28 Mart 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EYT-ÜL1992 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 "Aydınlarımız üzerine" Kültur Servisi - İstanbul Haliç Rotary Kulübü'nün olağaJi haftalık toplantısında Alev Alatb "Aydınlanmız üzerine" konulu bir konuşma yapacak. Basına açık olarak gerçekleştirilecek toplanu.bugünsaat 12.30- 14.00 arası The Marmara Oteli'nde yapılacak. Suttanahmet'e yasaklama Kültûr Senisi - "Sultanahmet Şimdi Özgûr Şenlikleri" pazartesi günü fsıanbul Valiliği tarafmdan imzalanan ve Eminönü Belediyesi yetkılilerince tebliğ edılen bir belge ile yasaklandı. Sultanahmet Cezaevi'nın sinemaruhsatı bulunmadığı ve kanunsuz faaliyetler gerçekleştınldiğı gerekçesıyle etkınlıklerin yasaklanmasına Ankara Birlik Tiyatrosu, Anadolu Sanat Merkezi, Eminönü Halkevlen tepkı gösterdi. 'Talim Tenbiye'ye destek ANKARA (UBA>- Milü Eğitim Bakanı Köksal Toptan, Talim Terbiye Kurulu'nun, ıçlerinde Tûrk ve dünya klasiklerindcn bazılannın da bulunduğu kitaplan yasaklamasının ticari amaçla çok büyütüldüğünü söyledi. Bakan Toptan, Talim Terbiye Kurulu'nun okullarda okutulacak kitaplan denetleyerek öğretmenlere kitap önermesinin doğru bir davranış olduğunu belirtti. İFK İle MlSlP gezisi Kültür Senisi - İstanbul FotoğrafKulübü(İFK)2 - 18 ekim tarihleri arasında Mısır'a bir fotoğraf gezisi düzenledi. Karayoluyla yapılacak bu gezide aynca Suriye ve Urdün'de de çalışmalar yapılacak. Gezi boyunca içinde Amman'ın da (Kadınlar Üniversitesi) bulunduğu çeşitli kentlerde Türkiye'yi tanıtan bir dizi dia gösterisi yapılacak. (İFK: 3476297-3496730) Hollywood, IstanbuFda • ANKA- RA (ANKA)- Kültür Bakanlığı. Milli Savunma Bakanlığı ve Savunma Sanayii Kurt Russell Müsteşar- lığı. yabancıoyunculannyer alacağı ve tamamı Hollyvvood teknolojisi ile çekilecek bir "İstanbul' fılmi yaptıracak. Türk Amerikan Dostluk Konseyi tarafından da desteklenecek proje Türkıyc'nin tarihi vedoğal mekânlannda çekilecek fılmdeTürkiye'nin çağdaşlaşan yüzünün de yansıtılması planlanıyor. 10 milyon dolara mal olacak fılmde. Kurt Russell, Sam ShepardveKaıth Caradine'nin yanı sıra ünlü yazar Ernest Hemingway'in torunu Munel Hemingway de rol alacak. Bakırköy Orkestrası • İSTANBUL (İÜHA)- Bakırköy Belediyesindeyeni kurulan 'Bakırköy Belediye Orkestrası'na uygulamah sınavla toplam 26 sözleşmeli sanatçı alınacak. Bakırköy Belediye Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre 4 klamet, 3 trompet, 2 piccola-flüt, alto sa\. tenor sax. trombon, tenor horn, tuba (elektro bas). timpani, piy ano (synthisizer) umanlannda alınacak olan personelden piyano kadrosu için dlınacak elemanın ikinci bir enstrüman çalmasının da gerektiği belirtildi. AkdenizHlmleri Şenliği • İST ANBU L (İÜHA) - Türkiye'nin sekız fılmle katıkcağı" Akdeniz Filmleri Şenhği" 11-20 eylül tarihlen arasında gerçekleşecek. Akdeniz ülkelennden katılan 6O fılmin gösterileceği şenliğe katılacak Türk filmleri şunlar: 'Berder(AtıfYılmaz), "Benim Sınemalanm' (Füruzan-Gülsün ICa-amustafa). 'Sis' (Zülfü L ivanelı). "Gizli Yüz' (Ömer ICa.ur), 'Çıplak Vatandaş", "As-lacak Kadın", 'Kaçamak' (Ba?ar Sabuncu). Yaşama da ölüme de 'merhaba' demesini beceren Azra Erhat'ı 10 yıl önce yitirmiştik Sevgiyî ahlak belleyen yaman iıısaıı • Azra Erhat, bir hümanist olarak kendine örnek seçtiği iki insanda tüm insanlığı kucak- ladı: Sabahattin Eyuboğlu'nda ve Halikarnas Balıkçısı'nda. Azra, bence, sevgiyi kendine ahlak belleyen yaman bir in- sandı. Yaşama tutkuyla bağlı olan Azra, ölüme de nerdeyse bir özlem ülkesine yelken açar gibi merhaba demesini becerdi. VEDATGÜNYOL Azra Erhat. yetmiş yıllık cumhuriyet düşünce tarihimizde parantez kıran, pa- rantez açan bir düşünür. bir duyarlı in- san, yaşamıyla düşüncesini atbaşı bera- ber götüren, benzeri olmayan bır kadın yazanmız ve düşünürümüzdür, çeşitli konulara kulaç atıp her kulaçta başan- ya ulaşan bır düşünürümüz. Ölümünün onuncu yıldönümünde onu anarken gecmişine şöyle bir bak- makta yarar görüyorum. 1915'te İstanbul'da doğan Azra. lise öğrenimini Brüksel'de yapar, Fransız- cayla birlikte Yunanca ve Latinceyi anadili düzeyınde pekiştirdikten sonra, 1930'da Ankara'da Dil ve Tarih-Coğ- rafya Fakültesı'nı başanyla bitirip aynı fakültede önce fıloloji asistanı. sonra doçenti olur. Azra'yla 1941'de Tercüme Bürosu'n- da karşılaştım ilk kez. O yıl ve sonraki yıllar. solcu aydın avının doruk noktası- na vardığı yıllardı. MuzafTer Başpğlu, Behice Boran, Pertev Naili Boralav. Nı- yazi ve Mediha Berkes, Adnan Cemgil topun ağzındaydılar. Onlarla yakın iliş- kim dolayısıyla ben de tukakalar arasın- daydım. Azra ile dostluğum, yıllarsonrasında, Sabahattin Eyuboğlu'nun İstanbul'- daki gönüldeşlere açık kıra evinde baş- ladı. Azra Erhat, Sabahattin Eyuboğ- lu'na hayrandı benım gjbi. Onda, Batı uygarlığına yönelik, namuslu aydın ör- neğıni buluyordu. Orhan Burian (1914-1953) ile kurup onun ölümünden sonra yirmi dört yıl yayınını sürdürdüğüm 'Yeni Ufuklar' dergisınc yazılanyla katılan Sabahattin Eyuboğlu'yla dostluğu ortak çevirilerle bir kültür şenliğine dönüştü yıllar boyu. Bu şenliğe zaman zaman katılan Azra Erhat'la birlikte, 1973'te üçlü bir ortak calışma temposu içinde, güle oynaya. gerçekten güle oynaya, dünyaya baba- can bir gözle bakıp gırgınnı gecen Fransız yazan Rabelais'nin (Rablc) başyapıtlanndan 'Gargantua'yı beş altı ayhk bir sürede dilimıze çevirdik. Ne var ki, çevirinin son bölümüne gelmiştik kı, Sabahaiün Eyuboğlu yaşa- ma gözlerinı kapadı ve Azra Erhat ile baş başa verip çeviriyi bütünledik, bu kez ikili olarak, inanılmaz bir tutkuyla. Çünkü ikimiz de Sabahattin'e hay- randık. (Üçlü. ikili sözcüklerinin altını niçin çizdığımi açıklayayım: Sabahattin'in İsviçreli eşi ile Azra arasında Fransızca olarak geçen bir telefon konuşmasında Azra, Sabahattin. ben ve kendinin bir trio (üçlü) halinde çalışmaktan mutlu olduğumuzu söylüyor. 1971 sıkıyöneü- Azra Ertıt 6 HaziPM 1915-8 Eylûl 1982 (Fstoiraf: An Güler) minin vatan kurtaran paşalanna su- nulan, görevlilerce dinlenip banda ah- nan bu konuşmadaki 'trio" sözcüğü gizli bir örgüt çalışması olarak değer- lendiriliyor ve biz tutuklanıp dört ay hapis yaüyoruz. Aklanmayla bıten bu güldürünün adı 'trio' olarak düşünce tarihimizde yerli yerini almıştır). Azra Erhat, her şeyden önce İNSAN tutkunudur, ömrü boyunca insan sevgisi, sıcaklığı, bir ölçüde de te- niyle peşinde koştu onun. denebilir. Azra, sevgiyi kendine ahlak belleyen yaman bir insandır bence. İnsanlan so- yut varlıklar olarak sevmek ona saçma gelmektedir. Çünkü tüm insanlan se- viyorum demek. ona göre bulanık. dağınık, bulutlarda kalan bir tutumda düğümlenmeye yazgılıdır. Bu nedenle, Azra, bır hümanısı olarak kendine ör- nek seçtığı ıkı insanda tüm insanlığı kucakladı: Sabahattin Eyuboğlu ile Halikarnas Balıkçısı'nda. Sabahattin Eyuboğlu. onun gözün- de, Avrupada bulamadığı bir düşünce ve sanat adamı, Balıkçı da aynı nitelik- leri ile birlikte mıtolojiye açılan engin bır dünya gezginı olarak. Adına Mavı Yolculuk' denilen, be- nim de iki kez katıldığım bır gezide, canı gibi sevdığj ve hayran olduğu iki insanının öncülüğünde yola çıkarak. Türkiye'nin Ege kıyılannı kanş kanş gezip, gelmiş geçmiş uygarlıklar po- tasında yaşamına anlam katmaya çalıştı ve izlenımlerini birçok kitapta dıle getirdi. Yaşama böylesine tutkuyla bağlı olan Azra'cıjamız. ölüme de neredeyse bir özlem ülkesine yelken açar gibi merhaba demesini becerdi, geride ka- lanlara bır kahramanhk örneği vere- rek. Yaşamını, her türlü bağnazlığa karşı çıkma yolunda, yaalan, çevirileri ile bılgelık düzeyine ulaştırmayı ba- şardı. Anısına sonsuz selam ve saygılar ol- sun! PORTRE / AZRA ERHA T EcceHomoöHaziran 1915'te İstanbul'da doğan Azra Erhat. 1939"da Anka- ra Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesı'ni bitırdıkten sonra aynı fa- kültenin Klasik Filoloji Bölümü'- ne asıstan olarak gırdi. 1946'da doçent oldu. Fransızca, Almanca, İngilizce, Latince ve özellikle de Eski Yunanca'dan yaptığı çeviri- lerle tarunan Erhat'ın ilk çevirileri 'Tercüme' dcrgisınde çıktı. Önemli çevirileri arasında Homeros'tan A. Kadir'le birlikte çevirdıklen 'İl- yada' ve 'Odysseia' destanlan, Sophokles'ten 'Elektra', Anstop- hanes'ten "Banş", Antoine de Sa- int-Exupery'den "Küçük Prens" ve Hesiodos'un 'Theogonia' ve "İşler ve Günler'ini içeren "Hesiodos. Eseri ve Kaynaklan' (S. Eyuboğ- lu'yla birlikte) sayılabılir. Hüma- nist görüşlerini 1969"da yayımla- nan 'Ecce Homo'İşte İnsan'da dılc getiren Erhat, 1972'de 'Mitolojı Sözlüğü'nü, 1981'de 'Troya Ma- sallan'nı yayımladı. Erhat. Mavi Yolculuklann felsefesini ve gözlemlenni "Mavı Anadolu', 'Mavi Yolculuk' gibi kitaplanyla gcniş bır kesıme ulaştırdı Cumhuriyet'te neler demişlerdi Bir Ma\d YolcuKültür Ser>isi - 6 Eylül 1982 günü yıtırdığımiz Azra Erhat için 13 Eylül 1982 günü gazete- mızde bir tam sayfa aynlmıştı. 'Bir Mavi Yolcu Göçtü" başlığı altında verilen sayfada A. Ka- dir, Vedat Günyol, Yaşar Ke- mal, Konur Ertop ve Eray Canberk tanıdıklan Azra Er- hat'ı anlatırlarken, İlhan Sel- çuk da 11 Eylül 1982 tarihlı 'Pencere'sinı Erhataayırrnıştı. #İlhan Selçuk: *... Eski uy- garlıkların kökcnlerine inebil- mek, çağdaşlaşmak için temel koşuldur. Öteki yapıtlannı bır yana bırakalım, Azra ile A. Ka- dir'in Homeros'tan ortaklaşa çevirdikleri İlyada, Türkçemı- zin başucu kitaplanndandır...' • A. Kadir. '...İlyada çevirisi- n% başladığımızda ilk oğlum daha yaşını doldurmamışiı. İlkokul ikinci sınıfa şeçtiğı za- man tamamlanmışü çeviri. He- men arkasından Odysseia çevi- risine daldık. aynı aşkla. Çok uzun süren bu çalışmalanmız sırasmda ben Azra'da şu özel- liklen gördüm: Engin bır hü- manist kültür, hep soran araştıncı bir kafa yapısı ve im- renilecek bir alçakgönüllü- lük..: • Vedat Günyol:"... Azra Er- hat, bir coşku insanıydı. Se\di mi sever, ölesiye sever, sevmedı mi ölesiye sevmezdi Onda bu sınırsız coşkuyu gemleyen biri vardı: Sabahattin Eyuboğlu. Bu coşkuyu alabıldiğinc kanat- layan bır başkası vardı: Hali- karnas Balıkçısı. Azra Erhat. bu iki uç arasında bir dengede buluyordu kendini. Coşku ve ölçü dengesinde..." • Yaşar Kemal:"... Eski Yu- nan uygarhğı daha çok bizim ülkemiz topraklannda, Anado- lu'da doğmuştu. Bu, büyük bir gerçekti. Yanlış bellenmiş tari- hi, Azra Erhat, arkadaşlan Sabahattin Eyuboğlu. Halikar- nas Balıkçısı'yla birlikte değiş- tirmeyeçahşıyorlardı. Buçaba- lan onlan ölümsüz yapıtlara götürdü..." •Konur Ertop:'... Ecce Ho- mo İşte İnsan adlı kitabı onun bütün çalışmalannın ve düşün- celerinin bir özeti, yaşamı sürse bundan sonra yazacaklannın sanki bir izlencesivdi. Bu kitabı o, yaşanmış bir humanizma, diye tanımlarmştı. Homeros destanlannda insanın toplum ve doğayla uyum içinde bulun- duğundan özgür ve mutlu oldu- ğuna dikkatimizi çekiyordu...' • Eray Canberk: ... Mavi Yolculuk, humanizma, mito- logya. Halikarnas Balıkçısı... Bütün bunlar Azra Erhat'ı çağnştınrdı kafamda. Kitaplan dışında kendısini tanıdıktan sonra Azra Erhat adıyla birlik- te yaşama tutkusu, ortak çalış- ma keyfı, tükenmez bir coşku gibi kavramlarçağnşıyor..." Yılmaz Güney Haftası'na Emniyet Müdürlüğü'nce izin verilmedi YılmazGüneylıalâ özgûr değilKültür Senisi-Yılmaz Güney Kültür ve Sanat Vakfı'nın dü- zenlediği. Yılmaz Güney'in 8. ölüm yıldönümünde gerçekleş- tirilecek Yılmaz Güney etkin- likleri İstanbul Emniyet Mü- dürlüğü Güvenlik Şubesi'nce engellendi. Güvenlik Şubesi, dün Tertip Komitesi'ne 9 Ey- lül- 13 Eylül tarihleri arasında Karaca Tiyatrosu'nda yapıla- cak etkinliİdere kaülacak olan tüm sanatçı ve konuşmacılann nüfus kağıdı örneklerinin, ika- metgah belgelerinin, sabıkasız- lık kayıtlannm ve özellikle Ter- tip Komıtesı Başkanı ve üyele- rinin medeni haklannı kullan- ma ehliyetini haiz olduklannı belirten belgelerin eksik olduğu gerekçesiyle etkinliklerin yapıl- masına ızin vermedi. Bugün başlayacak etkinlikler kapsamında saat 18.00'de Ka- raca Tiyatrosu'nda sohbet top- lantısı yapılacaktı. Etkinliklere izin verilmemesı üzenne. yine de bugün saat 18.00'de Karaca Tiyatrosu önünde Yılmaz Gü- ney'in anılacağı belirtildi. Tertip Komitesi Başkanı Fa- toş Güney, dört gün önce İstan- bul Emniyet Müdürlüğü Gü- venlik Şubesi'ne müracaat et- tiklerinı belirterek dosyayı el- lerinde tutup, son anda çıkartı- lan bürokratik engellerle kasıtb olarak izin verilmediğini söyle- di. Olayı'anormal' karşılamadı- ğmı ifade eden Fatoş Güney, "Türkiye'nin içinde bulunduğu şu anki koşullardan, gündem- den ötürii, yoğunlaşan antide- mokratik baskılar Yılmaz Gü- ney'in üzerine de yansıyacaktı. Bu doğaldı benim için"dedi. Yılmaz Güney üzerinde olan baskılann sürmekte olduğunu anımsatan Fatoş Güney, Yılmaz Güney'in üç ciltlik siya- si yazıla. ının daha önce Alman- ya'da baskıya sokulduğunu, ancak ülkemizde bugün hala yürürlükte olan düşünce ve fı- kir özgürlüğü önündeki ya- Yılmaz Güney, 'İnce CumalF adlı filmdeTijen Par'la birlikte. ENGELLENEN YILMAZ GÜSEY HAFTASI 9 EYLÜL ÇARŞAMBA Sohbet Kaülanlar. Fatoş Güney, Yavuz Önen. Atıf Yılmaz, Atilla Dorsay, Erdal Öz. Aytaç Arman, Nur Sürer. Hülya Koçyi- ğit, Ataol Behramoğlu, Onat Kutlar, Ha- lil Ergün. Musa Anter, İlyas Salman. Menderes Samancılar, Aydemir Akbaş. Selçuk Erez. Arslan Kaçar Karaca Tiyatrosu Saat: 18.00 10 EYLÜL PERŞEMBE Edebiyatçı Yılmaz Güney paneli Kaülanlar. Alpay Kabacalı, Doğan Hızlan, Konur Ertop. Adnan Özyalçıner. Mahmut Baksı, Feridun Andaç. Karaca Tiyatrosu Saat: 18.00 111 EYLÜL CUMA Tiyatro "Çirkın Kral" Sahneleyen ve oynayan: Hüseyin Poyraz Karaca Tiyatrosu Saat: 20.00' 12EYLÜLCUMARTESİ Sinemacı Yılmaz Güney paneli Kaülanlar: Hülya Koçyığıt, Aytaç Ar- man, Onat Kutlar, Halil Ergün, Nur Sü- rer. Atıf Yılmaz, Atilla Dorsay, Selçuk Özer. Karaca Tiyatrosu/ Saat: 18.00 13 EYLÜL PAZAR Müzik Gecesi Yavuz Top, Hasan Hüseyin Demirel, Ni- lüfer Akbal, Metin Kahraman. Sunan: Nur Sürer. Karaca Tiyatrosu' Saat: 20.00 salardan ötürii yayımlanama- dığını belirterek görüşlerini şöyle dile getirdı: "Yılmaz Güney bugün hala suçlu. Nasıl kı. Yılmaz Güney sırtında 100 senelik bir ceza yü- küyle yazılanndan ötürü göç- tüyse. şu anda da suçlu duru- munda. Yılmaz Güney hala öz- gür değıl. Bunun bılincindeyım ben Birtakımçe\relerşöyledü- şünebilirler, "Madem kı bun- lann bilincindesin, niçin Türki- ye'ye döndün ve vakıf kurdun. Yılmaz'la ılgili bugün hala bir şeyler yapmak için uğraşıyor- sun' diyebilirler. Beni eleştiren çevreler olabılir. Ancak ben, 10 yıllık bir aynlıktan sonra artık Türkiye'ye dönmenin zamanı geldiğini ve mücadelemızı de kurumlaşarak kendi ülkemizde sürdürmekten yanayım. Bu olay bile kamuoyuna yansıdığı müddetçe bir direnişın, bir mü- cadelenın ıfadesidir. Bırtakım gözardı edilmeye çalışılan tüm gerçeklerin gözler önüne seril- mesine bır vesıledir." Yılmaz Güney Vakfı'nın ça- lışmalanyla mücadeleye devam edeceklerini söyleyen Fatoş Güney, Yılmaz Güney'in geri- de kalan fılmlerinin negatifleri- nın onanlarak. bugüne kadar hiç gösterilmemiş filmleri bir- likte Türkiye çapında bir "Yıl- maz Güney Filmleri Toplu Gösterileri'ni düşündüklerini ifade ettı. Güney, böylelikle 10 yıl boy unca yasaklanarak, sıne- ma tanhinden silinmeye çalışı- lan bır sınemacının genç kuşak- lara tanıtılacağını belirtti. Son başvuru tarihi 5 Ekim 1992 Altın PortakaPa 10fîlmbaşvurduKültür Servisi- Antalya Altın Portakal Fılm Festivali'nde ya- nşmak üzere bugüne kadar 10filmınbaşvuru-ı yapıldı. Festi- val Yürütme Kurulu yetkilileri, AA'ya yaptıkları açıklamada, fılm sayısının 14-15'e yükselmesınin beklendiğini söylediler. Yetkililer. yanşmaya katılacak fılmler için SESAM'a başvu- rulann sürdüğünü, son başvuru tarihinin 5 Ekim 1992 olduğu- nu belırttıler. Bugüne kadar başvurusu yapılan fılmler, yönetmenleri ve oyunculan şöyle: 1. Arayış > Avni Kütüklüoğlu / Meral Konrat, Tuğrul Mete- er. 2. Cazibe Hanım'ın Gündüz Düşleri / İrfan Tözüm ' Hale Soygazi. Macit Koper. Uğur Polat. 3. Bişr-i Hafı (Bir Zamanlar Sarhoştu) ı Yücel Çakmakb / Yılmaz Zafer, Haluk Kurdoğlu. 5. Man Kurt (Vahşetın Davullan), Hoca Narhoğlu / Tank Tarcan. Maya Güzel. 6. Çizme İsmail Güneş ' Macit Flordun. Engin İnan. 7. Sürgün, Mehmet Tannsever, Bulut Aras, Gamze Tunar. 8. Yağmuru Beklerken, Tunca Yönder Cevdet Ancılar. Se- ra> Düşenkalkar. 9. Ocağına Düşmek, Bilge Olgaç Aytaç Arman. Şerif Sezer. 10. İki Kadın Yavuz Özkan Zuhal Olcav. Serap Aksov. Köln Antika Kitap Fuarı Koloıııbıııı güncesi açık arttırmadaKültür Senriş - Kristof Kolomb'un Amerika'yı keşfi sırasm- da izlenımlerini yazdığı günce. 760 bin marka (yaklaşık 3 milyar 800 milyon Türk Lirası) açık artürmaya çıkanlıyor. Kolomb'- un 1493'te kaleme aldığı. 8 sayfadan oluşan Latince günce, ya- nn Köln'de başlayacak Uluslararası Antika Kitaplar Fuan'- nda satışa sunulacak. Günce, geçen yıl Pa/ıs'te düzenlenen bir müzayedede 530 bin marka alıcı bulmuştu. Bu arada. Gutenberg'in matbaayı kurmasından 700 yıl önce basılan ve dünyanın en eski basılı yapıtı kabul edilen 770 yılına ait bir Buda duasının da fuarda büyük ilgi çekmesi bekleniyor. 15 ülkeden 200'c yakın antikacının ellerindeki parçalan sergi- leyeceği fuann odak noktalanndan birkaçını da Daniel Defoe'- nun 'Robinson Crusoe' adlı romanının ilk basımı (36 bin mark), Herman Melvillein 'Moby Dick' adlı romanının ilk ba- sımı (62 bin mark) oluşturuyor. Fuarda sergilenecek en pahalı kitap ise 1460 yılına ait minya- türlerle bezeli bir 'İncıl'. Fransa'da basılmış 'İncıl'in değerinin en az 1 milyon 850 bin mark (yaklaşık 9 milyar 250 milyon TL) olarak belirlendiği bildırilıyor. Öte yandan fuarda, eski tariflere göre yemek y apmak isteyen- ler içinde kitap bulmak mümkün. Ama bu kitaplar hiç de ucuz değil. Örneğin 1578 yılına ait bır yemek kitabı 48 bin marka (yaklaşık 240 milyon TL) satılıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle