Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8EYLÜL1992SAU
OLAYLAR VE GORUŞLER
HukukAhlalanOnünde
Gider
Ilen toplumlarda, başta ölum cezasının kaldınlması olmak uzerecezalann
genel olarak azaltılması ve gerek sorgulama gerekse ınfaz aşamalannda zanlı
ve suçlulara ınsanca davramlmasının bır temel ılke olarak kabul edilmesı, o
toplumlarda suçlulara karşı acıma duygusunun gıttıkçe güçlenmış
olrnasından değıl, hukukun amaçlarına hukuk-dışı yollardan vanlmasının
olanaksız olduğunun anlaşılmasındandır
VEHBİ HACIKADİROĞLU
Bır yandan 12 Eylul rejımının ızlennı sılmek
bır yandan da uluslararası duzeydekı anlaş-
malanmıza uymak zorunda oluşumuzun, ya-
salanmızda bır reformu zorunlu kıldığmı ka-
bul etmeyen yok gıbıdır Reform çalışmalan
çeşıtJı nedenlerie suruncemede bırakılmış olsa
bıle bunun er ya da geç bır sonuca ulaşacağı
duşunulebılır Fakat bu reformlann bır an
once gerçekleşmesı kadar, hatta daha da
önemlı olan reformlarda hangı ılkelere uvula-
cağıdır
Sayın Halıt Çelenk 21 temmuz tanhlı
Cumhunyet'te çıkan yaasında bu konuyu ele
almakta ve Sayın Profesor Faruk Erem'ın an-
latımından da yararlanarak yasalann da bır
anayasasının bulunduğunu, bunun da ınsan
haklan ve ahlak kurallan olduğunu, bu hak
ve kurallara aykın bır yasanın toplumun ah-
lak duygulannı yaralayıp ınsanlan tedırgın
edeceğını ve devlete olan güvenı sarsacağını
belırtmektedır
Gerçek bır hukuk devletıne kavuşabılme-
mız ıçın kendı alanlannda en buyuk çabayı
gosteren bu ıkı değerlı hukukçumuzun ozle-
dıklen yasalann çağdaş hukuk anlayışının ge-
rektırdığı yasalar olduğundan hıç kuşku duy-
madığımı hemen belırtmehyım Ustelık Batıb
hukuk bılgınlennın buyuk bolumunun yasa-
lann ınsan haklan ve ahlak kurallanna gore
duzenlenmesı gerektığını savunacaklannı da
kabul edıyorum Ancak, ılk bakışta çok
ınandıncı gorunen "ınsan haklan" ve "ahlak
kurallan" gerekçesının doğal hukukun dog-
matık ılkelenne bağlılıklan yüzünden nasıl
tehlıkelı yorumlara açık olduğunun da
unutulmaması gerekır
Hukuk bılımının gelışmelenne koşut olarak
kendı hukuk normlannı değıştıren ılen top-
lumlarda bu değışıkhklenn gerekçesı olarak
yenı kurallann bıhmsellık ve gerçekçılığmden
soz edecek yerde bır takım ahlaksal nedenler
ılen surerek yenıhklen kabul ettırmekte belkı
daha kolay başanya ulaşılabıbr Fakat gen
kalmış bır toplum olarak, onumüzde, onlann
yerleşmış ve denenmış kurallan bulunduğuna
gore bunlardan yararlanarak toplumumuzu
doğal hukuk çıkmazından kurtarmaya çalış-
mamız gerektığını sanıyorum
Dınamjk bılımsel venler yenne statık ahlak
kurallanna yönelen doğal hukuk, bılgı duzeyı
duşuk olan toplumlar ıçın gerçekten bır
çıkmazdır Cezayı bır caydırma araa değıl de
suçun bedelı olarak goren bu hukuka gore bır
suçun cezasız kalmasının kotuluğuyle bır suç-
suzun cezalandınlmasının kotuluğu bırbınne
eşıttır Öyle kı doğal hukukun unlü temsılcısı
Immanuel Kant, bır toplumun hemen dagı-
lmak uzere olması durumunda bıle, önce suç-
lulann cezalandınhp toplumun sonra dağı-
Iması gerektığını one surer
Ahlakı yasalar düzeltir
Cezalandırma boylesme vazgeçılmez bır
odev olarak gorulunce suçlunun bulunup or-
taya çıkanlması ıçın dûşunulebılecek her yola
başvurmak, ahlaksal bır zorunluluk bıçımını
alır Tanhın her donemınde sorgulama sıra-
sında yapılan ınsanlık dışı uygulamalann
hepsı gerçekte bır boş ınançlar yığınından
başka bır şey olmayan ahlak kurallan adına
yapılmıştır Bu gun de toplumumuzu bır turlu
kurtaramadığımız ışkenceler, kıyıcılıklar ve
adaletsızlıkler yasa koyuculann ve uygu-
layıcılann toplumsal vıcdanını gözardı etme-
lennden değıl, çağdaş hukukun gereklennı
bılmemelennden kaynaklanmaktadır
Yalnızca pışmanlık yasasının ışletılmesının
değıl, bundan çok daha us dışı uygulamalann,
zulumlenn ve ışkencelenn de bunlarla döğru-
dan karşılaşanlar bır yana bırakılırsa, toplu-
mun ahlak duygulannı yaralamadığını, ın-
sanlan tedırgın edıp devlete guvenı sars-
madığını kabul etmek zorundayız Toplumun
adaletsızlıklerden tedırgın olabılmesı ıçın
once uzun yıllar adaleüı bıçımde yonetılıp
adaletın ne olduğunu oğrenmesı gerekır Ya-
salan ahlak değıl ahlakı yasalar duzeltır
Nıtekım İçışlen Bakanı'na, pışmanlık yasa-
sıru uygulamarun halkın vıcdanını ıncıteceğını
soyledığımız zaman, "Benım vıcdanımı ıncet-
meyen uygulama halkın vıcdanını nıçın ıncıt-
sın7
" dıyebılır İşkencecılere ışkence konusun-
da aynı şeyı soyledığımızzaman da "İşkence-
ye karar veren benım, fakat uygulayanlar sı-
zın sözunu ettığıruz halkın ıçınden gelışıguzel
seçılmış gorevlılerdır BunJan ozel olarak ış-
kenceye yatkın kımselerden seçmedığımız gıbı
hıçbınnı de ışkence yapmada yetennce kıyıcı
davranmadığı ıçın cezaiandırmamıza gerek
kalmıyor" yanıtını alabılınz
Gerçekte gen kalmış toplumlarda, ozelhkle
kıtlesel suçlann, tumuyle bılgısızlıkten kay-
naklandığı soylenebılır Eylem yoluyla top-
lumsal duzenı değıştırmeye çalışan gençler,
eylemlennde bır rastlantı sonucu başanya
ulaşsalar bıle, yalnızca başlangıç donemı ıçın
kurmak zorunda olduklan baskı rejımının,
baskılannı gıttıkçe artırmak zorunda kalaca-
ğını ve bunun rejım yıkılıncaya dek süreceğını
gorebılseler kendılennı boş yere olume atarlar
mıydı9
Aynlıkçı eylemcıler de kurtarmak ıstedıkle-
n ınsanlan oldüre öldure bır sonuca vara-
bılseler bıle kuracaklan devletın şımdıkınden
çok daha ılkel, çok daha baskıcı olacağını go-
rebılseler boylesıne aamasız eylemlere gınşı-
ler mıydı?
FaJcat bu suçlar hangı nedenlerden doğarsa
doğsun, toplumu dehşet ıçınde bırakan bu ın-
sanlara karşı alınacak her turlu önlemlen ve
onlara venlecek en ajpr cezalan halk vıcdanı
kolayca kabul eder Işte hukuk bılgısı bu tur
onlemlenn suçlan azaltmayacağını gosterme-
ye yarar
Gerçekten, konuya bılımsel bır yaklaşım
cezalann yalnızca caydıncı nıtelıkte olması
gerektığını, ancak cezalann ağırlaştınlmasıy-
la suçlann otomatık olarak azalacağmı du-
şunmenın de temelden vanlış olduğunu he-
men gosterecektır Hukuk tanhı ıçındekı
sayısız orneklen bır yana bıraksak bıle, gunu-
muz olaylan da bu goruşu desteklemektedır
Yalnızca ağır cezalann değıl, olum korkusu-
nun bıle suçlan onlemeye, hatta azaltmaya
yetmedığıne, çatışmalarda ölen bu kadar ey-
lemaye karşın her gun yenılennın ortaya
çıkışından daha açık bır kanıt bulunabılır mı°
Cezalann arttınlmasının suçlan otomatık
olarak azaltmadığı bır kez açıkça gorulebılse,
cezalan gereksız yere arttırmanın ters tepkı
yapacagını gormek de kolaylaşırdı O zaman
artık suçlulan kesınbkle bulup cezalandırmak
ıçın başvurulan ınsanlık dışı onlemlenn de hu-
kum gıyenlere uygulanan ve yasalann verdığı
cezalan çok aşan baskılann da suç ışlemeye
yönelık ınsanlan her turlu ahlak ve mantık sı-
nırlamalannın dışına ıtmesıyle suçlann bus-
butun artacağını gormek zor olmazdı
Kısaca, ılen toplumlarda, başta olum ceza-
sının kaldınlması olmak uzere cezalann genel
olarak azaltılması ve gerek sorgulama gerekse
ınfaz aşamalannda zanlı ve suçlulara ınsanca
davranılmasının bır temel ılke olarak kabul
edilmesı, o toplumlarda suçlulara karşı acıma
duygusunun gıttıkçe guçfenmış olmasından
değıl, hukukun amaçlanna hukuk dışı yollar-
dan vanlmasının olanaksız olduğunun anla-
şılmasındandır
Bu durumda, hukukçulanmız ıçın de gerek
yasa koyuculan gerekse uygulayıcılan hukuk
alanına çekebılmenın en etkılı yolu, onlann
hak, adalet ve denkserlık duygulanna başvur-
mak değıl, doğrudan doğruya onlann bılgısı-
nı artürmaya çalışmak olabılır Boylece,
hukukun ınsanhk dışı yollarla sağlanamaya-
cağını oğrenen yönetıcıler ıçın suçlan dolayh
yoîdan azaltmaya yarayacak olan toplumsal
ve ekonomık onlemler konusunu kavra-
manın da çok kolaylaşmış olacağı duşunule-
bıhr
ARADABIR
KEMAL ANADOL
Hukukçu, Eski Parlamenter
Çevre Sorunları ve Yeni
Değer Yargıları
Yaşlı gezegenımız sıkıntı ıçınde Üstunde hızla çoğalan
ınsanlan ve sorunlarını taşıyamıyor Bınlerce yıl onlann
karnını doyuran bereketlı topraklar kuruyor, çoraklaşıyor
Denızler kırlenıyor, sular zehırlenıyor insaniarın doğaya
egemen olma tutkusu, sonunda dunyayı ısyan ettırdı
Ozon tabakası delınıyor, ıklımler değışıyor, kısaca, kıya-
metın ayak seslerı duyuluyor
Yaklaşan tehlıke ınsanlığı uyardı v© harekete geçırdı
Uluslararası toplantılar sozleşmeler, antlaşmalar bırbırı-
nı ızlıyor Bunları çozurnlemek ıçın Stockholm ve Bergen
bıldırgelerı, Sofya Çevre Koruma Konferansı, Barselona
Sözleşmesı, Parıs Şartı son olarak da Rıo'da uluslararası
belgeler ımzalanıyor. Bu sozleşmelerdekı yukumluluklere
uyulmasını denetleyen, çevrenın durumunu, potansıyel
tehlıkelerı saptayan, uyarı ve bılgı alışverışını sağlayan
Avrupa Çevre Orgutu (EEA) Bırleşmış Mılletler Çevre
Programı (UNEP) gıbı orgutler kuruluyor
Uluslararası belgeler bunlara ımza koyan ulkelerın ıç
hukuklarını da etkılıyor Dunyada ve ulkemızde yenı bır
"Çevre Hukuku' oluşuyor Artık "Çevre Hakkı", "Insan
Haklan" kapsamındadır ve onunla butunleşmıştır
Nasıl dünyada ve ulkemızde yenı bır "çevre hukuku"
oluşuyorsa, "çevre ahlakı" da yenı bır değer yargısı olarak
toplumdakı yerını almaktadır Insanlar hem kendılerıne
hem de gelecek kuşaklara karşı ışlenen çevre suçlan "nı
ayıplamakta kınamakta bu tur eylemlere karşı toplumsal
yaptırım oluşturmaktadır Kamuoyundakı çevre bılıncı ve
toplum vıcdanınayerleşen 'çevre duyarlılığı sonucunda
ortaya çıkan "çevre ahlakı" doğal olarak başka değer
yargılarını da etkılemekte, onları değışıme uğratmaktadır
Ekonomı bunların başında gelıyor Artık bır yatırımdan
once salt ktşı başma duşen çelık ya da elektrığın ne kadar
artacağı, ulusal gelırın çoğalmasına ne kadar katkı sağla-
yacağı duşunulmuyor Çelık ya da elektrık uretecek sınaı
kuruluşun denıze, toprağa, bıtkı ortusune, hayvanlara, ın-
san sağlığına yapacağı etkıler sağlayacağı yararı sapta-
yan ekonomık olçutler arasına gırıyor Uretım sonucu top-
luma sağlanacak yararla doğaya, tarıma, turızme, tarıhsel
bırıkıme verılen zarar, kısaca getırdıklerı ve goturdukle-
n", sınaı yatınm projesının uygulamaşansını belırlıyor Bu
nedenle "ekolojık denge ulusal çıkarların onunde mr
soru ve tartışması artık hem yanlış hem de geçersızdır
Gerçek, somut bıçımde ortaya çıkmıştır 'Çevresel (ekolo-
|ik) denge", "ulusal çıkar'ın ta kendısıdır
Çevresıne kurduğumuz kamu ve ozel sektor fabrıkaları
ve tersanelerle çevresel dengesını bozduğumuz ve elı-
mızden çıkardığımız Marmara Denızı'nın bugunku acıklı
durumu kadar hangı olay ulusal çıkarlarımıza zarar vere-
bılır"? Çevresındekı fabrıkalardan hangısının uretım artışı
ve kârı eskı Marmara'yı gen getırebıl ı f>
Çevre sorunlarının ortaya çıkardığı yenı sosyal hukuk-
sal, ahlakı ve ekonomık değer yargılarmın elbette sıyasal
sonuçları olacaktır Sıyasal değer yargılan da yukarıdakı
nedenlerie değışecek, yenı kazanımlar ortaya çıkacaktır
Kısa sure once çevre sorunlarına" duyarlı kışılere uçuk,
modayı ızleyen, ukala nıtelemelerı yapıhrdı Ama hızla ar-
tan ve ınsanlığı tehdıt eden çevre sorunlarının ulaştığı bo-
yutlar bu duyarlılığı taşımayan kışılerı artık aymaz ve so-
rumsuz konuma sokuyor Artıktum dunyada veTurkıye'de
sıyasal partıler çevre sorunlarına eğılmek ve çozum uret-
mek zorundalar
Insanlık, bılımsel ve teknolojık devrım çağını yaşıyor Fı-
zıkte, tıpta, bıyolojıde, teknıkte başdondurucu gelışmelere
tanık oluyoruz Bu gelışmelerm zengınlığı, seçenek enerjı-
lerın bulunması ve gelıştırılmesıne, çevrenın korunmasını
sağlayacak onlemlenn alınmasına yeterı kadar ulaşamı-
yor kanısındayız Turkıye de ıse durum daha acılıdır Çev-
re sorunlarına karşı toplum, devletın onunde ve ondan
daha duyarlıdır Örneğın Bakırçay Beledıyeler Bırlığı,
TMMOB Izmır il Koordınasyonu, SOS Akdenız Burosu 23
Ekım 1990 gunu Burhanıye de ulkenın seçkın bılım adam-
ları ve teknık elemanları ıle "Alternatıf Seçenek Enerjı
Kaynakları Toplantısı" duzenledıler Teblığlennı kamuc-
yuna ve tartışmaya sundular "Alternatıf enerjı" ınsanlığın
sorunu Elbette bır gunluk toplantıda sonuç almak ola-
naksız Ama devletın bu konuda gorevlı kuruluşları TUBİ-
TAK, TEK ve öbur kurumlar ne yapıyorlar
9
Dunyadakı pet-
rol ve komur bırıkımlerının tukeneceğmı bılen ılen ulkeler
bu konuda çalışmalar yapar, bılım adamlarını seferber
ederken bızım kuruluşlarımız ve onları yoneten burokrası,
Gokova'da, Alıağa'da komurle çalışan termık santral kur-
mak ıçın yore halkı ıle mucadele edıyor
TARHŞMA
Neredeyiz?
İlgılılere onenm "toplumsal değerleri ve gelışen toplumsal yaşamda
saygı ve duzenı korumayı amaçlayan" eğıtıcı bır ana dersın uygula-
malı konması.
A cı gerçeklere bakmak ve onlan gör-
mek zorundayız Bıraz duşunebılen,
olması gerekenı değıl de olanı yaşayabılen,
avın ve guneşın gokte, ayaklanmızın da
>erde olduğunu bılen bır ınsan olursak sağ-
lam basabılınz uzennde yaşadığımız şu
toprağa
Çevrecıbk dıyoruz, yeşıl dıyoruz, dun-
yavı, doğa>ı korumak dıyoruz Ama değıl
bunlan kendı değerlenmızı toplumsal
savgımızı bıle korumak sorumluluğunu
ıdınemıvoruz
Yenı bır nesıl yetışıyor, çağlar boyu da
ınsanlık hep yenı nesıller yetıştırdı tştegelı-
}en koşullara ve çağa gore ınsanlık adına
onem kazanan bıreye saygı, topluma saygı,
devlete saygı. çevreye saygı gıbı toplumsal
N aşamın gereğı olan değerlen sahıplenerek,
temele ınıp yenı nesıl ınsanlanmıza, bır
doktorun olumcul hastasını ıyıleştırmek
ıçın tıtızlıkle uvguladığj onama gıbı, damla
damla olçu ıle verdığı serum gıbı gençlen-
mıze bıiımsel metotlarla ve el bırlığı ıle aşı-
lamalı, onlann duşuncesmde, duygusunda
ruhunda yanı ozunde bu olgu ve değerlenn
vaşamasını. ınsanlıklannın btr parçası ol-
masını sağlamalıyız
Neden "neredeyız
9
" Neden bu konu
7
Unıversıte son sınıfta okuyan kızımın
okul bıtırme toreru ıçın gıttığım okulunda
gorduklenm uzucu ıdı Beklenümız olan
gençler, tertemız, pınl pınl, yaşamın eko-
nomık savaşında yennı almaya hazırlanan
(evet sadece bu tasayı taşıyan) enerjı dolu
canlı ve venlenı almaya hazır gençlenmız
vanlışlanyla bıam aynamızdırlar
Ağaçlık, çımlenn yeşıllığı ıle ıç açıcı, dın-
lendıncı giizel bır bahçesı vardı okulun
Çımlenn uzennde oturan öğrencıler arası-
nda kızımla kendıme bır yer seçıp oturduk
Guzel guneşh bır gun Gençlenn arasında
olmak da gûzel Saatler ılerleyıp yavaş ya-
vaş çımler boşalınca goze çarpan goruntü
Niçin Belediye Tiyatrosu?
Devlet Tıyatrolan gıbı ŞehırTıyatrolan'nın da özerk yapıya
kavuşma zamanı gelmış, hatta geçmektedir. Artık merkezci ve
vesayetçı anlayışlann bıryana bırakılması gerekmektedır.
I BŞT V oneimelığı"nın bazı çelışkıh
mdddelerını eleştıren vazımı (Cum-
hurı>cl. 21 8 1992). Aclan Dcnner "Tı-
\atroda Katılımcılık ve Demokratıklık"
başlıklı jazısıyla yanıtladı (Cumhunyet.
28 8 1992) Savın Denner Şehır Tıyatro-
lan Yonetmelığrnın 14 I maddesınde
Şehır Tıvatroldn'nın butun sanat çahş-
malanndan genel sanat >onetmenı ve
vonctım kurulunun sorumlu olduğunun"
çok agk olarak belırtıldığını, oysa kâğıt
ustunde olanla uygulamada bulunan
arasındakı denn aynmın gözden uzak
kaldığını. soyluyor
Doğrusu ben uygulamadan değıl. kâğıt
usiunde olandan (yonetmelıkten) soz et-
um Demek ıstedım kı (Doğru vorumla
gıdenlecek çelışkılen olsa da) yonetme-
lıkte katıhmcılık ve demokratıklığın
amaçlandığı bazı değışıklıkler yapılmış-
tır Buna gore genel sanat yonetmenı
yonetım kurulunun gorûşunu almadan
(Yoneiım kurulu karanna dayanmadan)
ışlcm >aparsa bo>le bır ışlemın geçerlığı
voktur Yonetım kurulu. butun sanat ça-
lışmalanndan sorumludur Oyleyse. yo-
netım kurulunun yetkılen de butun sanat
çalışmalan ıle ılgılıdır U>gulamada baş-
ka turlu davranılırsa yonetmelık değışık-
lıgının amacına uvgun olarak, vonetım
kurulunun çoğunluk karanna uymayan
ışlemler. ıptdl edılır
•\tlan Denner ın Şehır Tıyatrolan
Yonetım Kurulu'nun oluşumuna ılışkın
elcştınsı ıse haklıdır Bu kurulun bellı bır
hıyerarşı ıçınden atama ıle oluşturulması
katılımcı anlayışla bağdaşmaz
Beledıyeler bır arada yaşayan msanla-
nn yerel nıtelıkte ıhtıyaçlanru karşıla-
mak ıçın vardır Tıyatronun benımsen-
medığı bır donemde Darülbedayı kurul-
muş ve cumhunyetten sonra da "Şehır
Tıyatrosu" adını almıştır Beledıyenın
desteğıyle yabana yazarlann oyunlan
sergılenmış, yerlı yazarlara olanaklar
sağlanmış, bu arada Istanbul Belediye
Konservatuvan kurulmuş. çağdaş tıvat-
ro seyırcısı bu çabalarla gıtgıde artmıştır
Devlet Konservatuvan, daha sonra Dev-
let Tıyatrolan etkınlıklen ıle ozel tıyatro-
lann kendını gosterdığı ve savılannın
çoğaldığı bellı bır seyırcı sayısına ulaşıl-
dığı gunlere gelınmıştır Demek kı top-
lumsal bır ıhtıyaç, odeneklı tıvatrolann
oluşturulması ıle sağlanmıştır Bugun ce-
şıtlı ozel tıyatrolar var amatör topluluk-
lar, öğrencı tıyatrolan her yerde etkmlık-
lennı gostenyorlar Çeşıtiı sorunlannı
aşma>a çalışan ozel trvatrolann yanında
bugun beledı>e tıyatrolannın varlığı soz
konusu olacaksa bu tıyatroya uzak se-
yırcıye ulaşabılmek ıçın olmalıdır Pahalı
ozel tıyatrolara gıdemevenlere ucuz bılet-
lı tıyatroyu da kentın uzak koşelenne
yerleşık tıyatroyu da ancak yerel yöne-
tımler sağlayabılır Odeneklı tıyatro ola-
ıseuzücu ıdı Kâğıtlar, kola kutulan,sıgara
ızmantlen, yıyecek ambalajlan Oysa ne
kadar basıt bır çozum var Bır kuçuk tor-
baya bınktınp, kalkarken çop kutusuna
atıvermek gıbı Demek kı toplumsal ya-
şamın gereklennı, yaşadığı yen benımse-
menın değenru onlara bız verememışız Bu
goruntu bana daha önce gıdışımde tuvalet-
lerde açık bırakılmış şakır şakır akan ya da
bozulmuş kapanamayan, kımseran de go-
zune çarpmayan musluklan, gunduz açık
unutulmuş elektnklen, kanünlerdekı yük-
sek sesle ve masadan masaya yapılan soh-
betlen hatırlattı Bırer toplumsal sorum-
suzluk örneğı olarak sorumluluklanmızı
hatırlattı bana gençlere karşı olan. gele-
ceğın ınsanına, toplumumuza karşı sorum-
luluklanmızı Kalıntılan bırakırken genç-
lenmıze yanlışlan ayıklamak değıştırmek
zorundayız Medenıyete yelken açarken
okyanusta yuzduğumuzü ve dengeyı sağla-
mamız gerektığını unutmamalıyız
İlgıblere onenm "toplumsal değerlen ve
gelışen toplumsal yaşamda saygı ve duzenı
korumayı amaçlayan" eğıtıcı bır ana der-
sın uygulamab konması, butun anne baba
ve bu değerlere sahıp fertlere uyanm örnek
davranışlarda bulunmaya ozen gosterme-
lendır
Dılenm bu >azım sadece bıreysel bırdo-
yum rutebğınde kalmaz
NURAN PARO
Istanbul
caksa bunlar ıçın olacaktır
Şehır Tı>atrolan da. Devlet Tıyatrola-
n da başlangıçtakı ışlevlennı yenne getır-
dıklenne gore bugun yenı bır anlayışla
varbklannı surdurmelıdırler Her şeyden
once sanatçılıkla memurluğun bâğdaş-
mayacağı kavranmalıdır Yanm yuzyıl.
çeyrek yuzyıl oncesmın kurallan ıle tıyat-
rolan yonetmek ve yurutmek olanaksız-
dır
Yönetıade otonte aramak ve bunu ku-
rallara bağlamak tıyatro dışındakı alan-
larda da yanılgılanmızın ba^ nedenıdır
Muhsın Ertuğrul bır sanat otontesı ıdı
Ama bu onun kışılığınden gelıyordu
Onun çabalanyla tıyatronun toplumda
varlığı benımsendı, temellen atıldı Ama
bugun tıyatromuzun gelışmesı daha baş-
ka çalışma bıçımlennın benımsenmesını
gerektınyor Başka turlu. odeneklenn.
emeklenn venmlı olması sağlanamaz
Devlet Tıyatrolan gıbı Şehır Tıyatro-
lan'nın da ozerk yapıva kavuşma zamanı
gelmış hatta geçmektedir Artık merkez-
ci ve vesayetçı anlayışlann.bır yana bıra-
kılması gerekmektedır
Şehır Tıvatrolan Yonetmelığrndekı
değışıklıklen (Butun cksıklıklcnne kar-
şm) bu vondekı bır gelışmenın ılk adımı
olacağı duşuncesı (>a da sanısı) ıle des-
tekledığımı beiırttım Bunun arkasının
gelmesı. kuşkusuz "kapıkulu" olma>ı
reddeden. kışılıklı, ınısıyatıf sahıbı sanat-
çılann varlığını gerektınr
ALİTURGAN
Avukat İstanhul
PENCERE
Kardeşımiz
SUAT DEMİREL'İ
kaybettik. Başumz sağolsun.
BAYBASOS
Sevgili
Kardeşımı yıtırelı daha kaç gun oldu kı
Bana, "Üzulme, söyleyecek söz bulamıyorum" demıştm
Haklısın, böyle dunımlarda konuşan yalnız gözler ve
vürekler oluyor Şımdı ben de söyleyecek söz
bulamıyorum
Senı unutmayacağız.
AYNUR OZHAN
Gölge Boksu
Alı Rıza Bozkurt bır ışadamı-muhendıs Has Anadolu
çocuğu Sıvas'm Kangal ılçesı Mamaş koyunde doğmuş
ITU çıkışlı Önce yurtıçınde çalışmış, sonra dışa açılmış
1982 de ABD ye yerleşmış Öğrencıyken de ış yaşamında
da çok başarılı Şımdı Amerıka uzerınden Turkıye'ye da-
yanarak Turkı cumhurıyetlere yonelmış, petrol, altın, ener
jı alanlannda buyuk gırışımlere/geçmış Geçen hafta
Cumhunyet ın Pazar Konuğu' ıdı Alı Rıza Bozkurt, arka-
daşımız Hurrıyet Uymaz'ın sorularına çok ılgınç yanıtlar
vermış, ufuklu saydam duşundurucuvetatlı.gozunuzden
kaçmışsa okumanızı dılenm
Sayın Bozkurt'un konuşması benı duşundurdu, kafamı
kurcalayan sorulara yanıtlar aradım
Nedır o sorular"?
•
Ikıncı Dunya Savaşı'nda ve ertesınde Amerıka ve Sov-
yetler arasındakı yarıştan soz açılır, "Hangısı kazana-
cak? dıye sorulurdu Sovyetler de uretım, ABD-Almanya-
Japonya karşısında yıllar geçtıkçe gerıledı, Gorbaçov hav-
luattı
Kapıtalızmın doruğunda karar verıldı
' - Dunya tek pazar olacak' '
Turkıye bu kararın ıçındedır
Ustelık ulkemızın onunde yenı bır ufuk açılıyor Türkı
Cumhurıyetler» Enlem ve boylamını daha pek kavraya-
madığımız bır coğrafya' Sayın Alı Rıza Bozkurt bu coğraf-
yaya nasıl gırıyor? Kendını guvenceye almak ısteyen akıllı
ışadamı dıyor kı
'- Şımdı Zeytınburnu nda 500 mılyon dolarlık bır komp-
leks yapmak ıcın Buyukşehır Beledıyesı ne muracaat et-
tım, ama onu asla bır Turk şırketı olarak yapmam, çunku
emnıyette değılım Bır kere garantınız yok, yarın ıktıdar
değıştı, bır ıkı tokat yedınız butun paranız orada kaldı, ne
yapacaksınız? Amerıkan fırması olarak ben kendimı
ABD de sıgorta ettırırım, Turkıye bana eğrı baktığı zaman
gıder paramı oradan alırım
Bozkurt, Orta Asya ya nasıl gıdıyor7
Bu sorunun yanıtı
da şoyle
- Turk hukumetıne dedık kı Eğer yatınm garantısı ver-
mezsen, bız Turkı cumhurıyetlerde çalışmayız ' Turk hu-
kumetı yatınm garantı anlaşmalannı yapıp ılan ettıkten
sonra bız oralarda Turk şırketı olarak faalıyet gosterdık
Bu ulkelerın hepsıyle Turkıye tek tek bunu ırnzaladı Rısk
olduğunda, yanı Kızılordu gelıp ıdareye el koyarsa, Allah
korusun veya bır ıhtılal olursa ıç kanşıkltk veya devletleş-
tırme olursa veya anı dovız değışımlerınde, kısacası şah-
sın gucunu aşan konularda devletın devreye gırmesını
sağlayan bır sozleşme
Demek kı Sayın Alı Rıza Bozkurt un Turkıye dekı yatırım-
larına ABD Turkı cumhurıyetlerdekı yatırımlarına TC ga-
rantı verıyor ış yaşamının kurallan Vaşıngton'dan Al-
maata ya kopru kuruyor
Guzel'
Ancak bu konuda bır çelışkı yok m u ' Sayın Bozkurt Tür-
kıye'de ış yaparken TC ye guvenemıyor, Turkı cumhurı-
yetlerde TC nın guvencesıne dayanıyor Gerçekte bu hava
çoğu Turk gınşımcısınde vardır
Oysa ulkemızde dunden bugune her şey -butun dunya-
dakı gıbı- hızla değıştı Dun Vehbı Koç Ankara da bakkal
dukkânıyla Ömer Sabancı Adana'da pamuk çuvalı tarta-
rak ışe başlamışlardı her ıkı gırışımcının kuruluşları bu-
gun dunya olçulerıne ulaştı Dun Turkıye de devletçılık,
yabancı kampanyaları mıllıleştırerek ve ozel ellerde ser-
maye bırıkımı olmadığı ıçın devlet elıyle yatırımlara gece-
rek başlamıştı Bugun devletçılık değıl ozelleştırme sıya-
sal ıktıdarların ortak polıtıkasıdır
Pekı, ışadamı neden kuşkulu?
Artık yakınma donemı noktalanmalı
Neolıberalızm dıyor kı
- Devletten bır şey beklemeyın, devlet ne tuccardır, ne
gırışımcı' Ancak ozel sektor yatınm yaparsa Turkıye kal-
kınacak, yapmazsa, kalkınamayacak
Devletçılığı, KlT'lerı ve geçmışı gunah keçısı yaparak
taşlamak vakıt oldurmekten başka neye yarar"? Adı ustun-
de, "gırışımcı yakınan değıl ış yapan adamdır ışsızlere
ışalanı açan kışıdıri
Golge boksu yaparak ekonomık kalkınma gerçekleştır-
mek olanağı var mı?
Çağda$ Yaşamı Destekleme Denteğl'nden
kamuoyumuza duyunı:
TEMEL EĞITIM LAIK OLMAK ZORUNDADIR
1973 yılında Mıllı EğıOm Temel Kanunu ıle kabul edılmış olan sekız yıllık
zorunlu temel öğreûm Türk toplumunun eğıöm düzeyının yüteettılmea ıçın
onsuz olunamaz bır önkoşuldur
Ne var kı bu uygulama ıle bırtıkte Dıyanet Işlen Başkanlığı'nm açüğı ûç
yıllık Kuran kurslannda beş yıllık ılkokuldan sonra dın öğretımı goren çocuk-
lann zorunlu eğıtımlennı tamamlamış sayılacaklan ve yönetmelıkie belırlene-
cek derslerden ortaokulu dışardan bıtırme smavına katılarak lıseye
gtdebıleceklen karara bağlanmışbr
Oysa sekız yıllık temel öğretım 6-14 yaş arasındakı her çocuğun hem hakkı
hem de zorunlu gdrevıdır Zorunlu seloz yıllık eöıümın ulusal ve laık nıtelık
taşıması ıse yasalanmızın gereğıdır
Kanımızca Türk Mıllı Eğıtımı nın ulusal ve laık nıtelığıne karşı olan bu gın-
şım, belırlı sakıncalannın yanı sıra Tevhıdı Tednsat (Oğreüm Bırlığı) Kanu-
nu'na da anayasamıza da aykındır Çünkû zorunlu eğıtmın son ûç yılının Kuran
kurslarıyla bırlıkte sürdurûlerek bu kurs mezunlarının bazı fark derslennden
sınava gıdıp ortaokul dıploması ıle odullendınlmelen temel egıtımın Kuran
kursları yolu ıle de yapılabılmesı anlamını taşır
Demokratkleşme sürecınde laık egıtımın önemlı ışlevıne ınanan ve bu ışle-
vı vurgulayan Çağdaş Yaşamı Destekleme Demeğı sekız yıllık temel egıtı-
mın 5+3 formülü ıle dınselleştınlmemesı sekız yıllık temel eğıömden sonra
meslek lıselenne yönlendırmenın akılcı bır ıstMam polıtkası gûdülerek plan-
lanması konusunda sıyası partılenmızı göreve çağırmaktadır
Iran Pakıstan Afganıstan Cezayır ve son olarak da Tacıkıstan ömeklen
göz önûnde ıken eğıtmı bılımı ve gıderek yaşamın tumûnü dınden bağım-
sciaştramama sonucu doğurabılecek bu gınsımı kamuoyunda tartışmaya açı-
yor, devtetn, ekonomık olanaklan sınırlı vatandaşlanmızı, Kuran kursları ıle
oyaJamaya son vererek laık ve çağdaş eğıtım sorumluluğunu rvedı olarak ha-
brtamasını ısüyoruz
Çatf** YaşMiı Destektene Deme§l Yönetiın Kımhı
Prof Dr Türkân Sayian, Prof Dr Jale Baysal, Prof Dr Nermırr
Abadan-Unat Gûlsevıl Erdem Prof Dr Necla Arat, Prof Dr Aysel
Çelıkel, Bımur Ûzûmart
Sevgili arkadaşımız ve eski yonetim kurulu
uyemiz
HUL14
yitirdik. Acımız derindir.
BASINKENT 4 YÖNETİMİ
HUEK4
Sana kestığimiz voucher bu değildi.
BAYBASOS