Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURJYET 13 TEMMUZ1994 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GÖRÜŞLER
Laik devletkavramı
Bu anlamda laık devlet, dın devletının karşıtıdır. Dın devletı,
dınsel davranış kurallannı (normlannı) kendı hukuk
dü2enının ıçenğı durumuna getıren devlettır.
Prof. Dr. NE VZAT TOROSLU
I
Laisizmin değişik anlamları:
"Laisiznı" uzun bır tanhı olan
ve çok genış, karmaşık, hatta
bazen bırbın>le çehşen felsefi,
polıtık-ıdeolojık ve hukuksal
anlayışlar butununu ıfade et-
meye >arayan bır tenmdır Bu neden-
le, once mumkun olduğu olçude tered-
dutlen ve yanlış anlamalan gıdermek
ıçın bu tenmın değışık anlamlannı be-
lırtmekte > arar v ardır
"Laisizm" tenmı, bırbınnden çok
farklı olan ıkı ayn gerçekle, yanı fel-
sefi-kulturel ve sıyasal-kurumsal alan-
larla ılgıb olarak kullanılmaktadır Bu
alanlardan bın _\a da oburuyle ılgılı
olarak kullanılmasına gore, soz konu-
su tenm bırbınnden farklı, hatta ba-
zen bırbınne karşı olan ıkı anlam
kazanmaktadır
Laısızm, felsefi-kulturel alanda ya
ıdeolojık bır anlama sahıp olabılır, ya-
ru mınımum ortak paydası ılahı (tann-
sal) olarak açıklanan bır gerçeğın var-
lığıru reddeden değışık tıpte(Yaradan-
cılık, kendılığınden var olmacıhk >a
da materyalıst) bır rdsyonalızmden
ıbaret bulunan "laik ideoloji'\ı ıfade
edebılır >a da yontemsel (metodolo-
jık) bır anlama sahıp olabılır. yanı ger-
çeğın ozgurce tartışılarak araştınlma-
sından ıbaret olan "laik yöntemi =
roetodu" ıfade edebılır
Gunumuzde laısızm tenmı daha
çok, ıdeolojık anlamında kullanılmak-
ta, buna karşılık >ontemsel anlamını
ıfade etmek ıçın başka tenmler (orne-
ğın 'metodolojik kritisiznT) kullanıl-
maktadır
Laısızm, polıtık-kurumsal alanda
mılıtan ya da uzlaşmacı bır anlama sa-
hıp olabılır Bınncı halde laısızm, dev-
letın, dını tamamen bıreylen ılgılendı-
ren bır olgu olarak nazara alması. laık
ıdeolojıyı resmen benımsemesı ve dı-
nın toplum yaşamı uzenndekı tum
etkılennı bertaraf etmesı ve dınsel ılke-
len ve kurumlan tanımaması anlamı-
na gebr Bu tur pobtık laısızmın en
yumuşak şeklıne ornek olarak bazı
yonlenıle 19 yuzyılın lıberal devletlen
ve geçen yuzyıbn sonlannda ve bu
yuzyıbn başlanndakı Fransız devletı.
daha aşın şekbne ornek olarak da ça-
ğımızın Naa devleü ıle komunıst dev-
letlen gostenlebıbr
Laısızmın ıkjncı şekbnde, yanı uz-
laşmacı laısızmde ıse devlet dınden
annmıştır ve bu nedenle belb bır dıne
ozgu etık-dmı normlan hukuksal yap-
tınm altma almayı reddeder, ancak
dınsel kurumlann varlığını ve dınsel ıl-
kelenn sıyasal topluluğun yaşamı yo-
nunden taşıdığı onemı kabul eder Bu
ıkıncı tıp laısızme ornek olarak çağı-
mıan demokratık devletlen. ozelhkle
Amenka Bırleşık Devletlen gostenle-
bıbr
Batı dıllennde, ıkıncı anlamda laı-
sızmı, yanj uzlaşmaa laısızmı ıfade
etmek ıçın daha çok "laiklik" flaisite.
laicita), "laik" (laıque, laıco), "laik
dolet" (L'Etat laıque. Stato Laıco) gı-
bı devımler kullanılmaktadır
2- Laik devletin anlamı: Laıkbk, mo-
dern devleün temel öğelennden bın-
dır
Devlet uç şekılde, >anı bır ıktıdar.
bır kurum (hukuksal yapılar butunu)
ve belırlı değerlere sahıp bır topluluk
olarak ortaya çıkar Devletin laıkbğını
yıne devletin bu uç gorunumune gore
değerlendırmek uygun olacaktır
Iktıdar olarak devletin laıkbğı. sıya-
sal hedeflenru bebrlemede ve bunlann
takıbınde devlet otontesının dınsel
otonte karşısında tam bağımsızbğını
ıfade eder Bu anlamda laık devlet.
dınsel ıküdann devletin uzenndekı
açık egemenlığını, yanı teokrasılerde
olduğu gıbı ıdeolojık olarak meşru ka-
bul edılen ve açıkça gerçekleştınlen
egemenlığını olduğu kadar. ustu kapa-
b egemenbğını, yanı ıdeolojık alanda
reddedılmış olmasına karşın uygula-
mada maskelenmış bır şekılde gerçek-
leştınlen egemenbğıru de reddeder
Laıkbğın bu yonunun tanhsel belır-
tılennı, ortaçağda ımparator (daha
çok Fransız kralbğı) ıle papabk arasın-
dakı ıdeolojık ve sıyasal çatışmalarda
bulmak mumkundur Ancak bunun
tam olarak gerçekleşmesı 17 ve 18
yuzyıbn mutlakıyetçı monarşılen ıle
mumkun olabılmıştır Bu donemde sı-
yasal ıktıdardan bağımsız bır dınsel
ıktıdar bertaraf edılmış ve sıyasal ıktı-
dar, dınsel ıktıdan kendı bunyesıne
almıştır Ancak 17 ve 18 yuzyıbn mut-
lakiyetçi devletı tam anlamıyla dınsel
bır yapıyı muhafaza edıyordu ve bu
nedenle laıkbğın ıkıncı gorunumunu,
yaru devlet kurumuna ıbşkın yonünu
gerçekleşürmemıştı
Devletin kurum olarak laıkbğı,
onun her turlu dınden annmışlığını
ıfade eder Bu nedenle devlet. sadece
dınsel ınançlan ne olursa olsun butun
vatandaşlara eşıt muamele etmekle
kalmaz, aynca belb bır dırun ya da bel-
b dınlenn etık-dınsel emırlennı hu-
kuksal yaptınm altma almayı da red-
deder ve kendı kanunlanna tamamen
ınsansal ya da etık-rasyonel bır ıçenk,
yanı belırlı bır tanhsel donemde1
1 or-
tak bıbncın benımsedığı doğal adalet
ılkelennden kaynaklanan bır ıçenk
kazandınr Ancak ortak bıbncın bu ıl-
kelen ortaya koymasmda dının etkısı
olabılır
Bu anlamda laık devlet. dın devletı-
nın karşıtıdır Dın devletı, dınsel dav-
ranış kurallanru (normlannı) kendı
hukuk duzenının ıçenğı durumuna ge-
tıren devlettır
Devleün hukuksal yapısının laıkleş-
mesının belırtılen kısmen mutlakıyetçı
devletlerde ve gıderek daha artan bır
şekılde once hoşgorunun, sonra dın
ozgürluğunun ve vatandaşlann dınsel
mançlanndan bağımsız olarak kanun
onunde eşıtlığının kabulu ıle ortaya
kondu Ancak bu anlamdakı laıkleş-
me. tam olarak 19 yuzyılda burjuvazı-
nın onderbğınde lıberal devlet tarafın-
dan gerçekleştınldı
Devletin değerlere sahıp top'uluk
olarak laıkbğı, onun dunyasal olması-
nı ıfade eder Bu ıtıbarla devlet, dınsel
ya da doğa ustu değerlenn değıl, dun-
yasal ya da doğal değerlenn taşıyıcısı,
koruyucusu ve yayıcısıdır Bır başka
deyışle devlet, kurtuluşun değıl, kultu-
run taşıyıcısıdır Bu anlamda laık dev-
let kutsal devletin karşıtıdır
Kultur taşıyıcısı olarak laık devlet,
dınsel, dıne karşı ya da dınle ılgılenme-
yen belırlı bır kultur ıdeolojısı ıle bağlı
olmayıp, her turlu kulturun yaratıl-
masını, konınmasını ve yayılmasını
teşvık eder Kultur taşıyıcısı olarak la-
ık devlet, çeşıtlı kulturel akımlar ya da
çeşıtlı dınsel ınançlar uzennde değer
yargısında bulunmaktan kaçınır, zıra
bu konuda kendısını yetkısız kabul
eder Bır başka deyışle bu anlamda la-
ık devlet, gerek değışık kulturler, gerek
değışık dınler karşısında tamamen ne-
gatıf bır yargıya sahıptır, yanı uygar
bır toplumun var oluş olanağını belır-
leyen temel değerlen reddeden dınsel
ınançlann taşı> ıcısı ya da bu tur kultu-
rel akımlann teşvıkçısı olmayı redde-
der Şu halde bu anlamıyla laık devlet.
dınden esınlenen kulturu tamamen
bertaraf ederek, sadece laık kulturun
teşvıkçısı olan devlet değıldır
Bu uçüncu anlamıyla laık devlet, ılk
genış uygulamasını, polısbk yapmak-
tan başka, kulturle uğraşmayı da go-
rev saydığı oranda 19 yuzyıl lıberal
devletınde bulmuştur Bu tur laıkbk
sadece vatandaşlann guvenlığını. du-
zenını ve ozgurluklennı korumayı de-
ğıl, aynı zamanda onlann ekonomık
ve kulturel nıtebktekı dun>asal gerek-
sınımlennın olumlu yonde tatmın edıl-
mesını de gorev sayan çağımız dev letı-
nın (hukuk devletının. sosyal devletin)
ozellığıdır
3- Devletin laikliğinin üç >önü arasın-
daki ilişkiler: Laıklığın bu iıçlu aynmı.
onun tanhsel gcbşımını daha ıyı bır şe-
kılde gorebılmek ve ıçenğını daha ıyı
bır şekılde analız edebılmek ıçın yapıl-
mıştır Ancak bebrtmek gerekır kı
bunlar bırbınnden ayn ve bağımsız uç
gerçek değıl, sadece tek ve karmaşık
bır gerçeğın ıncelenmesınde başvuru-
lan uç ayn goruş açısıdır Nıtekım ıktı-
dann laıkbğı ıle yapmın laıkbğı karşı-
bklı olarak sıkı bır ılışkı ıçındedırler
Zıra devlet yapısının laıkbğı, devlet ık-
tıdannın bağımsızlığını kurumsal ola-
rak genışletmeye ve garantı altına
almaya hızmet eder Devlet ıktıdanrun
bağımsızlığı da uygar toplumun dın-
selleştınlmesını onleyerek devlet yapı-
smın laıkbğını sıyasal olarak guçlen-
dırmeye ve savunmaya hızmet eder
Kurum olarak devletin laıklığı ıle
kultur taşıyıcısı olarak devletin laıkbğı
arasındakı ılışkıler daha sıkıdır Zıra
bır kez hukuksal yapılar daıma genış
anlamda kulturel bır ıçenğe sahıptır,
ote yandan devlet kulturel ışlevını hu-
kuksal kurumlar aracıbğıyla yenne
getınr
Demokratık rejımlerde ıktıdar ola-
rak devletin laıkbğı ıle sıyasal topluluk
olarak devletin laıklığı arasında da
çok sıkı bağlar vardır Zıra devlet ıktı-
dan, sıyasal toplulukla aynı esasa,
yanı secrnen kıtlesıne davanır ve sıya-
sal ıküdann gerçek anlamda bağım-
sızlığı her şevden once vatandaşın sı-
yasal alanda ozerk (otonom) davrana-
bılmesıne bağbdır Vatandaşın boyle
bır ozerkbğı kazanabılmesı, kullana-
bılmesı ve kendısını meşru şekılde de
olsa dın adına konuşan kışılerden kay-
naklanan dırektıflenn şartlandırması-
na terketmemesı ıçın, onun dın ıle
kultur arasındakı a>nmın, kulturun
dınden bağımsız olduğunun ve devle-
tin dınsel değıl kulturel ışlevı bulundu-
ğunun bılıncıne varmış clması gerekır
ARADABIR
ÜMRANSÖLEZTAN
2. Çocuk Mahkemesi Yargıcı
Yaz Kursları
Isvıçre de geçen yıl, hayran olduğum bır eğıtım olayı-
nı, yurdumuz ıçın ornek olması ve uygulanması dıleğıyle
yazmak gereğını duydum
Okullar 3 temmuzda tatıle gırıyor Bız de kızımın butun
yazı boşuna geçırmemesını amaçlayarak Fnbourg Tu-
rızm Burosu na başvuruyoruz Oradan sağladığımız
Çocuklar Içın Kurslar Rehberı nebakıyoruz Olağanustu
varsıllıkta bır program çokluğu ıle karşılaşıyoruz Altı
hafta suren bu etkmlıkler tam 262 tane Ikı haftalık kurs
25 frank Altı hafta ıçın 75 frank bızım paramızla bugun
(13 Temmuz 1993 ıçın) 525 000- TL'ye fılan gelıyor 5
temmuzdan 14 ağustosa kadar suruyor 26ağustostabı-
tış partısı yapılıyor
Okullar da zaten 30 ağustosta tekrar açılıyor 25 fran-
kın karşılığında sıze verılıp de boynunuza astığınız pa-
saportunuzla 15 gun hem ıstedığınız etkınlıklere katıla-
bılıyorsunuz, hem de kent havuzuna parasız gırebılıyor-
sunuz Beledıye otobuslerı de parasız Pazar gunlerı
dışında 25-30 etkınlık var, seçtığınız etkınlıklere katılabıl-
menız ıçın bellı sayılardakı kontenjanların dışında kal-
mamak ıçın onceden telefon edıp adınızı vermenız
gerekıyor
Etkınlıklerden bazıları şunlar Gazetecılık, peynırcılık,
atçılık, yogo, kopek bakımı, yedı sebzelı kuskus yapımı,
beyzbol eskrım, orogamı okçuluk, arkeolojı.fotoğrafçı-
lık, modern dans ragby, gıtar Kızılderılıler gecesı,
uçurtma yapımı karamela yapımı, ev dondurması, or-
manda yon bulma, hamburger yapımı, bısıklet, bısıklet
onarımı mask yapımı resım lokomotıf surucusuyle bır
gezıntı madalyon yapımı postacıyla bır gun vb gıbı
Fnbourg Turızm Burosu nca sunulan bır hızmet, baş-
langıçta şımdı Gotteron Hokey Kulubu'nun Başkanı
olan Hubert Andriaz'ın butunuyle amatorce gırışımıyle
başlayarak bugunku bıçımını ve varsıllığını kazanmış
Passeopott de Vacances bır dernek
Çocuklar ıse tum bunlardan yukarıda belırttığım kadar
bır parayla yararlanmakta Sanatçı ya da kışıler, aıleler
yaz tatılı boyunca en fazla beş altı gunlerını bu ışe ayırı-
yorlar Buduzenlemenınkaynağmdayurduna, ulusuna,
aıleye yararlı olma ılkesı yatmakta ve çocukların başı-
boş bır tatıl geçırmesı onlenıyor
Katılan herkes, bır şeyler yapmanın sevıncını yaşa-
makta
Sonuçta, kızım, butun yaz boyunca katıldığı ormanda
yon bulma, karamela, uçurtma, mask, madalyon yapımı
gıbı becerılerını Turkıye'de bırılerıne oğretebıleceğı bır
ortam hazırlamam ıçın benı zorluyor Benı aşan boyle
bır duzenlemeyı bır kurulu- ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^
şun, bır gazetenın ustlene- ^ • • ^ ^ ^ » • " • ^ ^ ™
bıleceğını ve bunu anlat-
makta ısrarcı olacağıma
soz verıyorum Bu sozumu,
bu kursların ozellığını yaz-
makla yerıne getırdım Gırı-
şımcıler gerçekleştırsın
Bır Turk gecesını de an-
latmadan geçemeyeceğım
Zurıh ve çevresınde çalı-
şanlarımızın duzenledığı
Turk gecesındeyız Gıysıle-
rın seçımı, renklerın bera-
berlığı, gençlerın, altın
boyun zıncırlerı, bıleklıklerı,
hepsı ama hepsı aynı Da-
ha sonra bır gun goruşece-
ğım Fnbourg Unıversıtesı'-
nden bır profesor, bıraz
utangaç, Avrupalının bız
Turklerı hep çalışanlardan
tanıdığını soyleyecektı Bu
goruntunun Anadolu nun
herhangı bır kentınde ılçe-
sınde yapılagelmekte olan
duğunlerden hıç ayrımı yok
Anlı şanlı soylevler ıçınde
ellerınde bayrağımız, folk-
lor takımı sahneye çıkıyor
Boğazımızda duğum gozu-
muzde yaş alkış tutuyoruz
Aman Tanrım bız Turkler
yurdunu, ulusunu ne kadar
çokseven kışılerız1
Bir bilimişçisininyanıtarayan soıtüan
T
Turkıye ımgesını salt yozlaşmış, fanatık bır îslam dünyasına
dönüşturmemek ıçın Turkıye'ye ılışkın aydınlatıcı çalışmalara yer
venlmelı
Prof. Dr. NORBERT MECKLENBURG Almancadan
çeviren: SAKİNEERUZ
mış bır bıhm ışçısı de unıversıtede ortaoğ-
renımını Koln ya da Hamburg'da tamam-
lamış genç bır meslektaşına rastla>ıvenyor
tlk anda "\ aşamının buyuk bir bolumunu
Almanya'da geçıren bu kuşak, bunun bedeli-
ni her iki ulkenin dilı ve kulturu arasında sı-
kışıp kalmakla odemıyor mu acaba?" soru-
su dılının ucuna gelen konuk, daha sonra
bunun yenne daha venmlı sonuçlara gotu-
rebılecek şu soruyu sormayı yeğlıyor "Bu
kuşağa özgü yetilerin günışığına çıkarılması
için neler yapdabilirr
Alman ve Turklenn arasındakı ışbırlığı-
nı engelleyen etkenlenn başında bırbırlen
hakkında oluşturduklan kalıplaşrruş ımge-
ler \e onyargılar gelıyor Turkıye'ye 'ucuz
bir tatil yapılabilecek'', Işçilerin geldiği', 1ş-
kencenin hüküm sürdügü'. 'bize tumuyle
yabancı olan' bır ulke gozuy le bakıldığı su-
rece, Turkıye'yı kendı gerçeğıyle kavramak
olanaksız
Turkıye, geçırdığı sarsıntılı donemlere
karşın Yakındoğu'nun obur ulkelenyle
karşılaştınldığında. Cumhuriyet'in kunıcu-
su Atatürk'un açtığı çağdaşlaşma ve de-
urkıye'de bır yıl konuk profe-
sor olarak çalıştıktan sonra,
Ren Irmağı'na donduğumde,
bır suru soruyu da berabe-
nmde getırdığımı aynmsa-
dım Baa sorular ıse bavulu-
ma koyduğum gunku gıbı gen geldı berum-
le, çunkü ev sahıplenm benı bambaşka
sorularla ağırladı Konuk bulunduğum yıl
gehşen olaylar zıncın ıse dayanılması en
guç sorulan ortaya attı Mölln'den Solın-
gen'e ulaşan cınayet dalgası Almanya ım-
gesırun. Sıvas olaylan ıse Turkıye ımgesı-
nın ansızın bulanmasına neden oldu
önumuzdekı yıllarda Turkıye nereye, Al-
manya nereye doğru \ol alacak, her ıkı
ulkenin arasındakı ılışkı nasıl gelışecektı''
Geçen yıl bır yazın (edebıyat) bılımcısı ve
eleştırmenı olarak İstanbul'a ayak bastı-
ğımda, amaam her ıkı ulkenin kulturun-
den yola çıkarak 'kültürterarası Uetişiın'e
katkıda bulunmaktı Turkıye'de halen on
beş unıversıtede 'Alman Dili ve Yazını' oğ-
retımı venlmekte Bu sayı önumuzdekı yıl-
larda daha da artacak Turkıye'nın en eskı
ve tarunmış uruversıtelennden Istanbul
ç ş
bın de bendım Hıtlervo-
bul Ünıversıtesı'nde ders vermeye başla-
mıştı Bu kuşak Turkıye'de çağdaş bır
yuksekoğretırrun kurulmasına onculuk et-
mıştı Savaştan sonra İstanbul'a ayak ba-
san ıkına kuşak Alman profesorlennın
amacı ıse burada kırlı geçmışlennden ann-
maktı "Tıirk ev sahipleri nasıl olmuştu da,
her iki kuşağı aynı güleryüzlülukle ağırlaya-
bilmişlerdi?" Boyle bır soruyu uçuncu ku-
eımıştır ÖU
ruz Örneğın dunyada meslektaşlannı kat
kat gende bırakan karikatüristler bu ulke-
den çıkıyor. yıne repertuvan Ionesco'dan
Brecht ve Havel'e değın ulaşan tanınmış tı-
yatro oyuncusu Genco Erkal'ı Pans ve
Avıgnon tıyatrolan ızle>ıcısı de alkışlıyor
Turk kulturunu devıngen kılan oğeler-
den bın de kuşkusuz Turkıye'nın Batı'dakı
da bu konularla savunmasız karşı karşıya
kaldı Bo>lece İslam terorunun radıkal sol
hareketı katlayarak geçtığmı ızlemekle kal-
mayıp medyada Turk hukumet ve ordu-
sunun PKK. dışında kendı halkından olan
Kurtlerle de mucadele ettığı ızlenımını
uyandıran savaşın sureklı artan vahşetıru
gordu Olaylar karşısında şaşkınlığa duşen
konuk. kendısıne şu soruyu soruvor "Tür-
kiye'de demokratikleşme süreci yadsınamaz
bir gerçek. Pekiyi, buna rağmen nasıl oluyor
da azalması gereken işkence, cinavet ve kay-
bolma olaylan tersine artıyor?"
Turkıve ve Almanya gerçeklennden yola
çıkarak kendıme yonelttığım sorulardan
bın de şoyle "Bir yazın bılimcisı \e eleştir-
meni olarak ben, acaba bu iki ulke arasında-
ki kültürierarası iletişımı sağlamak ıçin ne
yapabılinm, bu konuy a benim acizane kat-
kım ne olabilir?" Ancak gınşımım surecın-
de, Turkıye'nın Avrupa'dan daha fazla
kopmasının onune geçmeye çalışmam ve
Almanya'nın da kendını beğenmışlığıne
odun vermem gerektığının de bılıncınde-
>ım Bu nedenle, Turkı>e ımgesını salt yoz-
laşmış. fanatık bır İslam dünyasına donuş-
turmemek ıçın Turkıye'ye ılışkın aydınlatı-
cı çalışmalara yer venlmelı Turk yazarla-
nndan Aziz Nesin, radıkal Islamcılara
karşı kendı vaşamını ortaya koyarak bır
mucadeleye gırmıştır Sıvas olaylanndan
sonra tum Turkıye've dalga. dalga yayılan
ve İstanbul'da benim de katıldığım protes-
to ve dayanışma eylemlen gerçekten de
ı bu yonuyle de tanıtılmasının
ortaya koyuyor
Demokrası. sosyal eşıtlık ve ınsan hakla-
nna ılışkın mucadeleler kulturel gınşımler-
le de venlebılır Acaba (Alman) polıtıkacı
veaydınlanmızgununbınnde bunun bılın-
cıne vararak, bugun etkısı altında oldukla-
n, postmodern eğüimlerinin göstergesi olan,
o sozde hoşgorulennden. her şe>ın geçerlı
olabıleceğı gorece yaklaşımlanndan kurtu-
labılecekler mı9
'Tam Anlamıvla Avnı-
pa'l
ûlığını gösterebılır mıydım acaba0
Bugun unıversıtelenn Almanca bolum-
lennde okuyan oğrencılenn buyuk bır kıs-
mını Almanya'dan donen aılelenn çocuk-
lan oluşturuyor Mezun olan oğrencıler-
den kımılen de oğretım gorevlısı olarak
Almanca bolumlenne ahnıyor Bu nedenle
Ren Irmağı'ndan kalkıp Boğazıçı'ne gel-
^ ^ e ^ arSrtnn,^
yen sıyasal bunabmlar sonucunda kulturel
yaşam demokratıkleşme surecıyle kaynaş-
rnışür Yıne de tum bu gelışmeler, Tur-
kıye'ye ozgu karanbk noktalann meyda ve
baa kulturel etkmlıkler aracıhğıyla gozardı
edılmesını hakb çıkarmaz İşte Boğaziçi'-
nde yaşadığı bır yıl ıçınde yabancı konuk
Asya'nın sınırındaki Avrupa kentinde, Av-
rupa kulturunıın değerlerine >e ıdeallerine
bir Orta y a da Batı Avrupalıdan çok daha
bağlı hissediyor" dıye yazıyor Bu da du-
şundurucu değıl mı9
Bu yaa Kdsım 1993 tc Neucr Mcrkur da vavımlanmış-
ür
(*) Europa beım VVort genommı.n 11S Portraıtpho
lographıen Ingnd\on Krusc Munchon 1992
Kültür • Sanat 293 89 78 (3 hat)
BEYOGLÜ EÜRIMAGES SINEMASI
Eurrmages r- i<^ı
r
k: la > a
SINEMA YAZARLARININ SEÇTIKLERİ 2
Bugun
GerminalYon CLAUDEBERRI
(Tel 251 32 40) 12 00 15 00 18 00 21 00
FERA SİNEMASI (251 32 40) I BULUNMAZ TIYATRO
İ S T A N B U L
Yon H. Hilmi Bulunmaz
ÇAĞDAŞ
KARAGÖZ
Oyn Gursel Akyel
Akın Guneş Mele Ozdemır
Cuma20 00
TEPENINKRAU
Yön S eve^ Sode oe gf*
Oyuncular -s=e B'acltord
J^ oe~ < abte
1200 U 15 16 £ 164321 3^ T»l: 513 71 31 -522S5İ5-
2S1 «0S0SM14İ4
ALKAZAR'IN SEÇTIKLERİ
Tel: 245 73 83-245 75 38
YıJın en ıyı film
13 Tem Çars
14 Tem Perş
lıstelerıne gıren en seckjn eserlen Alkazar gosterdı
Alkazar
TATLI EMMA SEVGILI BOBE
Istvan Szabo
1200 '4 15 1630 1845 21 00
AUtazar Avrupa Eurimages
KAFKA
Sıeven Soderberg
12 15 14 30 16 45 19 00 21 5
Alkazar
CHAPLIN
Rıchard Attenborough
12 00 15 00 1
Q
T ?1 30
Alkazar Avrupa Eurimages
ELVEDA CARIYEM
Chen Kaıge
1200 15 15 1800 21 4a
%
TETÎKÇİ
S cak yaz gunle' ne b raz 1a eke' b 'az revecan ka*n-ak
=teyen)er Tet kçı y mutiaka go'"ie ı e' "et kç yotj^n temposj
nefes kesen sahne e ° uz^" «ursd' ozlem r cektgrrz tam
sr am , a sj'u*lev c b r' r /onetmerl § <• Lu s L sa^aptj
f [ii3>-Daşrc le
T
Tr Berenge'^ B yZrrepay a o
"etkç vte"3 ama orman ar r n leh kedolu derırUerne gırecek
amansız bır taK öm peş nden su jk »neceks n z
T
e« Şan= n z
i d u § u n j d JŞJ" Jf" va " s "•' ,3
n
d j v f" n z
t
Kültür Sanat
ılanlarınız ıçın
293 89 78
(3 hat)
1988 den berı boyle bır protest muzık dınlemedınız'
ekrem ataer
MARE NOSTRÜM (Bızım "Denız")
Madımak'ta
Yanan Benim
I k Canım
•Vmıh
ı Donc Dont. ı
• sırdumm Agıt
•Mı\ıs Avlınn
tıuluJur
• Btnım k.ıbrj]]
In
1
' ınJır
• Vıl Kölum 't mılı
•Uım Bre
•sn ıs Llknr I
M nı i il n i
• k >! ı»
MAJOR PLAK (O 212) 527 61 28
PENCERE
Yüzde 99'u Mûslûman
Muz Cumhuriyeti mi?..
14 Temmuz 1994 ılerde Turkıye tarıhını yazacaklar
ıçın bır donum noktasını vır
9u
'aya c a l <
Ana muhalefft partısı A^p
Başbakan Çiller ın mal-
varhğıyla ılgılı bır araştırm^ onergesı verdı Meclıs Baş-
kanı Clndoruk bu nedenle parlamentoyu 14 temmuzda
toplantıyaçağırdı
Araştırma onergesı 14 temmuzda ya kabul edılecek
Ya da reddedılecek
önerge kabul edılırse, ukenın sıyasal yaşamında '14
temmuz' bır donum noktas1
olacak
Reddedılırse9
14 temmuz, Turkıye'nın sıyasal yaşamında yıne bır
donum noktasını vurgulay*c a k
.r e t
' ^ ^ d e
'kabul'ösn
de onemlı sonuçlar yarataC3
^
Medya -tum çılgınlığına, dengesızlığıne ve uçukluğu-
na karşın- toplumun bugun ulaştığı noktadakı tukenmış-
lığın gostergelerını sergılıyor
Ulkede sıyaset tıkandı
Ekonomı çoktu
Lıderleryıprandı
Parçalanma surecıne gırıld'
Şerıatyukselıyor
Sağdakı ve soldakı sıyasal partıler ağırlıklarını yıtırdı-
ler, polıtıka anlamsızlaştı, Islamcılar ınançları somuru-
yor, guven bunalımı yapışkan bır sıs gıbı toplumu sarı-
yor
Bır temız soluk almak ıçm bekleyenlerın gozlerı 14
temmuzda Buyuk Mıllet Meclısı'ne çevrılecek
Temız toplum çığırtkanlığınm ortalığı sardığı bır za-
manda, Buyuk Mıllet Meclısı Başbakan Çıller'ın ustune
duşen 'şaıbe nın kaldırılması yolunda gereklı duyarlılığı
gosterıp karar alabılecek mi9
Meclıs gorevını yapabılırse
Bır kuçuk ruzgâr esecek
Bır yaprak kımıldayacak
Bır umut ışığı parlayacak
Ya tersı olursa'
Araştırma onergesı reddedılırse9
Sonuç ne olacak'
O zaman Turkıye, uzennde kaydığı eğık duzeyde su-
ruklenmeye devam edecek, temız toplum farfarasının
sahtecılığı bıraz daha sırıtacak, MHP, DYP ve otekı sağ
partıler kesımınden yukselen mıllıyetçılık nutuklarının
yalanı dolanı bır kez daha vurgulanacak SHP nın sol
kesımde soyleyecek sozu kalmayacak, laık kesımın şe-
rıatçılar karşısındakı savunma guçlerı bıraz daha kırıla-
cak, bugun geçerlı sayılan çokmuş modelın çurumuşlu-
ğu kanıtlanacak
Turkıye nın bır muz cumhurıyetı kadar aşağılandığı-
nıngostergelerı, ret oylarınınçoğunluğuyla kabul edı-
lecek
•
Sol paramparça
Ha var ha yok
Sağ bolunmuş.
Kırlenmış
Gerılıyor
12 Eylul'den bu yana gıydırılen delı gomleğının ıçınde
toplum çırpınıyor
Model çokmuş
"Yuzde 99'u Musluman olan' bır muz cumhurıyetı de-
ğılsek Başbakanımızın çocuklarına guvence olsun dıye
ABD'ye yaptığı kuşkulu yatırımların hesabını Buyuk MıJ-
let Meclısı'nde sorabılecek kadar onurumuz kaldığını
kanıtlayabılırız
ÇAĞDAŞAVUKATLAR
GRUBUNA ÇAĞRI
Sayın Meslektaşlar,
Bılındığı uzere. İstanbul Barosu'nun Genel Kurulu,
ekım ayında toplanacaktır İçınde > aşadığırruz çok
yonlü sorunlar. grubumuzu. her zamankınden daha
duyarlı olmaya zorlamaktadır Bu bağlamda, Çağdaş
Avukatlar Grubu'nun genel kurul surecıne bır
bütünlük ıçınde ağırhğıru koymasını sağlayabılmek,
sorunlanmızı tartışabılmek, grubumuzun başlatacağı
çahşmalar konusunda goruş alışvenşınde bulunmak
üzere 13 Temmuz 1994 Çarşamba gunu saat 17 30'da,
İstıklal Caddesı-Galatasaray adresındekı Karaca
Tıyatrosu'nda bır toplantı yapılacaktır
Çağdaş duşunceden yana olan tum meslektaşlanmızın
bu toplantıya en yuksek duzeyde katılacaklanna
ınaruyoruz
Meslektaşlanmıza duyurulur
Av. GÜLÇİN ÇAYLIGİL, Av. HASAN
BASRIAKGİRA Y, Av. ALİŞAN
SERTFT
Bağımsızlık v e demokrası mucadelesının yığıt onden
TEOMANAğabeyimizi
kaybetmenın uzuntusuıçensındeyız Aılesıne,
yakınlanna ve dostlanmıza başsağlığı dılıyoruz
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
Merkez ve Ankara Şube Başkanları
Bağımsızlık ve demokrası mucadelesının vıât onden
1973-1980 yıllannınTMMOB Başkanı
TEOMAN ÖZTÜRK'Ü
yıtırdık Yaşamını ınsan haklannı savunmaya, eşıt ve
özgur bır toplum yaratma>a adamış olan arkâdaşımızın
kavgasını surdurrne>e kararlıyız
Tum muhendıs, mımartoplumunun, halkımızın,
aılesının ve dostlannın başı sağolsun
TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI
Evlendik, mutlu>aız
SİBEL DALGIÇ -
ALBURAKÜÇER
12 Temmuz 1994 Kalender
İ