Katalog

31 ARAL1K 1994 CUMARTESt Tuzla tren istasyonunda patlayan bomba 3 er, 2 yedek subay öğrenci 1 sivil ölmesine neden oldu. # Abdi Ipekçi Karikatür Yanşması l .'lik ödülünü Sait Munzur aldı (l) # Interbank piyasasında faiz oranlan yüzde 400- 600'e dayandı. Dö\ iz müdahaleyle tutulabildi.( l) # Futbolda Avrupa Süper Kupası'nı, 2 ltalyan takımından AC Parma, AC Milan'a2-0ve l-0'lık skorlarla üstünlük sağlayarak kazandı. (2) # Hakkâri"nin Çukurca ilçesine bağlı Narlı Şubat 'Anten' adlı programda, "halkı askertikten soğutmaya yönelik propaganda' yaptıklan gerekçesıyle yargılanan gazeieci Erhan Akyıldız v e Ali Tevfik Berber 2'şer ay hapis mahkum edildi. (11) # Havalı Silahlar Balkan Atıcılık Şampiyonası'nda genç milli takım şampiyon oldu. (12) # Tuzla Piyade Okulu'nun yanındakı tren istasyonuna yerleştınlen bombanın patlaması sonucu 3'ü er. TV programında halkı askerlikten soğutmaya yöne- lik propaganda yaptıklan gerekçesiyle Ali Tevfik Ber- ber ve Erhan Akyıldız hapis cezasına çarptınldı. bölgesındeki jandarma karakoluna çığ düşmesi sonucu 12 asker şehit oldu. (2) # IMF Türkiye'de diyalog ziyareti yaptı. (2) # Bütçe açığı 300 trilyonu aştı. (3) # lspanya'nın başkenti Madrid'deki Avrupa Ümitler \e Gençler Karate Şampiyonasrnda Türkiye 1 altın, 3 gümüş ve 4 bronz madalya kazandı. (5) # Bosna-Hersek'in başkentı Saraybosna'da Sırplann pazar yerine attığı bomba. 64 kişinin ölümüne neden oldu. (6) # 1917'deBerlin'e götûrülen Hitit sfenksinin geri ahnması için görûşmeler başladı. (7) # Polonyah besteci VV'itold Lutoslavvski 81 yaşında Varşova'da öldü. (7) % Yurttaş iCane fılminin aktörlerinden Joseph Cotten 88 yaşında zatürreeden öldü. (7) # Ekonominin koordinasyonundan sorumluDevlet Bakanlığı'na Aykon Doğan atandı. (7) # 44. Berlin Film Festivali Bernardo Bertolucd'nin "Küçük Buda" adlı filmiyle açıldı. 12 gün sûren festivalde 700 film gösterildi. (10) # HBB Televizyonu'nda asker kaçaklanyla ilgili konunun ele alındığı 2"si yedeksubay öğrencisi ve 1 "i sivıl olmak üzere 6 kişi öldü. 29 kışı de yaralandı (12) 0 Demokrasi Partisi (DEP) Ankara il bınasına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu 3 kişi yaralandı. (14) # Merkez Bankası Başkanhğf na tMKB Başkanı Yaman Törüner getirildi(14) # ŞehirTiyatrolan"ndan 23 sanatçı: tŞTİSAN'ı kurdu. (16) • 1993lFSAKSinema Ödülü M. Tali Öngören'e verildi. (17) • 17.Kış Olımpiyatlan'nda erkekler 1000 metre hız pateninde ABD'den Dan Jansen, dünya rekoru kırdı. (18) • DEP Genei Merkezi'ne konulan tahrip gücü yüksek bombanın patlaması sonucu 1 kişi öldü, 2'si ağır 16 kişi yaralandı. Olayı İslami Cihad üstlendi. (18) • 'NVittgenstein' ve '2. Edvvard' filmlerinin yönetmeni Derek Jarman AlDS'den öldü. (19) 9 Adalar Belediye Başkanı Recep Koç, Büyükada'da uğradığı sılahlı saldın sonucu öldürüldü. (19) 0 Berlin Film Festivali büyük ödülü Altın Ayı'yı Jim Sheridanın filmi Babam İçin' aldı. (22) • RP Istanbul Milletvekili Hasan MezarcL, Atatürk'e 'veled-i zina' dedı. (24) # lsrail işgali altındaki Batı Şeria'nın El Halil kentinde bir Israillinin camiye saldınsı sonucu 30 Filistinli öldü. (25) # Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Atatürk'e hakaret eden RP Milletvekilı Hasan Mezarcı hakkında soruşrurma başlattı. (25) • DEP, 27 Mart yerel seçimlerine katılmama karan aldı. Genel Başkan Hatip Dicle, "Seçime önem vermenıize rağmen, bu seçimin artık meşruiyetinin kalmadığı ve başka bir çıkış yolu bırakılmadığı için bu karan aldık" dedi. (25) # Devlet sanatçısı, gazeteci yazar Tank Buğra 76 yaşında öldü. (26) # Atatürk'e saldınlan nedeniyle yurt çapında büyük tepki toplayan RP Istanbul Milletvekili Hasan Mezarcı, partisinden istifa etti. (27) • NATO, tarihinin ilk saldınsını Sırplara karşı gerçekleştirdi. (28) # Şeriatçıların Atatürk'e yönelttiği çirkin saldmlar, Taksim'de düzenlenen mitingle lanetlendi. (28) Şeriatçıların Atatürk'e yönelttiği saldırılar Taksim'de onbinlerce insanın katıldığı mitingle lanetlendi. 2094 yılının rüyasıMUSTAFABALBAY Geçenlerde bir rüya gördüm. Rüya bu ya, zaman tünelinde tam yüz yıl sonraya gıtmişim. Yeni yılı kutlamaya hazırlanan bir evin konuğuyum. Ama bulunduğum ülkeyi tam ammsamıyorum. Evdeki gençler bilgisayar aracılığıyla bilgi bankasına girip geçmişte neler olmuş, kimler gelmiş, kimler geçmiş ona bakıyorlar. Birkaç dakika sonra, sinek vızıltısına benzer metalik bir sesle irkildim. Gençlerin iki arkadaşını karşımda buldum. Yeni yılı Mars'ta geçirmeye karar vermişler, vedaya gelmişler. Mars'a, geçen yıl Jüpiter'e yerleşen arkadaşlan da gelecekmiş. Araya girdim, "Nu mutlu size" gıbi bir şeyler söyledim. Donuk donuk yüzüme baktılar. Ş.aşırdım: - Yanhş bir şe> mi söyledim? Yok hayır. Affedersın. Bız bu yıl Güneş sistemınin dışına çıkmak istiyorduk. ama bizim ışınlanma sistemimiz buna elverişli değil. Daha güçlüsünü almaya gücümüz yok. Bu yıl da Güneş sistemi içinde çakılıp kaldık. Misafirler gidince evdekileri izlemeye koyuldum. Biri üniversite, diğeri ilkokul öğrencisi. Üniversite öğrencisiyle sohbet etmeye çalışıyorum, ama olmuyor. İlkokul öğrencisi ikide bir söze girip bir şeyler soruyor. Bılgi bankasından 1994 yılına girmiş. Türkiye üzerine sorular soruyor: - Enflasyon ne demek? Paranın değer kaybetmesı. Bak, 1994'teTürkiye'yi yönetenler beceriksiz çıkmış. Paranın değerınin yüzde 130 düşmesine neden olmuşlar. Türkıye'nın tarihini şöyle bir tarayalım, ikincı Dünya Savaşı döneminde bile bu kadar v üksek ve sürekli enflasyon olmamış. -Peki, yönetenler beceriksizse gitsinter. O dönemler Türkiye, bir acayıp ülkeymiş. Yönetenler o kadar pışkinmiş kı başansızhğı sanki başanymış gibi göstermekte ustaymışlar. Cezaevi ne demek? - Bir de Türkiye bölümünde bir sürü "cezaevi" sözcüğü geçiyor. O ne demek? O dönemde Türkiye'de hukuk, iktidann avakta kalması için kullanılun unsurlardan biriydı. Bugün sana anlatmak çok zor. ama örneğin devleti yönetenlerın sevmediği sözleri söyleyenler. her tarafı kapalı, pencereleri demırli 'cezaevi' denen yerlere konurdu. - Anımsadım, ortaçağdaki engizisyon mahkemeleri gibi. İşte öyle bir şe>. Ama Türkiye'deki uygulama ondan da beter. Diyelim ki "Bu memleketi yönetemiyorlar, ülkeyi parçalavıp yok edecekler" demek suç. Bunu bir yazar söylerse 3-4 yıl hapis cezasına çarptınlıvor. Bir işadamı sövlerse alkışlanıyor. - Yapnıa abi, benimle kafa buluvorsun. Gerçekten söylüyorum. Biz ünıversitede de gördük. Hocamız, 'Suça göre değil, adamına göre ceza' yönteminın uygulandığı ilkel ülkeler listesinin başına Türkiye'yi koydu. - Ama o dönemde Türkiye demokrasi ile > onetilen ülkeler arasında bulunuyor. Işin komik yanı da bu zaten. Hani sen, bilim parkına gittiğinde maket füzeye binmiştin. Hidrojenle çalışan füzede bulunduğun yerde uzay yolculuğuna çıkmışsın gibiydi ya; Türkiye'de de insanlar tekerleksız bir vagona bindinlmış, birkaç kişi dışandan sallıyor. Sallandıkça ilerliyoruz sanıyorlar. Bazılan, "Yapmayın arkadaşlar yerimizde sayıyomz" diyor. Önu hemen üfkenın ilerlemesini istemeyenkışi ilan ediyorlar. Sonra gerçekten tekerleksiz ılerlenmeyeceğıni anlayınca yıllarca nasıl bir tekerlek gerektığıni tartışıyorlar. Sonunda birinde karar kılıp yapıyorlar. Ama bir de bakıyorlar ki ray yok. Vagona hendek atlatmak "Belki raysız da gider" deyip yola çıkıyorlar, ilk hendekte toprağa tosluyorlar. Bu yöntemi önerenlenn hepsi bu kez kenara çekihp, 'Biz böyle olmayacağını biliyorduk' diyorlar. Vagonu hendekten çıkarıp avnı yöntemle yıne devam ediyorlar, bir hendek daha.. - Hah hah haa... Abi yeter gülmekten altjma edeceğim. Ama bir dakika, o yıl yani 1994'te en çok "demokrasi' ve "demokratikleşme' sözcükleri kullanılmış. Sen nasıl bin defa "Mars'a gideceğim, Mars'a gideceğim'' demekle Mars'a gıdemezsen, bin defa 'demokratikleşeceğiz' demekle bu iş olmaz. İşte Türklerin 1994'ü de binlerce defa 'demokrasi' demekle geçmiş. Hem onlar her şeyi Allah'a bırakırlar. Söz Türklerden Tann'dan açümışken sana bir fıkra anlatayım. Fıkra bu ya, TanrTyla peygamber sohbet ediyormuş. Meleklerden bin eelmış. "Tannın, yetişin, Îsrail-Filistin savaşı çıktT demış. Tanrı, "Kendileri halleder"karşılığını vermiş. Az sonra bir diğer melek, Libya-Çad savaşının haberıni getirmiş, Tann yine. "Kendileri halleder" demış. Bir süre sonra melek daha telaşlı gelmiş: "Tannm, Türklerle Vunanhlarçaüşıyor." Tann. peygambere seslenmış: "Gide4im Muhamtned, Türkler her şeyi bana bırakır!" - Peki Türklerin yöneticisi yok mu? Varvartabiı. Orada göreceksin, 1994'tekilerbir alemmiş. O dönem devieti yöneten kişıye "başbakan" dıyorlardı. Başbakan, ışlerin bir kısmını kocasına devretmış. Zaten onlar da ülkeyi yönetmekten çok kendı işlerini yönetmişler. Başka ülkelerde mal mülk edinmişler. Hanı bugün sizdekı 'görgüsüz' dediğiniz çok zenginler, nasıl uzay dan gezegen satın alıyorsa o dönemin çok zenginleri de ABD'den mal mülk satın alıyorlardı. Hem paralannın kavnağı da belli değildi. Bugün sizdeki yöneticiler öyle bir şey yapsa, yönetimden uzaklaştınlır. Sonra da 'özel insanhk eğitimi'ne alınır ki topluma yararlı biri haline gelsın. - Peki bu yöneticilere ne yapmışlar? Galiba o dönemdeki insanlar biraz mazoşistmiş, "Bizi en ivi sen ezersin" deyip başlannda tutmaya devam etmişler. Saq Türkiye'de iflas etti AHMET TANER KIŞLALI Genel görünüm ortada. Eğitim yozlaşmış... Laikliğe, demokrasiye düşman kuşaklar yetiştiriliyor. Ekonomi çökmüş... Tüm cumhuriyet tarihinde alınmış dış borcu on yılda üçe katlayan ekonomik model -gene de- çıkmaza girmiş. 70 yıhn birikimi olan KİT'ler zarar eder hale getirilmiş, satılıyor. Toplum patlama noktasında... lşsizlik ve yoksullaşma süreci giderek hızlanıyor. Siyasal sistem çürümüş... Vergilerini bile vermeyenler, az zamanda inanılmaz bir serveti nasıl kazandıklan belli olmayanlar, devieti yönetiyor ya da yönetmeye aday olabiliyorlar. Şeriatçı bir parti, boğazına kadar, yasalara aykınlık, yalancılık ve yolsuzluk batağına gömülmüş, "a<Hl düzen" daha kurulmadan ürpertiyor. DYP, imam okulan açmada, tüm eski rekorlan kınvor. ANAP ise laiklik karşıtı her adımda -gerek TBMM'de gerekse yerel yönetimlerde- RP'nin kuyruğu konumunda. Altıoklu bayraklara ihanet ederek partilerini tüketmiş olanlar, batan gemiyi değil "kendilerini" kurtarma telaşmdalar. Bir "gizli el"in Atatürk ve cumhuriyet düşmanlannı, her geçen gün biraz daha "köşe"lerine yerleştirdiği "laik" basın, hızla "tek sesK" olma yolunda. Ülke parçalanma, laik-demokrasi yıkılma tehdidi altında... Bu, Türk sağının iflasıdır! Mendereş'ten Demirel'e, EvTen'den Özal'a, Yılmaz'dan Çiller'e, Erbakan'a, tüm "Türk sağı''nın... Ve "suç ortağj" konumuna düşmüş, *sağ"laşmış bir "soletiket"in... Ama madalyonun bir de "öteki yüz"ü var. Sağa kaydıklan davul zurna ile ilan edilen eski komünist ülkeler, yeniden sola dönüyorlar. Ama komünizme değil, "demokratik sol"a. Yani "demokratik toplumculuğa'"... Çünkü vahşi liberalizmin "zayıfi ezen" yüzünü yaşıyorlar. "Yeni dünya düzenT'nin bedelini ödüyorlar. Ve Rus Imparatorluğu yeniden doğarken; Bosna'dan İCıbns'a, Kafkasya'ya kadar, Batı'nın ikiyüzlülüğü bulantı vermeye başlarken yeni dünya düzeni çöküyor. Küreselleşme ideolojisi de... İnsanlar, sadece demokrasinin erdemlerini anlamıyorlar; toplumculuğun erdemlerini de "tersini yaşarak" öğreniyorlar. "Toplumsal adalet" akılcılığı, bir kez daha, "köşe dönme" ideolojisindeki "aküdışı T> hğın önüne geçiyor. Madalyonun öteki yüzü, Türkiye'de de var elbette. Edirne'den Izmir'e, Zonguldak'tan Samsun'a... Sayılan giderek 100'ü aşan Atatürkçü Düşünce ve Çağdaş Yaşamı Destekleme derneklerinin düzenlediği toplantılarda; kalabalıklar artık en büyük salonlara bile sığmıyor. Tutucu kesımden de Marksıst kesimden de Kemalizmi "tek çare" olarak görenlerin, "Kemaüzme ağman"lann sayısı çığ gibi artıyor. Ve kamuoyu yoklamalan. halkın en çok ikı sıyaset adamına "güven" duyduğunu ortaya koyuyor: Bülent Ecevit ve Mümtaz Soysal. Yani. Kemalizmi 21. yüzyıla taşıma çabasındaki iki isim! 1994, "sağ"ın iflasının "tescil" edildiği yıl oldu. Sag, Türkiye'de iflas etti. Dünyada iflas etti. Demokratik toplumculuk -alanını genişleterek- dönüyor. Evrenselleşerek dönüyor. Galile'nın dediği gibi, ne yaparsak yapalım, "gene de dönüyor!" Türkiye'de de dönecek... Çünkü dönmek zorunda! Kemalizmin "önlenemez ürmanışr sürecek... Çünkü sürmek ^orunda! Tanhı. bizim niyetimiz belirlemez, koşullar behrler... Aymazhk içinde olanlar, o koşullan göremeseler bile!