27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 ARALIK 1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kedi yangın çıkardı • fstanbul Haber Servisi - Nişantaşı'nda çıkan yangın sonucu biri ağır. iki kişi yaralandı. Altı aylık bir kız çocuğu ile babası da yoğun dumandan etkilendi. Nışantaşı Meşrutiyet Mahallesi Melek Sokak 26 numaradaki beş katlı Feza Apartmanı'nda. önceki gece Ahmet Adnan Birim'e ait dairede. kedinin yanmakta olan katalıtık sobayı de\irmesıyle başladığı öne sürülen yangın kısa sürede bü> üyerek bütün daireye sıçradı. Şışli Etfal Hastanesı'nde ılk müdahalelerı yapılan yaralılardan Kerem Benzergil ıle Ahmet Adnan Birim. tcdavilerine devam edilmek üzere Istanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Yanık Merkezi'ne kaldınldı. Benzergil'in sağlık durumunun ağır olduğunu belirten hastane yetkilıteri, \ ücudunun yüzde 40'ının yandığını belırttıler. MESS'te sözleşme • Istanbul Haber Servisi - Türkıve Metal Sanayıcileri Sendikası ıle Bırleşık Metal- İş ve Özçelık-lş sendıkalan arasında yapılan grup toplu iş sözleşmelen görüşmelen anlaşma ile sonuçlandı. 1994-1996 dönemi toplu iş sözleşmelerine göre MESS üyesi 40*ı aşkın ışyennde çalışan 20 bin Birleşık Metal-tş Sendikası üyesi işçi ile MESS üyesi yaklaşık 20 ışyennde çalışan Özçelik-lş Sendikası üyesi 10 bin işçi. ılk altı ayda yüzde 42. ikıncı altı ayda yüzde 32 oranında zam alacaklar. Ikincı yıl zamlan ise enflasyon oranına göre yapılacaktır. KİT arazileri mahkeme yolunda • ANKARA (Cumhuri>et Bürosu)-TMMOB Mım'arlar Odası, Ozelleştirme Yasası gereğınce KİT arazılennin imara açılması halınde. ıdan mahkemelerde iptal da\ası açarak konuyu. anayasaya aykınlık savıyla Anayasa Mahkemesı'ne götürmek ıçin çaba gösterecek. TMMOB Mimarlar Odası Genel Sekreteri Orol Ataman. KlT'lere ait arazilerin özelleştirilmesi amacıyla hazırlanacak mevzıı ımarplanlan değişiklıklerinin yürürlüğe girmesi sürecinde, bu tür kamu arazılennin özel mülkiyete devredilmesi yerine. kentsel rezerv alanlan olarak korunması göruşünde olduğu bıldirdi. DGM'ler kaldırılsın • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- izmır Barosu Başkanı Kasım Sönmez, Sı\as davası karannın hukuka aykın \e adı suç kapsamında değerlendırilmemesi gerektiğinı söyledi. Sönmez "Sıvas davası karan, olağanüstü mahkemeler olan DGM'lerinhukuk sistemımizin içinden çıkanlmalan gerektiğini bir kez daha ortaya koymuştur" dedi. Sıvas davası karannda çok büyük hukusal hatalara düşüldüğünü belirten Sönmez. DGM'nın ola>ın hukuksal nıtelığini saptamada "yanılgıya" düştüğünü vurguladı. Erdim cinayeti davası • BURHANİYE(AA)- Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Flüt Sanatçısı Erdim Sertoğlu'nun öldürülmesiyle ılgili davaya devam edıldı. Sanıklar, fidyeyı aldıklannı ancak cinayeti ışlemediklerini öne sürerken, Erdim'in annesi Sevim Sertoğlu, "Oğlumun arabasına bınenler bu sanıklardır" dedi. Sanık avukatlan ise polise gönderilen ihbar mektubunun çok önemli olduğunu vurgulayarak mektupta tatil zanlısı olarak adı geçen eski sabıkalı Ercan Koçarlı'nın Istanbul Üsküdar'da oturduğu evin fotoğrafını mahkemeye sundu. ANAP, fesih yetkisi için cumhurbaşkanını halkın seçmesi gerektiğini söyledi: Demirel