Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 ARALIK 1994 CUMARTESİ
18 SPOR
18 takımlı birinci ligin ilk yansında 25 teknik direktör görev yaptı
Antrenörlük iki dudak arasında• Ligin ilk yansında 18 takımı
toplam 25 antrenör çalıştırdı.
Bunlann 20'si yerli antrenörlerdi.
Yabancılar ise 3 Alman, 1 Boşnak
ve 1 Rumen çalıştıncıdan oluştu.
DENİZDERİ1NSU ~
Futbol Türkiye'de ayn bir olaydır. Türk
insanı futbolla yatar, futbolla kalkar. Her
fiıtbolcu başanlı olmak stresiyle oynar. Bu
işin stresini taşıyanlardan bin de teknik di-
rektörlerdir. Başansızlık gelince hem oyun-
cular, hem teknik direktörler aynı oranda
suçlanırtar. Ama her nedense teknik dırek-
törlere karşı daha acımasızca davranılır.
Türkiye Birinci Futbol Ligi'nin ilk yansı
Galatasaray'ın lıderliği ile kapandı. Kimi ta-
kımlar basanlı oldular, kimileri ise başansız.
Faturalar kimi zaman futbolculara, kimi za-
man da çalıştıncılara kesildi. Ve teknik di-
rektör kıyımı her zamanki gibi yasandı. Li-
gin ilk yansında 18 takımı toplam 25 antre-
nör çalıştırdı. Bunlann 20'si yerli antrenör-
lerdi. Yabancılar ise 3 Alman, 1 Boşnak ve 1
Rumen çalıştıncıdan oluştu. En çok teknik
çalıştıncı değiştıren kulüp ise 4 teknik di-
rektöre takımını emanet eden Zeytinburnus-
por oldu.
Galatasaray, Beşiktas ve Trabzonspor aynı
çalıştıncı ile devam ederlerken Fenerbahçe
Alman çalıştıncısı HoJger Osieck'in görevi-
Osieck ilk yan çaüşü. Güvenç Kurtar boşta. Adnan Dinçer Sanyer'de. Erol Togay yine açıkta.
ne devrenin bitimiyle son verdi. San-Laci-
vertli takımı ikinci yanda Galatasaray'ın es-
lci teknik direktörü Hırvat Tomislav Iviç ça-
lıştıracak. îşte ligin ilk yansında Birinci Lig
takımlannda görev alan teknik adamlar:
Adana Demirspor: Samet Aybaba; Altay:
Raşit Çetiner; Antaiyaspor: Adnan Dinçer,
Ahmet Akçam; Beşiktaş: Christoph Daum;
Bursaspor.Nevzat Güzelırmak, Nejat Biye-
diç; Denizlispor: Ümh Kayıhan; Fenerbah-
çe: Holger Osieck; Galatasaray: Reinhard
Saftig; Gaziantepspor: Sakıp Özberk; Genç-
lerbırlıgi: Zafer Göncüler, Eyiip Taş, Metin
Tûrel; Kaysenspor: Kamuran Yavuz, Nevzat
Güzehrmak; Kocaelispor: Mustafa Denizli;
Ankaragücü: Ali Osman Renklibay; Petrolo-
fisi: Güvenç Kurtar, Tınaz Tırpan; Sam-
sunspor: Gigi Multescu; Trabzonspor: Şenoi
Gûneş; Vanspor: Mehmet Başaygün; Zeytin-
burnuspor: Cihat Erbfl, Asun Uğur, Erol To-
gay; tlyas TüfekçL
Bu arada görevlerine devam etmelerine
rağmen ateş üzerinde yürüyen ısimler de
var. Kocaelıspor'a büyük ömitlerle getirilen,
ancak lig başında umduğunu bulamayan
Mustafa Denizli bunlann başında geliyor.
Kocaelispor'un son haftalarda daha iyi so-
nuçlar almasıyla rahat bir nefes alan Denizli,
ikinci yanya umutla bakıyor.
Beşiktaş Teknik Direktörü Christoph Da-
um da eleştinlen ısimlerden. 6 yıllık Gordon
Milne devrinin üstüne gelen Alman hoca, ta-
kımına gol atmayı unutturduğu yönünde
eleştinler alıyor.
Yıllannı verdiği Trabzonspor'da teknik di-
rektör olarak da hizmet veren Şenol Güneş
ise, oldukça ilginç bir dönem yaşadı. Futbol
hayatı boyunca alkışlandığı Avni Aker Sta-
dı'nda istifa sesleriyle yuhalanan Güneş,
Avrupa Kupalan'nda alınan başanlı sonuç-
lardan sonra tekrar gönüllerdeki Şenol Gü-
neş oluverdi ve verdiği istifasmı büyük bas-
kılar sonunda geri almak zorunda kaldı.
Teknik direktörlerle ilgili yaşanan bir baş-
ka ilginç olay ise Antalyaspor'u çalıştıran
Adnan Dinçer'in işine son verilmesi oldu.
Lige oldukça kötü bir başlangıç yapan, an-
cak haftalar ilerledikçe toparlanan Antalyas-
por'un aldığı başanlı sonuçlar üzerine Ku-
lüp Başkanı Hasan Subası, Adnan Dincere
yurtdışında olduğu için telgraf çekiyor ve
başanlannın devammı diliyordu. Ancak bu
telgraftan 6 gün sonra Dinçer'in görevıne
son verilıyor ve göreve Ahmet Akçam
getinliyordu. ilk yanda başansıyla dikkat
çeken bir isim ise Doğu'dan çıkıyordu: Meh-
met Başaygün. Birinci Lig'e yeni çıkan ve
tutunamayacağı öne sürülen Vanspor'un tek-
nik direktörü Başaygün, oldukça başanlı bir
grafik çizerken, Vanspor oynadığı futbolla
ve aldığı sonuçlarla alkış topluyordu.
Şampiyonun ve küme düşenlerin belli
olacağı ikinci yanda ise teknik direktörleri
oldukça zor bir dönem beklıyor. Ve bu zor
dönemden kimlerin başarıyla çıkacagı
merakla bekleniyor.
GÖRÜŞ HALİT DERİNGÖR
Antrenör seçimi
Her şeyde olduğu gibı antrenör seçmekte de
alaturkayız. Antrenör karpuz seçilır gıbı seçil-
mez. Once kendı takımının futbolunun hangı
ekole yatkın olduğu düşünülür, sonra da o eko-
le mensup bir öğretıcı ve çalıştıncı getmlır.
Oysa takımlanmız bunu düşünmezler. G.Ame-
nka'dan tutun da Kuzey Avrupa*ya kadar deği-
şik ülkelerden, değışık ekollere sahıp, değışik
karaterde ınsanlar getırirler. Bu yüzden bız be-
lirlı bir ekole sahip olamamışızdır. Istikrarlı fut-
bol oynayamayışımızın nedenlerinden birisi de
budur. Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray gi-
bi takımlann tarihsel gelişimuıe şöyle bir baka-
lım. örneğın; Fenerbahçe, çok eski yıllardan
ben kısa paslı yerden ve göze hoş görünen bir
futbol oynamak ıster. Futbolcular da bu kışılik-
tekı insanlardan seçılir. Bir anlamda Fenerbah-
çe, Orta Avrupa ekolünü benimsemiştir ve en
görkemlı dönemlerini Macar antrenör Molnar
ile SzykeiU zamanında yaşamişhr.
Beşıktaş'a gelince; onlar da çok eski yıllar-
dan ben fizığe dayalı, uzun paslı ve kontratak
futbol oynarlar ve genellıkle de takıma alacak-
lan oyunculan bu kişılikteki insanlardan seçer.
Bir anlamda tngıljz füiboluna daha yatkındırlar.
MBne zamında da başandan başanya koşmanın
altında bu nedenler yatmaktadır.
Galatasaray da; Beşiktaş gibi kuvvetli fıziğe
dayalı sert ve kontratak bir futbol sergiler. Bun-
lann oyun sıstemı de Ingıliz futboluna uygun-
dur. Nitekim, Blrch zamanında çok başanlı bir
dönem geçırmışlerdır.
Fenerbahçe şımdı Iviç adındakı bir Hırvat
teknik adamın peşınde. Yugoslavlar da zaman
zaman Avrupada başanlı olmuşlardır. Ama on-
lar dünya futbolunda bır ekole sahıp değillerdir.
Bunlan düşünmek çok önemlıdir.
Sayın Ali Şen "Istersem 24 saat içinde bir
antrenör alınm. Oimazsa bir 24 saat sonra bir
başkasuu 860111™" demış. Getırmesıne getirir
de.. önemlı olan, getirdıgı adam Fenerbahçe'ye
ne getirir ya da Fenerbahçe'den ne götürür. Işte,
antrenör getırme hususunda düşünülecek en
önemli şeyler bunlardır. Yoksa, dünyada görül-
memiş şekilde bir başkan ve 4 yöneticiyle Av-
rupada kent kent dolaşıp antrenör angaje etme-
nin bır anlamı yoknır. Bir gösteriden ibarettir.
Ve bir alaturka davranıştır. Bunlar bir menaje-
rin işidir. Avrupaı bır başkan olduğu imajını ve-
ren Ali Şen niye Avrupalı gibi döşünemiyor,
bunu da anlayamıyoruz.
Schifo ile sahada karşılaşmak istediğini söyleyen Beşiktaşlı Mehmet:
Ben salıte Şifo değflîın
Beşiktaşo Şifo Mehmet oldukça iddiah, "Gerçek Şifo benim" diyor, başka bir şe\ demhor.
ASENAÖZKAN
Fenerbahçe Kulübü Başkanı
AB Şen'in, futbol yaşamını Mo-
naco'da sürdüren ünlü Belçikalı
oyuncu Enzo Schifo'yu tranfer
edeceklerini ve bu konuda Mo-
naco Kulübü'yle mütabakata
vardıklannı açıİdaması, isimdaşı
Şifo Mehmet'i oldukça heyecan-
landırdı.
Beşiktaşlı Mehmet ya da di-
ğer adıyla Şifo, "Aslın Fener-
bahçe'ye geliyor" anımsatmamız
üzerine bıze "Ben sahtesi mi-
yim" sorusunu yöneltip şunlan
söyledı: "K-Maraş'ta oynarken
benim adımı Şifo koyduiar ve bu
sürdü gitti. Ancak ismin gerçek
sahjbi ile oynamak şu ana kadar
kısmet olmadı. Şayet Fenerbahçe
yönetimi Belçikalı oyuncuyu
transfer ederse mutlu olurum.
Çfinkü böyle büyük bir isimle
karşı karşıya oynamak onur ve-
ridbirşey."
Mehmet, "Sence kim daha ba-
şanh ohır, aslın mı sen mi" soru-
muza ise "Gelip sahaya çıksın,
kinı Şifo herfces göriir. Ben sahte
Şifo mtıyum? Kaptşınz, o zaman
spor yazartan karar verir kimin
gerçek Şifo olduğuna. Belki onun
adını Mehmet olarak değişririr-
ler." Fenerbahçe yönetimi, Bel-
çikalı Enzo Schifo'yu gerçekten
transfer edebilecek mi? Bilemi-
yoruz ama bizim Şifo oldukça
iddialı, «Gerçek Şifo benim" di-
yor, başka bir şey demiyor. Ki-
min daha iyi oîduğunu görmek
ıçin bize de bu transferin bir an
önce gerçekleşmesini dilemek-
ten başka bir şey düşmüyor.
RASGELE / RAtF ERTEM
Umudumuz yeni yıl
Yann. Yarın yeni bir yıl. Yeni bir yıla giriyoruz.
Gönlünüzce geçsin.
Yeni yıl demek, umut demek. Yeniden başlamak. Güze)
günlere, mutlu günlere.
Sahi nerede başlayacağız yeni yıla? Açıkhavada,
yıldızların altında. Evde, barda, masa başında...
Aman ha! Sakın ha! Yatakta... Zorunlular dışında.
Yoksa Kamil Masaracı gibi kararsız mısınız?.
Yann güneşi de karşılayalım. Doğarken görelim. Doğdu
ralım.
Gönlümüzcedoğsun. Birgünü getiriyorsanmayın. Biryılı
taşıyor sırtında. Umutlan, umutsuzluklan.
Tüm canlılann.
Bugün av yok. Yann da. Tüfekler asılı kalsın. Ördekler
alaylansın. Sularda yıkansın. En güzel şarkılannı söylesin-
ler. Çırpınan bir kuştur çulluk. Bırakalım kanatlannı süzsün.
Havada uçan, sularda yüzen, karada yürüyen, sürünen.
Tüm canlılara!
Merhaba...
Ne bekliyoruz yeni yıldan. Sordunuz mu kendinize?
Soruyor musunuz? Soruyor muyuz? Biz kendimize sormayı
pek sevmeyiz.
Alışacağız, alışacağız...
Bakın Kamil sormaya başladı.
Sorarsak. Istediğimizi bilirsek. Mutluluğun resmini yap-
mayı... Bakarsın kara dumanlardağılır. Banş başlar. Insan-
laria banş, canltlaıia banş, doğayla banş.
An bir doğayla banşabilsek. Işte o zaman mutluluğun
resmini yapacağız. Parçalayıp bölüşmekten kurtulacağız.
Paylaşmaya başlayacağız.
Kardeşçesine.
Çarşamba gecesini ne güzel paylaştık. Necati Cumalı'nın
konuklanydık. Yeni kitabını kutladık.
Viran Dağlar.
Dağlar dağlar. Viran dağlar. Türküleriyle Rumeli. Garibim
Anadolu. Hep ağıtlar yakar.
Umudumuz yeni yıl.
Bilemiyorum. Bir coşku var içimde. Yeni yıl güzel şeyler
getirecek. Güzel günler göreceğiz. Bu, geçen yıllara
haksızlık değil.
lleri daha ileri.
Baksanıza yeni yıl kartlanna. Hep mutluluklar taşıyor. Bu
kadar iyi dilek. Içtenlik taşıyorsa eğer.
Neden mutluluklar getirmesin yeni yıl?..
Umutluyum, umutluyuz.
Güle güle 1994, hoşgeldin 1995
Rasgele...
Çin'i de yenen Hentbol Milli Takımı, emin adımlarla yürüyor
Çeyrek fînal yolunu araladık
Türkiye: 34 - Çin: 20
SALON: CelalAtik.
HAKEMLER: Ogasawara (6), Hamada (6) (Japonya)
tZMtR - 13. Üniversitelerarası Er-
kekler Hentbol Şampiyonası'nda Tür-
kiye. dün de Çin'i 34-20 yenerek grup
TÜRKİYE: lsmailAşçı (7), Serdar (7) 5, Okm (6)7, Cengiz (7) 9, Zeti (5) 2, ls- birincisi olurken çeyrek fınal için bü-
maıl (6) 3, Mesut (7) 8. yük avantaj sağladı. Dün oyna^ıan di-
ÇİN: Chan (3) (Chic Yü 4), Ming Fa (5) 6, Ching (4) 3, Chun (3) 1. Lung (4) 4, ğer maçlarda alman sonuçlar şöyle:
Sung (3) 3, Hsien (4) 3.
İLK \&RI: 16-10 (Türhye).
KENANÖNER
Fransa: 21 - Polonya: 19; Rusya: 22 -
Ukrayna: 16; Romanya: 21 - Yugos-
lavya: 22; Macaristan: 20 - Kore: 22.
Voleybolda Halkbankfarh
ALEVANAKOK
Son yıllann voleybolumuzdakı en istikrarlı takımlannm
başuıda hiç şüphesiz ki Halkbank geliyor. Yıllardır Istan-
bul'un tekelınde olan şampiyonluğu başkente taşıma başan-
sını gösteren Halkbank'ın grafiği sürekli yükselmeye devam
ediyor. Ve bu sezonda Iigin A Grubu'nda yenilgisız liderlı-
ğını sürdürüyor.
Şu ana kadar oynadığı 14 maçı da kazanmayı başaran An-
kara takımı, aldığı 42 sete karşın sadece 6 set kaybettı.Bu-
nun en önemlı nedenierüıden bıri de hıç şüphesiz kı oturmuş
kadrosu.Bu sezon sadece Rus pasör Krasilnikov'un yenne
Isveç mıllı takımının pasörü Jan'ı transfer eden Halkbank,
bunun semeresıni de fazlasıyla gördü.Ligdeki başansının
yanı sıra kupada da Netaş'ı eleyerek yoluna devam ediyor.
Bu sezon hem ligı.hem de kupayı kazanacaklannı söyleyen
antrenör Mustafa Çayır, "Şu anda her şey istediğimiz gibi gi-
diyonAncak fınai gmbunda çok daha i>i \ole\bol oyna>an ve
hedeflerine adım adım giden bir Halkbank se\ redeccksiniz"
dıyor. Bu arada geçen sezon Avrupa Şampıyon Kulüpler
Kupası'nda Italyanlann ünlü ekıbı Ravenna'ya bir setle ele-
nerek fınal oynama şansını kaçıran Halkbanklı oyuncular,
bu kez bu şansızlıgı da kıracaklannı belırtıyorlar. Geçen yıl
elde ettiklen başan nedeniyle bu 3.turdan ıtıbaren kupaya
katılan Ankara takımı 11 ocakta Slov-ak Bratıslava ile oyna-
yacaklan ilk maçı bekliyorlar.
Maksut Küçük şimdilerde 3.5 miKonluk
"emekü maaşryla mücadele ediyor.
Madalya
kann
doyurmuyor
MUHARREM AYDIN
Türk halkı boks sporunu, uzun yıllar tele-
vızyon ekranlannda ve sınemalarda gösterilen,
Slyvester Stallone'nın başrolünde oynadığı,
"Rocky" serısinde yansıtilan görüntüsüyle
seyretti. Spor ve şıddetin iç ıçe (!) geçtiği
fılmde "ttahyan aygın" Rocky'nin "göz ka-
maşbna" boks yasamı tüm ihn'şamıyla gözler
önüne seriliyordu. Ancak ne boks sporu ek-
ranlardaki gibi..ne de her boksör Rocky kadar
şanslı! özellikle Türkiye'de...
Bunun en "canh" ve "çarpıa" örneğı ise,
J983 yılında yaptığı "jübife"yle, "aktif spor
yaşamuu" noktalayan, 15 yıllık boks hayatın-
da bır çok kez şampiyon olmuş, sayısız madal-
ya, şılt ve kupa kazanmış, milli boksör Mak-
sut Küçük- Boks sporunu ise şöyle yorumlu-
yor: u
Bİoks ağır bir spordur. Ancak boks, ku-
rallanna göre yapüdığı sürece spordur. Kari-
yerii boksör kavga etmez. Çünkü spor saldır-
ma değiL savunma yani yumruk vememe sana-
Ddır. Bu yüzden bir müsabakada en çok yum-
ruk atan değil, en az yumruk yiyen iyi boksör-
dür." Şimdilerde, 3.5 mılyon lıralık emeklı
maaşıyla geçınmeye, çocuklannı okutmaya
çalışan Küçük, uzun bır süreden ben de "ya-
şam kavgası" veriyor. Maksut Küçük'ün önce
boks serüvenının başlangıç noktasuıa gen dö-
nüyoruz: "Rize'de doğdum ve büyüdüm. 17
yaşında, çiçeği burnunda bir Karadeniz deli-
kanlıst olarak Istanbul'a geldim. Ftnncıuk, \o-
kantacahk ve inşaat işçiliğî gibi bir çok işte ça-
hşüm. tstanbul gibi bir kentte gecünimi sağla-
maya çalısırken ister istemez bataklığa saplan-
dun. Çünkü sigara, içki >e kumar gibL ne ka-
dar kötü alışkanlık varsa hepsini denedim.
Haksızlığa kesinlikle tahammül edemediğim
için, sokaklardaJvi serseri ka\galanna bile ka-
rtşnm. O yıllarda sürekli karate filmlerini izü-
yor, çeşitli spor salonlanna giderek boks ant-
renmanlannı takip edhordum. \e günün bi-
rinde boksör olmaya karar \erdim"
1968 yılında. Beşiktaş Spor Kulübü'nde "B-
sanslı boksör" olarak aktif spor yaşamınına
adım atan Maksut Küçük'ün yaşamında kendi
deyımıyle, "beyaz bir sayfa" açılmıştı. Kendı-
sinı başanya ve "örnek bir sporcu" olmaya
adayan Maksut Küçük çalıştıkça başan da gel-
mış, Küçük. ilk şampıyonluğunu 1969 yılmda,
"İstanbul Şampiyonu" unvanıyla kazanmıştı.
Spordakı başan grafiği ise giderek yükseliyor-
du. Türkiye'yı sayısız kez yurtıçi ve yurtdışın-
da temsıl etti. Maksut Küçük, 1979-80-81 dö-
nemınde üst üste Türkiye Şampıyonu olmuş.
1983'de ise, zamanın dünya dördüncüsü Sela-
mi KarakeUe ile çıktığı maçta "centilmenlik
geregi'' berabere kalmış vejübile yapmış. Son-
rası..Sonrası bir dram: "Bana göre bir sporcu-
nun jübile yapmasu lüks bir dilenciliktir. Oysa
hangi branşta olursa olsun devletin sporcuya
sahip çıkması gereldr. Turgut Özal döneminde
çıkanlan bir yasayla, devletin spor politikasına,
"başarılı sporcu'ya maddi-manevi yardım
maddesi ekknmisti. Ancak ben devletin ilgjsiz-
liği yüzünden çok sıkıntılar çektim. HaJen de
çekiyorum. Bir süre önce Beşiktaş Belediye
Başkanı Ayfer Atay'ın büyük yardımlanyla
bir büfe işletmeye başladım. Ancak bazı kişiler
benim iyiniyetimi suiistimal ederek burasını
eiimden aldılar. Eğer ilkeli bir boksör olmasay-
dım, onlara yunıruklarımı konuştururdum.
Ancak kariyerii boksör, gücünü kavgada kul-
lanmaz—"
Şadan Kalkavan:
Simoviç
antrenörlük
için yetersiz
HÎLMtTÜRKAY
Fenerbahçe Kulübü Başka-
nı Ali Şen, prensip anlaşması-
na vardıkları AS Mona-
co'nun Belçikalı futbolcusu
Enzo Schifo ile mart aymda
ön anlaşma imzalayacaklannı
söyledi.
Schifo ile gelecek sezon
için kesin anlaşmaya vardık-
lannı kaydeden Başkan Ali
Şen, "Martta ön anlaşma im-
zalayarak bu transferi ger-
çekleştireceğiz, Belçikalı fut-
bolcunun transferi F. Bah-
çe'ye büyük güç katacak" de-
di. Yılbaşını geçırmek üzere
Bodrum'a gıden başkan Şen,
gelecek hafta içinde de takı-
mın Side kampını ziyaret
edecek. Bu arada uzun süren
sakatlığı nedeniyle Fenerbah-
çe'de problem olan Danimar-
kalı futbolcu Pingel'in, 2
ocak pazartesi günü Istan-
bul'a geleceği ve tedavisine
burada devam edileceği bil-
dirildi.
Futbol Şube Sorumlusu
Şadan Kalkavan ise Iviç'le
heyecanlı günler geçirecekle-
nnı ifade ederek, "Hocamız
bize şampiyonluk sözii verdi
Kendisine inancunız ve güve-
nimiz sonsuz" dedi. Şadan
Kalkavan, Hırvat teknik di-
rektörün Simoviç'ı yardımcı
antrenör olarak değil. kaleci
antrenörü olarak istediğini de
bildirdi. Kalkavan, Simo-
viç'in antrenörlük için yeterli
kariyere sahip olmadığını
kaydetti. Simoviç'le ücret ko-
nusunda da anlaşamadıklan-
nı söyleyen Şadan Kalkavan,
"Kesin karar Simoviç-tviç
görüşmesinden sonra verile-
cek. Herhangi bir terslik
olursa kaleci antrenörlüğü
için Datcu ve Yaşar'ı duşüne-
ceğız* dedi.
Özbek:
Devri sabık
yaratmayın
Spor Servisi- Fenerbah-
çe'de Ah' Şen yönetimi ile Ha-
san Özayduı ve eski başkanla-
nn suçlanmasına ilışkin tartiş-
malar Fenerbahçe camiasında
büyük üzüntü yaratıyor. Özel-
likle de sen-ben kavgasına dö-
nüşen bu tamşmalara bir son
verilmesini isteyen Fenerbah-
çeliler, bu anlamsız sürtüşme-
niribıtmesini isriyorlar. BuFe-
nerbahçelılerden birisi de geç-
miş yönetım kurullannda gö-
rev alan ve şu anda hiçbir gru-
ba dahil olmayan Köksal Oz-
bek. Özbek konuşmasında,
"Bu gibi tartışmalar Fener-
bahçe'nin adını körülemekten
başka bir işe yaramaz. Bir Fe-
nerbahçeli olarak Ali Şen ve
arkadaşlanndan ricamız, lafi
bırakıp Fenerbahçe'yi daha iyi
günlere götürmesidir. Fener-
land gibi bir projeyi başlatan
Hasan Özayduı kardeşiünizin
bayragını bırakOğı yerden ahp
ileriye göttirmek de Ali Şen'in
görevidir. Yoksa Fenerland gi-
bi bir projeyi hasır alfı etmek,
ya da önüne engel koymak hiç-
bir Fenerbahçeliye yakışmaz.
Fenerbahçe'nin arOk kısır tar-
bşmalardan kurtulması gere-
kîr" dıye konuştu. Özbek'in
konuşması Fenerbahçe cami-
asında gayet olumlu karşıla-
nırken Ali Şen de "Kimse ile
hesabınuz yok. Biz sadece aldı-
ğımız Fenerbahçe'yi şeffaf ha-
ie getirmeye çanşıyoruz" dedi.
Kürekte
hedef,
Atlanta
Spor Servisi - Kürek Fede-
rasyonu Başkanı Nihat Usta,
1994 yılında hedeflerine
ulaştıklannı belirterek, "Asıl
amacutuz, yeni yrida Gençler
ve Büyükler Dünya Şampiyo-
nası'nda finale çıkarak, At-
lanta Olimpiyatlan için vize
almak" dedi. Federasyon
Başkanı Nihat Usta, 1994 yı-
lında Paris'te yapılan Dünya
Ümitler Şampiyonası'nda
Murat Türker'ın tek çiftede-
ki ıkıncılığinin yanı sıra bir-
çok başanlı sonuç aldıklannı
söyledi.
Tüfekçi,
Z. Burnu'nda
Spor Servisi - Zeytinbur-
nuspor Asbaşkanı ve Basın
Sözcüsü Ali Karahan, Tek-
nik Direktör Erol Togay'ı gö-
revden aldıklannı ve yerine
llyas Tüfekçi'yi getirdiklerinı
açıkladı. Erol Togay'ın söz-
leşmesini, 2 ocak pazartesi
günü karşılıklı olarak feshe-
deceklerinı bildiren Karahan,
aynı gün prensipte anlaştıkla-
n îlyas Tüfekçi ile sözleşme
imzalayacaklannı söyledi.