Katalog

8 TEMMUZ 1994 CUMA CUMHURİYET SAYFA (jONÜN TELEVIZYON 15 İLMLERİ 09.35 . KanaiO 6ERİÜM 10.00 atv MACERA o 70.70 Interstar ) 70.30 C y Show TV MELODRAM 11.30 TRTINT MELODRAM 11.35 .—7 GAPTV DRAM 11.35 HBB WESTERN ) 12.00 ^ZS Show TV MACERA 72.70 Kanal6 DUYGUSAL 12.40 V ) interstar ^ - ^ ? 13.30 J—7ShowTV MACERA 13.40 Kanal6 MACERA 13.45 KanalD DUYGUSAL 75.30 atv DRAM 15.30 TGRT MACERA 16.00 Ş TV GULDURU 76.30 KanalD MACERA 77.40 atv MELLODRAM 17.45 'ShovvTV DUYGUSAL Q 18.00 KanalD WESTERN 20.15 HBB MACERA EtidAtonda (Under the Jnfluence)- Doktorunun kendisine 10 yıl tecavüz ettığini farkeden kadının mücadelesi. Yön: George Cazender. Oyn: Judith Light, Judd Hirsch. Tövbekar Bir kabadayı ile babasını dûşmanlann elinden kurta- ran küçük çocugun öykûsü. Yön: Ertem Göreç. Oyn: Kadir Inanır, Sezer lnanoğlu, Puru Benai (1977). JMArkadaş tnterstar'm bültenine göre yönetmenliğini Salih Eşi- ci'nin yaptığı filmde Salih Kırmızı ve Sema Eyüboğ- lu başrolde. SeninleSonDefa Evliliğinde mutluluğu bulamayan genç kadının ya- sak aşk macerası. Yönetmen Feyzi Tuna. Oyuncular Tank Akan, Sevda Ferdağ (1978). Aşkııı Sonu Ürilü bir şarkıcı ile geçmişte ona delicesine aşık olan, fakat maddi durumu bozulan yazann aşkı. Yön: Oğuz Gözen. Oyuncular G.Akkaya, T.Bahadır. Rahmet ve Gazap Bir gazetecinin haksız yere idamı ve arkadaşının ger- çekleri ortaya çıkarmak için verdiği mücadele. Yön: Mesut Uçakan. Oyn: Cüneyt Arkın, Yusuf Sezgin. DostumTHgger (My Pal Trigger)- Bir kovboy, atını öldürenlerden intikam almaya girişir. Frank McDonald'm yönettiği filmde Roy Rogers, Dale Evans var (1946). Korkusuz Cengaver Bir cengaverin kahramanlık öykûsü. Yönetmen Duy- gu Sağıroğlu. Oyuncular Cüneyt Arkın ve Defne Toppare(1976). BalathArif Üniversite öğrencisi bir gençle yoksul çevreden ge- len kızın aşk öykûsü konu ediliyor. Yönetmen Atıf Yılmaz. Oyn: Yılmaz Güney ve Nebahat Çehre. YazDüşleri (?)- Interstar'ın özgün adı, yönetmeni ve oyunculan hakkında hiçbir bilgi vermediği film, bu isimle hiç- bir kaynakta geçmiyor. Masum Seyirci (tnnocent Bystanders)- Peter Collinson'un Bond'vari filmi 'Sibirya'dan kaçan bilimadamı' kur- gulu. Stanley Baker, Geraldine Chaplin var (1973). Davy Crockett ve Nehir Korsanlan (Davy Crockett and the River Pirates)- Davy Crockett'in maceralarını içeren 3 fılmlik serinin 1956'da çevrilmiş sonuncusu. Yön: Norman Foster. İlk Aşk Nişanlısının ihaneti üzerine akli dengesi bozulan genç kızla doktorunun gelişen ilişkileri. Yön: Osman F.Seden. Oyn: Zeynep Değirmencioğlu, Y.önal. Yoksul Film, zengin ağa kızıyla fakir gencin aşk öyküsünü konu alıyor. Yönetmen Oksal Pekmezoğlu. Oyuncu- lar Ismail Mersinli, Necla Nazır (1979). (The Voyage of the Yes)- tki genç, küçük bir yel- kenli ile denize açılır. Lee Katzin'in TV fılminde Desi Arnaz Jr., Mike Evans var (1972). Kaynanam Nasıl Kudurdu? Kansından boşanıp arkadaşının kızıyla evlenen bir adamın güldürüsü. Yönetmen Sım Gültekin. Oyun- cular Zeki Alasya ve Suna Pekuysal (1973). Amansız Mücadele (The Klansman)- Lee Marvin'in şerif, Richard Bur- ton'un klancı olduğu fılmin yönetmeni Terence Yo- ung. 1974 yapımı, bir kasabada ırkçıhgı konu alıyor. Rüzgar Gazino assolisti (Emel Sayın) kocasuun onu aldattı- ğının farkında değildir. Cüneyt Arkın'ın yönetip oy- nadığı filmde Orhan Alkan, H. Peyda da var (1980). Tövbe Genç adam, sevdiği kadın başkasıyla evlenince deli- ye döner. Yönetmen Orhan Aksoy. Oyuncular Ibra- him Tatlıses, Oya Aydogan (1981). Baü'da Hesaplaşma (The Roarer)- Yıne kaynaklarda geçmeyen 'Kov- boy Kuşağı' filminde Stuart VVhitman başroldeymiş. L. Johnson'un yönetmenliğinde R. Boone da varmış. SonVunış O 20.30 KanalD MACERA 22.00 Kanal 6 DUYGUSAL 23.10 atv KORKU 23.45 MACERA (The Last Shot)- Sevgilisi için uyuşturucu kaçıran bir hostes, aldatıldığını anlayınca kaybolur. Yön: Je- an-Marie Pollardy. Oyn: Laura Albert, James Short. 20J5 / înterstar / Daima Aynntüı bügiyanda SeçimGünü (Crazy Joe>- Bültene göre, bir 'devlet teşkilatı'nın hapisten çıkanp yararlandığı adamın maceraları. Yön: Steve Carter. Oyn: Justin Lozard, D.Carradine. AşkveSorunlar (Love and Kisses)- Kızlan evlenecek aile, ogullan- nın aşk derdine düşer. Yön: Ozzie Nelson. Oyn: Rick Nelson, Kristin Nelson (1965). Sevdim Evlenmek için şoförlük yapan gençle, miras zengini arkadaşının öyküsünü. Yön: Ümit Efekan. Emrah ve Nilüfer Öz başrolde. Oyuncak Bebekler (Dolls)- Fırtına nedeniyle yaşlı çiftin evine sığınan aıle, oyuncaklann saldınsına uğrar. Yön: Stuart Gor- dâ çn. Oyn: Ian P. Williams, Carolyn P. Gordon. ÖlümMeleS (Angel of Death)- Suçlann ardındakileri ele geçir- meye çalışan polis, bunlann öldürüldüğûnü görür. Yön: D. Damiani. Oyn: Remo Girone, Eva Rimaldi. Geçmisten Gelen Korku (Ruby)- Korku filmleri gösteren bir sinemanın deği- şik zamanlarda tanık olduğu cinayetler. Yön: Curtis Harrington. Oyn: Piper Laurie, Stuart VVhitman. Korku Treni (Horror Express)- Sinema tarihinin güzel korku filmlerinden biri. G. E. Martin'in 62 yapımının tek kusuru, sık yayımlanması. C. Lee, P. Cushing var. Üçüncü Adam (The third Man)- Savaş sonrası dostunu görmeye Viyana'ya gelen adam, cenazesiyle karşılaşır. Carol Reed klasiğinde Orson Welles, Joseph Cotten var. EsrarPerdesi (?)- tnterstar'ın orijinal ismi, yönetmeni ve oyuncu- lan konusunda bilgi vermediği film, aylık kitapçığın- da da belirtilmemiş. Metamorfoz (Metamorphosis)- Genetik profesörü, çalışmasını üzerinde denemeye kalkar. G. L. Eastman'ın yönetti- ği filmde G. Lebrock ve C. Baranow gibi isimler var. TersTepki (Echappement Libre)- Genç serüvenci, kaçakçılık yaparken, tehlikelerle yüzyüze kalır. Jean-Paul Bel- mondo, Jean Seberg var. Jean Becker yönetmişti. .^24.00 —) Kanai6 KORKU 00.15 HBB KORKU 00.50 atv GERİÜM 00.55 \_/interstar 01.00 KanalD KORKU 01.15 TRT1 MACERA ) 22.30 nMratar Yerlifılmler ) »« m Yabancı filmler 1 Isleyln -VOrtaHalll Değmez interstar 20.251 Spielberg'in 123 dakikalık görsel masalı yeniden ekranda Richard Dreyfiıss'ün (solda arkada), bir türlü hayatla ilişkisini kesemediği yapımda, Brad Johnson (ortada) işini ve sevgilisini almaya aday pilotu canlandırıyor. Filmde, Dreyfuss'ün sevgilisi rolünû Holly Hunter canlandınyor. Fantezinin doruğundaTV Servisi - Sinemanın yaramaz ço- cuğu Spielberg, beş yıl önce kalkıp çocukluk düşlerini süsleyen bir fılmin, 1943'te ABD'de çok sevilen A Guy Named Joe'nun (Yön.: Victor Fle- ming) Oyuncular: Spencer Tracy, Irene Durne, Van Johnson) versiyo- nunu çekti. Adını da "Daima" (Al- ways) koydu. "Daima"da başrol, doğal parklarda- ki yangınlan önlemeye çalışan bir pilo- tun, Pete'in. Çok cesur biri olan Pete, sevgilisi Dorinda'nın ikazlanna rağ- men tehlikeli işini bırakmıyor, üstüne üstlük her yangında kendini daha fazla riske sokarak görevini başarmaya çalı- şıyor. Ancak bir gün en yakın arkada- şının uçağmm alevler içinde kaldığını görerek yine hayatını riske atıyor ve bu kez kazanamıyor... Canlılann dünyasından bir türlü ko- pamıyor Pete. Gökte rastladığı melek yardımıyla hayalet şeklinde sevgilisi- nin yanına dönüyor, ama işler hiç de istedıği gibi gitmiyor... Spielberg'in 31 milyon dolara mal ettiği "Daima"; aşk, arkadaşlık, dost- luk üzerine 123 dakikalık bir görsel masal. Fantezinin sonuna dek zorlandı- Always / Yönetmen: Steven Spielberg / Senaryo: Jerry Belson / Görüntü: Mikael Salamon / Müzik: John W illiams / Oyuncular: Richard Dreyfuss, Holly Hunter, Brad Johnson, John Goodman, Audrey Hepburn /1989 ABD yapımı, 123 dakika. ğı öyküyü Spielberg, bazen romantiz- mi, bazen de tekniği kullanarak yorum- lamış. Tabii bu, seyircinin filmi izler- ken bir anlatım bütünlüğü yakalaması- nı zorlaştınyor. Çünkü bazı sahnelerde, her şey olağanüstü romantizm üzerine kurulmuş. Dört dörtlük bir aşk filmi iz- liyorsunuz, ardından hemen görsel efektler üzerine oturtulmuş mekanik sahneler geliyor; bir düş, bir hayal, yi- ne birdüş... Spielberg'in iş ortağı Lucas'ın üret- tiği görsel efektler içinde yangın sah- neleri (bazılan 1988 Yellovvstone'daki gerçek yangından çekilmiş görüntüler), hayaletin sevgilisiyle dans bölümleri çok etkileyici. Bundan başka, sevgiliyi kaybetme- nin acısı, onun yakında olduğunu his- setme ve bitmeyen aşk duygusunu an- latan bölümler, Spielberg'in başan ha- nesine yazılacak güzellikler. Eksikler ise uçma tutkusunun zayıf kalması, gökteki yalnızlık duygusunun iyi veri- lememesi şeklinde özetlenebilir. Oyunculara gelince; daha önce Spi- elberg'le "Köpekbalığı" (Jaws) ve "Tehlikeli tlişkiler"de (Close Enco- unters of the Third Kind) çalışan Richard Dreyfuss (pilot Pete), sevgili- si rolünde Holly Hunter ve on yıllık aradan sonra setlere dönen Audrey Hepburn (melek), vasatın üzerine çı- kıyorlar. Spielberg'in "ciddi" filmlere geçi- şindeki ilk adım "Daima". Özellikle daha önceleri izleyemeyenler için ıl- ginç bir sinema örneği. BBC'ye 'ahlak' koşullu yayın izni LONDRA (AA)- BBC'ye TV programlannda aşın şid- det ve seks sahnelerine yer vermemesi koşuluyla 1997'den başlamak üzere 10 yıl süreyle yeni yayın hakkı verildi. Kültür ve sanat işleriyle BBC'den sorumlu Ulusal Miras Bakanı Peter Brooke, BBC'de son yıllarda ekrana gelen belgeseller, dizi programlar ve filmlerde şiddet unsurfann- dan başka eşcinsel ilişkileri teşvik eden yapımlar ile müs- tehcen seks sahnelerinin, halkın hoşgörü sınırlannı aştığını açıkladı. Hükümetin BBC'den istedikleri şöyle sıralandı: Izleyici- nin kabul edebileceği programlara ağırlık verme, seks ve şiddet sahnelerinin kesilmesi, halkın namus ve ahlak değer- lerine saygıh olma, izleyicinin şikayetçi olduğu programla- nn yayından kaldınlması vb. Brooke aynca BBC'nin va- tandaşlardan aldığı 84.50 sterlin (4 milyon lira) tutanndaki ücretlerini de 2001 yılına kadar dondurdu. Radyo TV Üst Kurulu'nun hesaplamasma göre 2500 kanal yayında^ Baransel, 817 radyo, 194 TV ve 37 radyo-TV kuruluşunun bildirimde bulunduğunu, ancak ülke genelinde 2500'ün üzerinde kuruluşun yayın yapmakta olduğunu tespit ettiklerini açıkladı. TV Servisi - Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) çalışmalannın ikinci ayını tamamlarken kimlik bildiriminde bulunmayan radyo ve televizyonlara 17 temmuza kadar süre tanıdı. RTÜK'nin önceki gün yayımlanan açıklaması üze- rine görüştüğümüz başkan Ali Baran- sel, son zamanlarda askeri ya da sivil amaçlı telsiz haberleşmelerinde yaşa- nan kirlenmenin tehlikeli boyutlara ulaşması sonucu kendilerine yapılan şi- kayetleri değerlendirerek böyle bir uya- nda bulunduklannı belirtti. Baransel, Türkiye genelinde 2500'ün üzerinde radyo ve televizyon kuruluşu- nun yayın yapmakta olduğunu tespit et- tiklerini, bunlar arasından 817 radyo, 194 televizyon ve 37 radyo-TV yayını yapan kuruluşun RTÜK'nin duyurusu- na yanıt vererek bildirimde bulunduk- lannı açıkladı. Bu rakamın yetersiz ol- duğunu belirten Baransel, özellikle ye- rel yayında olan radyo-TV'lerin sorun yaratmakta olduklannı söyledi. RTÜK, yaz aylannda çalışmalannı ağırlıklı olarak frekans tahsisi üzerinde yoğunlaştırdı. Eylül ayından itibaren frekans izni alacak radyo ve televiz- yonlann belirlenmesi çalışmalannı hız- landıran RTÜK'nin son haftalarda TRT ve Kanal D'yi, ardından bazı özel tele- vizyon kanallannı 900'lü hatlar konu- sunda yasayı ihlal ettikleri gerekçesjyle uyarması, çeşitli çevrelerde "RTÜK, bir sansür kurulu mu olacak" şeklin- de yonımlara neden oldu. Konu hakkında görüşlerini aldığımız Baransel ise bu eleştiriye karşı çıkarak, şöyle kojıuştu: "RTÜK, bir sansür kurulu olma amacı ile değil, Radyo-TV Yasası'nın uygulanması için kuruldu. RTÜK, yalnızca hukuk devleti olmanın şart- İarını yerine getiriyor. Televizyon kuruluşlarına uyarılarla Radyo-TV Yasası çerçevesinde oluşturulması is- tenen yayın şartlarının belirlenme- sinde üzerimize düşen görevi yapıyo- ruz. Kaldı ki Amerika, İngiltere, Fransa, ttalya gibi demokrasinin ko- şullarının daha yaygın yerleştiği ül- kelerde bile yayın şartlan ülkemizde olduğundan daha ağır koşullara bağ- lanarak uygulanıyor." MERCEKLE BAKINCA MAHMUT T. ÖNGÖREN MPS. Başbakan! 1 Temmuz 1994 Cuma akşamı yine birTV kanalından diğerine atlayarak haber bültenlerini izliyorum. Hepsinde Mrs. Başbakan değişik biçimlerde karşıma çikıyor. Kanal 6 ilginç birgörüntülemeyapmış. Mrs. Başbakan bir basın toplantısında ekranda görmedığimiz birine bel- li belirsiz bir işaret verdi. Haber sunucusu Mesut Mert- can'ın söylediğine göre Mrs. Başbakan bu işareti Başbakanlık Basın Danışmanı Mehmet Bican'a vermiş. Bican ekrana girdi ve Mrs. Başbakan'ın arkasından yaklaşıyor. Ama biz yüzünü göremiyoruz. Bu sırada da Mrs. Başbakan elindeki kalemle bir not yazdı küçük bir kağıda ve arkasındaki Bican'a öbür tarafa geçmesini buyurdu. Bican, öbür tarafa geçti ve notu alırken her ik- isi arasında bir fısıldaşma oldu. Doğrusu, adamakıllı duyamadık ama bu fısıldaşmayı, meğer Mrs. Başbakan, "Bir gazeteci Amerikan yardımında Türkiye için olumlu değişiklik yapan Amerikan karan hakkında bir soru sor- sun" diye buyruk vermiş Bican'a. Kanal 6'nın yalancısıyım, bu fısıldaşmayı televizyon- daki görüntüde alt yazı ile de verdiler. Bican da "Başüstöne" diye yanıtladı Mrs. Başbakanı'nı. Çok geçmeden, yine ekranda görmediğimiz bir gazeteci Mrs. Başbakan'ın buyurduğu soruyu sormak- ta gecikmedi. Soruyu duyar duymaz, ekranda gergin görünen Mrs. Başbakan'ın yüzündeki çizgileryumuşadı ve güleç bir yüzle bellegindeki yanıtı vermeye başladı. Kanal 6 da söz konusu basın toplantısı hakkında bilgi bile sunmaya yanaşmadan sıradaki öbür habere geçti. İyi de yaptı. Kanımca, bu kısa, ama ilginçTVhaberi iki önemli nok- tayı sergHiyordu. Mrs. Başbakan'ın "görüntüsûnü"olum- lu göstermek için ne gibi sefil yollara başvurduğunu ve kimi gazetecilerimizin önemli yerlerden gelen buyruklan nasıl göz kırpmadan gerçekleştirdıklerini... Gerçi ne bir Başbakan ilk kez böyle bir buyruk veriy- ordu, ne de bir gazeteci ilk kez buyruk aldıktan sonra is- tenilen soruyu yöneltiyordu. Ama ilk kez hem bir başbakanı hem de bir gazeteciyi küçük düşüren bir olay TV kameralarına yakalanmış, belgelenmiş ve sergilen- mişti. Bu küçük, ama önemli örneği TV ekranlarında izley- ince, acaba devlet ve hükümet baştan aşağı böyle mi yönetiliyor diye de düşünmeden yapamıyor insan. Çünkü Mrs. Başbakan'ın çalışmalannın, konuşmalarının, halk arasına girdiğinde karşılaştıklarıyla yaptığı söyleşilerin, yüzündeki değişken anlamlann, tutum ve davranışlannın ve söyledığı sözlerin ekranlarda göre- bildiklerimizinde belli bir yapaylık, inançsızlık ve al- datıcılık var. Acaba tüm bunlar da, Kanal 6'nın sergile- diği olaydaki gibi, önceden düzenlenmiş, ayarlanmış düzmece olaylar mı? Yoksa Mrs. Başbakan'ın kendisi kişiliğiyle ve davranışlarıyla bir türlü inandırıcı olamayan bir yapıya mı sahip? Servetiyle ilgili olarak gerek kendisinin ve gerek eşinin yaptığı açıklamalar da hiç inandırıcılık taşımıyor. Ama Mrs. Başbakan Nevşehir'de otobüsünün üstüne çıkıp bir de, "Çıkargruplannınayaklannabastık, Şimdiçamurat- maya çalışıyoriar. Sizinle benim arama girmeye çalışıyor- lar. Benim malım mülküm varmış, ben olmadığı içinpoli- tikaya girmedim" diyerek son derece nitelıksiz açıkla- malarla "mal mülk" konusuna doğru dürüst bir yanıt vermekten kaçtı. Yoksa bu davranışı da bir yerlere verdiği bir başka işaret miydi? Yılmaz Güney'in özellikle son dönemlerine ışık tutan bir kitap: M. Şehmuz Güzel, "İnsan Yılmaz Güney", Kaynak Yayınlân, Istanbul 1993 TRT 2 2/.05İ 'Yedi Tepe Yedi îklim'in altıncı bölümü Istanbul manzaralan TV Servisi- Yapım ve yönetimi Tanju Kurta- rel'in, danışmanlığını ve sunuculuğunu Murat Belge'nin üstlendiği "Yedi Tepe Yedi Ik- lim" belgeselınin altıncı bölümü ekrana geliyor. Bölüm, Çiçek Pasajı ve eski haliyle Nevizade sokak ile başlayıp Be- yoğlu yapılan, Rumeli ve Afrika hanları, ara sokak birahaneleri, Me- şelik sokak azınlık okul- ları, Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi, Tak- sim meydanı ile sürüyor. Ardından St. Esprit Ki- lisesi'nde bir ayin ve bu- rada bulunan pedallı bir orgun ezgileri eşliğinde kilisenin altındaki kripta- da bulunan Donizetti nın mezan gorun- tüleniyor. Bomonti'deki Gürcü Katolik Kilise- si'nden sonra Kadir ge- cesi çekilen bir Kadiri ayini aynntılanyla ekra- na geliyor. 23.oo\ 'Artist Palas' 1 'Artist Palas'ın bu akşam ekrana gelecek onüçüncü ^bölümünde 'klip krizi' yaşanacak. Mahinur Ergun'un senaryosunu yazıp yönetmenliğini yaptığı dizinin başlıca karakterleri Hayal, Mısra ve Cana'yı sırasıyla Zuhal Olcay, Lale Mansur ve Burçin Orhon canlandırıyor. Bölümde Hayal'in klip çalışmalan sırasında Cevdet'in işe fazla kanşmasıyla yönetmen klibi yanda bırakıyor. Hayal bu nedenle yeni bir yönetmen ararken, Cana'yı istemeye gelecekleri için bir 'aile yaratma' çabasına giriyor. Istanbul Büyükşehir Belediyesi 'hizmet şartı' ile frekansını kiraladı Kanal 7, BRT vericisinden• Kültür AŞ, BRT'nin TV yayın frekansını ayda 200 mily- ona Yeni Dünya Uetişim AŞ adlı bir şirkete kiraladı. RTÜK'nin frekans tahsisine kadar geçerli olduğu belirtilen sözleşme için Refah Partili büyükşehir belediyesi, kendi haberlerinin ön plana çıkanlması koşulunu öne sürdü. belgesel yayınlan da gerçekleştiri- yor. Kanal 7 Istanbul'da Çamlıca 34, Kınahada 42, Okmeydanı 58 bandlanndan izlenebiliyor. Kanal 7 koordinatörü Zekeriya Karaman'm verdiği bilgiye göre, Kanal 7, 1 Ekim 1994 tarihinden başlayarak yayın süresini günde 7 saate çıkaracak ve başta Ankara ol- mak üzere diğer büyükşehirlere de yayın yapabilir duruma gelecek. Istanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ Müdürü Şenol Demi- röz'den aldığımız bilgiye göre; be- lediye ellerinde bulunan vericileri TV Servisi- Refah Partili Istan- bul Büyükşehir Belediyesi, Radyo- TV Yasası'nın yerel yönetimlere yayın yasağı getirmesinin ve BRT'nin yayınlanna son verilmesi- nin ardından belediye televizyonu- nun vericilerini Istanbul'da 4 tem- muz pazartesi "Kanal7" adıyla test yayınına başlayan Yeni Dünya tletişim AŞ'ye kiraladı. Yayın yönetmenliğini Özkul Eren, haber müdürlüğünü Ahmet Tezcan'ın üstlendiği Kanal7, saat 21.30-22.30 arasında haber yayını ve bir saat de açıkoturum, müzik, değerlendirmek amacıyla, Yeni Dünya lletişim AŞ'den gelen teklif üzerine yıl sonuna kadar aylık 200 milyon liraya kiraladı. Demiröz, yapılan sözleşmenin Radyo Tele- vizyon Üst Kurulu'nun frekans tah- sisine kadar geçerli olduğunu, Üst Kurul'un açıklamasından sonra sözleşmenin geçersiz sayılacağını da belirtti. Kanal7, ağırlıklı olarak kent tele- vizyonu özellikleri taşıyacağı için Istanbul Büyükşehir Belediyesi'nin sözleşmedeki parasal şartın yanı sı- ra talep ettiği hizmet şartlan şöyle; • Belediyenin halkla ilişkilerini içeren haberlere yer verilmesi, • Halkın sosyal ıhtiyaçlarının duyurulması, • Belediyenin sosyal ve kültürel faaliyetlerinin duyurulmasında ön- celik tanımak.