07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 31 ARALIK 1994CUMARTESİ Çalışanlar için kâbus gibigeçti Yoksullaştırmada, işçi çıkarmalarında, sendikasızlaştırmada, hakların çiğnenmesinde rekorların kırıldığı yıl 1994 için "kabusgibi geldi geçti" de denilemiyecek. Sorunların tümü gelecek yıllara taşınacak. ŞÜKRAN SONER Ekonomik krizlerin yaşandığı yıllar çalışanlar için hep kabbus gibi geçmiştir. Ancak 1994'te ya- şananlar için "kabus gibi geldi geçti" demenin olanağı da yok. Yıllardır yaşanan olumsuzlukla- nn katlanarak, çalışanlar için ka- rabasana dönüştüğü bu yıl olan- lar, çalışma yaşamında yerleşirse, gelecek yıllardan da umudu kes- mek gerekiyor. Ekonomik krizlerde yaşananlar ne kadar ağır olursa olsun, sonuç- lannın geçici olması beklenir. Şimdi bir de ülkemizde kriz baha- ne 1994'te yaşananlara, sonuçlan- na şöyle bir ucundan bakahm: • 1994 yılınm ilk aylannda bi- le ciddi karlar elde eden özel sek- tör, para-döviz krizinin patlaması- nın ardından, ürününü satamaz noktaya gelince, birkaç aylık sı- lcıntıyı paylaşmaya, özveriye asla yanaşmadı. Kriz işçi ücretlerini aşağı çekmek, genel işçilik mali- yetini düşürmek, sendikasızlaştır- mak için yeni bir fırsat, gerekçe oldu. Büyük işletmeler ücretsiz zo- runlu izinler ve fazla mesai, sos- yal ödentilerde kısmtılar ile işe başlachlar. Arkasından işçi çıkar- ması geldi. Küçükler, hele de ka- yıt dışı ekonomidekiîer hep yap- tıklan yoğun işçi çıkarmalannı, kazanılmış ücret ve sosyal hakla- n ödememeyi katladılar. Zaten dünyaya açılan, çağ atla- yan! özel sektörümüzün tümünde çalıştınla çalıştınla, sendikah top- lam 300 bin civannda işçi çalışrı- nhyordu. Girdi çıktılarla yapılan ücret düşürülmesi, hak kayıplan bir yana, en az 50 bin kadar sendi- kah işçinin daha işini kaybettiğini biliyoruz. Taşaronllaştırma ile ka- yıth ekonomide ve sendikah çalı- şan sayısında yeniden düzeltilme- mek ûzere önemli bir eksilme da- ha yaşandı. Dar gelirliler sokta IMF, Dünya Bankası reçeteleri doğrultusunda, onlan bile şaşırtan büyük ölçülerde, kriz aşamasında gelen zamlar, bütün dar gehrlileri şoka uğratan bir büyük yoksulluk yaşartı. Krizde ödenen bedeller sözde paylaşılacaktı. Ancak para rantından, döviz, faiz çıkışlann- dan vurgun \ uranların, haksız ka- zançlannın önlenmesi, vergilendi- rilmesi şöyle dursun, adeta kollan- dıklan gözlendi. Sözde istikrar için, kriz günle- rinde yapılan zamlann arkası gel- meyecekti. Özel sektör zam yap- mıyarak, krizin yükünü paylaşa- caktı. Tam tersi oldu. Özel sektö- rün zamyanşı, yıl sonunda Hükü- metin KlT'lerdeki katıhmı ile pe- kişti. Bütün ücretliler, dar gelirli- ler dünyada çok az örneği görüle- bilecek yüksek oranlarda birkaç ayda yoksullaştılar. Sendikal haklar çiğnendi • Hükümet krizle gelen çalışa- nın yoksullaşmasını yeterli gör- medi. Toplu pazarhk düzeninin vazgeçilemez ilkesi, kazanılmış haklar çiğnendi. Kamuda çalışan işçilerin enflasyon oranındaki üc- ret artışlan Anayasa ve yasalar, hukuk çiğnenerekgaspedildi. Üs- telik yazıh olmasa da, sözlü ona- yı alınarak bu suça sendikacılık hareketi, Türk-lş ortak edildi. lş mahkemelerinin, Danıştay"ın ak- sine kararlan, bu suçun düzeltil- mesini, uygulamadan vazgeçilme- sini getirmedi. Daha küçük boyutlu yasa çiğne- me suçlan, özel sektörde çok yay- gın olduğu üzere, fazla çalışma- lann, sosyal haklann ödenmeme- si biçiminde pek çok kamu iş ye- rinde de yaşandı. Yasal sözleşme- lerin çiğnenmesi Devlet eliyle ül- ke çapında uygulanınca, sendikal haklann gelecek yıllarda da kolay- ca çiğnenebijmesinin önemli bir adımı oldu. Önümüzdeki yıl ka- mu işçileri için yeni toplu sözleş- meler yılı. Geçen dönemin sözleş- melerinden doğmuş yasal haklan hala verilmemişken, yeni bütçede ücret artışı için aynlmış kalemler- de "sıfır" gözükürken, yeni döne- min toplu sözleşmeieri nasıl imza- lanıp, sendikal haklar nasıl kulla- nılabilecek? • Kamu işçisi bu halde iken, kamu çalışanlan, memurlar yanın- da hala mutlu azınlık konumunda. Sendikal haklannı kullanamıyan ve Hükümetin gülünç ücret artış- larının kurbanı olan memurların aylık gelirleri, enflasyona ezik düşmüş işçi ücret ortalamasının yansınm da altında kalıyor. Me- murlar yıl sonunda patladılar. Ka- mu oyunun da desteğini alan dire- nişleri ile hak aradılar. Verilmiş sözler önümüzdeki yıl gerçekleşir mi? Memurlann sendikal haklan ge- çen yıl boyunca kaç kez "bugün- yarın"noktasında çıkanlacak gi- biydi. Ancak koalisyonda kritik dönemeçler, seçimler atlatıldığın- da büyük bir geri dönüş yaşandı. ANAP ve DYP'liler Bakanlar ku- rulundan geçmiş, hemen yasala- şacak metni, Anayasa Komisyo- nundan geri çevirdi. Şimdi dire- nişle yine gündeme geldi. 1995'te memurun sendika hakkı yasalaşa- cak mı? Kolayca "evet" diyemi- yor, siyasetçiye güvenemiyoruz. Hele de memurun önlenemiyen yoksullaşması duracak mı? Büt- çeye bakılırsa çok daha zor görü- nüyor. • Bir de yılın yıldız gündemi, ekonomiyi krizden çıkarmanın mucizesi! olarak gösterilen özel- leştinne var. Yasası çıktı. Hevesle herşeyin satılığa çıkanlmasına ha- zırlanıyor. Birileri vuracaklan vur- gunlann hevesinde ellerini ovuş- turuyor. özellestlrme Bir yandan da özelleştirme ile işini kaybedecek işçiler, yoksulla- şacak yüzbinler, milyonlar kaygı içinde bekliyorlar. Ozelleştirme- de işini kaybedecek, işçi ve ailesi belki de toplumsal kaybın en kü- çük dilimi. Satılacak kamu işlet- melerinin önemli çoğunluğu için, özel sektör eliyle işletmenin geliş- tirilmesi söz konusu değil. Serma- ye satılacak, kapanacak KlTlerin rantlannın, ucuza kapatmanın, ar- salannın, mal değerlerinin peşin- de. Böyle olunca da üretimin ya- pıldığı işletme ile bağlantıh yaşa- yan bütün yan sanayi ve gelirleri, KlT işçisi ile bağlantıh sanayi iş- çilerine bağlı küçük işletmeler, özel sektör ile birlikte pek çok yö- renin bütün insanlan risk altında. 1994 özelleştirmenin uygulama- sından çok tartışmalan ve yasası- nın çıkanlması, daha önce de ya- sa, hukuk Anayasa dışı uygulama denemeleri ile geçti. Pek çok uy- gulama karan bu yüzden Anayasa Mahkemesinden geri döndü. 1995'te ise yasa ile yapılacak uy- gulamalann kavgası ile geçecek. Bu kavganın çok sesiz ve kolay olacağını hiç sanmıyoruz. Özel- leştirme uygulamalan Türkiye'de sosyal, siyasal yapılanmayı tepe- taklak edebilecek çalkantılara, di- renişlere gebe görünüyor. • 1994 bütünü ile çalışanlar, sendikacılık hareketi için çok bü- yük bir çöküş, belki de dibe iniş yı- lı oldu. 1995'teya büyük bir silke- lenme yaşanacak, ya da hepsi de sonuçları ile uzun yılları içeren yoksullaşma, sendikasızlaştırma, işten atılma, süreci, sorunlan ile katlanarak yaşanacak. Refahı tanımaya 9 ay yetti Refah Partisi'nin sadece dokuz aylık uygulama dönemine bakınca belediyelerin önündeki 4 yılı ve hatta RP'nin iktidara gelmesi halinde neler olabileceğini düşünüp soğuk soguk terliyor insan. Ve Istanbul'un en yüksek binasına çıkıp, "demokrasi de, laiklik de bizim. Sahip çıkalım"diye bağırmak geliyor içimden... YALÇIN ÇAKIR Yoğun sigara dumanı ve buram buram alkol ko- kusu... Saçlısı, sakallısı, pos bıyıklısı, sinek kaydı traşhsı, at kuyruklusu, fularlısı, pipolusu, purolu- su, şıngır mıngır takılısı, mini eteklisi... Koyu bir sohbete dalmışlar. "Geneogelir kesin_", "Bölün- dük. ama görürsünüz alacağız... " , " Bu iş imaj me- selesi baba. Biz bu işi bağladık-.","Onlar mı? Ge- lemezler canım, mümkün değil bu...", "Eğer ge- lirlerse bu iş bitmiş demektir. Tası tarağı toplayıp gitmek lazım...", "Saçmalamayın yahu... Olur mu öyle şey? "... Arada gülüşmeler oluyor ve fantezi- ler sıralanmaya başhyor birbiri ardına. "Ben yırt- tım abi. Sakallanm var", "Sen düşün güzelim o etekle napacaksm bakahm?.." Kahkahalarla gece sürüyor. Günlerden 26 Mart 1994. Yann seçim var. Tür- kiye genelinde belediye başkanlığı seçimleri. Dı- şarda da kuru bir soğuk... Saatler gece yansını çoktan geçmiş. Az sonra dağılmaya başlayacaklar. Beyoğlu'nun ıslak parke taşlı sokaklanndan çıkıp kimbilir belki yeni sohbetler için başka sokaklar- daki başka başka barlara dalacaklar, belki de ev- lerinin yolunu tutacaklar. Yukardaki sohbetlerin çok benzerleri buğulanmış camlanyla kahvelerde, evlerde, taksi duraklannda da sürüyor. Sonra ışık- lar tek tük sönmeye başhyor. lstanbul geceye tes- lim... 'Kanlı mı. kansız mı?' Gece dönüyor, gün doğuyor... 27 Mart 1994 gü- nü lOmilyonlukdev 'karanüğauyanıyor'bukez... Kimilerine göre, "hiç obnayacak" birşey gerçek- leşiyor ve ülkede iktidar değışikliğinin "kanlı mı kansızmTolacağını tartışan, üyeleri "şeriatistiyo- ruz" diye bağıran Refah Partisi lstanbul'u kaza- nıyor. Sadece Istanbul'u da değil, başkent Anka- ra'yı ve daha pek çok kenti. Hem de yüzde 18 gi- bi düşük bir oy oranıyla... Her zaman olduğu gibi ve hemen, "neden oldu, nasıl oJdu r> su tartışılmaya başhyor, yenilginin. Suç- lu aranıyor. Çöplerden çıkan oylara, sosyal de- mokratlann bölünmüşlüğüne, "banko"denilen adaylann bileeriyişine...lSKl skandahyla SHP'yi, adaylanyla diğer partileri yerden yere vurup, ka- muoyu yoklamalanyla kafalan bulandıran medya da şaşkınlığını atar armaz, yeni yeni gündemler oluşturmanın çalışmalanna başlıyor, 27 Mart 1994'ü, 28'ine bağlayan gece... 1 Nisan 1994 günü mazbatasını alarak göreve resmen başlayan Refah Parti'li lstanbul Büyükşe- hir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan, SHP'li Nu- rettinSözen'in çoktan çekmecelerini boşalttığı ma- kam masasına kuruluyor. Ilk iş olarak Sözen'in "Önce insan" sloganmı, "Önce şehir" diye değiş- tiren Erdoğan'ın "Yeşü"e olan sevgisi çevreci bir özden çok farklı olarak, kaldmmlara, direklere yansıyor. 27 mart öncesi "demokrat, geniş pers- pektifü'' tablolar sergileyen Refah Partisi gerçek yüzü ve amacını uygulamalanyla göstermeye baş- hyor. Neler olmuyor ki, daha 5 yılhk yerel iktida- nnın ilk altı ayını bile geçirmemiş olan Refah Par- ti'li yerel yönetim düzeninde?... Bu yazıyı kaleme aldığımız günlerde 9 ayını ge- ride bırakan Refah Parti'li belediyelerden tstan- bul'u masaya yatınp incelediğimizde karşımıza çıkan tablo, hizmetten çok Refah Partisi'nin ide- olojisinin yaygınlaştınlması için yapılan çalışma- lar çıkıyor karşımıza. 1 nisan 1994 günü (1 nisan şakası değil, aynıyle gerçek) ilk basın toplantısını yapan Recep Tayyip Erdoğan, özel kalem sekre- teryasına oturttuğu türbanlı sekreterleriyle "ügfle- nen" medya mensuplanna ilk yasağını koyuyor. Hemen ardından belediye binasında daha önce "dışilişkiler''danışmanlığı makamı boşaltılıp mes- cit yapıhyor. Sempatizanlan ve partilileri karşı- sında konuşmaya alışkın olan ve bu cemaatlerden sürekli alkış alan Erdoğan, ilim-irfan yuvası Bo- ğaziçi Üniversitesi'nde "laisizmin bittiğini" söyle- yince alkış yerine "yuh" sesleriyle karşılaşıyor, İşçi ve memur bu yılı sokaklarda geçirdi. Türkrye eylemlerle sarsıldı. Ankara seyretti. şaşkınhk içinde. Erdoğan "icraatiannı" böylesine sergilemeye devam ederken bağlı olduğu Refah Partisi'de TB- MM'de "kanb-kansız" tartışmalan ve Bosna Her- sek'e yardım kampanyasında gösterdiği "beceri- lerle" gündemin birinci sırasına oturuveriyor. O dönem RP'li olan milletvekili Hasan Mezarcı, la- isizmi Osmanlının karanhğı üstüne bir meşale gi- bi diken Mustafa Kemal Atatürkün "veledi zina" (gayrimeşru ilişkiden doğan çocuk) olduğu tartış- masıyla tepkileri üstüne çekiyor. Bir başka RP'li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gök- cek de boş durmayıp "sanata tükürürken'', Tay- yip Erdoğan bunlardan aşağı kalmamak için "ba- le"nin, "belden aşağı" olduğu değerlendirmesiyle tablodaki yerini alıyor. Yerel iktidarda olmanın güçlülüğü çevrelerine de yansıyı veriyor hızla. Belediye işçilerinin giyim ihalesini "tesettürde uzman marka" olarak bilinen Huzur Giyim alırken, RP'li ilçe belediye başkan- lan da semtlerindeki kanalizasyonlan kenti besle- yen barajlara bağhyorlar. RP'li başkanlann bir baş- ka ilginç yönünü ise, seçildikleri ve hizmet verme- leri gereken kent yenne başka kentlerde kuran kur- su, cami yaptırma derneği gibi örgütlerin sosyal et- kinliklerine katılmalan oluşturuyor. Refah Parti'li belediyeler az zamanda o kadar çok iş "beceriyorlar" ki, sıralamakla, anlatmakla bitiremiyor insan. Sadece başlıklar halinde bile yazılmaya kalksa metreler uzunluğunda bir metin çıkıyor ortaya. Neler yer almıyor ki 9 aylık süreç- te... Taksıme cami karan. KaracaahmetSultan Kül- tür Derneği'ne ait cem evinin v ıkılarak bo^altürü- mak istenmesi, Turing'in elinde güzelleşen köşk, kasır, tepe ve ormanhk alanlann geri ahnması, Ce- mal Reşit Re> konser salonuna mescit yapılması. belediyeye ait tesislerde alkol yasağı konması, ku- ran kursu öğrencileriyle, diyanet mensuplanna İETT araçlannda indirim sağlanması, kaldınmla- nn, tranvay duraklannın yeşile boyanması, kentin su sorununu çözmek için yağmur duasına çıkılma- sı, Kankatür ve Mizah Müzesi'nin kapatılması, Büyükşehir Belediye Meclisi'nin fatiha okutula- rak açılması, Atatûrk'e sa\ gı duruşu yapılması için verilen önergenin oylamaya sokulmaması. beledi- ye meclisinde yapılan oylamayla seçilen ve RP'li ohnayan başkanvekillerinin veto edilmesi... Istanbuluyla, Ankarasıyla, Rizesiyle, Konyasıy- la ve TBMM'deki temsilcileriyle Refah Partili'ler "pembe" yüzlerinin ardındaki gerçeği hergün do- zunu daha da artırarak ortaya koyuyorlar. Bu TB- MM'de kendileriyle ilgili usulsüzlük ve yolsuzluk iddialannı araştıran komisyon başkanınm RP'li milletvekillerince dövülmesine kadar uzuyor. Mil- letvekilleri bunu yaparken belediye başkanlan da gazetecilerin üstüne yürüyor, azarhyor, kovuyor. Dokuz ay... Refah Partisi'nin sadece dokuz ay- lık uygulama dönemine bakınca belediyelerin önündeki 4 yılı ve hatta RP'nin iktidara gelmesi halinde neler olabileceğini düşünüp soğuk soğuk terliyor insan. Ve Istanbul'un en yüksek binasına çıkıp, "demokrasi de, laiklik de bizim. Sahip çıkahm" diye bağırmak geliyor içimden... Ağustos # Aralannda Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal ile Bayındırhk Bakanı Mustafa Yılmaz'ın da bulunduğu 90 SHP'li, PTT'nin T'sinin satılması \e kamu yatınmlannda yap-işlet- devret uygulanmasına ilişkin yasaların iptali için Anayasa Mahkemesi'nde dava açtı. (2) # Ingiliz pop şarkıcısı Anne Shelton öldü. (2) # lngiliz yazar Robin Cook öldü. (2) •Elvis Presley'nin kızı Lisa Marie Presley, ünlü pop şarkıcısı Vlichael Jackson'la evlendiğini doğruladı. (2) # PEN Yazarlar Derneği, Bangladeş'de laiklik karşıtlarınm sürekli tehdidi altında yaşayan ve hakkında tutuklama karan verilmiş olan yazar Teslime Nesrin'i onur üyeliğine seçti. (4) # Beşiktaş'ı 3-1 yenen Fenerbahçe, TSYD Kupası'nı aldı. (6) # DlSK'in 9. Genel Kurulu yapıldı. Kurulda, genel başkanlığa Rıdvan Budakseçildi. (7) # DGM Cumhuriyet Başsavcısı Nusret Demiral ve altı yardımcısı tarafından Sıvas katliamıyla ilgili olarak hazırlanan mütalaada, yazar Aziz Nesin "Sıvas olaylannın tahrikçisi' olmakla suçlanarak, hakkında mahalli savcıhğa İdam istemiyle' suç duyurusunda bulunulması isteniyor. (9) # lstanbul Radyosu'nda caz ve pop müzik ağırlıklı programlar yapan, Radyo 3' ün 'Gece ve Müzik' programının yapımcısı AykutSporelöldü. (9) # Türkiye'yi etkisi altına alan kolera salgını sonucu 21 kişi öldü. (12) # Woodstock Festivali'nin 25. yıldönümünü kutlamak amacıyla gerçekleştirilen Woodstock '94 konseri gerçekleştirildi. (12) # Tiyatrocu Yüksel Özkök öldü. (12) # tçme sulanna kanalizasyon kanştığını ve bağırsak enfeksiyonlannın yaygınlaştığını kabul eden lstanbul Valiliği, Büyükşehir Belediyesi'ni uyardıklannı açıkladı. (14) # Manisa'nın Sangöl ilçesinde kaçınlan Marsyas heykeli ve Aydın'ın Afrodisyas antik kenrinden götürülen 'Kıvırcık Saçlı Erkek' kabartması New York'dan Türkiye'ye geldi. Gaziantep'den İcaçınlan 'Atadam ve Herkül' mozaiği ise geri alınamadı. (14) # Dünyanın en ünlü teröristi, romanlara ve filmlere konu olan 'Çakal Carlos' Sudan'da yakalandı. Carlos, Paris'te mahkeme önüne çıkanldı. (15) # tstanbul'da kolera salgını nedeniyle ölenlerin sayısı 17'ye yükseldi. Hastanelerin lntaniye ve Dahilıye servisleri karantinaya alındı. (16) # Nobel Ödülü sahibi Elias CanettiZürih'teöldü. (19) # lsrail'in en ünlü filozofu Yeshayaou Liebovvitz 91 yaşındaöldü. (19) # Bakırköy Belediye Başkanı Ali Talip Özdemir yeni yönetmelikle yönetim kurulu başkanlığını ve disiplin kurulu başkanlığını yetkileri kapsamına alırken, genel sanat yönetmenini işlevsiz duruma getirdi. (20) # Budapeşte'de düzenlenen Dünya Grekoromen Güreş Şampiyonası'nda Hamza Yerlika>a, dünya şampiyonu oldu. (21) # Vehbi Koç Vakfrnın düzenlediği "Büyük Konstantinus'tari Fatih Sultan Mehmet'e Konstantinopolis-tstanbur konulu sempozyum köktendincilerin yoğun baskısı nedeniyle iptal edildi. (23) # Bosna yardımlannı TYT ve Marmarabank'ta batırdığını itiraf eden RP mutemedi Sülevman Mercümek hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma başlatıldı. (24) # Kadıköy Gençlik Kitabevi'nde elektrik kontağından çıkan yangın maddi hasara yol açtı. Yangın sonucu depoda bulunan kitaplann bir bölümü yandı. (26) # tstanbul'da yapılan Dünya Serbest Güreş Şampiyonası'nda güreşçilerimiz iki altın 1 gümüş madalya kazandı, Türkiye 28 yıl aradan sonra dünya şampiyonu oldu. (29) # SHP Merkez Yürütme Kurulu üyesi Cevdet Selvi, parti meclisi üyeleri Tevfik Çavdar ile Erzan Erzurumluoğlu ve lstanbul Milletvekili Nami Çağan partilerinden istıfa etti. (31) # Kuzey Irlanda'da lngiliz egemenliğıne karşı savaşan İıianda Cumhuriyetçi Ordusu (IRA), ateşkes ilan edeceğini açıkladı. (31) # Chris de Burgh 6 ay sürecek Avrupa ve dünya turnesinin ilk konserini vermek üzere lstanbul'a geldi. (31) VVoodstock '94 konserleri, 25 yıl öncesini aratb. Bir anda patlayan kolera salgını can aldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle