 Mart'ta 70 binlerle başkanlığın be- lırlendiği Fatih'te bu kez seçimi 50 bin ci- van bir oy belirleyecek. İlçenin seçrne- ninın yüzde 38'i Doğu Karadenizli. Temmuz çay ve fındık ayı olduğu için Karadenizli seçmen memleketine gider- ken, okullann tatil olması da seçmen sayısını hayli azaltacak. Fatih seçimleri bir anlamda siyasi li- 27 Mart'ta 70 binlerle başkanlığııı belirlendiği Tatih'te bu kez seçimi 50 bin civan bir oy belirleyecek. Geçen dönem belediyeyı elınde bulun- duran SHP, pazar günü yapılacak seçim- lerde ANAP ve RP arasında yaşanan ta- rikat kavgasına güveniyor SHP. aynca genel merkezin yaptığı "solda güç birüği" çağnsı ve RP'nin iki aylık belediye yöne- timindeki "yanjts"icraatlan nedeniyle ipi göğüsleyeceğjni savunuyor. 27 Mart'taki seçim çalışmalanndan daha büyük bir latıyor. 27 Mart'ta DSP adayını fınanse eden bir grup Karadenizlinin desteğini çektiği ılen sürülürken, CHP'lilerin de tabarun ıstememesine rağmen seçime gır- me karan alan Deniz Bavkala kızgınlıklan dile getiriliyor. DYP Genel Başkaru ve Başbakan Tansu Çiller. "Bana Fatih'i alın dikyin benden ne dilerseniz" dercesne 60 cıva- derlenn geleceğinı de etkileyeceğinden Beykoz ve Yalova'dan daha fazla ilgı gö- rüyor. ANAP'ta Mesut Yılmaz'ın gücü, RP'deki yükselişin durup durmayacağı, DYP'deTansu Çillerin, SHP'de Murat Karayalçın'ın liderliği seçim sonuçlanna göre tartışma konusu olacağı gibi, Fatih seçimleri solun geleceği açısından da bü- yük bir önem taşıyor. Solda initüıdeşmeııiır seçim suıavı İstanbul Haber Servisi- İstanbul'un şi- rin beldelennden Beykoz'da RP ile sol partiler çekişiyor. 27 MaTt yerel seçimle- rinde, belediye başkanlığını Refah Par- tisi adayı Yücel Çelikbilek'in kazandığı Beykoz'da, SHP'nin aday göstermeye- rek DSP adaymı desteklemesi ve diğer sol güçlerin de buna destek vermesi üze- rine RP de diğer sağ partilenn tabanını kazanmaya çalışıyor. 27 Mart yerel genel seçimlerinde, RP'nin kazandığı ilçeler arasında yer alan Beykoz. bu seçirnlerde hayli kan- şık. SHP'nin aday çıkarmaması ve DSP'ye destek vermesi. DSP adayının şansını artınrken DSP lideri Bülent Ece- vit, SHP'hlerin kendi adaylan için oy toplamasina karşı çıkıyor. 27 Mart seçimlerinden ikinci parti BEYKOZ SHP'nin aday çıkarmaması ve DSP'ye destek vermesi, DSP adayının şansını arttınrken DSP lideri Bülent Ecevit SHP'lilerin adayı için oy toplamasma karşı çıkıyor. olarak çıkan ANAP iddiasını sürdürü- yor. ANAP adayı Ali Zengin'e göre par- tisi 1. duramda bulunuyor. Zengin, se- çim kampanyasında seçmenlere, "De- mokrasi için oylanıuzı ANAP'ta birleşti- rin" çağnsıru yineliyor sürekli olarak. Zengin'in bır başka yinelediği slogan da "Jçinizden birini seçin." SHP'nin desteğmi de arkasına alan DSP adayı Mustafa Ketenci ise kam- panyası boyunca Atatürk ilkelerini ön plana çıkararak laik ve demokrat seç- menlere seslendi. SHP'nin desteğini almasma karşm Ketenci'nin en çok yüklendiği partiler ANAP ve SHP. SHP il yöneücilerinin Beykoz'a giderek Ke- tenci'yi zıyaret etmesı ve özel bir kam- panya uygulayarak "Oylannız solda birliğe" çağnsına karsın CHP belediye başkan adayı Hasan Özyurt. "Beykoz'- da tek umut biziz" diyor. Belediye başkanüğı koltuğunda an- cak 2 ay oturabilen RP belediye başkan adayı Yücel Çelikbilek. sanki diğer se- çim bölgelerindeki RP'li adaylarla a)r nı teyp bandından yayın yapıyor. Çelikbi- lek'in sürekli yinelediği tek söz "adil düzen"in tüm olumsuzluklann sonu olacağı. DYP seçime Seyit AB Yazkan'la giri- yor. Yazkan, kampanya süresınce gös- terdiği çalışkanlığı ile dikkat çekerken kampanyasında "altyapı, tentiz ve yeşil bir Beykoz. Girilebilir bir deniz, içüebüir bir su, koklanabilir çiçekler" sloganlan- nı kullanıyor. 27 Mart'ta MHP'nin bin 154, CHP'- nin bin 408, ANAP'ın 22 bin 658, SHP'- nin 8 bin 469. DSP'nin 13 bin 721, DYP'nin 9 bin 256 ve RP'nin 23 bın 523 oy aldığı Beykoz ilçesinde, ipi göğüsle- meye az bir zaman kala en çok merak edilen. solda bütünleşmenin sandıkta nasıl sağlanacağı konusu. Seçmen, il sözüııüııeiddiyetinebakacak İstanbul Haber Servisi - Yalova, seçim kampanyasını "bol >aat"li geçiriyor. Başbakan Tansu Çiller 'in 34. il sözünü verdıği Yalova için ANAP Genel Baş- kanı Mesut Yılmaz da TBMM'ye ka- nun teklifı verince ilçe halkı "kimin bizi il yapacağına inanırsak onu seçeriz" di- yerek kendilerini seçimden seçime ziya- rete gelen liderlerle pazarlığa başladı. DYP'nin güçlü gözüktüğü ilçede RP de seçimleri tüm "olanaklarını" kullanarak zorluyor. Özelükle DYP bderi Başbakan Tansu Çiller ile DYP'li bakanlann son bir haf- ta içinde adeta kamp kurduklan ilçede vatandaşlar il olma hayaliyle yatıp kal- kıyorlar. 45 bin seçmenden 12 bininin oyuyla seçilen İbrahim L'zun'un beledi- ye başkanlığı koltuğuna oturmasıyla birlikte ilçede "Atatürk büstü savaşı" da başlamış oldu. Kampanya boyunca ge- nel olarak sol partilerle DYP'li başkan arasındaki tartışmalar bu noktada yo- VALOVA 27 Mart 1994 yerel genel seçimlerinde ortağı SHP'den belediye başkanlığını devralan DYP, Yalova'da tekrardan seçimleri kazanabilmek için her türlü olanağı kullanıyor. Çiller'in il sözünü verdiği Yalova için ANAP lideri de TBMM'ye kanun teklifı verince ilçe halkı "kimin bizi il yapacağına inanırsak onu seçeriz" diyerek liderlerle pazarhğa başladı. ğunlaşırken bu kez "vekil başkan"ın ta- raflı olup olmadığı konusu günlerce kamuoy-unu meşgul etti. YSK'nin se- çimleri iptal etmesinden sonra ilk olarak İstanbul İl Özel İdare Müdürü başkan- lığa getirildi. Kısa süre sonra bu atama- nın iptaliyle daha önce DYP'den aday adayı olan Yalova Milli Eğitim Müdü- rü Sinan Bozoğlu'nun göreve atandığı bıldirildi. Bu da ciddi tartışmalara yol açtı. Ancak hiçbir tartışma il olma sözü kadar Yalovahlann kafasını meşgul et- medi. Mart seçımlennı "duygusal" neden- lerle kaybettiğıni sık sık söyleyen SHP adayı Ceı^iz Koçal. bu kez daha bir to- parlanmış ve dikkatli olarak seçimlere hazırlandıklannı söylüyor. Koçal kam- panyasında sürekli olarak sol partilenn tabanı ile demokrasi ve laikliğe inanmış seçmenlere seslenmeyi yeğliyor. RP, 27 Mart 1994 tarihinde kaçırdığı fırsatı bu kez yakalayabilmek için Ya- lova'ya özel bir önem veriyor. RP'li be- lediye başkanlan, Yalova'ya geçici de olsa yerleşirken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkaru Recep Tayyip Erdo- ğan da tartışmalara yol açan "deneme seferi" adı altında denız otobüsü seferi koydu. Ancak bu seferin bir özelliği ise seçim günü sona ermesiydi. "Solda biriik" önerisini reddeden CHP, ilçede tek kadın adaylı parti. CHP adayı Yaşar Çiftçi kazanamayacağını kabullenmış. Yalova'daki seçim yanşı soluk soluğa sürüyor. Pazar günü ipi DYP'nin mi yoksa 2. durumdaki SHP'- nin mi göğüsleyeceği bellı değil. İlçede 27 Mart seçimleninde 3. durumdaki ANAP ile 4. RP, başbaşa gidiyorlar. Ancak RP'nin bir sürpriz yapmasından da korkulmuyor değil. Şündi RP dışın- daki partiler laiklik ve demokrasi söy- lemlerinin yanı sıra birbirlerinin seç- menlerine de mesajlar verirken dolaştı- ğımız tüm sokaklardaki dükkanlarda ve evlerde tek bir konu vardı: "İl olabile- cek miyiz?" Çiller'den Yalova'ya üniversite sözü YALOVA (AA) - Başbakan Tansu Çiller, birlik ve beraberlik içinde ülkeyi çok daha ıleriye götüreceklerini söyledi. Paris'ten döndükten sonra helikopterle Yalova'ya giden Başbakan Tansu Çiller, parü'since Yalova İskele Meydaru'nda düzenlenen mitingde halka hitap etti. Yalova'da "ülke bürûnlüğümuzün yılmaz bekçisi", "Anatürk'ümuz, Başbakanuıuz" sloganlan ile karşılanan Çiller, konuşma yapacağı otobüse üstü açık bir kamyonetle geldı. Başbakan Çiller, yoğun ilgi nedeniyle otobüse güçlükle bınebildi. Yalovahlara, "Bugün hangi ay ve hangi gündeyiz?" diye soran Başbakan Çiller, meydanda toplanan kalabahğın "7. aynı 7. günü" diye cevap vermeleri üzerine, "Bu ne oluyor, 77 mi oluyor? Bu vetmiş yedide hayır var mı? Uğur var mı? Yalov a var mı? Yalova'ya geç olsun da güç olmasın dedik. Hayıriı olsun. 77. il hayıriı olsun" dedi. Konuşmasında Türkıye'de iki türlü bölücülük olduğunu, bunlardan birincisinin Güneydoğu'daki bölücülük olduğunu kaydeden Çiller şöyle devam etti: "Bir başka bölücülük daha var. Elhamdiilillah hepimiz Müslümanız. Ama bir Müslümanı, diğer Müslümanuı önünedikmesinler. Erbakan Hoca'dan önce hepimiz Müslüman değil miydik? Erbakan Hoca'dan sonra Müslüman kalmayacak mı? Bir Müslümanı öbürünün önüne dikmek niye? Peygamberimizbilenebuyürınıış... 'Birlik ve beraberlikten güç doğar.' Öyle değil mi? Hepimiz biriz. Elhamdülillah Müslümanız. Bu birlik ve beraberlikle bu ülkeyi çok daha ileriye götüreceğiz. Bu ülkeyi bölmek isteyenlerin önüne biz çıkarız: ben çıkarun." Başbakan Tansu Çiller, kendisinin üniversjtede eski bir boca olduğunu da hatırlattığı konuşmasuıda, "Hem il yapıp fakülte getirmemek olur mu? 77. ile bir üniversite getiriyoruz. Gençierimize hav ıriı olsun. Analara hayıriı olsun " dıyekonuştu. Tantan'dan Cıunhuriyet'e ziyaret ANAP Fatih Belediye Başkaru adayı Sadettin Tantan dün gazetemizi ziyaret etti. Gazetemiz Genel Yayın Danışmanı priıan Erinç, Yazıişleri Müdürleri İbrahim Yüdız ve Dinç Tayanç'lagörüşen Tantan, siyasetin kirletildiğini, bu nedenle vatandaşın yöneticilere güveninin kalmadığını belirterek "Klasik kalıplan kıracağız. Açık sözlü, onurlu, namuslu, şerefli \e halk için çalışan bir yönerim anlayışmı uygulayacağız" dedi. (Fotoğraf: HATİCE TUN.CER) BJRBAKBU SERVER TANtLLİ Bir Konudan otekine...Haftada bir yazmanın sakıncaları mı? Başta, güncelliğin dışında kalmak! Dünyamız ve ülke- miz çetrefil sorunlar yumağı halinde ve gitgide irileşiyor yumak. Ister istemez, bir seçmeye gidiyorum. Ancak, bu kez de, arzuladığım halde ele alamadığım sorunlar olu- yor; ileri bir tarihe bıraktığımda ise, sorunun yerine bir başkası geçmiş bulunuyor, güncellik yitip gidiyor. Yalnız olaylara yetişememek değil sıkıntım: Kitaplar geliyor, çoğundan söz edemez durumda kalıyorum. Okuyorum okumasına, ama kendime kalıyor edindikle- rim. Bir yazarsa, okuduğu bir kitabın zevkini paylaşmak ister seslendikleriyle; bu güzelliği bölüşememenin üzüntüsünü yaşıyorum. Bitmedi: Okur mektupları var. Sağolsun, yazıyorlar. Ama yaptığım, köşemde değil, bireysel olarak yanıt ver- mek; bir tür 'tasarruf'a gitmek köşemde. "Öyleyse, her gün yazın!"diyeceksiniz. Gazetemiz açısından bu kapı açık; ama bende başla- yıp biten bir engel var: öteki uğraşların yanı sıra, güçlük- le yazan bir kişiyim. Cumhuriyet için haftada bir yazı an- cak çıkarabiliyorum. Başka gazete ve dergilerde ise, nadir olarak görünebiliyorum. Ekmeğimi iyi ki gazeteci- likle kazanan biri değilim. Ne mi olurdu? Aç kalırdım! Bu haftaki yazımda, bir parantez açıp bir mektubu kö- şemde yayımlamak isterim. Fono Açık öğretim Ku- rumu'ndan, Sözlük Danışmanı Ali Bayram ve yayınevi sahibi Şükrü Merlç in imzalayıp yolladıkları, 8 Haziran 1994 tarıhlı mektupta şunlar yazılı: "Sayın Server Tanilli, Fransızca-Türkçe öğrenci sozlüğündeki inceste mad- desi hakkında yaptığımz uyarı için teşekkür ederiz. Söz konusu sözlükte geçen binlerce sözcüğü ele alıp karşılık verirken büyük bir talihsizlik sonucu inceste maddesi ile ilgili bir hata olmuştur; bizim için sıradan bir sözcük olan inceste e karşılık yazarken TC vatandaşla- rının bir kesimine ağır hakarette bulunmak gibi bir kasth mız kesinlikle olmamıştır. Sözcüğün karşılığı ile ilgili yaptığımz saptamaları biz ancak yazınızdan sonra göre- bildik. Bunun yanı sıra, yayınevimizin yapısı ve yazar kadromuzun eğitim ve dünya görüşleri açısından bu tip ayrımcılığa yol açacak, toplumun bir kesiminde nefret uyandıracak, onlara iftira edecek niyet ve etkinlikleri yoktur. Yayınevimiz; Fono Açık Öğretim Kurumu, Özel Fono ilkokulu, Özel Fono Dershanesi gibi eğitim kurum- ları zincirinin bir halkasıdır; hiçbir siyasi ve bölücü ama- ca sahip değildir. Kısacası söz konusu bu sözcük hiçbir kasti düşünce sonucu yazılmamış olup yukarıda da ifade ettiğimiz gibi talihsizlik sonucu gözden kaçmıştır. Bu konudaki sami- miyet ve iyi niyetimizi ifade etmek için derhal ilgili söz- cüğü tumuyle sozlüğümüzden çıkardık. Bundan sonraki baskılarımızı bu düzeltme yapılmış olarak görebilirsi- niz. Gazetenizdeki yazınıza cevaben verdiğimiz bu bilgiyi uygun görürseniz gazetenizde de açıklamanızı rica ederiz. Gösterdiğiniz ilgi için teşekkür eder, çalışmalarınızda başanlar dileriz. Saygılarımızla." Ben de, gösterdikleri duyarlılık nedeniyle, Fono Açık öğretim Kurumu yetkılilerine teşekkür ederim. Mektuplardan söz açılmışken belirtmek isterim. Okur- larım darılmasınlar. Bana yazılan mektupların çoğunu rahat-aziz okuyamaz durumdayım; yazın yanlışı ve nok- talama hatasından geçilmiyor. Mektubun yalnız anlattı- ğına değil, bu yanlarma da dikkat ederim. Genç olduğunu tahmin ettiğim insanlarda, daha da fazla bu tür eksiklikler. Son yıllarda azalmadı, çoğaldı da... Ne kadar isterdim, o, liselere değin yaydığımız ve için- de abuk-sabuk nesnelerin genç kafalara aktarıldığı 'din kültürü ve ahlak' derslerinin yerine, dilimizin doğru dü- rüst okunup yazılmasının öğretilmesini! Neden derseniz? Bir insanın, kendi anadilini, sözde ve yazıda şanına layık biçimde kullanmasına da, yurttaşlık ahlakının ge- reklerinden biri olarak bakmışımdır hep. Bilmiyorum, haksız mıyım? Vetoya yürvtmeyl durclurma İdareMahkemesfııdeıı Erdoğan'ınitirazmaret Haber Merkezi - İstanbul 2. İdare Mahkemesi'nin, Büyük- şehir Belediye Meclisi'nin 15.4. 1994 tarihinde seçilen iki baş- kanvekili konusunda Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın veto- sunu iptal eden yürütmeyi dur- durma karanna. Tayyip Erdo- ğan'ın yaptığı itiraz reddede- dildi. Aynca İstanbul 2. İdare Mahkemesi'nin, Erdoğan'ın vetolan sonrası başkanvekil- liklerine seçilen RP'li Ali Mufit Gürtuna ve An İbiş'in seçilme- lerini sağlayan meclis karara- nyla ilgili yürütmeyi durduğu açıklandı. İstanbul 2. İdare Mahke- mesi'nin üç konuda verdiği ka- rar şöyle gelişti: Engeüer kalktı Önce Tayyip Erdoğan'ın ANAP'h ve SHP'li başkanve- killerinin seçimiyle ilgili vetosu durduruldu. Ardından Erdo- ğan'ın bu karara itirazı redde- dildi. Daha sonra ise RP'li baş- kanvekillerinin seçimini sağla- yan belediye meclisi karan durduruldu. Bu durumda daha önce seçilip veto edilen SHP'li ANAP'h başkanvekil- lerinin göreve gelmesiyle ilgili engeller kalkmış oldu. Gerekçeşi yeni açıklanan İs- tanbul 2. İdare Mahkemesi'- nin 14.6.1994 tarihinde oybırli- ğiyle aldığı yürütmeyi durdur- ma karannda daha önce bele- diye meclisınce başkanvekil- liklerine seçilen Özkal Yici ve Ali Kemal Ozcan'ın Tayyip Er- doğan tarafından veto edil- mesinin, yürürlükteki yasalara uygun olmadığı beürtiliyor. Kararda şu hükümler yer ah- yor: "Büyükşehir belediyeleri- nin hukuki starüsü 3030 sayılı kanunda düzenlenerek 9. mad- desinde, organları meclis, encü- men ve başkan olarak belirtil- miştir. Medis, en yüksek karar organı, başkan ise yürütme or- ganı durumunda olup avn ayn seçilen, görevleri farklı bu iki or- ganın diğerine göre hiyerarşik bir üstünlüğü bulunmamak- tadır." İstanbul 2. İdare Mahkemesi karannda aynca, belli konular dışında belediye başkanınm meclis kararlannı veto yetkisi- nin bulunmadığını da belirtiyor ve şunlan ekliyor: "Bunlar dışında meclis kararlarııun kesin olduğu. il merkezi olan beldeler- de beledive reLsi >e\a ilgililer ta- rafından İçişjeri Bakanuğı'na itirazda bulunulabileceği, bu rö- razlann valinin mütalaası abndı- ktan sonra Danıştay'da incele- nerek karara bağlanacağı hük- mu yer alıruştır." 2." İdare Mahkemesi, 1580 sayılı kanunun 58. maddesinde belediye başkanının yokluğun- da meclise kimlerin başkanlık edeceğini seçme yetkisinin be- lediye meclisine verildiğini, bu konuda belediye başkanına herhangi bir yetki tanınmadı- ğını vurguluyor. Mahkeme ka- rannda, meclis tarafindan bu konuda alınan bir karann bele- diye başkaru tarafından geri çevrilebilmesi için mutlak ola- rak yasada özel bir düzenle- memin mevcudiyetinin zorunlu olduğuna dikkat çekiyor ve şöyle diyor "Mecfis başkanve- kilkrinin seçimine ilişkin alman kararlar üzerinde 3030 sayılı ya- sanın 14. maddesi hükmüne da- yanılarak büyükşehir belediye başkanının tasarruf etmesine olanak bulunmamaktadır.'' İstanbul 2. İdare Mahkeme- si, "hizmet yönünden telafisi güç zararlar doğuracağı nedeniyle teminat aranmaksızın 90 gün sö- reyle yürütmenin durdurubnası- na" oybirliğı> le karar veriyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle