Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 31 ARALIK 1994CUMARTESİ
Çalışanlar için kâbus gibigeçti
Yoksullaştırmada, işçi
çıkarmalarında,
sendikasızlaştırmada,
hakların çiğnenmesinde
rekorların kırıldığı yıl
1994 için "kabusgibi
geldi geçti" de
denilemiyecek.
Sorunların tümü gelecek
yıllara taşınacak.
ŞÜKRAN SONER
Ekonomik krizlerin yaşandığı
yıllar çalışanlar için hep kabbus
gibi geçmiştir. Ancak 1994'te ya-
şananlar için "kabus gibi geldi
geçti" demenin olanağı da yok.
Yıllardır yaşanan olumsuzlukla-
nn katlanarak, çalışanlar için ka-
rabasana dönüştüğü bu yıl olan-
lar, çalışma yaşamında yerleşirse,
gelecek yıllardan da umudu kes-
mek gerekiyor.
Ekonomik krizlerde yaşananlar
ne kadar ağır olursa olsun, sonuç-
lannın geçici olması beklenir.
Şimdi bir de ülkemizde kriz baha-
ne 1994'te yaşananlara, sonuçlan-
na şöyle bir ucundan bakahm:
• 1994 yılınm ilk aylannda bi-
le ciddi karlar elde eden özel sek-
tör, para-döviz krizinin patlaması-
nın ardından, ürününü satamaz
noktaya gelince, birkaç aylık sı-
lcıntıyı paylaşmaya, özveriye asla
yanaşmadı. Kriz işçi ücretlerini
aşağı çekmek, genel işçilik mali-
yetini düşürmek, sendikasızlaştır-
mak için yeni bir fırsat, gerekçe
oldu.
Büyük işletmeler ücretsiz zo-
runlu izinler ve fazla mesai, sos-
yal ödentilerde kısmtılar ile işe
başlachlar. Arkasından işçi çıkar-
ması geldi. Küçükler, hele de ka-
yıt dışı ekonomidekiîer hep yap-
tıklan yoğun işçi çıkarmalannı,
kazanılmış ücret ve sosyal hakla-
n ödememeyi katladılar.
Zaten dünyaya açılan, çağ atla-
yan! özel sektörümüzün tümünde
çalıştınla çalıştınla, sendikah top-
lam 300 bin civannda işçi çalışrı-
nhyordu. Girdi çıktılarla yapılan
ücret düşürülmesi, hak kayıplan
bir yana, en az 50 bin kadar sendi-
kah işçinin daha işini kaybettiğini
biliyoruz. Taşaronllaştırma ile ka-
yıth ekonomide ve sendikah çalı-
şan sayısında yeniden düzeltilme-
mek ûzere önemli bir eksilme da-
ha yaşandı.
Dar gelirliler sokta
IMF, Dünya Bankası reçeteleri
doğrultusunda, onlan bile şaşırtan
büyük ölçülerde, kriz aşamasında
gelen zamlar, bütün dar gehrlileri
şoka uğratan bir büyük yoksulluk
yaşartı. Krizde ödenen bedeller
sözde paylaşılacaktı. Ancak para
rantından, döviz, faiz çıkışlann-
dan vurgun \ uranların, haksız ka-
zançlannın önlenmesi, vergilendi-
rilmesi şöyle dursun, adeta kollan-
dıklan gözlendi.
Sözde istikrar için, kriz günle-
rinde yapılan zamlann arkası gel-
meyecekti. Özel sektör zam yap-
mıyarak, krizin yükünü paylaşa-
caktı. Tam tersi oldu. Özel sektö-
rün zamyanşı, yıl sonunda Hükü-
metin KlT'lerdeki katıhmı ile pe-
kişti. Bütün ücretliler, dar gelirli-
ler dünyada çok az örneği görüle-
bilecek yüksek oranlarda birkaç
ayda yoksullaştılar.
Sendikal haklar çiğnendi
• Hükümet krizle gelen çalışa-
nın yoksullaşmasını yeterli gör-
medi. Toplu pazarhk düzeninin
vazgeçilemez ilkesi, kazanılmış
haklar çiğnendi. Kamuda çalışan
işçilerin enflasyon oranındaki üc-
ret artışlan Anayasa ve yasalar,
hukuk çiğnenerekgaspedildi. Üs-
telik yazıh olmasa da, sözlü ona-
yı alınarak bu suça sendikacılık
hareketi, Türk-lş ortak edildi. lş
mahkemelerinin, Danıştay"ın ak-
sine kararlan, bu suçun düzeltil-
mesini, uygulamadan vazgeçilme-
sini getirmedi.
Daha küçük boyutlu yasa çiğne-
me suçlan, özel sektörde çok yay-
gın olduğu üzere, fazla çalışma-
lann, sosyal haklann ödenmeme-
si biçiminde pek çok kamu iş ye-
rinde de yaşandı. Yasal sözleşme-
lerin çiğnenmesi Devlet eliyle ül-
ke çapında uygulanınca, sendikal
haklann gelecek yıllarda da kolay-
ca çiğnenebijmesinin önemli bir
adımı oldu. Önümüzdeki yıl ka-
mu işçileri için yeni toplu sözleş-
meler yılı. Geçen dönemin sözleş-
melerinden doğmuş yasal haklan
hala verilmemişken, yeni bütçede
ücret artışı için aynlmış kalemler-
de "sıfır" gözükürken, yeni döne-
min toplu sözleşmeieri nasıl imza-
lanıp, sendikal haklar nasıl kulla-
nılabilecek?
• Kamu işçisi bu halde iken,
kamu çalışanlan, memurlar yanın-
da hala mutlu azınlık konumunda.
Sendikal haklannı kullanamıyan
ve Hükümetin gülünç ücret artış-
larının kurbanı olan memurların
aylık gelirleri, enflasyona ezik
düşmüş işçi ücret ortalamasının
yansınm da altında kalıyor. Me-
murlar yıl sonunda patladılar. Ka-
mu oyunun da desteğini alan dire-
nişleri ile hak aradılar. Verilmiş
sözler önümüzdeki yıl gerçekleşir
mi?
Memurlann sendikal haklan ge-
çen yıl boyunca kaç kez "bugün-
yarın"noktasında çıkanlacak gi-
biydi. Ancak koalisyonda kritik
dönemeçler, seçimler atlatıldığın-
da büyük bir geri dönüş yaşandı.
ANAP ve DYP'liler Bakanlar ku-
rulundan geçmiş, hemen yasala-
şacak metni, Anayasa Komisyo-
nundan geri çevirdi. Şimdi dire-
nişle yine gündeme geldi. 1995'te
memurun sendika hakkı yasalaşa-
cak mı? Kolayca "evet" diyemi-
yor, siyasetçiye güvenemiyoruz.
Hele de memurun önlenemiyen
yoksullaşması duracak mı? Büt-
çeye bakılırsa çok daha zor görü-
nüyor.
• Bir de yılın yıldız gündemi,
ekonomiyi krizden çıkarmanın
mucizesi! olarak gösterilen özel-
leştinne var. Yasası çıktı. Hevesle
herşeyin satılığa çıkanlmasına ha-
zırlanıyor. Birileri vuracaklan vur-
gunlann hevesinde ellerini ovuş-
turuyor.
özellestlrme
Bir yandan da özelleştirme ile
işini kaybedecek işçiler, yoksulla-
şacak yüzbinler, milyonlar kaygı
içinde bekliyorlar. Ozelleştirme-
de işini kaybedecek, işçi ve ailesi
belki de toplumsal kaybın en kü-
çük dilimi. Satılacak kamu işlet-
melerinin önemli çoğunluğu için,
özel sektör eliyle işletmenin geliş-
tirilmesi söz konusu değil. Serma-
ye satılacak, kapanacak KlTlerin
rantlannın, ucuza kapatmanın, ar-
salannın, mal değerlerinin peşin-
de. Böyle olunca da üretimin ya-
pıldığı işletme ile bağlantıh yaşa-
yan bütün yan sanayi ve gelirleri,
KlT işçisi ile bağlantıh sanayi iş-
çilerine bağlı küçük işletmeler,
özel sektör ile birlikte pek çok yö-
renin bütün insanlan risk altında.
1994 özelleştirmenin uygulama-
sından çok tartışmalan ve yasası-
nın çıkanlması, daha önce de ya-
sa, hukuk Anayasa dışı uygulama
denemeleri ile geçti. Pek çok uy-
gulama karan bu yüzden Anayasa
Mahkemesinden geri döndü.
1995'te ise yasa ile yapılacak uy-
gulamalann kavgası ile geçecek.
Bu kavganın çok sesiz ve kolay
olacağını hiç sanmıyoruz. Özel-
leştirme uygulamalan Türkiye'de
sosyal, siyasal yapılanmayı tepe-
taklak edebilecek çalkantılara, di-
renişlere gebe görünüyor.
• 1994 bütünü ile çalışanlar,
sendikacılık hareketi için çok bü-
yük bir çöküş, belki de dibe iniş yı-
lı oldu. 1995'teya büyük bir silke-
lenme yaşanacak, ya da hepsi de
sonuçları ile uzun yılları içeren
yoksullaşma, sendikasızlaştırma,
işten atılma, süreci, sorunlan ile
katlanarak yaşanacak.
Refahı tanımaya 9 ay yetti
Refah Partisi'nin sadece dokuz aylık
uygulama dönemine bakınca
belediyelerin önündeki 4 yılı ve hatta
RP'nin iktidara gelmesi halinde neler
olabileceğini düşünüp soğuk soguk
terliyor insan. Ve Istanbul'un en
yüksek binasına çıkıp, "demokrasi
de, laiklik de bizim. Sahip
çıkalım"diye bağırmak geliyor
içimden...
YALÇIN ÇAKIR
Yoğun sigara dumanı ve buram buram alkol ko-
kusu... Saçlısı, sakallısı, pos bıyıklısı, sinek kaydı
traşhsı, at kuyruklusu, fularlısı, pipolusu, purolu-
su, şıngır mıngır takılısı, mini eteklisi... Koyu bir
sohbete dalmışlar. "Geneogelir kesin_", "Bölün-
dük. ama görürsünüz alacağız... " , " Bu iş imaj me-
selesi baba. Biz bu işi bağladık-.","Onlar mı? Ge-
lemezler canım, mümkün değil bu...", "Eğer ge-
lirlerse bu iş bitmiş demektir. Tası tarağı toplayıp
gitmek lazım...", "Saçmalamayın yahu... Olur mu
öyle şey? "... Arada gülüşmeler oluyor ve fantezi-
ler sıralanmaya başhyor birbiri ardına. "Ben yırt-
tım abi. Sakallanm var", "Sen düşün güzelim o
etekle napacaksm bakahm?.." Kahkahalarla gece
sürüyor.
Günlerden 26 Mart 1994. Yann seçim var. Tür-
kiye genelinde belediye başkanlığı seçimleri. Dı-
şarda da kuru bir soğuk... Saatler gece yansını
çoktan geçmiş. Az sonra dağılmaya başlayacaklar.
Beyoğlu'nun ıslak parke taşlı sokaklanndan çıkıp
kimbilir belki yeni sohbetler için başka sokaklar-
daki başka başka barlara dalacaklar, belki de ev-
lerinin yolunu tutacaklar. Yukardaki sohbetlerin
çok benzerleri buğulanmış camlanyla kahvelerde,
evlerde, taksi duraklannda da sürüyor. Sonra ışık-
lar tek tük sönmeye başhyor. lstanbul geceye tes-
lim...
'Kanlı mı. kansız mı?'
Gece dönüyor, gün doğuyor... 27 Mart 1994 gü-
nü lOmilyonlukdev 'karanüğauyanıyor'bukez...
Kimilerine göre, "hiç obnayacak" birşey gerçek-
leşiyor ve ülkede iktidar değışikliğinin "kanlı mı
kansızmTolacağını tartışan, üyeleri "şeriatistiyo-
ruz" diye bağıran Refah Partisi lstanbul'u kaza-
nıyor. Sadece Istanbul'u da değil, başkent Anka-
ra'yı ve daha pek çok kenti. Hem de yüzde 18 gi-
bi düşük bir oy oranıyla...
Her zaman olduğu gibi ve hemen, "neden oldu,
nasıl oJdu
r>
su tartışılmaya başhyor, yenilginin. Suç-
lu aranıyor. Çöplerden çıkan oylara, sosyal de-
mokratlann bölünmüşlüğüne, "banko"denilen
adaylann bileeriyişine...lSKl skandahyla SHP'yi,
adaylanyla diğer partileri yerden yere vurup, ka-
muoyu yoklamalanyla kafalan bulandıran medya
da şaşkınlığını atar armaz, yeni yeni gündemler
oluşturmanın çalışmalanna başlıyor, 27 Mart
1994'ü, 28'ine bağlayan gece...
1 Nisan 1994 günü mazbatasını alarak göreve
resmen başlayan Refah Parti'li lstanbul Büyükşe-
hir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan, SHP'li Nu-
rettinSözen'in çoktan çekmecelerini boşalttığı ma-
kam masasına kuruluyor. Ilk iş olarak Sözen'in
"Önce insan" sloganmı, "Önce şehir" diye değiş-
tiren Erdoğan'ın "Yeşü"e olan sevgisi çevreci bir
özden çok farklı olarak, kaldmmlara, direklere
yansıyor. 27 mart öncesi "demokrat, geniş pers-
pektifü'' tablolar sergileyen Refah Partisi gerçek
yüzü ve amacını uygulamalanyla göstermeye baş-
hyor. Neler olmuyor ki, daha 5 yılhk yerel iktida-
nnın ilk altı ayını bile geçirmemiş olan Refah Par-
ti'li yerel yönetim düzeninde?...
Bu yazıyı kaleme aldığımız günlerde 9 ayını ge-
ride bırakan Refah Parti'li belediyelerden tstan-
bul'u masaya yatınp incelediğimizde karşımıza
çıkan tablo, hizmetten çok Refah Partisi'nin ide-
olojisinin yaygınlaştınlması için yapılan çalışma-
lar çıkıyor karşımıza. 1 nisan 1994 günü (1 nisan
şakası değil, aynıyle gerçek) ilk basın toplantısını
yapan Recep Tayyip Erdoğan, özel kalem sekre-
teryasına oturttuğu türbanlı sekreterleriyle "ügfle-
nen" medya mensuplanna ilk yasağını koyuyor.
Hemen ardından belediye binasında daha önce
"dışilişkiler''danışmanlığı makamı boşaltılıp mes-
cit yapıhyor. Sempatizanlan ve partilileri karşı-
sında konuşmaya alışkın olan ve bu cemaatlerden
sürekli alkış alan Erdoğan, ilim-irfan yuvası Bo-
ğaziçi Üniversitesi'nde "laisizmin bittiğini" söyle-
yince alkış yerine "yuh" sesleriyle karşılaşıyor,
İşçi ve memur bu yılı sokaklarda geçirdi. Türkrye eylemlerle sarsıldı. Ankara seyretti.
şaşkınhk içinde.
Erdoğan "icraatiannı" böylesine sergilemeye
devam ederken bağlı olduğu Refah Partisi'de TB-
MM'de "kanb-kansız" tartışmalan ve Bosna Her-
sek'e yardım kampanyasında gösterdiği "beceri-
lerle" gündemin birinci sırasına oturuveriyor. O
dönem RP'li olan milletvekili Hasan Mezarcı, la-
isizmi Osmanlının karanhğı üstüne bir meşale gi-
bi diken Mustafa Kemal Atatürkün "veledi zina"
(gayrimeşru ilişkiden doğan çocuk) olduğu tartış-
masıyla tepkileri üstüne çekiyor. Bir başka RP'li
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gök-
cek de boş durmayıp "sanata tükürürken'', Tay-
yip Erdoğan bunlardan aşağı kalmamak için "ba-
le"nin, "belden aşağı" olduğu değerlendirmesiyle
tablodaki yerini alıyor.
Yerel iktidarda olmanın güçlülüğü çevrelerine de
yansıyı veriyor hızla. Belediye işçilerinin giyim
ihalesini "tesettürde uzman marka" olarak bilinen
Huzur Giyim alırken, RP'li ilçe belediye başkan-
lan da semtlerindeki kanalizasyonlan kenti besle-
yen barajlara bağhyorlar. RP'li başkanlann bir baş-
ka ilginç yönünü ise, seçildikleri ve hizmet verme-
leri gereken kent yenne başka kentlerde kuran kur-
su, cami yaptırma derneği gibi örgütlerin sosyal et-
kinliklerine katılmalan oluşturuyor.
Refah Parti'li belediyeler az zamanda o kadar
çok iş "beceriyorlar" ki, sıralamakla, anlatmakla
bitiremiyor insan. Sadece başlıklar halinde bile
yazılmaya kalksa metreler uzunluğunda bir metin
çıkıyor ortaya. Neler yer almıyor ki 9 aylık süreç-
te...
Taksıme cami karan. KaracaahmetSultan Kül-
tür Derneği'ne ait cem evinin v ıkılarak bo^altürü-
mak istenmesi, Turing'in elinde güzelleşen köşk,
kasır, tepe ve ormanhk alanlann geri ahnması, Ce-
mal Reşit Re> konser salonuna mescit yapılması.
belediyeye ait tesislerde alkol yasağı konması, ku-
ran kursu öğrencileriyle, diyanet mensuplanna
İETT araçlannda indirim sağlanması, kaldınmla-
nn, tranvay duraklannın yeşile boyanması, kentin
su sorununu çözmek için yağmur duasına çıkılma-
sı, Kankatür ve Mizah Müzesi'nin kapatılması,
Büyükşehir Belediye Meclisi'nin fatiha okutula-
rak açılması, Atatûrk'e sa\ gı duruşu yapılması için
verilen önergenin oylamaya sokulmaması. beledi-
ye meclisinde yapılan oylamayla seçilen ve RP'li
ohnayan başkanvekillerinin veto edilmesi...
Istanbuluyla, Ankarasıyla, Rizesiyle, Konyasıy-
la ve TBMM'deki temsilcileriyle Refah Partili'ler
"pembe" yüzlerinin ardındaki gerçeği hergün do-
zunu daha da artırarak ortaya koyuyorlar. Bu TB-
MM'de kendileriyle ilgili usulsüzlük ve yolsuzluk
iddialannı araştıran komisyon başkanınm RP'li
milletvekillerince dövülmesine kadar uzuyor. Mil-
letvekilleri bunu yaparken belediye başkanlan da
gazetecilerin üstüne yürüyor, azarhyor, kovuyor.
Dokuz ay... Refah Partisi'nin sadece dokuz ay-
lık uygulama dönemine bakınca belediyelerin
önündeki 4 yılı ve hatta RP'nin iktidara gelmesi
halinde neler olabileceğini düşünüp soğuk soğuk
terliyor insan. Ve Istanbul'un en yüksek binasına
çıkıp, "demokrasi de, laiklik de bizim. Sahip
çıkahm" diye bağırmak geliyor içimden...
Ağustos
# Aralannda Dışişleri
Bakanı Mümtaz Soysal ile
Bayındırhk Bakanı Mustafa
Yılmaz'ın da bulunduğu 90
SHP'li, PTT'nin T'sinin
satılması \e kamu
yatınmlannda yap-işlet-
devret uygulanmasına
ilişkin yasaların iptali için
Anayasa Mahkemesi'nde
dava açtı. (2)
# Ingiliz pop şarkıcısı
Anne Shelton öldü. (2)
# lngiliz yazar Robin Cook
öldü. (2)
•Elvis Presley'nin kızı Lisa
Marie Presley, ünlü pop
şarkıcısı Vlichael Jackson'la
evlendiğini doğruladı. (2)
# PEN Yazarlar Derneği,
Bangladeş'de laiklik
karşıtlarınm sürekli tehdidi
altında yaşayan ve hakkında
tutuklama karan verilmiş
olan yazar Teslime Nesrin'i
onur üyeliğine seçti. (4)
# Beşiktaş'ı 3-1 yenen
Fenerbahçe, TSYD
Kupası'nı aldı. (6)
# DlSK'in 9. Genel Kurulu
yapıldı. Kurulda, genel
başkanlığa Rıdvan
Budakseçildi. (7)
# DGM Cumhuriyet
Başsavcısı Nusret Demiral
ve altı yardımcısı tarafından
Sıvas katliamıyla ilgili
olarak hazırlanan
mütalaada, yazar Aziz Nesin
"Sıvas olaylannın tahrikçisi'
olmakla suçlanarak,
hakkında mahalli savcıhğa
İdam istemiyle' suç
duyurusunda bulunulması
isteniyor. (9)
# lstanbul Radyosu'nda
caz ve pop müzik ağırlıklı
programlar yapan, Radyo
3' ün 'Gece ve Müzik'
programının yapımcısı
AykutSporelöldü. (9)
# Türkiye'yi etkisi altına
alan kolera salgını sonucu
21 kişi öldü. (12)
# Woodstock Festivali'nin
25. yıldönümünü kutlamak
amacıyla gerçekleştirilen
Woodstock '94 konseri
gerçekleştirildi. (12)
# Tiyatrocu Yüksel Özkök
öldü. (12)
# tçme sulanna
kanalizasyon kanştığını ve
bağırsak enfeksiyonlannın
yaygınlaştığını kabul eden
lstanbul Valiliği,
Büyükşehir Belediyesi'ni
uyardıklannı açıkladı. (14)
# Manisa'nın Sangöl
ilçesinde kaçınlan Marsyas
heykeli ve Aydın'ın
Afrodisyas antik kenrinden
götürülen 'Kıvırcık Saçlı
Erkek' kabartması New
York'dan Türkiye'ye geldi.
Gaziantep'den İcaçınlan
'Atadam ve Herkül' mozaiği
ise geri alınamadı. (14)
# Dünyanın en ünlü
teröristi, romanlara ve
filmlere konu olan 'Çakal
Carlos' Sudan'da yakalandı.
Carlos, Paris'te mahkeme
önüne çıkanldı. (15)
# tstanbul'da kolera salgını
nedeniyle ölenlerin sayısı
17'ye yükseldi.
Hastanelerin lntaniye ve
Dahilıye servisleri
karantinaya alındı. (16)
# Nobel Ödülü sahibi Elias
CanettiZürih'teöldü. (19)
# lsrail'in en ünlü filozofu
Yeshayaou Liebovvitz 91
yaşındaöldü. (19)
# Bakırköy Belediye
Başkanı Ali Talip Özdemir
yeni yönetmelikle yönetim
kurulu başkanlığını ve
disiplin kurulu başkanlığını
yetkileri kapsamına alırken,
genel sanat yönetmenini
işlevsiz duruma getirdi. (20)
# Budapeşte'de düzenlenen
Dünya Grekoromen Güreş
Şampiyonası'nda Hamza
Yerlika>a, dünya şampiyonu
oldu. (21)
# Vehbi Koç Vakfrnın
düzenlediği "Büyük
Konstantinus'tari Fatih
Sultan Mehmet'e
Konstantinopolis-tstanbur
konulu sempozyum
köktendincilerin yoğun
baskısı nedeniyle iptal
edildi. (23)
# Bosna yardımlannı TYT
ve Marmarabank'ta
batırdığını itiraf eden RP
mutemedi Sülevman
Mercümek hakkında
İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı'nca soruşturma
başlatıldı. (24)
# Kadıköy Gençlik
Kitabevi'nde elektrik
kontağından çıkan yangın
maddi hasara yol açtı.
Yangın sonucu depoda
bulunan kitaplann bir
bölümü yandı. (26)
# tstanbul'da yapılan
Dünya Serbest Güreş
Şampiyonası'nda
güreşçilerimiz iki altın 1
gümüş madalya kazandı,
Türkiye 28 yıl aradan sonra
dünya şampiyonu oldu. (29)
# SHP Merkez Yürütme
Kurulu üyesi Cevdet Selvi,
parti meclisi üyeleri Tevfik
Çavdar ile Erzan
Erzurumluoğlu ve lstanbul
Milletvekili Nami Çağan
partilerinden istıfa etti. (31)
# Kuzey Irlanda'da lngiliz
egemenliğıne karşı savaşan
İıianda Cumhuriyetçi
Ordusu (IRA), ateşkes ilan
edeceğini açıkladı. (31)
# Chris de Burgh 6 ay
sürecek Avrupa ve dünya
turnesinin ilk konserini
vermek üzere lstanbul'a
geldi. (31)
VVoodstock '94 konserleri, 25 yıl öncesini aratb.
Bir
anda
patlayan
kolera
salgını
can aldı.