Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 ARALIK 1994 CUMARTESt tZJUS,
Fransa
lider
arayışında
MIŞELPERLMAN
PARİS - Fransâ geride
çok "yüklü" bir yıl bırakı-
yor. Gerek iç politikada, ge-
rekse diplomatik alanda,
çetin mücadeleler hâlâ gûn-
demde. Başta, Cumhurbaş-
kanı François Mitter-
rand,'ın bir yandan, devle-
ti yönetme, öte yandan ise 2
ameliyat gerektirmiş pros-
tat hastalığına karşı koyma
çabası...
Resmi görevlerini şimdi-
ye dek muntazaman sürdür-
müş Mitterrand'm, gençli-
ğinde bir ara, aşın sağcıla-
ra yakmhğı, 2. Dûnya Sava-
şı sırasında ulusal direniş
hareketine katıhşı. Ayrıca,
kısa bir sûre Vichy'deki iş-
birlikçi Petain yönetiminde
bulunması... Günürnüz
Fransası'nda bunlan bılme-
yen yok gibiydi.
Bütün bunlara kendi ver-
diği bilgiler eklenıyor. Sa-
vaş sonrası, nasılsa aklan-
mış, Petain rejiminin polis
sorumlusu ve "sempatik"
bulduğu Rene Bousquet ile
birkaç görüşme. Oysa ka-
dın, yaşh, çocuk demeden,
binlerce Yahudi'yi Nazilere
teslim etmiş bir İcişiydi Bo-
usquet. Gazeteci-araşhrma-
cı Pierre Pean'in kitabı bu
hususlan kapsadığı için çok
sert tartışmalara da neden
oldu.
Mitterrand, hastalığa kar-
şı saygıdeğer bir biçimde
direniyor. Onümüzdeki ma-
yıs başında da, cumhurbaş-
kanı seçiminden sonra, top-
lam 2 dönemlik görevini
noktalamış olacağına dik-
kat çekiyor. Yani, yasanın
öngördüğü en son ana dek!
Gayri meşru kızı, 20 yaşla-
nndaki şirin Mezarine'in
"keşfedilmesine"de birtek
lafı olmadan kimseye. Na-
sıl ki, iktidara geldiğinde,
hiçbir gazeteciye karşı dava
açmayacağını söyleyip bu
sözûnü tuttuysa.
Cumhurbaşkanından söz
edilirken şu soru akla geli-
yor: Kamuoyu yoklamala-
nnda seçimi kazanabilece-
ği belirlenmiş, Avrupa Bir-
liği'nin (AB) 10 yıllık ko-
misyon başkanı, sosyalist
Jacques Delors, böylesine
bir görevi omuzlannda taşı-
yabilecek miydi? Söylene-
cek bir şey varsa, o da, De-
lors'un aday olmama kara-
nnın, çok zor durumdaki
sosyalist partinin umutlan-
nı yok ettiğidir.
Sağ iktidar saflannda ise
"aday bolhığu" egemen.
Jacques Chirac seçim kam-
panyasına başladı bile. İz-
mır doğumlu Başbakan
Edouard Balladur'un ise
adaylığını ocakta resmen
açıklaması bekleniyor, vb.
Fransa'nın 4 bin asker
gönderdiği Bosna'da savaş
sürerken ve bir ara Paris ile
ABD arasında bazı sürtüş-
meler kaydedilmişken,
1994, yerini 1995'ebırakı-
yor.
Süper güç
artık
seyrediyor
Şimdi barış zamanı. Kuzey İrlanda sokaklarından dünyaya giden bu mesaj ne çok şey anlatıyor. 1994, Kuzey Irlanda için ateşkes demekti.
Hükümet var, iktidaryok
1995'de John Major'ın başkanlığındaki Ingiliz hükümetinin
yapması gereken şey, ülkeyi hala kendisinin en iyi
yönetebileceğini göstermek. Ama nasıl?
EDİPEMİLÖYMEN
LONDRA - Hükümetin Avam Ka-
marası'nda çoğunlugu kalmadı. Şu sı-
rada -5. Aslında, hesaba vurunca, 13
üyelik bir çoğunlugu hala var görünü-
yor. Ama iktidar partisi üyesi 9 millet-
vekilı, Başbakan Major'a ve grup ka-
rarına karşı çıkıp hayati bir oylamada
aleyhte oy kullandıklan için gruptan
geçici olarak çıkartıldılar. Onlan da sa-
yarsak, hükümetin çoğunlugu kalma-
dı.
1987 seçiminden sonra iktidann ço-
ğunlugu 102'ydi. Birsonraki 1992 se-
çiminde 21 'e indi. Ve şimdı varla yok
arası. Bu nedenle. Ingiltere'de hükü-
met var, ama iktidar yok. Hükümet, bir
mini skandalda, bir mega skandala, bir
hatadan digerine yalpa \urarak gidi-
yor. Seçim tarihi en geç Nisan 1997. A-
ma o tarihe kalmadan, 1996 içinde bir
erken seçime gidileceği kesin. Ve
1979'dan beri sırasını bekleyen Ma-
jestelerinin Muhalefet Partisi'nin ar-
tık bu kez seçimi alacağı da bekleniyor.
Kör topal Major Hükümeti, tam iki
seçim arasında en kötü noktada. Kim-
se memnun değil. Hükümet, hep alay
konusu. Hele Başbakan Major! Ama
şu dabir gerçek: Bu kadar kör topal bir
hükümeti hala sürükleyip götürüyor.
Çünkü doğru dürüst bir alternatifi yok.
Çünkü partisi de o kadar yıprandı, köh-
neleşti ve istimi tükendi ki, altematifi
çıksa ne olacak?
Muhafazakar Parti hükümetinin
1994 karnesindeki eksiler şöyle: Ba-
kan ve milletvekillerinin seks ve yol-
suzluk skandalları. lrak'a silah satış
yasağına rağmen hükümet eliyle silah
satıldığınm saptanması. Gelişmekte
olan ülkelere açılan kredilerde yolsuz-
luklar. Ve bu çerçevede, Malezya'dan
çok yüklü bir silah siparişini garantiye
almak için rüşvetimsi kredılerin har
vurulup harman savrulması. Mayıs
1994'de yapılan Avrupa Parlamentosu
seçiminde büyük yenilgi. Her ara seçi-
mi kaybetmek.
Hükümetin 1994 karnesindeki tek
artı ise, Kuzey trlanda'da barış sağla-
yabilecek en köklü \e garantili adımı
atabilmesi. O kadar köklü bir adım ki.
geçen yıl terörist saydığı kişilerle şim-
di aynı masada oturup bölgede kalıcı
ve adil bir çözümün nasıl sağlanacağı-
nı konuşacak kadar.
Kuzey trlanda'nın, güneyde trlanda
Cumhuriyeti ile birleşmesi için şiddet
eylemlerini uzun yıllardır sürdüren I-
RA, ateşkes kararından önce, Mart
ayında aynı fılmlerde görülen türden
eylemlere girişmişti. Londra Havaala-
nına havan mermileriyle saldırdı. Ve
bütün güvenlik önlemlerine rağmen
saldınlar önlenemedi. İRA, bu işi ne
kadar iyi bildiğini bir kez daha göster-
di. Ama geçen Ağustos ayında sağdu-
yu galip geldi. Once IRA ateşkesti.
Sonra da onunla, aynı yöntemlerle mü-
cadele eden karşıt protestan milisler
ateşkesti. Şimdi sorun. görüşme masa-
sında.
Ingittere de de PTT nin P sl
Hükümetin, halktan koptuğu çok tar-
tışıldı bu yıl. Bunun başlıca nedeni, ka-
muoyunun gayet hassas olduğu bazı
konularda hükümetin vurdumduymaz-
lığıydı. Örneğin, PTT'nin P'sinvn özel-
leştirilmesinde hükümet ısrar ederken,
kamuoyu gayet karşı çıktı. Bunun tar-
tışması uzun sürdü. Sonuçta, hükümet,
P'yi özelleştirmekten vazgeçmek zo-
runda kaldı. Ama, kamuoyunun ve ba-
sının yine çok karşı çıktığı, demiryol-
lannın özelleştirilmesinde ısrar etti. Bu
konu henüz sonuçlanmış değil. Bir
başka öraek: Yakıta konulacak katma
değer vergisine herkes karşı çıktı. Hü-
kümet anlamsız bir şekilde ısrar etti. Ve
bizzat iktidar partisinden 9 milletveki-
H, grup karan ve başbakanın emrine
rağmen tasarıya aleyhte oy verdiler.
Hükümet, tasan oylamasını kaybetti,
tasanyı geri çekti.
Bu ve bunun gibi örnekler, hüküme-
tin, artık seçmen tabanını yitirdiği gi-
bi, ülke gerçeklerinden ve kamuoyun-
dan koptuğunun da kanıtı.
Hükümetin yıldızı sönerken, ana
muhalefet tşçi Partisi'ninki parlıyor.
Parti 1992 seçimini 4. kez kaybedince
lideri Neil Kinnock istifa etmişti. Ye-
rine, yardımcısı John Smith geçti. Par-
tinin, daha genç ve çağdaş bir lidere ih-
tiyacı vardı oysa. Olmadı. Parti iki yıl
kaybetti. John Smith ani bir kalp kri-
zi sonucu Mayıs'da ölünce, partinin ih-
tiyacı olan genç ve çağdaş lideri de or-
taya çıktı: Tony Blair.
Tony Blair faktörü hem Başbakan
Major'ın hem de 3. panı Liberal De-
mokratlar'ın uykularını kaçınyor.
Çünkü Tony Blair, sadece hükümetin
yanlışlannı sıralamakla kalmıyor. Işçi
Partisi'nin gündemini ve programını
da kesin çizgilerle belirliyor. Başba-
kan Major, halaThatcherdönemininin
(1979- 90) döneminin faturalanm öde-
mekle meşgul. Yıpranmış durumda.
Liberal-Demokratlar ise, İşçi Parti-
si'nin bir çok konuda boşluğunu dol-
duruyorlardı. Tony Blair. dizginleri ele
alınca seçmen, "Liberal-Demokratlara
ne gerek var?" diye sormaya başladı.
Lib-Dem Partisi zaten, bir lider parti-
si olarak görülüyor. ldeolojik ve fikri
tabanı zayıf.
1995'de hükümetin yapması gereken
şey, ülkeyi hala kendisinin en iyi yöne-
tebileceğini göstermek. Ama nasıl?
FUAT KOZLUKLU
VVASHINGTON - Eski
SSCB'nin çökmesiyle ortaya
çıkan boşluğun etkileri, yaş-
lı dünyamızı 1994'te de sars-
tı. "Teksüpergüç" olarak ta-
nımlanan ABD, küreselleş-
menin savunuculan tarafın-
dan öngörülen sınırlardan
yoksun bir dünyanın bekçili-
ğini üstlenmekten uzak dur-
du.
BiDClinton yönetimindeki
ABD, Ortadoğu ile Kuzey lr-
landa'da barış için gerçekleş-
tirdiği girişimleri saymazsak,
1994 dünyasında egemen
güç haline gelen istikrarsız-
lığa patronluk yaptı.
Özetle, Körfez Savaşı'nın
ardından hakkında "son sü-
per güç" denilmesi modaha-
line gelen ABD, komünizm
sonrası doğan boşluğu dol-
durması ve küresel liderliği
üstlenmesi yönündeki
"ümiüeri" 1994 yılında tü-
müyle yıkıverdi.
Dünya nüfusunun yalnızca
yüzde 4'ünü oluşturan ABD,
geride bıraktığımız 365 gün-
de, daha çok kendi iç günde-
miyle uğraştı.
"Değişiın" vaadi ile iktida-
ra gelen demokratlar, Ameri-
kan muhafazakârhğına ve de
geleneksel liberalizme karşı
çıkma savaşmda yenik düştü.
Korku korkuttu
Kapılanna en az iki kilit
vurmuş olanlar yeni bir tane
daha aldılar, korkudan taklit
mücevher takan kadınlar,
çantalannda alarm zili ve
ceplerinde saldırganlan etki-
siz kılacak sprey sayısını bir-
den ikiye çıkardılar.
Aşk, cinayet, seks ve vah-
şet kokan kitap satışlan bir
önceki yıla oranla ikiye kat-
landı. Yetişkinlerinin yüzde
20'si şişman sınıfına giren
ABD halkı, hapa ve zayıfla-
ma reçetelerine bütçelerin-
den daha fazla para ayırdı.
Hollyvvood, bol kanlı film
tutkunlannı yine ihmal etme-
di. Kendileri için aynlmış
270 kadar kampta yaşayan 2
milyona yakın Kızılderilinin
"sefaletten kurtulma müca-
delesi" sonuçsuz kaldı.
"Fırsatiarülkesi"ne kapak
atmayı düşlevenler çoğalır-
ken, çöp bidonları sayesinde
kamını doyuranlann "sofra"
umudu bir kez daha boş çık-
tı. Nevv York Times gazetesi,
temmuz ayında, ülkenın Los
Angeles, Boston ve Baltimo-
re gibi gehşmiş kesimlerinde
bazı yerlerin Bangladeş ka-
dar yardıma muhtaç olduğu-
nuyazdı.
Oldürme olaylarının önü-
ne nasıl geçilebileceği ara-
yışlannda yine başansız ka-
hndı ve 260 milyon dolayın-
da nüfusu olan ABD'de yak-
Mayıs
# Brezilyalı otomobil sürücüsü Ayrton
Senna, Imola pistinde geçirdiği kaza
sonucu hayatını kaybetti. (1)
# 1 Mayıs tşçi BayTamı tüm yurtta
kutlandı. Kutlamalara katılan SHP
milletvekili Sabnan Kaya polis
tarafından tartaklandı. (1)
# Uluslararası Istanbul Tiyatro
Festivali, Bakırköy Belediye
Tiyatrosu'nun sunduğu 'Antigone' ile
başladı. (1)
# Şehir Tiyatrolan 80. yılını
kutluyor. (1)
# Galatasaray bayan basketbol takımı,
ligde lÜSBK'yi 72-57 yenerek 6. kez
mutlu sona ulaştı. Erkekler voleybolda
Türkiye Kupası'nı Arçelik'i 3-2 yenen
NETÂŞ kazandı. (2)
# Ankara Emniyet Müdürü Orhan
Taşanlar. SHP Ankara Milletvekili
Salman Kaya'nın 1 Mayıs gösterilerinde
polis tarafından dövülmesi nedeniyle
görevinden alındı. (3)
# Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile
lsrail, Batı Şeria ve Gazze'de yaşayan
Filistinlilere özerklik verilmesini
öngören anlaşmaya imza attılar. (4) •
# Vergi Yasası Meclis'ten geçti.(4)
# Yüksek Seçim Kurulu, lstanbul'da
Fatih, Yalova ve Beykoz belediye
başkanlığı seçimlerini iptal etti. (4)
# Türkiye Kupasf nda Beşiktaş,
Galatasaray'ı Metin, Madida ve Alpay'ın
golleriyle 3-2 yenerek kupayı 4. kez
müzesine götürdü. (4)
Nelson Mandela. Güney Afrika için verdiği mücadele onu devlet başkanlığına getirdi. Uzay Heparı, pop müziğine yeni bir soluk getirmişti.
# Çek Cumhuriyeti'nin Sokolov
kentinde düzenlenen Avrupa Büyükler
Halter Şampiyonası'nda Halil MuÜu,
silkme \e toplamda 2 altın, koparmada
gümüş madalya kazandı. (4)
# Avrupa Gençler ve Akdeniz Oyunlan
Şampiyonu milli cimnastikçi Murat
Canbaş, geçirdiği trafık kazasuıda
hayatını kaybetti. (6)
# lrlanda'nın Dublin kentinde yapılan
Avrupa B Gençler Futbol
Şampiyonası'nda Danimarka ile finalde
karşılaşan B Genç Milli Takımımız,
rakibini 1 -0 yenerek Avrupa Şampiyonu
oldu. (8)
# Sutopunda Galatasaray,
Heybeliada'yı 8-6 yenerek lig
şampiyonu oldu. (8)
# Yunanistan'ın Yanni takımını finalde
2-0 yenen Samsunspor, Balkan
Şampiyonu oldu. (9)
# Edvvard Munch'un üç ay önce çalınan
tablosu 'Çığlık' bulundu. (9)
# Nelson Mandela, Güney Afrika'nın
ilk siyah lideri oldu. (10)
# Bosna Hersek'e yardım için
toplanan paralan Almanya'da aklayarak
RP'nin seçim harcamalan için
Türkiye'ye aktardığı öne sürülen
Süleyman Mercümek hakkında
soruşturma açıldı. (10)
# Amerikalı sinema oyuncusu George
Peppard 65 yaşında öldü.( 11)
# tngiliz İşçi Partisi'nin lideri John
Smith kalp krizi geçirerek öldü. (12)
# Başbakanlık Müsteşar Vekili Osman
Ünsal istifa etti.( 12)
# 47. Cannes Film Fesmalı 'The
Hudsucker Prox\/Balıklama Dalmak'ın
gösterimiyle başladı. (12)
# Orhan Kemal Roman Ödülü,
'Sarduvan'la FaikBaysal'a verildi. (12)
# Atonio Gala'nın 'Türk Tutkusu' adlı
romanı Vıncente Aranda tarafından
filme çekiliyor. (12)
# Yüksek fiyatla klor alarak tSKl'yi
zarara uğratmaktan yargılanan Ergun
Göknel. Zira Kurtaran ve Ahmet Haluk
Berksoy, 8 yıl 4"er aya mahkum oldu.
Mahkeme, eski İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Nurettin Sözen ile
davanın önemli sanıklanndan HalB
Bezmen'in beraatine karar verdi. (13)
# Bursaspor'u ligin son maçında 2-0
yenen Galatasaray, 1993-1994 lig
sezonunu şampiyon olarak
bitirdi. (16)
# Türkiye ekonomisi 14 yıl aradan
sonra yeniden IMF denetimine girdi.
IMF Çiller'in paketini yeterli buldu. (17)
# Büge Karasu'nun Pegasus Ödülü alan
romanı 'Gece'için Ingiltere'de çeşitli
etkinlikler düzenlendi. (21)
# Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı
Galatasaray'ı 3-1 yenen Beşiktaş
kazandı. (22)
# Cannes Festivali sonuçlandı. Altın
Palmiye'yi Queintin Tarantino'nun
'Pulp Rction' adlı filmi aldı. (23)
# Seramik sanatçısı Atilla Galatalı
öldü. (24)
# 713 milyon dolarhk yardıma IMF'ten
onay. (26)
% Hazine, ay sonunda, döviz kurlannı
kontrol altına alabilmek ve
harcamalanna kaynak sağlayabilmek
için yıllık bileşik faiz oranı yüzde
406'ya ulaşan, 3 aylık net yüzde 50
faizden halka arz yoluyla 40 trilyon
liralık bono sattı. (26)
# Fenerbahçe'de başkanlığa Hasan
Özayduıgetirildi. (29)
9 Geçirdiği motosiklet kazası sonucu
ağır yaralanan ve bir süredir bitkisel
hayatta bulunan müzisyen Uzay Hepan.
tedavi gördüğü International Hospital'da
yaşamını yitirdi. (31)
laşık 30 bin kişi cinayete kur-
ban gitti. 2 bin 800 dolayın-
daki idam mahkûmundan sı-
rası gelenler hayata veda
ederken, yeni cezaevlerine
ihtiyaç duyulduğu açıklandı.
Ülkenin en tutucu müessese-
lerinden biri olan orduda,
Reagan döneminin Rambo
tiplerinin yerini eşcinsellerin
almasına tepkiler giderek
şiddetlendi.
Dünya Kupası Futbol
Şampiyonası'na ilgi, sadece
bu ülkede yaşayan Avrupa ve
Ortadoğu asıllı göçmenler-
den geldi.
Simpson davası
1994 yılında ABD'lilerin
gündemınde ilk sırayı,
"Amerikan futbolunun Pe-
le'si" olarak tanımlanan ve
"Amerikan rüyası"nın en ün-
lü temsilcilerinden biri sayı-
lan OJSimpson'ın kansı ile
kansının erkek arkadaşını öl-
dürmesi olayı aldı.
Bir Türk gencinin cesetle-
rini fark ettiği Simpson'ın es-
ki kansı ile garson olan erkek
arkadaşının öldürülmesi, ül-
keyi baştan sona sarstı. Oysa
O.J.Simpson, her yıl karısını
döven iki milyon Amerika-
lı'dan biriydi. Kocalan ya da
erkek arkadaşları tarafından
öldürülen 1400 kadından bı-
rinin katil sanığı olarak tu-
tuklanan efsanevi futbolcu-
nun yargılanması, ülkedekı
TV kanallannın tamamına
yakını tarafından saatlerce
naklen yayımlandı.
Gündemde kalış süreleri
ve yankılan itıbanyla sıra-
landığında, 1994 boyunca
ABD'liler, Susan Smith adlı
bir annenin "sevgilisi isteme-
di" diye iki çocuğunu araba
bagajına kitleyip nehre atma-
sına, Elvis Presİey'in kızı Li-
sa Marie' nin müzik dünya-
sının krah Michael Jack-
son'la evlenmesine ve beyz-
bol oyuncularının aldıklan
milyonlarca dolarhk maaşı
az bulup greve gitmesine,
Bosna-Hersek ile Ruan-
da'daki katliamdan çok daha
fazla ilgı gösterdi.
Clinton düsüste
Seçim vaatlerine "gerçek-
lik testi" uygulamayan Baş-
kan Bül Clinton, çok umut-
landığı 1994'tehayalkınklı-
ğına uğradı. Başkan'ın adı
bir kez daha seks skandalla-
rı v e arsa yolsuzluğu iddiala-
nna kanştı.
Ikameti ve çalışma ofisi
olan Beyaz Saray'a kimi kü-
çük tip uçakta intihar dalışı
yaptı. kimi makineli tüfekle
ateş açtı. Birkaç kişi de Baş-
kan'ı "demirlere tinnamp"
ziyaret etmek istedi! Beyaz
Saray'ın çevresinde kurşun-
lar uçuşurken, elinde bıçak
olan bir evsiz, bıçağı yere bı-
rakmadı diye polisler tarafın-
dan adeta kurşuna dizilerek
öldürüldü.
Kasım ayı, ünlü falcı lin-
da Ashland'ın ckim başında
New York Post'a söylediği
gibi Clinton için "sonun baş-
fangıcı" oldu.40 yıldır kong-
re yönetimini ellerinde tutan
Demokratlar, Cumhuriyetçi-
ler karşısında hezimete uğra-
dı. Clinton. "tnsanlann kit-
le katliamına uğramasına se-
yirei kalamavız"demesine
rağmen, Bosna-Hersek ve
Ruanda'da yaşana katliamla-
ra "ABD'ninçıkarlansöz ko-
nusu olmadığmdan" yalnız-
ca baktı durdu...
Bir türlü rotasını bulama-
yan ABD dış politikasında
geçen yılın en önemli olayı,
lsrail ile Ürdün arasvnda 46
yıllık savaş durumunu sona
erdiren banş anlaşmasmda
rolüydü. ABD'nin, Haiti'yi
işgal ederken Rusya'nın da
"yakuı çevresi"nde hak iddıa
etmesi, dünyanın yeniden
nüfuz bölgelerine bölündü-
ğü tartışmalannı da günde-
me getirdi.
Dış politikasınm temel he-
deflerinden biri Rusya olan
Başkan Clinton, Moskova'yı
güçlendirmemek için, Doğu
Avrupa ülkelerinin NATO'ye
üye olma istemlerini, "Banş
İçin Ortakhk"planını ileri bir
tarihe erteledi. Bu arada Kaf-
kasya'ya asker yerleştirme-
sinden rahatsızlık duyduğu-
nu da açık açık dile getirdi.
Yaptığı gezilerde saksofon
konserleri veren Bill Clin-
ton'ın 1995'te ülkesini ner-
eye götüreceği, merak ve en-
dişeyle bekleniyor.