de seçime girsin ANKAR.4 (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhurbaşkanı Süley- man DemireTin, seçim yenıleme yetkısinin cumhurbaşkanına ve- rilmesı ısteği tartışmalara yol açarken. ANAP Grup Başkan- vekili Hasan Korkmazcan bu yetkinin ancak halk tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanınca kullanılabileceğini söyledı. Korkmazcan. ' 'Anayasa deği- şikliği yapılır. TBMM erken se- çim karan alır. Cumhurbaşkanı da bizimle beraber seçime girer"* dedi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, önceki gün düzenledı- •ANAP Grup Başkanyekili Hasan Korkmazcan, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi için anayasa değişikliği yapılmasını, daha sonra da seçim karan alınarak hem cumhurbaşkanlığı hem de TBMM için seçim yapılmasını önerdi. ği bastn toplantısında "Rejimin daha iyi işlemesi bakınıından se- çim yenilemeyetkisinin cumhur- başkanına \erilmesinde yarar görüyorum*" demı^tı. Demırel'ın bu sözlerı. SHP mılletvekılleri tarafından "Özal'a özeniyor"diye yorumla- nırken. ANAP yönetıcilerı de "Özal'da neyi eteştirdi>seler onu yapıyorlar""dedıler. ANAP Grup Başkanvekili Hasan Korkmaz- cau ise bu konuda şu değerlen- dirmeyi yaptı: " Demokrasilerde y iiriitme or- ganı ile yasama organı arasında uyuşmazlık çıkınca, halkın ha- kemliğine başv urma >olu açıktır. Yürütmcorganıtarafından Mec- lis secimlerinin yenilenmesi ka- ran \erik>bilir. Bi/iın sistemimtz- de cumhurbaşkanı tek başına y ii- riitme organını temsil etmez. Cumhurbaşkanına Meclis'i fes- hetme yetkisi verilmesi, anayasa ku> ucu tarafından uygun göriil- memiştir. Bugünkü dü/cnlcme yerinde- dir. Eğer cumhurbaşkanına fe- sih yetkisi verilecekse cumhur- başkanının halk tarafından seçil- mesi ve vetkik'rinin arttırılması gerekir. Bunun için de anayasa değişikliği gündeme gelir w bu değişiklik Meclis'te taraftar bu- lur." Korkmazcan. sözlerini "Sayın DemireCe bi/imle beraber seçi- me girmesi teklifinde bulunuyo- rum. Anayasa değişikliğini yapa- nz, Meclis'te erken seçim karan alırız, beraber seçime gireriz. Ama bunlar olmadan, yetkisi/ cumhurbaşkanı Meclis'i feshe- der ve hükümetin programını bozarsa dengeler altüst olur. Cumhurhaşkanını halk seçerse bu yetki tanınabilir. ama şimdiki cumhurbaşkanına böyle bir yet- ki verilemez"" dıye sürdürdü. SIVAS DAVASI Insan yakıcılan artık daha cesurAÎNKARA/İZMİR (Cumhu- riyet) - Ankara DevletGüvenlık Mahkemesi'nin (DGM) Sıvas davası ıle ılgılı karan \e yazar Aziz Nesin'i 'katliamı tahrik'le suçlamasına tepkıler sürüyor. Demokratıkkitleörgütleri ve sı- yasi partıler, yaptıkları açıkla- malarda 37 avdını yakanların amaçlannın bugün değil. vıllar- dır ortada olduğuna dikkat çeke- rek karann ınsan yakıcılarını ce- saretlendırdığını söylediler. CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin. Sıvas olayları davasın- daki karann kımseyı tatmin et- mediğıni belirterek. "Bu karar- la adalete olan gü\en zedelenmiş, DGM toplumsalçökiintüyeve tı- kanıklığa katkıda bulunmuştur" dıye konuştu. 'DGM, toplumsal çökiintüye katkı yapü* Keskin. Sı\as davasının baş- langıcından sonucuna kadar bır- çok yanlışlıklar zinciri oluştur- duğunu ve olayla RP'nın ılişki- sinin yetennce değerlendirilme- digıni kaydederek. olay günün- den önce dağıtılan bildirinin de yetennce araştırılmadığinı be- İirttı. Keskin. görüşlerini şöyle dile getirdi' " Mahkeme. bu niteliğini sap- tamada çelişkiye düşmiiştür. Mahkemenin sonucunda karara gösterilen tepki, bu çelişkiyi ka- nıtlamıştir. Tepkilerini bu denli açık şekilde ortaya koyan insan- lann Sıvas'ta çıkarttığı bu yan- gınla asıl amaçlannın Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmak olduğu açıktır. DGM'nin bu karan kim- seyi tatmin etmemiştir. Toplum. DĞM karannı mahkûm etmiş- tir. Adalete olan güven zedelen- miştir. Adalete olan güvenin zedelen- diği toplumlar çökmeye mah- kûmdur. DGM, bu karan ile top- lumsal çöküntüve ve tıkamklığa katkıda bulunmuştur.** Pir Sultan Abdal Derneği Ge- nel Sekreteri Nedim Şahhüseyi- noğlu. Sıvas davası karannın şa- şırtıcı olmadığını söyleyerek, "Eğer yargı ve diğer sorumlular, Sıvas katliamının perde arkasın- daki şeriatçı ve ırkçı örgütleri ve sivasal destekçilerini ortaya çı- karmazsa kamu vicdanı rahat- lamaz. Dev let, bu kara k'kenin al- tında ezilecektir** dedi Sıvas katliamının deslet des- teklı ve planlı bir katliam oldu- ğunu belirten Sahhüseyınoğlu, "DGM "nin kararı, gizlenmek is- tenilen bir şe> lerin olduğunu or- taya koyuyor" dıye konuştu. Çifte standartlı karar Dıvnği Kültür Derneği Baş- kanı Musa Aslandoğan da yap- tığı yazılı açıklamada. Sıvas olaylan suçlulanna iki vılla on beş vıl arasında ceza verilmesi- nı. Dev let Güvenlık Mahkeme- si'nin 'çifte standartlı karan' olarak nitelendirerek. bunun hu- kuk tarihınde kara bir leke ola- rak kalacagını savundu. Aslandoğan. devletın bütür. kurumlanyla şerıat özlemcilerı- nin cinayetlerine göz yumduğu- nu ileri sürerek. şu görüşleri di- le getırdr "Katliam duyulduktan sonra devlet ve hükümet adına vapılan açıklamalar, en az katliam kadar dehşet vericiydi. Devlet ve hükü- met yetkilileri, şaşkınlık içinde sapık katilleri mazur gösterme- ye çalışırken saldınv a uğrayanla- n suçlamaya gayret gösteriyor- lardı. Devlet, açıkça ölenler için hak ettiler" demeve getiriyordu. Böylece kattiamdaki kendi rolü- nü gizlemeye çalışıyordu.** ÇİZMEDEN YLKARI MUSA KART V HBM TtKADl S [ HEM T/KANPJ! SHP'li muhalifler için Baykal anahtar isim Solun liderliği için gözler BaykaVda BavkaJ'ın tavn beklenivor. ANKARA (Cumhurivet Bü- rosu) - SH P-CHP bütünleşmesi- nın çatısı ve liderinın belirlene- ceğı 28 Ocak kurultayı öncesin- de, SHP lideri Murat Karayal- çınadaylığını açıklarken. gözler CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal'a çevrildi. Ikıhderdışında3 biradayara- yışına giren SHP'li muhalifler, "Deniz Baykal artık ö/vcride bu- lunmalı, 3. bir adavı destekleme- li, kurultaya uzlaşmayla gidilme- li*"dediler CHP Genel Sekreten Adnan Keskin ise. genel başkanın seçıl- me yönteminın protokolde belir- lendığine dikkat çekerek. "Ar- tık. protokol tartışılmamair de- di. Kurultay ayına gırılırken. lı- derlik kulisleri de yoğunlaştı. SHP Genel Başkanı Murat Kara- yalçın. biruzlaşmaolmamasıdu- rumunda aday olacağını açıklar- ken. CHP lideri Deniz Baykal aday olup olmayacağını henüz açıklamadı Gerek Karayalçın'ın yakın çevresinde. gerekse muhalifler tarafında BaykaPın tavrı merak- la bekleniyor. SHP'de parti içi muhalefetin temsılcileri, Karayalçın ve Bay- kal'a aday olmamalan için bas- kı yapma karan aldılar. Muhalif- ler iki lıderin de çok yıprandığı- nı. iki lider dışında 3. bir ısim üzerınde uzlaşmak gerektiğini. bu yönde Baykal'dan da öz\eri beklediklerini söylediler. Muha- lifler. ••Sadece iki lider aday olur- sa Baykal gelir, blok delegesiyle seçilir. Buna izin vermeyiz. Mut- laka bir uzlaşma bulunmah** de- diler. SHP Grup Başkanı Seyfi Oktay genel başkan seçımi ko- nusunda iki partinin delegelerı- nın en iyi karan vereceğine inan- dığını söylerken. muhalifler aday arayışlannı da hızlandırdılar. Düşünce suçlusu Fikret Başkaya, Sıvas katliamı davasını Cumhuriyet'e değerlendirdi: Türkiye hiçbir zaman laik olamadı ERGLN AKSOV ANKARA- Düşüncesini açıkladığı ve yazdığı ıçın ağır hapis ve para cezasına çarptınlan Doç. Dr. Fikret Başkaya, "Dü- şüncesini açıklayanla, 37 kişiy i yakana ay- nı ceza veriliyorsa, bu, adalet sisteminin çöktüğünü gösterir"" dedi. Başkaya. Sıvas'ta 37 kışiyı yakanlann arkasında devletin olduğunu, 1920'ler- den ben. devletin dini kullandığını öne sürürerek. "Devlet, dine karışmasaydı, Sı- vas gibiacıolaylarolmazdrgörüşünü sa- vundu. Yazılarından dolayı cezalandınlan ve halen Haymana Cezaevi'nde bulunan Doç. Dr. Fikret Başkaya, "Türkiye laik- tir, laik kalacak" sloganlannın doğru ol- madığını savunarak. "Olmayan şey nasıl korunur. Ankara DGM'nin kararı şaşır- tıcı değildir" dedi. Başkaya. Cumhuri- vefe şunlan söyledi: "Baştan beri devlet dine kanştı. Siz di- ne karışırsanız, din de size kanşır. Bu ne- denle Türkiye hiçbir zaman laik bir ülke olamadı. Egemen sınıf, 1920'li yıllarda tehlike olarak gördüğü dini bastırmıştır. Din, 1950'lerden sonra ise, toplumsal uyanış ve sol düşünceye karşı kullanılmıştır. Bu- güne kadar karşı karşıya olduğumuz du- rum, bu iki dönemde yapılanlann bir so- nucudur. Oysa vapılması gereken, dinde reförm olmalıvdı. Dev let dine kanşmasaydı, Sıvas gibi acı olaylar olmazdı. 37 kişinin yakıl- masına göz yuman devlet, elbette bu ola- vı vapanlara karşı da vumuşak davran- mak durumundadır. Düşünceyi açıkla- makla, 37 kişiy i yakana eşit ceza veriliyor- sa. bunun nedeni adalet sisteminin iflas etmiş olmasıdır. Kaldı ki, çok ceza veril- miş olsaydı, bu 37 kardeşimtzi geri getir- mezdi. Detayiarla uğraşmak yerine, ne- deni tartışmak gerekir." Egemenlerin oyununa gelmemek için. devletin nıtelığınin tartışılması gerekti- ğini savunanan Başkaya. Sıvas davasının görünen sanıklanna ağır cezalar vermek- le bu tür acı olaylann önlenemeyeceğini söyledi. Başkaya. görüşlerini şöyle dile getirdi: "37 kişivi vakanlann gerisinde kimler var,onların gerisinde kim var? İşin başın- da dev let vardır. Aslında adalet sisteminin iflası, doğrudan doğruv a dev letin genel if- lasının bir sonucudur. Dini kullanmaktan vazgeçmeyen ve laik olnıavan bir devlet var oldukça, sorunun çözümsüz kaiması da sürecektir."" POLIT1KA GUNLUGU HtKMET ÇETtNKAYA Can Pazarı... Ankara-Van seferini yapan Türk Hava Yollan'nın tîoeing 737-400 tipi uçağının, kötü hava koşullan nedeniyle Ed- remit yakınlarına düşmesi pilotaj hatası mıdtr? Bizegörehayır!.. Dün sabah kimi pilotlarla görüştük. Onlar salt Van'ın de- ğil, Erzurum, Dıyarbakır, Trabzon, Dalaman, Kayseri ve Gaziantep havaalanlannın da "riskliolduğunu" söytediler. Dediler ki: "Pilotlar kötü hava koşullannda pas geçerter. Yakıt du- rumuna göre üç kez degil, dört-beş kez, hatta daha faz- la pas geçilir..." Sorduk: "Kaptan pilot Adem Urtgun ve yardımcısı Yavuz Abcı, Van Havaalanı'nda ILS (aletli iniş sistemi) oimadığını bil- dikleri halde niçin inmekte direndiler..." Yanıt: "Burada direnme yok. Istanbul, Ankara ve Izmir hava- alanlan dışında ILS aygıtı yok. O nedenle göz karanyla in- mek zorundadıhar. Bugün Devlet Hava Meydanlan, üç bü- yük havaalanı dışında çağdışıdır. 1976 yılında Isparta'nın ışıklannı pist sanan pilot, kuleden alçalma izni alarak ini- şe geçmiştir. Böylece Boeing 727 tipi uçak dağa çarp- mıştır." Acaba Boeing 737-400/500 tipi uçakların özelllkleri ne- dir? THY yönetımi Boeing 737-400/500 tipi uçaklardan 31 tane almıştır. Belki okurianmız anımsayacaktır. Geçen yıl (1993'te) biz Boeing 737-400/500 tipi uçaklarta ilgili yazı- lar yazmıştık. Bu tip uçakların Türkiye koşullanna uyma- dıöını anlatmış, THY yetkililerıni eleştırmiştık. Tstersenız biraz gerilere dönelım ve olayın bu boyutunu bir kez daha anımsatalım... • • • Boeing 737-400/500 tipi uçakların teknik yapısı nasıldır? Elimizdekı bilgileri aktaralım: "Uçak, dar gövdeli bir uçaktır. Uçuş hızı düşüktür. Yo- ğun hava trafığinde koridorlan sıkıştırrnaktadır..." Bugün Boeing firması, 737-400'ün üretimini durdurmuş- tur. Unıted Hava Yolları siparişinden vazgeçmiştir. Uçuş hızı düşük bir uçak (özellikle kötü hava koşullann- da) pas geçerse kendini toparlayamaz... Işte Van'dakı kazanın ana nedeni budur... Şöyle bir soru akla gelebılir: "Pilot uçağı tanıdığına göre niçin üçüncü kez inişi de- nedı?.." Pilotların bir özellıği vardır Türkiye'de. Çogunluk asker kökenlıdir. Biraz inatçıdır. En zor koşullarda ınişi gerçek- leştırmeyı, yani "pıste teker koymayı" sever. Bir başka soru: "AnkaraEsenboğa, Van Havaalanı'nındurumunubilmı- yor muydu?" Yanıt: "Elbet biliyordu. Ancak 2 saatlik bir sürede Van 'da ha- va koşullan değişmiştir..." Soru: "Van Havaalanı kulesi ile uçağın pilotlan arasında ko- nuşma geçmiş midir?" Yanıt: "Elbet geçmiştir. Ancak, kulenin 'Geri dön' deyip de- mediği açıklık kazanmamıştır. Zaten kule, 'Geriye dön'd/- yemez. Alan ya açıktır ya da kapalı..." Bir pilot söze girıyor: , "Istanbul Atatürk Havaalanı 'na yedi kez pas geçtikten sonra sekizincide piste teker koyduk..." Sorduk: "Van Havaalanı'nda aynı şeyiyapar mısınız?" Yanıt: "Niçin yapmayayım? Amaç uçağı yere indirmek..." Kimi pilotlar ise farklı düşünüyor... Diyorlar ki: "Boeing 737-400/500 tipi uçaklann gövdesi dar oldu- ğu için hızı düşük oluyor. O nedenle birden havalanamı- yorlar." • • • Dünyanın hiçbir ülkesinde tüm olasılıkları srfırlamadan take-off (kalkış) yapan yolcu uçağı olmaz... THY pilotlannın nisan ayında yaptıkları eylemleri anım- sıyor musunuz? Pilotlar eylemlerinde haklıydılar. Onlar uçuş güvenliğı is- terken şöyle diyorlardı: "Bir THYpilotu 16 saat uçup 6-7 saat dinleniyor..." Boeing 737-400 Eskişehir uçağı Atatürk Havalknanrnda pist dışına çıkmıştı. THY Genel Müdürü Atilla Çelebi ola- yı şöyle açıklıyordu: "Olay pistte oluşan su yastığı nedeniyle meydana gel- miştir..." Aynı günler98 dünya ülkesinin bağlı olduğu ve 100 bin- den fazla üyesi bulunan IFALPA Başkanı Bart Bakker ise şunlan söylüyordu: "Ben görevim icabı uçuşlanmı Güney Afrika'ya yap- maktayım. Çoğunlukla iniş ve kalkışlanmı yağış içinde ve ıslak pistlerde yapıyorum. Böyle bir sorun olsa uçakta ol- mamam gerekir..." Türkiye'de gerçekler her zaman saklanır... Bir süre sonra Van'daki uçak kazası da unutulacak... 1943 yılında açılan Van Havaalanı'nda ILS aygıtı olsay- dı belki bu facia yaşanmayacaktı... • • • Dün köşemızde Fethullah Gülen'in tekzibini okudu- nuz... Ne diyor Fethullah'ın avukatlan? Şöyle: "Müvekkilimiz hiçbir ticari ve siyasi faaliyette bulunma- maktadır, sadece ülkemizin ve bütün insanlığın faydası- na olan doğrulan, düşüncelerini açıklayarak desteklemek- tedir..." Ne diyelim? Biz laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin, Atatürk devrim ve ilkelerinin savunucusuyuz... Ya siz Fethullah Hoca? Vaazıyla halkı kışkırtan profesöre tepki yağıyor Istanbul HaberServisi-Önceki gün Kanal 6 te- levızyonundan naklen yayımlanan mevlıtte ver- dıgı vaazda vılbaşına karşı çıkarak laik gazetecı- leresaldıran Sakarya Üniversitesi llahıyat Fakül- tesi öğretımgörevlısı Prof. Dr İhsanSüreyyaSır- ma'ya vatandaşlardan yoğun tepki geldı. Sır- ma'nın konuşmasında suçladığı gazetecılerden Basın Konseyi Başkanı ve HürriyetGazetesi Baş- yazan Oktay Ekşi, "Din adına konuşan o neden- le insanlara sevgi, kardeşlik, hoşgörii mesajlan vermesi beklenen. profesör unvanlı birine yakış- tıramadım. Dahası. o zihnivetin 'dıploma' ile de- ğişmediğine, değişmeyeceğine olan inancımı güç- lendirdiği için aynca iizüldüm** dıye konuştu. Sır- ma'nın mevlıtprogramının yönetmenlığını yapan Selım Aytekın tarafından çağnldığını söyleyen Kanal 6 televızyonu yetkilileri, Aytekın'e dün bütün gün ulaşamadıklannı belirterek hakkında gereklı işlemlenn yapılacağını kaydettıler. Önceki gün Mıraç Kandilı nedeniyle Kanal 6 televizyonunda Fatıh Camıı'nden naklen yayım- lanan mevlitte vaaz veren Sakarya Üniversitesi llahıyat Fakültesi öğretım görevlisı Prof. Dr. Ih- san Süreyya Sırma'nın, aynı zamanda Diyanet Vakfı Ansiklopedisi'ndedeyazı yazdığı öğrenil- di. Vatandaşlann yoğun tepkısıne neden olan Sır- ma'ya konuşma ıznını veren Istanbul Müftüsü Selahattın Kaya, meviıdı dınlemedığını belirterek Diyanet Işlen Başkanlığı'nın konuyla ılgili soruş- turma açabıleceğını söyledi. Basın Konseyi Başkanı. Hürrıyet Gazetesi Başyazan Oktay Ekşı, Prof. Dr. Ihsan Süreyya Sırma'nın kendisıne yönelık suçlamalanna yanıt verdı. Ekşi, gazetemize yaptığı yazılı açıklama- da şunlara değındr "Sözünü ettiğiniz vavıııı bizzat iztemedim. Dost- lanmdan dinlediklerimi de 'din' adına konuşan, o nedenle insanlara sevgi. kardeşlik. hoşgörü me- sajlan vermesi beklenen, profesör unvanlı birine yakıştıramadım.Dahası,ozihniyetin 'dıploma' ile değişmediğine. değişmeyeceğine olan inancımı güçlendirdiği için aynca üzüldüm. Benden ve İaık Cumhunyet'e ınanmış ötekı meslektaşlarımdan söz ederken cemaatı kışkırtan buzat,eğer29Aralık I994tanhlıyazımda "...nü- fusunun yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede hukukun dine uygun olması en azından sosyolo- jık bir zorunluluktur" diyerek 'şenat' savunucu- luğu yaptığından söz ettiğim Diyanet İşleri Baş- kanı Savın Mehmet INuri Vılmaz'ın sözcülüğünü yapmak için o sözleri sövlemişse, Savın Yılmaz'a teessüf ederim. Ama eğer kendiliğinden konuş- muş, vani Vılmaz'ın tstemediği şeyleri sövlemiş- se, Savın Yılmaz'ın bunu açıklamasını beİJerim. Kanal 6 telev ızyonundan yapılan yazılı açık- lamada ise "Canlı yayın sırasında Profesör İhsan Sürevva Sırma'nın tamamen Kanal 6*nın bilgisi dışında, toplumumuzun genel değer hükümleriy- le çelisen, mübarek gecenin kutsal anlamıyla bağ- daşmayan şahsi duygu ve düşüncelerini ifade et- mesi. bir yayın kuruluşu olarak bizi fev kalede ra- hatsız etmiştir. Bu davranışından dolayı kendisi- ni kınıyoruz** denıldı. Ad vermeden Oktay Ekşi'nın yazısına gönder- me yapan Sırma. konuşmasında şunlan söyle- mıştr. "...Kudüs kutsanmıştır. Allahü teala onu öv- müştür ve Müslümanlara emanet etmiştir.Bu emaneti Müslümanlar Hazreti Ömer'in oray ı fet- hinden 1948'lere kadar getirmiş. Fakat bizim için bu kadar değerli olan ve teker teker hepimize Al- lahü tealanın kıyamet gününde hesap soracağı Kudüs, Mescidi Aksa ne yazık ki bizim bazı yet- kililerimiz oraya gidiyor ve cehaletinden mi, gaf- lctinden mi nedir bilmiyorum Vahudileriıı tezini tasdik babında diyor ki arzn mev'ûddur. Arzn mev "ûd nedir biliynr musunuz? Malarya'ya kadar olan bütün topraklann Yahudilere verilmesi de- mektir. Bu bir gaflettir. ... Biz gayrimüslimlerindininekatılamayız. Fa- kat hiçbir kimse. hiçbir gayrirr.aslim ve laik bi- zim dinımızı değiştiremez. bizim dınimize mü- dahale edemez. Ha etmemışler mı'.' Ettıler. Ço- ğunu kestıler. ...Yılbaşı ve Noel kimin gecesi biliyor musu- nuz? Sırpların gecesi. Hıristiyanların bile kabul etmedığı Noel. putperestlik adetidır. ...Sıze bırı hmdı getirdiyse o hindiyı yılbaşın- dan sonra yiyin. ...Buraya gelmeden evvel bir gazete okudum. Göğsünde zerre kadar ıman taşıyan herkese ses- lenıyorum. Imansızlarla bizim bir alakamız yok. onların dınıne de karışmıyoruz. Ama ben Müs- lümanım diyen herkese seslenıyorum. Kardeşle- rım. 70 senedir laik gazetecılenn sıze ögretmiş ol- duğu din, yanlış bir dındir. Gerçek dini öğrenın. Bakın o laik gazetecılerden utanmaz olan birisi haddini aşmış, Diyanet İşleri Başkanı'nı tenkit edıyor. tehdıt edıydr. Kardeşlenm, ben 30 senedir bu tanhle uğraşı- yorum. Artık yeter. Laik gazetecilerin öğrettiğı dını değil. gerçek hocalann Kuran'dan ve pey- gamberin sünnetınden öğrettığı dini ögrenin". İzmır büromuzun haberine göre Bornova Müf- tüsü Aziz Portanaz da cuma hutbesınde yılbaşı kutlamalarının Hırıstiyan geleneğı olduğunu. Hıristıyanlardan dost ve arkadaş olmayacağını, yılbaşını kutlayanların Islam geleneğıne karşı geldıklerini söyledi. Portanaz'ınhutbesitepkılere yol açarken. Bor- nova Belediye Başkanı Aysd Bayraktar, toplum- daki huzurun bu tür olusuz mesajlarla amaçh olarak bozulmak istendiğine dikkati çektı. Bornova Müftütü Portanaz, cuma hutbesinde Islam geleneğıne göre, yılbaşını kutlayanların yanlış yolda olduğunu savunarak "YılbasınıkutiayanlarHıristiyanlann oyununa geliyor. Hıristiyandan dost, arkadaş otmaz'*dedı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle