Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 TEMMUZ 1994 ÇARŞAMBA
DİZÎYAZI
Mısırlı yazar ve düşün adamı Dr. Mustafa Mahmud 'gelecek' senaryolannı Cumhuriyet'e yazdı
însanlık '3. Binyıl'ı bitiremeyecekönümüzdeki yirmi dört saat içinde neler olup
biteceğini hiçbirimiz tam olarak kestiremeyiz.
Benzer biçimde, önümüzdeki bin yıl içinde
insan uygarlığının ne gibi değişimlerden
geçeceğini kestirmek de düş gücümüzle akıl
almaz bir yolculuğa çıkmak olacaktır. Her
şeyden önce, însanlık ve buna bağlı olarak da
uygarlık olmayabilir. Insanlann kendi
kendilerini yoİc edecekleri bir savaş yaşanmış
olabilir ya da kozmik bir afet sonucu
gezegenimizde yaşam son bulabilir, belki bir
buzul çağı kapımızdadır, belki de küçük bir
gezegen (asteroid) gezegenimize çarparak yok
edebilir.
Bu tür bir sonu engelleyebilecek denli şanslı
olabilirsek de başka felaketlerle yüz yüze
geleceğiz. Petrol, demir, bakır ve kobalt gibi
sanayi için gerekli öteki maden kaynaklannın
tükenmesi karşılaşacağımız felaketler
arasındadır.
Bir başlangıç olarak, örneğin deniz suyundan ya
da güneşten hidrojen elde etmek gibi başka
kaynaklara yönelerek enerji bunahmının
üstesinden geldiğimizi varsaymak
durumundayız. Gen mühendisliğinin ileri
teknolojisi sayesinde besirr ûretimini iki ya da
üç katına çıkanp yoksulluk ve açlığa bir çözüm
getirdiğimizi; savaş, askeri güçleri kötüye
kullanma ve ırk aynmına da bir son verdiğimizı
varsayalım.
I Bln y«* bip banş
Önümüzdeki bin yıllık banş dönemi içinde,
bilim sayesinde uzaya egemen olacak, uzak
yıldız ve gezegeniere uiaşarak öteki kozmik
uygarlıklarla iletişim kurabileceğiz. Böylece
yıldız savaşlan olasılığı ortadan kalkmış olacak,
tam tersıne, uzak yabancılarla kozmik uzlaşma
ve dostluklann tohumlan atılmış olacak.
Farklı dinlerin yerine tek bir din, Müslûmanlık
egemen olacak. Bu, Islam dininin gücünü
karutlamış olmasından çok İsa'nın giderek
özgörevinin kutsal gerçekliğini açıklığa
kavuşturup Hz. Muhammed'in en son ve gerçek
peygamber, Kuran'ın da en son yazılmış kutsal
kitap olduğunu kanıtlamasından
kaynaklanacaktır.
• Birinci varsayım:
Önümüzdeki bin yıllık banş
dönemi içinde. uzak yıldız
, ve gezegeniere ulaşarak
Öteki kozmik uygarlıklarla
' iletişim kurabilecegiz,
Dünyaya tek bir din.
Müslûmanlık egemen
olacak. Yahudi. Hristiyan ya
da Müslüman önyargılan
ortadan kalkacak ve herkes
Islam kardeşliği altmda
huzur içinde yaşayacak.
Kanser ve ölümcül
hastalıklar tarihe
kanşacak.
Israil diye bir ülke olmayacak. Yahudi,
Hıristiyan ya da Müslüman önyargılan ortadan
kalkacak ve herkes Islam kardeşliği altında
banş ve huzur içinde yaşayacak.
Dinsel önyargılann silinmesiyle tüm ırk
çatışmalan, Islarrun kardeşlik yasalan içinde
eriyip gidecektir.
İnsan hakJan, demokrasi ve toplumsal adalet,
gerçek lslam dininin özünü oluşturur. Islam
inancı bireysel ve toplumsal ilişkilere egemen
oldukça bu kavramlar da agırlık kazanacaktır.
Şiddet olaylan, eğer o zaman da sürüyorsa
nükleer savaş olacak ve uluslararası mafyanın
bunda parmağı olacaktır. Bu olaylann kozmik
bir kökeni olması ve şeytan ruhlu yabancılardan
kaynaklanması da olasıdır. Şiddet olaylan
nükleer saldın ya da büyü boyutlanna ulaşabilir.
Günümüzün korkulu düşleri olan kanser ve
ölümcül ateşli hastalıklar tarihe kanşacak.
Ancak virüs ve virütik hastalıklar, yaşamımızı
Mısırİı düşün adamı Dr. Mustafa Mahmud, soruniann çözülmesi halinde insanoğlunun uzaya egemen olacağı görüşünde. Ancak Mahmud'a göre
kozmik uygarbkiaria iletişim kurulacak, yıldız savaşlan olasılığı ortadan kalkacak ve uzak yabancüarla kozmik uzlaşma ve dostiuklar başlayacak.
Portre
TV yapımlanyla iinlenen yazar
:27Aralıkl92rdedogan
Mustafa Mahmud 'un gerçek
mesteğı, gögüs hastaJiklan
uzmanlıgıdır. 1952yeKahire
Tıp Fakültesi'nden göğüs
hastaîıklan doktoru olarak
mezuniyetinden sonra 10 yıl
boyunca tıp alanında calıştı.
Daha sonra tıp yaşamına son
verdi, kendisjni yazın ve
düşûne adadı. Kısa öykü,
roman, oyun ve deneme yazan
olarak 65 yapıta imzasını attı.
Oyunlardan altısı Kahire'de
sahneye kondu.
Romanlanndan biri
"Otanaksz" adıyla filme
çekildi.
Yapıtlannın 15 tanesi lslam
dinini konu ahr. Altısı ise ölüm-yaşam, düşler,
görecelik kuramı gibi bilimsel konulan işler.
Kendisini toplumsal hizmet ve yardıma
adayan, yaşamını dinsel düşüncelere
odaklayan 73. yaşındaki Dr. Mahmud'un ük
evliliğınden bir oğlu ve bir kızt
vardır.
Yapıtlan arasında: "öiömûa
Gfar,"YaşamınGizi'\
"E&nteinveGdreeeMk
Kuramı", "Düşler"'gibi
bilimsel, "ÇSdeMrSavvea",
•'Amerika'da Bir Gea",
Tropikal B<MgeJer'
>
gibi gezi,
tehdit etmeyi, sağaltım yöntemleri konusunda
kafamızı kurcalamayı sürdürecektir.
Bireylerin ortalama yaşam süresi yüzlerce yıla
ulaşacak ve nüfiıs artışı her aileye tek çocuk, en
fazla iki çocukla sınırlandınlacaktır.
Genetik hastahklann önüne geçilebilecek, gen
mühendisliği konusunda uzmanlaşılacak.
Bilinçli bir evrim dönemine girilerek genetik
dizge konusunun en ince aynntılanna inilecek.
Sanat soyut ve garip olacak. Müzik ve şiir
anlaksal olup orkestradan yoksun kalacaktır.
Nükleer bombadan bin kat daha güçlü bir
anlaksal bomba bulunacak ve yalnızca şeytansı
yabancılann altedilmesi için yıldız savaşlannda
kullanılacak. Anlaksal bomba madde aracığıyla
değil de düşünce ve sözcükler yoluyla bu
yabancılan yok edecek.
Değişmeden sürecek olan tek zevk, her iki cins
arasındaki sevgi, istekli gözlerin dili ve sevgiyle
dokunuşlar olacak.
Dingin bir kafa, tannnın gizemli gücüne
adanmış bir yürek "eüt" kişiler için en büyük
doyum olacaktır. Seçkinler, kutsal gücün tam
bilincine varabilenlerdir. Bu bireyler,
insanoğlunun yeryüzündeki varlığını, sonuna
dek sürdürmek üzere seçilen kutsal
Yukse&ş" ve 1970'de Devlet
ödülü'nü aldığı "Sıfinn
Alöndaki AdanT gibi
kurgubilim kitaplan vardır.
En başanlı kabul edılen
yapıtlan ise yanm ve bir saat
arasında değişen 300 kadar
eğitici televizyon
programlandır. Basit bir dille
hazırlanan bu programlarda; atom, evren, virüs
gibi bilimsel ve aynca çeşitli dinsel konulara
yer vermiştir.
Dr. Mahmud, 1990'da Uluslararası Kamuoyu
Altuı Madalya Ödülü'nü de aidı.
Mustafa Mahmud
Müslümanlardır.
Yaşadığımız yeryüzüne gelince, insanlar uzak
gezegenlerde daha olumlu yaşam koşuilannın
geçerli olacağı ortamlar bulacak. Buralan el
değmemiş ve bozulmamış yerler olacak. Uzay
yolculuklan, döneme damgasını vuracak, ancak
dünyamız kirlilik ve bozulmuşluğuna karşın
yuvamız olmayı sürdürecek.
Kültürler arasındaki çatışmalar son bulacak.
böylece çok yönlü evrensel bir kültüriin
doğmasuıa yol açacaktır. Bu yeni kültür, ana
kültürlerin tümünün özelliklerini bir çatıda
toplayacaktır.
Arap dili, lslam dininin yükselişi ve evrensel bir
boyuta ulaşmasıyla altın çağına girecek ve tüm
dillerin anası sayılacak. Temel bilimlerin
başında yıldızbilim ve matematik gelecek.
(nsanoğhı Mr Un y*
daha çAaramayacak
Matematik sayesinde, duyulanmızla
ulaşamamakla birlikte, bugün bilinen üç
boyutun ötesinde on üç boyut daha bulunacak.
Bu boyutlar bizi çevreleyen ve birlikte var olan
görünmez dünyalann boyutlandır.
Matematik görünmeyenın ve tinsel dünyalann
gizemli dizgesinin bilimi olacak. Bu tinsel
dünyalarla iletişim. matematik bilimi
aracılığıyla kurulacaktır.
Bu bilgi birikimini önümüzdeki birkaç yüzyıl
içinde edineceğiz.
Kanımca, insanoğlu bir bin yıb daha
çıkaramayacaktır. Yeni hastalıklar, afetler ve
önceden kestirilmesi olanaksız gelişmeden
kaynaklanan olumsuzluklar baş gösterecek.
!• tkinci varsayım:
Kanımca. insanoğlu bir bin
yılı daha çıkaramayacaktır.
Yeni hastalıklar. afetler ve
önceden kestirilmesi
olanaksız olumsuzluklar baş
gösterecek. Ortaya
kendilerinden başka hiçbir
şeye inancı olmayan bir
tanntanımazlar kuşağı
çıkacaktır. Yüksek teknoloji.
süper bilimler. akıl almaz
yetenekler iyilik yerine.
canavarlann oluşmasına ve
dünyanm yok olmasına
neden olacaktır.
Benliğin ağırlık kazanması ve bireyin her şeyi
biliyor sanısına kapılarak kendisini
tannlaştırmasmdan kaynaklanan olumsuzluklar
sonucunda ortaya kendilerinden başka hiçbir
şeye inancı olmayan bir tanntanımazlar kuşağı
çıkacaktır.
Yüksek teknoloji, süper bilimler, akıl almaz
yetenekler iyilik yerine. canavarlann
oluşmasına ve dünyanın yok olmasına neden
olacaktır.
Bilginin doruğuna ulaşıldığında dünya, bir
bilgisizlik uçurumuna yuvarlanacak ve en
başında olduğu gibi evrenimize inançsızlık ve
karşıt görüşler egemen olacaktır.
YARIN: Alvin E Poussaint
Y A Y I N H A K K I C u m h U r İ y e t ' E A İ T T İ R . İ Z İ N S İ Z Y A Y I N L A N A M A Z
ÇAĞDAŞ YAŞAMIDESTEKLEME DERNEĞİ
ÇAĞDAŞTÜRKİYE'NİN KURULUŞ
BELGESİ LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI
ANISINAKONSER
SAÎMAKÇIL ODA ORKESTRASI
Tarih: 23 Tenvnuz 1994 Cumartesi, Saat 20.30
YER:Ayalrtnl
DAVETtYELERlÇİN
TEL:02122731632ve2885431
TEŞEKKÜR
Ameliyatımı başanyla gerçekleştiren
Doç. Dr.
CİHANURAS'a
Arel A Servisi doktor, hemşire ve stajyerlerine teşekkür
ederim.
RABİAAK
ACIKAYBIMIZ
Isparta tüccarlanndan merhum Kulalı Mustafa Sabri Oral
ilemerhume MülkiyeOral'ın oğullan; Refık-Gülseren
Oral, Nevin-Rıza Aktan, Nermin-Fikri Yavuz,
Yalçın-Füsun Oral, Tülay-Fevzi Ünlü, Yıldınm-Nihal
Oral ve Kezban-Ahmet Ataak'ın kardeşleri; Cavit,
Nuran. Nahit, Sevgi ve Tuncay'ın enişteleri; Dr. Sermet
Göksel'in bacanağı; Gürcan, Şabri, Saadettin, Soner.
Erim, Erdil. Mustafa. Özgür ve Özge'nin amcalan; Rüştü,
Ömer. Saadet. Zafer, Zeynep, Dilek ve Onur'un dayılan;
ORAL, ONARAN, AKTAN, YAVUZ, KÜÇÜK,
OKAN ve GÖKSEL ailelerinin değerli varhğı;
Funda-Önder ve Ayşe'nin biricik babalan; Vedia Oral'ın
sevgili eşi Tekstil Y.Müh.
YILMAZ ORAL
(Galatasaray Lisesi 1951 mezunu)
11.07.1994 günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Aziz
naaşı 13.07.1994 Çarşamba günü (bugün) Yeşüyurt
Camii'nde (Hava Harp Okulu Yanı) kılınacak öğle
namazını müteakip Edirnekapı Şehitlik Mezarlığı'nda
toprağa verilecektir.
Mevla rahmet eylesin.
AİLESİ
Not: Çiçek gönderilmemesi. arzu edenlerin Türk Eğilim Vakfı veva
Galatasaray Usesı ^ akfı na bağışta bulunmaları rıca olunur
"Şeriata karşı
demokrasifl
diyebilen herkes
için...
AltıokAĞUSTOSTA
TÜM BAYİURO6
AIUK MfiMSZ UUUST (CLTtk « FCUTKA 0BUH
KAMAN ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 1994/280
Davacı Hanife Güzel tarafından davalı Veyis Güzel aleyhine
açılan boşanma davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması
sonunda ara karan gereğınce;
Davalı Kaman Benzer köyü 115 kütük sıra numarasında nüfusa
kayıth Mahmut Kadife'den olma 5.5.1965 doğumlu Veyis Güzel'in
adresi meçhu) olduğundan adına daveüyenin ilanen tebliğine karar
verilmiş olup adı geçenin duruşmanın bırakıldığı 20.9.1994 günü saat
09.00'da duruşmada bizzat haar bulunması ve kendisini bir vekille
temsil ettirmesi aksi takdirde dunışmaya gıyabında devam olunacağı
ve karar verileceği tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur.
Basm: 49420
POLITTKA VE OTESI
MEHMEDKEMAL
Kırtan VerMr..
Eskiden pastoral denilen bir tür yazı vardı. Kırdan,
açıklıktan, kırlık yerden söz ederdi. Roma şiirinin aslı
burdan gelirdi. Bulunduğum yerdedenizin kıyısında, or-
manın ucundayım. Doğaya ait ne varsa hemen hepsini
unutmuşum. Sesleri, kokuları yakaladıkça bir şeylere
erişir gibi oluyorum.
Horoz ötüyor, eşek anırıyor, yusufçuk (kuşu) dem çeki-
yor.
Hele öğle uykusuna yatmadan önce ağustosböcekle-
rinin şamatası, öteki seslerin üstünden bir keskin tırpan
gibi geçiyor. Bu ne bitip tükenmez bir uğultu...
Horoz ötüyor, eşek anırıyor, yusufçuk dem çekiyor.
Biz istesek de istemesek de ortamı uygun buldukları an
ortalığı bu sesler dolduracaktır. Doğa, yerli yerinde sa-
yamaz ki!.. Bir şeylerini yitirseler bile başka bir şeylerini
yerli yerine koyacaktır. Horozun öttüğü, eşeğin gevrek
gevrek anırdığı, yusufçuğun dem çektiği bir ortamda ya-
zar yerinde durur mu? Yazar, çizer, şair de bir şeylere
karışacaktır. Yakup Kadri böyle bir durumu acaba nasıl
anlatırdı? "Yaban" romanında kulağı kesik bir eşek,
kendini ucundan şöyle bir gösterir. Ahmet Hâşim böyle
bir durumu kibar bulmaz. Hele Falih Rrfkı hiç de hoş bul-
maz, sözcükleri cımbızla ayıklayarak kullanır.
Bir tatil yerinin hoyratlığı her yandan kendini gösterir.
Cırcırböcekleri, ağustosböcekleri, ses çıkaran her türlü
bocek "Burdayım" diye bir ses uğultusu halinde kendini
gösterir.
Bir köşe yazan bu kadar kısır bir alanda nasıl at koştu-
racaktır? At koşturmak da nereden çıktı? Horozdan,
eşekten, kuştan söz ederken rahvan bir atın birden orta-
ya çıkması da ne oluyor?
Bakıyorum da balıktan söz ettiğimiz yok. Bu değerli
tuzlu su yaratığı, kendini bulunmazlar arasına çoktan
katmıştır. Bu seçkin yaratık, sofraların nimeti değil, bu-
lunmaz süsüdür. 'Ziyneti'd\r diyecektim ve kafiyeyi de
bulmuş olacaktım.
•••
Bizde devlet eliyle kişi zengin etme, ithalatçılarla baş-
lar. Kantariye şirketleri kurmak, vagon ticareti yapmak
vurgunun aracı olmuştur. Nitekim yurdu bırakıp kaçar-
larken artlarında bir sürü pislik bırakmışlardır.
"Nereden buldun "diye sorulduğunda kolay hesap ve-
rememişlerdir. Siyasetteki sorumlu Talat ve Enver
Paşa'larsa ekonomideki sorumlu da Kara Kemal ol-
muştur.
Her dönem bir hesap verir.
Hesabmı verirken kurbanları olacaktır. Birini gözden
çıkarmışsa gözden düşen, hesabın kurbanı olacaktır. It-
tihatçılar, kurbanlarını nasıl seçmişlerse cumhuriyet
dönemi de öyle seçmiştir. Kurban seçme yönünde en ti-
pik örnek Topcu Ihsan olmuştur. Topçu ihsan örneği,
geçmişin de geleceğin de öyküsüdür.
. Topçu Ihsan'ın kurban edilişini şöyle bir sıralayalım:
Ittihat ve Terakki Fırkası'nın fedailerindendir. Partinin
ileri gelenlerinden olmuştur. istiklal Mahkemeleri kuru-
lurken (bugünkü DGM'ler) bunların, bu mahkemelerin
üyesi, başkanı olmuştur. Mustafa Kemal Paşa'nın en
yakın arkadaşı olarak ün salmıştır.
Bahriye Nezareti kurulurken bu bakanlığın başına ge-
tirilmiştir. İşler Havuz-Yavuz meselesine kadar gelmiş-
tir. Günün birinde Bahriye Nazırı olarak bakanlığın başı-
na geçmiştir. Havuz-Yavuz gemilerinin onarımı için
harcanan parada yolsuzluk görülmüştür. Yolsuzluk iyi-
ce ortaya çıkmıştır. Atatürk'ün kendini koruyacağını
sanmıştır. Fakat koruyucu ortaya çıkmamıştr.
Grupta ağzından kaçan bir cümle her şeyi altüst et-
miştir: "Hani ilkin kendimizi zengin edecektik?" Bu es-
rarlı cümle, mahkeme tavanının tepesine yıkılmasına
yetmiştir. Arkadaşları elini bırakmışlardır.
"Ihsan, her şeyi söyleyecektin; fakat sırrı ele verme-
yecektin."
Kurban seçilmiş ve belirlenmişti: Topçu'lhsan Bey ha-
pis yatacaktı. Ankara Hapishanesi'nde, herkesin gözleri
önünde üç yıl yattı. Cumhuriyetin ilk kurbanıydı. Kurban
belli olmuş, verilmişti.
Her dönem kurbanını seçmişse, verir!
BULMACA
SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 _9_
1/ Macarlann ulusal halk
dansı... Tellür elementi-
nin simgesi. 2/ Sıkıntı
venme, üzme... İnce pide
halinde ekmek. 3/ Akıl-
sız. düşüncesiz. 4/ Kâfı
gelmeyen... Bir uyaran
karşısında organizmanın
gösterdiğj tepki. 5/ İslam 6
dinine göre haram sayı- 7
lan faiz... Türkçede ilgi
adılı. 6/ Gözün saydam 8
tabakasının üzerine doğ- g
rudan uygulanan bir cins
mercek... Odalarda en önemli ve
itibarh olan oturma yeri. 7/ Pasak-
lı, kılıksız... Eski Mısır'da güneş
tannsı. 8/ Orhan Hançerlioğlu'nun
bir romanı... Tarlanın, tohum ek-
mek için saban iziyle bölünen bö-
lümlerinden her biri. 9/ Tuzlanıp
kurutulmuş yiyecek... Küçük er-
kek kardeş.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Bir peynir cinsi... Şenliklerde
çaddelere kurulan süslü kemer. 2/
İslam inancına göre, şeytanın Tann'ya baş kaldırmadan önceki
adı... Bir nota. 3/ Nâzım Hikmet'in soyadı... Saç örgüsü. 4/ De-
niz kuşlannın gübre olarak kullanılan pisliği. 5/ Herhangi bir
törende ya da gösteride yer alan kalabahk... Güldürü türünde
kısa o>Tin. 6/ Büyümemiş karpuz... Tuzağa düşürülen şey. 7/
Olabileceği akla gelen... Lityumun simgesi. 8/ Kadınlann ziynet
eşyası... Eski yapı ya da kent kahntısı. 9/ Hayat arkadaşı... Mo-
liere'nin "Hastalık Hastası" adh komedisinden Ahmet Vefik
Paşa'nın yapüğı uyarlama.
tLAN
GA YRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI
ANTALYA MAHKEME SATIŞ
MEMURLUĞU'NDAN
EsasNo:1994 59
Antalya Zeytinköy 742 ada 4 parselde kayıth taşınmaz Antalya
2. Sulh Hukuk Mahkemesfnin 1990/1550 esas, 1992/1363 sayıh ka-
ran gereğince saülacakür.
Tapu kaydına göre 11298 m
2
genişliğindedir. Tüm belediye hiz-
metleri mevcut olup boş arsadır. Parselin bir kısmı imar yolu içersin-
de olup 1750 m^'lik kısnu ise aynk nizam 5 kat inşaata müsaittir.
Mahalli rayiçlere göre m
2
'si 200.000 TL'den muhammen bedeli 2.
259.600.000 TL'dir.
1. Satış: 9.9.1994 günü saat 16.30-16.40 arasında Antalya Adliye
Sarayı kat: 2 no: 106
-
da açık artürma ile yapılacaktır. Bu saüşia dege-
rinin yüzde 75'ini bulmadığ) takdirde 19.9.1994 günü aynı yerde ve
aynı saatte 2. artürma yapılacaktır. 2. saüşta ise değerinin yüzde 40'-
ını ve mahkeme masraflannı gectiği takdirde en çok artürana ihale
edilecektir. Satış peşin para iledir. Ancak isteyen alıcıya 20 günü geç-
memek üzere mehil verilebiür. Ihaleye kaülanlann, değerin yüzde
20'si nispetinde teminat yaürması şartür. Ihaleye iştirak edenlerin,
şartnameyi görmüş ve münderecatanı kabul etmiş sayüacaklan, baş-
kaca bilgi almak isteyenlerin memurluğumuzun 1994/59 esas sayüı
dosyasına başvurmalan ilan olunur.
Basm: 49454