Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 EYT-ÜL1992 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
"Aydınlarımız
üzerine"
Kültur Servisi - İstanbul
Haliç Rotary Kulübü'nün
olağaJi haftalık toplantısında
Alev Alatb "Aydınlanmız
üzerine" konulu bir
konuşma yapacak. Basına
açık olarak gerçekleştirilecek
toplanu.bugünsaat 12.30-
14.00 arası The Marmara
Oteli'nde yapılacak.
Suttanahmet'e
yasaklama
Kültûr Senisi -
"Sultanahmet Şimdi Özgûr
Şenlikleri" pazartesi günü
fsıanbul Valiliği tarafmdan
imzalanan ve Eminönü
Belediyesi yetkılilerince
tebliğ edılen bir belge ile
yasaklandı. Sultanahmet
Cezaevi'nın sinemaruhsatı
bulunmadığı ve kanunsuz
faaliyetler gerçekleştınldiğı
gerekçesıyle etkınlıklerin
yasaklanmasına Ankara
Birlik Tiyatrosu, Anadolu
Sanat Merkezi, Eminönü
Halkevlen tepkı gösterdi.
'Talim Tenbiye'ye
destek
ANKARA (UBA>- Milü
Eğitim Bakanı Köksal
Toptan, Talim Terbiye
Kurulu'nun, ıçlerinde Tûrk
ve dünya klasiklerindcn
bazılannın da bulunduğu
kitaplan yasaklamasının
ticari amaçla çok
büyütüldüğünü söyledi.
Bakan Toptan, Talim
Terbiye Kurulu'nun
okullarda okutulacak
kitaplan denetleyerek
öğretmenlere kitap
önermesinin doğru bir
davranış olduğunu belirtti.
İFK İle MlSlP
gezisi
Kültür Senisi - İstanbul
FotoğrafKulübü(İFK)2 -
18 ekim tarihleri
arasında Mısır'a bir fotoğraf
gezisi düzenledi.
Karayoluyla yapılacak bu
gezide aynca Suriye ve
Urdün'de de çalışmalar
yapılacak. Gezi boyunca
içinde Amman'ın da
(Kadınlar Üniversitesi)
bulunduğu çeşitli kentlerde
Türkiye'yi tanıtan bir dizi dia
gösterisi yapılacak. (İFK:
3476297-3496730)
Hollywood,
IstanbuFda
• ANKA-
RA
(ANKA)-
Kültür
Bakanlığı.
Milli
Savunma
Bakanlığı
ve
Savunma
Sanayii
Kurt Russell Müsteşar-
lığı. yabancıoyunculannyer
alacağı ve tamamı
Hollyvvood teknolojisi ile
çekilecek bir "İstanbul' fılmi
yaptıracak. Türk Amerikan
Dostluk Konseyi tarafından
da desteklenecek proje
Türkıyc'nin tarihi vedoğal
mekânlannda çekilecek
fılmdeTürkiye'nin
çağdaşlaşan yüzünün de
yansıtılması planlanıyor. 10
milyon dolara mal olacak
fılmde. Kurt Russell, Sam
ShepardveKaıth
Caradine'nin yanı sıra ünlü
yazar Ernest Hemingway'in
torunu Munel Hemingway
de rol alacak.
Bakırköy
Orkestrası
• İSTANBUL (İÜHA)-
Bakırköy Belediyesindeyeni
kurulan 'Bakırköy Belediye
Orkestrası'na uygulamah
sınavla toplam 26 sözleşmeli
sanatçı alınacak. Bakırköy
Belediye Başkanlığı'ndan
yapılan açıklamaya göre 4
klamet, 3 trompet, 2
piccola-flüt, alto sa\. tenor
sax. trombon, tenor horn,
tuba (elektro bas). timpani,
piy ano (synthisizer)
umanlannda alınacak olan
personelden piyano kadrosu
için dlınacak elemanın ikinci
bir enstrüman çalmasının da
gerektiği belirtildi.
AkdenizHlmleri
Şenliği
• İST ANBU L (İÜHA) -
Türkiye'nin sekız fılmle
katıkcağı" Akdeniz Filmleri
Şenhği" 11-20 eylül tarihlen
arasında gerçekleşecek.
Akdeniz ülkelennden katılan
6O fılmin gösterileceği
şenliğe katılacak Türk
filmleri şunlar:
'Berder(AtıfYılmaz),
"Benim Sınemalanm'
(Füruzan-Gülsün
ICa-amustafa). 'Sis' (Zülfü
L ivanelı). "Gizli Yüz' (Ömer
ICa.ur), 'Çıplak Vatandaş",
"As-lacak Kadın", 'Kaçamak'
(Ba?ar Sabuncu).
Yaşama da ölüme de 'merhaba' demesini beceren Azra Erhat'ı 10 yıl önce yitirmiştik
Sevgiyî ahlak belleyen yaman iıısaıı
• Azra Erhat, bir hümanist
olarak kendine örnek seçtiği iki
insanda tüm insanlığı kucak-
ladı: Sabahattin Eyuboğlu'nda
ve Halikarnas Balıkçısı'nda.
Azra, bence, sevgiyi kendine
ahlak belleyen yaman bir in-
sandı. Yaşama tutkuyla bağlı
olan Azra, ölüme de nerdeyse
bir özlem ülkesine yelken açar
gibi merhaba demesini becerdi.
VEDATGÜNYOL
Azra Erhat. yetmiş yıllık cumhuriyet
düşünce tarihimizde parantez kıran, pa-
rantez açan bir düşünür. bir duyarlı in-
san, yaşamıyla düşüncesini atbaşı bera-
ber götüren, benzeri olmayan bır kadın
yazanmız ve düşünürümüzdür, çeşitli
konulara kulaç atıp her kulaçta başan-
ya ulaşan bır düşünürümüz.
Ölümünün onuncu yıldönümünde
onu anarken gecmişine şöyle bir bak-
makta yarar görüyorum.
1915'te İstanbul'da doğan Azra. lise
öğrenimini Brüksel'de yapar, Fransız-
cayla birlikte Yunanca ve Latinceyi
anadili düzeyınde pekiştirdikten sonra,
1930'da Ankara'da Dil ve Tarih-Coğ-
rafya Fakültesı'nı başanyla bitirip aynı
fakültede önce fıloloji asistanı. sonra
doçenti olur.
Azra'yla 1941'de Tercüme Bürosu'n-
da karşılaştım ilk kez. O yıl ve sonraki
yıllar. solcu aydın avının doruk noktası-
na vardığı yıllardı. MuzafTer Başpğlu,
Behice Boran, Pertev Naili Boralav. Nı-
yazi ve Mediha Berkes, Adnan Cemgil
topun ağzındaydılar. Onlarla yakın iliş-
kim dolayısıyla ben de tukakalar arasın-
daydım.
Azra ile dostluğum, yıllarsonrasında,
Sabahattin Eyuboğlu'nun İstanbul'-
daki gönüldeşlere açık kıra evinde baş-
ladı. Azra Erhat, Sabahattin Eyuboğ-
lu'na hayrandı benım gjbi. Onda, Batı
uygarlığına yönelik, namuslu aydın ör-
neğıni buluyordu.
Orhan Burian (1914-1953) ile kurup
onun ölümünden sonra yirmi dört yıl
yayınını sürdürdüğüm 'Yeni Ufuklar'
dergisınc yazılanyla katılan Sabahattin
Eyuboğlu'yla dostluğu ortak çevirilerle
bir kültür şenliğine dönüştü yıllar boyu.
Bu şenliğe zaman zaman katılan Azra
Erhat'la birlikte, 1973'te üçlü bir ortak
calışma temposu içinde, güle oynaya.
gerçekten güle oynaya, dünyaya baba-
can bir gözle bakıp gırgınnı gecen
Fransız yazan Rabelais'nin (Rablc)
başyapıtlanndan 'Gargantua'yı beş altı
ayhk bir sürede dilimıze çevirdik.
Ne var ki, çevirinin son bölümüne
gelmiştik kı, Sabahaiün Eyuboğlu yaşa-
ma gözlerinı kapadı ve Azra Erhat ile
baş başa verip çeviriyi bütünledik, bu
kez ikili olarak, inanılmaz bir tutkuyla.
Çünkü ikimiz de Sabahattin'e hay-
randık.
(Üçlü. ikili sözcüklerinin altını niçin
çizdığımi açıklayayım: Sabahattin'in
İsviçreli eşi ile Azra arasında Fransızca
olarak geçen bir telefon konuşmasında
Azra, Sabahattin. ben ve kendinin bir
trio (üçlü) halinde çalışmaktan mutlu
olduğumuzu söylüyor. 1971 sıkıyöneü-
Azra Ertıt 6 HaziPM 1915-8 Eylûl 1982 (Fstoiraf: An Güler)
minin vatan kurtaran paşalanna su-
nulan, görevlilerce dinlenip banda ah-
nan bu konuşmadaki 'trio" sözcüğü
gizli bir örgüt çalışması olarak değer-
lendiriliyor ve biz tutuklanıp dört ay
hapis yaüyoruz. Aklanmayla bıten bu
güldürünün adı 'trio' olarak düşünce
tarihimizde yerli yerini almıştır).
Azra Erhat, her şeyden önce
İNSAN tutkunudur, ömrü boyunca
insan sevgisi, sıcaklığı, bir ölçüde de te-
niyle peşinde koştu onun. denebilir.
Azra, sevgiyi kendine ahlak belleyen
yaman bir insandır bence. İnsanlan so-
yut varlıklar olarak sevmek ona saçma
gelmektedir. Çünkü tüm insanlan se-
viyorum demek. ona göre bulanık.
dağınık, bulutlarda kalan bir tutumda
düğümlenmeye yazgılıdır. Bu nedenle,
Azra, bır hümanısı olarak kendine ör-
nek seçtığı ıkı insanda tüm insanlığı
kucakladı: Sabahattin Eyuboğlu ile
Halikarnas Balıkçısı'nda.
Sabahattin Eyuboğlu. onun gözün-
de, Avrupada bulamadığı bir düşünce
ve sanat adamı, Balıkçı da aynı nitelik-
leri ile birlikte mıtolojiye açılan engin
bır dünya gezginı olarak.
Adına Mavı Yolculuk' denilen, be-
nim de iki kez katıldığım bır gezide,
canı gibi sevdığj ve hayran olduğu iki
insanının öncülüğünde yola çıkarak.
Türkiye'nin Ege kıyılannı kanş kanş
gezip, gelmiş geçmiş uygarlıklar po-
tasında yaşamına anlam katmaya
çalıştı ve izlenımlerini birçok kitapta
dıle getirdi.
Yaşama böylesine tutkuyla bağlı
olan Azra'cıjamız. ölüme de neredeyse
bir özlem ülkesine yelken açar gibi
merhaba demesini becerdi, geride ka-
lanlara bır kahramanhk örneği vere-
rek. Yaşamını, her türlü bağnazlığa
karşı çıkma yolunda, yaalan, çevirileri
ile bılgelık düzeyine ulaştırmayı ba-
şardı.
Anısına sonsuz selam ve saygılar ol-
sun!
PORTRE / AZRA ERHA T
EcceHomoöHaziran 1915'te İstanbul'da doğan Azra Erhat. 1939"da Anka-
ra Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesı'ni bitırdıkten sonra aynı fa-
kültenin Klasik Filoloji Bölümü'-
ne asıstan olarak gırdi. 1946'da
doçent oldu. Fransızca, Almanca,
İngilizce, Latince ve özellikle de
Eski Yunanca'dan yaptığı çeviri-
lerle tarunan Erhat'ın ilk çevirileri
'Tercüme' dcrgisınde çıktı. Önemli
çevirileri arasında Homeros'tan
A. Kadir'le birlikte çevirdıklen 'İl-
yada' ve 'Odysseia' destanlan,
Sophokles'ten 'Elektra', Anstop-
hanes'ten "Banş", Antoine de Sa-
int-Exupery'den "Küçük Prens" ve
Hesiodos'un 'Theogonia' ve "İşler
ve Günler'ini içeren "Hesiodos.
Eseri ve Kaynaklan' (S. Eyuboğ-
lu'yla birlikte) sayılabılir. Hüma-
nist görüşlerini 1969"da yayımla-
nan 'Ecce Homo'İşte İnsan'da dılc
getiren Erhat, 1972'de 'Mitolojı
Sözlüğü'nü, 1981'de 'Troya Ma-
sallan'nı yayımladı. Erhat. Mavi
Yolculuklann felsefesini ve gözlemlenni "Mavı Anadolu', 'Mavi
Yolculuk' gibi kitaplanyla gcniş bır kesıme ulaştırdı
Cumhuriyet'te neler demişlerdi
Bir Ma\d YolcuKültür Ser>isi - 6 Eylül 1982
günü yıtırdığımiz Azra Erhat
için 13 Eylül 1982 günü gazete-
mızde bir tam sayfa aynlmıştı.
'Bir Mavi Yolcu Göçtü" başlığı
altında verilen sayfada A. Ka-
dir, Vedat Günyol, Yaşar Ke-
mal, Konur Ertop ve Eray
Canberk tanıdıklan Azra Er-
hat'ı anlatırlarken, İlhan Sel-
çuk da 11 Eylül 1982 tarihlı
'Pencere'sinı Erhataayırrnıştı.
#İlhan Selçuk: *... Eski uy-
garlıkların kökcnlerine inebil-
mek, çağdaşlaşmak için temel
koşuldur. Öteki yapıtlannı bır
yana bırakalım, Azra ile A. Ka-
dir'in Homeros'tan ortaklaşa
çevirdikleri İlyada, Türkçemı-
zin başucu kitaplanndandır...'
• A. Kadir. '...İlyada çevirisi-
n% başladığımızda ilk oğlum
daha yaşını doldurmamışiı.
İlkokul ikinci sınıfa şeçtiğı za-
man tamamlanmışü çeviri. He-
men arkasından Odysseia çevi-
risine daldık. aynı aşkla. Çok
uzun süren bu çalışmalanmız
sırasmda ben Azra'da şu özel-
liklen gördüm: Engin bır hü-
manist kültür, hep soran
araştıncı bir kafa yapısı ve im-
renilecek bir alçakgönüllü-
lük..:
• Vedat Günyol:"... Azra Er-
hat, bir coşku insanıydı. Se\di
mi sever, ölesiye sever, sevmedı
mi ölesiye sevmezdi Onda bu
sınırsız coşkuyu gemleyen biri
vardı: Sabahattin Eyuboğlu.
Bu coşkuyu alabıldiğinc kanat-
layan bır başkası vardı: Hali-
karnas Balıkçısı. Azra Erhat.
bu iki uç arasında bir dengede
buluyordu kendini. Coşku ve
ölçü dengesinde..."
• Yaşar Kemal:"... Eski Yu-
nan uygarhğı daha çok bizim
ülkemiz topraklannda, Anado-
lu'da doğmuştu. Bu, büyük bir
gerçekti. Yanlış bellenmiş tari-
hi, Azra Erhat, arkadaşlan
Sabahattin Eyuboğlu. Halikar-
nas Balıkçısı'yla birlikte değiş-
tirmeyeçahşıyorlardı. Buçaba-
lan onlan ölümsüz yapıtlara
götürdü..."
•Konur Ertop:'... Ecce Ho-
mo İşte İnsan adlı kitabı onun
bütün çalışmalannın ve düşün-
celerinin bir özeti, yaşamı sürse
bundan sonra yazacaklannın
sanki bir izlencesivdi. Bu kitabı
o, yaşanmış bir humanizma,
diye tanımlarmştı. Homeros
destanlannda insanın toplum
ve doğayla uyum içinde bulun-
duğundan özgür ve mutlu oldu-
ğuna dikkatimizi çekiyordu...'
• Eray Canberk: ... Mavi
Yolculuk, humanizma, mito-
logya. Halikarnas Balıkçısı...
Bütün bunlar Azra Erhat'ı
çağnştınrdı kafamda. Kitaplan
dışında kendısini tanıdıktan
sonra Azra Erhat adıyla birlik-
te yaşama tutkusu, ortak çalış-
ma keyfı, tükenmez bir coşku
gibi kavramlarçağnşıyor..."
Yılmaz Güney Haftası'na Emniyet Müdürlüğü'nce izin verilmedi
YılmazGüneylıalâ özgûr değilKültür Senisi-Yılmaz Güney
Kültür ve Sanat Vakfı'nın dü-
zenlediği. Yılmaz Güney'in 8.
ölüm yıldönümünde gerçekleş-
tirilecek Yılmaz Güney etkin-
likleri İstanbul Emniyet Mü-
dürlüğü Güvenlik Şubesi'nce
engellendi. Güvenlik Şubesi,
dün Tertip Komitesi'ne 9 Ey-
lül- 13 Eylül tarihleri arasında
Karaca Tiyatrosu'nda yapıla-
cak etkinliİdere kaülacak olan
tüm sanatçı ve konuşmacılann
nüfus kağıdı örneklerinin, ika-
metgah belgelerinin, sabıkasız-
lık kayıtlannm ve özellikle Ter-
tip Komıtesı Başkanı ve üyele-
rinin medeni haklannı kullan-
ma ehliyetini haiz olduklannı
belirten belgelerin eksik olduğu
gerekçesiyle etkinliklerin yapıl-
masına ızin vermedi.
Bugün başlayacak etkinlikler
kapsamında saat 18.00'de Ka-
raca Tiyatrosu'nda sohbet top-
lantısı yapılacaktı. Etkinliklere
izin verilmemesı üzenne. yine
de bugün saat 18.00'de Karaca
Tiyatrosu önünde Yılmaz Gü-
ney'in anılacağı belirtildi.
Tertip Komitesi Başkanı Fa-
toş Güney, dört gün önce İstan-
bul Emniyet Müdürlüğü Gü-
venlik Şubesi'ne müracaat et-
tiklerinı belirterek dosyayı el-
lerinde tutup, son anda çıkartı-
lan bürokratik engellerle kasıtb
olarak izin verilmediğini söyle-
di.
Olayı'anormal' karşılamadı-
ğmı ifade eden Fatoş Güney,
"Türkiye'nin içinde bulunduğu
şu anki koşullardan, gündem-
den ötürii, yoğunlaşan antide-
mokratik baskılar Yılmaz Gü-
ney'in üzerine de yansıyacaktı.
Bu doğaldı benim için"dedi.
Yılmaz Güney üzerinde olan
baskılann sürmekte olduğunu
anımsatan Fatoş Güney,
Yılmaz Güney'in üç ciltlik siya-
si yazıla. ının daha önce Alman-
ya'da baskıya sokulduğunu,
ancak ülkemizde bugün hala
yürürlükte olan düşünce ve fı-
kir özgürlüğü önündeki ya-
Yılmaz Güney, 'İnce CumalF adlı filmdeTijen Par'la birlikte.
ENGELLENEN YILMAZ GÜSEY HAFTASI
9 EYLÜL ÇARŞAMBA
Sohbet
Kaülanlar. Fatoş Güney, Yavuz Önen.
Atıf Yılmaz, Atilla Dorsay, Erdal Öz.
Aytaç Arman, Nur Sürer. Hülya Koçyi-
ğit, Ataol Behramoğlu, Onat Kutlar, Ha-
lil Ergün. Musa Anter, İlyas Salman.
Menderes Samancılar, Aydemir Akbaş.
Selçuk Erez. Arslan Kaçar
Karaca Tiyatrosu Saat: 18.00
10 EYLÜL PERŞEMBE
Edebiyatçı Yılmaz Güney paneli
Kaülanlar. Alpay Kabacalı, Doğan
Hızlan, Konur Ertop. Adnan Özyalçıner.
Mahmut Baksı, Feridun Andaç.
Karaca Tiyatrosu Saat: 18.00
111 EYLÜL CUMA
Tiyatro
"Çirkın Kral" Sahneleyen ve oynayan:
Hüseyin Poyraz Karaca Tiyatrosu Saat:
20.00'
12EYLÜLCUMARTESİ
Sinemacı Yılmaz Güney paneli
Kaülanlar: Hülya Koçyığıt, Aytaç Ar-
man, Onat Kutlar, Halil Ergün, Nur Sü-
rer. Atıf Yılmaz, Atilla Dorsay, Selçuk
Özer. Karaca Tiyatrosu/ Saat: 18.00
13 EYLÜL PAZAR
Müzik Gecesi
Yavuz Top, Hasan Hüseyin Demirel, Ni-
lüfer Akbal, Metin Kahraman. Sunan:
Nur Sürer. Karaca Tiyatrosu' Saat: 20.00
salardan ötürii yayımlanama-
dığını belirterek görüşlerini
şöyle dile getirdı:
"Yılmaz Güney bugün hala
suçlu. Nasıl kı. Yılmaz Güney
sırtında 100 senelik bir ceza yü-
küyle yazılanndan ötürü göç-
tüyse. şu anda da suçlu duru-
munda. Yılmaz Güney hala öz-
gür değıl. Bunun bılincindeyım
ben Birtakımçe\relerşöyledü-
şünebilirler, "Madem kı bun-
lann bilincindesin, niçin Türki-
ye'ye döndün ve vakıf kurdun.
Yılmaz'la ılgili bugün hala bir
şeyler yapmak için uğraşıyor-
sun' diyebilirler. Beni eleştiren
çevreler olabılir. Ancak ben, 10
yıllık bir aynlıktan sonra artık
Türkiye'ye dönmenin zamanı
geldiğini ve mücadelemızı de
kurumlaşarak kendi ülkemizde
sürdürmekten yanayım. Bu
olay bile kamuoyuna yansıdığı
müddetçe bir direnişın, bir mü-
cadelenın ıfadesidir. Bırtakım
gözardı edilmeye çalışılan tüm
gerçeklerin gözler önüne seril-
mesine bır vesıledir."
Yılmaz Güney Vakfı'nın ça-
lışmalanyla mücadeleye devam
edeceklerini söyleyen Fatoş
Güney, Yılmaz Güney'in geri-
de kalan fılmlerinin negatifleri-
nın onanlarak. bugüne kadar
hiç gösterilmemiş filmleri bir-
likte Türkiye çapında bir "Yıl-
maz Güney Filmleri Toplu
Gösterileri'ni düşündüklerini
ifade ettı. Güney, böylelikle 10
yıl boy unca yasaklanarak, sıne-
ma tanhinden silinmeye çalışı-
lan bır sınemacının genç kuşak-
lara tanıtılacağını belirtti.
Son başvuru tarihi 5 Ekim 1992
Altın PortakaPa
10fîlmbaşvurduKültür Servisi- Antalya Altın Portakal Fılm Festivali'nde ya-
nşmak üzere bugüne kadar 10filmınbaşvuru-ı yapıldı. Festi-
val Yürütme Kurulu yetkilileri, AA'ya yaptıkları açıklamada,
fılm sayısının 14-15'e yükselmesınin beklendiğini söylediler.
Yetkililer. yanşmaya katılacak fılmler için SESAM'a başvu-
rulann sürdüğünü, son başvuru tarihinin 5 Ekim 1992 olduğu-
nu belırttıler.
Bugüne kadar başvurusu yapılan fılmler, yönetmenleri ve
oyunculan şöyle:
1. Arayış > Avni Kütüklüoğlu / Meral Konrat, Tuğrul Mete-
er.
2. Cazibe Hanım'ın Gündüz Düşleri / İrfan Tözüm ' Hale
Soygazi. Macit Koper. Uğur Polat.
3. Bişr-i Hafı (Bir Zamanlar Sarhoştu) ı Yücel Çakmakb /
Yılmaz Zafer, Haluk Kurdoğlu.
5. Man Kurt (Vahşetın Davullan), Hoca Narhoğlu / Tank
Tarcan. Maya Güzel.
6. Çizme İsmail Güneş ' Macit Flordun. Engin İnan.
7. Sürgün, Mehmet Tannsever, Bulut Aras, Gamze Tunar.
8. Yağmuru Beklerken, Tunca Yönder Cevdet Ancılar. Se-
ra> Düşenkalkar.
9. Ocağına Düşmek, Bilge Olgaç Aytaç Arman. Şerif Sezer.
10. İki Kadın Yavuz Özkan Zuhal Olcav. Serap Aksov.
Köln Antika Kitap Fuarı
Koloıııbıııı güncesi
açık arttırmadaKültür Senriş - Kristof Kolomb'un Amerika'yı keşfi sırasm-
da izlenımlerini yazdığı günce. 760 bin marka (yaklaşık 3 milyar
800 milyon Türk Lirası) açık artürmaya çıkanlıyor. Kolomb'-
un 1493'te kaleme aldığı. 8 sayfadan oluşan Latince günce, ya-
nn Köln'de başlayacak Uluslararası Antika Kitaplar Fuan'-
nda satışa sunulacak. Günce, geçen yıl Pa/ıs'te düzenlenen bir
müzayedede 530 bin marka alıcı bulmuştu.
Bu arada. Gutenberg'in matbaayı kurmasından 700 yıl önce
basılan ve dünyanın en eski basılı yapıtı kabul edilen 770 yılına
ait bir Buda duasının da fuarda büyük ilgi çekmesi bekleniyor.
15 ülkeden 200'c yakın antikacının ellerindeki parçalan sergi-
leyeceği fuann odak noktalanndan birkaçını da Daniel Defoe'-
nun 'Robinson Crusoe' adlı romanının ilk basımı (36 bin
mark), Herman Melvillein 'Moby Dick' adlı romanının ilk ba-
sımı (62 bin mark) oluşturuyor.
Fuarda sergilenecek en pahalı kitap ise 1460 yılına ait minya-
türlerle bezeli bir 'İncıl'. Fransa'da basılmış 'İncıl'in değerinin
en az 1 milyon 850 bin mark (yaklaşık 9 milyar 250 milyon TL)
olarak belirlendiği bildırilıyor.
Öte yandan fuarda, eski tariflere göre yemek y apmak isteyen-
ler içinde kitap bulmak mümkün. Ama bu kitaplar hiç de ucuz
değil. Örneğin 1578 yılına ait bır yemek kitabı 48 bin marka
(yaklaşık 240 milyon TL) satılıyor.