Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET
HABERLER
9EYLÜL1992ÇARŞAMBA
Sırikastiddiası İnönü: Ocakçıoğlu'nun sözleri kendi görüşüdür
Meclis'te
• ANKARA (ANKA) - HEP
Şırnak Milletvekili Orhan
Doğan, HEP
milletvekillerine suikast
düzenleneceği yolundaki
iddıalan birsoru önergesiyle
Meclisgündeminegetirdi.
Orhan Doğan, İçişleri
Bakanı İsmet Sezgin'in
yanıtlaması istemiyle
TBMM Başkanlığı'na
verdiği soru önergesinde,
Şırnak olaylannı incelemek
üzere bölgeye giden 8 kişilik
HEP milletvekili heyetine
Şırnak Tugay Komutanı
Mete Sayar tarafından
"suikast" planlandığı
yolundaki haberlerin doğru
olupolmadığını sordu.
Haber doğru değilse
konuşmalan içeren kasedin
nasıl açıklanacağını soran ve
bakanlığın ne gibi işlem
yaptığjıun açıklanmasını
isteyen Doğan, Tuggeneral
Sayar'ın görevden alınıp
alınmayacağı sorusunu
yöneltti.
IPI Başkanı'nın
incelemeleri
• ANKARA(Cumhuriyet
Bürosu)- Uluslararası Basın
Enstitüsü(IPI)Başkanı
Cushrovvlrani,
Güneydoğu'da öldürülen
gazeteciler için Türkiye'de
yaptığı incelemelerde, bu
gazetecilerin terörizmle
ilgılenni kanıtlar bulgulara
rastlayamadıklannı söyledi.
Türkiye'de lOgazetecinin
öldürülmesi nedeniyle
Uluslararası Gazeteciler
Federasyonu da (FIJ) a
bugün eylem günü ilan etti ve
Avrupa çapında kampanya
başlattı.
Irani, dün düzenlediği basın
toplantısında hükümetin
kendilerine katillerin
bulunması için gerekli sözü
verdiğini söyledi. FIJ
temsilcileri bugün başta
Brüksel, Paris ve Londra
olmak üzere Avrupa ülkeleri
başkentlerindeki Türk
Büyükelçilerini ziyaret
ederek endişelerini dile
getirecek. FIJ, üyelerinden,
Ozal, Demirel, Sezgin ve
Türk Büyükelçtliklerine
protesto mektuplan
göndermelerini de istedi.
Öğretmenlere
Sûvenlik
sonıştunnası
• İSTANBUL (ANKA) -
Öğretmen sendikalan,
güvenlik soruşturmasının
ilke olarak yanlış ve "basit
bir yöntem" olduğunu
belirterek güvenlik
soruşturması uygulamasının
kaldınlmasını istediler.
Eğitim-İşGenel Başkanı
Niyazi Altunya, konuyla
ilgili olarak ANKA
muhabirine yaptığı
açıklamada, güvenlik
soruşturmasının "basit bir
yöntem" olduğunu söyledi.
2 gazetecinin
ailelerînden
dava
• İSTANBUL(AA)-
Güneydogu'da öldürülen
özgür Gündem Gazetesi
muhabirleri Hafız Akdemir
ve Hüseyin Deniz'in
yakınlan, Başbakan
Süleyman Demirel ve İçişleri
Bakanı Ismet Sezgin
hakkında gazetelere
verdikleri demeçleri gerekçe
göstererek tazminat istemiyle
mahkemeye başvurdu.
İstanbul 9. ve l. Asliye
Hukuk Mahkemeleri'ne
sözkonusu dava
dilekçelerinde, meydana
gelen 3 ölüm ve yaralanma
olaylan üzerine Başbakan
Demirel ve İçişleri Bakanı
Sezgin'in bazı gazete ve
dergilere verdikleri
demeçlerin, öldürülen
muhabirerin onur, şeref ve
saygınlığına yönelik olduğu
öne sürülereİc, maddi
tazminat isteminde
bulunuldu.
ANAP'a ihtar
• ANKARA (Cumhuriyet
Börosu)-Anayasa
Mahkemesi, Ankara il
kongresinin zamanmda
yapılmaması nedeniyle.
ANAP'a ihtar verilmesini
karariaştırdı. Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı'nın
bu konudaki başvurusunu
dünkü oturumunda
inceleyen Anayasa
Mahkemesi heyeti, bir
üyenin muhalefetine karşın,
10 üyenin oylan ile ANAP'a
ihtar verilmesine karar verdi.
Oyçokluğu ile çıkan karara,
kıdemli yedek üye Yılmaz
Aliefendioğlu'nun muhalif
kaldığı öğrenildi. Anayasa
Mahkemesi, kamuoyunda
"kıyak emeklilik" olarak
adlandınlan
milletvekillerinin
emekliliklerine ilişkin yapılan
ipta) başvurusunun da
esastan incelenmesine karar
verdi.
SHP demokratikleşmedeısrarlı• İnönü, "hükümet kendi görüşünü kendi
sorumluluğu altında ortaya koymaya devam
ediyor. ÇMUK konusunda hükümetin görüşü
bellidir. İlk fırsatta yasalaşacaktır" derken Adalet
Bakanı Seyfi Oktay da, Ocakçıoğlu'nun sözleriyle,
CMUK'ta bir değişiklik yapılmasının söz konusu
olmadığmı söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu>-Devlet Bakanı Başbakan
Yardımcısı ErdaJ İnönü, Ceza
Muhakemeleri Usül Yasasf nın
enkısa sürede yasalayaşacağını
belirterek," Sayın Ocakçıoğlu'-
nun sözleri kendi görüşüdür"'
dedi. Adalet Bakanı Seyfı Ok-
tay da demokraükleşme yasa-
lannın yaşama geçirilecegini
söyledi. inönü adîi yılın açılış
töreninde Yargıtay Başkanı
İsmet Ocakçıoğlu'nun yaptığı
konuşmayla ilgili olarak,
"Savın Yargıtay başkanının
söylediği kendi görüşüdür. Hü-
kümetin fikri değildir" dedi.
İnönü başka bir toplanüya
konuşmacı olarak katıldığı için
adli yılm açılış törenine katıla-
madığını belirterek şu değerlen-
dirmeyi yaptı:
"Konuşmalan gazetelerde
gördüm. Bu toplantılarda yapı-
lan konuşmalann konuşmacı-
nın görüşlerini temsil etmesi
normaldir. Daha önce de Yar-
gıtay Başkanı ile Barolar Birliği
başİcanının aynı toplantıda ko-
nuşmasını istedik Bu toplantı-
larda söylenen sözlerden rahat-
sız olacağız diye o toplantıya
çağırmamanın ikiye ayırmamn
yanlış olacağını söylemiştik.
Konuşmacılann özgürlüğüne
her zaman saygı duyanz. Ama
konuşmacılann söyledikleri
sözler kendilerini bağlar. Yar-
gıtay başkanının değındiğı ko-
nulan şu anda tartışmakta ya-
rar görmüyörum. Söylediği şey
kendi fikridir veya Yargıtay'
daki bazı üyelerin fikridir. Böy-
le değerlendirmek gerekir. Hü-
kümetin fikri değildir. Hü-
kümet kendi görüşünü kendi
sorumluluğu altında ortaya
koymaya devam ediyor.
CMUK konusunda hükümetin
görüşü bellidir. İlk fırsatta ya-
salaşacaktır Ülkenin birliği ko-
nusunda da yargıtay başka-
nının söylediğine herkes katı-
lır." Oktay da, Ocakçıoğlu'nun
sözleriyle, CMUK'ta bir deği-
şiklik yapılmasının söz konusu
olmadığını söyledi. Oktay," Biz
belli kişiler karşı çıkacak diye
inançlanmızdan özveride bulu-
namayız. Kimse bizden bunu
bekleyemez. Madem ki konu-
şan Türkiye diyoruz, herkes gö-
rüşlerini açıklayacak. Bu dü-
şünce tarzı yeni değil. Sadece
Ocakçıoğlu değil. pekçok kişi
buna benzer düşünceler ifade
etmiştir. Ancak asıl olan de-
mokratikleşme olacak mı ol-
mayacak mı tartışmasıdır.
CMUK demokratikleşmeyi
sağlanması için gereklidir" di-
ye konuştu.
Yargıtay üyeleri:
Değişiklikler
öncedentarbsılsın
Başbakan Süleyman Demirel ycni yasama yılı için verilen koktevlle katüdı.
Muhalif milletvekilleri iknayaçalışılacak
DYP taıtışmalaııizliyor
• DYP Grup Başkanvekili Bekir Sami Daçe'den
alınan bilgiyegöre, parti içindeki muhalif
milletvekilleri önümüzdeki iki grup toplantısında
dinlenecek, görüşleri alınacak ve ikna edilecek.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Adli yılın açılış töreniyle
yeniden gündeme gelen demok-
raükleşme yasalanrun Meclis'-
ten geçip geçmeyeceği konu-
sundaki farklı değerlendirmeler
sürerkenv
PYP cephesi "geliş-
meleri izliyor". Başbakan Sü-
leyman Demirel Ocakçıoğlu'-
nun açıklamalanndan rahatsız-
lık duymadığını yineleyerek.
"Yorum yapmam. konuşan
Türkiye istiyoruz" dedi. DYP
grubunun önümüzdeki günler-
de yeniden gündeme gelecek
olan CMUK'a muhalefet eden
milletvekillenni "ikna etmeye"-
çalışacağı öğrenildi.
Demirel dün akşam başba-
kanlık binasmdan aynhrken,
"Ocakçıoğlu'nun CMUK değj-
şiklikleri hakkında dile geürdiği
endişelerini yerinde görüyor
musunuz?" sorusuna şu yanıtı
verdi: "Bir yorum yapmam. Biz
hükümetiz. Konuşan Türkiye
istiyoruz. Konuşmalanndan
rahatsız olmam kesinlikle. Biz
siyasi iktidar olarak doğruyu
yapmakla mükellefız. Doğruyu
yapmaya mecburuz, doğruyu
arayarak buluruz. Bence Tür-
kiye'de herkes düşüncesini söy-
lemelidir. Hiç rahatsız olma-
dım, sayın Ocakçıoğlu'nun
yaptığı konuşmadan."
26 ağustosta CMUK'u gö-
rüşmek üzere toplanan Meclis'-
te DYP'de bir grup milletvekili
değişikliklere karşı çıknuş ve
genel kurul salonuna gjrmeye-
rek bu eğilimini belli etmişti.
Demirel bir eylüldeki grup top-
lanüsmda değişikliklere karşı
olan milletvekillerinin kafası-
ndakileri söylemeleri gerektiği-
ni belirterek, "Herşeyi grupta
tartışalım, genel kurulda iki
parti görünümü vermeyelim"
demişti. DYP Grup Başkanve-
kili Bekir Sami Daçe'den alınan
bilgiye göre, parti içindeki mu-
halif milletvekilleri önümüzde-
ki iki grup toplantısında dinle-
necek, görüşleri alınacak ve
ikna edilecek. Daçe, "Kafası-
nda soru işareti olan arka-
daşımız grupta konuşacak. Ge-
nel kurula tek vücut gidilecek"
dedi. DYP'li milletvekillerinin
özellikle, sorguda avukal bu-
lundurulması ve gözaltı süresi-
nin terör suçlannda da kısaltıl-
masına karşı çıkıyorlar. Bu ko-
nuda "orta yol" arayışı devam
ediyor. Edinilen bilgiye göre,
çözüm için düşünülen bir başka
yol da terörle ilgili suçlan
CMUK'tan ayırmak ve başka
bir düzenleme yapmak. Ancak,
SHP içinde bazı milletvekiUeri-
ni buna karşı çıktığı öğrenildi.
•Yargıtay4.Ceza
Dairesi BaşkanıSami
Selçuk,Ocakçıoğlu'nun
konuşmasında kaüldığı ve
kaülmadığı bölümler
olduğunu belirterek,"
Kimseeleştiriden
çekinmemeli"diye
konuştu.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Yarştay üyeleri adli yı-
lın açılış töreninde başlayan
"demokratikleşme" tartı-
şmasına farklı yaklaşımlar ge-
tirdiler. Yargıtay 4. Ceza Dai-
resi Başkanı Doç.Dr. Sami
Selçuk, "Kimse eleştiriden çe-
kinmemeli" diye konuşurken,
Yargıtay 2. Ceza Dairesi Üyesi
Osman Kadris Keskin, "
İnsanlar camide hutbe dinler
gibi dinlemekle yetiniyor. Her-
kes görüşünü söylemeli.
Yargıtay bu tartışmalann
dışına çıksa bile içine çekilme-
li" değerlendirmesini yaptı.
Cumhuriyet muhabirinin
sorulannı yarutlayan Selçuk,
öncelikle CMUK hazırlanı-
rken Yargıtay'm görüşünün
alınmamasını eleştirdi. Selçuk
şunlan söyledi:
"Sayın Ocakçıoğlu'na Ada-
let BakanlığTndan bir yazı gel-
miş. CMUK'un hazırlanma-
sında bir üye de Yargıtay'dan
istenmiş. Benim katılmamı
önerdi. Kabul ettim. Bakanlı-
ğa bildirdik. Ama hıç arayan
olmadı." Selçuk, Ocakçıoğlu'-
nun "kaygı duyduğunu" söy-
lediği CMUK'ta onayladığı ve
onaylamadığı bölümler bulun-
duğunu belirterek şöyle dedi:
"Ben her suç için sorguda
avukat bulundurulmasından
yanayım. Baa suçlar için avu-
kat olur, bazılan için olmaz,
diye ayınm yapmak yanJışur.
O zaman avukat bulundu-
rulmasma karşı çıktığınız suç-
lardan gözaltına alınanlara iş-
kence yapılmasına olanak ver-
miş olursunuz. Hükümet söz-
cüleri bazan açıklama yapıyor,
'Türkiye'de işkence yoktur,
çünkü işkence suçtur' diye. Bu
Türkiye'de hırsız yoktur, çün-
kü hırsızlık suçtur' demek gibi
birşey. Eğer işkence iddialannı
tümüyle ortadan kaldırmak is-
tiyorsak hazırlık soruşturma-
sında avukat bulunmasını ka-
bul etmemiz gerekiyor. Gö-
zaltı süresinde, örgütlenmiş
suçlarda, yargı denetiminde
uzatma olabilir."
Selçuk, bu konudaki tartış-
malann sağlıklız bir noktaya
gitmesinden endişe ettiğini be-
lirterek, "Herkes görüşünü
söylemeli. Bundar- da kimse
rahatsız olmamalıdır" dedi.
Selçuk,"Yüksel yargı or-
ganlannın mensuplan orada
çalışan görevlilerdir, bu organ-
lann sahipleri halktır. Yurttaş
olarak herkes eleştirisini ya-
par.Eleştiriyi yapanda arka
düşünce aramak sağlıksız bir
tartışma yöntemidir" dedi.
Keskin de, 12 yönetiminin
"tepkisiz" bir toplum ya-
rattığını belirterek, insanlann
olup bitenleri camide hutbe
dinler gibi izlediğini söyledi.
Ocakçıoğlu'nun birçok görü-
şüne katılmadığını söyleyen
Keskin, "Ancak bu aşamada
önemli olan görüşlere kaiılıp
katılmamak değil. Önemli
olan herkesin görüşünü söyle-
mesidir. Hamaldan cumhur-
başkaruna kadar herkes çekin-
meden ne düşündüğünü ka-
muoyuna aktarmalıdır. Özel-
likle önemli kanun değişiklik-
lerinde Yargıtay'ın koni'ş-
masından çekinmek bir yana,
Yargıtay'ı bu tarüşmalann içi-
ne katmak gerekir" dedi.
Askeri Yargıtay, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nu değerlendirdi:
Yüksekdüzeyde bir gelişmeve iyileşme
• Askeri Yargıtay'ın,CMUK değişiklikJerini
görüştükten sonra, Milli Savunma Bakanlığı'na
gönderdiği değerlendirmede "Ceza Muhakemeleri Usül
Yasasıyüksekdüzeyde birgelişme. Deridemokratik
toplumlann ölçüleri düzeyindebiriyileşme. Eğerbu
yasaJaşacaksa Askeri Muhakemeler Usül Yasasfnda da
aynı değişikliğin süratle yapdması lazım" dediği
öğrenildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bû-
rosu)-Ceza Muhakemeleri Usul
Yasası'ndakı (CMUK) deği-
şikliklerin Askeri Yargıtay'da
da " mütalaa edildiği" ve yeni
düzenlemelerin olumlu karşı-
landığı öğrenildi. Askeri Yargı-
tay'ın CMUK'un yasalaşması
halinde Askeri Muhakemeler
Usül Kanunu'nun da buna pa-
relel olarak değiştirilmesi ge-
rektiği görüşünü Milli Savun-
ma Bakanlığı'na ilettiği belirtil-
di.
Askeri Yargıtay Başkanı
Tuggeneral Yaşar Çiftçioğlu,
Cumhuriyet muhabirinin soru-
su üzerine "kamuoyu önünde.
taraflan oluşmuş " bir konuda
polemiğe girmek istemedikleri-
ni, bu nedenle demeç veremeye-
ceğini söyledi. Tuggeneral Çift-
çioğlu , CMUK'un kendi ku-
rullanndan da geçtiğini vurgu-
lamakla yetindi.
Edilinen bilgiye göre, Askeri
Yargıtay, CMUK değişiklikle-
rini genel kurulunda görüştük-
ten sonra, değerlendirmelerini
Milli Savunma Bakanhğı'na
gönderdi. Askeri Yargıtay'da
bu konuda şu değerlendirmele-
rin yapıldiğı öğrenildi:
"Ceza Muhakemeleri Usül
Yasası yüksek düzeyde bir ge-
lişme. Ileri demokratik top-
lumlann ölçüleri düzeyinde bir
iyileşme. Yalnız burada askeri
yargı ile ilgili bir aüf yok. Eğer
bu yasalaşacaksa Askeri Mu-
hakemeler Usül Yasasfnda da
aynı değişikliğin süratle yapı-
lması lazım. Bir yerde yeni uy-
gulama başlayacak bir yerde
eski hükümler geçirli olacak, bu
kabul edilemez. Örneğin, yasa-
da yeralan avukat bulundurul-
ması hükmü yüriirlüğe girince.
biz buna uymayacağız diyeme-
yiz."
Askeri Yargıtay'ın bu değer-
lendirmelerini Milli Savunma
Bakanlığı, Askeri Adalet İşleri
Başkanhğı'na ilettiği öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre, başkanhk
Askeri Muhakemeler Usül Ya-
sası'nda yeni düzenlemeleri ha-
arlamak için CMUK'un mec-
üsten geçmesini bekliyor.
Askeri Yargıtay yetkilileri,
"politik niteükte siyasi iktidarla-
nn gündeminde olan meselelere
kanşmamaya özen gönder-
diklerini, değerlendirmelerinin
mesleki olduğunu" söylediler.
Olağanüsîükongreciler90 imza topladı
BayanÖzallarkongne
fitiHniateşledi
GÜNSELİ ÖNAL
ANKARA-ANAP'ın Özalcı-
lan olağanüstü kongre için ge-
rekli olan 200 imzayı bulmakta
zomahnca, Cumhurbaşkanı
Turgut Özal'ın eşi, İstanbul
eski İl Başkanı Semra Özal ve
kızı Zeynep Özal, İstanbul Mil-
letvekiJleri Nacı Ekşi ile Leyla
Yeniay Köseoğlu ve 17 delegey-
le birlikte genel merkeze olağa-
nüstü kongre başvurusunda
bulundu. Teşkilat Başkan
Yardımcısı İbrahim Çebi.
Özallann bu başvurusunun,
muhaliflerin olağanüstü kong-
re toplamak için gereken 200
imzayı bulmakta zorlandı-
klannın göstergesi olduğunu
söyledi. Çebi, 21 delegenin baş-
vurusunun pratikte bir anlamı
olmadığı halde, Özallar'ın bu
başvuruyu yaparak delegelere,
"Biz imzamızı attık. Siz de ken-
dinizi buna göre ayarlayın" me-
sajını verdiklerini söyledi.
ANAP'ta olağanüstü kong-
reyi toplama girişimleri arap
saçına döndü. Muhalif muha-
fazakarlann kaç imza topladı-
klanru teşkilattan öğrenmeye
çalışan ANAP genel merkezi,
90 rakamını verdi. Özalcı Mu-
zaffer Atılgan, 90rakkamı ile il-
gili olarak"Buna kargalar bile
güler" yorumunu yaptı. Atı-
lgan. sadece kendisinin ve Ke-
mal Akkaya'nın 40 imza top-
ladıklanru, imza toplama işle-
minin yedi koldan yürütüldü-
ğünü belirterek, "700'ün altına
düşmeyiz" dedi. Muhafazakar-
lann sürpriz bir isim olarak
devlet eski bakanı Cemil Çi-
çek'i genel başkan adayı gös-
terecekleri belirtiliyor.
Olağanüstü kongre için imza
toplamaya başlayarak, genel
merkeze karşı bayrak açan mu-
halifler. Yılmaz'a karşı çıkara-
caklan aday konusunda henüz
göriiş birliğine varamadılar.
Adaylık konusunda aktif kulis
çalışmalarına ilk başlayan kişi,
Yıldırım Akbulut oldu. Aday
adayı olarak adı geçen Keçeci-
ler'in. Özal'ın karşı çıkması ne-
deniyle şansının kalmadığı ileri
süriilüyor.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Özden, Ocakçıoğlu'nuyanıtladı:
Duyarsızlaradiyeceksöz yok
ANKARA-Anayasa Mahke-
mesi Başkanı Yekta Güngör
Özden, Yargıtay Başkanı İsmet
Ocakçıoğlu'nu "muhatap al-
madığını" söyledi.
Özden, Ocakçıoğlu'nun ken-
disine yönelik söylediği, "Sözle-
ri bir kulağımızdan girip, diğe-
rinden çıkar" sözlerine, şu
karşılığı verdi:
"Benim söylediklerim; mes-
lek terbiyesine. deneyim biriki-
mine aykın tutumlann herkes-
çe görünen bölümlerini eleştir-
mekti. Sözlerimin anlaşılama-
yacak yönü yoktur. Duyduğu-
nu anlayacak kulaklar, du-
yarlılığını yitirmemiş olan-
lardır. Duyarlılığını yitirenler
için söyleyecek bir şey yoktur.
Muhatap alıp, başka söz söyie-
mek, bana yakışmayacak du-
rumlara tenezzül etmek istemi-
yorum." Özden, Ocakçıoğlu"-
nun açıklamalanna ilişkin ola-
rak şöylededi: s
"Ben, yargıya, Yargıtay'a ve
sayın üyelerine saygım gereği,
anayasaya, yasalara aykın yo-
rum, düşünce ve haksız eleştiri-
ler ile yapılan konuşmaya layık
olduğu yanıtı vermiyorum.
Yargıçlann ve savalann aylık-
lannın artmamasmın, Yargı-
tay'ın itibannı zedeleğini ileri
süren, raportörlüğünü yaptığı
Anayasa Mahkemesi'ni. işlev-
lerini ve yapısını bilmeyen, yar-
gıdaki birlik ve dayanışmayı
yıkan, yargıçlığın son rütbesi
sayılan avukatlığı horlayan bir
anlayışı ciddiye almak olanak-
sızdır. "
İç ve dış banşın en etkin ara-
cının hukuk olduğunu da anım-
satan Özden, hukuk reformu-
nun kaçınılmaz olduğunu her-
kesin, hatta hukuk tanımaz bi-
çimde davrananlann bile kabul
ettiğini belirterek şöyle dedi:
"Hukuk, adalet ya da yargı
reformu adı verilen yenilenme-
ler bir kaç yasa ile olmaz. Ada-
let Bakanlığı'nın, adaletin için-
de adaletsızliği kaldıran anla-
yışlar, salıverme sonrası iyileş-
tirmeye değin her alanda kap-
samlı çalışmalar yapması öz-
lenmektedir. Tutukluluk. gö-
zaltı elbet ceza değildir. Uygar
yaklaşımlan, ülke koşullan,
özel ve olağanüstü dunımlarla
bağdaşacak bir biçimde kural-
Iaştırmak beklenmektedir."
Özden, dün Ankara Gazete-
ciler Cemiyeti'ne ziyareünde
yaptığı konuşmada, Anayasa
Mahkemesi'nin hiçbir gün para
peşine düşmediğini belirterek,
Yargıtay Başkanı Ocakçıoğlu'-
nun konuşmasına değinerek,
şöyle konuştu:
"Şimdi bu tür yanlışlıklar çe-
şitli nedenlerle halk tabiri ile si-
dik yanşı haline getirilmek is-
teniyor. Tabii ben, böyle bir
yanşın ne başında, ne sonunda
olmak istemem. Bazı konuşma-
lar, yargıdaki çatlaklan artır-
maktan, yargıyı bölmekten öte-
de, Anayasa Mahkemesi'nin
kaldınlmasına yönelik önerileri
içermektedir, kibarca. İşte,
Her hakim Anayasa Mahke-
mesi'ne üye olabilir, ama Yük-
sek Hakimler Kurulu'na üye
olmak için -ki. herkes ondan şi-
kayetçi- yargıtay üyesi olmak
gerekir. Anayasa aykınlık du-
rumlanna her mahkeme baka-
bilir. Anayasa Mahkemesi'ne
gerek yok" gibi sözler. Düşü-
nün, Türkiye'de bunca asliye
hukuk, sulh hukuk. sulh ceza
mahkemesi var. Her mahkeme
bir yasa maddesini iptal etse,
anayasa yorumlasa, keşmekeş
bir saatte doğar Türkiye'de.
Olacak şey değil."
METROPOL
ATtLLA DORSAY
Natalie Cole'dan
Ajda Pekkan'a...
Beylerbeyi Sarayı'nın ahır ve mutfak binalarının bulun-
duğu bahçeye ilk Boğaz Köprüsü'nün Anadolu ayağı dikil-
diğinde zaten zaman aşılmış, sanki TV dizilerindeki za-
man-ötesi gemilerden biriyle, At)dülaziz'in Fransız Impa-
ratoriçesi Eugnie'ye kur yaptığı 19. yüzyıl dünyasından
teknolojinin, ilerlemenin, hamlelerin çağı 20. yüzyılageçi-
livermişti.
Aynı köprü ayağınm tam altında Natalie Cole, babası Nat
King Cole'un şarkılarını söylerken, bizim için zaman yine
aşıldı. O Nat King Cole ki gençliğimin tüm o keskin duygu-
sallığının beşiğini sallamış, ilk duygu şoklarına eşlik et-
miş, romantizm denen şeyle tüm bir kuşağın gözünde
eşanlamlı olmuştu. Ve kızı, babasının romantik parçaları-
na aynı duygu yükünü veremiyorsa da özellikle "swing"-
lerde coşturuyor ve aile mirasının varlığını kanıtlıyordu.
özellikle yukarıdan inen bir beyazperdede Nat King Cole'-
un görüntüsü "Unforgettable"ı söylerken, bizim için za-
manlar büsbütün karıştı. Ve Eczacıbaşı'ların 50. yıl kutla-
ma gecesinden kanatlanıp geçmişin özlemle andığımız yı-
llarına doğn< süzülüverdik.
Aynı şeyi, bıraz da Ajda Pekkan'ın son çıkan kaseti "Hoş
Gör Sen"le yaşadık. Ajda Pekkan, bu kez 1960-70'lerden
kalma eski şarkılarını toplamıştı bir kasette... Kimilerimi-
zin evlerinin bir köşesinde hâlâ duran o tozlanmış, çiziklen-
miş, kenarları çatlamış 45'liklerde kalan şarkıiarının bir
bölümünü bir araya getirmişti.
O Ajda Pekkan ki çıkışı Nat King Cole'un 1965'teki ölü-
münün hemen ertesinde başlamıştı. Türk popunun ilk ör-
neklerinden olan şarkılarını, doğrusu yıllar sonra yeniden
dinlerken heyecanlandık.
Çok mu güzel şarkılardı bunlar? Yooo... Hemen hepsi
(kasette belirtilmek zahmetine girilmemişti ama) Enrico
Macias başta, kimi yabancı şarkıcı ve şarkılardan apartıl-
mıştı. Özgün beste yok gibiydi. Çoğu da dattara-dutturu
parçalardı. "KimlerGeldi, KimlerGeçtf'gibi nerdeyseas-
lından güzel olanlar da yok değildi.
Ancak yine de ilginç bir kasetti bu... öncelikle şarkıların
sözleri, o yıllar için oldukça ilginç bir "feminist" tavrı yan-
sıttığı için... Gencecik bir Ajda'nın o taraklarda beiki de
bezi yoktu. Ancak söz yazarlarının da iteklemesiyle, o dö-
nem Ajda şarkıları, sanki toplumumuz için erken bir femi-
nist söylemin ilk yansımalarını getiriyordu:
"- Kolla kendini, sıra bana geldi
Kadının fendi erkekleri yendi
Bak zaman değişti, sabırlar tükendi
Yalvarmak... o eskidendi
Seveceğim, gezeceğim
Görürsün, sana neler edeceğim "
diyebilen bir Ajda, başka bir şarkıda ise şöyle sesleni-
yordu:
"- Hür doğdum, hür yaşarım, kime ne?
Köle miyim sana ben, sana ne?
Zararım varsa kendime, sen bak kendi derdine."
Elbette pek derinliği olmayan bu sözler ve bu şarkılar,
sonuç olarak, 1960'ların bugün TV'den izlediğimiz Yeşil-
çam filmlerindeki kadın söylemiyle tam bir çakışma halin-
deydi. Ofilmlerde, Türkân Şoray, Fatma Girik, Hülya Koçyi-
ğit'in canlandırdığı, genelde alçakgönüllü çevrelerden ge-
len, erkeklerin ezdiği, ama sonunda kadınca oyunlarla on-
lardan intikam alan, onları üzen, peşlerinden sürükleyen
kadın tipleri, Pekkan'ın şarkılarıyla ne denli uyum fialin-
deydi!..
Asıl önemli olan bir nokta da müzikal düzeyi ne olursa
olsun, popüler kültürümüzün önemli bir parçası olan ve
tüm uygar ülkelerin tersine, bizde kayıtları asla yenilen-
meyerek, ancak belli bir kuşağın belleğinde yaşamaya
mafıkum edilen popüler müziğimizin bir döneminin bu ti-
pik parçalarının, sonunda alçakgönüllü bir kaset halinde
de olsa tüketime sunulmasıydı. Ajda Pekkan'ın özel duru-
munda, bu şarkıların içerdiği sosyolojik değerin bile bu gi-
rişimin önemini ve yararını belirten bir öğe olduğunu dü-
şünüyorum. Ve bu tür çalışmaların çoğalmasını, bu tür kül-
türel ürünlerin derlenerek pazara sunulmasının daha dü-
zenli, programlı ve sistemli biçimde yapılmasını dilfyo-
rum.
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz:
Demokratikleşmede
ilıtiyatlıdavraııılsm
İstanbul Haber Servisi-
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz, DYP-SHP koalisyon
hükümetini "demokratikleşme
konusunda fiyaka yapmakla'
suçlayarak "vatandaşlann can
güvenliğini sağlamada zorluk
çeken bir devletin demokratik-
leşme konusunda daha ihti-
yatlı hareket etmesi gerektiğine
inanıyorum" dedi vehükümetin
tin ayaklanrun yere bas-
madığmı sa-
vundu.
İstanbul'da
dün gazetecile-
re bir açıklama
yapan Mesut
Yılmaz, Adli
yılın başlaması
dolayısıyla
Yargıtay Baş-
kanı İsmet
Ocakçıoğlu'-
nun hükümeti
özellikle de-
mokratikleşme
paketinde yer
alan bazı konu-
larda eleştirdi-
ğini anımsata-
rak, "Bu eleşti-
rilerin hümüket
tarafından dik-
kate ahna-
cağmı, yargı bağimsızüğını ze-
deleyici bir takım tasarruflar-
dan vazgeçmeleri sonucunu
doğuracağmı ümit ediyoruz"-
dedi.
Yargının hassas bir konu ol-
duğuna dikkat' çeken Yılmaz.
"Hükümet yargı organlanyla
ciddi görüş aynlıklan içerisin-
dedir. Hükümetin bu konuda
özellikle Ceza Muhakemeleri
Usulü Kanunu'nu mevcut ha-
liyle yeniden Meclis'e geti-
rilmesi şeklinde bir hatada
ısrar etmeyeceği ümidini taşı-
yorum" şeklinde konuştu.
Mesut Yılmaz bir gazeteci-
nin kendisine yönelttiği,
"Yargıtay Başkanı konuş-
masında demokratikleşme pa-
• Mesut Yılmaz,
Adli yılın başlaması
dolayısıyja Yarştay
Başkanı İsmet
Ocakçıoğlu'nun
hükümeti özellikle
demokratikleşme
paketindeyer alan
bazı konularda
eleştirdiğini
anımsatarak, "Bu
eleştirilerin hükümet
tarafından dikkate
alınacağını ümit
ediyoruz"dedi.
ketindeki bazı hükümlerlere
ilişkin, ülkenin bölünmezligi
açısından bazı endişeler
laşıdıgını söyledi.Siz de aynı
endişeleri duyuyor musunuz"
bıçimındekj bir soruya ise şu
karşılığı verdi:
"Sayın Yargıtay Başkanı,
yargıyı ilgilendiren konularda
dile getirdiği görüşlerin kendi
şahsi görüşleri olmadığını; bu-
nun Yargıtay Başkanlar Ku-
rulu'nun ortak
görüşü olduğu-
nu ifade etrniş-
tir. Bildiğiniz
gibi daha önce-
de Yüksek Ha-
kimler Kuru-
lu(YHK) üye-
leri ortak bir
deklerasyonla
Adalet Bakan-
lığı'mn kanun
tasanlanna
karşı
çıkmışlardı.
Ben burada
Yargıtay Baş-
kanı'nın
yargıyla ilgili
şahsi olmayan
görüşlerini kas-
tediyorum. Bu
konularda şah-
si görüşler aynlabilir. Biz
bunlann açıkça tartışılması-
ndan yanayız. Ama yargıyla il-
gili hükümet tasarruflan ko-
nusunda, eğer yargı organlan
böylesine ortak bir tutum orta-
ya koyuyorlarsa, ve bu hükü-
metin tasarruflanna taban ta-
bana zıtsa bu konuda hükü-
metin dikkatini çekiyorum.
Mesut Yılmaz daha sonra
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Vatandaşlannın can gü-
venliğini sağlamada müşkü-
lat çeken bir devletin demokra-
tikleşme konusunda daha ihti-
yatlı hareket etmesi gerektiğine
inanıyorum. Bu hükümet
ayaklan yere basmayan bir hü-
kümettir."