Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8EYLÜL1992SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
Kayıp Beatles
şarkılam
• LONDRA(Reuter)-
1960'lann ünlü topluluğu
Beatles'ın 'kayıp' şarkılan
önümüzdeki günlerde ilk kez
yayımlanacak. 25 yılı aşkın
birsüredirkayıt
stüdyolannın arşivlerinde
kalanparçalann, 1970
yılında dağılan Beatles'ı
yeniden pop lıstelerinin
doruklanna
tınnandırabıleceği önü
sürüldü. Londra'da
yayımlanan "Sunday Tımes'
gazetesirun haberine göre,
parçalann 1965 yılında
Beatles topluluğunun
dorukta olduğu günlerde
kaydedildiğini bıldirdi.
Tarih
sempozyumu
• Kültür Servisi-Türkiye
Ekonomik ve Toplumsal
Tarih Vakfı'nca düzenlenen
'Türkiye'de Kurum
Tarihçiliği' konulu
sempozyurn, 18 eylül günü
Vakfın Eminönü Değirmen
Han'daki yeni çalışma
mekanında yapılacak.
Prof.
Dr. ZaferToprak
yönetiminde düzenlenen
sempozyuma İlhan Tekeli
•Türkiye'de Kurum
Tarihçiliğinin Genel
Sorunlan', Aydın Uğur
'Kurum Tarihçiliği ve
Kurum Sosyolojisi', Mete
Tunçay 'Kurum Tarihçiliği
ve Kimlik Sorunu: Milli
Piyango İdaresi', Zafer
Toprak 'Karşılaştırmalı
Kurum Tarihçiliği: Şışe-Cam
ve Sümerbank", Edhem
Eldem 'Kurumsal Arşivlerin
Kurum Tarihçıliğindeki
Yeri: Osmanlı Bankası"
başhklı bildirilenyle
katılacaklar. Sempozyum
dışında aynca 'Türkiye'de
Kurum Tarihi Kitaplan' ve
'Türkiye'de Kurum
Logolan' konulu sergiler
düzenlenecek.
Azra Erhafı
anma
Kültür Servtsi - "Ölümünün
10. Yılında Azra Erhaf'
söyleşisi, bugün saat 16.00'da
Atatürk Kitaplığı'nda
düzenleniyor. Açılış
konuşmasını Yaşar
Kemal'in yapacağı söyleşiye
konuşmao olarak Cengiz
Bektaş. Cevat Çapan, Doğan
Kuban ve Mete Tunçay
katılıyor
Türbeler
ziyarete açılıyor
Kültür Servisi - Kültür
Bakanı Fikri Sağlar, saat
11.00'de Ayasofya
Müzesi''nde bır basın
toplanüsı düzenleyerek,
Sultan II. Selim, Sultan III.
Murad, Sultan III. Mehmet,
Sultan Ibrahim ve Sulhan I.
Mustafa'nın türbelerini
ziyarete açacak.
Kültür
Bakanlığı'nda
değişiklik
ANKARA (ANKA) - Kültür
Bakanlığı Fıkn Sağlar, bir
yönetmelik değişikliğiyle
Bakanlıkta küçük çaplı bır
değişiklik gerçekleştirdi.
Yapılan yönetmelik
değişikliğiyle uluslararası
anıtlar ve SİTler Konseyi
Türkiye Milli Komitesi
üyeleri görevden alındılar.
Eski yönetmelikte, Kültür
Bakanlığı üst düzey bazı
yöneücilerin milli komite
üyesi olabilme hakkı
bulunurken, değişiklikle
akademik kariyeri
bulunanların üye olması
öngörüldü.
Pembe dîziler
Rusya'da
• MOSKOVA(AA)-
Türkiye'de gösterildiği süre
içinde halkın büyük
kesiminin'favoridizisi' olan
"Zenginlerda Ağlar" şimdi
de Ruslan teslim aldı.
Milyonlarca Rusdizinin
kahramanı Mariana'nın
başına gelenlerle yakından
ilgileniyorve kendi
yaşamlarıyla paralellik
buluyor. 249 bölümlük
dizinin gösterildiği saatlerde,
Rusya'nın bütün kentlerinde
hayat tamamen duruyor.
KÜSAV'ınAntika
Fuapı
• İSTANBUL(1ÜHA)-
Kültür ve Sanat Varlıklannı
Koruma ye Tanıtma
Vakfı(KÜSAV) tarafmdan
düzenlenecek olan 8'inci
Uluslararası İstanbul Antika
ve DekoratifSanat Fuan 2-8
kasım tarihleri arasında
gerçekleştirilecek. Fuar
kapsamında yapılacak olan
müzayede içın ise eşya
kabulüne 7 eylül tarihinden
itibaren başlanacak.
49. ULUSLARARASI VENEDIK FESTIVALİ
Dd yönetmene eleştiri bombardıniânı• Fransız yönetmen Bertrand Tavernier, Venedik'-
te, ırkçı bir film yapmış olmakla suçlanıyor. Taver-
nier'nin uyuşturucu sorununu ele alan "627 Numa-
ralı Kanurfda tutuklulan döven polisleri sevimli
göstermesi, tutuklananlann yalnızca zenciler ve
Araplar olması ağır eleştiriler alıyor.
MEHMET BASUTÇU
VENEDİK - Morgdakı ce-
setlor birbirine kanştınhr mı?
Evet, neden kanştınlmasın ki?
Dünyanın her ülkesinde her
gün. her an zararlı zararsız bir
dizi yanlışlık yapılır. Bunlann
çoğunluğu, ya kısa bir süre için
sinirlerimizi geren ya da dudak
bükerek gülüp geçtiğimiz sıra-
dan yanlışlıklardır.
Bazılan ise ilk bakışta önem-
siz gibı gözükseler de, aslında
bir toplumun bütün çelişkileri-
ni bir anda gözler önüne serive-
ren. anlamlı, doğurgan yanlış-
lıklardır.
Scncgalli yönetmen Ousma-
ne Sembene, Venedik'te göste-
rilen fılminde işte böyle bır
yanlışlıktan yola çıkıyor. Ken-
tin morgunda iki cesedin birbi-
rine kanştınlmasının getirdiği
bir dizı beklenmedik olayı anla-
tırken, toplumsal ve politik
olaylan irdeleme olanağı bulu-
yor.
Ousmane Sembene, 5 yıl ön-
ce yine Venedik'te, Afrika'yı
sömüren Avrupah güçleri acı-
masızca eleştirdiği tarihsel içe-
nklı fılmi 'Thıaroye Kampı' ile
ilgi görmüştü. Bu kez "Guelwa-
ar" adlı yeni yapıtıyla, Senegal"-
in toplumsal gerçeklenne par-
mak basıp güncel sorunlan ır-
deleyerek ülkesinde ızlenen iç
ve dış politikalan eleşüriyor.
Morgdaki yanhşlığın doğur-
ganlığı iki noktadan kaynakla-
nıyor: Cesetlerin biri Müslü-
man. öteki ise Hıristiyan bir
adamın cesedidir. Aynca adı
Guelvvaar olan Hıristiyan Sene-
galli, Batı'nın yardımlanyla de-
ğil de kendi gücüyle ayakta du-
rabilecek özgür ve kişilikli bir
Afrika'nın savunucusu, halk
arasında sevilen bır liderdır.
Üstelik bir saldınya uğramış ve
aldığı yaralar sonucu ölmüştür.
Saldınnın ardında devlet güçle-
rinin bulunduğundan kuşku-
lanılmaktadır.
Kendi ölüsünün bir Hıristi-
yanla kanştınlmasını gurur me-
selesi yapan Müslüman top^
luluk ise ne kendi ölüsünü geri
almaya yanaşır ne de Müslü-
man mczarlığındakı Hırisüya-
nın topraktan çıkanlmasına
ızin verir.
İşin içine polis, belediye baş-
Venedik Festivali'ndeki yeni fıbni ağır eleştirilere uğrayan ünlü Fransız yönetmen Bertrand Ta-
vernier, 1990 yılında gözde oyuncusu Sabine Azema ile birlikte Uluslararası İstanbul Film Festi-
valPnin konuklan arasında yer almıştı.
kanı \e yerel politikacılar kan- ülkesindeki politik yanlışlıklan
gözler önüne seriyor. Ayncaşacak. Batı ülkelerinin yaptığı
yiyecek yardımı pazarlık konu-
su olacak. sonuçta herkes kendi
cesedıne kavuşacak ve gururlu
Afrikahlar, "USA" damgalı
buğday ve pirinç çuvallannı
kamyonlardan indirip yere dö-
keceklerdir...
Ousmane Sembene. görüldü-
ğü gibi. sert eleştiriler geürerek
onune senyor.
toplumsal çelişkilerdeki dinsel
boyuta da parmak basıyor.
Ama, politik içerikli her fılmde
olduğu gibi, karmaşık gerçekle-
ri değişik boyutlanyla irdeleye-
mediğı içın Venedik'te çeşitli
eleştirilerle karşılaştı.
İşte bazılan: Gerçek bir olay
sinemaya aktanlırken geniş bir
anket yapılması gerekir, yönet-
menin kişisel tavn ne olursa ol-
sun karşıt görüşler beyazperde-
ye yansıyabilmelidir, şematizm-
den özenle kaçınılmalıdır.
Nasıl olur da tannya değil de
insana inandığını söyleyen
Sembene, tutucu Müslüman
akımlar karşısında duyduğu
kuşkusuz haklı tedirgınlik yü-
zünden Müslümanlan Ameri-masızca eleştirdiği tarihsel içe- İşin içine polis, belediye baş- ğü gibi. sert eleştiriler geürerek sinemaya aktanlırken geniş bır zünden Müslümanlan
Sean Connery'nin oynadığı 'Doğadaki Umut' önümüzdeki günlerde gösterime giriyor
Saniyede 1 dönüm orman yok oluyor
kan yardımı vaat edildi diye
mezann açılmasına ızin veren,
Hıristiyanlan ise söz konusu yi-
yecek yardımına karşı çıkan
toplumsal katmanlar olarak
gösterebilir?
Toplumsal gerçeklere eleşti-
rel bir yaklaşımla eğilen Bert-
rand Tavernier de Venedik'te
ağır suçlamalara uğradı. Fran-
sız sinemasının farklı temalara
değişik biçimsel yaklaşımlar ge-
tıren ünlü yönetmeni, '627 Nu-
maralı Kanun' (L.627) ile özel-
likle gençler arasında ya>gın
olan esrar alışkanhğına karşı
tavır alan. polisiye türünde bir
film gerçekleşürmiş.
Uyuşturucu ticaretine karşı
savaşan bir polis ekibıni yakın-
dan izleyen Tavernier, Fransız
pohsının çalışma koşullannı ve
yöntemlerini de acımasızca
eleştinyor. Film Fransa'da gös-
terime girdiğinde, polis scndi-
kalan büyük bir olasılıkla bir
bildiri yayımlayarak gerçekle-
rin çarpıtıldığından yakınacak-
lardır.
Ama Tavernier'nin Vene-
dik'ıe hedef olduğu eleştiriler
çok daha ağırdı. Yönetmen,
toplumsal bir hastalık olan es-
rar kaeakçilığının arkasmdakı
karanhk güçlere değinmeyip.
değişik mafyalardan hiç söz et-
memektedir. 'Sevimli' polis me-
murlannın suçüstü yakalaya-
rak tutukladıklan 'küçük balık-
lar'ın tümünün Paris'te yaşa-
yan yabancı uyruklu zenciler-
den ve Araplardan oluşması,
polislerin bazı ırkçı sözlerinin
ya da davranışlannın iki şaka
arasında eriyip gitmesi doğru
mudur? Bu gözlemlerden ve so-
rulardan yola çıkan bazı gaze-
tecılerin sert eleştirileri, Bert-
rand Tavernier'yi ırkçı bir film
yapmış olmakla suçlamaya ka-
dar vanyordu...
Venedik Film Şenliği'nın ya-
nşmalı bölümünde izlediğımız
politik içerikli bu fılmlere getıri-
İen haklı eleştiriler, yeni denge-
ler ve yeni değerler arayan, te-
mel insan haklanna her türide-
olojinin önünde kutsal bir yer
vermeye hazır görünen gü-
nümüz dünyasında politik sıne-
ma yapmanın giderek daha zor
bir ış olduğunu göstermekte.
Eleştirel bakışı olan bir ızleyı-
ci; arük en basite indirgenmiş
irdelemelerle, siyah-beyaz kuru
yaklaşımlarla yetinemiyor, hele
duygu sömürüsüne hiç katlana-
mıyor...
Toplumsal vc politik sorun-
lar, yaşamın çok renkli gerçek-
liği içınde işlenememiş, slogan-
lara ve mesajlara ağırlık venl-
mişse, ortaya çıkan filmler bü-
tün estetik değerlerine ve an-
lamlı içeriklerine karşın. sınema
sanatıyla bağdaştınlamıyor.
Sonuç olarak da yönetmenler
hızmet etmek istedikleri düşün-
celere ve değerlere karşı düşü-
veriyorlar.
Connery, yeni fılmi 'Doğadaki Umut' ile hayranlannın karşısında.
•'Doğadaki Umut\ Güney
\merika'da yok edilmekte
olan yağmur ormanlan uğ-
runa savaşım veren bir bilim
adamının öyküsü. Filmin se-
naryosunu, 4
Ölü Ozanlar Der-
neği' ile En İyi Senaryo Oscan
alan Tom Schulman yazdı.
Kültür Servisi - Güney Amenka'daki
vağmur ormanlannın derinlıklerinde
bir bilim adamı kanseri iyileştırecek bir
formülbulur.
Altı yıl süren bir araştırmadan sonra
dünyanın en önemli buluşlanndan biri-
ni gerçekleştiren Dr. Robert Campbell
formülü kaybeder.
Artık formülü yeniden oluşturabil-
mek için ormanın yok edılmesine karşı
savaşmak zorundadır. Çahşmalan ke-
sintiye uğramamalıdır.
Ama beklenmedik bir ziyaretçi işleri
kanştıracakür. Bir ilaç şirketı adına
çalışan Dr. Rae Craın. Dr. Campbell'ı
ve gızli çalışmalannı araştnmaktadır...
'Zor Ölüm" ve "Kızıl Ekim Harekatı"
gibi filmlere imzasını atan Amerikalı
yönetmen John McTıernan'ın " Do-
ğadaki Umut" (Medicine Man) adlı fıl-
mi önümüzdeki günlerde Türkiye sine-
malannda göstenme girecek.
"Ölü Ozanlar Derneği' adlıfilmleEn
İyi Senaryo Oscan'na değer görülen
Tom Sçhulman'ın bır öyküsünden be-
yazperdeye aktanlan 'Doğadaki
Umut'ıa başrolleri Sean Connery ve
Lorraine Bracco paylaşıyorrar. Filmin
çekimleri ise Meksika'da Catemeco or-
manlannda gerçekleştirildi.
"Doğadakı Umut'. yıllar önce Jamcs
Bond filmlenyle ünlenen İskoç asıllı ti-
yatro ve sınema oyuncusu Sean Con-
nery'nin son fılmi. 1987 yılında 'Doku-
nulmazlar' adlı filmdeki rolüyle Altın
Küre ve Oscar alan Sean Connery,
Umberto Eco'nun aynı adlı romanı-
ndan beyazpcrdeye uyarlanan 'Gülün
Adı' ve 'Indiana Jones"lann sonuncu-
sunda çıkardığj çok başanlı yorumlar-
la scyircinin gözünde yeni bir kimlik de
kazandı.
Filmde Dr. Rae Crain'i canlandıran
Lorraine Bracco ise, Martin Scorscse-
in 'Sıkı Dostlar' adlı filmindeki rolüyle
Los Angeles Film Eleştırmenlen Ödü-
lü'nü kazanmış ve Oscar adaylan arası-
na girmişti.
Sean Connery. "Doğadaki Umut'ta
oynamayı kabul etmesinin nedenlerini
şöyle açıklıyor:
"Doğadaki Umut. önemini koruyan
bir konuyu son derece güzel işleyen bir
film. Saniyede 1 dönüm yağmur orma-
nının yok olduğu dünyamızda böylesi-
ne ciddi bir sorunu ele alan filme, çok
farklı iki insanın mizah yüklü serüven-
leri de renk katıyor. Ormanın ınsanlan
etkıleyen güzclliği, ormandaki hayvan-
lann, bilinmeyen çiçeklenn ve böcek-
lerin hepsi yok oiup gitme tehlikesiyle
karşı karşıya..."
Güldürü ve taklit ustası Cevat Kurtuluş dün toprağa verildi
Herkesi güldürdü, kendi hiç gülmedi
Opera korosunda baritondu. Sahnede taklitçilikte
öncülük yaptı. Gazinolarda şovmen oldu. Beyaz-
perdede "aptal uşak" olarak sinemamn 35 yıl çilesi-
ni çekti. Sinemamızın vazgeçilmez komigi Cevat
Kurtuluş, 70 yaşında yaşama ve izleyicilerine veda
etti.
vazgeçilmez uşağı oldu. Aptal
uşak rolüyle öylesine özdeşleş-
mişti ki salon güldürülerinde,
duygusal komedilerde sergile-
diği bu kişiliği, çoğu zaman özcl
yaşamında da yüzünden eksik
etmez. yolda, otobüste, dol-
muşta. vapurda karşılaştığı in-
sanlarda bir gülümseme yara-
tırdı. Alaylı bakışlardan kurtu-
lamayan Cevat Kurtuluş, bir
"soytan" değildi. Yüz çizgile-
riyle konuşan, burnunu, kaşla-
nnı oynatıp pallak gözlerini
çevirerek yan açık dudaklanyla
sessiz. ama çok şey anlatan
küçük rollenn büyük sanatçı-
sıydı.
Çocukluk yıllannda sessiz si-
nemada edinerek ayna karşısın-
da yinelediği taklit, espn. mı-
mik ve komiklik. hatta "aptal
görünüm" Cevat Kurtuluş'a
bır Tann bağışıydı. Bunu da en
iyi biçimde değerlendırdi.
Cevat Kurtuluş 20 Haziran
1922'de Ankara'da doğdu. Ba-
bası eski Kuvayı Milliyeciler-
den kıdemli Yüzbaşı Necaü
Kurtuluş'tur. Adını Çanakkale
kahramanı Cenap Paşa koy-
muştur. İzmir İnönü Lisesi'ni
bitirdikten sonra 1943"te Dev-
let Konservatuvan Tiyatro Bö-
lümü'ne girdi. Sesini beğendik-
leri için Devlet Tiyatrosu ve
Operasf na aldılar. Opera koro-
sunda bariton olarak şarkı sö> -
ledı. Birçok oyunda rol aldı.
"Genç Osman"da Deli Padişah
I. Mustafa oldu. "Yanlış Yanlış
Üstüne", "Haydut". "Tann-
dağ Ziyafeti", '"'3. Selim", "Ki-
barhk Budalası" oyunlannda.
TURHAN GÜRKAN
Opera korosunda baritondu.
Sahnede "taklit krah." İmıta-
törlükte öncülük yaptı. Gazi-
nolarda şovmen oldu. Beyaz
perdede ise "aptal uşak." Kısa
süren tiyatro oyunculuğundan
ve opera şarkıcılığmdan sonra
tam 35 yıl çılesini çektiği sine-
mamn vazgeçilmez komiği ola-
rak yaşadı. Oynadığı sayısız
filmle rekora giden, yıllar boyu
milyonlan güldüren Cevat
Kurtuluş'un yaşam savaşı için-
de güldüğü günler ise sayıbydı.
Bundan sonra da artık kimseyi
güldüremeyecek. Sinemamızın
gelenekleşmiş aptal uşağı Cevat
Kurtuluş, 70"inde yaşama ve iz-
leyicilerine veda etti. Geride
buruk, hüzünlü bir gülümseme.
sayısız mimik ve espri güzellik-
leri bırakarak.
1947"de Ferdı Tayfur'un yö-
nettiği "Kerimin Çilesi" fılmiy-
le girdiği sinemada "Rolün
büyüğü küçüğü olmaz" diyerek
birkaç dakıkaya sığan kısacık
görüntüsünü büyük bir alçak-
gönüllülükle yıllar boyu perde-
den eksıltmeyen Kurtuluş'un
ilk oynadığı rol. aptal bır uşak-
tı. Sonra hep bu tip üzerinde
dolaşıp durdu. Daha doğrusu
4hu aptalhk alanında dolaştır-
dılar. Yönetmenler güldürü fil-
mi çekiyorlarsa ve bir uşak
gerekiyorsa hemen "Bizim Ce-
vat'ı bulun" diye buyruk veri-
yorlardı.
Böylelikle Yeşilçam'ın en be-
cerikli. en kıdemli, en komik
temediği sevimli aptal uşak ti-
piyle karakter oyunculuğunda
bir devir açtı. 16Ocak 1959'da
evlendiği eşi Meral Kurtuluş da
bir tiyatro ve sinema sanatçısıy-
dı. 1969'da Üç Maymun Kaba-
rç Tiyatrosu'nda "Ölür Müsün
Öldürür Müsün" komedisinde
rol aldı. TV'de "İş İştir" oyu-
nunda. 1977"de"GülünüzGül-
dürünüz" dizisinde ve bazı
parodilerde oynadı.
Sayısını kendisinın bıle bıl-
mediği filmlerinden bazılan:
"Kerim'in Çilesi". "Üçüncü
Selim'in Gözdesi","Yak Bir Si-
gara", "Gol Kralı Cafer", Zor-
lu Damat", "Ayşecik Ateş
Parçası". "Cafer Çocuk Hırsı-
zı", "Sen Bir Meleksin". "Fan-
toma İstanbul'da", "Oyun Bit-
ü", "Küçük Btyin Kısmeti",
"Ayşecik Fakir Prenses". "Şıp-
sevdi". "İki Yabancı", "Son
Tren". "Evcılik O\unu". "Kâ-
tip-Üsküdar"a Giderken", "Acı
ile Kanşık", "Kmalı Yapın-
cak", "Kezban Paris'te",
"Küçük Hanım'ın Şoförü",
•Yedı Evlat İki Damat". "Ha-
yat Bayram Olsa". "Gülşah",
"Bulunmaz Uşak", "Ne Um-
duk Ne Bulduk". "Çam Sakı-
zı", "Acele Koca Aranıyor",
"Şoför Mehmet", "Zühtü".
"Sarhoş", "Yavrum".
Haldun Taner'i 1986 yılında yitirmiştik.
HaldunTaner Öykü
Ödülü yedi yaşında
• 1986'da
yitirdiğimiz
Kültür Servisi - Düşün ve sa-
nat adamı, tiyatro ve oyun ya-
zan Haldun Taner'in anısına
Milliyet gazetesince düzenle-
nen Haldun Taner Öykü Ödü-
lü'nün yedincisinde binnciye
10 milyon lira ödül verilecek.
Kısa öykü türündekı yapıt
lara verilen ödüle, yayım-
lanmış ya da
yayımlanmamış
üç öykü ile aday
olunabiliyor.
Yazan ya da
yayıncısı tarafı-
ndan aday gös-
terilen öyküler-
den yalnızca bi-
rinciye ödül
veriliyor.
Haldun ..Ta-
ner Öykü Ödü-
lü'nün Seçici
Kurulu'nda Ok-
tay Akbal. Or-
han Duru. Prof.
Dr. Sejçuk Erez.
Selim İlen. Prof.
Dr. Emre Kon-
gar, Ahmet Ok-
tay. Prof. Dr.
Şara Sayın, De-
met Taner ve
Prof.Dr.Tahsin
Yücel yer alıyor.
mek" adlı öyküsüyle Mario
Levi almışlardı
Haldun Taner Öykü Ödülü.
1991 yılında Adnan Özyalçı-
ner'in 'Cambazlar Savaşı Yi-
tirdi' adlı öyküsü ile Nurten
Ay'ın 'Gizli Kalmış Bir İstan-
bul Masalı' adlı yapıtı arası-
nda, 1992 yılında
da Ayşe Dıdem Us-
lu'nun 'Tutkulu Bir
İstanbul Üçlemesı'
Haldun Taner'in
anısına
düzenlenen
yanşmada bu yıl
binnciye 10
milyon lira
verilecek. Ödüle,
yayımlanmamış
yada
yayımlanmış 3
öykü ile aday
olunabiliyor.
Öyküler yazan
ya da yayıncısı
tarafından aday
gösterüebiliyor.
Yayımlanmamış ya da 1992
yılı içinde yayımlanmış aday
öykülerin 22 Öcak 1993 tarihi-
ne kadar "Milliyet Gazetesi,
İdare ve Organizasyon Servi-
si'ne teslim edılmesi gerekiyor.
İlk kez 1987 yılında düzenle-
nen Haldun Taner Öykü Ödü-
lü. 'Saklambaç' adlı öyküsüyle
Nedim Gürsel. 'Son Sann' ile
Tomris Uyar ve 'Hedda Gab-
ler Adlı Bır Kadın' ile Murat-
han Mungan arasında pay-
laştınlmıştı.
Ödülü, 1988yılmda'Karan-
fıl Gece Kara" adlı öyküsüyle
Nazlı Eray, 1989' yılında
"Dışanda Kötülük Vardı" adlı
yapıtıyla Kürşat Başar. 1990
yılında 'Bir Şehre Gideme-
adlı öyküsü ile Ya-
vuzer Çetınkaya'-
nın 'Savaş ve Do-
ğum' adlı öyküsü
arasında bölüştü-
rülmüştü.
Türkiye'de epik
türün ve kabare ti-
yatrosunun öncüsü
sayılan Haldun Ta-
ne'r'i7Mayısl986"-
da yitirmiştik. Ta-
ner, ABD'de New
York Herald Tn-
bune gazetesinin
1953"te düzenlediği
uluslararası öykü
yanşması'nda 'Şiş-
haneye Yağmur
Yağıyordu' adlı öy-
küsüyle Türkiye bi-
rincisi olmuş.
1956"da Varlık der-
gisinin gerçekleştirdiği soruş-
turmada yılın en beğenilen
öykü yazan seçilmıştı.
'On İkiye Bir Var" adlı
öyküsüyle 1955 Saıt Faık
Hikâye Armağanı'nı Sabahat-
tin Kudret Aksal ile paylaşan
Haldun Taner. 1972 yılında
'Sersem Kocanın Kurnaz
Kansı' adlı oyunuyla Jürk Dil
Kurumu Tiyatro Ödülü'ne
değer görülmüştü.
1983 yılında Yalıda Sabah'
adlı yapıtıyla Şedat Simavi
Vakfı Edebiyat Ödülü'nü Per-
tev Naili Boratav ile paylaşan
Taner'in Tuş' adlı öyküsü ve
'Keşanlı Ali Destanı" adlı oyu-
nu beyazperdeye uyar-
lanmıştı.
Cevat Kurtuluş, sa\ ısını kendisinin de bilmediği fılmk-rindcn bi-
rinde Ayhan Işık'la birlikte.
"Yarasa"". "Satılmış Nişanh"
operalannda oynadı.
Sanat yaşamına daha öğren-
cılik yıllannda başlamıştı. İlk
olarak İzmir Şehırve Fuargazi-
nolarında sahneye çıkarak
"imitasyon" yapmaya başladı.
Kısa sürede başanlı bir "imıta-
tör" oldu. Yani ünlü insanlann
taklidini yaparak bu alanda ün
sağladı. İlk imitatör Rasıh'ten
sonra bu s;inatı profesyonel
olarak sürdürerek sahnede
"taklit kralı"' olarak anılmaya
başladı. Münir Nurettin Sel-
çuk, Hamıyet Yüceses. Zeki
Müren, Güneri Tecer, Celal İn-
ce, halkı gülmekten kınp gecı-
rcrek en iyi taklit ettiği sanatçı-
lardı.
1947'de Ankara'dan İstan-
bul"a geldi. Aynı yıl başladığı
sinemada kısa. ama ctkıli roller
oynadı. Kimsenin oynamak ıs-
CUMHURBAŞKANI
GAZİ M. KEMAL
PAŞATN1N
SONBAHAR
GEZİLERİ
Nuri Onat
(Yayına ha/ırlayan)
10.000 lıra (KDV içinde)
Çağdaş Yaymları Turkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanbul
Ödemeli gönderilmez.
MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI
tSTANBUL GÜMRÜKLERİ
BAŞMÜDÜRLÜĞÜ
(Hukuk İşleri ve Kaçakçıhk Şb. Md.)
Sayı: 09. HİK, Dosya No: 10/13248(86)
Eyüp Birinci Âğjr Ceza Mahkamesi'nin esas 1986/113, karar 1987/87
saydı 17.06.1987 günlü kararı uyarınca idaremize 4.376.2377 TL para
cezası ödemeye yükümlü Hasan Karan kararda belirtüen adresinde
bulunamadığından mezkûr para cezası tahsil edilememektedir.
Tebligata esas olacak başkaca bir adresi bilinemediğinden 7201 sa-
yılı Tebligat Kanunu'nun 28 ve 29. maddelerine göre ilanen tebliğine
karar verildi.
Tebligat yerine kaim olmak üzere tebliğ olunur.
Basın: 36662