14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 ARALIK 1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 1994TE CAZ CEM YEGÜL Kenny G. cazın zirvesine yakışmadı Kenny G. Clkemi2de ve dunyadakı muzık ıklımı uzenne, I994'un bır değerlendırmesını yapmaya hazırlanır- ken gozlenm Bıllboard dergısının Aralık 17 tanhlı en çok satan albumler lıstesının en tepesıne ılıştı Pop caz olarak adlandırabıleceğımız turun en gozde mu- zısyenlerınden bın sayılan Kenny G., lıstenın doru- ğuna otuntıuştu Aynı zamanda yıne bır başka Bıll- board lıstesınde de -I994'ün en çok satan albumlen »ıraJamasında- 5l'ıncı sıradaydı Kenny G Bence Kenny G 'nınbuonlencmezyukselışı, I994'un. hat- ta 80'lenn ıkıncı yarısı ıle 90'lann bırozetı sayılabı- lır Kenny G . populer muzıgın bu en tanıdık dergı- sının lıstelennde Pearl Jam. Nine Inch Naıls. Guns N'Roses, Rolling Stones,EricClap- ton, Rod Stewart Nirvana gıbı po- puler müzıgın bellı başlı ısımle- rının onunde ver alıyor Nedenı de Noel şarkıların- dan oluşan bıral- bum çıkarmış ol- ması, tam da No- el e bırkaç ay ka- la Tabukıbumu- kemmel zamanla bır tesaduf değıl Kenny G 'nın, ya- pımcılannın ve populer müzık m e d y a s ı n ı n , ABD'de tum tü- ketıcılenn tuke- tım nobetıne tu- tuldugu bu kutsal ayı es geçmelen duşunulemezdı Noel ruhu etrafı sardığında tuketıcılen baştan çıkar- mak o kadar kolavdır kı ABD'de Çağımız maalesef fırsatlann korkunç bır suratle degerlendınldığı bır çag Bu çagda çevreyle bırlıkte ruhlar da çok çabuk kırlenıyor Ve artık bu çağda ozellıkle muzısyenlenn büyük bır bolumü, ıç dunya- lannı en çocuksu bıçımde dışav urmakla ılgılenmıyor- lar, yapıtlarını bır anlamda tıcan kaygılar ve bu mu- zısyenlenn etrafında oluşturulan endüstn şekıllendı- nyor Tabıı bu arada muzıgın de bır anlamda dıbe vur- dugusoylenebılır Buradasoylemeyeçalıştıklanmın yanlış anlaşılmasını ıstemıyorum Tabıı kı Kenny Ğ "nın ve vapımcılarının en doğal hakkıdır, yaptık- lan ışten para kazanmalan Bunun benı kesınltkle rahatsız etmedıgını belırtmelıyım Kenny G . pop-caz dunyasında talebı en yüksek olan muzısyenlenn ba- şında gelmektedır Fırsatlan degerlendırmesı ve sa- natını bır para makınesıne dondurmesı en doğal hak- kıdır Ancak, onemlı olan, her şeyı yerlı yenne oturta- bılmemız Bu çagda o kadar bulandı kı her şey artık eğnyı dogrudan a> ırmak ımkânsızlaştı Artık, "her ne pahasına olursa okun, tükeö'm" çagındayız Ken- ny G tabıı kıdınleyıcılerıylebuluşacak, dınleyıcıle- n deonunla özdeşleşıp kendılerını ıyı hıssedecekler Benı asıl rahatsızeden. aynı Kenny G 'nın bırde Bıll- board'un çagdaş caz muzısyenlen sıralamasında ılk sıra>a yerleştınlmesıdır Kenny G 'nın çagdaş caza herhangı bır katkısı oldugundân bahsedılebılır mı 9 Edılırse de bunu aklı başında kımse cıddıye alamaz Cağdaşlıgtnolçutu, bırsanatçının albumlennm ne ka- dar sattıgı olamaz Ancak Bıllboard gıbı bu endust- nnın çarklarından bın konumunda olan kurumlar, bu tıp degerlendırmeler ve Grammy"ler gıbı, aslında hıç- bırşey ıfadeetmeyen odullerle para makınesım don- durmeye devam edıyorlar, ama bu arada da muzıgın • gelışmesıne pek katkıda bulunmuyorlar Zamanımız- da herkes, gunu kurtarmak peşınde Boyle olunca da kalıcı bır şeyler bırakılmasına olanak kalmıyor. çun- ku bu, ışm doğasına aykın Ayrıca şunu belırtmekte de fayda var, tüm muzıs- yenlerın kendılerını sanat ıçın feda etmelen ve tum hayatlannı bu ışe adamalan gerekmıyor Kenny G gıbı bazı muzısyenlenn ışlevı de referans noktalan oluşturmalan Kenny G , tonal menzılı oldukça du- şuk bır saksofoncudur Bu sınırlı tonal menzıl ıle Bıllboard'un çagdaş caz müzısyenlen sıralamasının tepesıne oturmaması gerekır Evet. kendısı en çok satan caz muzısyenı olabılır. ama çagdaş caz muzısyenlen arasında da yer alma- ması gerekır Aslında belkı de bu kelımeye bu kadar da takılmamak gerekır Aslında çagdaş demekle bu çaga aıt olan kastedılmıyor mu 1 Belkı deçağ- dışı olanlar, sanat ugruna veya mu- zık ugruna kendı- lennı harcayan- lardır Dogal se- çım onlan sıstem- den ayıklamakta- dır Düşunce kırlı- Iıgınındehadsaf- hada oldugu çagi- mızda, bızduşun- meyıbırtarafabı- rakalım ve gele- hm 1994'undıger kaydadeğerolav- lanna Uçtenorla- MagkSKm n hatırlı> or musunuz Piacido Domingo. Jose Carre- rasve LucianoPavarotti'yı7 Onlarda fırsatçılıklan- nı gostenp Dunya Kupası'na renk kattılar Öyle bır ça£düşunun kı opera bıle moda olabılsın Ulkemızde de tum ekonomık olumsuzluklara rag- men pop muzık, altın çaginı yaşamaya devam ettı 1994'te Yıl, şıkıdım şıkıdım, saza nıyegelmedın gı- bısınden geçtı Bızımkıler de sonunda çagı yakala- dılar Televızyon sayesınde de oldukça ölumcul tar- tışmalara tanık olduk Turk popunun yen, falan fi- lan gıbısınden Türk popu, medyanın da yardımıyla gun aşın bır yıldız yaratmaya başladı Klıplenn ço- gu da parçalann çogu gıbı kalıtesız ve baştan savmay- dı Zaten bu uretım çılgınlıgında farklı bır şey bek- lemek de haksızlık olurdu Onümüzdekı yıllarda bu yavanlığın daha duzev lı sergılenmesını dılıyorum Ekonomık krız, stadyum konserlenne de dur dedı 1994'te Ahmet San, yanılmıyorsam bu yıl yabancı pop yıldızlanyla bır stadyum konsen gerçekleştırme- dı Bızım pop arabesk yıldızlarına yöneldı daha çok l.Uluslararası İstanbul Caz Festivali Daha cıddı sulara ınecek olursak, Uluslararası İs- tanbul Festıvalı'nın 1994'tebırazçehredeğıştırdığı- nı goruyoruz 1 Uluslararası İstanbul Caz Festivali, festıval programından aynlarak Istanbul'un festıval- ler kervanına katıldı Tum ekonomık zorluklara ve nazlı sponsorlara rağmen vakfm oldukça başanlı bır festıval düzenledıgı soylenebılır Sampiing Kuba Vo- kaJ Gnıbu, Bobby McFerrin. Toots Thielemans. Mic- bel Petrucıannı. Gatenay Trio, Marla Glen, RusseU Malone, Joe Henderson, Muvaffak Fala> v e Okaj Te- miz, festıvalın ılk yılkı konuklanndan bazılanydı Sampling Kuba Vokal Toplulugu yalın ve bırbınnın üstune ustaca bındınlmış vokallenyle ızleyenlere hıç beklemedıklen kadar hoş vakıt geçırttı Bobby McFernn'ın konsen ıse oldukça sonüktu kanımca Seyırcılenn arasına dalarak verdıgı doğaçlama mını- konser bıle bu akşamı kurtarmaya yetmedı L'zun yıl- lar sonra ılk kez ulkemıze gelen Muvaffak Falay ıse 1. L'iusJararası İstanbul Caz Festhali'nin vıldızı Joe Henderson saksofonun toraL rifmik. melodik yaptsı İstanbul izieyicısıvle pavlaştı. zaten yaşamayan bır form olan hard-bop'u kalıplara dokmeye kal- kınca. ortaya pek de yeğınlığı olan bır muzık çıkmadı Joe Henderson Festıvalın vıldızı Joe Hender- son'dı Yıllar sonra hakettığı say- gınlıgı yakalayan Henderson, sak- iofonunun tonal rıtmık. melodik yapısını İstanbul seyırcısıyle de paylaştı sonunda Festıval. her vıl oldugu gıbı Açıkhava Tıyatro- su'ndaydı vıne Katılım, buyuk ıh- tımalle arzu edılen duzeyde değıl- dı. ama her şeye ragmen festıvalın boylesıne zor bır yılda demır alıp kazasız belasız ılk yılı tamamlama- sıbaşansayılmalı Onumuzdekıyıl- lann daha da ıyı olacagını tahmın JonnZorn edıyorum Melih Fereü ve Görgun Taner.buyuk ozverıv le çalışıyorlarcaz festıvalını bır yerlere getırebılmek ıçın Taner'ın gelecek MI daha çagdaş ve daha şenlıklı ısımler uzerınde durarak \e bu ısımlen festıvalın caz etkınlıklenmn geleneksel çızgısıyle harmanlayarak çok daha başanlı olacagı- nı duşunuyorum Geçen yıl I İstanbul Caz Festıvalı'nın yıne geçen yıl caz festıvallen kervanına katılan Pariıament Su- perband Jazz Festivali nın hemen ardından yapıldı- gını duşunursek, ılk yılında ne kadar başanlı oldugu açıkça ortaya çıkar Pariıament Superband Jazz Festıvalı ne gelınce bu festıval de ılk >ılında CtakkCorea, Brecker Brot- hers, Tania Maria, Flora Purim ve Airto gıbı popu- ler cazın agır toplannın yanı sıra James Brovvn gıbı bır efsaneyı agırlama başansını gö^terdı Festıvalın en 'Las Vegas'van gostensı tabıı kı James Brmvn'ın konsenydı Artıkeskı steplennı ustalıkla sergılemek- ça onemlı sanatçılan ızleme fırsatı buldugumuzu soyleye- bılınm Georg Graene Üçlüsü Yenı açılan Sabancı Cen- ter'dakı konserlerde Ray An- derson ve Mart> Ehrlich gıbı çagdaş cazın onde gelen ısım- lerının vanı sıra, MımarSınan Odıtoryumu gıbı farklı bır mekânda da caz muzıgı ıle çagdaş Avrupa muzıgının ka>naşmasıvla oluşan sente- zın en ıvı orneklennden bazı- larını ızledık Bunlararasında Georg Graevve Uçlusu nun konserı. kanımca festıvalın en onemlı konserlennden bırıv- dı Ernst Reisjeger ve Gerrv Hemîngwa> eşlıgmdekı GeorgGraewe,seyırtılen bu tarklı mekanda farklı bırbovuta ta^ımavı baı^ardılar Odıtoo umdakı bır başka konserde tek parçadan olu- şan ıkı konser veren Paul Rutherford ve Keith Tip- pett ıkılısınm konseılenydı Belkı Graevve nın kon- scrlenyle kıyaslandıgında. daha da soyut ıkı çalişma sundular ama Rutherford'un nefesı kanımca bu ıkı konsefı götürmeye yetmedı. Sabancı Centerdakı konserlerde ıse Rav Anderson ın tunky caz rıtımle- n ve kanzmatık kişilıgı testıvalın en neşelı konserı- nı oluşturmaya yettı Marty Ehrlich ın konserı ıse festıvalın doruguydu kanımca 5. Efes Pilsen Blues Festivali Buyıl 5 yılını kutlayan Efes Pilsen Blues Festiva- li de oldukça kuvvetlı bırprogramla karşımıza çıktı Gerçı geçen yıllarla kıvaslandıgında bu festıvalın lı davulcuları arasında yer alıyorlar Konserlere gelenler, her ıkı kanatçının da onemı- nı kavramakta hıç zorlanmadılarsanınm Ikısı de sa- dece ntım tutan dav ulcularolmadıklannı gosterdıler Tempoyu surukleyen, kurguyu ve rejıyı yerleştıren, renk katmanlannı bırbınnın ustune koyan onlardı sahnede Mınımum enerjı ıle maksımum sesın nasıl elde edıldığı ve boşa harcanmayan enerjının muzıgı nasıl vukselttığı uzenne bır klınıktı sankı bu konser- ler Kendılennden oncekı nesıllenn kompozıtor da- v ulcuları Max Roach. Andrevv Cyrille. Ed Blackwell gıbı caz tanhının koşetaşı davulculannın gelenegını surdurduklennı ve ntmık bındınmlenn ne kadar me- lodik olabılecegını gosterdıler Hemıngvvay'ı Ant- honv Braxtondonemınden tanıyanlar onu Braxton'ın (.etrefıllı kompozısyonlan ıçındekı esnek ve keskın yaklaşımının Braxton ın ışını ne kadar kolaylaştırdı- gını bılırler, ancak bu konserler sayesınde de Brax- ton ın bır donem neden Gerry Hemıngvvayden vazgeçmedıgını anladılar sanınm Gen^y Hemıng- vvay ın Rav Anderson ve MarkHefias ıle kurmuş ol- dugu toplulugun tromboncusu Ray Anderson da vu- kanda bah^ttığım gıbı Akbank Caz Festıvalı'nın İco- nukları arasındaydı Bu toplulugun dıger elemanı Mark Helıas da geçen yıllardakı Bılsak Caz Festiva- li çerçevesınde ulkemıze gelmıştı Cesur ve özgfir John Zorn Bu dızı ıçınde ızledığımız bır başka unutulmaya- cak konser de Nev» Yorklu Yahudı muzısyen John Zorn'un konsenydı Doğu Avrupa Yahudılerının so- kak muzıgı olan "klezmer"muzıklen, Zorn un Is- tanbul'dakı repenuvarının buyuk bolumunu oluştur- du Yahudı kımlıgını sahnede de buyuk bır rahatlık ve ıçtenlıkle sergıleyen Zorn, muzıgınde de gerçek- ten cesur ve ozgurdu Sanılanın aksıne, Zorn'un çaldıgı parçalann çogu. • • •• DUŞUNCEYE SAYGI Erol Pekcan anısına gerçeklestirüen Akbank Caz Festivali'nde Georg Graove üçlüsünün konsen en önemli konserlennden biriydi. ten uzak gorunen James Brovvn. bu ışı profesyonel dansçı kızlanna havale etmıştı, ama yıne de İstan- bul konsennın eskı gunlennı arat- tıgı soylenebılır Festıval ılk ıkı gunde gelen yoğun yagmura rağ- men Parlıament'ın başanlı organı- zasyonu sayesınde her konserde 'fuir çektı Kanımca festıvalın en sıkı konserlen. Flora Punm ve Aır- to'nun Fourth World adlı toplulu- gunun konsenydı Aırto, kelıme- nın tam anlamıyla ntmık bır zıya- fet çektı ızleyenlere Festıvalın adı sanı hıç duvulmamış toplulugu Rebirth Brass Band ıse festıvalın surpnzıydı 4.Akbank Caz Festivali Ulkemızde caz dunyasının ru- hanı lıden sayabılecegımız Erol Gerry Hemingwav Pekcan'ı da 1994 yılı ıçınde kay- bettık Gelenekselleşen bır başka uluslararası nıtelık- tekı festıval, Akbank Caz Festıvalı de bu yıl dordun- cu yılını kutladı ve dogal olarak festıval, Erol ftk- can'ın anısına gerçekleştınldı Geçen yıllarda Max Roach, Abbej Uacoin, Art Ensembie of Chkago gı- bı caz tanhıne yon vermış sanatçılan agırlayan Ak- bank Caz Festivali, 1994'tekı ekonomık knz nedenıy- le seyırcılerın karşısına, geçen yıllarla kıyaslandı- gında oldukça mutevazı oldugu goze çarpan bır prog- ramlaçıktı Festıval programı, hem bıraz çekmış hem de kullanılan mekânlar ekonomık nedenlerle değış- tınlmıştı 1994'unkısıtlı ımkanlannaragmenolduk- programı da bıraz kuçülmuştu ama Lucky Peterson ve Magic Slim gıbı blues dunyasının en kuvvetlı ısımlen arasında sayı- lan sanatçıyı dınleme fırsatını yakaladık Festıvalın bu yılkı dıger konugu ıse Mıssıssıppı (delta) blues turunun en ozgun ve en yalın ıcracılarından bın olan Honevbov Edvvards'lı Programın bu en yaşlı konugu da festıvale a>n bır renk kattı Festıval her vıl oldugu gıbı bu yıl da İstanbul, Izmır ve Anka- ra da gerçekleştı 1993 yılı ıçınde demır alan, ancak I994'e sarkan ve hâlâ devam eden bırdığeronemlı et- kınlık de Cemal Reşıt Rev Kon- ser Salonu yonetımı ve Pozı- tıf'ın ortaklaşa duzenledıklen Caz Konserlen dızısı oldu Bu dızı de 1994 vılı ıçınde çagdaş cazın ve çagdaş mu- zığın onemlı ısımlennı agırlamayı başardı 1994 bo- yunca ızledığımız ısımlere bır goz atacak olursak, Robert Previte Group, Gem Hemingwav Quintet, Jack DeJohnette, Hermeto Pascoal Tno, John Zorn's Mmasada, Modern Srnng Quartet, Kronos Quartet. Carla Bley. Steve Swallow, Andy Sheppard. Joe Lo- vano ve Burhan Oçal gıbı ısımlere rastlıyoruz Sıra- ladıgımız bu konserler arasında benım en çok dıkka- tımıçekenler Gerry Hemingway,John Zorn ve Kro- nos Ouartet'ın konserlenydı Bıldığınız gıbı Robert Previte v e Gerrj I lemingwa>, çagdaş cazın en onem- Yahudı folk lıteraturunden alınmışparçalardegıller- dı Bu parçalann çogu, Nevv Yorklu bır Yahudı olan Zorn un kendı bestelerıydı Kendınden uzak bır kul- turun muzıgını bu kadar kolay ozumseyıp keskınce yorumlayan Zorn, ne kadar yaratıcı oldugunu kanıt- ladı bu konser sayesınde Gerçekten de çok zor bır ıştı Zorn'un yaptığı O da klezmer muzıklenyle oy- nayan çagdaşı Don Byrongıbı muzıgın bır sonrakı ev- resını yonlendırecek olanlar arasında yer alacak sa- nınm Dızının bır dığer konugu da solo bır konser ve- ren dav ulcu Jack DeJohnette'tı Jack DeJohnette de neden caz dunyasının en onem- lı dav ulculanndan bın oldugunu gosterdı tstanbul'da Bır ortak arkadaşımızın evınde kendısıyle buluş- tuğumda Cçuncü Dunya muzıklenne duyduğu ılgı- yı ılk ağızdan dınleme fırsatını yakaladım Jack DeJohnette, önumuzdekı yıllarda Türk mu- zısyenlerle de çalışmalar yapmak ıstıyordu Konse- re donecek olursak. benım ıçın yeten kadar doyuru- cu olmadığını ıfade etmelıyım DeJohnette. ntmık dokunuşlardakı ustalığı parçaları örmede sergıleye- medı ve bu yuzden de konser bıraz havada kaldı Dılegımız bu konserlerın festıvallenn aynı coş- kuyla sunnesı Her şeye rağmen (ekonomık v e dıger sorunlar) ba- şanlı bır yıl geçtrdtgımız soylenebılır Tahmın edı- >orum kı benım gıbı sızın de buyuk dıleğmız. bu konserlenn bu dızılerın ve testıvallenn aynı coşkuy- la dev am etmesı Buyuk ozenle hazırlanan ve gerçek- leştınlen bu etkınlıkler sayesınde, marjınal. ancak muzıge yon veren topluluklann yanı sıra, populer yıldızlan da dûnya ıle avnı anda dınleme şanMnd sa- hıp oluyoruz MEHMET JFUAT Öykülü Şiir Şaırler dergılerde 1980 sonrası şıınmızın sorunlannı tar- tışırlarken "nanr af;we"sozcuğunu kullanmak gereğını duy- dular "Şıır konulu olmalıdır, narratıve olmalıdır" dedı konuş- macılardan bın "Narrate" Ingılızcedekı Latınce sozcuklerden, "Öykule- mek, anlatmak, aktarmak"anlamlarınagelıyor "Narratıve" ıse "oykulemelı" dıye çevrılebılır Çok sevdığım bu şıır turunden nasıl soz edeceğımı hep şaşınrım Ben neyı anlatmak ıstedığımı bılınm de, karşım- dakılerın anlaması ıçın bu ture verılmış ortak bır ad yoktur "Ûyku anlatan şıır, oyku şıın, bır oykusu olan " Boyle gıder Antatabıldım mı, anlatamadım mı, bır tur- lu kuşkumu dındıremem "Şıır konulu olmalıdır, narratıve olmalıdır " dıyen şaır de aynı kuşkuyla, aynı anlatma çabasıyla başka bır dılın yar- dımına başvurmuş En lyısı "Öykulü Şıır" sozunu yaygınlaştırmak, boylece kurtuluruz nasıl anlatacağım dıye çırpınmaktan Bu şıır turunu çok sevdığımı soyledım ama butün şıırle- nn oykulu olması gerektığını ılerı surenlere katılmıyorum Oykulu olmayan btrbırınden guzel onca şıır var Onlar na- sıl yadsınabılır? Şıırterın başarısı oykulu ya da oykusuz olmalarından gel- mez Kapalı ya da açık olmalarından da gelmez Sıyasayla ılgılıymış, degılmış, bır davası varmış, yokmuş, halkın ıçındeymış, fıldışı kuledeymış Bunlann hıçbın şıır ıçın belırleyıcı değıldır Ama okur ıçın, okuyacağı şıırı seçecek olan ıçın belırle- yıcıdır "Iyı şaır, usta şaır, ama ben sevmıyorum şııriennı, benım şaırım değıl," demek kımseye yasaklanamaz Dahası, sızın beğendığınız şaın bır başkası hıç begen- meyebılır Sız ıyı şaır olduğuna ınanırsınız, o kotu şaır ol- duöuna ınanır Ote yandan, kımılerının şııre duyarlığı çok guçludur, ka- fasına yatkın olmayan şıır anlayışlarının urunlerındekı gu- zeılıklerın de tadına vanr Butun kapıları sonuna kadar açtık, oyleyse tartışjlacak bır şey kalmadı mı1 Kalmaz olur mu 1 Çok onemlı bır şey kaldı 1 Hem de, tartışmanın da otesınde, nerdeyse savaşılacak bır şey "Şıır budur, bu benım yazdığımdır, artık başka turlu şıır yazılamaz," dıyenlenn bağnazlığı Kapalı şıır, ya da sıkı şıır, ya da bılmece şıır ya da anla- mı rastlantısal olan şıır, ya da anlamsız şıır, ya da açık şıır, duygusal şıır, oykulu şıır oğretıcı şıır, tarıh anlatan şıır Evet, kım ne ısterse yazar Basaran beğenılır, ovulur, yucettılır, saygı gorur Ama başarısıyla kımsenın onunu kesemez Yollar her zaman, herkese açıktır Şııre engel koyamadığınız gıbı, şıırı onceden tanımlaya- mazsınız da Sonra okurlar, eleştırmenler gelır Okurlar yazmaz, ama konuşurlar llgı gosterır, ya da gostermezler Neyı sevdıklerı neden sevdıklerı yada ne- yı sevmedıklerı, neden sevmedıklen bılınmez, anlaşılmaz Eleştırmenlenn çoğu ıse başka şaırlerdır Konuşurlar, ya- zarlar, tartışıriar Şıırlere en yakın degerlendırmeler de on- lardan gelır Ayrıca, şaıriere, butun sanatçılara oldugu gıbı, sanatçı- lıklarının otesınde, toplumsal sorunlarla ılgılenışlerı bakı- mından da eleştınler yoneltılır Bu aslında sıyasal bır konu, aydın sorumluluğu konusu, gene de bazı yonlerıyle sanatın tam ortasında Sanat an- layışlarını belırlemede çok etkılı oluyor Oykulu şıınn one çıkarılma çabasında açıklığa, oradan da toplumsal sorunlara yonelme ozlemının etkısı buyuk, ya- nı ışm sıyasal yanı bayağı ağır basıyor, ama bu arada ko- nunun sanatsal onemını de gozden kaçırmamak gerekır Dılımızde oykulu şıır turunun çok değışık anlayışlarla son derece başanlı orneklerını vermış buyuk ustalar var He- men akla gelen Nâzım Hikmet, Melih Cevdet Anday, Turgut Uyar, Edıp Cansevergıbı uzun oykulu şıırleryaz- mış olanlann yanı sıra kısa oykulu şıırier yazmış onları da atlamadan, bu konunun ustune gıderlerse, genç şaır- lenmızın şıır yolunda çok şey oğreneceklerıne ınanıyorum Aksanarta Işte Baş İşte Gövde İşte Kanatlar' • Külrür Servisi - Aksanat, yenı yıla yenı etkmlıklerle gınyor Bılsak Tıyatro Atolyesı'nın dün olum yıldonümu olan Sevım Burak'ın yapıtından tıyatroya başanyla uyarladığı oyunda, Nıhal Geyran Koldaş, Ceysu Koçak. Alp Gıntlı ve Onder Güvenç rol alıyor Bugune dek 4 ödul kazanan bu oyunda geçmışle geleceğın. düsle gerceğın ıç ıçe geçtığı faıîtastık bır dunya sergılenıyor ~lşte Baş İşte Govde İşte Kanatlar" 6 ocak cuma gunünden ıtıbaren Aksanat'ta ızlenebılır Saat 19 00'da sahnelenecek olan oyun, 7. 13. 14. 20 ve 21 ocak tanhlennde de Aksanat'ta ızlenebılır Aksanaat'ta Alı Teoman Germaner'ın heykel sergısı de 14 ocak tanhıne dek surecek denemeci kîmliği • Kumlr Servisi - 'Yenı Bıçem' dergısının ocak sayısı çıktı Dergının bu sayısında Fendun Andaç, "An'lara. 'Gun'lere Donük Bır Evrenın Kuşatıcısı" başlıklı yazısında Adalet Ağaoğlu'nun denemecılığını ele alıyor Bu sayıda aynca Abdulkadır Budak'ın 'Kendınden Sonra Gelenlen fzlemek", Cıhan Oğuz'un "Zeka ve Donuşumün Sıhırlı Anahtan Yenı Hayat". Haluk Cengız'ın "Bızım Kuşak Uzenne Alçakseslı Düşunceler". Cem Savran'ın "Rahman ve Rahım Olan Eros'un Adtyla, Aşk'", Esat Kaplan'ın "Kod Adı Yeşıl Elma", Ibrahım Oluklu'nun "Kınlan Dal, Orselenen Çıçek" ve Fatıh Oto'nun "Bır Bardak Kant" başlıklı yazılan yer alıyor Dergıde Ahmet Telh'nın "Imlasız", Ahmet Uysal'ın "Kırgın Gazel", Tuğrul Keskın'ın "Yenıden Suçta Olduğum Doğrudur", Talıp Apaydın'ın "Alberto Del Parana", Şükru Erbaş'ın "Uşume", "Çırpınış". "Sabaha Kadar Sustuk", Özgen Seçkın'ın "Yuzundekı Hılaller". Cem Savran'ın "Yenı Bır Aşk Içın Dü§", Halıl Gokhan'ın "Camus Adlı Bır Gramofon Iğnesı", Tuğrul Ası Balkar'ın "Gönıntulenışler". Hılmı Haşal'ın "Son Söz Taslağı", Ibrahım Baştuğ'un "Imale" ve "Kızoğlankız". Alı Burak'ın "Lal". Mehmet Sarsmaz'ın "Yuz". A Nurcıhan'ın "Amsterdam'da Ölum , Ozer Aykut'un " Yanm'a" ve Hulya Karaıbrahımoğlunun "Yenı Yıl" başlıklı şıırlen de yer alıyor Yaşayan Beyoğlu'nda Beyoğlu âşıkları • Kültiır Servisi- "Yaşayan Beyoğlu" dergısı. onuncu sayısında yıne Beyoğlu'na gonul veren ve onu yaşatmaya çalışanlara ve Beyoğlu'ndakı külturel etkınlıklere yer venyor 'Beyoğlu Guzelleştırme ve Koruma Derneğı tarafindan çıkanlan dergının gezı sayfalarında, Beyoğlu'ndakı sanat \e kultür etkınlıklenmn yanı sıra vızyona gırecek fılmler tanıtılıyor Dergının 'Portre' koşesınde 1964 yılından ben Beyoğlu'nda yaşayan ılk kadın mımarlanmızdan. Beyoğlu âşığı Mualla Eyuboğlu ıle Anadolu'da geçen gençlık yıllan ve Beyoğlu hakkında bır sohbet yer alıyor İstanbul Kultur ve Sanat Vakfı'nın Başkan Yardımcısı ve İstanbul Fılm AJJIIM nın yonetıcısı Onat Kutlar'la yapılan roportajın konusu ınedva ve Beyoğlu Beyoğlu kıtapçılanyla ve Asmalımescıt tekı antıkacılarla ılgılı araştırmalar, yenı açılan Robhi'-f>n c u^oe kıtabcv ıv le ılgılı bır oyku. Nejat Bayramoglu'nun kaleınınden 'Cumhurıyet Meyhanesı', dergının bu sayısının dıger konuları
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle