Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 EYLUL1992 ÇARŞAMBA
OLAYLARVEGORUŞLER
YenidenAtatürkçülük...
Devnmın başlangıç yıllannda Ataturk, "once sosyal ozgurlük" demıştır,
"sıyasal özgurlük bunun arkasından gelecektır " XX. yüzyılın son evresinde
uygardünyanın ulaştığı yer, Ataturk'ün amaçladığından başka bır yer
değıldır.
M. İSKENDER ÖZTURANLI Hukukçu
9 Eylul 1922 Tam yetmış yıl once bugun
Gazı Mustafa Kemal Ataturk 30 Ağustos"-
takı utkuyu (zafen), kesın sonuca ulaştırarak
guzel îzmır'ımızı de kurtarmakla kalmamış,
yıllardır duşunduğu yepyenı bır Turk devletı
kurmayı gerçekleştlreceğı gune ulaşmıştı
Ulusal Ant sınırlan 'Ç'nde, çağdaş Turkıye
Cumhunyetı'nı kurarak duşuncesını gerçekleş-
tırmeyı de başardı Devnm atıhmlanyla, ulu-
sal bılınç ıçınde gelışen modern Turkıye'ye
butun dunya sevgı \e hayranlıkla bakıyordu
1945'lerden ben "demokrası" dıye ayağa
kalkan "demokrasıden habersız" lenn, ulusal
bılınçten yoksuntara, genalere, çıkarcılara,
odun vere vere genletme yanşına gırdığımız
Turkıye Cumhunyetı. Ataturk'un kurduğu
çağdaş Turkıye Cumhunyetı dır Son gunler-
de daha da azıtıp "2 Cumhurıyet" yaygarasın-
dalar.
Unutulmasın kı Ataturkçu duşunce,
amacından saptınlmış olmasaydı, "Yenı Os-
manlılık" "2 Cumhurıyet" ve "asker-sıvıl"
tartışmalan tanhe kanşmış olurdu Hıç kımse
de boyle bır tartışmayı gündeme getıremezdı
1923 devnmcılen. cumhunyetı kurarlarken
laıklığı devletın temel ılkesı olarak duşunmuş-
ler, ona anayasal bır guç kazandırmışlardır
Cumhurıyet yasalannın ve cumhunyet kuru-
luşlannın odak noktası laıklık olmuştur Ne
yaak kı bu ılkeyı uygulama alanından kaldı-
ran sıyasal ıktıdarlar, onun kaçınılmaz sonu-
cu olan "oğretım bırhğı"nı de delık deşık et-
mışlerdır
Uygar dünyanın hıçbır yennde anayasalar
değıştınlmeden rejım değışmemıştır Turkf-
ye'de değışmıştır Sıyasal ıktıdarlar, anayasa-
lan hıçe saymışlar, anayasalara avkın yasalar
çıkarmışlardır Dünyanın hıçbır yöresınde
anayasalar genye goturulmemıştır Turkıye*-
de gotürulmuştur Çağdaş dünyanın anaya-
salan "ozgurluğun engelı" değıl, "koruyucu-
su" olmuştur Bızde ıse ozgurluk ve demokra-
sı anayasalarla ortadan kaldınlmış, sıyasal ve
toplumsal denge anavasalarla bozulmuştur
Demokrası ıle bağdaşmayan "kutsal devlet"
sozcuğu ana>asa yargısı hahne getınlmıştır
Busuretle demokrasıden deAtaturkçuluk"ten
de uzakiaşılmıştır Ataturk'un kurduğu Hal-
kevlen, halkodalan ve Koy Enstıtulen, Turk
Dıl Kurumu \e Turk Tarıh Kurumu ka-
patılmıştır Bu devnm kuruluşlan, devletın en
ust katlannı ele geçırenlerce yok edılmıştır
Aynı kışıler, temellen bağımsızlık savaşı yıl-
larında atılan ve Ataturk tarafından kunılan
CHP ıle bırlıkte, otekı partılerı de hukuka
aykın bıçımde ve acımasızca kapatmışlardır
Olumlu adım
Kapatılan sıyasal partılerın yeniden açıl-
ması hıç kuşkusuz olumlu bır adımdır. Ama
yeterlı değıldır CHP'nın yaşam alanına geçı-
nlmesı Turk devnmcılen ve Turk solculan
ıçın onemlı bır aşamadır Bunu çok ıyı değer-
lendırmek gerektır
Bılındığı gıbı CHP, kapatılana değın Ata-
turkçuiuğu savunan bır partı olarak varlığmı
surdurmuştur Ataturk denınce akla CHP,
CHP denınce de Ataturk gelmıştır Ataturk'le
partı böylesme bütunleşmış, böylesıne özdeş-
leşmıştır Adı CHP olan bır partının Ataturk -
çuluk'ten aynlması bu nedenle olanaksızdır
Aynlacak olursa, artık o partının adı CHP
olamaz CHP, Ataturk ılkelennı çağın gerek-
lenne ve gunun koşullanna gore yenıden yo-
rumlayabılır, 20O0'lı yıllann ışığında onlan
yenı baştan değerlendırebılır, ama o ılkeler-
den vazgeçemez Vazgeçemez, çunku Ata-
turkçu duşunce, çağla bırlıkte yuruyen, ılerle-
yen ve şekıllenen bır duşuncedır Devnmcılık
ılkesının gereğıdır bu Ve Ataturk de XX
yuzyılın başlannda XXIyuzyılı \akalayan bır
devlet kurucusudur
Ataturkçu duşunce Turkıye genelınde e,ge-
mendır Ataturkçuler de çoğunluktadırlar
Ne var kı orgutlenemedıklen ve bır araya ge-
lemedıklen ıçm aanhktaymış gıbı gorunmek-
tedırler Bu duşunceden İcaynaklanan partıler
de gereksız bır çatışmanın ıçındedırler SHP
ve DSP oteden ben bır duzlemde buluşa-
madığı ıçın Ataturkçuluğu gereğı gıbı savuna-
mamaktadır Bunun nedenı, duşünce ayrılık-
ları değıl, kışısel çeKişmeler, kışısel kırgmlıklar,
kışısel hesaplardır
CHP, yeniden orgutlenme aşamasındadır
Eylemlı polıtıka yapan Ataturkçulenn bır-
leşmesı ıçın büyuk fırsattır bu "Sosyal de-
mokrası" ve "demokratık sol" gıbı deyım
aynlıklannın ortaya atılması, bahaneden baş-
ka bır şey değıldır Odak noktası Ataturkçu-
luk ve Ataturk ılkelen olmahdır CHP yeni-
den kurulurken Ataturkçulenn bır araya gel-
memesı ıçın hıçbır neden yoktur Tum koşul-
lar hazırdır Bu fırsatın İcaçınlması, yanılgı-
lann en bağışlanmazıdır
Çıkmazdan kurtulmanın yolu
Içınde bulunduğumuz çıkmazdan kurtul-
mak ıçın Ataturkçuluğun gundeme getınlme-
sınden başka çıkaryol yoktur Ufak tefek re-
formlar, bolük porçuk değışıklıkler yeterlı de-
ğıldır Bır rönesans gereklıdır O ronesans da
Ataturkçu duşuncenın ıktıdar olmasıdır Bu
savaşımda herkes yennı ve konumunu bılme-
hdır "Ün ve onur peşınde koşmak ve sıvnl-
mek" ısteyenler, mınderın dışına çıkarıl-
malıdır Bu nedenlerle Ataturkçu, duşünceyı
yaşatacak guçlerden bın olan CHP, 9 eylulde
(bugun) toplayacağı Buyuk Kurultay'ında bu
gerçekler uzennde onemle ve ozenle durmak
zorundadır
Ataturkçu duşunce ınsan haklannın, çağ-
daş uygarlığın ve demokrasının yolunu
açmıştır Ataturk'un en buyuk emelı, cumhu-
nvetı demokrasıye ulaştırmak olmuştur
"Durmayalım duşerız" dıyen Ataturk'tur
Turkıye'de aydınlanma çağını başlatan Ata-
turkçu duşuncedır Bu duşuncenın temelınde
ınsan haklan ve ınsanlık ulkusu vardır Daha
1920'lerde Turk devnmcılen "ınsanın ınsaru
somurmesını onlemeyı" devletın başta gelen
gore\ı saymışlardtr Bunun ıçın de "emek mı-
sakı mıllısı"nden söz etmışler, emeğı "kapıta-
lızmın saldınsmdan kurtarmaya" çalışmış-
lardır TBMM'nın yayımladığı ılk bıldırı
"Halkçıhk Bıldınsf'dır Bu bıldınde şunlar
yazılıdır "TBMM, halkın oteden ben karşı
karşıya bulunduğu yoksulluk nedenlennı,
yenı araç ve yenı orgutlerle ortadan kaldıra-
rak, yenne gonenç ve mutluluk getırmeyı
başlıca amacı sayar "
Bugun de ışe bu noktadan başlamak gere-
kır "Önce ınsan, sonra ınsan" duşuncesı eskı-
meyen bır duşunce, "ınsanın mutluluğu kav-
ramı değışmeyen bır kav ramdır Insanın mut-
lu olması da somurunun ortadan kalkmasına
bağlıdır Bu nedenle Ataturk"e donmek, gen-
ye gıtmek değıl, ılenye gıtmektır Tutuculuk
değıl, devnmcılıktır "Geçmışe ozlem" değıl,
geleceğe yonelıştır Ve Turk ulusunun mutlu-
luğu yeniden Ataturkçuluk'tedır Böylesıne
bır genye donuş, 60 yıl once Ataturk'un soyle-
dıklennı ve yaptıklannı yınelemek değıldır
"Ataturk'un bıraktığı yerden onu daha ılen
goturmektır "
Devnmın başlangıç yıllannda Ataturk,
"once sosyal ozgurluk" demıştır, "sıyasal oz-
gurluk bunun arkasından gelecektır " XX
yuzyılın son evresinde uygar dünyanın
ulaştığı yer, Ataturk'un amaçladığından
başka bır yer değıldır Sosyal, sıyasal ve eko-
nomık özgurluktur Ekmek \e ozgurluk den-
gesıdır
Bugunku tartışma ortamında, Yenı Os-
manhlık" ve "Osmanlı Cumhunyetı"nden
soz edenlere anımsatmak ıstenz kı, eskımış ve
kohnemış bır somuru duzenını, "2 Cumhun-
yet" dıye adlandırmak, onu yeniden canlandır-
maya calışmanın hıçbır anlamı ve yararı yoktur
ARADABIR
RECEP BtLGİNER
TüPkiye'de Neler Oluyop?
Aslında 'Turkıye de neler oluyor' sorusu yerıne Tur-
kıye yeneleryapılmakıstenıyor' dıyesormak yanıtınıda
ona gore aramakgerekır Değışıkkampların ınsanları de-
ğışık gerekçelerle, aynı amaca yonelmışlerdır Kımılerı
ıçerıden, kımılerı de dışarıdan Cumhurıyet ten once, cum-
hurıyetten sonra, dışarıdakılerın kım oldukları, neler yap-
mak ıstedıklerı bılınıyor
Bızım gıbı kalkınmakta olan bır ulkede, yonetıcı ve so-
murucu kadrolar ıçın galıba en kolay sonuç alma yontemı
budeğeryargılarınıtersıneçevırmeyontemıdır llkbaşlar-
da, sınsıce uygulanan bu yontem zamanla yaşam bıçımı-
ne donuşturuldu Hem de çağdaşlaşma refah toplumu ya-
ratma yutturmacası ıle
1
Son aylarda, bu yutturmalara bır yenısı daha eklendı
"Artık, bırıncı cumhurıyet eskıdı, zaten temelınde dıktator-
lük var, ıkıncı bır cumhurıyet kurmaya gerek var dıye Bu-
nun temelınde, fıkır jımnastığı yapmak ya da artık tabuları
yıkarak çağdaşlaşmak amacmın yattığını sanmıyorum
Çunku, cumhurıyete yenı bır numara vermeden de bunlar
yapılabılır ve yapılıyor da
Kımılerının, ıyı nıyetle de olsa, çeşıtlı kampların bu dü-
şunceyı hemen benımsemelerının gerısınde cumhurıyet-
le bırlıkte kazanılmış hakların cumhurıyetle bırlıkte getırı-
len çağdaşlaşma atılımlarının yok sayılması duşuncesı
yatmıyor mu' Bır kaç ornek vereyım
Geçenlerde, Buyuk Mıllet Meclısı nde bır mılletvekılı ıle
tanıştım Lozan Antlaşması nın gızlı tutanaklarının peşın-
deydı Ona gore bu tutanaklarda vatanın nasıl ve ne
karşı lığı Batılılara-yanıHırıstıyanlara-satıldığınınkanıtları
var Ama, bu tutanaklar bugune kadar mılletten sak-
lanmıştı
"Cumhurıyetın kurucuları, başta Mustafa Kemal ve Ino-
nu, barışyapıyoruzdıye Batılılarla haınce, anlaşmışlardı
Saltanatın lağvı ve Halıfelığın kaldırılması, mılletten sakla-
nan bu antlaşmaya dayanıyordu
Oysa saltanat ve Halıfelığın ıhyası ıle şerıatın gerı getı-
rılmesının peşınde olan partının bu mılletvekılıne gore bu-
tun kotuluklerın altında halıfelığın kaldırılması yatıyordu
Batılılar -yanı Hırıstıyanlar- cumhurıyetın kurucularını
oyuna getırmışlerdı Daha açıkçası, kımı bılerek, kımı bıl-
meyerek Musluman Turk mılletıne ıhanet etmışlerdı Bu
nedenle, Lozan Barış Antlaşması, butun sonuçları ıle orta-
dan kalkmalıydı
"Hınstıyanlann Roma'da papalan vardı Bızım de butun
Muslumanları hukmu altında tutacak bır halıfemız nıçın ol-
masındı Tabıı şenat duzenımızde "
O mılletvekılıne gore kotuluklerın bır başka kaynağı da
Arap alfabesını atıp yerıne Latın alfabesının kabul edılme-
sıydı Boylecemılletıngeçmışle bağları koparılmıştı Kur-
tuluş çaresı cumhurıyetın ve onun getırdığı yenılıklerle
bağımsızlık belgesı olan Lozan Antlaşması'nın yok sayıl-
masındaydı
öte yandan, Mıllı Mısak sınırlan ıçındekı Turk vatanının
bolunmezlığı de Lozan Antlaşması ıle ımzacı devletlerce
onaylanmıstı Bundan gerı donemezlerdı Ama el altında,
kımı etnık grupları, Kurtlerı ve Ermenılerı kışkırtabılırlerdı
Kıştırtıyorlar da
Cumhurıyetın, demokrasıyı engelledığı, çağdaş duşun-
ce ozgurluğunu yerleştıremedığı savlarına karşı çeşıtlı
dergı ve gazeteler, açıkça, ulke topraklarında bır Kurt dev-
letı kurulması gerektığını yazıyorlar ' Lozan paçavrası
yırtılıp yok sayılmadıkça Kurtler ve Kurdıstan ozgurluğu-
ne kavuşamaz dıyorlardı
Çağdaşlık, buyulu bır sozcuk nıtelığıne burundu Bır du-
şunceyı, bır savı çağdaşlık" markası ıle ortaya atarsanız,
sıze kımse karşı çıkamazi Cıkan olursa, tutucu resmı tarıh
dalkavuğu sayılırsınız Hele, Ataturk cumhurıyetını savu-
nursanız, demokrasıye karşı çıkmış olursunuz Çunku,
cumhurıyet-Onlara gore 1 cumhurıyettır adı-tek partı dık-
tasına dayanan -asker, sıvıl, burokrat ağırlıklı- bır duzen-
dır Ama, cumhurıyete ıkı numara verırsenız, once tabular
yıkılır 1 cumhurıyet şımdı sadece elestırılıyor o zaman
cumhurıyet de kurucuları da yargılanır' Gıdışat o yonde
Bır zamanlar Ataturk ılkelennı bayrak yapıp genclerı so-
kağa dokenler, onlan kurşunlara hapıslere, ıdam sehpa-
larına surukleyenler, şımdı yon ve ağız değıştırdıler Bır
çeşıt parmak ızlerını yok etme cabası mı bu' Cumhurıyetın
getırdıklerı getırmedıklen tartısılabılır, tartışılmalı da De-
mokrasının kurulup yerleşmesınde geç kalındıysa, bunun
gunahı, cumhurıyette ve kadrosunda mı' Aydınlarımızın,
yazar çızerlerın, bılım adamlarının hele halkımızın hıç mı
payı yok
Geletım, bırıncı cumhurıyetın kaldırılıp yerıne ıkıncs
cumhurıyetın kurulmasına Pekı kım karar verecek buna
7
Ikıncı cumhurıyetı kımler, nasıl kuracak9
Demokratık bır
yolla mı kurulacak ıkıncı cumhurıyet yoksa tepeden ın-
mecı, demokrası dışı guçler tarafından mı' Bu tur duşun-
celerı gundeme getırmek sahıplerını ılgı odağı yapabılır
Sansasyondur ama uygulama değerı yoktur
TARTIŞMA
Yuzbaşı Şeref
Guzel îzmır'ın kurtuluşunu kutladığımız 9 Eylül gününde. Kurtuluş
Savaşrnın onurlu komutanı Yüzbaşı Şerefı bır kez daha saygıyla ve
mınnetle anıyorum.
Yaşıtlanmın bırçoğu gıbı benım de
Yorgun Savaşcılar" kuşağından tanı-
dıklanm, bıldıklenm oldu Bundan otuz-
beş. kırk yıl once, >aşamlannın wn do-
nemlennı sessız-sedasız surduren ılgınç
ınsanlardı bunlar Zamanın gorgü kuralla-
nna gore yanlannda fazla konuşulmazdı,
onlar konuştuklan zaman da saygı ıle dın-
lenırdı Eğıtımlen, bılgı duzeylen, kulturle-
n ve dunya goruşlen farklı olabılırdı, ama
hepsmın yaşamında çok onemlı ıkı ortak
yan vardı Bınncısı korkunç acılar ve yok-
luklar ıçınde yıllar yılı cepheden cepheye
koşarak sureklı savaşmış olmakü Ikıncı
orlaklık ıse uğruna onca savaştıklan ımpa-
ratorluğun aaklı bauşma tanık olduktan
sonra. nıhavet kazanarak yenı bır devletın
kuruluşunda pay sahıbı olmanın mutlulu-
ğunu tatmaktı
"Yuzbaşı Şerer de ışte bu yorgun savaş-
cılar kuşağındandır Yaşam öykusü o ku-
şaktan olan askerlenn çoğunun bırbırlen-
ne benzeyen oykulen gıbıdır, 1909 yılında
teğmen rutbesıyJe orduya gınş ve hemen
ardından kendını ötekı yaşıtlan gıbı bıtmez
tukenmez bır savaş seruvenırun ıçınde bul-
ma 1912de Çatalca cephesınde, 1913'te
Gelıbolu'da, 1915'de Çanakkale'de Sed-
dulbahır'de ve Kırte'de. 1916'da Dob-
ruca'da, 1917'de Bırüsselı'de, 1918de
Trablusgarp'de çeşıtlı muharebelere katıl-
ma Tukenmış bır ımparatorluğu çokerten
bu savaşlarda, umutsuzca ama onurla ya-
pılan gorevlenn ardından, Yüzbaşı Şeref,
bırçok yaşıtı gıbı 1921 yılından ıübaren
uiusal kurtuluş savaşma katılarak askerlık
gorevını surdurmuştur Sakarya, Doğer,
Kula ve Derekoy muharebelennde yıne
bırhğının başındadır ve durmadan savaş-
maktadır Nıhayct Kurtuluş Savaşfnm
son evresı olan "Büyuk Taarruz"a sıra gel-
mıştır Taarruz başladığında Şeref Bey,
Akdenız'e doğru akan ordı-lannuan on
safında, suvan kolordusuna bağjı alayın
boluklennden bınne komuta etmektedır 9
E}lul 1922 sabahı gun ağanrken İzmır'e
doğru akan bırlığın o gunku oykusunu ko-
lordu komutanının ağzından dınleyelım
"Alayın önunde Yuzbaşı Şerafettın ko-
mutasında ıkı boluk gıdıyor Sokaklardan
gecerken evlerden toplu suvanlenn bır atc-
şe uğramaması ıçın sekız er, ellennde tufek,
yaya olarak en onde yuruyorlar Halkapı-
nar köprusunü gecıp Tuzakoğlu fabnkası-
na yaklaşınca, fabnka percelennden anı
bır ateşe uğruyorlar İçlennden dördu yer-
lere senlıyor Sonra Şeref anlatıyor "Bu
yavrucaklann mubarek cesetlen önumuz-
de bırer ok gıbı başlan İzmır'e doğru yatı-
yor ve sankı bıze, durmaym ılerleyın dıyor-
du' Pasaport yanından geçerken bır
manga Ingılız denız asken tarafından se-
lamlanan oncü boluklen az ılende, sıvıl bır
şahsın attığı el bombasıyla karşılaşıyor,
Yuzbaşı Şeref le bırkaç er hafifçe yaralanı-
yorlar, fakat aldınş etmeyerek soluğu hü-
kumet kapılannda alıyorlar Duşmanlar
hükümeü kapamış ve kaçmışlar, bır odaa
kadın kapılan açıyor Şeref bırkaç erle he-
men balkona çıkıyor Şanlı sancağımızı
operek dıreğe çekıyor ve selamlıyor San-
cak yuksebrken ak yıldızımızın bır kısmına
yuzündekı yaranm karurun bulaştığını go-
ruyor ve bu saadete ermekten taşan heye-
canını gozlennden boşaltıyor Hıçkınklan-
nı tutamıyor, bır an once kendını topluyor,
yanındakılere Arkadaşlar, \azıfemız bıt-
memıştır Mıllet bızden daha çok şeyler
beküyor' dıyerek aşağıya mı>or Bu defa
da oraya toplanan Izmırlılenn coşkun al-
kışlan arasında kucaklanıyor, opuluyor,
öpulüyorlar " (C Altay, İsüklal Harbımız-
de Suvan Kolordusu, 1949, s 65)
Bu coşkulu gunun ustunden bırkaç gun
geçtıkten sonra basındf yer alan bır haber
var
"Gazı'ı a'zam Mustafa Kemal Paşa
Hazretlen, Yüzbaşı Şerafettın Bey'e cuma
namazından sonra merasımı mahsusa ıle
murassa bır kılınç talık etmıştır Dun ak-
şam vunıd eden malumata nazaran İzmır'e
ılk dahıl olan muzaffer suvan kıtalanmız-
dan bınsının kumandanı bulunan suvan
bölük yuzbaşısı Şerafettın Bey e. izmır'e
Yabancı Dilde Sınav!
Yabancı dıl bızleri, anadılimizde sorulan sorulan anlayamayacak
kadar egemenlığı altına alıyorsa, işte orada durmak gerekıyor.
Kısa bır zaman once gazetenızde oku-
duğum "uruversıte sınavlannın ya-
bana dılde de yapılmasmı oneren yazı"
benı öylesıne uzdü kı, bu yaaya sessızce
ıçımden yanıt \ermek yetersız geldı Ken-
dımı, bu yazıyı "yalnızca çocuklannın
geleceğını duşunen bır annenın onensı
olarak" duşunmeye zorladıysam da ba-
şaramadım Çunkü toplumun her kesı-
mınde, anadılımıze karşı gınşılen dıkkat-
sız ve ozensız tutumun boyutlan, gormez-
den gelınemeyecek kadar buyuyor
Devletın en ust kademelennden başlayıp
büyüyen bır salgın, tıpkı Turk Lırası gıbı,
Turkçenın de geçerlılığın] tehdıt edıa bo-
yutlara ulaşmış durumda Bırbınmızı
anlayamaz. derdımızı anlatamaz, karşı-
mızdakıne ulaşamaz hale geldık Gazete
sutunlan, yetersız ve yeteneksız kışıler ta-
rafından hazırlarup sunulan TV prog-
ramlan, yabancı dıl göstensı hahne dö-
nuşmuş konferanslar, dersler. Meclıs
goruşmelen, sohbetler, yabana kokenlı
sozcuklenn ıstılası altında Bız hangı dılı
konuşuyoruz9
Ne konuşuyoruz9
Neden
"Turkçe" konuşan ınsanlar uzaydan gel-
mış gıbı kaldılar9
Neden boyle yapmak
zorunluluğu duyuyoruz
9
Gerçekten bı-
len var mı7
Yabancı dıllere "evet" Dünya ıle ozel-
lıkle gehşen ve ureten dunya ıle bağlan-
mızın kopmaması, bızım ürettıklenmızın
onlara daha kolay ulaşması ıçın "evet''"
Ama o yabancı dıl bızlen, anadılimizde
sorulan sorulan anlayamayacak kadar
egemenlığı altına alıyorsa, ışte orada
durmak gerekıyor Üstelık bu yıl yaban-
cı dılle eğıtım yaparTökullann görece ba-
şansızlığı, -daha oncekı yıllarda da sma-
vın Turkçe yapıldığı duşunulurse- artık
devlet lıselennın de üst duzey eğıtım ven-
yor olmalanna bağlanamaz mı'' Kaldı kı
boyle bır sorun yabana dılle eğıtım veren
tlk gıren zabıtınıze venlecek kılınç dunku
cuma namazından sonra resmep talık edıl-
mış ve bu munasebetle Mustafa Kemal
Paşa Hazretlen Izmır'e gelerek merasımı
mezküreyı bızzat ıdare ve ıfa buyurmuşlar-
dır " (İlen Gazetesı 16 Eylul 1922)
Haberde sozu edılen "kılınç". Buhara
Muslumanlan tarafından, İzmır'e ılk gıren
Turk subayına venlmek uzere armağan
edılen kılıçtır Yuzbaşı Şerafettın Efendı
"mecruhıyetıne ehemnuyet vermeksızın va-
zıfesıne devamla Türk ordusunun ılk Iz-
mır'e dahıl olan zabıtı" olduğu ıçın bu kı-
lıç kendısıne venlmektedır
Yüzbaşı Şerefın yaşam öyküsünun bun-
dan sonrakj bölumu. kendı kuşağından
gelen otekı savaşcılann çoğunun oykulen
gıbıdır Cumhunyet ordusunun çeşjtlı ka-
demelennde ve sınır boyundan, bozkınn
ortasına kadar yurdun her yöresınde teva-
zu ıle yapılan askerlık hızmetı, türlu zah-
met ve meşakkatle gecmış yıllann yıprattı-
ğı bedenle albay rütbesınden erken emeklı-
lık ve yatağa düşmc Savaş sırasında
aldığı yaralann olumsuz etkılen tekrar be-
lınneye başlayan Şerafettın Izmır'ın (ken-
dısıne Izmır'ın kurtuluşundakı hızmetı
dolayısıyla Izmır so>adı venlmıştır) sağlık
durumu 1940'larda tekrar kötuleşmeje
başlamıştır Bu arada, değer bılır Izmır ba-
sınında, •"Izmır, Sancaktannı Aramalıdır"
başbğı ıle bır yazı yayımlanır Şeref Bey bu
ılgıden çok duygulanır Kendısını zıyarete
gelenlere 'Sağolsunlar layık olmadığım
bu ılgı bana >aşama gucu verdı" der İz-
mır'ın kurtuluşundakı hızmetlennı anlat-
masını ısteyen bır gazetecıye de. "Benım
yaptığım bır vaıan ve askerlık vaafesınden
ıbarettır" yanıtını venr 1944*ten ıübaren
gıtgıdeartan rahatsızlığı onu yatağa tutsak
etmış ve hareketsız bırakmıştır Eşının va-
kıtsız olumu ıle busbutun sarsılmış olarak
yaşam yazgısının sonunu bekler 1951 yılı-
nın kasım ayının 6 gunu, Kurtuluş Savaşı-
mızın bu alcakgonullu kahramanı, Tann'-
nın rahmetıne kavuşur
Guzel Izmır'ın kurtuluşunu kutladığı-
mız 9 Eylul gununde, Kurtuluş Savaşı'nın
onurlu komutanı Yüzbaşı Şerefı bır kez
daha saygıyla ve mınnetle anıyorum
AYDIN AYBAY
okullar tarafından, kavramlann Turkçe
karşılıklannın venlmesı yoluyla kolayca
çözulebıbr Aslında onenlecek olan, bu
sınavın, Turkçeyı okuyabılen ve anlaya-
bılenlere açık olmasıdır Bıbndığı gıbı,
bınlerce kışının çeşıtlı sınavlanna baş-
vurduğu gelışmış ülkeler, oncelıkle "dıl
sınavlannın" geçıhnış olması koşulunu
aramaktadırlar
Okurunuzun, yuz bmlerce gencecık ın-
sanın yann umudu olan bu sınav da "bü-
yuk bır haksızhk olduğu" duşuncesıne
ben de katıhyorum Ancak bu haksızbk,
yabancı dılle eğıtım veren bse mezunlan-
nı Turkçe bır sınav ıle seçıme tabı tutmak
değıl, bır tek test sorusu çozmeden, branş
dışı oğretmenlerle eğıüîmeye çalışılan,
onemlı derslenn büyuk çoğunluğu yıllar-
ca boş gecmış, kıtap, kurs ya da deneme
sınavı gıbı destekleyıcı her turlu olanak-
tan yoksun oğrencılenn de ne yazık kı tek
şanslannın bu sınav olmasıdır
Dr.MEHTAPPASİN
Ankara Ümversıtesı Tıp Fakultesı
PENCERE
BURSA-YENtŞEHfR ASLİYE
HUKLK HÂKIMLİĞİ'NDEN
Sayı 1989 393
Davacı Mustafa Atav tarafından, davalı Ramazan Yıldız ve dahılı da-
valılar Halıl ve Ibrahım Orhan ıle Hasan Karadenız aleyhıne açılan
menı mudahale davaiinda venlen ara karar uyannea,
Adresı tespıt edılemejen Hasan Karadenız ın duruşmanın atılı bu-
lundugu 19 II 1992 gunu saat 09 40 ta mahkemenuzde bızzat hazır
bulunması veva kehdmı bır vekılle temsıl etürmesı mazeretsız olarak
gelmemesı halınde vargılamanın yoklugunda vapılıp bmnlecegı ve ka
rar venlecegı Teblıgat Kanunu nun 28 29 30 ve 31 maddelen uyann-
uı dava dılekçesı yenne ılan olunur 16 7 1992
Basın 49970
HEP ^DOURK'UN YANINDA
SaJih Bozok-Cemil S. Bozok
10 000 lıra (KDV ıçınde)
Çağdaş Yaymlan Turkocağı
Cad 39-41 Cağaloglu-lstanbul
Ödemelı gonderiln
Yumuşak Karında
Dış Gebelik...
Akhılleus, unlu ozan Homeros'un ilyada destanında bı-
rıncıl kahramandır Anası yaralara karşı bağışıklık kazan-
sın dıye oğlunu bır topiiğundan tutarak Styks ırmağına
daldırmış Akhılleus un yaralanacağı tek yer, topuğu kal-
mış O gunden bu yana savaşta, kavgada, savaşımda,
rekabette hasmın en zayıf yerı aranırken yınelenen bıroz-
deyışe donuşmuştur
- Akhılleus un topuğu
Yumuşak karın deyımını de buna ekleyebılırız Kımı
hayvanın sırtı pek ve korunaklı, karnı yumuşak ve koruma-
sızdır Soğuk savaş donemınde çok soylenırdı
- Sovyetler ın yumuşak karnı Turkıye 'dır "
Ya Turkıye nın yumuşak karnı'
- Kıbrıs'
Polıtıkada hep hasmın yumuşak karnı ya da en zayıf yerı
olan topuğuna nışan alınır
•
Demırel ıleÖzal
Bın Başbakan otekı Cumhurbaşkanı; ama, aralarında
bırçatışma var
Nereden doğuyor bu çatışma' 12 Eylul, Suleyman Bey'ı
başbakanlıktan duşururken özal, Demırel'ın musteşarıy-
dı, aralarındakı ılışkı sıcaktı, Turgut Suleyman Bey'e 'ağa-
bey dıyordu ama ıçınde demek kı bır bırıkım varmış, fır-
sat bu fırsat deyıp darbeden sonra askerı yonetımle ışbırlı-
ğınegırdı
Ağabeyıne ıhanet ettı
Olur boyle vakalar
özal askerı yonetım donemınde yukseldı, ışbırlıkçılık
yaparak sıyasal ıktıdarı elıne geçırdı, Suleyman Bey, 12
Eylul e karşı savaşımını yuruttu buyuk bır sabırla ve şaşı-
lası bır dırençle, 'yasaklıpolıtıkacı'ıken bıle muhalefetının
dokusunu ordu
Yeniden başbakan oldu
Ne var kı Suleyman Bey ıktıdara geçmeden once özal,
parlamentodakı tabansız ANAP çoğunluğuna dayanarak
Koşk e aktarma yapmıştı, Başbakan Demırel, Çankaya'-
da 'hasım bır Cumhurbaşkanı buldu, Turkıye Cumhurıyeti
tarıhınde ılk kez garıp bır tablo oluştu
Başbakan Suleyman Demırel, ıktıdarın başı
Cumhurbaşkanı anamuhalefetın başı
•
Sayın Özal Koşk e tırmanışından bu yana anayasa çer-
çevesıne sığamıyor, Suleyman Bey e karşı duygularına
dızgın vuramıyor, gun geçtıkçe sorunsallaşıyor, daha ge-
çen gun Çankaya da Saddam ı devırme zırvesı duzenle-
dı, ANAP ta Genel Başkan Yılmaz a açtığı savaş cabası
Ne yapmak ıstıyor özal'
'1 koyup 20 almak tutkusu suruyor Koşk'ten Beyaz Sa-
ray'a gıden telgrafın tellerıne kuşlar konmuş' Yenı dunya
duzenı nde vızyon sahıbı' olmak ne demek' Bır kez 'Kurt
kartını kullanacaksın sonra Kıbrıs ta Vaşıngton'un ıstedı-
ğı gıbı çozume eyvallah dıyeceksın, ayrıca Irak polıtıkasını
da 36 ncı ve 32 ncı enlemlere oturtup, Ortadoğu da Ame-
rıka nın planlamasına tıpatıp uygun bır sıyasetın yeşıl ışı-
ğını Çankaya dan yakacaksın Dunya oyle bır donemde kı
dışarıdan 'Buyuk Patron'un tam desteğını aldın mı, ıçerı-
dekı gucun artar
Ama anayasaymış hukuk devletıymış, Cumhurbaşkanı
sorumsuzmuş tarafsız olmak zorundaymış
Haydı canım sen de> •>
Özal, muhalefet lıderı olarak Çankaya'ya yerleşmış, î$T-'
f<
nı Koşk'ten yurutuyor
•
Suleyman Bey ne duşunuyor?
Koalısyon hukumetının 'yumuşak karnı' ya da 'topuğu'
SHP değıl mıdır'
Ya SHP nın yumuşak karnı'
Ya da topuğu'
O da bellı" CHP'nın açılışında SHP nın ıçındekı bır hızıp
tarıhsel partıyı ele geçırdı mı yar bana bır eğlencet 'Bu-
yuk vızyon sahıplerı bır kabıne buhranı yaratabılırlerse,
Koşk te duğun bayram
Ilgınç bır donem yaşıyor Turkıye, cumhurıyet tarıhınde
boylesı gorulmedı
Muhalefetın anası Koşk'te
Baba, ıktıdarda'
PARLAMENTONUN BOYUTLARI
Rahmi Kumaş
Odemdı gonderilmez.
KONGRE İLANI
Turkıye Den-lş Sendıkası'run 24 Olağan Genel Kurulu,
3-4 Ekım 1992 cumartesı ve pazar gurüen saat 10.00-17.00
arasında, aşağıdakı gundem dahılınde Cağaloğlu/İstanbul,
Turkocağı Cad. No:l Kat^ adresındekı Burhan Felek Kon-
ferans Salonu'nda, çoğunluğun sağlanamaması halinde ise
genel kurul; 10-11 Ekim 1992 cumartesı ve pazar gunleri
10.00-17.00 arasında aynı adreste toplanacaktır
2821 sayılı Sendıkalar Kanunu, sendıkanuz ana tuzüğu
ve genel kurul ve seçım yonetmebğıne göre ılan olunur.
TÜRKİYE DERÎ-İŞ SENDİKASI
GENEL YONETİMKURULU
GÜNDEM:
1. Yoklama ve açılış,
2. Divan seçimi,
3. Saygı duruşu,
4. Konukların tanıtım ve konuşmaları,
5. Komısyonların seçimi,
a) Hesap tetkık ve tahmını butçe komısyonu,
b) Tuzuk tadıl komisyonu,
6. Raporlann okunması ve muzakeresi,
a) Çalışma raponınun okunması ve muzakeresi,
b) Malı raporun okunması ve muzakeresi
c) Denetım kurulu raponınun okunması ve
muzakeresi
d) Disiplın kurulu raponınun okunması ve
muzakeresi
7. Yönetıcılenn eleştırılere yanıtı ve kurullann ibrası,
8. Tuzuk tadıl komısyonunun raponınun okunması ve
muzakeresi,
9 Tahminı butçe ve hesap tetkik komısyonunun
okunması ve muzakeresi,
10. Seçünler;
a) Genel Başkan,
b) Genel Başkan Yardımcısı,
c) Genel Sekreter,
d) Genel Teşkılatlandırma ve Eğıtım Sekreten,
e) Genel Mali Sekreter,
0 Yönetım Kurulu,
g) Denetım Kurulu,
h) Disiplın Kurulu,
ı) Turk-lş Delegelen,
11. Kapanış.