26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ETYLÜL1992 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Dentsu ve Publi-Graphics • İş-Ekonomi Servisi - Düuıyanınen büyük reklam ajana Dentsu Incırporatıons, Publi-Graphics grubunun azınlık hisselerini satın aldı. İki ajansın 15 yıl gibi uzun bir süredırde\am eden temsılcilık bazındaki ilişkileri, resmi bir kimlik kazandı. Hizmet verdiği ülkelerde bugüne kadar Dentsu'nun temsilciliğini yapan Publi-Graphics, artık bu ilişkiyi boyutlarda sürdürecek. Reklam dünyasında 20 yıllık bir deneyime sahip olan Publi-Graphics Reklam Ajansı. Türkiye'deki faaliyetlerine geçtiğimiz nisan ayında başladı. Sanayide sorumluluk • İş-Ekonomi Servisi - Türkiye Kimya Sanayicileri Derne'ği. I984>ılında Kanada"da ortaya atılan ve çok kısa zamanda ABD, japonya, Avustralya ve Avrupa sanayilerineyayılan ve kabul gören "Responsible Care" (üçlü sorumluluk) kavrammı Türkiye'dede gündeme getiriyor. Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği Başkanı Alber Bilen"in çabalanyla düzenlenen 2 günlük seminerde (11-12 Eylül 1992) sanayi kuruluşlannın sadece çevreyle ilgilenmek yerine daha somut çözümler için çevre-insan sağhğı ve güvenlikten oluşan üçlü sorumluluğu kabul etmesi ve üstlenmesıgereği tanışılacak. İhaleyle araştırma • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Aile Araştırma kurumu, pazarlık usulü ihaleile araştırma yaptıracak. Kurumun resmi gazeıede yayınlanan ilanına görevapılacak araştırmalarda."Ailede Çocuk Eğitimi". Çalışan Kadınlann Çocuk Bakım\ ve Eğitim Problemi". "Devet Korumasındaki Çocuk. Genç ve Yaşlılann Aile Yapılan" ve "Ailede özürlüler Sorunu" konulan elealınacak. Mil-Ten Zonguldak'ta • İş-Ekonomi Servisi - Türkiye Taşkömürü Kurumu'nunelındeki işletilmeyen sahalann özel sektörü devredilmesindeyeni bir adım daha atıldı. Karadon Müessese Müdürlüğü uhdesindeki 17 numaralı taşkömürü şahasının işlelme ihalesini. İstanbul bölgesinde linyit işletmeciliğı yapan Mil-Ten Şirketler Topluluğu aldı. Madencilepde ocak fobisi • ZONGL LDAK (AA) - Kömür ha vzasında göçük ve gnzu patlamalan nedeniyle işcilerde "ocak fobisi" başladığı belirtildi. ŞSK Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Mehmet Ali Özel, özellikle şonyıllardamaden işçilerinde ocak korkusunun arttığınısöyledi. PTT'ciler geri alınacak • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İşten çıkarülan 600 civannda PTT işcisinin tekrar işe alınması karara bağlandı. Haber-İş Sendikası Genel Başkanı Cengiz Teke, işçilerin geri alınması için PTT Genel Müdürlüğü ile Maliye ve Gümrük Bakanhğı ile görüşmelerin sürdüğünü belirterek,"Yetkililer ile yapılan görüşmelerde. Maliye ve Gümrük Bakanhğı tarafından verilen ilave pozisyonlar, dışandan kimse işe alınmamak kaydı ile sadece belirli süreli hizmet akdi ile çalıştınlan işçiler arasında yapılacak olan imtihan ile işten çıkanlan PTT işcilerini tekrardan işe alınacağı. yapılan mutabakat ile karara bağlandı" dedi. AT üyeliği için önceinsan • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Birleşmiş Milletler Kalkınma Prograrru (UNDP) Baş Danışmaru Mahbub Ül Hak, Türkiye için AT'a giden yolun "insani kalkınma"dan gectiğini söyledi. Türkiye ile UNDP'ninortaklaşa düzenlediğj "İnsanca Kalkınma Konferansı"na katılmak üzere Ankara'da bulunan Pakistanlı Ül Hak, insan faktörüne ilişkin göstergeler konusunda Türkiye'nin son yıllarda olumlu mesafeler aldığını belirtti. Düsseldorf IGEDO Fuan'na 'Made in Turkey' kimliğiyle çıkan Türk tekstildler iddialı AvrupaVa 'marka' satacağızİLKİN AVDIN Türk tekstil ıhracatında \eni bir dönem başlıyor. Türk teks- tilcileri "Made in Turkey" mar- kası ile tekstil ihraç etmek için kollan sıvadı. Almanya'nın fuarlar kenti Düsseldorf un IGEDO moda fuanna bu yıl Türkiye "partner- land-onur üyesi ülke" olarak katıldı. IGEDO fuanna İngilte- re. Fransa ve İtalya'dan sonra dördüncü ülke olarak Türkiye'- nin partnerland kabul edılme Türk tekstilcılennın modada da kendini ispatlaması olarak kabul edildi. Düsseldorftaki moda fuan- na 35 tekstil fırması, İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhra- catçı Birlikleri (İTKİB) bün\c- sinde 25 fırma ise bağımsız ola- rak katıldı. Türkiye'nin bu yıl partner- land ülke kabul edılmesi nede- niyle IGEDO fuan, altı Türk gencinın modern çızgılennden oluşan ve Türk tekstili ile mo- dasının tanıtıldığı "gala show" ile başladı. Devleı Bakanı Tansu Çiller. Büyükelçi Onur Öymen'in de katıldığı bir saatlik gala show'u yabancı modacılar ve çok sayı- da yerli ve yabancı tekstilci izle- di.' 6 eylülde başlayıp bugün bi- tecek olan moda fuan süresince 1500 metrekarelik bir alanda Düsseldorftaki moda fuanna toplam 60 Türk tekstil firması katıldı. ürünlenni sergileyen Türk teks- tilcileri. aynı tarihlerde günde 3 defa olmak üzere mini defileler- le fuan gezenlere konfeksişon ürünlenni tanıtacaklar. İTKİB Başkanı Sezer Mavi- tuncalılar, bu fuann Türk teks- til sektörü için bir dönüm nok- tası oluşturduğunu belirtti. IGEDO fuan için 1.5 yıldan bu yana çahştıklannı vurgulayan Sezer Mavituncalılar şunlan söyledi: "Biz tekstilde moda malını, kalite değeri >üksek malı sat- mak isti>oruz. Türkiye'nin re- kabet edebi'ir bir ülke olduğu- nu, kotalan aoldurmamıza rağ- men ihracatı arttırmak içir> eli- mizde fırsatlar olduğunu gös- termek isiiyoruz." Türk tekstilinin hedef kitlesi- ni değiştirmek istediğini de be- lirten Sezer Mavituncalılar, "Türkiye artık orta sınıf mal üreten ülke olmaktan çıkıp mo- da malı üreten ülke olduğunu ıspatlamalıdır"dedi. Dünva konfeksiyon licaret hacmi içinde yüzde 3 oranında pavasahipolan Türkiye'nin net ihracatçı ülkeler arasında 9. sı- rada yer aldığını \urgulayan Maviluncalılar. Türk tekstili- nin bir süreçten geçtiğini belir- terek şöyle konuştu: "Şu ana kadar ihracatı yapı- lan Türk tekstil, konfeksiyon ve hanr giyım ürünlerinin üzerin- de "Made in Turkey' yer almı- yordu. Şimdi biz onu yerleştir- meye çalışnoruz. Bunun için bir kamuoyu yaratmaya çalışı- yoruz. Bu bir süreçtir. Türk tekstil sekıörünün artık bu noktaya geldiğıne inanıyoruz, Kendimizi Avrupa pazann- da marka olarak kabul ettir- mek zorundayız. Bunu yapa- madığımız takdirde ımalaıçı olarak kalmaktan öteye gide- meyeceğiz." Türk-tş, SSK'nın özerkleşmesinden yana GÜNBS GÜRSON ANKARA - Türk-İş. Sosyal Sigortalar Kurumu'nun (SSK) "idari ve mali açıdan özerkleşti- rilmesini" önerdi. Türk-İş'in. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca hazırlanan SSK yasa taslağına ilişkin önerisın- de. "SSK yönetim kunılunda işçi ve işveren üye sayısının 2'ye çıkartılması" istenerek. "Kuru- mun en yüksek karar organı. hükümet ağırlıklı olarak daha da tahkim edilmeye çalışılmak- tadır"denildi. Türk-İş'in öneri- sinde. bakanlık tarafından ha- zırlanan taslağın, kurumun gelirlerini arttırmaya ağırlık ve- rirken, sosyal güvenlikle ilgili diğer maddelerde fazla bir deği- şiklık yapmadığı vurgulandı. Türk-Iş. 4792 Sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Yasası. 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Yasası ile 6570 Sa'yılı Gayrimenkul Ki- ralan Hakkında Yasası'nın bazı maddelerinin değiştirilme- si ve bu kanunlara bazı ek ve geçici maddeler eklenmesi hak- kındaki kanun tasansına ilişkin görüş ve önerilerini. geçen hafta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanhğı'na sundu. Türk-İş. önerisınde SSK'nın en yetkıli karar organı olan vönetim ku- rulunun oluşturulmasında bir değışıklik olmamasını eleştire- rek. "Sosyal Sigortalar Ku- rumu'nun esas gelirlerini işçi ve ışverenlerin ödedikleri primler oluşturduğuna göre. kurum yö- netim kurulunun işçi ve işveren üyeler ağırlıklı hale getirilmesi gerekli görülmektedir. Kurum yönetim kunılunda işçi işveren üye sayısı. 2645 sayılı yasa ile yapılan değişiklikten önce ol- duğu gibi 2'ye çıkanlmalıdır. Yönetim kunılunda işçi emek- lilerinin ternsil edilmesi ve bir genel müdür yardımcısının da kurula iştiraki yönünde bir ta- san hazırlandığı, fakaı bu hu- susta Konfederasyonumuz görüşünün alınmadığı haricen ve üzülerek tesbit edilmiştir. Yani kurumun en yüksek karar organı hükümet ağırlılı olarak daha da tahkim edilmeye çalı- şılmakladır'denildi. Yönetim kurulunun görev ve yetkileri- nin, "kurumun gelir ve giderle- rinin kaı şılanamaması halinde, kısa vadelmi kredi kullanması- na karar vermek" şeklinde ge- nişletilmesine karşı çıkan Türk- İş, bu maddeyi "kurumun ileri- ye dönük mali durumu açısın- dan endişe verici"olarak nite- Iendirdi. "Bu maddenin uygu- lanmasınm bazı spekülasyonla- ra neden olabileceğini. rahatsız- bklar yaratabileceğini"savunan Türk-İş, şu görüşlere yer verdi: "Bu fıkra kurum gelırlennı arttıncı düzenlemelerden iste- nen ve beklenen neticenin alına- mayacağı endişesinin tabi bir sonucu olarak görülmektedir. Bize göre yapılması tasarlanan değişiklikler kurumun maddi yönünü kuvvetlendireceğinden bu fıkraya gerek görûlmemek- tedır". İşverenlerden zamanında prim tahsil edilmesi gerektiği- nin savurtulduğu öneride. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası ile ilgili değişiklikler hakkında yapılan önerilerden bazılan şöyle: "Işverenlerin çalıştırdıklan sigortahlan kuruma bildirmc süresinin 1 uydan 7 güne düşü- rülmesi süresinin kısalığı dü- şündürücüdür. Ayni yardım niteliği taşıyan ödemelerin si- gorta priminden muaf lutulma- sı gerekir. Toplu iş sözleşmele- rinde "sosyal yardım" adı altın- da tek kalem halinde yer alan yakacak yardımlan. izin ve bayram harçlılannın da sigorta primine esas kazançlara dahil olunması. sigortalılann şika- yetlerine neden olacağı gibi tat- bikatta sorunlar yaratacaktır. 506 sayılı kanunun 78. madde- sinin 1. fıkrasındaki bu düzen- leme ile maddede 3395 sayılı kanunun 4. maddesi ile yapılan Kühür • Sanat 232 64 26 • 230 21 87 IIL IBEYOGLU SINEMASI (251 32 40) S I S D U R N E V UJ E ^ ^ £ B 1979'daortayaçıUı. » | •, KfttiVı 1986'dayokedildi. MMÎ İ L İ İ I 1992'de korkulanmızm ğj% I I |r|n en kötüsu gercek oldu. V U iftU İS] İ U Gerj ge |d j 11 Eylül'de Sinemalarda vmm D'VÎD FINCHER ı m ; BU FİLM H\YAT1MZI DEĞlijTlRECEK. Izlayerılrr*' ınyıııijio Inlrtı ıtrıtutf^anı ... 2. HAFTA ŞşİSÜI 12176947) II00 I33O-U0018452M5 Ur<*ıOÛt(r» (252 ül«) 12.00 1415^16.30-18 45-21)5 (ohûyU (3360050) II 00 13(»1500-17 »1900 2100 Ck«SAf«3 (5)62660) II 00 1330-1600 1830-21 X C.teStfAM 8. HAFTA (2511176) 1100-14 15-16 30-1845 21 00 (5162660) 1100-1330-1600-1830 2100 DEMIR KARTALLAR - 3 3. HAFTA ta&OSUI (3900949i 12.00 14.30-1 HS-2IJ0 YAZ ŞENLİĞİ 6 MET. ÜST.'ÜN SEÇTlKLERl SUSU PECORARO • MİGUEL ANGEL G Ü NE Y FERNANDO SOLANAS 12 15-14 30-16.45-19.00-21 15 REKLAM FllMl DAÖITUVUNOA 249 50 33 SEFAHATHANE Klasik ve Çigaıı Soloları *•) Eyliil Ç;ır.ş:ımha S;uıt:21.3() İslıklal CJCI Athıs UJII Ncı 2(W Bcyoğlıı Tcl251 22 45 Ulusîaraıası Bilaıdo Turnuvası Başlıyor!.. EfesPılsen GrandPm uçıncu yhmaa Dunyaca unlu bılaıdo ustaian İstanbul'da Blcmdahl, Ceulemansjaspers, SangLee, Zanefd Dıehs. Bıtahs, Comon, Saygmer ve Kaıatay Elemeler lOEf.uîdebaşhvor buyuk ünal 13 Eylulde Bûaıdo 'vu devm' E F E S P İ L S E N GRANDPRIX'92 istanbul Uluslararası Bılardo Turnuvası " " ' • • " 10-13Eylul 1992 saa! 1000 H1111H İstanbulHılton Comennor. " l l | B " and Bdubso.1 Cer.ler katküanyia Bietleı salon gmşınde ÜNİVERSİTEYİ KAZANAMADIM DİYE ÜZÜLMEYİN stilist iç mimar grafîker OLMAK İSTEYENLER, DÜNYA STANDARTLARINDA 2 YILLIK ÜNİVERSİTE DÜZEYİNDE ÖZEL EĞİTİM İÇİN ÜCRETSİZ RESİM KURSU VE SINAVLA ÖĞRENCİ ALINACAKTIR ÛCMTSİZ HJRS: B - 30 EYLÜL 1992 SINAV TARİHİ: 1 - 5 EKİM 1952 istasyon sanat evi I-RI-NKÖY IIIMIIINOİC Al) 3(1 SANAT Kt)!?Kl 3K5 ı l 3> 32 33 TI-ŞVİKİYI-: MAÇKA <AI). MACKA PAI.AS 2^> 56 50 250 66 17 DOGA-İNSAIU SEYAHAT-EĞLEIMCE Kısaca, YAŞAMAYI Sevenlerin A c e m e s i ^ flKDENIZ- flKDEMİZ TÜRÜ 18.9.92 hareket 10gün 1.800.000.-TL. 4 Eşit taksitle KAŞ'dan MERSİN'e AKdenız'ın doyumsuz gûzellığifiı yaşayın Bilgl m Rezemsyon: 346 40 05 Kuyüli C6.35 KKfcköy 337 90 09 SEFAHATHANE Sebahattin Tuncer Deseıı Sergisi Istıkl.ıl C'ad AlKu IIJII Ni' 20') BcvoiluTcl 251 22 45 Nüfui cüzdanımı kaybettim. Hukumsuzdur. SENGUN AKAR Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. SEZAHAT ÖNER Lise diplomamı kaybettim. Hukumsuzdur. ELMAS TERZIGUL BARIŞAÖZLEM Prof. Dr. Hüsnii Göksel 10.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan TürkocaRı Cad. İ9-41 Cağaloğlu-htanbul Ödemeli gönderilmez. değişiklik kaldınlmakıa, 28 ocak 1983 tarihinde 2795 sayılı kanunun 3. maddesi ile yapılan düzenlemeye geri dönülmüş olunmaktadır. Sosyal güvenlik- te, nimet-külfet dengesi esas olduğuna göre, herkesin kazan- cı karşılığında prir» odemcsi gerekmektedir. Bu ödeme adil olduğu kadar kurum gelirleri vönünden de önemlidir. An- cak. malüliyet, yaşhlık ve ölüm sıgortalılan ile ilgili hususlarda gösterge tablosunun tabanın- dan emekli olanlarla, üst gös- terge tablosundan emekli olan- lann arasındaki farklıhklan önleyici düzenlemelere de za- man geçirilmeden ve mutlaka gıdilmelidir. Çünkü sosyal gü- venlik uygulamalannda asgari ve azami normlann tesbiü ve dilimler arasındaki farklılıklar ve aralıklar önemlıdir. Yani as- gari normlann, insanlanmızın günün şartlanna uygun, yeterli ve onurlu bir yaşama sahip ola- bilmeleri için gerçekçi tesbiü gerekmektedir. Çakmur: Elektrik dağıtımına talibiz HÜSEYİN ERCİYAS İZMİR - Anakent Belediye Başkanı Yüksel Çakmur, elekt- rik dağıtımına talip olduklannı açıkladı. ESHOT'un bu konu- da denevim sahıbi olduğunu belirten Çakmur, Başbakan Süleyman Demfrere bir mek- tup göndererek TEK'in devriy- le ilgili çalışmalara katılmak is- tediklerinı kaydetti. Elektrik dağıtım hizmetinin özelleştirilmesi ve pratikte bu işi yüklenen özel sektörün yol açtığı sıkınülar üzerine tartış- malar sürüyor. Büyük kent be- lediyeleri, elektrik dağıtım işi- nin eskiden olduğu gibi beledi- ye kuruluşlanna verilmesini is- tiyor. İETT. EGO \e ESHOT gibi kuruluşlann bu işin üste- sinden gelebileceğı belirtiliyor. İzmir Anakent Belediye Baş- kanı Yüksel Çakmur, elektrik dağıtım işini üstlenmeye istekli olduklannı vaptığj açıklamayla yineledi. ESHOTun elektrikle ilgili hizmetleri 1982 yılına ka dar başanyla sürdürdüğünü bıldırdi. Benetton'dan ilginç rapor İş-Ekonomi Senisi - Dünya- da yankılar uyandıran reklam kampanyalanyla ünlü Benet- ton fırması şimdi de faaliyet raporlan ile dikkat çekiyor. Firmalann rakamlar, oranlar. graFıklcr %e yönetıcilerin ciddi totoğraflan ile her yıl hazırladı- âı faaliyet raporlan Benetton îçin artık ""out". 1991"dc top- lam satışlan 2.İ tril>on lirete (yaklaşık 15 trilyon lira) ulaşan Benetton'un bu yılki faaliyet raporu. dünyanın dört bir ya- nında gazetelerde yayımlanan haber kupürlerinden oluşuyor. Toplam 52 sayfalık raporda. Türk gazetelerinde Altınyıldız Şirketler Grubu ile yaptığı or- taklık anlaşmasmı duyuran haberle birlikte İtalya'dan baş- ka Japonya. Amerika ve Mısır gibi ülkelerdeki Benetton geliş- melerınden de söz eden 50 deği- şik haber yer alıyor. EKONOMIYE BAKIS TANER BERKSOY KIT Sorunu IIGeçen hafta 1980'lerın ortasından itibaren KİT sistemi- nin olağandışı boyutlarda bozulduğunu göstermeye ça- lıştım. Bugün bunun nedenlerine değineceğim. Bu tartış- manın içinden çözüme yönelik ipuçları da çıkacak. KİT sisteminin böylesine bir batağa sürüklenmesinin önemli ama örtülü bir nedeninin ideolojik bir saplantı ve siyasal bir aymazlık olduğunu düşünüyorum. 1980 sonrası siyasal kadrolann liberal ve piyasacı ideolojileri uğruna KIT'lerdeki performans düşmesine seyirci kaldıkları, yapı- labilecek pekçok şeyi bilerek ya da aymazlıkla yapmadık- lan kanısındayım. Liberal ideolojinin kuşkusuz pekçok boyutu var. Bizi ilgi- lendiren ekonomide devletin konumuyla ilgili kısmı. Liberal iktisat öğretisi iktisadi kararlar içiri doğru göster- gelerin (fiyatların) nesnel olarak rekabetçi piyasalar ve bi- reyin özgür tercihleriyle gerçekleşeceğini düşünüyor. Özel tekellerin ve devletin göstergelerin nesnel oluşumu- nu bozacak müdahalelerin iktisadi kararları da bozacağını ve kıt olan kaynakiarı israf edeceğine inanıyor. Bu düşünce sistemi içinde, bırakın devletin üretici ve fi- yat belireleyici olarak ekonomiye katılmasını, fiyatları bo- zacak korumacı tavrına bile yer yok. Son yirmi yıldır dünyaya egemen olan ve 1980 sonrasın- da bize de yansıyan ideoloji bu. Devletin üretici birimleri (KİT) konusunda bu inanca sahip kadrolann yapabileceği iki şey var. Birisi KlT'leri sistemin dışına itmek. öteki ise, KlT'lerin yönetimini ve işleyişini piyasa kurallarına göre yeniden düzenlemek. KlT'leri sistemin dışına çıkartmak ya tasfiye ederek, ya da özelleştirerek gerçekleştirilebilir. Bunlar kağıt üzerine re- torik düzeyinde kolay görünen işler. Uygulamada direnç isteyen, siyasi ve ekonomik maliyeti yüksek olan süreçler. Türkiye'de KlT'leri tasfiye etmek, yani kapatmak pek olası görünmüyor. Bunların üretim ve istihdama önemli katkıları var. Çoğu kez istihdam katkısı ön plana çıkartılı- yor. Oysa, üretim katkıları da önemli. Örneğin, 1991 yılında imalat sanayiinde üretimin yüzde 32'sini devlet kuruluşları gerçekleştirmiş. Bu rakkam gıda-içki sektöründe yüzde 45, Kimya sektöründe yüzde 51, metal sektöründe yüzde 37ye ulaşıyor. Toplamda, cari fiyatlarla 74.2 trilyon liralık değer yaratmış kamu kuruluşları. Kaldı ki ulaşım, enerji, iletişım gibı alanlarda devlet katkısı çok daha büyük. Kısacası, KlT'leri tasfiye ediyorum diyen iktidarm eko- nomide yüzlerce trilyon liralık değer yaratılmasından vaz- geçmesi ve bunun sonuçlarına katlanması gerekiyor. 1980'lenn liberal iktidarlarının tasfiyeyi ağızlarına alma- malarının nedeni bu. Liberalsek de, o kadar değil demiş- ler. Geriye kalıyor özelleştirme. Bu tüm dünyada karmaşık bir sorun. Kamu malını özel kişilere satmanın ahlaki so- runları var. Ama, inanç boyutu dışında bunu tartışmak ola- naksız. Sorunun ekonomik yönleri de var. örneğin, KlT'lerin bir kısmı kimseye cazip gelmeyecek kadar batmış. Ayağa kalkmaları için trilyonlarca lira yatırım gerekiyor. Buna ya- naşan yok. Bazı KİT'ler sadece mevcut konumları ve fiyatlama sis- temi içinde kârlı. Piyasa koşullarına yönelik olarak özel- leştirme bunların sonu olur. Mevcut konumlarında satış ise, devlet tekelini özel tekele dönüştürmek anlamına gelir. İktisadi akıl adına bunu savunanın aklına şaşmak gere- kir. Karlılık potansiyeline sahip KlT'lerin satışı mümkün. O »zaman da karlı ve kaynak yaratan bir işletmenin neden satılacaöı sorusu var. İdeolojik tercih dışında bunu savun- manın olanağı yok. Kaldı ki, salt bu işletmeleri özelleştir- mek sorunu çözmüyor. Zira sorun zarar eden KİT'ler. Tasfiye ve özelleştirmeyi beceremeyen liberal iktidarlar mevcut diğer çözümü hiç gündeme getirmediler. KİT'ler de kendi anlayışları yönünde yönetim ve uyum değişmesi sorununu tartışmaya bile yanaşmadılar. İdeolojik saplanı- ları KlT'lerin sistem dışına itilmesini, gerçekler sorunasis- tem içinde çözüm aranmasını gerektiriyordu. Bunu kavra- yamayınca ekonomi değişirken, KİT'ler değişmedi. Oysa, kendi ideolojileri doğrultusunda ekonomiyi düzenleyen- ler için bu bir zorunluluktu. * 1980 sonrasında ekonominin dışa açılması ve piyasa koşullarına daha duyarlı iktisadi kararlara yönelmesi fir- maları da değişime zorladı. Karar süreçlerinde daha du- yarlı ve esnek olmak, özkaynak yaratarak mali yapılan güçlendirmek zorunda kaldılar. bunları beceremeyenlerin hali KİT'lerden de beter oldu. Bu süreçte KİT'lerin de değişmesi zorunluydu. Reka- bet baskısı altında kalan kamu kuruluşlarında yönetim an- layışındaki siyasi yoğunluk, fiyat politikalarındaki miyobik siyasi çıkar egemenliği, finansmanlarındaki kısırlık sürdü gitti. Liberal iktidarlar KİT'leri liberalleştirmeye hiç ya- naşmadı kısacası. Sonuç geçen hafta rakamladığım çö- küntü oldu. KİT sorununun çözümü eskisinden daha güç ve çapraşık hale geldi. KİT konusunda yazdıklarımın neredeyse yılan hikayesi- ne döndüğünün farkındayım. Ama haftaya soruna son bir kez değinip, çözümleri tartışmak istiyorum. İşsizler ve Eğitimleri • İlkokul mezunu B l Diplomasız Okur-yazar f I Ortaokul mezunu H Lıse mezunu I l L nıversite mezunu •I Okur-yazar değil 11.1 5 8 Okumuşişsizler giderek artıyorİş-Ekonomi Servisi - kiye'de 38.5 milyon olarak he- saplanan çalışabilecek nüfu- ?.un yüzde 8.5 oranındaki bölümünün. yani 2 milyon 937 bın kadannın işsiz olduğu bil- dınldi. İşsiznüfusun yüzde 80'i gençlerden oluşuyor. Okumuş ışsizlerin sayısı da hızla artıyor. Devnmci İşçi Sendikalan Konfederasyonu'nun (DİSK) Musıafa Sönmez. Güventürk Görgülü, Yonca Özkaya ve Cüneyt Altunç'un araştırma- lanna dayanarak hazırladığı Türkiye'nin İşsizlik Dosyası"- na göre 12 yaşın üzerinde 38.5 milyon kişinin yaşadıgı Tür- kiye'de çalışmak isteyip de iş bulamayanlann sayısı 2 milyo- na yaklaşıyor. 'İgreti' işle geçi- nenler, haftada 40 saatten az çahşanlar veya çalıştığı işten memnun olmayanlarla birlikte işsiz. yan işsiz sayısı 2 milyon 937 bine ulaşıyor. İşsizler içinde okur-yazar ol- mayanlann sayısı yüzde 9'da kalırken işsizlerin yüzde 54'ü ilkokul, yüzde 11.1'i ortaokul. yüzde 16.7 sı lıse veya dengi okul. yüzde 3.7'si de üniversite mezunlanndan oluşuyor. Or- taokul, lise ve üniversite me- zunlannın toplamı, işsizlerin toplam sayısının üçte birini oluşturuyor. İşsizlerin neden işsiz kaldığı şeklindeki dökümlerde ilk sıra- yı yüzde 58'le ilk kez iş arayan deneyimsizler alıyor. Bunu, ge- çici usta olup da işsiz kalanlar yüzde 12.2. işinden ailevi veya kişisel nedenlerle aynlanlar yüzde 5.8, işinden memnun ol- mayanlar yüzde 4.3, işinden çıkanlanlar yüzde 3.6. emekli olanlar yüzde 3.6 ve diğer ne- denlerle işinden aynlanlar yüz- de_8.9'la izliybr. İşsiz nüfusun ezici çoğunlu- ğunu işgüçlerinin verimli ça- ğındaki gençler oluşturuyor. 12-24 yaş gruplan arasındaki işsizler. toplam işsizlerin yüzde 56.4'ünü meydana getirirken buna 24-35 yaş içindeki grup da eklenince bu oran yüzde 80'e çıkıyor. İşsizlerin arasında aile gecindiren aile reislerinin sayısmın da 435 bin kişi oldu- ğu kaydedili>or. İşsizliğin 590 bin kişisini de katl'nlar oluştu- rurken 500 binc yakın işsiz kadının 12-35 yaş grubunda olduğuna dikkat çekiliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle