Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 ARALIK 1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
1994TE CAZ CEM YEGÜL
Kenny G. cazın zirvesine yakışmadı
Kenny G.
Clkemi2de ve dunyadakı muzık ıklımı uzenne,
I994'un bır değerlendırmesını yapmaya hazırlanır-
ken gozlenm Bıllboard dergısının Aralık 17 tanhlı
en çok satan albumler lıstesının en tepesıne ılıştı Pop
caz olarak adlandırabıleceğımız turun en gozde mu-
zısyenlerınden bın sayılan Kenny G., lıstenın doru-
ğuna otuntıuştu Aynı zamanda yıne bır başka Bıll-
board lıstesınde de -I994'ün en çok satan albumlen
»ıraJamasında- 5l'ıncı sıradaydı Kenny G Bence
Kenny G 'nınbuonlencmezyukselışı, I994'un. hat-
ta 80'lenn ıkıncı yarısı ıle 90'lann bırozetı sayılabı-
lır Kenny G . populer muzıgın bu en tanıdık dergı-
sının lıstelennde Pearl Jam. Nine Inch Naıls. Guns
N'Roses, Rolling
Stones,EricClap-
ton, Rod Stewart
Nirvana gıbı po-
puler müzıgın
bellı başlı ısımle-
rının onunde ver
alıyor Nedenı de
Noel şarkıların-
dan oluşan bıral-
bum çıkarmış ol-
ması, tam da No-
el e bırkaç ay ka-
la Tabukıbumu-
kemmel zamanla
bır tesaduf değıl
Kenny G 'nın, ya-
pımcılannın ve
populer müzık
m e d y a s ı n ı n ,
ABD'de tum tü-
ketıcılenn tuke-
tım nobetıne tu-
tuldugu bu kutsal ayı es geçmelen duşunulemezdı
Noel ruhu etrafı sardığında tuketıcılen baştan çıkar-
mak o kadar kolavdır kı ABD'de
Çağımız maalesef fırsatlann korkunç bır suratle
degerlendınldığı bır çag Bu çagda çevreyle bırlıkte
ruhlar da çok çabuk kırlenıyor Ve artık bu çağda
ozellıkle muzısyenlenn büyük bır bolumü, ıç dunya-
lannı en çocuksu bıçımde dışav urmakla ılgılenmıyor-
lar, yapıtlarını bır anlamda tıcan kaygılar ve bu mu-
zısyenlenn etrafında oluşturulan endüstn şekıllendı-
nyor Tabıı bu arada muzıgın de bır anlamda dıbe vur-
dugusoylenebılır Buradasoylemeyeçalıştıklanmın
yanlış anlaşılmasını ıstemıyorum Tabıı kı Kenny
Ğ "nın ve vapımcılarının en doğal hakkıdır, yaptık-
lan ışten para kazanmalan Bunun benı kesınltkle
rahatsız etmedıgını belırtmelıyım Kenny G . pop-caz
dunyasında talebı en yüksek olan muzısyenlenn ba-
şında gelmektedır Fırsatlan degerlendırmesı ve sa-
natını bır para makınesıne dondurmesı en doğal hak-
kıdır
Ancak, onemlı olan, her şeyı yerlı yenne oturta-
bılmemız Bu çagda o kadar bulandı kı her şey artık
eğnyı dogrudan a> ırmak ımkânsızlaştı Artık, "her
ne pahasına olursa okun, tükeö'm" çagındayız Ken-
ny G tabıı kıdınleyıcılerıylebuluşacak, dınleyıcıle-
n deonunla özdeşleşıp kendılerını ıyı hıssedecekler
Benı asıl rahatsızeden. aynı Kenny G 'nın bırde Bıll-
board'un çagdaş caz muzısyenlen sıralamasında ılk
sıra>a yerleştınlmesıdır Kenny G 'nın çagdaş caza
herhangı bır katkısı oldugundân bahsedılebılır mı
9
Edılırse de bunu aklı başında kımse cıddıye alamaz
Cağdaşlıgtnolçutu, bırsanatçının albumlennm ne ka-
dar sattıgı olamaz Ancak Bıllboard gıbı bu endust-
nnın çarklarından bın konumunda olan kurumlar, bu
tıp degerlendırmeler ve Grammy"ler gıbı, aslında hıç-
bırşey ıfadeetmeyen odullerle para makınesım don-
durmeye devam edıyorlar, ama bu arada da muzıgın
• gelışmesıne pek katkıda bulunmuyorlar Zamanımız-
da herkes, gunu kurtarmak peşınde Boyle olunca da
kalıcı bır şeyler bırakılmasına olanak kalmıyor. çun-
ku bu, ışm doğasına aykın
Ayrıca şunu belırtmekte de fayda var, tüm muzıs-
yenlerın kendılerını sanat ıçın feda etmelen ve tum
hayatlannı bu ışe adamalan gerekmıyor Kenny G
gıbı bazı muzısyenlenn ışlevı de referans noktalan
oluşturmalan Kenny G , tonal menzılı oldukça du-
şuk bır saksofoncudur Bu sınırlı tonal menzıl ıle
Bıllboard'un çagdaş caz müzısyenlen sıralamasının
tepesıne oturmaması gerekır
Evet. kendısı en çok satan caz muzısyenı olabılır.
ama çagdaş caz muzısyenlen arasında da yer alma-
ması gerekır Aslında belkı de bu kelımeye bu kadar
da takılmamak
gerekır Aslında
çagdaş demekle
bu çaga aıt olan
kastedılmıyor
mu
1
Belkı deçağ-
dışı olanlar, sanat
ugruna veya mu-
zık ugruna kendı-
lennı harcayan-
lardır Dogal se-
çım onlan sıstem-
den ayıklamakta-
dır
Düşunce kırlı-
Iıgınındehadsaf-
hada oldugu çagi-
mızda, bızduşun-
meyıbırtarafabı-
rakalım ve gele-
hm 1994'undıger
kaydadeğerolav-
lanna Uçtenorla-
MagkSKm
n hatırlı> or musunuz Piacido Domingo. Jose Carre-
rasve LucianoPavarotti'yı7
Onlarda fırsatçılıklan-
nı gostenp Dunya Kupası'na renk kattılar Öyle bır
ça£düşunun kı opera bıle moda olabılsın
Ulkemızde de tum ekonomık olumsuzluklara rag-
men pop muzık, altın çaginı yaşamaya devam ettı
1994'te Yıl, şıkıdım şıkıdım, saza nıyegelmedın gı-
bısınden geçtı Bızımkıler de sonunda çagı yakala-
dılar Televızyon sayesınde de oldukça ölumcul tar-
tışmalara tanık olduk Turk popunun yen, falan fi-
lan gıbısınden Türk popu, medyanın da yardımıyla
gun aşın bır yıldız yaratmaya başladı Klıplenn ço-
gu da parçalann çogu gıbı kalıtesız ve baştan savmay-
dı Zaten bu uretım çılgınlıgında farklı bır şey bek-
lemek de haksızlık olurdu Onümüzdekı yıllarda bu
yavanlığın daha duzev lı sergılenmesını dılıyorum
Ekonomık krız, stadyum konserlenne de dur dedı
1994'te Ahmet San, yanılmıyorsam bu yıl yabancı
pop yıldızlanyla bır stadyum konsen gerçekleştırme-
dı Bızım pop arabesk yıldızlarına yöneldı daha çok
l.Uluslararası İstanbul Caz Festivali
Daha cıddı sulara ınecek olursak, Uluslararası İs-
tanbul Festıvalı'nın 1994'tebırazçehredeğıştırdığı-
nı goruyoruz 1 Uluslararası İstanbul Caz Festivali,
festıval programından aynlarak Istanbul'un festıval-
ler kervanına katıldı Tum ekonomık zorluklara ve
nazlı sponsorlara rağmen vakfm oldukça başanlı bır
festıval düzenledıgı soylenebılır Sampiing Kuba Vo-
kaJ Gnıbu, Bobby McFerrin. Toots Thielemans. Mic-
bel Petrucıannı. Gatenay Trio, Marla Glen, RusseU
Malone, Joe Henderson, Muvaffak Fala> v e Okaj Te-
miz, festıvalın ılk yılkı konuklanndan bazılanydı
Sampling Kuba Vokal Toplulugu yalın ve bırbınnın
üstune ustaca bındınlmış vokallenyle ızleyenlere hıç
beklemedıklen kadar hoş vakıt geçırttı Bobby
McFernn'ın konsen ıse oldukça sonüktu kanımca
Seyırcılenn arasına dalarak verdıgı doğaçlama mını-
konser bıle bu akşamı kurtarmaya yetmedı L'zun yıl-
lar sonra ılk kez ulkemıze gelen Muvaffak Falay ıse
1. L'iusJararası İstanbul Caz Festhali'nin vıldızı Joe Henderson saksofonun toraL rifmik. melodik yaptsı İstanbul izieyicısıvle pavlaştı.
zaten yaşamayan bır form olan
hard-bop'u kalıplara dokmeye kal-
kınca. ortaya pek de yeğınlığı olan
bır muzık çıkmadı
Joe Henderson
Festıvalın vıldızı Joe Hender-
son'dı Yıllar sonra hakettığı say-
gınlıgı yakalayan Henderson, sak-
iofonunun tonal rıtmık. melodik
yapısını İstanbul seyırcısıyle de
paylaştı sonunda Festıval. her vıl
oldugu gıbı Açıkhava Tıyatro-
su'ndaydı vıne Katılım, buyuk ıh-
tımalle arzu edılen duzeyde değıl-
dı. ama her şeye ragmen festıvalın
boylesıne zor bır yılda demır alıp
kazasız belasız ılk yılı tamamlama-
sıbaşansayılmalı Onumuzdekıyıl-
lann daha da ıyı olacagını tahmın JonnZorn
edıyorum Melih Fereü ve Görgun
Taner.buyuk ozverıv le çalışıyorlarcaz festıvalını bır
yerlere getırebılmek ıçın Taner'ın gelecek MI daha
çagdaş ve daha şenlıklı ısımler uzerınde durarak \e
bu ısımlen festıvalın caz etkınlıklenmn geleneksel
çızgısıyle harmanlayarak çok daha başanlı olacagı-
nı duşunuyorum
Geçen yıl I İstanbul Caz Festıvalı'nın yıne geçen
yıl caz festıvallen kervanına katılan Pariıament Su-
perband Jazz Festivali nın hemen ardından yapıldı-
gını duşunursek, ılk yılında ne kadar başanlı oldugu
açıkça ortaya çıkar
Pariıament Superband Jazz Festıvalı ne gelınce
bu festıval de ılk >ılında CtakkCorea, Brecker Brot-
hers, Tania Maria, Flora Purim ve Airto gıbı popu-
ler cazın agır toplannın yanı sıra James Brovvn gıbı
bır efsaneyı agırlama başansını gö^terdı Festıvalın
en 'Las Vegas'van gostensı tabıı kı James Brmvn'ın
konsenydı Artıkeskı steplennı ustalıkla sergılemek-
ça onemlı sanatçılan ızleme
fırsatı buldugumuzu soyleye-
bılınm
Georg Graene
Üçlüsü
Yenı açılan Sabancı Cen-
ter'dakı konserlerde Ray An-
derson ve Mart> Ehrlich gıbı
çagdaş cazın onde gelen ısım-
lerının vanı sıra, MımarSınan
Odıtoryumu gıbı farklı bır
mekânda da caz muzıgı ıle
çagdaş Avrupa muzıgının
ka>naşmasıvla oluşan sente-
zın en ıvı orneklennden bazı-
larını ızledık Bunlararasında
Georg Graevve Uçlusu nun
konserı. kanımca festıvalın en
onemlı konserlennden bırıv-
dı Ernst Reisjeger ve Gerrv
Hemîngwa> eşlıgmdekı GeorgGraewe,seyırtılen bu
tarklı mekanda farklı bırbovuta ta^ımavı baı^ardılar
Odıtoo umdakı bır başka konserde tek parçadan olu-
şan ıkı konser veren Paul Rutherford ve Keith Tip-
pett ıkılısınm konseılenydı Belkı Graevve nın kon-
scrlenyle kıyaslandıgında. daha da soyut ıkı çalişma
sundular ama Rutherford'un nefesı kanımca bu ıkı
konsefı götürmeye yetmedı. Sabancı Centerdakı
konserlerde ıse Rav Anderson ın tunky caz rıtımle-
n ve kanzmatık kişilıgı testıvalın en neşelı konserı-
nı oluşturmaya yettı Marty Ehrlich ın konserı ıse
festıvalın doruguydu kanımca
5. Efes Pilsen Blues Festivali
Buyıl 5 yılını kutlayan Efes Pilsen Blues Festiva-
li de oldukça kuvvetlı bırprogramla karşımıza çıktı
Gerçı geçen yıllarla kıvaslandıgında bu festıvalın
lı davulcuları arasında yer alıyorlar
Konserlere gelenler, her ıkı kanatçının da onemı-
nı kavramakta hıç zorlanmadılarsanınm Ikısı de sa-
dece ntım tutan dav ulcularolmadıklannı gosterdıler
Tempoyu surukleyen, kurguyu ve rejıyı yerleştıren,
renk katmanlannı bırbınnın ustune koyan onlardı
sahnede Mınımum enerjı ıle maksımum sesın nasıl
elde edıldığı ve boşa harcanmayan enerjının muzıgı
nasıl vukselttığı uzenne bır klınıktı sankı bu konser-
ler
Kendılennden oncekı nesıllenn kompozıtor da-
v ulcuları Max Roach. Andrevv Cyrille. Ed Blackwell
gıbı caz tanhının koşetaşı davulculannın gelenegını
surdurduklennı ve ntmık bındınmlenn ne kadar me-
lodik olabılecegını gosterdıler Hemıngvvay'ı Ant-
honv Braxtondonemınden tanıyanlar onu Braxton'ın
(.etrefıllı kompozısyonlan ıçındekı esnek ve keskın
yaklaşımının Braxton ın ışını ne kadar kolaylaştırdı-
gını bılırler, ancak bu konserler sayesınde de Brax-
ton ın bır donem neden Gerry Hemıngvvayden
vazgeçmedıgını anladılar sanınm Gen^y Hemıng-
vvay ın Rav Anderson ve MarkHefias ıle kurmuş ol-
dugu toplulugun tromboncusu Ray Anderson da vu-
kanda bah^ttığım gıbı Akbank Caz Festıvalı'nın İco-
nukları arasındaydı Bu toplulugun dıger elemanı
Mark Helıas da geçen yıllardakı Bılsak Caz Festiva-
li çerçevesınde ulkemıze gelmıştı
Cesur ve özgfir John Zorn
Bu dızı ıçınde ızledığımız bır başka unutulmaya-
cak konser de Nev» Yorklu Yahudı muzısyen John
Zorn'un konsenydı Doğu Avrupa Yahudılerının so-
kak muzıgı olan "klezmer"muzıklen, Zorn un Is-
tanbul'dakı repenuvarının buyuk bolumunu oluştur-
du Yahudı kımlıgını sahnede de buyuk bır rahatlık
ve ıçtenlıkle sergıleyen Zorn, muzıgınde de gerçek-
ten cesur ve ozgurdu
Sanılanın aksıne, Zorn'un çaldıgı parçalann çogu.
• • ••
DUŞUNCEYE SAYGI
Erol Pekcan anısına gerçeklestirüen Akbank Caz Festivali'nde Georg Graove üçlüsünün konsen en önemli konserlennden biriydi.
ten uzak gorunen James Brovvn.
bu ışı profesyonel dansçı kızlanna
havale etmıştı, ama yıne de İstan-
bul konsennın eskı gunlennı arat-
tıgı soylenebılır Festıval ılk ıkı
gunde gelen yoğun yagmura rağ-
men Parlıament'ın başanlı organı-
zasyonu sayesınde her konserde
'fuir çektı Kanımca festıvalın en
sıkı konserlen. Flora Punm ve Aır-
to'nun Fourth World adlı toplulu-
gunun konsenydı Aırto, kelıme-
nın tam anlamıyla ntmık bır zıya-
fet çektı ızleyenlere Festıvalın adı
sanı hıç duvulmamış toplulugu
Rebirth Brass Band ıse festıvalın
surpnzıydı
4.Akbank Caz Festivali
Ulkemızde caz dunyasının ru-
hanı lıden sayabılecegımız Erol Gerry Hemingwav
Pekcan'ı da 1994 yılı ıçınde kay-
bettık Gelenekselleşen bır başka uluslararası nıtelık-
tekı festıval, Akbank Caz Festıvalı de bu yıl dordun-
cu yılını kutladı ve dogal olarak festıval, Erol ftk-
can'ın anısına gerçekleştınldı Geçen yıllarda Max
Roach, Abbej Uacoin, Art Ensembie of Chkago gı-
bı caz tanhıne yon vermış sanatçılan agırlayan Ak-
bank Caz Festivali, 1994'tekı ekonomık knz nedenıy-
le seyırcılerın karşısına, geçen yıllarla kıyaslandı-
gında oldukça mutevazı oldugu goze çarpan bır prog-
ramlaçıktı Festıval programı, hem bıraz çekmış hem
de kullanılan mekânlar ekonomık nedenlerle değış-
tınlmıştı 1994'unkısıtlı ımkanlannaragmenolduk-
programı da bıraz kuçülmuştu
ama Lucky Peterson ve Magic
Slim gıbı blues dunyasının en
kuvvetlı ısımlen arasında sayı-
lan sanatçıyı dınleme fırsatını
yakaladık Festıvalın bu yılkı
dıger konugu ıse Mıssıssıppı
(delta) blues turunun en ozgun
ve en yalın ıcracılarından bın
olan Honevbov Edvvards'lı
Programın bu en yaşlı konugu
da festıvale a>n bır renk kattı
Festıval her vıl oldugu gıbı bu
yıl da İstanbul, Izmır ve Anka-
ra da gerçekleştı
1993 yılı ıçınde demır alan,
ancak I994'e sarkan ve hâlâ
devam eden bırdığeronemlı et-
kınlık de Cemal Reşıt Rev Kon-
ser Salonu yonetımı ve Pozı-
tıf'ın ortaklaşa duzenledıklen
Caz Konserlen dızısı oldu Bu
dızı de 1994 vılı ıçınde çagdaş cazın ve çagdaş mu-
zığın onemlı ısımlennı agırlamayı başardı 1994 bo-
yunca ızledığımız ısımlere bır goz atacak olursak,
Robert Previte Group, Gem Hemingwav Quintet,
Jack DeJohnette, Hermeto Pascoal Tno, John Zorn's
Mmasada, Modern Srnng Quartet, Kronos Quartet.
Carla Bley. Steve Swallow, Andy Sheppard. Joe Lo-
vano ve Burhan Oçal gıbı ısımlere rastlıyoruz Sıra-
ladıgımız bu konserler arasında benım en çok dıkka-
tımıçekenler Gerry Hemingway,John Zorn ve Kro-
nos Ouartet'ın konserlenydı Bıldığınız gıbı Robert
Previte v e Gerrj I lemingwa>, çagdaş cazın en onem-
Yahudı folk lıteraturunden alınmışparçalardegıller-
dı Bu parçalann çogu, Nevv Yorklu bır Yahudı olan
Zorn un kendı bestelerıydı Kendınden uzak bır kul-
turun muzıgını bu kadar kolay ozumseyıp keskınce
yorumlayan Zorn, ne kadar yaratıcı oldugunu kanıt-
ladı bu konser sayesınde Gerçekten de çok zor bır
ıştı Zorn'un yaptığı O da klezmer muzıklenyle oy-
nayan çagdaşı Don Byrongıbı muzıgın bır sonrakı ev-
resını yonlendırecek olanlar arasında yer alacak sa-
nınm
Dızının bır dığer konugu da solo bır konser ve-
ren dav ulcu Jack DeJohnette'tı
Jack DeJohnette de neden caz dunyasının en onem-
lı dav ulculanndan bın oldugunu gosterdı tstanbul'da
Bır ortak arkadaşımızın evınde kendısıyle buluş-
tuğumda Cçuncü Dunya muzıklenne duyduğu ılgı-
yı ılk ağızdan dınleme fırsatını yakaladım
Jack DeJohnette, önumuzdekı yıllarda Türk mu-
zısyenlerle de çalışmalar yapmak ıstıyordu Konse-
re donecek olursak. benım ıçın yeten kadar doyuru-
cu olmadığını ıfade etmelıyım DeJohnette. ntmık
dokunuşlardakı ustalığı parçaları örmede sergıleye-
medı ve bu yuzden de konser bıraz havada kaldı
Dılegımız bu konserlerın festıvallenn aynı coş-
kuyla sunnesı
Her şeye rağmen (ekonomık v e dıger sorunlar) ba-
şanlı bır yıl geçtrdtgımız soylenebılır Tahmın edı-
>orum kı benım gıbı sızın de buyuk dıleğmız. bu
konserlenn bu dızılerın ve testıvallenn aynı coşkuy-
la dev am etmesı Buyuk ozenle hazırlanan ve gerçek-
leştınlen bu etkınlıkler sayesınde, marjınal. ancak
muzıge yon veren topluluklann yanı sıra, populer
yıldızlan da dûnya ıle avnı anda dınleme şanMnd sa-
hıp oluyoruz
MEHMET JFUAT
Öykülü Şiir
Şaırler dergılerde 1980 sonrası şıınmızın sorunlannı tar-
tışırlarken "nanr
af;we"sozcuğunu kullanmak gereğını duy-
dular
"Şıır konulu olmalıdır, narratıve olmalıdır" dedı konuş-
macılardan bın
"Narrate" Ingılızcedekı Latınce sozcuklerden, "Öykule-
mek, anlatmak, aktarmak"anlamlarınagelıyor "Narratıve"
ıse "oykulemelı" dıye çevrılebılır
Çok sevdığım bu şıır turunden nasıl soz edeceğımı hep
şaşınrım Ben neyı anlatmak ıstedığımı bılınm de, karşım-
dakılerın anlaması ıçın bu ture verılmış ortak bır ad yoktur
"Ûyku anlatan şıır, oyku şıın, bır oykusu olan "
Boyle gıder Antatabıldım mı, anlatamadım mı, bır tur-
lu kuşkumu dındıremem
"Şıır konulu olmalıdır, narratıve olmalıdır " dıyen şaır de
aynı kuşkuyla, aynı anlatma çabasıyla başka bır dılın yar-
dımına başvurmuş
En lyısı "Öykulü Şıır" sozunu yaygınlaştırmak, boylece
kurtuluruz nasıl anlatacağım dıye çırpınmaktan
Bu şıır turunu çok sevdığımı soyledım ama butün şıırle-
nn oykulu olması gerektığını ılerı surenlere katılmıyorum
Oykulu olmayan btrbırınden guzel onca şıır var Onlar na-
sıl yadsınabılır?
Şıırterın başarısı oykulu ya da oykusuz olmalarından gel-
mez Kapalı ya da açık olmalarından da gelmez
Sıyasayla ılgılıymış, degılmış, bır davası varmış, yokmuş,
halkın ıçındeymış, fıldışı kuledeymış
Bunlann hıçbın şıır ıçın belırleyıcı değıldır
Ama okur ıçın, okuyacağı şıırı seçecek olan ıçın belırle-
yıcıdır
"Iyı şaır, usta şaır, ama ben sevmıyorum şııriennı, benım
şaırım değıl," demek kımseye yasaklanamaz
Dahası, sızın beğendığınız şaın bır başkası hıç begen-
meyebılır Sız ıyı şaır olduğuna ınanırsınız, o kotu şaır ol-
duöuna ınanır
Ote yandan, kımılerının şııre duyarlığı çok guçludur, ka-
fasına yatkın olmayan şıır anlayışlarının urunlerındekı gu-
zeılıklerın de tadına vanr
Butun kapıları sonuna kadar açtık, oyleyse tartışjlacak
bır şey kalmadı mı1
Kalmaz olur mu
1
Çok onemlı bır şey kaldı
1
Hem de, tartışmanın da otesınde, nerdeyse savaşılacak
bır şey
"Şıır budur, bu benım yazdığımdır, artık başka turlu şıır
yazılamaz," dıyenlenn bağnazlığı
Kapalı şıır, ya da sıkı şıır, ya da bılmece şıır ya da anla-
mı rastlantısal olan şıır, ya da anlamsız şıır, ya da açık şıır,
duygusal şıır, oykulu şıır oğretıcı şıır, tarıh anlatan şıır
Evet, kım ne ısterse yazar
Basaran beğenılır, ovulur, yucettılır, saygı gorur
Ama başarısıyla kımsenın onunu kesemez Yollar her
zaman, herkese açıktır
Şııre engel koyamadığınız gıbı, şıırı onceden tanımlaya-
mazsınız da
Sonra okurlar, eleştırmenler gelır
Okurlar yazmaz, ama konuşurlar llgı gosterır, ya da
gostermezler Neyı sevdıklerı neden sevdıklerı yada ne-
yı sevmedıklerı, neden sevmedıklen bılınmez, anlaşılmaz
Eleştırmenlenn çoğu ıse başka şaırlerdır Konuşurlar, ya-
zarlar, tartışıriar Şıırlere en yakın degerlendırmeler de on-
lardan gelır
Ayrıca, şaıriere, butun sanatçılara oldugu gıbı, sanatçı-
lıklarının otesınde, toplumsal sorunlarla ılgılenışlerı bakı-
mından da eleştınler yoneltılır
Bu aslında sıyasal bır konu, aydın sorumluluğu konusu,
gene de bazı yonlerıyle sanatın tam ortasında Sanat an-
layışlarını belırlemede çok etkılı oluyor
Oykulu şıınn one çıkarılma çabasında açıklığa, oradan
da toplumsal sorunlara yonelme ozlemının etkısı buyuk, ya-
nı ışm sıyasal yanı bayağı ağır basıyor, ama bu arada ko-
nunun sanatsal onemını de gozden kaçırmamak gerekır
Dılımızde oykulu şıır turunun çok değışık anlayışlarla son
derece başanlı orneklerını vermış buyuk ustalar var He-
men akla gelen Nâzım Hikmet, Melih Cevdet Anday,
Turgut Uyar, Edıp Cansevergıbı uzun oykulu şıırleryaz-
mış olanlann yanı sıra kısa oykulu şıırier yazmış onları da
atlamadan, bu konunun ustune gıderlerse, genç şaır-
lenmızın şıır yolunda çok şey oğreneceklerıne ınanıyorum
Aksanarta Işte Baş İşte Gövde İşte
Kanatlar'
• Külrür Servisi - Aksanat, yenı yıla yenı etkmlıklerle gınyor
Bılsak Tıyatro Atolyesı'nın dün olum yıldonümu olan Sevım
Burak'ın yapıtından tıyatroya başanyla uyarladığı oyunda,
Nıhal Geyran Koldaş, Ceysu Koçak. Alp Gıntlı ve Onder
Güvenç rol alıyor Bugune dek 4 ödul kazanan bu oyunda
geçmışle geleceğın. düsle gerceğın ıç ıçe geçtığı faıîtastık bır
dunya sergılenıyor ~lşte Baş İşte Govde İşte Kanatlar" 6
ocak cuma gunünden ıtıbaren Aksanat'ta ızlenebılır Saat
19 00'da sahnelenecek olan oyun, 7. 13. 14. 20 ve 21 ocak
tanhlennde de Aksanat'ta ızlenebılır Aksanaat'ta Alı Teoman
Germaner'ın heykel sergısı de 14 ocak tanhıne dek surecek
denemeci kîmliği
• Kumlr Servisi - 'Yenı Bıçem' dergısının ocak sayısı çıktı
Dergının bu sayısında Fendun Andaç, "An'lara. 'Gun'lere
Donük Bır Evrenın Kuşatıcısı" başlıklı yazısında Adalet
Ağaoğlu'nun denemecılığını ele alıyor Bu sayıda aynca
Abdulkadır Budak'ın 'Kendınden Sonra Gelenlen fzlemek",
Cıhan Oğuz'un "Zeka ve Donuşumün Sıhırlı Anahtan Yenı
Hayat". Haluk Cengız'ın "Bızım Kuşak Uzenne Alçakseslı
Düşunceler". Cem Savran'ın "Rahman ve Rahım Olan
Eros'un Adtyla, Aşk'", Esat Kaplan'ın "Kod Adı Yeşıl
Elma", Ibrahım Oluklu'nun "Kınlan Dal, Orselenen Çıçek"
ve Fatıh Oto'nun "Bır Bardak Kant" başlıklı yazılan yer
alıyor Dergıde Ahmet Telh'nın "Imlasız", Ahmet Uysal'ın
"Kırgın Gazel", Tuğrul Keskın'ın "Yenıden Suçta Olduğum
Doğrudur", Talıp Apaydın'ın "Alberto Del Parana", Şükru
Erbaş'ın "Uşume", "Çırpınış". "Sabaha Kadar Sustuk",
Özgen Seçkın'ın "Yuzundekı Hılaller". Cem Savran'ın "Yenı
Bır Aşk Içın Dü§", Halıl Gokhan'ın "Camus Adlı Bır
Gramofon Iğnesı", Tuğrul Ası Balkar'ın "Gönıntulenışler".
Hılmı Haşal'ın "Son Söz Taslağı", Ibrahım Baştuğ'un
"Imale" ve "Kızoğlankız". Alı Burak'ın "Lal". Mehmet
Sarsmaz'ın "Yuz". A Nurcıhan'ın "Amsterdam'da Ölum ,
Ozer Aykut'un " Yanm'a" ve Hulya Karaıbrahımoğlunun
"Yenı Yıl" başlıklı şıırlen de yer alıyor
Yaşayan Beyoğlu'nda Beyoğlu âşıkları
• Kültiır Servisi- "Yaşayan Beyoğlu" dergısı. onuncu
sayısında yıne Beyoğlu'na gonul veren ve onu yaşatmaya
çalışanlara ve Beyoğlu'ndakı külturel etkınlıklere yer venyor
'Beyoğlu Guzelleştırme ve Koruma Derneğı tarafindan
çıkanlan dergının gezı sayfalarında, Beyoğlu'ndakı sanat \e
kultür etkınlıklenmn yanı sıra vızyona gırecek fılmler
tanıtılıyor Dergının 'Portre' koşesınde 1964 yılından ben
Beyoğlu'nda yaşayan ılk kadın mımarlanmızdan. Beyoğlu
âşığı Mualla Eyuboğlu ıle Anadolu'da geçen gençlık yıllan ve
Beyoğlu hakkında bır sohbet yer alıyor İstanbul Kultur ve
Sanat Vakfı'nın Başkan Yardımcısı ve İstanbul Fılm AJJIIM nın
yonetıcısı Onat Kutlar'la yapılan roportajın konusu ınedva ve
Beyoğlu Beyoğlu kıtapçılanyla ve Asmalımescıt tekı
antıkacılarla ılgılı araştırmalar, yenı açılan Robhi'-f>n c u^oe
kıtabcv ıv le ılgılı bır oyku. Nejat Bayramoglu'nun kaleınınden
'Cumhurıyet Meyhanesı', dergının bu sayısının dıger konuları